Etiket: Edemeyecekler”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türkiye’yi ekonomiyle de alt edemeyecekler”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türkiye’yi ekonomiyle de alt edemeyecekler”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’yi vesayetle esir alamadılar. Türkiye’yi terörle dize getiremediler, darbe ile yıkamadılar, tehditle, kuşatmayla, ambargo ile prangaya çekemediler. Türkiye’yi ekonomiyle de alt edemeyecekler” dedi.

    Samsun 19 Mayıs Stadyumu’nda düzenlenen AK Parti Samsun 7. Olağan İl Kongresi’ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 7. Olağan Kongresi’nin kritik bir dönüm noktası teşkil edeceğini belirterek, “Samsun’dan bu önemli kavşakta çok daha fazla destek bekliyorum” diye konuştu.

    AK Parti’yi şahsi hesapları ve hedeflerinin aracı olarak kullanmak isteyenlerin karşılarında milleti bulacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz kaderi Türkiye’nin kaderiyle, Türk milletinin kaderiyle bütünleşmiş bir partiyiz. Türkiye varsa biz varız, Türkiye güçlüyse biz güçlüyüz. İşte bunun için her fırsatta AK Parti milletin partisidir diyoruz. Her kim bu gerçeği unutur, AK Parti’yi şahsi hesaplarının, hedeflerinin aracı haline dönüştürmeye çalışırsa karşısında milletimizle birlikte bizi de bulur. Türkiye tarihinde kuruluşunun üzerinden 19 yıl geçmesine rağmen sürekli kendini yenileyerek geliştirerek, enerjisini tazeleyerek iktidarını devam ettiren başka parti yoktur. Hangi seviyede olursa olsun, partimize hizmet etmiş ve davamıza bağlılığını koruyan kimseyi dışarıda bırakmadan, yeni isimler ve heyecanlarla AK Parti’yi güçlendirmeyi sürdürüyoruz” diye konuştu.

    Partiye üye kazandırmanın önemini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Samsun, seçimden önce seçim kazanmaya var mı? Hanımlar, seçimden önce seçim kazanmaya var mıyız? Gençler seçimden önce seçim kazanmaya var mıyız?” diye sordu. Erdoğan, gelen cevap üzerine “Maşallah” dedi.

    “Türkiye’yi ekonomiyle de alt edemeyecekler”

    Dünyada ve bölgede siyasi, ekonomik, sosyal her alanda çok ciddi kırılmaların yaşandığı, yeni bir küresel düzenin inşa edildiği dönemden geçildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, medeniyetinin ve tarihinin kendisine verdiği sorumluluklara uygun şekilde bu kritik süreçte hakkın, hakkaniyetin, mazlumu, mağdurun yanında yer alıyor. Karşımızda son asrın muktedirleri var. Güçlerini zulme, kan dökmeye, hile ve baskı ile toplumlara sömürmeye borçlu bu zalimlere artık oyunun değiştiğini kabul ettirmek kolay olmuyor. Salgın döneminde, içinde yaşadıkları güven ve refah düzeninin aslında ilk ciddi krizde parçalanabilen bir sırça köşk olduğunu görmelerine rağmen hala eski alışkanlıklarını sürdürmeye çalışıyorlar. Ne kadar direnirse dirensinler, bu değişim selinin önüne set kurabilmeleri mümkün değildir. Milletimiz müsterih olsun, biz birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi sıkı tuttuğumuz sürece Allah’ın izni ile aşamayacağımız engel yoktur” ifadelerini kullandı.

    “Geçmişte uzunca bir süre ülkemizi istedikleri gibi yönlendirmek, istedikleri gibi biçimlendirmek için kullandıkları tüm araçları birer birer ellerinden aldık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi dönemlerinde de aynı oyunların oynandığını ve hüsrana uğradıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:

    “Türkiye’yi vesayetle esir alamadılar. Türkiye’yi terörle dize getiremediler, darbe ile yıkamadılar, tehditle, kuşatmayla, ambargo ile prangaya çekemediler. Türkiye’yi ekonomiyle de alt edemeyecekler. Salgın döneminde dünya kavrulurken, biz sadece kendi ayaklarımız üzerinde durmakla kalmadık, yardım isteyen her yere el uzattık. Şuana kadar 155 ülkeye yardım elimizi uzattık. Yok demedik, hepsinin yardımına koştuk. Maske, tulum, ilaç gönderdik. Ne varsa elimizde paylaştık. Çünkü biz bu dünyada alan el değil, veren el olmak için var olduğumuzu ispatladık. Bölgemizde terör örgütleri ve zalim rejimler kardeşlerimizin canlarına ve şereflerine saldırırken pek çoklarının yaptığı gibi sırtımızı dönmedik, bilfiil sahada kendilerine kalkan olduk. Suriye’de, Libya’da, Azerbaycan’da kardeşlerimizin yanında biz varız. Akdeniz’den Karadeniz’e, Suriye’den Libya’ya, Kıbrıs’tan Karabağ’a her yerde aynı onurla tabloyu ortaya koyduk. İnşallah bundan sonra da aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz. Her büyük mücadelede, her büyük sıçrayışta olduğu gibi elbette bedeller ödüyoruz. Terörle mücadelede, darbe girişimlerinde, sınır ötesi harekatlarda şehitler verdik ama şunu unutmayın, her şehit bizim için arazilerin vatan olması demektir. Eğer bir vatana sahipseniz bu böyle oluyor. Ekonomimize yönelik saldırıların maliyetleri oldu ama bu maliyetler durup dururken olmadı. Hedeflerimize ulaşmak için hızla yol alırken kimi alanlarda bizi yavaşlattılar ama ülkemizi bu kutlu yoldan geri döndüremediler. Milletimizin birliğini, beraberliğini bozamadılar. Bunun için kurdukları tuzakların hepsini başlarına geçirdik. Türkiye’ye nasıl 18 yılda demokraside ve kalkınmada çağ atlattıysak, önümüzdeki dönemde de ülkemize hizmetlerimizi artırarak sürdüreceğiz. Oruç Reis ile Fatih ile Koca Yusuf ile Kanuni ile Yavuz ile sürdüreceğiz. İnşallah sismik araştırmalarımızla, sondaj çalışmalarımızla gelecek çok daha farklı olacak.”

    Erdoğan, konuşmasının sonunda 18 yılda Samsun’a yapılan yatırımlardan bahsederek, “Samsun’a son 18 yılda toplam eski rakam ile 30 katrilyon, bugünkü rakam ile 30 milyar lirayı aşan yatırım yaptık” dedi.

    Erdoğan, yapımı tamamlanan ve devam eden projeler hakkında da bilgi verdi.

  • İTHİB Başkanı Gülle: “Dostu düşman edemeyecekler”

    İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov’a yapılan suikastın kendilerini de derinden yaraladığını söyledi.

    İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle yaptığı yazılı açıklamada Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’a yönelik gerçekleştirilen suikastı kınadı.

    Şer güçlerinin son dönemlerde bu tür hain saldırılar ile Türkiye’yi dize getirmeyi hedeflediklerini belirten Gülle açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye’yi bu tarz saldırılarla dize getiremeyecekler. Bu hain saldırıyı düzenleyen alçaklar Büyükelçi sayın Karlov ile birlikte hem Türkiye’yi hem de Rusya’yı sırtından vurdular Türkiye ile Rusya Federasyonu arasındaki ilişkilerin olumlu yönde gelişmesi için büyük çaba harcayan sayın Büyükelçiye düzenlenen suikast bizleri de derinden yaraladı. İlişkilerin yeniden normale gelmeye başladığı bu dönemde yapılan saldırının amacı iki ülke arasındaki dostluğu bozmak. Rusya Federasyonu’nun da bu hainlerin amacını çok iyi bildiği, yaptıkları sağduyulu açıklamalarda kendisini gösterdi. Bizler oyuna gelmeyeceğiz ve dostu düşman edemeyecekler. Kayıplarından dolayı Rusya halkının ve sayın Karlov’un ailesinin üzüntüsünü paylaşıyoruz”.

  • Eroğlu: “Bundan sonra darbe girişimini hayal bile edemeyecekler”

    Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, “Bundan sonra darbe girişimini hayal bile edemeyecekler. Çünkü artık kahraman Türk milleti var. Bu bayrak düşmez, millet asla eğilmez” dedi.

    Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Tokat 26 Haziran Atatürk Kültür Sarayı’nda düzenlenen toplu temel atma ve açılış töreninde yatırım bedeli 165 milyon TL’yi bulan 18 yatırımın temelini atarak, DSİ’ye ait 3 tesisin açılışını gerçekleştirdi. Törende konuşan Bakan Eroğlu, hükümet olarak terörü bitirmeye kararlı olduklarını ifade ederek, “Bundan sonra darbe girişimini hayal bile edemeyecekler. Çünkü artık kahraman Türk milleti var. Bu bayrak düşmez millet asla eğilmez. Türkiye dünyanın en stratejik noktasında bu coğrafyada pek çok ülkenin gözü var. Biz sadece terör örgütleri ile mücadele etmiyoruz. Onları maşa olarak kullanan bazı devletlerle de mücadele ettiğimizi bilmenizde fayda var. Ama Allah’ın izni ile kahraman ordumuz, emniyet teşkilatımız bu terörün üstesinden gelecektir. Bundan hiç tereddüdünüz olmasın” diye konuştu.

    “2071 yılında Malazgirt Zaferi’nin bininci yılında ben yürekten inanıyorum Türkiye küresel bir güç olacak”

    En son terörist etkisiz hale gelinceye kadar mücadelelerinin devam edeceğini ifade eden Bakan Eroğlu, “Şanlı bayrağımız ilelebet bu topraklarda dalgalanacaktır, minarelerden ezanlar ilelebet okunacaktır. Bunun için Cumhurbaşkanımız 3 tane büyük hedef gösterdi. Birinci büyük hedef Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılını 2023 yılında kutlayacağız. O zaman Türkiye’yi dünyadaki en büyük 10 ekonomi arasına taşıyacağız. Gençler 2053’te İstanbul’un fethinin 600. yılını kutlayacak. O zaman bu bayrak zirvelere taşınacak. 2071 yılında Malazgirt Zaferi’nin bininci yılını kutladıkları zaman ben şuna yürekten inanıyorum Türkiye küresel bir güç olacak. Bunu tarihe not düşsün diye söylüyorum. Önünde de hiç kimse duramayacaktır” şeklinde konuştu.

    Tokat’a müjdelerle geldiğini ifade eden Bakan Eroğlu, 16 adedi Devlet Su İşleri (DSİ), 1 adedi Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) ile 1 adedi Orman Genel Müdürlüğü (OGM) tarafından yapımı planlanan 18 adet yatırımın temelini atarak, DSİ’ye ait 3 tesisin açılışını yapacaklarını ifade etti. Eroğlu, “Buraya 32 müjde ile geldik, 175 milyon TL. Daha önceki gelişimde de 235 milyon TL’lik 67 müjde vermiştik. Toplarsak 18 ayda 99 tane müjde vermişiz. Bunların toplamı 410 milyon TL. 18 ayda 67 müjdenin 65’i bitti. İki tane kaldı. Birisi Turhal Barajı, onun süresi var, 2017 yılı sonunda suyu tutun diye talimat verdik. Hatta arkadaşlara gerekirse gecede çalışın dedik. Çünkü zamanla yarışmak mecburiyetindeyiz. Bu coğrafyada ayakta kalmanın yegane yolu çok güçlü olmaktan geçiyor” açıklamasını yaptı.

    Bakan Eroğlu’nun konuşmasının ardından Zile ilçesinde Dereboğazı İçme Suyu Barajı’nın temel atma töreni için sinevizyon aracılığı ile canlı bağlantı yapıldı. Vali Yardımcısı Bülent Karacan ve Zile Belediye Başkanı Lütfi Vidinel canlı bağlantı ile tesisin temel atma törenini gerçekleştirdi. Canlı bağlantıya katılan Zile Belediye Başkanı Lütfi Vidinel’in “Hatırlar mısınız bundan 3 yıl önce gelmiştim, ilçemizde 250 kuyudan sular çekilmişti. ’Sayın Bakanım yetişin Zile oldu Kerbela, bana Yezid diyorlar. Beni kurtarın’ demiştim. Çok teşekkür ediyorum, Allah razı olsun” ifadelerini kullandı.

    Bakan Eroğlu’nun “Başkanımı da kurtardık” şeklinde cevap verdiği diyalog törene katılanları gülümsetti. Törende DSİ Genel Müdür V. Murat Acu, Tokat Valisi Cevdet Can ve AK Parti Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt da birer konuşma yaptı.

  • Cahan; “Sigorta pazarından siyasi çıkar elde edemeyecekler”

    Uşak Belediye Meclisi’nin 2016 Ekim ayı birinci birleşimine SSK pazar yeri damgasını vurdu. CHP grubu konuyla ilgili soru önergesi verdi.

    Belediye Başkanı Cahan konunun suistimal edildiğini, siyasi rant malzemesi olarak kullanıldığını söyledi. Pazarın kapatılmasının söz konusu olmadığını yineleyen Cahan; ” Esnafımızı mağdur etmedik, etmeyeceğiz. SSK pazarından hiç kimsenin siyasi çıkar sağlamasına da müsaade etmeyeceğiz. Şehir bizim şehrimiz, sorunlarımızı hep beraber çözeceğiz. Şov yapmak isteyen arkadaşlara da buradan kendilerine bir şey çıkmayacağını bildiriyorum.” şeklinde konuştu.

    Konu hakkında bilgi veren Belediye Başkan Yardımcısı Hakan Uludağ; “Burada kot farkından dolayı bir sıkıntı var, kazı sebebimiz tamamen budur. Daha düzgün bir şey olsun istiyoruz. Yapılmışken düzgün bir asfalt ile düzgün bir çalışma ile SSK pazar yeri eskisinden daha güzel bir hale gelecek. Bir ay içerisinde bu çalışmamızı gerçekleştirmiş olacağız. Bunu yazılı bir şekilde taahhüt ettik.”dedi

    Uşak Belediye Meclisi toplantısında CHP grubu sigorta pazarı ile ilgili soru önergesi sundu. Önergeye müteakip açıklama yapan Belediye Başkan yardımcısı Hakan Uludağ burada yapılan çalışmanın daha önceden esnaf odalarına bildirildiğini söyledi. Uludağ daha önceden de pazar yerindeki kokudan dolayı şikayetler olduğunu ve yağmur suyu borularının yenilenmesi için böyle bir çalışmaya karar verdiklerini söyledi. İşi Karayolları ile beraber koordineli bir şekilde yapacakları için hızlı başlanması gereken bir çalışma olduğunu dile getiren Uludağ; ” Biz bu arkadaşlarımıza Perşembe günü itibariyle oda başkanlarımızın tamamına buradaki çalışmalarımızı bildirdik. Cuma günü oda başkanlarıyla toplandık. Benden yazılı şekilde taahhüt istediler. Oda Birlik Başkanımız Sadettin bey ve Manavlar Odası Başkanımız ,Tuhafiyeciler Odası Başkanımız ile birlikte. Bizde burada alt yapı çalışmalarımız vardır ve en kısa zamanda bitirdikten sonra Sigorta Pazarı aynı şekilde devam edecektir diye bir yazı verdim kendilerine. Dediler ki, “Başkanım burada süre yok”. Biz de yaptığımız hangi işi en kısa sürede bitirmedik. Dediler ki süre verin, Ne kadar istiyorsunuz dedik, biz 15 günde bitiririz dedik. Başkanım 1 ay yazın dediler. Biz burayı bir ay içerisinde bitireceğimizi onlara taahhüt ettik. Aynen ifademiz budur. SSK pazar yerindeki alt yapı çalışmalarımız boyunca esnafımızın mağdur olmaması için Kemalöz Mahallesinde bulunan pazar yerindeki alanda pazar kurulacaktır. Buradaki taşımalar belediyemiz tarafından yapılacaktır. SSK pazar yeri bitirildikten sonra da burası pazar yeri olarak kullanılmaya devam edecektir diye kendilerine yazılı olarak taahhüt ettik.” ifadelerini kullandı.

    Başkan Cahan’da yardımcısının açıklamasına müteakip şunları söyledi; “Uşak bizim şehrimiz. Uşak halkına hizmet veren tesislerimiz de bizimdir. İstiyoruz ki halkımız daha rahat daha, daha ferah, daha temiz ortamlarda hizmet alsın. Buradaki ihtiyaçtan dolayı da yapılan bir kazı çalışması var. Öncesinde vatandaşın mağdur olmaması için ve vatandaşın buraya taşınması için yapılan çalışmalar da var. Ama bazen istenilmeyen provake eylemler olabiliyor. Bazen insanlar bu tür ufak şeylerden başka hedeflere ulaşmak isteyebiliyorlar. Ama çok şükür halkımız da bizlerde bu gibi yönlendirme taleplerine geçit vermedik vermeyeceğiz. Şimdi şehirde ciddi bir altyapı çalışması yapıyoruz. İşte stadyumdaki battı çıktı çalışmamız başladı. Bu gün yerinde de inceledik. Arkadaşlarımız her türlü iş güvenliği önlemlerini almışlar, ciddi şekilde de çalışıyorlar. İnşallah Aralık ayı içerisinde de ikinci battı çıktımızı halkımızın hizmetine sunacağız. Küçük çarşıda yol yenileme çalışmalarımız devam ediyor. En önemlisi Şehit Mehmet Çetin köprülü kavşağında biliyorsunuz yağmur suyu hattı projemiz vardı ona da yine devam edip o bölgenin de problemini çözeceğiz.”

    Şiddetli yağmur yağdığında halk konutları, Bölme yolu Ulubey yolunda ciddi sıkıntılar yaşandığını hatırlatan Cahan, buradaki altyapı çalışmalarına bu sebeple başlanacağı bilgisini verdi. SSK pazar yerinde ve sigorta çevresinde yağmur suyu tahliyesinin yetersiz olduğunu, gelen şikayetlere binaen burayı da Ulubey yolundaki çalışmaya dahil etmek suretiyle böyle bir çalışmaya gidildiğin söyleyen Cahan bu çalışmanın Sigorta pazarı kaldırılıyor şeklinde proveke edildiğini vurguladı. Cahan sözlerine şu şekilde devam etti; ” Şimdi bakın ne kadar şiddetli yağmur yağdı hem köprülü kavşağı bitirdik, hem orada bu bölgeyi ilgilendiren altyapı çalışmalarını yaptık, 7-8 metre aşağıya büyük kanalları döşedik. O kadar şiddetli yağmur olmasına rağmen stadyum ve terminal kavşaklarında çok şükür en ufak bir su baskını olmadı. Oradan küçük çarşıdan, çarşıya gelen bir su baskını da olmadı. Şimdi istiyoruz ki dört yol bölme yolundan bu hafta sonu içinde kanal çalışmamız başlayacak. Dörtyol’dan Bölme’ye kadar kanallar yenilenecek. Sonra o bölgenin hem kaldırımları hem ışıkları aynı diğer bölgelerdeki gibi mahallelerimizdeki gibi yenilenecek. İşte sigorta pazarının alt kısmına giden yolda yağmur suyu hattımız yok. Esnafımızdan çok şikayet vardı. Bizim buraya devamlı koku geliyor bundan rahatsız oluyoruz bu kokuyu düzeltelim diye. Arkadaşlarımız ile nasıl olsa bölme yolu çalışmamız olacak o sigorta pazarında aşağıya giden yolun yağmur suyu hattını döşeyelim, pazar yerinin koku sorunun giderelim dedik ve bu niyetle bu eyleme giriştik. Bu niyetle oda başkanları bilgilendirildi. Ama olay sanki sigorta pazarı kapatılıyormuş gibi sanki yangından mal kaçırılıyormuş gibi bir provekasyona gidildi. Bunu Uşak’a yapılanları bir türlü hazmedemeyen bu türlü bunları kabul edemeyen basın yayın organlarının spekülasyonu, çekilmek istenen apayrı bir nokta. Ama çok şükür esnaf arkadaşlarımız ile konuştuk, onların derdi bizim derdimiz. Pazarcı esnafımızın derdi bizim derdimiz. Biz 10 bin metre kapalı pazar yerini esnafımız, halkımız için yaptık. Yapmaya devam edeceğiz. Tüm pazar yerlerimizin üstünü esnafımız mağdur olmasın diye kapatacağız. Esnafımızı mağdur etmedik etmeyeceğiz. SSK pazarından hiç kimsenin siyasi çıkar sağlamasına da müsaade etmeyeceğiz. Şehir bizim şehrimiz, sorunlarımızı hep beraber çözeceğiz. Ben özellikle buradan şunu tekrar söylemek istiyorum bugüne kadar yaptığımız çalışmalar halkımızın ve kentimizin gelişimi adına yapıldı, bundan sonra da yapacağımız çalışmalar da bu niyetle. En kısa sürede göreceksiniz yine Sigorta pazarının zeminini pırıl pırıl tertemiz yapacağız, yine halkımızın hizmetine açacağız, yine esnafımızın mutlu bir şekilde kullanacağı bir yer haline getireceğiz. Özellikle ben bu nokta da halkımızın provekasyona gelmemesini tavsiye ediyorum. Tahriklere kapılmamasını rica ediyorum. Şov yapmak isteyen arkadaşlara da buradan kendilerine bir şey çıkmayacağını bildiriyorum. Halkımızla birlikte o bölgemizi diğer bölgelerimiz gibi yaşanabilir bir hale getireceğiz. Özellikle CHP grubundaki arkadaşlarımıza böyle bir soru önergesi verdikleri için teşekkür ediyorum. Böylece bilgilendirme fırsatını bize verdiler. Dolayısıyla kamuoyunun da nitelikli bilgilendirilmesine neden oldular.”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bu Zaferi İnkar Edemeyecekler”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kut’ül Amare’yi zafer olarak kabul etmeyenleri sert sözlerle eleştirerek, “Buna ‘hayır ben bunu zafer olarak kabul etmiyorum’ diyen bazı ayağı yere değmeyen, kendini, haddini bilmez tipler de var. Onlara rağmen bu zaferi inkar edemeyecekler” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen İlim Yayma Cemiyeti 65. kuruluş yıl dönümü programına katıldı. Programda Erdoğan’dan yanı sıra TBMM Başkanı İsmail Kahraman,Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Enerji Bakanı Berat Albayrak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İlim Yayma Cemiyeti Genel Başkanı Yusuf Tülün de hazır bulundu. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlim Yayma Cemiyeti’nin 65. Yıldönümünü kutladı.

    Burada bir konuşma yapan Erdoğan, “  Bu ten bu canda oldukça bu ümmete ihanet eden kim olursa olsun bunların üzerine sonuna kadar gideceğiz” dedi.

    65 yıl önce kısıtlı imkanlarla toprağa dikilen fidanın bugün koca bir çınara dönüştüğünü vurgulayan Erdoğan, “Vefa’da atılan tohumlara bakıyorum. O Vefa’daki yerde aldığımız kurs ona bakıyorum. Ondan sonra da Çarşamba’daki okulumuza geldiğimiz dönemi hatırlıyorum. Okulun en üst katı mescit ve yurttu. O yurtta geceleri bakıyorsunuz gece bir saatte üstümüz açılmış, ya İsmail Niyazi Amca üstümüzü örter, ya Yusuf  Türel amcamız üstümüzü örter, ya Nazif amcamız üstümüzü örter ya da şu anda Yurt Müdürümüz Yahya hocamızı görüyorum ya o gelir üstümüzü örter. Buralardan buralara geldik” diye konuştu.

    “ŞUURLU GENÇLİK YETİŞTİRMEK İÇİN GAYRET GÖSTEREN O GİZLİ KAHRAMANLARI UNUTAMAYIZ”

    İlim Yayma Cemiyeti’nin 78 milyonun umudu olduğunu söyleyen Erdoğan, “65 yıl önce cemiyeti kuranlar bu adımı atarken sadece Türkiye’yi düşünmediler. Onların hedefleri daha genişti. Tüm zorluklara, sıkıntılara, ülkemizin üzerinden silindir gibi geçen olağanüstü dönemlere rağmen yaptılar. Sabrettiler, azim ve kararlılıkla yollarına devam ettiler. Biz hiçbir zaman kendi çocuklarının rızkından kısarak bu çatı altında hizmet etmiş gönül erlerinin haklarını ödeyemeyiz. Şuurlu gençlik yetiştirmek için gayret gösteren o gizli kahramanları unutamayız. Bugün bu dava bu aşamaya gelmişse o meçhul kahramanların fedakarlıkları neticesindedir. Bugün İlim Yayma Cemiyeti Türkiye’nin cemiyeti olmuşsa millet sevdalılarının kararlı çalışmalarının ürünüdür. Türkiye’nin bu cemiyetinin inşallah gelecekte Ümmetin cemiyeti de olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.

    “BUNA ‘HAYIR BEN BUNU ZAFER OLARAK KABUL ETMİYORUM’ DİYEN BAZI AYAĞI YERE DEĞMEYEN TİPLER VAR”

    Kut’ül Amare Zaferi’nin 100. Yılının kutlandığını hatırlatan Erdoğan, “Kut’ül Amare bu milletin Avrupa ülkeleri tarafından hasta adam olarak ilan edildiği kritik bir dönemde kazandığı abidevi bir zaferdir. Buna ‘hayır ben bunu zafer olarak kabul etmiyorum’ diyen bazı ayağı yere değmeyen, kendini bilmez, haddini bilmez tipler de var. Onlara rağmen bu zaferi inkar edemeyecekler. Yıllarca bizlere unutturulmaya, hafızalarımızdan tamamen silinmeye çalışılan bu zafer aynı zamanda ülkemizdeki çarpık tarih anlayışını da gözler önüne sermekte. Bu zaferin ders kitaplarında kuru birkaç kelime ile geçiştirildiğini üzüntü ile görüyoruz. Tarih bir milletin sadece hafızası değil, aynı zamanda milletin geleceğine ışık tutar. Biz tarihimizden sadece ibret almayız, aynı zamanda kuvvet alırız. Bu sebeple bir millet eğer tarih sahnesinden silinmek isteniyorsa öncelikle yapılması gereken o milleti tarihsiz hale getirmektir. Bugüne kadar yapılan da budur. Yalnız Türkleri değil, onların tarihini de yenmek lazım anlayışı ile hareket edenler, bu milleti tarihinden koparmayı hedeflemişlerdir. Kut’ül Amare zaferimizin onca ihtişamına rağmen milletin kitaplarından kazınmasının sebebi budur. Bakiyi karanlık görerek azmi bırakmak, alçak bir ölüm varsa ancak budur. Buna karşılık yenilen taraf yaşanan hezimetin farkındaydı. Nitekim kaybedeceklerini anladıkları andan itibaren bu utancı gizlemek için büyük çaba sarf etmişlerdir. Ajanları vasıtasıyla kut askerlerin salıverilmesi karşılığında Halil Paşa’ya 1 milyon paund değerinde altın teklif etmişlerdir. Bunda başarılı olamayınca zaferi itibarsızlaştırmak için adeta kendileri kazanmış gibi yansıtmaya çalışmışlardır. 1 Temmuz 1916 yılında Daily Mail Gazetesi’nin ilk sayfasında basılan general Townsendi bir Osmanlı subayı ile gösteren fotoğrafın altında şu ifadeler yer alıyordu ‘kut kahramanı İstanbul’da’. Halbuki general İstanbul’da esir olarak bulunuyor. Nezaket sebebiyle kendisine ihtimam gösteriliyordu. Bu fotoğraf o zamanki yönetimi rahatsız etmiştir. Türk algısını pekiştireceğini düşünen İngiliz Dışişleri bakanı bunun önüne geçmek istemedi. Türklerle ilgili şu şekilde yayın yapılması ister. Türkler Ermenileri katletti. Bize karşı sempati duyan Türkleri ya da Arapları asıyorlar. Mısır ve Hindistan’da zorbalığa giriştiler. Bu tür iftiralarla kara propaganda başlattılar. Sonraki yıllarda da basında bu minvalde haberlere rastlanılıyordu. Aynı şeyi bugün yapmıyorlar mı. Onlar istedikleri kadar karalasınlar biz inanıyoruz, güçlüyüz ve yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.