Etiket: Düzenli

  • Türk Kızılayı, her ay 40 bin Arakanlı’ya düzenli olarak gıda ve hijyen seti yardımını sürdürüyor

    Ülkeleri Myanmar’da uğradıkları saldırılar sonrası komşusu Bangladeş’e sığınmak zorunda kalan Arakanlı Müslümanlara Türk Kızılayı’n yardımları tüm hızıyla devam ediyor.

    Türk Kızılayı, Myanmar’da uğradıkları saldırılar sonrası komşuları Bangladeş’e sığınmak zorunda kalan Arakanlı Müslümanlara yardımlarını sürdürüyor. Bölgede Kızılay Köyü inşa ederek yardım çalışmalarını bir üst seviyeye taşıyan Kızılay, köyde faaliyete geçirdiği Toplum Merkezi ile de dikkatleri üzerine çekiyor. Yaklaşık 900 bini kamplarda olmak üzere 1 milyon 200 bin Arakanlı’nın sığındığı Bangladeş’te birçok uluslararası yardım kuruluşu insani yardım çalışması yürütüyor. İnsani krizin başladığı 2012 yılından ve krizin tırmandığı Ağustos 2017 tarihinden bu yana bölgede titiz bir çalışma gerçekleştiren Kızılay, büyük acılar yaşayan Arakanlılara birçok hizmeti bir arada sunuyor. Gıda ve hijyen malzemelerinin dağıtımını aralıksız sürdüren Türk Kızılay, her geçen büyüyen Kızılay Köyü projesiyle de Arakanlılara umut oluyor.

    ’Kızılay Köyü’nde yakın zamanda küçük ölçekli tarım projeleri hayata geçirilecek

    Yaklaşık 30 ayrı kampta zor şartlarda yaşam mücadelesi veren Arakanlılar için ’Kızılay Köyü’ projesini hayata geçiren Türk Kızılay, her biri 2 odadan oluşan, zemini betonarme 569 barınma ünitesini tamamlayıp ailelere teslim etti. Toplam bin 200 barınma ünitesinin yer alacağı köyde, temiz su için derin su kuyuları da açıldı. İçilebilir suyu bulmak için en az 200 metreden su çıkaran Kızılay, benzer özelliklerdeki kuyuları diğer kamplarda da açtı. Jeneratöre bağımlı olmadan, güneş enerjisini depolayarak çalışan pompaları bulunan 17 derin su kuyusu her gün on binlerce Arakanlı’ya temiz içme suyu sağlıyor. Kızılay Köyü’nde sokak aydınlatmaları ve barınma ünitelerinin elektrik ihtiyacını da güneş enerjisi panellerinden karşılayan Kızılay, köyde yeterli sayıda tuvalet, banyo, çamaşırhane ile çocuk parkı, voleybol ve futbol sahasını da hizmete açtı. Köy içinde yakın zamanda küçük ölçekli tarım projelerini de hayata geçirmeyi amaçlayan Kızılay, bu bahçelerde kendi sebzesini üretmek isteyenlere tohum ve ekipman desteği sağlayacak. Bu konuda ilk çalışmaları başlatan Kızılay, köyün yeşil alanlarını artırmaya yönelik meyve ağacı dikimi de gerçekleştiriyor.

    Türk Kızılayı her ay 40 bin Arakanlı’ya düzenli olarak gıda ve hijyen seti yardımını da sürdürüyor

    Kızılay Köyü’nün en dikkat çeken tesisiyse Toplum Merkezi. Kadınlara, çocuklara ve yetişkinlere hizmet veren, yaşadıkları travmanın izlerini silmelerine yardımcı olan Toplum Merkezi, Kızılay Köyü’nü diğer yerleşim yerlerinden ayırıyor. Prefabrik olarak inşa edilen ve modern tarzıyla her gün yüzlerce Arakanlı’ya hizmet veren tesis, şimdiden hem yerel yöneticiler hem de diğer sivil toplum kuruluşları tarafından örnek gösteriliyor. Ağustos 2017 tarihinde yüz binlerce insanın göçe zorlanmasından çok daha önce, 2012 yılında Arakanlılara yardıma başlayan ve o günden bu güne toplam 40 milyon Liranın üzerinde insani yardımda bulunan Kızılay, tüm bu çalışmalarını bağışçılarının desteğiyle sürdürüyor. Hazırladığı projelerle yakın zamanda halk sağlığına da ağırlık verecek olan Türk Kızılay, her ay 40 bin Arakanlı’ya düzenli olarak gıda ve hijyen seti yardımını da sürdürüyor. Kış mevsiminin yaklaştığı bölgede on binlerce insana battaniye yardımı da planlayan Kızılay, bu konuda da halktan yardımlarını da bekliyor.

  • Bozüyük’te su havuzları düzenli kontrol ediliyor

    Bilecik’in Bozüyük ilçesinde bulunan irili ufaklı 12 adet su havuzunun PH ve klor analizleri düzenli olarak yapılıyor.

    Bozüyük Belediyesi tarafından yapılan parkların güzelliğine güzellik katan ve insanları serinleten su havuzlarında zararlı bakteri ve mikroorganizmaların oluşmasını önlemek amacı ile düzenli olarak PH ve klor analizleri yapılıyor. Belediye ekiplerince gerekli analizler yapıldıktan sonra elde edilen verilere göre Sağlık Bakanlığı onaylı kimyasallarla periyodik ilaçlama yapılıyor.

  • KONUTDER Başkanı Elmas: “Yabancıya konut satışı düzenli olarak artıyor”

    TÜİK tarafından açıklanan Ağustos ayı konut satış rakamlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan KONUTDER Başkanı Altan Elmas aynı zamanda yabancıya konut satışlarının da düzenli olarak arttığını dile getirdi.

    Öncelikli olarak Türkiye genelinde Ağustos ayında 120.198 konut satışı oluğuna dair bilgilendirmelerde bulunarak sözlerine başlayan KONUTDER ve Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Z. Altan Elmas, “Ağustos konut satışlarında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,7 artış yaşandı. 2017’nin ilk 8 ayında 890.430 konut satışı gerçekleştirilerek geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 oranında bir artışla yaklaşık 64 bin konut daha fazla satıldı” dedi.

    Yabancıya konut satışında artış

    Son zamanlarda özellikle yabancıya olan konut satışlarının da düzenli olarak arttığını dile getiren Z. Altan Elmas, “Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 11,4 oranında artış ile 1.684 konut satışını yabancı yatırımcıya gerçekleştirdik. Ayrıca yabancıya konut satışında ilk 8 ay rakamlarının toplamına baktığımızda yüzde 9 artış ile 13 bin konut satışı yapıldı. Yabancıya konut satışında 524 konut satışı ile ilk sırayı İstanbul alırken, 376 konut satışı ile Antalya ikinci, 103 konut satışı ile Yalova üçüncü sırada yer aldı. Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt, Rusya Federasyonu ve Afganistan vatandaşları ise en çok yatırım yapanlar arasında üst sıralarda bulundu. Hükümetimizin verdiği KDV muafiyeti ve vatandaşlık teşviklerinin de desteğiyle, şirketlerimizin yabancı yatırımcıya yönelik yaptığı çalışmaların neticesinde yılın son 4 ayında da bu artışın artarak süreceğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

    İpotekli satışlar da artışta

    “Ayrıca ipotekli satışlarda ilk 8 ay toplam rakamında 322.693 konut satışı ile geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23,5 oranında artış yaşandı” diyerek sözlerine devam eden Elmas, “Toplam konut satışı artışında en önemli etkenin ipotekli konut satışları olduğunu görüyoruz. Kredi faiz oranlarının bir miktar daha düşmesi durumunda, orta gelir grubunun konuta erişim imkanlarının artacağını değerlendiriyoruz. Bu satış trendinin devam etmesini ve 2017 yılı sonunda gayrimenkul sektöründe satışların yine bir rekora imza atmasını bekliyoruz. Bu ayın sonunda tamamlanacak olan KDV ve tapu harçlarındaki indirimlerin devam etmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Büyüme ve istihdama en çok katkı sağlayan sektörlerden biri olarak yolumuza, yeni büyük hedeflerle durmadan devam edeceğiz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

  • Düzenli yürütüş artritten korunmaya yardımcı oluyor

    Medicana Sivas Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hekimi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kısa artritin eklemlerde şişme, kızarıklık ve hareket kısıtlılığına yol açan bir hastalık olduğunu, düzenli yürüyüşün artritten korunmaya yardımcı olacağını söyledi.

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hekimi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kısa halk arasında iltihaplı romatizma olarak bilinen artrit hastalığı hakkında bilgi verdi. Artritin eklemde ağrı, şişlik, kızarıklık ve hareket kısıtlılığı ile seyreden kronik bir hastalık grubu olduğunu söyleyen Kısa, “7’den 70’e her yaş grubunda görülebilen artrit, hastanın sosyal hayatını etkiler hatta yaşam süresini dahi kısaltabilir. Artrit, eklemlerin yanı sıra kaslar, kemikler ve iç organlar dahil olmak üzere vücudun diğer bölümlerini de etkileyebilir. Her hastalıkta olduğu gibi artritte de erken tanı önemlidir. Basit kan tetkikleri ve röntgenle tanı konulabileceği gibi ileri tetkiklere de gereksinim duyulabilir. Artrit tedavisinde asıl amaç, hastanın yaşam kalitesini artırmaktır. Artrit ilaç tedavileri, yaşam şeklindeki değişikler ve kişiye uygun egzersiz uygulamaları ile kontrol altına alınmaya çalışılır. Doktor hasta iletişiminin kuvvetli olması tedavi sürecini olumlu etkileyen faktörlerden biridir” dedi.

    “Sağlıklı yaşam tarzı artrit seyrini olumlu etkiler”

    Sağlıklı yaşam tarzının artrit seyrini olumlu etkilediğini belirten Kısa, “Düzenli egzersiz, ideal vücut ağrılarının korunması, stres ve sigaradan uzak kalınması düzenli uyku hastalık şiddetinin azalmasına yardımcıdır. Düzenli olarak yürüyüş yapmak dahi kas kuvvetini, eklem ve kasların esnekliğini arttırır. Fiziksel aktivite her yaş grubu için gereklidir. Normal kiloda olsak bile fiziksel aktivite yapmaya ihtiyacımız vardır. Adımlarımızı saymak ve yürüyüşümüzdeki artışları takip etmek için adım sayar kullanabiliriz. Bir yetişkin için önerilen günlük adım sayısı 13-15 bin arasıdır. Fiziksel aktiviteye yavaş bir şekilde başlanmalı. Yürüyüşe başlamak için farklı öneriler olmakla birlikte genellikle başlangıçta haftada üç gün 20’şer dakika yürüyüşe başlayıp, her hafta yürüyüş sayımızı ve mesafemizi arttırabiliriz. Yürüyüşten önce ve sonra esneme hareketleri yapmak kaslarımızı rahatlatıp, günlük hareketleri kolay yapmamızı sağlar. Yürüyüş için hafif, ayağımızı saran, taban desteği olan ayakkabılar tercih etmeliyiz” diye konuştu.

  • (Özel Haber) Düzenli yapıldığında kalp krizi riskini en aza indiriyor

    Akdeniz Üniversitesi Fizyoterapi Bölümü mezunu uzman masöz Nazik İnnice, düzenli masaj alımının masa başı ya da ayakta çalışanlar için boyun ve bel fıtığı riskini en aza indirebileceğini söyledi. Masöz İnnice, sağlıklı bir yaşam için kişilerin düzenli beslenme ve sporu yaşam tarzı haline getirmeleri gerektiğini belirtti.

    Trakya Bölgesi’nde, Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne’de masaj ve terapi salonları işletmeciliği yapan Masöz Nazik İnnice, dünyada çok yaygın olan ve Türkiye’de de aileler tarafından tercih edilmeye başlanan bebek ve çocuk masajının, sağlıklı bir vücuda sahip olmak için önemine dikkat çekti.

    “Dünyada çok fazla çeşitlilik var”

    Akdeniz Üniversitesi Fizyoterapi Bölümü ve Niğde Sağlık Meslek Lisesi Laboratuar Bölümü mezunu olduğunu dile getiren fizyoterapist ve masöz Nazik İnnice, 3 yıldır da Trakya Bölgesi’nde masaj salonları işlettiğini belirterek, “Masaj konusunda Dünya’da özellikle çok fazla çeşit var. Türkiye’de ise 5-6 çeşit ile sınırlı kalabiliyor. Bunlar arasında en önemlilerinden lenf drenajı, klasik masaj, bali masajı, tai masajı, aroma terapi ya da bölgesel masajlarımız, benim gibi sağlık personellerinin işlettiği salonlarda da genellikle medikal masajı çok yaygın olarak uygulamasını yapıyoruz” dedi.

    “Masaj, 7’den 70’e herkes için gerekli”

    İnnice, düzenli masaj almanın vücut metabolizmasını da hızlandırdığına değinerek, “Toplumumuz da masaj ihtiyacı olan bebekte var, gençte var, 60 yaşında bir beyefendi de var, 80 yaşında bir hanımefendi de var. O yüzden 7’den 70’e masaj herkes için gerekli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    “Hayat kalitemizi yükseltmeliyiz”

    Sağlıklı bir yaşam için düzenli beslenme, düzenli spor ve kişinin vücudunu iyi tanıması gerektiğine vurgu yapan Masöz Nazik İnnice, “15-16 yıl masa başı ya da ayakta çalışmış bir insanın şu anda boyun fıtığı ve bel fıtığı olmama ihtimali neredeyse sıfırlarda. Çünkü toplumumuz genel olarak spor yapmıyor, kendine bakmıyor, iyi beslenmiyor. Ve vücut otomatikman ufak tefek böyle tepkiler vermesi çok normal. O yüzden 40-50 yaşına geldikten sonra boyun veya bel fıtığı oluyor insanlarımız. Sonrasında uzman doktorlara ve bizlere başvuruyorlar. Evet geç kalınmış değil, belirli bir yaştan sonra da spora başlanmalı, düzenli masaj alınmalı ve hayat kalitemizi yükseltmeliyiz” diye konuştu.

    “Fiyatlardan korkmalarına gerek yok”

    Türkiye’de, masaj salonları algılarında büyük bir ivme kat edildiğini ancak profesyonel, lüks ve kaliteli hizmet veren salonların yüksek fiyatlarda olduğu düşüncesinin yanlış bir algı olduğunu belirten işletme sahibi masöz Nazik İnnice, “Fiyatlar, Türkiye genelinde neredeyse aynı aralıklarda. Şu an en lüks yere de gitseniz, size 60 dakikalık bir seansı uçuk bir fiyatta yapamazlar. Bunu genelde klasik masaj için söylüyorum. Ama masaj türleri o kadar çok renklendirilebiliyor ki, tabi o da fiyat farklarını etkileyebiliyor. Genel olarak klasik ya da bali masajı alacağınız yer standarttır ve vatandaşlarımızı ekonomik anlamda yük olmayacak şekildedir” dedi.

    “Bebek ve çocuklar için özel seanslar uyguluyoruz”

    İnnice, masajın genel olarak kişi de gevşeme, rahatlama ve dinlendirme konularında hızlı etkiler gösterdiğini ve son dönemde bebek ve çocuk masajının da aileler tarafından tercih edilmeye başlandığını belirterek, “Bebek masajı çok önemli, annelerimize gösterip, çocuklarının o dönemlerde hayat standartlarını yükseltmelerini sağlamayı amaçlıyoruz. Yeni doğmuş bebeklere de masaj yapılabilir ancak annelerimiz o dönemlerde hassas oluyorlar. Biraz daha ele avuca gelmiş olmaları gerekiyor, 4 aylıktan itibaren diledikleri yaş gruplarında bebek ve çocuklar için düzenli masajlar alınabilir. Bu şekilde büyüme hormonları salgılanırken, masajla desteklenebilir, çok sağlıklı bir vücuda sahip olabilir çocuklarımız” şeklinde konuştu.