Etiket: durdurma

  • ABD Başkanı Trump: “Çeşitlilik Vizesi Kurası programını durdurma sürecini başlatıyorum”

    ABD’nin New York şehrinde gerçekleşen terör saldırısına ilişkin açıklama yapan ABD Başkanı Donald Trump, “Çeşitlilik Vizesi Kurası programını durdurma sürecini başlatıyorum” dedi.

    ABD Başkanı Donald Trump, New York’ta bir göçmen tarafından kamyonetle gerçekleştirilen ve 8 kişinin ölmesine neden saldırıya ilişkin basın açıklaması yaptı. Konuşmasına hayatını kaybedenler için üzüntüsünü ifade ederek başlayan Trump, “Bugün Dünya Ticaret Merkezinin sadece birkaç blok ötesinde yaşanan New York’taki korkunç terör saldırısının yasını tutuyoruz. Bir adam, kamyonetiyle bisiklet yoluna girerek, 8 kişiyi öldürdü ve 11 kişinin yaralanmasına neden oldu” dedi. Bütün Amerika’nın sevdiklerini kaybeden aileler için dua ettiğini belirten Trump, “kalplerimiz onlar için atıyor” şeklinde konuştu. Saldırganı “hayvan” olarak nitelendiren ABD Başkanı Trump, “Hükümetin, saldırıyı ve saldırıyı düzenleyen hayvanı daha fazla araştırmak için federal ve yerel yetkililerle yakından çalışıyor” şeklinde konuştu.

    “Çeşitlilik vizesini durdurma sürecini başlatıyorum”

    Trump, Yeşil Kart kurası (green card) olarak da bilinen Çeşitlilik Vizesi Kurası programını durdurma sürecini başlattığını söyledi. Trump, kongreden yeşil kart programının kaldırılmasını isteyeceğini de sözlerine ekledi. “Çeşitlilik kurası kulağa hoş geliyor ancak bu iyi bir şey değil, iyi bir şey değildi” diyen Trump, bu programa her zaman karşı olduklarını belirtti.

    29 yaşındaki saldırganın, Özbek asıllı Sayfullo Saipov’un Guantanamo kampına gönderilmesi gerektiğini söyledi.Trump, “Bunu gerçekten düşünüyorum, evet. Onu Guantanamo’ya gönderin” dedi.

    Guantanamo Kampı, 2002 yılından itibaren askeri hapishane olarak kullanılmakta olan, Guantanamo körfezi askeri üssü nün bir bölümüne verilen isim.

  • Memur-Sen’den Arakan’daki zulmü durdurma çağrısı

    Memur-Sen Kayseri İl Temsilcisi Aydın Kalkan son 3 günde Arakan’ın çeşitli köylerinde en az 2-3 bin Müslüman’ın katledildiğine ve 100 binden fazla Müslüman’ın yerinden edildiğine dair vahim haberler geldiğini dile getirdi. Kalkan: ”Bugün Myanmar Arakan’da kelimenin tam anlamıyla soykırıma dönüşmüş korkunç bir zulüm ve insanlık trajedisi yaşanmaktadır. Ordu güçleri ve Budist Rahipler öncülüğünde şiddeti giderek artan ve yaygınlaşan saldırılar yapılıyor” dedi.

    Kalkan, Müslüman kardeşlerimize eğer bugün destek vermez isek ne zaman destek verileceğini bunun ağır bir yükümlülük olduğunu belirtirken konuşmasını şöyle sürdürdü:”Aile bütünlükleri parçalanarak evlerinden sökülüp atılan, sınırlar ötesine sürgün edilen, zenginliklerine el konulan kardeşlerimize acımasızca öldürüldükleri bugün değilse ne zaman yardım edeceğiz? İslâm kardeşliğinin hayatı saran, kucaklayan yakınlığı, içtenliği ne zaman yaşanacak? Türkiye Dönem Başkanlığını yaptığı İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatı’nı hemen aktif olarak devreye sokmalıdır. İslâm ülkeleri kendilerini teslim alan ataletten bir an önce kurtulmalı, tarihi, siyasi, ekonomik sorumluluklarını acilen yerine getirmelidir. Sivil toplum örgütleri kardeşlerimizin sorun ve ihtiyaçlarıyla daha yakın, daha yoğun ilgilenmeli, gittikleri her yerde bu zulümlere karşı farkındalık oluşturacak etkinlikler yapmalı, demokratik eylemler yapmalıdır. Bu konu yoğun, etkin bir diplomasi yürütülerek başta BM olmak üzere, uzak yakın tüm ülkelerin gündemine sokulmalıdır. Gerekli önlemler, çareler, çözümler, yaptırımlar hayata geçirilmelidir. “ ifadelerini kullandı.

    ‘Gittiğimiz her yerde, bulunduğumuz her platformda mazlum ve Müslümanların meselelerini gündeme taşıyacağız’

    “Sadece Arakan’da değil, bütün ümmetin bütün coğrafyasında Müslümanlar küresel emperyalizmin saldırısı altında perişan durumdadır. İnancımız, kültürümüz, kültür değerlerimiz, medeniyet eserlerimiz, kurumlarımız, benliğimiz, özetle bütün bir varlığımız işgal ve yok edilmek istenmektedir. Biz adaleti, insan hak ve özgürlüklerini savunmayı temel ilke edinmiş Memur-Sen olarak haksızlığa, hukuksuzluğa, zulme, sömürüye asla rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Gittiğimiz her yerde, bulunduğumuz her platformda mazlum ve Müslümanların meselelerini gündeme taşıyacak, insanlık vicdanını uyandıracağız. Ayrıca buradan, başta siyasi otoriteler olmak üzere Türkiye’de etkili ve yetkili herkesi, sınırları ve sınıfları aşan aidiyet ve kardeşlik duygularımızı hatırlayarak bu zulmü durdurmak, kalıcı barışı sağlamak için ellerinden gelen tüm gayreti göstermeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu.

    Basın açıklamasının ardından Arakan’da ki Müslümanlar için yapılan dua ile basın açıklaması son buldu.

  • Başbakan Yıldırım’dan, meclisteki faaliyetlerini durdurma kararı alan HDP’li vekillere çağrı:

    Bayburt’ta halka hitap eden Başbakan Binali Yıldırım, meclis faaliyetlerini durdurma kararı alana HDP’li milletvekillerine çağrıda bulunarak, “Milletin vekaletini alanlar meclise gidecek. Yol yakınken bu yanlıştan dönün” dedi.

    Hukuk devleti olan Türkiye’de herkesin hukuk önünde eşit olduğunu ve suçlu varsa cezasını sonuna kadar çekeceğini belirten Başbakan Yıldırım, “İnsanları sokağa, eyleme çağırdılar. Bundan ne pişmanlık duydular ne de terörü lanetlediler. Şimdi de şikayet ediyorlar. Bu ülkeyi yıllardır hizmetsiz bırakıp, yatırım için gönderilen paraları teröre aktıranlar, hendekler kazanlar mahkeme soruşturmaya çağırınca da, mahkemeye, adalete meydan okuyup ’gelmeyiz’ dediler. Bu ülkenin her vatandaşı mahkeme çağırınca gidip ifade veriyor siz niye gitmiyorsunuz. Siz gidenlerden ne ayrıcalığınız var, büyükbabanın evladı mısınız? Hukuk herkes için lazım, herkes hukukun önünde eşit. O halde çağırınca kuzu kuzu gidip ifadeni vereceksin yoksa olanlara da şikayet etmeyeceksin. İfadeni vermiyorsan, mahkeme dosyayı bir kenara atamaz ne yapacak öyle veya böyle ifadeni alacak. Ya beraat edersin ya da suçunun karşılığını görürsün” diye konuştu.

    “Hiçbir siyasetçi konumunu kullanarak teröre kalkan olamaz”

    “AK Partiye vaktiyle haksızca kapatma davası açtılar. Biz tanımıyoruz mu dedik? Mahkemeyi tanımıyoruz mu dedik? Gittik davamızı savunduk, sonunda mahkeme AK Partiyi kapatmamak üzere kararını verdi” diyen Başbakan Yıldırım, “Hukuka riayet etmek her vatandaşımızın görevidir. Bunu yerine getirmezse yapılacak bellidir. Şimdi HDP’liler diyor ki meclise gitmeyeceğiz. Zaten çok da geldikleri yok da. Ara sıra geliyorlar. Millet vekilini seçip Ankara’ya gönderiyor. Niye git mecliste bizim işlerimizi takip et. Siz şimdi milletten vekalet aldınız şimdi vekaletin görevini yapmayacaksınız. Milletin vekaletini alanlar millete hizmet edip meclise gidecekler. Ben gitmiyorum meclise dediğiniz zaman millete saygısızlık, hakaret yapmış olursunuz. Millette size seçimlerde gereğini yapar. Siz milli iradeyi tanımazsanız millet de sizi tanımaz. Yol yakınken bu yanlıştan dönün. Gelin meclise ne diyecekseniz her şeyi söyleyin. Mesele konuşmak değil, mesele siyaseti kalkan olarak teröre karşı kullanmaktır. Hiçbir siyasetçi konumunu kullanarak teröre kalkan olamaz. Terör faaliyetinin içine giremez. Bunu hiçbir demokratik ülke kabul etmez. Şehirlerde hendek kazmak, dağdakilere para yetiştirmek değil. Eğer işinizi düzgün yapmazsanız Türkiye bir hukuk devleti yanlış yapan hesabını sonuna kadar verir. Yanlışı ben yapıyorsam benim de hesabımı sonuna kadar versin.” ifadelerini kaydetti.

  • HDP’den yasama faaliyetlerini durdurma kararı

    Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile 7 milletvekili tutuklanan HDP’nin Meclis Grubu ve MYK toplantısından, Meclis organlarındaki çalışmaları durdurma kararı çıktı.

    Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile 7 milletvekilinin tutuklandığı HDP, Diyarbakır’daki Meclis Grubu ve MYK toplantısında alınan kararları açıkladı. Parti binası önünde milletvekilleriyle birlikte açıklama yapan HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, 4 Kasım’da Diyarbakır’da yapılan bombalı saldırıyı kınadıklarını belirterek, yaşamını yitirenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar dilediğini söyledi.

    Meclis Grupları ve MYK ile birlikte yaptıkları tartışmalar sonucunda, yasama organındaki çalışmalarını durdurmaya ve bir kez daha halkla buluşmaya karar verdiklerini kaydeden Bilgen, “Önümüzdeki günlerde ev ev, mahalle mahalle, köy köy, ilçe ilçe, il il dolaşarak halkımızın şikayet ve önerilerini dinleyeceğiz. Bileşenlerimizle, bütün ittifak güçlerimizle, kurum ve kuruluşlarımızla, demokrasi, barış ve emek güçleriyle, sivil toplum örgütleriyle, sendika ve meslek birlikleriyle, inanç gruplarıyla, kadın, gençlik, çevre ve ekoloji hareketleriyle tartışarak önerilerini alacağız. Tüm bu istişarelerin sonunda, yapılan önerileri değerlendirerek sonuçları kamuoyu ile paylaşacağız. Sadece paylaşmakla kalmayacak, ortaya çıkan öneriler doğrultusunda geleceği birlikte örmek için adımlar atacağız” dedi.

    Açıklamadan sonra gazetecilerin sorularını da yanıtlayan HDP Sözcüsü Bilgen, TBMM’deki komisyonlara ve Genel Kurul çalışmalarına katılmayacaklarını belirtti. Bilgen, “Tutuklanan Eş Genel Başkanlar yerine atama yapılacak mı” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

    “Bunların hepsini önümüzdeki günlerde halkımızla tartışacağız. Bu ülkede yasama organının bir işlevi var mı, teknik tartışmaların anlamı var mı, halk karar verecek. Nerede, nereye kadar olacağımızı onlarla karar vereceğiz. Türkiye bir dönüm noktasındadır. Böyle küçük ayrıntılarla tartışma yapmak yerine, bu kararın Türkiye için, dünya için ne ifade ettiğini görmek istiyoruz. Biz çok net bir açıklama yaptık, bu açıklamanın gereğini yapacağız. Gündemimizde halkla beraber kararı vermek var.”

  • HDP’nin Meclis’teki çalışmalarını durdurma kararına Bakan Özhaseki’den açıklama

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, HDP milletvekillerinin tutuklanmasına ilişkin, “Kandil ile kol kola girmenin bir hesabı var” ifadelerini kullandı. Özhaseki, HDP’nin Meclis’teki faaliyetlerini durdurma kararıyla ilgili ise “Biz gideriz görevimizi yaparız. Yasama faaliyetimizi yürütürüz. Zaten çirkinleştirmek adına yapmadıkları oyun kalmadı” dedi.

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, bir dizi ziyaret ve toplantı için Zonguldak’a geldi. Zonguldak Valisi Ali Kaban ve protokol tarafından Valilik binasında karşılanan Bakan Özhaseki, valilik ziyaretinde gazetecilerin HDP’li milletvekillerinin tutuklanmasına ilişkin sorusunu yanıtladı.

    “Seçimle veya atanmayla gelmek suç işleme özgürlüğü vermiş olmaz”

    Seçimle veya atanmayla gelmiş olmanın suç işleme anlamına gelmeyeceğini ifade eden Bakan Mehmet Özhaseki, “İşin başında prensip olarak şunu söyleyelim. Herhangi bir meslekte olmak, herhangi bir işi icra ediyor olmak seçimle veya atanmayla gelmiş olmak insanlara her türlü suç işleme özgürlüğünü vermiş olmaz. Ben 21 yıl belediye başkanlığı yaptım. Büyükşehir hem de; yüzde 70 oy aldım. Yüzde 30 da asla benim düşmanım değildi. Destekte bulunurlar ancak farklı parti olduğu için oy veremeyeceklerini söylerlerdi. Ben hiçbir gün olsun kendimi kanundan üstün anayasadan üstün görmedim. Çokça oy almış olmak insanlara adam öldürme yetkisi vermez. Suistimal yetkisi vermez. Terörü destek yetkisi vermez. Bunlar insanlık suçudur. Bir taraftan belediye başkanı olacaksınız. Vatandaş size oy verirken hizmet için oy verecek. Devletten bütçeyi alacaksınız, hepimizin gelirlerinden oluşan vergilerden bütçeyi alacaksınız. Sonra bu bütçeyi hayırlı yolla kullanacağınıza, yol su, park vesaire gibi alt yapı üst yapıda kullanacağınıza bütün bunlardan vazgeçeceksiniz. Kandil’e parayı nasıl taşırım diye hesap yapacaksınız. Personelden para kesip göndereceksiniz. Bütçelerden parayı bulup çalıp göndereceksiniz. Belediye imkanlarını sanki Kandil’in lojistik üstü gibi kullandıracaksınız. Çukur kazmalarına yardım edeceksiniz. Bölücülük yaparken öz yönetim ilan edeceksiniz. Sonra da devlet size 1 dakika ne oluyor dediğinde de biz seçimle geldik, seçilmiş insanlarız diye bağıracaksınız. Hiçbir gemi kaptanı bilet aldı diye denizin ortasında bir yolcunun gemisini delmesine izin vermez. Türkiye’de bin 300 kadar belediyemiz var. Bunların bir kısmı yüzde 2’ye tekabül ediyor 25 belediye kafayı bu şer işlere kullandıkları için yasal olarak bunların yerine kayyum atandı. Bu yapılanların hepsi yasaldır” dedi.

    Dokunulmazlıkların kaldırılması

    Son 30 yıllık süreçte seçimlerin ana gündem maddelerinin dokunulmazlıklar olduğunu hatırlatan Bakan Mehmet Özhaseki, HDP milletvekillerinin tutuklanma sürecini ise şöyle anlattı:

    “Dokunulmazlıklar konusu Türkiye’de ben kendimi bildim bileli tartışılır. Gençliğimde de siyasetle yakından ilgilenmiş birisiyim. Son 20-30 yılın son 2-3 seçimin ana gündem maddesi dokunulmazlıktır. Ana muhalefet partisinin lideri başta olmak üzere her seçimde çıkıp, ‘Dokunulmazlıkları kaldıralım, ey iktidar niye hırsızları, niye kötüleri kolluyorsunuz? Niye suçluları kolluyorsunuz’ diye kaldıralım dediler. Her seçimin ana gündem maddelerinden biri buydu. Nihayetinde meclise getirdik. Hiçbirini ayırmadan tamamını kaldıralım dedik. Aynı onlar da vatandaş gibi şimdiye kadar biriken ne kadar dosya, fezleke varsa gitsinler hesap versinler. Dokunulmazlıkların önünü açtık. Elde suç dosyaları var. Vatandaş olarak gitmek ifade vermek. Hukuka inanıyorsak gidip ifade vermektir. Bir takım genel başkanlar, milletvekilleri gidip hukuka riayet ederek gittiler ifade verdiler. Bir takım arkadaş, milletvekili olduğu için arkadaş diyoruz, ısrarla kanunları dejenere etmeye, tahrip etmeye, bunların üzerinden tüfek atmaya, menfaat elde etme yolunda özel gayrete girdiler. ’Gitmeyeceğiz, ifade vermeyeceğiz, siz kimsiniz’ dediler. İktidar olarak siz kanunları uygulayacaksınız ya da olup bittilerle eşkıyalıklarla karşı karşıya kalıp boyun bükeceksiniz. Bu tür efelenmelere, eşkıyalıklara boyun mu bükelim? Gelip ifade vereceksiniz. Bir türlü ifadeye götürüldüler. Onlar istiyorlardı ki gündüz rezillikler çıksın, kavgalar çıksın. Tartışsınlar, iteleme kakalama olsun. Batıya Türkiye’yi şikayet edelim. Ama onlara da o fırsat verilmedi. Gittikleri zaman da bunlara sordukları şu? Niye PKK terör örgütünü destekliyorsunuz? Her şeyi konuşabilirsin ama PKK’ya niye destek verdin? PKK sizi tükürüğü ile boğar diye propagandasını yapıyorsun. Terbiyesiz utanmaz adam bu milletin gözünün içine baka baka ordusuna, polis çocuklarına hakaret ediyor. Bütün bunlara bu millet ne diyor? Hayır bunun bir hesabı var. Kandil ile kol kola girmenin bir hesabı var. Çukurları eşip de hendek kazmanın bir hesabı var.”

    HDP’nin meclisteki çalışmalarını durdurma kararı

    HDP’nin meclisteki çalışmalarını durdurma kararını değerlendiren Bakan Mehmet Özhaseki, “Nasıl durduracakmış merak ettim. Meclis çalışır. Biz gideriz görevimizi yaparız. Yasama faaliyetimizi yürütürüz. Zaten çirkinleştirmek adına yapmadıkları oyun kalmadı. Bir milletvekili olarak meclise ilk gittiğimde şaşırdım ve sonra da utandım. Ben 21 sene belediye başkanlığı yaptım. Meclise vardığımızda gördüğümüz manzara bizi utandırdı hem de biraz ürküttü. Bir yasa maddesini görüşmek için 3-4 saat orada af edersiniz horoz dövüşü yapıyoruz. Gündem dışı konuşmalar, önergeler, maddeye geçemiyorsunuz. 4 saat sataşmalarla, kavgalarla meclis meşgul ediliyor. Bir günde bir kanun maddesini geçirmek zor geçirir hale geldik. Bu meclisi durdurmak zaten. Yapıyorlar. onu bunun dışında yapıyorlar zaten, çirkinliklerin hepsini icra ediyorlar. Millet de bunları görüyor zaten” diye konuştu.

    Bakan Özhaseki’ye ziyaretin anısına Vali Ali Kaban tarafından baston hediye edildi.