Etiket: Eğitim-Bir-Senden

  • Eğitim-Bir-Sen’den Emniyet Müdürlerine anlamlı ziyaret

    Eğitim-Bir-Sen’den Emniyet Müdürlerine anlamlı ziyaret

    Erzurum Eğitim-Bir Sen İlçe Temsilcileri, Boğaziçi Üniversitesine rektör ataması bahane edilerek yapılan eylemlere sessiz kalmadı. Memur-Sen İl Temsilcisi Mustafa Karataş, Eğitim-Bir-Sen olarak, Emniyet Güçlerinin yanlarında olduklarının herkes tarafından bilinmesini istedi.

    Geçmişte gerçekleştirilen, ülkemizin birliğine ve beraberliğine yönelik kirli ve ifsat edici kara propagandalara benzer yeni bir hadisenin Boğaziçi Üniversitesine rektör atamasında yaşandığını söyleyen Memur-Sen İl Temsilcisi Mustafa Karataş, “Özellikle toplumumuzun huzurunu sağlamak için, canlarını siper eden ter akıtan Emniyet Güçlerimize karşı girişilen itibar suikastını kınamak ve Emniyet Güçlerimize moral destek vermek için eş zamanlı olarak 20 ilçe merkezimizde İlçe Başkanlarımız, İlçe Emniyet Müdürlerimizi ziyaret etti” dedi.

    İlçe Başkanları ziyaret esnasında İlçe Emniyet Müdürlerine çiçek sunarak, yapılan çirkin saldırılara karşı, şerefli Emniyet Güçlerinin yanında olduklarını ifade etti.

    Kumandalarının, kimin elinde olduğunu çok iyi bildiklerini ve ağababalarının düğmeye basmasıyla harekete geçen art niyetli güruhun, daha özgür bir üniversite bahanesiyle, yasanın verdiği yetkinin kullanılmasına dahi tahammül edemeyerek bağnaz bir anlayışa sahip olduklarını ortaya koyduklarını söyleyen Karataş, “Bu olaylar göstermiştir ki; asıl hesap asla bu değildir. Her defasında bu ülkenin ortak değerlerini aşağılamayı, itibarsızlaştırmayı marifet sayan bu güruh, kendi güvenliklerini de sağlayan şerefli Emniyet Güçlerine sarf ettikleri sözlerle kendi çirkin yüzlerini göstermişlerdir” dedi.

    Karataş, Eğitim-Bir-Sen olarak, Emniyet Güçlerinin yanlarında olduklarının herkes tarafından bilinmesini istedi.

  • Samsun Eğitim-Bir-Sen’den “Beyaz Zambaklar” tepkisi

    Samsun Eğitim-Bir-Sen’den “Beyaz Zambaklar” tepkisi

    Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Hamdi Yıldız, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Herkese Kitap Vakfı (EPHESUS) iş birliğiyle Bakanlık tarafından öğretmenlere dağıtılan Grigori Petrov’un “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” isimli kitabının İslam dinine saldırdığı, darbe çığırtkanlığı yaptığı ve Türk milletine hakaret ettiğini iddia ederek toplatılmasını istedi.

    Kitabın dağıtımından bahseden Başkan Yıldız, “Hangi vesileyle olursa olsun, bir kitabın öğretmenlerimize ve ülkemiz insanlarına ulaştırılması, her bir bireyin kitaplara kavuşturulma çabası takdire şayan bir harekettir. Lakin devlet eliyle dağıtılan kitapların özenle seçilmesi, ilgili komisyonların süzgecinden geçirilerek okurlara ulaştırılması gerekir. 2020 yılında Herkese Kitap Vakfı (EPHESUS) iş birliğinde MEB eliyle öğretmenlerimize 24 Kasım Öğretmenler Günü hediyesi olarak dağıtılan ‘Beyaz Zambaklar Ülkesinde’ kitabın içeriğinin ülkemizin tarihi geçmişine, dini inanışına, kültürel anane ve geleneklerine saldırı ve yapısal temel taşlarımızın başkalaştırma çabaları taşıdığı aşikardır” dedi. Ardından kitabın içeriğinden örnekler verdi.

    “Darbe övücü önsöz”

    Kitabın önsözünde darbenin övüldüğünü söyleyen Yıldız, “Kitapta; ’1960 yılında General Cemal Gürsel’in liderliğinde gerçekleşen darbeden birkaç ay sonra, darbede yer alan subayların dünya görüşü ve eğitim seviyelerini değerlendirmek için bir anket yapılmıştı. Anketteki sorulardan biri ‘sizi en çok hangi kitap etkiledi’ idi. Subayların çoğu bu soruya ‘Beyaz Zambaklar Ülkesinde’ cevabını vermiştir’ ifadeleri yer alıyor. Kitap 1923 yılında yazılmıştır. 2020 yılında dağıtılan kitabın kapağında kırmızı kalın dikkat çekici bir baskıyla ‘Atatürk’ün Talimatıyla Okulların Müfredatına Dahil Edilen Kitap’ yazmaktadır. Şimdi soruyorum; MEB onayıyla 100 Temel Esere dahil edilen, (şu anki dağıtılan kitabın önsözünde) darbe çığırtkanlığı ve darbeleri övücü yazı eklemenin manası nedir?” şeklinde konuştu.

    “Hz. Muhammed eli kanlı liderlerle aynı kategoride anılamaz”

    Kitabın 47. sayfasında Hz. Muhammed’in (s.a.s) sıradan bir lider gibi lanse edildiğini söyleyen Başkan Yıldız, “Kitapta; ‘Carly, Kahramanlar ve Tarihteki Kahramanlıklar adlı ilginç kitabında kahramanlık kültünü ve kültürünü anlatır. Carly halk kitlelerinin, heykeltıraş olmadan hareketsiz duran ölü kil yığınları olduğunu söyler. Fakat Sezar, Napolyon, büyük Petro, Sokrates ve Muhammed gibi bir sanatçı, yüce bir şahsiyet ya da kahraman ortaya çıkar, kili eline alıp ona öyle veya böyle bir şekil verir. İnsanlar ve kitlelerden istediği her şeyi yaratır’ ifadeleri yer alıyor. Peygamber efendimizin Hz Muhammed’in (s.a.s) sıradan bir lider olarak lanse edilmesi. Hz Muhammed (s.a.s) isminin özellikle eli kanlı lider olarak bilinen Sezar, Napolyon ve büyük Petro; tarihi geçmişte madde üzerine fikirleri ve eserleri bulunan Socrates gibi düşünürlerle aynı kategoriye getirilmesi kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

    “Türk ırkına aşağılama var”

    169 ve 170. sayfalardan örnek veren Yıldız, “Kitapta; ‘Snelman Almanya’nın Berlin şehrinde ünlü bir Avusturyalı yazar (Metterrnich) ile tanışır. …olumsuz örnek teşkil eden karakter… dönek yazar, … dürüst değildi, … yalaka, … düşüncesiz, … terbiyesiz, … zampara, … eski saray tilkisi harem ağası ve Türk paşası karışımıydı’ ifadeleri yer alıyor. Bu şekilde Türk’ü aşağılayan küçük düşüren ifadeler kabul edilemez” sözlerine yer verdi.

    “Kabil örnek alınmış”

    Başkan Yıldız açıklamasına şu şekilde devam etti: “Kitabın ana konusu; dürüstlük, mücadele, çalışma, eğitim ve fedakarlık üzerine bir ülkenin kazanımlarını ve kalkınmasını anlatmaktadır. Mücadele ve direnmek kabullenmeme konusunun çıkış noktası olarak birkaç yerde ve sayfa 56’da Hz. Adem’in (as) oğullarından Kabil örnek şahsiyet alınmış, Allah’a karşı isyanı mücadele olarak gösterilmektedir. Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde Habil ve Kabil’in nasıl olduğu bellidir.”

    “Kitap toplatılmalı”

    Kitabın toplatılmasını isteyen Yıldız, “Devlet eliyle mesleklerin en kutsalını icra eden öğretmenlerimize ücretsiz dağıtımı yapılan kitap; özü ve sonradan eklenen önsözleriyle, İslam dinine saldırmakta, darbe çığırtkanlığı yapmakta ve Türk Milleti’ne hakaret etmektedir. Böyle bir kitabın Türk Milleti’ne örnek gösterilmeye çalışılması tarihi geçmişimizi inkar etmek, yapı taşlarımızla oynanmaya çalışmaktır. Sadeliği bozulan, bizim kurutuluşumuz gibi öne çıkarılıp bir süzgeçten geçirilmeden devlet eliyle dağıtılan kitabın geri toplatılması gelecek yıllarda dağıtılmak istenen kitapların inceleme yapılmadan dağıtılmaması önem arz etmektedir” diyerek sözlerini tamamladı.

  • Samsun Eğitim-Bir-Sen’den “Maarif Hareketi Değerlendirme Anketi”

    Samsun Eğitim-Bir-Sen’den “Maarif Hareketi Değerlendirme Anketi”

    Kısa sürede 2 binin üzerinde katılımın sağlandığı Samsun Eğitim-Bir-Sen tarafından hazırlanan Maarif Hareketi Değerlendirme Anketi sonucuna göre eğitimciler büyük oranda Maarif Hareketi’ni yük olarak görüyor ve eğitime katkısı olmadığını düşünüyor.

    Samsun Eğitim-Bir-Sen tarafından hazırlanan Maarif Hareketi Değerlendirme Anketi düzenlendi. 11 sorunun yer aldığı ankette, yaklaşık yüzde 80 oranda eğitimci projeye kendi isteğiyle katılmadığı belirtti. Yüzde 83.3 oranında katılımcı projenin öğretmenlere yük olduğu savundu. Yüzde 85.3 oranında katılımcı ise okul yöneticilerine yük olduğunu savundu. Yüzde 72.2 oranında katılımcı “projenin il eğitimine hiç katkısı yoktur” şıkkını işaretledi. Yüzde 88.8 oranında katılımcı ise “Bakanlığın Sosyal Etkinlik Modülü varken aynı formattaki Maarif Hareketi Projesi’nin tekraren uygulanması sizce doğru karar mı?” sorusuna “Hayır” yanıtını verdi.

    Anketle ilgili bilgi veren Eğitim-Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Hamdi Yıldız, “Samsun Maarif Hareketi Projesi’nin uygulayıcıları tarafından değerlendirmesini yapmak üzere gerçekleştirmiş olduğumuz anketimize katılım sağlayarak soruları cevaplandıran eğitim çalışanlarımıza öncelikle teşekkür ediyoruz. 2016-2019 yılları arasında uygulamada kalan projeye, sonlanmasına rağmen nihai raporlaması yapılmadan 2020 yılı itibari ile yeniden onay alınmıştır” dedi.

    Anketin sonuçlarıyla ilgili de bilgi veren Başkan Yıldız, “Yapmış olduğumuz ankete göre eğitim çalışanlarımızın Samsun Maarif Hareketi Projesi hakkında genel kanaati şu şekilde özetlenebilir: Bu projenin eğitime katkısının olmadığı, eğitim çalışanlarının üzerine yük olduğu, Milli Eğitim Bakanlığı Sosyal Etkinlikler Modülü, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün Kalite Takip Sistemi’nin uygulandığı yerde Maarif Hareketi Projesi’nin eğitim çalışanlarının asli görevlerini yerine getirmesine engel teşkil ettiği, bu açıdan eğitime olumsuz etkisi olduğu sonucunu ortaya koymuştur” diye konuştu.

    Başkan Yıldız açıklamasını, “Bu sonuç İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından doğru okunarak eğitimcilerin üzerindeki bu ağır yük alınmalı, Samsun eğitimi, Maarif Hareketi Projesi sonlandırılarak bu kamburdan kurtarılmalıdır” şeklinde konuştu.

  • Eğitim-Bir-Sen’den teşkilatına motivasyon semineri

    Eğitim-Bir-Sen’den teşkilatına motivasyon semineri

    Eğitim-Bir-Sen Erzurum 1 ve 2 nolu Şubelerin ortaklaşa düzenlediği ve Milli Eğitim Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanı Mehmet Baki Öztürk’ün sunumunu yaptığı, Hayatın Şifreleri ‘’Motivasyon Artırma İstişare Seminerine’’ Sendika zorunlu organları yanında ilçe başkanları ve iş yeri temsilcileri de katıldı.

    Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Mustafa Karataş, açılışta yaptığı konuşmada, iş yeri temsilcileriyle bir araya gelmeyi, istişarelerde bulunmayı önemsediklerini, daha nitelikli sendikacılığın icra edilmesi ve sendikal bilincin artırılması adına yapılan bu toplantıların teşkilat için çok önemli olduğunun altını çizerek: ‘’Sendikamızın eğitim, örgütlenme ve mücadeleye bakış açısı, iş yerinde ne kadar hayat bulabilirse, iş yeri temsilcileri tarafından ne kadar uygulanabilirse, derdimizi ve meselemizi anlatmak,hedefimize ulaşmak varmak o kadar kolay olur’’ dedi.

    Mehmet Baki Öztürk ise sunumunda, Sendikacılık misyonu konusuna değinerek, ‘’Teşkilat mensuplarının gaflete, yorgunluğa, bıkkınlığa hakkı yoktur. İnsanların amaçları hedefleri olmalıdır, hedefler bittiğinde insan ölür. Gözünüzde kendinizle ilgili bir görüntü canlandığında bu size bir motivasyon sağlayacaktır. Size düşen bu görüntüyü gerçeğe çevirmek için harekete geçmek olacaktır. Temsilciler bulundukları yerlerde hedefe ulaşmak için sürekli gayret etmeleri gerektiğini, sendikacılığı sadece ILO sözleşmesinin hapsettiği kalıptan çıkararak. Bir medeniyet kaynağı pozisyonuna sokmamız gerekir. ’dedi.

    Öztürk konuşmasına şöyle devam etti: ‘’Hayat dinamik bir süreçtir. Kendini yenileyemeyen kurum ve kişilere yaşama hakkı tanımaz. Başlangıçta temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi ve derinleştirilmesi mücadelesinde canları pahasına mücadele ederek bunların yasalar ve toplum nezdinde kabul görmesini sağlayanlar zaman içinde mücadelenin gücü ve kararlılığını yitirerek statülerini korumak adına o hak ve özgürlük için mücadele edenler karşısında yer alanların durumuna düşmemek için sürekli kendimizi yenilemek ve eylem içinde olmak zorundayız’’.

    Öztürk, “Mazeret yok, şikâyet yok, vazgeçmek yok” diyerek sözlerini tamamladı.

  • Eğitim-Bir-Sen’den vefa buluşması

    Eğitim-Bir-Sen’den vefa buluşması

    Eğitim-Bir-Sen 2 nolu şube bir vefa örneği göstererek geçmişte Şube Başkanlığı yapmış, şube yönetimlerinde bulunmuş ve ilçe teşkilatlarında ilçe temsilciliği yapmış olan başkanlarla bir araya geldi.

    Şube Başkanlığı görevlerinde bulunan Abdulbaki Güzeltepe ve Zinnur Şimşek’ in de katıldığı toplantıya birçok ilçe temsilcisi iştirak etti.

    Yoğun kar yağışına rağmen katılımın yüksek olduğu toplantıda Şube Başkanı ve Memur-Sen İl Temsilcisi Mustafa Karataş yaptığı konuşmada; Sendikanın bu günlere gelmesinde emeği olan ter akıtan omuz veren tüm başkanlara teşekkür etti. Geldiğimiz noktada dünü hayırla yadettiklerini dün atılan tohumların bugün ormana dönüştüğünü hatırlatarak, Kurucu Genel Başkanımız Merhum Mehmet Akif İnan in ‘Umut Bir Tohumsa Kefen Zarında, Gün olur Fışkırır Bir Orman Olur’ dizelerini okuyarak bugünlerin müjdelendiğini ifade etti. Karataş, ‘Vefa’nın inancımız gereği olduğunun altını çizerek yapılan görev değişliklerinin bir bayrak değişim olduğunu, aktif görev alıp almadığımıza bakmaksızın sendika mücadelemizin ölünceye kadar devam edeceğini söyledi.

    Daha sonra bir konuşma yapan Zinnur Şimşek şahıslara vefa dan çok, Davaya vefa gösterilmesinin daha kıymetli olduğunu ifade etti. Şimşek, “Bizler birer faniyiz kalıcı olan davamızdır. Bu nedenle davamıza asla vefasızlık yapmamalıyız” dedi.

    Abdulbaki Güzeltepe ise yaptığı konuşmada bu güzel toplantıyı tertip eden Başta Mustafa Karataş ve yönetimine teşekkür ederek “Sayımızın çoğalmasıyla beraber sadakatin ve bağlılığın da bir o kadar ehemmiyetli olduğunu, bu nedenle yeni nesle dava diye bir idealin bırakılması gerektiğini ifade etti. Bir davaya en büyük düşmanın dava mensuplarının kibre kapılmaları olduğunu hatırlatarak, Rabbim bizleri kibirden korusun” duasıyla sözlerini tamamladı.