Etiket: Düzenine

  • Uzmanlardan spiral seçimlerini adet düzenine göre yapın uyarısı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Bertan Akar, bakırlı ve hormonlu olmak üzere iki çeşit spiral olduğunu aktararak, “Adet kanama miktarının, süresinin fazla olduğu ve ağrılı adet gören kadınlarda hormonlu spiral uygunken, diğer kadınlarda tercihen bakırlı spiraller tercih edilebilir” dedi.

    VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Bertan Akar, aile planlaması yöntemlerinden Türkiye’de en sık kullanılan yöntem olan spirallerin kullanımı hakkında bilgi aktardı. Bakırlı ve hormonlu olmak üzere iki çeşit spiral olduğunu belirten Dr. Bertan Akar, adet kanama miktarı ve ağrılı adet durumuna göre spiral kullanımının dikkatine önem çekti. Spiralin dış gebelik ve pelvik enfeksiyon oranlarını azalttığına dikkat çeken Dr. Akar, adet kanama miktarının, süresinin fazla olduğu ve ağrılı adet gören kadınların hormonlu spiral kullanmasını önerirken, diğer kadınların ise tercihen bakırlı spiraller kullanabileceğini söyledi.

    “Bakırlı spiraller rahim ve rahim ağzı kanserlerinde kullanılmaz”

    Dr. Akar, “Dünyada 1909 yılında kullanıma sunulmuş olan spiraller, Türkiye’de modern aile planlaması yöntemleri içinde en sık kullanılanıdır. Genel olarak bakırlı ve hormonlu olmak üzere iki çeşidi olan spiral kişiye özel olarak seçilmelidir. Adet kanama miktarının, süresinin fazla olduğu ve/veya ağrılı adet gören kadınlarda hormonlu spiral uygun iken, diğer kadınlarda tercihen bakırlı spiraller tercih edilebilir. Bakırlı spiraller genel olarak tanı konulmamış vajinal kanama, aktif pelvik inflamatuar hastalık, rahim ve rahim ağzı kanserlerinde kullanılmaz. Hormonlu spiral ise bunlara ek olarak migren tipi baş ağrısı olanlarda, aktif tromboembolik hastalığı olanlarda, aktif karaciğer hastalığı olanlarda kullanılmamalıdır” dedi.

    “Spiral uygulamasının ardından ilk kontrol uygulamayı takip eden ilk adet sonrası olmalıdır”

    Spirallerin genel olarak güvenli koruma süresinin ortalama 5 yıl olduğunu ifade eden Akar, “Spiral uygulamasının ardından ilk kontrol, uygulamayı takip eden ilk adet sonrası olmalıdır. Bundan sonraki kontroller yıllık olarak yapılmaktadır. Bakırlı spiral genel olarak bazı kadınlarda karnın alt bölgesinde rahatsızlık, adet kanamalarında süre ve miktar olarak artma, ağrılı adet görme, adet dönemleri arasında lekelenme ve kramplar olabilir. Bu yakınmalar üçüncü adet döneminden başlayarak azalır. Hormonlu spirallerde ise kadınların yaklaşık üçte ikisinde ilk bir yıl içerisinde adet miktarında azalma ve aralıklarda artma görülebilir. Bunun haricinde memelerde dolgunluk, akne, ruhsal durum değişikliği, karında şişlik, baş ağrısı gibi belirtilere sebep olabilir. Spiral, güvenli ve çok etkilidir. Uzun süre korur, geri dönüşümlüdür, bırakılınca doğurganlık hemen geri döner, cinsel ilişkiden bağımsızdır, emzirme ve ilaçlarla ile etkileşimi yoktur. Ayrıca dış gebeliği ve pelvik enfeksiyon oranlarını azaltması ile en çok tercih edilen yöntem olarak kullanımı devam etmektedir” diye konuştu.

  • Uzmanlardan spiral seçimlerini adet düzenine göre yapın uyarısı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Bertan Akar, bakırlı ve hormonlu olmak üzere iki çeşit spiral olduğunu aktararak, “Adet kanama miktarının, süresinin fazla olduğu ve ağrılı adet gören kadınlarda hormonlu spiral uygunken, diğer kadınlarda tercihen bakırlı spiraller tercih edilebilir” dedi.

    VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Bertan Akar, aile planlaması yöntemlerinden Türkiye’de en sık kullanılan yöntem olan spirallerin kullanımı hakkında bilgi aktardı. Bakırlı ve hormonlu olmak üzere iki çeşit spiral olduğunu belirten Dr. Bertan Akar, adet kanama miktarı ve ağrılı adet durumuna göre spiral kullanımının dikkatine önem çekti. Spiralin dış gebelik ve pelvik enfeksiyon oranlarını azalttığına dikkat çeken Dr. Akar, adet kanama miktarının, süresinin fazla olduğu ve ağrılı adet gören kadınların hormonlu spiral kullanmasını önerirken, diğer kadınların ise tercihen bakırlı spiraller kullanabileceğini söyledi.

    “Bakırlı spiraller rahim ve rahim ağzı kanserlerinde kullanılmaz”

    Dr. Akar, “Dünyada 1909 yılında kullanıma sunulmuş olan spiraller, Türkiye’de modern aile planlaması yöntemleri içinde en sık kullanılanıdır. Genel olarak bakırlı ve hormonlu olmak üzere iki çeşidi olan spiral kişiye özel olarak seçilmelidir. Adet kanama miktarının, süresinin fazla olduğu ve/veya ağrılı adet gören kadınlarda hormonlu spiral uygun iken, diğer kadınlarda tercihen bakırlı spiraller tercih edilebilir. Bakırlı spiraller genel olarak tanı konulmamış vajinal kanama, aktif pelvik inflamatuar hastalık, rahim ve rahim ağzı kanserlerinde kullanılmaz. Hormonlu spiral ise bunlara ek olarak migren tipi baş ağrısı olanlarda, aktif tromboembolik hastalığı olanlarda, aktif karaciğer hastalığı olanlarda kullanılmamalıdır” dedi.

    “Spiral uygulamasının ardından ilk kontrol uygulamayı takip eden ilk adet sonrası olmalıdır”

    Spirallerin genel olarak güvenli koruma süresinin ortalama 5 yıl olduğunu ifade eden Akar, “Spiral uygulamasının ardından ilk kontrol, uygulamayı takip eden ilk adet sonrası olmalıdır. Bundan sonraki kontroller yıllık olarak yapılmaktadır. Bakırlı spiral genel olarak bazı kadınlarda karnın alt bölgesinde rahatsızlık, adet kanamalarında süre ve miktar olarak artma, ağrılı adet görme, adet dönemleri arasında lekelenme ve kramplar olabilir. Bu yakınmalar üçüncü adet döneminden başlayarak azalır. Hormonlu spirallerde ise kadınların yaklaşık üçte ikisinde ilk bir yıl içerisinde adet miktarında azalma ve aralıklarda artma görülebilir. Bunun haricinde memelerde dolgunluk, akne, ruhsal durum değişikliği, karında şişlik, baş ağrısı gibi belirtilere sebep olabilir. Spiral, güvenli ve çok etkilidir. Uzun süre korur, geri dönüşümlüdür, bırakılınca doğurganlık hemen geri döner, cinsel ilişkiden bağımsızdır, emzirme ve ilaçlarla ile etkileşimi yoktur. Ayrıca dış gebeliği ve pelvik enfeksiyon oranlarını azaltması ile en çok tercih edilen yöntem olarak kullanımı devam etmektedir” diye konuştu.

  • Yeni trafik düzenine yılbaşı ayarı

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Konak Tramvayı yapım çalışmaları nedeniyle Konak-Alsancak bölgesinde 27 Aralık Çarşamba günü başlayacağını duyurduğu yeni trafik düzeni, 2 Ocak 2018 Salı gününe ertelendi. Kararın, yılbaşı yoğunluğu sırasında yeni güzergaha uyum sorunu yaşanabileceği düşüncesiyle alındığı bildirildi.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı sürdürülen Konak Tramvayı çalışmaları kapsamında, kent merkezindeki trafik düzeninde 27 Aralık Çarşamba gerçekleştirileceği duyurulan değişiklik, yeni yıla bırakıldı. Yılbaşı alışverişlerinin yoğunluğu sırasında trafikte yeni güzergaha uyumda sorun yaşanabileceği düşüncesiyle, Çankaya ve Alsancak bölgesinde gerçekleştirilecek yeni uygulamanın 2 Ocak 2018 Salı gününden itibaren başlayacağı duyuruldu.

    Fevzipaşa Bulvarındaki trafik akışını 19 Ekim tarihinden itibaren Basmane yönüne doğru tek yön olarak belirleyen Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) Genel Kurulu, Gazi Bulvarındaki trafik akışını da Konak istikametine doğru tek yön olarak belirledi. 2 Ocak’ta uygulamaya konulacak yeni trafik akışında, Gazi Bulvarındaki trafik Konak istikametine doğru tek yön olarak düzenlenecek. Cumhuriyet Bulvarının Gazi Bulvarı ile Fevzipaşa Bulvarı arasında kalan kısmı da yine Konak’a doğru tek yön olacak. Alınan UKOME kararına göre araçlar, Gazi Bulvarını, Dokuz Eylül Meydanına girişten itibaren deniz yönüne doğru kullanacak. Gazi Bulvarının tek yönlü kullanımını sağlayan karar kapsamında yapılacak diğer düzenlemeler ise şunlar:

    – Cumhuriyet Bulvarının Gazi Bulvarı ile Fevzipaşa Bulvarı arasında kalan kısmı, Konak’a doğru tek yön olacak şekilde,

    – Şehit Fethi Bey Caddesinin Fevzipaşa Bulvarı ile Vali Kazım Dirik Caddesi arasında kalan kısmı, Kazım Dirik Caddesinden Fevzipaşa Bulvarına doğru tek yön olacak şekilde,

    – Halit Ziya Bulvarının Fevzipaşa Bulvarı ile Gazi Osman Paşa Bulvarı arasında kalan kısmı ise Fevzipaşa Bulvarından giriş olacak şekilde, Gazi Osman Paşa Bulvarına doğru tek yönlü olarak düzenlenecek.

    Otobüs güzergahları değişiyor

    2 Ocak 2018 tarihinde başlayacak yeni trafik düzeniyle birlikte, ESHOT Genel Müdürlüğü de bazı otobüs hatlarının güzergahında değişiklik yaptı. Buna göre:

    – 12 numaralı Fahrettin Altay Aktarma-Halkapınar Metro, 121 numaralı Bostanlı İskele-Konak, 202 numaralı Cumhuriyet Meydanı-Havalimanı, 253 numaralı Halkapınar Metro-Konak ve 920 numaralı Çiğli-Konak hatları, Alsancak istikametine gidiş yönünde Fevzipaşa, Halit Ziya ve Gazi bulvarlarını kullanacak.

    – 63 numaralı Evka-3 Metro-Konak, 802 numaralı Egekent Aktarma-Konak, 811 numaralı Engelliler Merkezi-Montrö ve 930 numaralı Bornova-Konak hatları Alsancak yönüne gidişte Fevzipaşa Bulvarı, Çankaya Kavşağı, Gazi Osman Paşa Bulvarı ve Şair Eşref Bulvarı güzergahını takip edecek.

    – 252 numaralı Halkapınar 2-Konak ile 302 numaralı Otogar-Konak hatları dönüş güzergahında Fevzipaşa Bulvarını, 251 numaralı Halkapınar-Konak hatları da gidiş yönünde Gazi Bulvarını kullanacak.

    – 34 numaralı Esentepe-Konak, 39 numaralı İsmetpaşa Mahallesi-Konak, 42 numaralı Çınartepe-Konak, 44 numaralı Mersinpınar-Konak, 45 numaralı Gültepe-Konak, 46 numaralı Çobançeşme-Konak ve 838 numaralı Şirinyer Aktarma-Konak hatlarında hizmet veren otobüsler ise yine Konak’a giderken Gaziler Caddesinin ardından, Anafartalar Caddesi, 9 Eylül Meydanı, Gazi Bulvarı ve Cumhuriyet Bulvarı güzergahını takip edecek.

  • Hava Değişimlerinde Beslenme Düzenine Dikkat

    Denizli Devlet Hastanesi İç Hastalıkları Uz. Dr. Sema Ertürk, mevsimsel hava değişimlerinin birçok hastalığı beraberinde getirdiğini ve bu hastalıklardan korunmak için de beslenme düzenine özen gösterilmesinin önemli olduğunu söyledi.

    Havada yaşanan ani değişimlerin bağışıklık sistemini zayıflattığını ve soğuk havalarla birlikte hastalıkların oranında önemli derecede artışlar yaşandığını söyleyen İç Hastalıkları Uz. Dr. Sema Ertürk, “Havada yaşanan ısı değişikliği ile birlikte soğuk algınlığı, idrar yolu enfeksiyonları, alt ve üst solunum yolu hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, kalp ve akciğer hastalıkları gibi mevcut hastalıkların görülme sıklığı artar” dedi.

    ‘SOĞUK HAVALARDA BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ GÜÇLENDİRİLMELİ’

    İç Hastalıkları Uz. Dr. Sema Ertürk soğuk havalarla birlikte bağışıklık sistemini güçlendirmek için A,B,C,D ve E vitaminleri ile bazı minerallerin vücuda alınması gerektiğini açıkladı. Ertürk, “Bağışıklık sisteminin güçlü olmasında yeterli ve dengeli beslenme önemlidir. Vücudu zararlı maddelere karşı koruyan ve bakterilere karşı savaşan C vitaminin tüketilmesi soğuk havalarda çok önemlidir. Özelikle portakal, limon, greyfurt, mandalina gibi C vitamin oranı yüksek olan meyveler vücudun direncinin artmasını sağlar. Ayrıca vücuttan zararlı maddelerin atılmasını sağlayacak antioksidanlara da ihtiyaç vardır. Süt, yoğurt, yumurta, patates, kabak, havuç, ıspanak gibi A vitamini özelliği olan yiyeceklerin tüketilmesi gerekir. E vitamini özelliği bulunan mısır, yeşil yapraklı sebzeler, bitkisel sıvı yağlar da bağışıklık sisteminin artmasına yardımcı olacaktır” dedi.

    Hastalıklardan korunmak için doktor tavsiyesi olmadan hastaların antibiyotik, ağrı kesici, vitamin ve mineral tabletlerini kullandığını ve bu durumun yanlış olduğunu anlatan İç Hastalıkları Uz. Dr. Sema Ertürk şunları söyledi: “ Düzenli ve dengeli beslenme ile bireylerin dışarıdan ilaç olarak vitamin haplarına ihtiyacı kalmayacaktır. Düzenli beslenmeyle alınan besinlerde vücudun ihtiyacı olan tüm vitamin ve minerallerin alınabileceği ayrıca tabletlerin bilinçsiz kullanılmasının böbrek taşı, baş ağrısı, kansızlık, bulantı gibi hastalıkları beraberinde getireceği unutulmamalıdır.’’