Etiket: düşüşün

  • Çandır: “Kalıcı düşüşün sırrı çekirdek enflasyonda”

    Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV), Antalya Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, enflasyonda aylık ve yıllık düşüşün kalıcı hale gelmesini dilerken, kalıcı bir enflasyon düşüşü sağlamak için çekirdek enflasyonun daha fazla aşağı çekilmesi gerektiğini kaydetti.

    Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı, Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Aralık ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi. TÜİK verilerine göre, aralık ayı tüketici enflasyonunun (TÜFE) yüzde – 0.40, yurtiçi üretici enflasyonunun (Yİ_ÜFE) yüzde – 2.22 ilan edildiğini kaydeden Çandır, “Aralık ayı enflasyonu, hem tüketici hem de üretici tarafında beklentilerden fazla düşük ilan edilmiştir. Aralık ayında beklentiler civarında ilan edilen tek enflasyon kalemi ise yüzde – 0.37 ile çekirdek enflasyon olmuştur” dedi. Son 15 yılda ilk kez kasım ve aralık aylarında eksi enflasyonun TÜFE ve ÜFE’de birlikte görüldüğüne dikkat çeken Çandır, “Her ne kadar ÜFE’de beşinci kez bu iki ayda art arda eksi enflasyon görmüş olsak da ilk kez TÜFE’de böyle bir durum ortaya çıkmıştır” dedi.

    Yıllık enflasyonun da beklentilerin altında olduğunu belirten Ali Çandır, TÜFE’nin yıllık yüzde 20.30, Yİ_ÜFE’nin ise yüzde 33.64 olarak ilan edildiğini kaydetti. Çandır, “Bu iki enflasyon da daha önceki en yüksek enflasyonların yaklaşık iki kat üzerinde bulunmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

    Çekirdek enflasyonun önemi

    Çekirdek enflasyonun yıllık yüzde 20.15 ilan edildiğini belirten Çandır, “Çekirdek enflasyon yüksek seyrini sürdürmüştür. Kalıcı bir enflasyon düşüşü sağlamak için bizim çekirdek enflasyonu mutlaka daha aşağıya çekme zorunluluğumuz bulunmaktadır” dedi. Çandır, açıklanan enflasyon rakamlarının dışında çarşı pazar enflasyonun daha yüksek hissedildiğini vurguladı.

    Bölge enflasyonu

    Antalya, Burdur ve Isparta illerini kapsayan Batı Akdeniz’de enflasyonun ülke geneline paralel seyrettiğini kaydeden Çandır, “Aylık olarak yüzde – 0.64 ilan edilen bölgemiz enflasyonu, ülke enflasyonundan yaklaşık yüzde 50 daha düşük olmuştur. Bu hızlı düşüşe rağmen bölgemizin yıllık enflasyonu ise yüzde 21.41 ile hala ülke ortalamasının yüzde 6 üzerinde seyretmektedir” diye konuştu.

    İlk üç ay önemli

    Önümüzdeki Ocak, Şubat ve Mart aylarının enflasyon açısından zorlu aylar olduğunu bildiren BAGEV Başkanı Ali Çandır, “Çünkü bu üç ayın geçen seneki toplam enflasyonu yüzde 2.74’tür. Yani biz önümüzdeki üç ay boyunca toplam 2.74’ten daha düşük bir enflasyon ilan etmeliyiz ki, yıllık yüzde 20.30’luk ilan edilen enflasyonu düşürebilelim” dedi. Düşük enflasyonun ancak daha yüksek faiz ve daha düşük bir döviz kuru ile mümkün olabileceğini söyleyen Çandır, bunun gerçekleşmesinin zorluğuna dikkat çekti.

    Çandır, enflasyonla mücadele programının kararlılıkla devam etmesini dilerken, TOBB’a bağlı oda ve borsalar olarak programa verdikleri desteği anımsattı.

  • Çandır: “Kalıcı düşüşün sırrı çekirdek enflasyonda”

    Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV), Antalya Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, enflasyonda aylık ve yıllık düşüşün kalıcı hale gelmesini dilerken, kalıcı bir enflasyon düşüşü sağlamak için çekirdek enflasyonun daha fazla aşağı çekilmesi gerektiğini kaydetti.

    Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı, Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Aralık ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi. TÜİK verilerine göre, aralık ayı tüketici enflasyonunun (TÜFE) yüzde – 0.40, yurtiçi üretici enflasyonunun (Yİ_ÜFE) yüzde – 2.22 ilan edildiğini kaydeden Çandır, “Aralık ayı enflasyonu, hem tüketici hem de üretici tarafında beklentilerden fazla düşük ilan edilmiştir. Aralık ayında beklentiler civarında ilan edilen tek enflasyon kalemi ise yüzde – 0.37 ile çekirdek enflasyon olmuştur” dedi. Son 15 yılda ilk kez kasım ve aralık aylarında eksi enflasyonun TÜFE ve ÜFE’de birlikte görüldüğüne dikkat çeken Çandır, “Her ne kadar ÜFE’de beşinci kez bu iki ayda art arda eksi enflasyon görmüş olsak da ilk kez TÜFE’de böyle bir durum ortaya çıkmıştır” dedi.

    Yıllık enflasyonun da beklentilerin altında olduğunu belirten Ali Çandır, TÜFE’nin yıllık yüzde 20.30, Yİ_ÜFE’nin ise yüzde 33.64 olarak ilan edildiğini kaydetti. Çandır, “Bu iki enflasyon da daha önceki en yüksek enflasyonların yaklaşık iki kat üzerinde bulunmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

    Çekirdek enflasyonun önemi

    Çekirdek enflasyonun yıllık yüzde 20.15 ilan edildiğini belirten Çandır, “Çekirdek enflasyon yüksek seyrini sürdürmüştür. Kalıcı bir enflasyon düşüşü sağlamak için bizim çekirdek enflasyonu mutlaka daha aşağıya çekme zorunluluğumuz bulunmaktadır” dedi. Çandır, açıklanan enflasyon rakamlarının dışında çarşı pazar enflasyonun daha yüksek hissedildiğini vurguladı.

    Bölge enflasyonu

    Antalya, Burdur ve Isparta illerini kapsayan Batı Akdeniz’de enflasyonun ülke geneline paralel seyrettiğini kaydeden Çandır, “Aylık olarak yüzde – 0.64 ilan edilen bölgemiz enflasyonu, ülke enflasyonundan yaklaşık yüzde 50 daha düşük olmuştur. Bu hızlı düşüşe rağmen bölgemizin yıllık enflasyonu ise yüzde 21.41 ile hala ülke ortalamasının yüzde 6 üzerinde seyretmektedir” diye konuştu.

    İlk üç ay önemli

    Önümüzdeki Ocak, Şubat ve Mart aylarının enflasyon açısından zorlu aylar olduğunu bildiren BAGEV Başkanı Ali Çandır, “Çünkü bu üç ayın geçen seneki toplam enflasyonu yüzde 2.74’tür. Yani biz önümüzdeki üç ay boyunca toplam 2.74’ten daha düşük bir enflasyon ilan etmeliyiz ki, yıllık yüzde 20.30’luk ilan edilen enflasyonu düşürebilelim” dedi. Düşük enflasyonun ancak daha yüksek faiz ve daha düşük bir döviz kuru ile mümkün olabileceğini söyleyen Çandır, bunun gerçekleşmesinin zorluğuna dikkat çekti.

    Çandır, enflasyonla mücadele programının kararlılıkla devam etmesini dilerken, TOBB’a bağlı oda ve borsalar olarak programa verdikleri desteği anımsattı.

  • Mersin, ihracattaki düşüşün önüne geçemiyor

    Mersin ihracatında geçen yıl başlayan daralma, yılın ilk 6 ayında da devam etti. Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7’lik artış olmasına karşın, Mersin firmalarının ihracatı Ocak-Haziran 2016’da yüzde 5 azalarak 670 milyon dolara gerilerken, Mersin hinterlandından yapılan ihracat da yüzde 5 düşüşle 3 milyar 702 milyon dolar oldu.

    Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Aylık Göstergeler Haziran 2016 Bülteni yayınlandı. Bültende yer alan veriler, Mersin’de son dönemde ihracatta meydana gelen gerilemenin önüne geçilemediğini ortaya koydu. Gerek Mersin firmalarının gerekse Mersin hinterlandından yapılan ihracatın, 2016’nın ilk 6 ayında da düşüşünü sürdürdüğü görülürken, 6 aylık dönemdeki bu gerileme, yine Türkiye genelinin üzerinde gerçekleşti.

    Daralma yine Türkiye genelinin üzerinde

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan geçici verilere göre, 2016 yılı Ocak-Haziran döneminde Türkiye genelinde ihracat geçen yıla göre yüzde 2,ithalat ise yüzde 7 azalış kaydetti. Belirtilen dönemde dış ticaret açığında ise geçen yıla göre yüzde 16’lık azalma gözlendi. Aynı dönemde Mersin hinterlandı kapsamında gerçekleştirilen ihracat ise 2015’e göre yüzde 5 azalarak 3 milyar 702 milyon dolara geriledi. İthalat da yüzde 6 düşüşle 6 milyar 213 milyon dolara gerilerken, dış ticaret açığı ise yüzde 7 azalarak 2,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Belirtilen dönemde Mersin hinterlandı kapsamında ihracatın ithalatı karşılama oranı geçen yıla göre 1 puan artış göstererek yüzde 60 olarak gerçekleşirken, Türkiye’de gerçekleştirilen ihracatın yüzde 5,2’si, ithalatın ise yüzde 6,2’si Mersin hinterlandından yapıldı.

    Yılın 6 aylık döneminde Mersin firmalarının ihracatı da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 azalarak 670 milyon dolara düştü. İthalat ise 7 yüzde gerilemeyle 595 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu veriler, yılın ilk yarısında Mersin firmalarının yaptığı ihracattaki daralmanın Türkiye genelinin üzerinde olduğu görülürken, ithalattaki azalış oranının Türkiye geneli ile aynı seviyede gerekleştiği gözlendi. İhracatın ithalatı karşılama oranı geçen yıla göre 2 puan artış göstererek yüzde 113 olurken, dış ticaret fazlası ise yüzde 9 artarak 75 milyon dolara yükseldi.

    İhracat ve ithalattaki bu gelişmeler sonucunda, 2015 yılı ilk yarısında ihracat değerine göre iller arasında 13’üncü sırada yer alan Mersin, 2016 yılında 14’üncü sıraya; ithalat değerine göre ise 13’üncü sıradan 16’ncı sıraya geriledi. Öte yandan, ihracatçı firma sayısında ise 2015 yılı ilk 6 ayında iller arasında 11’inci sırada yer alan Mersin, 2016 yılında 10’uncu sıraya yükseldi. İthalatçı firma sayısına göre ise 2015 yılı ilk yarısında 10’uncu sırada yer alan Mersin, 2016 yılında yerini korudu.

    Mersin firmalarının hem ihracat hem de ithalat hacminde geçen yıl gözlenen azalış devam ederken, 2016 yılı ilk yarısında dış ticaret hacmindeki daralmada gıda ürünleri ve içecek ile ana metal sanayi sektörleri etkili olurken, tütün ürünleri ihracattaki, kok kömürü, rafine edilmiş petrol ürünleri ve nükleer yakıtlar ise ithalattaki azalışta etkili olan diğer sektörler oldu.

    Haziran’da ihracatta yüzde 7’lik artış oldu

    Mersin firmalarının ihracat hacmi, 2016 Ocak-Mayıs döneminde inişli çıkışlı seyir izlerken, Haziran ayında ise durağan yapıda olduğu, ithalat hacminin ise aynı ayda yılın en düşük seviyesinde gerçekleştiği görüldü. Haziran 2016’da Mayıs ayına göre ihracatta önemli bir değişim olmazken, 2015’in aynı ayına göre yüzde 7’lik artış gerçekleşerek, 111 milyon 213 bin dolar ihracat yapıldı. Bu artışta gıda ürünleri ve içecek, giyim eşyası ve metal eşya sanayi (makine ve teçhizatı hariç) sektörleri etkili oldu. Öte yandan, Mersin firmalarının Haziran ayı ithalatı yüzde 39 gerileyerek 74 milyon 170 bin dolara düştü. Bu azalışta ise gıda ürünleri ve içecek, tarım ve hayvancılık ile kok kömürü, rafine edilmiş petrol ürünleri ve nükleer yakıtlar sektörleri etkili oldu.

    İhracattaki düşüşte Avrupa ve Asya ülkeleri etkili oldu

    2016 yılı Ocak-Haziran döneminde Mersin firmalarının toplam ihracat hacminde geçen yıla göre azalışta Avrupa ve Asya ülkelerinin önemli payı oldu. Söz konusu dönemde Rusya Federasyonu, ABD, Brezilya, Arjantin, Irak ve İsrail geçen yıla göre ihracat azalışında etkili olan ülkeler olurken, ithalattaki daralmada ise Avrupa ülkelerinin payı öne çıktı.