Etiket: Duruşma

  • Malatya’daki FETÖ/PDY davasında 9’uncu duruşma görülüyor

    15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Malatya’da görülen davada 24’u tutuklu 76 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

    15 Temmuz 2016’da yaşanan hain darbe girişimi ile ilgili Malatya’da tutuklanan askerlerin yargılanmalarına devam ediliyor. Aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti’nin de yer aldığı 24’ü tutuklu 76 sanık Malatya 1.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 9’uncu duruşma ile yargılanmaya devam ediyor.

    Güvenlik gerekçesi ile Yeşilyurt ilçesinde bulunan Yakınca Spor Salonunda kurulan mahkemeye Malatya E Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan 10 sanık geniş güvenlik önlemleri altında getirilirken, Düzce Cezaevinde bulunan Adem Huduti ve bazı sanıklar ise duruşmaya SEGBİS ile bağlanıyor.

    Duruşmayı sanık yakınlarının yanı sıra AK Parti İl Teşkilatı ve çok sayıda vatandaş da takip ediyor.

    Davanın en son 4 Ocak’ta görülen duruşmasında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti’nin Koruma Astsubayı olan Fatih Gürcan, dönemin 2’nci Ordu Komutanlığı Harekat Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Ersin Yıldırım ve dönemin Malatya Kara Havacılık Alay Komutanlığında Kara Pilot Teğmen olarak görev yapan Mustafa Sinan Soybaş tahliye edilmişti.

  • Helin Palandöken cinayeti davasında duruşma salonuna yanlış sanık getirildi

    Pendik’te lise öğrencisi Helin Palandöken’i okul çıkışı pompalı tüfekle öldüren sanık Mustafa Yetgin’in yargılanacağı dava, duruşma salonuna isim benzerliğinden dolayı yanlış sanığın getirilmesiyle ertelendi.

    Pendik’te lise öğrencisi Helin Palandöken’in pompalı tüfekle öldürülmesine ilişkin davada sanık Mustafa Yetgin’in yerine isim benzerliğinden dolayı aynı cezaevinde tutuklu bulunan Mustafa Yetkin’in getirilmesi nedeniyle yargılanmasına başlanamadı.

    Anadolu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Helin Palandöken’in babası Nihat Palandöken ile olayda yaralanan müşteki Cemil Yıldız ve Deniz Morsümbül katıldı. Müşteki Nihat Palandöken’in avukatı Emrah Daylan ile sanık avukatları da salonda hazır bulundu.

    “Ben bu davanın sanığı değilim”

    Sanık avukatı Zehra Süer, duruşma salonunda hazır edilen sanığın dosyanın sanığı olmadığını söyledi. Bunun üzerine kimlik bilgileri sorulan huzurdaki sanık, “Adım Mustafa Yetkin. Gasp suçundan cezaevindeyim. Ben bu davanın sanığı değilim, benim böyle bir dosyam yok” ifadelerini kullandı.

    Asıl sanık cezaevinden çıkış yapmadı

    Mahkeme Başkanı’nın Maltepe 1 No’lu L Tipi Ceza İnfaz Kurumu ile irtibata geçilmesini istemesi sonucu yapılan görüşmede, cezaevinde Mustafa Yetkin isimli başka bir sanığın bulunduğu, bununla ilgili karışıklık yaşandığı ve gerçek sanık Mustafa Yetgin’in cezaevinden çıkışının yapılmadığı belirtildi.

    Duruşmada söz alan müşteki avukatı Emrah Daylan, “Dosyamız tasarlayarak öldürme dosyasıdır. Biz bu beyanlarımızı dosyanın asıl sanığı olan Mustafa Yetgin’in savunması üzerine kurmuştuk. Bu nedenle dosyada hazır olanların savunma ve beyanları tespit edilmeden duruşmanın ertelenmesini talep ederiz” dedi.

    Dosyanın kapsamlı oluşunu, cezaevinden sanığın hazır edilmesinin vakit alacağı nazara alındığında sağlıklı yargılama yapılmasını dikkate alan mahkeme, saatinde hazır edilmeyen sanığın bir dahaki celse hazır edilmesi için cezaevine yazı yazılmasına hükmetti. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

    Öte yandan mahkeme, tutuklu sanık Mustafa Yetgin’in hazır edilmemesine ilişkin yanlışlık yapan ilgililer hakkında gereğinin yapılması için Cumhuriyet Savcılığı’na yazı yazılmasına karar verdi.

    Duruşma sonrası açıklama yapan müşteki avukatı Emrah Daylan, “Biz geldik ancak Türk yargı sisteminde çok az görülen bir olayla karşılaştık. Cezaevinden yanlış sanık geldi, herkesin huzurunda ‘benim böyle bir duruşmam yok’ dedi. Biz duruşmaya ara verilmesini istedik. Heyet cezaevini aradı ve yanlış kişinin gönderildiği ortaya çıktı. Kasten öldürme suçundan yargılanan bir sanık yokken yargılamanın yapılamayacağını belirttik. Kamuoyunda bu kadar net, açık bilinen bir dosyada hata yapıldı. Biz bunu iyi niyetimizle hata olarak değerlendirmek istiyoruz” dedi.

    Baba Nihat Palandöken, “Ben bugüne hazırladım kendimi. Kamuoyu da eminim kendini bu güne hazırladı. Ama karşımıza bir sanık çıktı ki akli dengesi yerinde olmayan bir insan. Farkına vardık bizde. Avukatımın yanındayım” şeklinde konuştu.

  • Başına çekiçle vurulup öldürüldü, ilk duruşma görüldü

    İzmir’in Dikili ilçesinde, geçtiğimiz Mayıs ayında boşandığı eşi tarafından başına çekiçle vurularak öldürülen bir çocuk annesi Işık İkizoğlu’nun Türkiye’yi sarsan cinayetinin ilk duruşması Bergama’da görüldü.

    Dikili ilçesinde, geçtiğimiz Mayıs ayında 10 yıl evli kalıp ardından boşandığı eşi Yahya Cengiz Küçük (58) tarafından başına çekiçle vurularak öldürülen Işık İkizoğlu davasının ilk duruşması Bergama Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmayı oldukça üzgün ve bitkin oldukları gözlenen Işık İkizoğlu’nun annesi Füsun İkizoğlu, ablası Başak İkizoğlu da izledi. Dava sırasında ise İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi avukatlarının müdahil olma istemi mahkemece reddedildi. Ardından ilk olarak tutuklu sanık Yahya Cengiz Küçük’ün savunması dinlendi. Küçük savunmasında İkizoğlu’nun yaşam tarzını eleştirdi ve ağlayarak, “Pişmanım çok uyarmıştım, şoktaydım, hatırlamıyorum” seklinde ifadelerde bulundu. Küçük, kendisinin arbede sırasında düştüğünü ve çekici yerde bulduğunu söyledi. Müşteki avukatlar ise, İkizoğlu’nun yaşam tarzını eleştiren Küçük’e, “Madem kötü yaşam tarzı olan bir kadındı niçin çocuğun vekaletini almak için bir çaban olmadı?” sorusunu sordu. Küçük ise boşanırken İkizoğlu ile anlaştığını iddia etti. Tanıklar dinlendikten sonra mahkeme, gerekli evrakların tamamlanması istemiyle davayı 18 Ocak 2018 tarihine erteledi.

    “Davanın takipçisi olamaya devam edeceğiz”

    Mahkeme sonrası açıklama yapan İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Gülce Mutoğlu Kılavuz, “Bugün burada geçtiğimiz mayıs ayında eski eşi tarafından öldürülen bir kadın kardeşimizin duruşmasına İzmir Barosu Başkanlığı olarak müdahil olma talebinde bulunduk. Talebimiz sırasında kadına yönelik şiddetin insan hakları ihlali olduğunu özellikle belirterek, uluslararası sözleşmeler ve özellikle İstanbul Sözleşmesine atıfta bulunarak müdahil olma talebimizi mahkemeye ilettik; ancak talebimiz oy birliği ile reddedildi. Bu karara karşı gerekli itirazları yapacağız. Aynı zamanda İzmir Barosu Başkanlığı Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi olarak davanın takipçisi olamaya devam edeceğiz” dedi.

    İzmir Barosu Başkanlığı Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Avukat Devrim Cengiz Aygün ise şöyle konuştu:

    “25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddet ile Mücadele Günü. Böyle bir günün arifesinde bu davayı takip ettiğimiz için gerçekten çok üzgünüz. Türkiye’de kadınların en temel yaşam hakkı sıklıkla ihmal edilmekte. Biz İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi olarak Türkiye’nin neresinde olursa olsun, kadına yönelik şiddet davalarına müdahil olacağız.”

    Ablanın, öldürülen kardeşine yazdığı şiiri herkesi duygulandırdı

    Öte yandan, Dikili Kadın Platformu da bir basın açıklaması yaptı. Kadına yönelik şiddetin son bulmasının istendiği protestoya sivil toplum kuruluşları da destek verdi. Dikili Atatürk Meydanında yapılan basın açıklamasında, Dikili Kadın Platformu tarafından “Erkek adalet değil gerçek adalet” yazılı pankart açıldı. “Işıklar sönmesin”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Tacize, tecavüze, kadın cinayetlerine hayır”, gibi ayrıca dövizlerde taşındı. Dikili Kadın Platformu adına Bilge Demir tarafından okunan basın açıklamasında da şu ifadelere yer verildi:

    “Uzaklaştırma cezası alan eşleri ve yakınları tarafından katledilen kadınlarımız devlet tarafından korunması gerekirken ceza almış bir kişi nasıl bu kadar rahatça dolaşıp 10 yaşındaki kızını annesiz bırakacak katliamı gerçekleştirir” denildi.

    Yapılan basın açıklamasında Işık İkizoğlu’nun ablası Başak İkizoğlu tarafından kardeşi için yazdığı şiiri okuduğu anlarda ise duygusal anlar yaşandı.

  • Kırşehir’de PKK’nın üniversite yapılanmasına yönelik duruşma ertelendi

    Kırşehir merkezli 7 ilde terör örgütü PKK’nın üniversite yapılanmasına yönelik operasyonda yakalanan 14’ü tutuklu 17 öğrenci ve mezunun yargılandığı davada sanıkların mevcut hallerinin devamına karara verildi.

    Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, ‘terör örgütüne üye olmak’ suçlamasıyla tutuklu sanıklar, B.G., C.Y., Ç.Y., E.K., F.A., M.D., M.A., M.K., N.Y., Ö.H., S.K., ve avukatları katıldı. Tutuklu sanıklardan A.Y., M.K., ve M.K.,’nin (SEGBİS) ile bağlandığı duruşmaya, tutuksuz 3 sanık katılmadı. Tutuklu sanıkların ve avukatlarının savunmalarının ardından mahkeme heyeti diğer sanıkların dinlenmesi ve eksiklerin giderilmesi için duruşmayı Kasım ayına erteledi.

  • Duruşma salonu önünde ateş açan polis 1 kişiyi öldürdü, 5 kişiyi ise yaraladı

    Kilis Adliyesinin içerisinde bir polis memuru boşanmak için duruşma salonu önünde bekleyen eşi ve yakınlarına ateş açarak, bir kişiyi öldürdükten sonra 4 kişiyi de yaraladı. Polis daha sonra kendine ateş açarak yaralandı

    Edinilen bilgiye göre, Kilisli olduğu öğrenilen Şanlıurfa kadrosunda görev yapan polis memuru H.K. eşi ve yakınlarının üzerine ateş açtı. Bir kişi hayatını kaybederken, 4 kişi ise yaralandı. Aynı silahla kendine de ataş açan polis memuru H.K. yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Kilis Devlet Hastanesi ile Kilis Adliyesi çevresine güvenlik güçleri dışında kimse yaklaştırılmıyor. Kilis Cumhuriyet Savcılığından açıklama yapılması bekleniyor.

    Ölen ve yaralananların yakınları yaşananlara tepki gösterdi.