Etiket: Eğitim-Bir-Senden

  • Manisa’da Eğitim-Bir-Sen’den imza kampanyası

    Eğitim-Bir-Sen Manisa Şubesi tarafından performans değerlendirme taslağının geri çekilmesi için imza kampanyası başlatıldı.

    Eğitim-Bir-Sen, performans değerlendirme taslağının geri çekilmesi ve şiddete yasal düzenleme yapılması talebiyle 81 ilde imza kampanyası başlattı. “İmzanı Gönder, İradeni Göster” sloganıyla düzenlenen ve bir ay sürecek kampanya dolayısıyla Manisa Şehzadeler Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde bir toplantı yapıldı. Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, Şube yönetimi ve çok sayıda eğitimcinin katıldığı toplantıda konuşan Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, öğretmenlerin, eğitimin niteliğine ve öğretmenin mesleki gelişimine hiçbir katkısı olmayacak, aksine kurumsal bütünlüğü bozacak, mesleki motivasyonu düşürecek, çalışma barışını yok edecek, iş birliğini zedeleyecek, öğretmenlik mesleğini örseleyecek performans değerlendirme sürecine tabi tutulmak istendiğini belirterek “Performans değerlendirme taslağının hiçbir hukuki ve kanuni dayanağı yoktur. Eğitim gibi uzun erimli, sonuçları hemen alınamayan bir süreçte, anlık veya kısa vadeli performans ölçümünün mümkün olmadığı, eğitimi bilenlerce açık bir gerçektir. Meslekleriyle ilgili konularda söz hakkı verilmeyen, politika belirlenirken tecrübesine müracaat edilmeyen, içerik, yöntem ve materyalleri seçme ve okul yönetimiyle ilgili karar süreçlerine hiçbir zaman dâhil edilmeyen, neredeyse eğitimin çeperinin kenarına sıkıştırılan öğretmenlerimizin, tüm bu yanlışların ayyuka çıktığı bir dönemde tek sorumlu ilan edilmesi anlamına gelecek performans taslağını haksız bir değerlendirme ve hukuksuz bir uygulama olarak görüyoruz. Yüz yüze bakanları karşı karşıya getirecek, not vermesi gerekeni not alana dönüştürecek, eğitimin paydaşlarını gerçek rollerinden uzaklaştıracak bir değerleme sisteminden medet ummak, sahip olduğumuz değerleri de israf etmek olacaktır” dedi.

    Eğitimcilerin şiddetin nesnesi haline geldiğini savunan Öner, “Her geçen gün artan şiddet olayları birçok eğitimciyi mağdur etmekte, eğitim camiasını hem tedirgin etmekte hem de üzmektedir. Önceden ihtimamın ve saygının odağında olan öğretmenlerimiz artık hakaretin, şiddetin ve itibarsızlaştırma sarmalının içine düşürülmüştür. Aklıselim insanlar için bu, bir mesleğin yıpranması değil, bir milletin geleceğinin yok edilmesidir. Münferit eylemler olmaktan çıkmış, gittikçe yaygınlık kazanmış, artık toplumsal bir yara hâline gelmiş bu şiddet, eğitim öğretim hizmetinin yürütülmesini olumsuz etkilemekte, eğitimcilerin verimliliğini düşürmektedir. Ayhan öğretmenlerin bir daha görevi başında öldürülmemesi, Yusuf öğretmenlerin sırtından vurulmaması, Gülhan öğretmenlerin sokakta ortasında bıçaklanmaması, Yunus öğretmenlerin zorbalarca darp edilmemesi için tüm eğitim kurumlarından sesleniyor, şiddete dur diyoruz. Bu şiddet olaylarına dur diyecek bir irade gösterilmez, şiddet uygulayan kişiler hak ettikleri cezaya çarptırılmaz ve daha ciddi, caydırıcı tedbirler alınmaz ise çok daha ağır olaylarla karşı karşıya kalabiliriz. Bu doğrultuda eğitim çalışanlarına karşı eğitim-öğretim hizmeti sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması artık kaçınılmazdır. Eğitimciler olarak şiddet olaylarına karşı caydırıcı nitelikte yasal düzenleme yapılmasını acilen talep ediyor ve bekliyoruz” diye konuştu.

  • Eğitim-Bir-Sen’den sınav sistemi açıklaması

    Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Kırşehir Şube Başkanı Oktay Cebeci, yeni üniversite sınav sistemiyle ilgili açıklamada bulundu.

    Cebeci, 2 milyondan fazla adayın üniversiteli olmak için girdiği sınavlarda yapılan değişim hakkında çocuklarla birlikte ailelerin de girdiği sınavlarda toplumun hassasiyetinin dikkate alınması gerektiğini söyledi.

    Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Kırşehir Şube Başkanı Oktay Cebeci yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanının ‘değişiklik yapacağız’ ifadesine karşın ‘değişiklik olmayacağı’ yönünde bir açıklama yapıldıktan birkaç gün sonra iki aşamalı ve çok oturumlu mevcut sınav sisteminin tek aşamalı hale getirileceğinin açıklanması, karar verme süreçlerinin sağlıklı işletilmediğini göstermektedir” dedi.

    Önerilerini de sunan Cebeci’nin sınav sistemi açıklaması şöyle:

    “Eğitim-Bir-Sen olarak mevcut sınav sistemini sadeleştirme adına temel Türkçe ve Matematik becerilerine ağırlık veren tek aşamalı bir sınava geçilmesinin, eğitim sistemindeki sorunları daha da derinleştireceğine dikkatlere sunuyoruz.

    Önerilen tek aşamalı sınav modeli, 28 Şubat sonrasında uygulanan tek aşamalı giriş sınavına birebir benzemektedir.

    Dönemin YÖK Başkanı tarafından başlatılan tek aşamalı sınav sistemi, eğitim sistemini krizlere sürüklemiştir. Türkçe ve Matematiği üniversite giriş sınavının merkezine alacağı belirtilen bu yeni önerilen modelin 28 Şubat sonrasında uygulanan sınav sistemi gibi okulları önemsizleştirmesi, özel kurslara olan yönelimi artırması ve öğrencilerin üniversiteye hazırlıksız gelmelerine neden olması muhtemeldir.”

  • Eğitim-Bir-Sen’den müfredat açıklaması

    Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, yeni eğitim öğretim yılı öncesi değişen müfredatla ilgili açıklamalarda bulundu.

    Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner yeni eğitim öğretim yılının başlaması dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Hayatın her alanını etkileyen olumsuzlukların eğitimin bıraktığı boşluklardan kaynaklandığını dile getiren Öner, “ Bugün toplumsal bir ihtiyaç haline gelen yeni bir müfredat olgusu hepimizin gerçeğidir. Çocuklarımızın çağın gereklerine göre yetişmesi, gençlerimizin evrensel nitelikteki normlarla donanması, milletimizin geçmişten devraldığı medeniyet değerlerinin yarınlara aktarılması için tarihimizi günümüze bağlayan değerlerimizle bezenmiş yeni bir müfredata ihtiyaç vardır” dedi.

    İyi bir müfredatla başarı sağlanacağının ve iyi bir eğitim sistemini hayata geçirmenin önemine dikkat çeken Öner, “Sahici bir istikbal, kendi gerçeklerimize uygun okullarda öğreteceğimiz bilgiyle, çocuklarımıza kazandıracağımız davranışla ve değerlerimizi yaşatmakla mümkündür. Ülkemizi ve içinde yaşadığımız coğrafyayı birçok yönüyle sıkıntıya sokan terörün ve darbe girişimiyle başlayan 15 Temmuz işgal hareketinin olumsuz yansımalarını yaşamaya devam ettiğimiz bir dönemde, yeni eğitim-öğretim yılı, millî şuurun artırılmasına katkı sağlamalıdır. Darbe girişimi sonrası ülkenin toparlanması ve geleceğin şekillenmesi anlamında birçok alanda adımların atılması, eğitimde de iyileştirici hedefler içeren değişim iradesinin ortaya konulması umut verici olmakla birlikte, hâlâ yapılması gereken pek çok iş, çözülmesi gereken sorunlar bulunmaktadır. Eğitim konusundaki başlıca sorunlardan biri olan 100 bine yakın öğretmen ihtiyacı, atama bekleyen 300 bin öğretmen adayının varlığı, insan kaynaklarının yerli yerinde kullanılmasını engelleyen alışkanlıklar, uzun vadeli planlama gerektiren önemli hususlardır. Bunun yanında, başta öğretmenler olmak üzere, eğitim çalışanlarının kronikleşmiş sorunlarının çözümünün de en az öğretmen ihtiyacının karşılanması kadar zorunlu olduğu açıktır” dedi.

    Eğitimcilerle ilgili de konuşan Öner, “Mülakatlı sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının yeniden hayata geçirilmesi, erkek kamu görevlilerine dayatılan kılık-kıyafet zorunluluğu, çerçeve yönetmelikteki bazı antidemokratik yaptırımlar yüzünden kamu görevlilerinin yaşadıkları mahrumiyetler, öğretmenlerin kariyer basamaklarına ilişkin yaşadıkları belirsizlik, ek ders esaslarındaki adaletsizlikler, öğretmen açığı, eğitim çalışanlarının atama ve yer değiştirme süreçlerinde yaşadıkları sorunlar, yönetici görevlendirme süreçlerinde mahkeme kararlarının doğurduğu sıkıntılar gibi, çözüme kavuşturulması gereken hususların 2017-2018 eğitim-öğretim yılı içerisinde aşılmasını ümit ediyor ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bazı önemli başlıklar için çağrıda bulunuyoruz. Kazanma ve kaybetme nedeni açıklanamayan mülakatla öğretmen alımı son bulmalıdır. İstihdamda güçlük çekilen yerlerde teşvik sistemi hayata geçirilmelidir. Tüm öğretmen ihtiyacı kadrolu olarak karşılanmalıdır. Kalıcı bir yönetici görevlendirme sistemi kurulmalıdır. Mağduriyet oluşturan öğretmenlerin yer değişikliği sorununa kalıcı çözüm getirilmelidir. Öğretmenlik mesleği için adil bir kariyer sistemi geliştirilmelidir. Ek ders esaslarındaki adaletsizlik sona erdirilmeli, ders ücretleri artırılmalıdır. Ders kitapları ve yardımcı kaynaklar hazırlanırken özen gösterilmelidir. Okulların bütçe sorunu ivedilikle çözüme kavuşturulmalıdır. Açık öğretim liseleri başarısız öğrenci deposu olmaktan çıkarılmalıdır. Stratejisi olmayan ‘Öğretmen Strateji Belgesi’ yeniden ele alınmalıdır. Öğretmenleri geren değil, geliştiren planlamalar yapılmalıdır

    Öğretmenler rotasyon değil, motivasyon bekliyor. Kılık-kıyafet özgürlüğü darbe kalıntısı yönetmeliğin boyunduruğundan kurtarılmalıdır” ifadelerine yer verdi.

  • Eğitim-Bir-Sen’den en düşüğü yüzde 16.6 zam teklifi

    Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kümülatif olarak maaşlara en düşüğü yıllık yüzde 16,60, iki yıllık yüzde 38,52 oranında zam yapılmasını içeren üç alternatifli teklifle toplu sözleşme masasında olacaklarını söyledi.

    Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen ve bağlı sendikaların yöneticileri ile üyelerin katıldığı ve Devlet Personel Başkanlığı önünde son bulan yürüyüşün ardından yaptığı açıklamada, kamu görevlilerinin ferahlamak ve bunun için de refahtan pay almak istediklerini kaydetti.

    2018 ve 2019 yıllarını kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşmesi’ne ilişkin tekliflerini alternatifli hazırladıklarını kaydeden Yalçın, “Birinci alternatif: Aylık, Taban Aylık ve Yan Ödeme katsayılarına 2018 yılı için, birinci altı ayda yüzde 10, ikinci altı ayda yüzde 6 zam; 2019 yılı için, birinci altı ayda yüzde 10, ikinci altı ayda yüzde 8 zam.

    İkinci alternatif: 2018 yılı için, 1 Ocak 2018’den geçerli olmak üzere taban aylığa 75 TL net zam; aylık, taban aylık ve yan ödeme katsayılarına birinci altı ayda yüzde 7, ikinci altı ayda yüzde 7 zam; 2019 yılı için, 1 Ocak 2019’dan geçerli olmak üzere taban aylığa 75 TL net zam; aylık, taban aylık ve yan ödeme katsayılarına birinci altı ayda yüzde 7, ikinci altı ayda yüzde 7 zam. Üçüncü alternatif: 2018 yılı için, 1 Ocak 2018’den geçerli olmak üzere ek ödeme oranlarına 15 puan ilave zam ve birinci altı ayda yüzde 6, ikinci altı ayda yüzde 6 zam; 2019 yılı için birinci altı ayda yüzde 10, ikinci altı ayda yüzde 8 zam şeklinde üç teklifimiz var” dedi.

    4/C, taşeron ve sözleşmeli istihdam türünün kaldırılması gerektiğini vurgulayan Yalçın, “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın değerinin vücut bulduğu bir coğrafyada yaşıyoruz fakat 4/C, taşeron işçiliği, sözleşmeli istihdam gibi insanca yaşamayı, insanı yaşatmayı zorlaştıran istihdam türlerini halen uyguluyoruz. Kadrosuz değil, sorunsuz istihdamın hedeflenmesini bekliyoruz. Bu kapsamda çalışanları hem memur edelim hem de memnun edelim” şeklinde konuştu.

    Konuşmanın ardından, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, eğitim hizmet koluna ilişkin 4. Dönem Toplu Sözleşme tekliflerini Devlet Personel Başkan Vekili Enes Polat’a teslim etti.

    Eğitim-Bir-Sen’in toplu sözleşme teklifleri şu şekilde:

    “Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarına ilişkin teklifler;

    1-Öğretmen kadrolarında bulunanların mevcut ek gösterge rakamlarının 600 puan artırılması

    2-Öğretmenlerin eğitim-öğretim tazminatı oranlarının 25 puan artırılması; doktora mezunu olanlara bu rakamın yüzde 100 artırımlı ödenmesi,

    3-Kalkınmada öncelikli yörelere sürekli görevle atananlar öğretmenlere bu yörelerde fiilen çalıştıkları sürece ek gösterge dâhil en yüksek devlet memuru aylığının; 1. bölgede görev yapanlara yüzde 10’u; 2. bölgede görev yapanlara yüzde 30’u; 3. bölgede görev yapanlara yüzde 40’ı; 4. bölgede görev yapanlara yüzde 50’si; 5. bölgede görev yapanlara yüzde 60’ı; 6. bölgede görev yapanlara yüzde 75’i; 7. bölgede görev yapanlara yüzde 90’ı oranında ek tazminat ödenmesi (Hâlihazırda sağlık hizmetleri sınıfı ve teknik hizmetler sınıfı için var olan uygulamanın öğretmenlere de uygulanması),

    4-Öğretim yılına hazırlık ödeneğinin tüm Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarına ödenmesi,

    5-Ek ders birim ücretlerinin gündüz öğretimi için brüt 20,54 TL’ye çıkarılması,

    6-Müdür yardımcısı olarak görev yapanların, haftada 2 saatten az olmamak üzere 6 saate kadar aylık karşılığı ders okutmakla yükümlü tutulması,

    7-Öğretmenlere okuttukları her 6 ders saatine karşılık 1 saat ders dışı hazırlık ve planlama karşılığı ek ders ücreti ödenmesi,

    8-Ek ders ücretlerinin yüksek lisans eğitimini tamamlamış olan yönetici ve öğretmenlere yüzde 25, doktora eğitimini tamamlamış olan yönetici ve öğretmenlere yüzde 40 oranında fazlasıyla ödenmesi,

    9-Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’la belirlenen genel tatil günlerinde yerine getirilemeyen ders görevleri yapılmış sayılması,

    10-Kurumlarınca, hafta içi normal çalışma saatleri dışında ve hafta sonlarında düzenlenen hizmet içi eğitim, kurs, seminer, toplantı ve benzeri etkinliklere katılan yönetici ve öğretmenlere, her gün için 3 saat ek ders ücreti ödenmesi,

    11-Örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görevli tüm öğretmenlerin haftada aylık karşılığı 15 saat ders okutmakla yükümlü tutulması,

    12-Her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarının müdürlerine haftada 30 saat, müdür başyardımcılarına haftada 28 saat, müdür yardımcılarına haftada 25 saat ek ders ücreti ödenmesi,

    Bu ücretlerin tam gün tam yıl eğitim yapılan okul ve kurumlar ile yatılı ve pansiyonlu okullarda görev yapan eğitim kurumları yöneticilerine haftada 10, ikili eğitim yapılan eğitim kurumu yöneticilerine ise haftada 5 saat fazla ödenmesi (Yukarıdaki teklif üzerinde uzlaşma sağlanamaması ihtimali dâhilinde kalmak üzere),

    13-Örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görevli müdürler ve müdür başyardımcıları yönünden haftada ilaveten 3 saat yönetim görevi karşılığı ek ders ücreti ödenmesi,

    14-Mesleki ve teknik öğretim kurumlarında görevli öğretmenlerden yaz tatilinde işletmelerde meslek eğitimi ve staj kapsamında görevlendirilenlere, haftada 44 saate kadar ek ders ücreti ödenebilmesi,

    15-Destekleme ve yetiştirme kursları dışındaki kurslarda görevlendirilen yönetici ve öğretmenlerin ek ders ücretlerinin yüzde 100 artırımlı ödenmesi; bu kapsamda yönetim görevini yerine getiren yöneticilere her gün için 6 saat ek ders ücreti ödenmesi,

    16-Halk Eğitim Merkezleri gibi nöbet görevi bulunan tüm eğitim kurumlarında yerine getirilen nöbet görev için de haftada 3 saat ek ders (nöbet) ücreti ödenmesi,

    17-Yaygın eğitim kurumlarında öğretim yılı başında ve sonunda yapılan eğitim ihtiyaçlarını belirleme çalışmalarına fiilen katılan öğretmenlere de seminer ek ders ücreti ödenmesi,

    18-Belleticilik görevi için görevlendirilenlerden gece pansiyonda kalanlar için öngörülen ek ders ücretinin ilave 4 saat artırımlı ödenmesi,

    19-Okul öncesi ve sınıf öğretmenleri ile bölüm, atölye ve laboratuvar şefliği görevi verilen öğretmenlere ilgili mevzuatında belirtilen sosyal etkinlik faaliyetlerinde danışman öğretmen görevi ile sınıf veya şube sorumluluğu görevi karşılığı, haftada 2 saat ek ders ücreti ödenmesi,

    20-Destekleme ve yetiştirme kursları kapsamında hafta içi mesai saatlerinden sonra ve hafta sonlarında 250 öğrenci sayısı ve katları esas alınmak suretiyle birden fazla eğitim kurumu yöneticisine görev verilmesi ve bu görevi fiilen yerine getiren bütün yöneticilerden hafta içi mesai saatlerinden sonra görev yapanlara 3 saat, hafta sonlarında görev yapanlara ise 6 saat ek ders ücreti ödenmesi,

    21-Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde görev yapan eğitim kurumu yöneticilerinin ek ders ücretlerinin özel eğitim kurumları yöneticilerine öngörüldüğü gibi ödenmesi,

    22-Destekleme ve Yetiştirme Kursları ile diğer kurslarda görevli memur ve hizmetlilerin hafta içi mesai saatlerinden sonra ve hafta sonları fazla çalışmaları karşılığı, yılı bütçe kanununda öngörülen rakamın 5 katı tutarında fazla çalışma ücreti ödenmesi,

    23-İkili eğitim yapılan eğitim kurumlarında haftalık 40 saatlik çalışma süresinin üzerinde çalışan memur ve hizmetlilere fazla çalışmaları karşılığı, yılı bütçe kanununda öngörülen rakamın 5 katı tutarında fazla çalışma ücreti ödenmesi,

    24-En az beş yıl süreyle fiilen öğretmenlik yapmış olan yüksek lisans mezunlarına uzman öğretmen, doktora mezunlarına başöğretmen unvanı verilmesi; bu şartları taşımayanlar yönünden kariyer basamakları sınavının yeniden yapılması,

    25-Parasız yatılılık ve bursluluk sınavında öğretmen çocukları yönünden öngörülen kontenjana esas yıllık gelir rakamının artırılması,

    26-Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarının maaşlarından İLKSAN aidatının kaynaktan kesilmemesi,

    27-Sözleşmeli öğretmenlerin ek ders ücretlerinden yapılan sosyal güvenlik primi kesintisine son verilmesi,

    28-Öğretmenlere fiilen her 5 yıllık çalışma sürelerine karşılık bir yıl fiili hizmet zammı (yıpranma payı) verilmesi.

    Üniversite çalışanlarına ilişkin teklifler;

    29-Üniversite ödeneği oranlarının 50 puan artırılması,

    30-Üniversitelerde çalışan idari personele de geliştirme ödeneği ve yükseköğretim tazminatı ödenmesi,

    31-Profesör, Doçent, Yardımcı Doçent ve Araştırma Görevlisi dışındaki kadrolara atanmış öğretim elemanlarına geliştirme ödeneğinin tam olarak ödenmesi,

    32-Döner sermaye gelirlerine katkısı olan idari personele de katkı payı ödenmesi,

    33-Genel sekreter yardımcısı, daire başkanı, fakülte, enstitü ve yüksekokul sekreterlerine makam tazminatı ödenmesi,

    34-Araştırma görevlilerinin birinci dereceye kadar ilerleyebilmeleri,

    35-50/d kapsamındaki araştırma görevlilerinin 33/a kadrolarına geçirilmeleri,

    36-Folklor Araştırmacısı, Müze Araştırmacısı, Kütüphaneci, Arşivci, Kitap Patoloğu ve Sosyolog unvanlı kadrolarında çalışan personelin özel hizmet tazminatlarının teknik hizmetler sınıfı üzerinden ödenmesi,

    37-İkinci öğretim yapılan birimlerde fazla çalışma ücreti için öngörülen süre ve personel sınırlamalarının kaldırılması,

    38-Araştırma görevlilerine yeşil pasaport alabilme hakkı verilmesi,

    39-Doçent unvanını alanların doçent kadrosu için öngörülmüş özlük haklarının tamamını alabilmeleri,

    40-Üniversite lojmanlarının en az yüzde 80’inin sıra tahsisli dağıtılması,

    41-Yardımcı doçentlerin daimi kadroya geçirilmeleri,

    42-Öğretim görevlileri hakkındaki mesai saati uygulamalarının kaldırılması,

    43-Araştırma görevlilerinin görev tanımlarının yapılarak görev tanımı harici işlerde çalıştırılamamaları,

    44-Genel sekreter yardımcıları ile fakülte, enstitü ve yüksekokul sekreterlerinin ek gösterge rakamlarının artırılması,

    45-Taşınır kayıt kontrol yetkilileri ile mutemetlere ayniyat saymanı kadroları için öngörülen özlük haklarının verilmesi,

    46-Üniversitelerde çalışan mali hizmetler uzmanları ile YÖK mali hizmetler uzmanlarının özlük haklarının eşitlenmesi,

    47-Üniversite yurtlarında çalışanların hafta içi mesai saati sonrası ve hafta sonları fazla çalışma ücretlerinin yılı bütçe kanununda öngörülen rakamın 5 katı tutarında ödenmesi,

    48-Sözleşmeli personelde kadroya geçirilenlerin ücret ve aylıklarının döner sermayeden değil bütçeden ödenmesi,

    49-Gemi adamlarının hizmet sınıfının teknik hizmetler sınıfı olarak belirlenmesi; haftada 40 saati aşan fazla çalışmaları karşılığı yılı bütçe kanununda öngörülen rakamın 5 katı tutarında fazla çalışma ücreti ödenmesi,

    Kredi ve Yurtlar Kurumu çalışanlarına ilişkin teklifler

    50-Özel ve gece hizmetleri talimatnamesi kapsamında geçen fazla çalışma sürelerine karşılık yılı bütçe kanununda öngörülen rakamın 5 katı tutarında fazla çalışma ücreti ödenmesi,

    51-Kalkınmada öncelikli yörelere sürekli görevle atanan yurt çalışanlarına bu yörelerde fiilen çalıştıkları sürece ek gösterge dâhil en yüksek devlet memuru aylığının; 1. bölgede görev yapanlara yüzde 10’u; 2. bölgede görev yapanlara yüzde 30’u; 3. bölgede görev yapanlara yüzde 40’ı; 4. bölgede görev yapanlara yüzde 50’si; 5. bölgede görev yapanlara yüzde 60’ı; 6. bölgede görev yapanlara yüzde 75’i; 7. bölgede görev yapanlara yüzde 90’ı oranında ek tazminat ödenmesi,

    52-Personel Yönetmeliğinin 13. maddesine istinaden iki aylık brüt ücretleri tutarında ikramiye ödenmesi,

    53-Koruma ve güvenlik görevlisi kadrolarında çalışanların yurt yönetim memurluğu kadrolarına geçirilmesi,

    54-Kurum personelinden çocukları yükseköğrenim görenlerin, burs, kredi ve yurt hizmetlerinden yüzde 50 indirimli faydalandırılması,

    55-Yurt müdürleri, müdür yardımcıları ve yurt yönetim memurları ile diğer yurt çalışanları için öngörülen iş güçlüğü zammı ve temininde güçlük zammı puanlarının 500 puan artırımlı ödenmesi,

    56-Yurt müdürlerine makam tazminatı ödenmesi,

    57-Koruma ve güvenlik görevlisi kadrolarında bulunanları millî ve dini bayramlarda yaptıkları çalışmalar karşılığı, yılı bütçe kanununda öngörülen rakamın 5 katı tutarında fazla çalışma ücreti ödenmesi,

    58-Özel hizmet tazminatı oranlarının, yurt müdürleri, yurt müdür yardımcıları ve yönetim memurları yönünden 10 puan artırılması.

    Hizmet kolu kapsamındaki bütün çalışanlar yönünden ortak teklifler;

    59-Mevcut ek gösterge rakamlarının 600 puan artırılması; yardımcı hizmetler sınıfı için ek gösterge verilmesi,

    60-Özel hizmet tazminatı oranlarının 20 puan artırılması,

    61-Görevlendirme çalışan personele de nakdi giyim yardımı ödenmesi,

    62-Aşçı kadrolarında çalışanların hizmet sınıfının teknik hizmetler sınıfı olarak değiştirilmesi,

    63-Adalet Bakanlığı’nda şef kadrosunda çalışanlar için öngörülmüş bulunan Adalet Hizmetleri Tazminatı oranlarının, diğer kurumlarda şef kadrosunda çalışanlar için de aynen uygulanması,

    64-İl millî eğitim müdür yardımcısı, ilçe milli eğitim müdürü ve şube müdürü kadrosunda bulunanlara makam tazminatı ödenmesi,

    65-VHKİ kadrolarında bulunmaktayken şef kadrolarına atananlar yönünden yan ödemelerinin, bu kurum ve kuruluşlarda daktilograf veya memur kadrolarında bulunmaktayken şef kadrolarına atananlar gibi ödenmesi,

    Kazanılmış haklar

    66-3. Dönem Toplu Sözleşme hükümlerinin aynen devamı,

    67-Öğretim yılına hazırlık ödeneğinin 2018 yılında bin 500 TL, 2019 yılında bin 750 TL olarak ödenmesi,

    68-Geliştirme ödeneği ödenmesi uygulamasına 2019 yılını sonuna kadar devam edilmesi”.

  • Aksaray’da Eğitim-Bir-Sen’den “15 Temmuz’un nöbetçisi, 16 Nisan’ın evetçisiyiz” programı

    Aksaray’da Eğitim-Bir-Sen tarafından organize edilen “15 Temmuz’un nöbetçisi, 16 Nisan’ın evetçisiyiz” isimli program kültür merkezinde gerçekleştirildi.

    Programa, AK Parti Milletvekili Cengiz Aydoğdu, Aksaray Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı, AK Parti İl Başkanı Abdulkadir Karatay, Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, Diyanet Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, daire müdürleri, sivil toplum örgütleri ve çok sayıda sendika üyesi katıldı.

    Programda konuşan Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, sendikacılığın önemine değinerek, “Ne zaman bir toplum bir girdapla yüz yüze gelse, sıkıntılarla boğuşmak mecburiyetinde olsa, yeniden zorlukları göğüslemek suretiyle kaldığı yerden yoluna devam etmek için tarihi bir inisiyatif alır. İşte bu, hedeflediğimiz noktayı gerçekleştirebilmek için hepimiz için bir kilometre taşıdır. Hatırlayın, ülkemiz hükümet kuramamış, kimin yöneteceği belli olmayan, çukurlar üzerinden ülkemizin savaşa sürüklendiği kritik günlerde adeta kayyum emriyle seçime gitmeye mecbur kaldığımız günlerde, ülke söz konusuysa inisiyatif almak hepimizin görevidir’ diyerek yollara çıktığımız ve bu çerçevede Aksaray’da birlikte toplantı yaptığımız değerli dostlarım. O gün, nasıl tarihi bir görevi ifa etmişsek, bugün de yine bir görevi ifa etmek için bir aradayız. Milletin vicdanı sivil toplum kuruluşları eliyle yansır. Ancak, sivil toplum kuruluşları içinde sendikalar ayrı bir yere oturur. Çünkü eğer bir toplumda huzur ve saadet temin edilecekse, bunu özgürlük ve emeğin karşılığının elde edilmesi ve insani değerler çerçevesinde hepimizin huzur içinde yaşayacağı bir ortamı temin etmekle mümkün. Peki, bunun öncüleri kimler olmalı? Emeğin karşılığı, herkesin hakkını aldığı ve herkesin insanca yaşam kalitesine kavuştuğu bir ortamı temin etmek ve bu çerçevede de milletine, memleketine ve temsil ettiği kimselere layık olmak için mücadeleyi veren insanlar olmalıdır. Bunun içinde sendikacılığımızı çok önemsemeliyiz. Sendika olarak, bu ülkede yapılacak hangi hizmet varsa o hizmetin gerçekleşmesi için kollarını sıvamış, memleketi, milleti adına hizmet üreten bir kadro hareketiyiz. Yani, Memur Sen, memurlar dediğimiz zaman bu ülkenin hangi alanda, hangi hizmet yapılıyorsa o hizmeti gerçekleştirmek için çalışanlarız” dedi.

    Program, konuşmaların ardından sona erdi.