Etiket: Dünyayı

  • (Özel) Yüzde yüz yerli motoruyla dünyayı uçuruyor

    Türk Hava Kuvvetlerinde 20 yıl çalıştıktan sonra yerli paramotor yapmaya karar veren uçak teknisyeni, yüzde yüz yerli paramotor üretti.

    Türk Hava Kuvvetlerinde uçak teknisyeni olarak 20 yıl görev yaptıktan sonra 2001 yılında emekli olan Fahri Dönmez, endüstriyel fan üretmeye başladı. 2008 yılında paramotor üretmek için KOSGEB’e proje sunan Dönmez, destek alarak bütün parçaları yerli bir paramotor imal etmeyi başardı. Ürettiği hava araçlarını yurt içinde ve çeşitli ülkelere satmaya başlayan Dönmez, yurt dışından 5 bin 500 euroya ithal edilen paramotorların yerlisini 3 bin euroya satıyor. Dönmez, bu sayede ülkenin dövizinin dışarı çıkmasını engellerken, ürettiği ürünleri yurt dışına satarak ülkemize döviz de kazandırdı. Dönmez’in motorları insansız hava araçlarında da kullanılabiliyor.

    Başarı hikayesini anlatan Fahri Dönmez, “Hava Kuvvetlerinde 20 yıl uçak teknisyeni olarak görev yaptım. 2001 yılında emekli olduktan sonra kendi işimi kurdum. İşe endüstriyel fan üreterek başladım. 2008 yılında çok hafif hava araçları olan paramotor ve onun motoruyla ilgili KOSGEB’e verdiğim proje kabul edildi. Aldığım destekle birlikte üretim süreci başladı. Paramotor insanoğlunun uçabildiği eh hafif hava aracı. Bu hava aracının en düşük atölyede üretilebilmesi benim hep ilgimi çekmişti. Batıda da örnekleri böyle. Hep bu tarz atölyelerde üretiliyor. Türkiye bu araçları yurt dışından çok yüksek fiyatlarla alıyordu. Kamunun verdiği destek ve benim de katkımla CNC tezgahlarımızı aldık. Bir makine mühendisi kardeşimizi yetiştirdik. Atölyemizde paramotor motoru üretimine başladık. İlk önce 20, sonra 25, daha sonra ise 38 beygir gücünde motor üretmeyi başardık. Burada ürettiğimiz paramotorlar yüzde yüz yerli. Sadece silindirin kaplama teknolojisi Türkiye’de yok. Sadece o parçayı yurt dışından getirtiyoruz. Onun dışında tüm parçaları yüzde yüz yerli. Bütün parçaları bu atölyede üretiyoruz. Bu paramotoru yurt dışından ithal ettiğinizde 5 bin 500 euroya geliyordu. Biz bunu burada yüzde yüz yerli imal ederek 3 bin euroya satıyoruz. Biz bunu üreterek hem paramızın yurt dışına çıkmasını engelledik hem de yarı yarıya daha ucuza satmaya başladık. Ben bu aracın ülkemizde motor üretimini yapanını duymadım. Biz motoru sadece paramotorda çalışacak şekilde değil, ufak değişiklerle insansız hava araçlarında da kullanılacak şekilde üretiyoruz” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Avusturya Başbakanının attığı adımlar dünyayı haçlı-hilal savaşına götürüyor”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Avrupa da camilerimizi kapatmanın hesapları içinde. Bu nereye gidiyor, korkuyorum bir haçlı-hilal savaşına doğru, bu Avusturya Başbakanının attığı adımlar dünyayı buraya götürüyor. Onun için de Batı dünyası bu adamlarına çekidüzen vermesi gerekir” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu Sivil İrade Platformu tarafından Yenikapı Avrasya Gösteri Merkezinde düzenlenen iftar programına katıldı. Programın yapıldığı salona giriş yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlar tarafından ilgiyle karşılandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve vatandaşlar ezanın okunmasıyla birlikte dualar eşliğinde oruçlarını açtı.

    “Avusturya Başbakanının attığı adımlar dünyayı haçlı-hilal savaşlarına götürüyor”

    İftar programı kapsamında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstiklal mücadelesini aynı heyecanla yaptık ve Cumhuriyetimizi aynı heyecanla kurduk. Tek tipçi bir anlayış türedi, tek parti dönemi Cumhuriyet Halk Partisi kendi değerlerine yabancı, mensubu olduğu medeniyete düşman faşist zihniyeti milletimize zorla başka bir yörüngeye sokmaya çalıştı. Camilerimiz yıkıldı, ahırlara çevrildi ve medreseler yok edildi. Zaten İslami ilimleri anlatmak mümkün olmaz hale geldi. Bu anlayış yeri geldi dine cephe aldı, adeta savaş ilan etti. Avusturya Başbakanından o zamandaki zihniyetin ne farkı var. Avrupa da camilerimizi kapatmanın hesapları içinde. Bu nereye gidiyor, korkuyorum bir haçlı-hilal savaşına doğru, bu Avusturya Başbakanının attığı adımlar dünyayı buraya götürüyor. Onun için de Batı dünyası bu adamlarına çekidüzen vermesi gerekir. Bunlar çekidüzen vermezse, bu hesaplar farklı bir şekilde yapılacak. Bizim din adamlarımızı dışarıya atacaklarmış. Siz yaparsınız da biz boş mu dururuz” dedi.

    “Bunlar zavallı, çırak bile değiller”

    Ekonominin 16 yılda şaha kalktığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kısa sürede içerisinde ekonomi şaha kalktı, yollar, havaalanları, hastaneler, fabrikalar açtık. Biz yaptıkça milletimiz daha fazla istedi. Gazetede bir şey okudum. Ana muhalefetin cumhurbaşkanı adayı ’fabrikaları kapatıp kıraathane açacaklar.’ Bunlar zavallı ya, çırak bile değiller. Bunlar okuma seferberliğine de karşı, kıraathaneyi sorduğu zaman herhalde okey masasının kurulduğu yer diye sanıyorlar. Cahil, fizik öğretmeni olabilirsin kıraathanenin ne anlama geldiğini bilmiyorsun. Biz millet kıraathaneleri kuracağız. Artık her ilçede bir veya birkaç tane kıraathaneler bizim butik kütüphanelerimiz olacak. Her ilçede de millet kütüphaneleriyle yüz metre 200, 400 metre gibi farklı projeleri hayata geçireceğiz. Çocuklarımız oralarda 24 saat boyunca dergi, gazete, kitap okuyacak. İnternet de olacak. Kek, çay, kahve de olacak, onu da ücretsiz olarak alacak. Bay Muharrem anladın mı ne işe yararmış bu, fabrikaları kapatmaya gerek yok, o sizin işiniz, bizim değil” diye konuştu.

    “Terör koridorunu boş bıraksaydık, Türkiye’nin güneyi zor durumda kalacaktı”

    Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan terör olaylarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önce demokratik açılış, milli birlik ve kardeşlik proje, çözüm süreci dediğimiz projeye ihtiyaç duyduk. Anaların gözyaşları dinsin, babalar gözyaşlarının içine akıtmasın diye yasakları kaldırdık. Tarihi reformlara imza attık, bütün bunları yaptığımızda dönüp bakınca şahit olduğumuz manzara çok güzeldi. Bunun için baldıran zehri içsek de bu süreci devam ettireceğiz dedik. Bu kararlılıkla çalışmaya devam ettik. Meğerse karşımızdakilerin derdi başkaymış. Biz silahı bırakın, demokratik düzene katılın dedik, onlar teröre saldırdılar. Çukur açtılar, mayın döşediler ağır silah yerleştirdiler. Bunların derdi Kürt, Kürtçe, mağduriyet, birinci sınıf vatandaşlık değilmiş. Bunların tek derdi demokrasi hak özgürlük gibi kavramları kendilerine siper ederek, dünyada eli kanlı katil varsa onların baskıcı yöntemiyle halkımızı esir etmeye çalıştılar. Bunlar asli parçası olmak yerine Türkiye’yi düşman gören emperyalistlerin oyununda piyonluk yapmayı seçtiler. Suriye’nin kuzeyinde PKK yandaşı PYD, YPG ile bir terör örgütü oluşturmayı seçtiler. Biz buna evet diyemezdik. Zeytin Dalı operasyonunu yaptık, onun için Cerablus’a girdik. Eğer biz terör koridorunu boş bıraksaydık, Türkiye’nin güneyi çok zor durumda kalacaktı” şeklinde konuştu.

    “Son terörist etkisiz hale getirilene kadar bu mücadele devam edecek”

    Terörle mücadeleye durmaksızın devam edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehirlerimizi harabeye çeviren, sonra da çıkıp orada özgürlükten bahsedenlerin ikiyüzlülüğünü milletimiz çabuk çözdü. Keskin nişancılarıyla sokakta insan avına çıkanların, 5 aylık bebeği annesiyle birlikte havaya uçuranların, hayatı zehir edenlerin millet ve devlet olarak karşısına millet ve devlet olarak çıktık. Yasin Börü Kürt değil miydi? Yasin Börü ne yapıyordu? Onu acımasız bir şekilde öldürmediler mi? Gene sözde Kürt, yok ya değil teröristti terörist. Biz bölücü örgüte yürüttüğümüz operasyonlarla topyekun Türkiye’nin geleceğini kurtardık. Onlar yıktı biz inşa ettik, biz imarla mükellefiz, ihya ile mükellefiz, onlar ise yıkma ekipleri var, bizim inşa ekiplerimiz var. Şırnak, Siirt yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Buralarda milletvekilimiz yoktu, milletvekili olsun diye bakmıyoruz, bu toprak bizim değil mi, buraları bizim şekle döndürmemiz lazım. Onlar zulmettiler biz şefkat gösterdik. Onlar aç bıraktılar biz yardım ettik. Silahın patladığı yerde söz biter. Bunun için namlusu ülkemize yönelmiş, son terörist de etkisiz hale getirilene kadar bu mücadele devam edecek” dedi.

    “En büyük bayramı milletimize 24 Haziran akşamı yaşatacağız”

    Bayram olmasına rağmen çalışmalara devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Memleket ziyaretini ve tatili uzatıp sandıkları boş bırakmayın. 2 pusula tek zarf, bir tanesi parlamentoya, bir tanesi cumhurbaşkanına aittir. Bizim cumhur ittifakı ile seçime giriyoruz. Başkanlıkta şahsımla ilgili resmimle altı bize aittir, oy namustur. Oy vererek ülkeye cumhurbaşkanı ve milletvekili seçmiyorsunuz. Aynı zamanda geleceğinizin kararını veriyorsunuz. Bunun için namusunuz olan oya sahip çıkın. Bir aksilik olursa o ahların keşkelerin hiç kimseye faydası olmaz. AK Parti’de görev alan kardeşlerimizin sorumluluğu daha da büyüktür. Çalışmalar kesintisiz devam edecekler. En büyük bayramı 24 Haziran akşamı yaşatacağız. Durmadan, yorulmadan çalışacağız” diye konuştu.

    “Doğu, Güneydoğu için bugüne kadar 336 katrilyon kaynak kullandık”

    Doğu ve Güneydoğu’ya yapılan yatırımları anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimize karşı çift dilli olmadık. İstanbul’da ne konuştuysak Erzurum’da da aynı şeyi konuştuk. İzmir’de başka, Adıyaman’da başka konuşmadık. İnanmadığımız hiçbir şeyi şirin gözükelim diye meydanlarda bağırmadık. Milletimizi de hep yüz yüze kalp kalbe iletişim kurduk. Bu sebeple milletimiz bizi çok iyi tanıdı, biz de milletimiz ne düşündüğünü neye özlem duyduğunu biliyoruz. 16 yıldır sürekli artan destekle yönetimde kalmayı başardık. Bütün yetkileri imkanları Türkiye’nin tamamını için kullandık. Reformları bu anlayışla hayata geçirdik. Bir dönem ihmal edilmiş yerler oldu. Karadeniz’den İç Anadolu’dan oralara kadar geri kalmış yerler vardı, ama hiç şüphesiz en geri kalmış Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizdi. Oraya daha fazla yatırım yaptık. Doğu Anadolu için 247 katrilyon harcadık., Güneydoğu için 89 katrilyon harcadık, toplam 336 katrilyonluk kaynak kullandık. Bütün bakanlıklarımızla valiliklerimizle bölgemizde 79 yılda yapılanların tamamını 3 katı 5 katı hizmeti hayata geçirdik. Eğitimden sağlığa, alt yapıdan sosyal yardımlara kadar bölgelerimiz arasında çok ciddi farklar kalmadı. Türkiye’nin tamamıyla birlikte Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu daha çok kalkındıracak, zenginleştireceğiz” ifadelerini kullandı.

  • BTSO ihracat için dünyayı Bursa’ya getirdi

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Ticari Safari Projesi çerçevesinde son 1 ayda gayrimenkul, tekstil ve gıda sektörlerinde 800’ü aşkın iş adamını Bursa’da ağırladı. Bursalı firmaların ihracat yolculuğunda her zaman yanında olduklarını belirten BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, “İş insanlarımızın ihracatçı kimliklerini güçlendirecek hamlelerimizi yeni dönemde de sürdüreceğiz” dedi.

    Bursa iş düyasının çatı kuruluşu BTSO, şirketlerin dış ticaretini artırmaya yönelik çalışmalarına devam ediyor. 2013 yılından bu yana sürdürdüğü Ticari Safari Projesi ile yüzlerce firmayı ihracatçı yapan BTSO, aynı zamanda dünyanın önemli alıcılarını Bursalı firmalarla buluşturuyor. Şimdiye kadar 100’e yakın ülkeden yabancı alıcıyı firmalarla iş birliği masalarında buluşturan BTSO, firmaların ihracatçı kimliğini güçlendirecek yeni organizasyonlara ara vermeden devam ediyor.

    BTSO Başkanı İbrahim Burkay, güçlü ülke olmanın en önemli unsurunun güçlü bir ekonomiye sahip olmak olduğunu söyledi. BTSO olarak sektörlerin dış ticaretini artırdıklarını ve iş insanlarının yüzünü dünyaya çevirdiklerini kaydeden Burkay, sadece Küresel Fuar Acentesi Projesi ile 5 bin 500’den fazla sektör temsilcisinin katılımıyla 150’ye yakın yurt dışı organizasyonuna imza attıklarını vurguladı. Ticari Safari Projesi kapsamında ise son 4 yılda 16 bini aşkın iş adamını Bursa’ya getirdiklerini kaydeden Burkay, “Odamızın projelerinin katkısıyla son 4 yılda 920 yeni ihracatçı kazandık. BTSO organizasyonlarıyla yurt dışına çıkan birçok firmamız ilk defa ihracat yaptı. Bununla birlikte birçok şirketimiz de dış ticaret departmanı kurma kararı aldı. Tüm bunlar projelerimizin ne denli başarılı olduğunu gösteriyor. Bursa iş dünyası olarak ürünlerimizi dünya pazarlarıyla mutlaka daha fazla buluşturmamız gerekiyor” diye konuştu.

    Firmaların ihracatçı kimliğini güçlendirecek adımlar atmaya devam edeceklerini kaydeden Başkan Burkay, son 1 ayda 50’ye yakın ülkeden iş insanını Bursa’da ağırladıklarını ifade etti. Gayrimenkul, gıda ve tekstil sektörüne yönelik alım heyeti organizasyonlarıyla 800’e yakın iş insanının Bursalı firmalarla iş görüşmeleri yaptığını kaydeden Başkan Burkay, “Son 1 ayda 800 iş adamını Bursa’da ağırlamamız oldukça önemli. Ekonomi Bakanlığı ile birlikte gerçekleştirdiğimiz alım heyeti programları sayesinde firmalarımız önemli iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Sadece gıda ve tekstil alım heyetinde 4 bine yakın iş görüşmesi gerçekleştirildi. Bu görüşmelerin önemli bir kısmı da olumlu sonuçlandı” ifadelerini kullandı.

  • Emine Erdoğan: “Kadın zekasının dünyayı fethedeceğine inanıyorum”

    ‘Perakendede Kadının Gücü’ Zirvesinde konuşan Emine Erdoğan, “Güçlü ekonomi sadece kişisel hazların tatmini için değil insanlığın yaralarını sarmak için de gerekli. Kadın duyarlılığının her alanda vicdanı estetiği, zerafeti kanatlandıracak bir değer olduğuna inanıyorum. Kadın zekasının dünyayı fethedeceğine inanıyorum” dedi.

    Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) tarafından bu yıl ilk defa düzenlenen ‘Perakendede Kadının Gücü’ Zirvesi İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen açılış töreniyle başladı.

    Zirvenin açılış törenine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, BMD Başkanı Sinan Öncel ve geniş bir davetli topluluğu katıldı.

    ‘Biz Daha İyi Yaparız’, ‘Her Yerde Biz Varız’, ‘Perakendenin Yükü Bizde’ ve ‘Yüzde 100 Kadın’ başlıkları altında dört oturumun düzenleneceği Perakendede Kadının Gücü etkinliğinin açılış konuşmasını gerçekleştiren Emine Erdoğan, devletin son 15 yılda kadınların çalışma hayatına dahili konusunda olanca gücüyle çalıştığını belirterek, “Dünyanın geleceğine yön verecek temel dinamiklerden birinin kadınların toplumsal hayata ve iş yaşamına katılımı olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle kadınların çalışma hayatında mağdur edilmeyeceği şartların tesisi son derece önemlidir devletimiz kadınların toplumsal hayata dahil edilmesi konusunda son 15 yıldır olanca gücüyle çalışıyor. Eğitimden siyasete kadın varlığının her alanda arttığını net şekilde görmek mümkündür. Son yıllarda kadınların haklarını gözeten pek çok hukuki düzenleme yapıldı. Aksini düşünmekte zorlandığımız eşit işe eşit ücret ilkesi getirildi” ifadelerini kullandı.

    “Kadınlar kalkınmanın sadece destekçisi değil, öznesi de olmalı”

    Emine Erdoğan, kadınlar için güzel gelişmeler olduğunu fakat bunların yeterli olmadığını söyledi. Erdoğan, hedeflerinin kadınları sadece kalkınmanın destekçisi değil öznesi haline getirmek olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

    “Hükümetimiz kadınların siyasete katılımını her zaman teşvik etmektedir. 2002’de yüzde 4.5 olan kadın siyasetçi oranı yüzde 15’e çıktı. İnanıyorum ki bu oran daha da artacaktır. Eğitim alanında kız çocuklarımız önceleyen kampanyalarımızla temel eğitimde kız öğrenci oranı erkeklerle eşit seviyeye geldi. Çok şükür ki binlerce kızımı çocuk yaşta evlilikte ve tarım işçisi olmaktan kurtardık. Kamu kurumlarında kadın çalışan oranı yüzde 37’lerdedir şu anda ve nihayetinde kadın istihdam oranı yüzde 20’lerden yüzde 30’lara çıkmıştır. Bu güzel gelişmeler elbette yeterli değildir. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerimiz içinde kadınları kalkınmanın sadece destekçisi değil öznesi haline getirmektir.”

    “Kadınlarımızın yolunu açan teşvikler veren bir devlet irademiz var”

    Kadınların yönetim kademelerinde yar alabilmeleri için uygun bir zeminin olduğunu ve bunun değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, “Kadın doğurgandır. İnanıyorum ki cesaretiniz, özgüveniniz de yeni başarı hikâyeleri doğuracak sayılarınız daha da artacaktır. Yaptığımız işin doğruluğundan eminsek korkumuz da olmamalı. Dünyanın ilk on büyük ekonomisinden biri olmak yolunda milli bir hedefimiz var. Türkiye bu enerjiyi bir daha kola kolay yakalayamaz. Kadınlarımızın yolunu açan, teşvikler veren bir devlet irademiz var. Kadınların yönetim kademelerinde daha çok yer alabileceği bir zemin var. Bunu çok iyi değerlendirelim” dedi.

    “Kadın zekasının dünyayı fethedeceğine inanıyorum”

    Güçlü ekonominin sadece kişisel hazların tatmini için değil insanlığın yaralarını sarmak için de gerekli olduğunun altını çizen Emine Erdoğan, “Toplumsal ön yargıları kırarak kadınları ikinci plana atan yaklaşımlarla çarpışarak bugünlere geldik. Aydınlık bir Türkiye sadece bizim değil; bölgemizin, yer kürenin de umududur. Kimyasal silahlarla yok edilen çocuklar, Afrika’da analarının kurumuş göğsünden süt emen çocuklar için daha çok enerjiye ihtiyacımız var. Dünyada milli gelire oranla en çok insani yardım yapan, dünyanın en cömert ülkesiyiz. Bu ülkenin yüce ruhlu insanları için güçlü ekonomi sadece kişisel hazların tatmini için değil insanlığın yaralarını sarmak için de gerekli. Kadın duyarlılığının her alanda vicdanı estetiği, zarafeti kanatlandıracak bir değer olduğuna inanıyorum. Kadın zekasının dünyayı fethedeceğine inanıyorum” diye konuştu.

    Bakan Sarıeroğlu: “Türkiye’de en büyük devrim kadın konusunda son 16 senede yapıldı”

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu ise kadın konusunda en büyük devrimin son 16 senede yapıldığını vurguladı. Bakan Sarıeroğlu, şu ifadeleri kullandı:

    “Kadın deyince son 16 yılı dikkatli şekilde incelemek gerektiğine inanıyorum. Biz 16 seneden beri birçok alanda Türkiye’de hem kalkınma serüveni anlamında hem gelişme anlamında toplumsal ekonomik hayatın her alanında çok ciddi değişim ve dönüşümler yaşandı ama hem bir kadın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak ve daha önceki dönemlerde STK’larda çalışmış bir kardeşiniz olarak Türkiye’de en büyük devrimin kadın konusunda son 16 senede yapıldığını ifade etmem gerekiyor”

    “24 Haziran seçimlerinde kadın siyasetçilerin sayısını artırmayı hedefliyoruz”

    Haziran ayında gerçekleştirilecek olan seçimlerde kadın siyasetçi ve yöneticilerin sayısını artırmayı hedeflediklerini belirten Bakan Jülide Sarıeroğlu, “Bugün burada çok güçlü kadınlar var. İnşallah hayatın her alanında bu güçlü kadınların sayısını artırmayı hedefliyoruz. Bugün meclisten de geçecek önümüzde 24 Haziran’da önemli bir seçim süreci var. Hem parlamentodaki kadın sayısını hem de ondan sonra Mart 2019’da gerçekleştirilecek yerel seçimlerde, Belediye Meclis Üyeliklerinde, Belediye Başkanlıklarındaki kadın sayısını, yine kamuda kadın yönetici sayısını, sivil toplum örgütlerinde, derneklerde, sendikalarda meslek kuruluşlarına baktığımız zaman kadın üye sayıları çok fazla ama yönetim kademelerine baktığımızda ne yazık ki temsil mekanizmalarında aynı oranda kadın göremiyoruz. Bu alanlarda sayıları artırmayı hedefliyoruz. Diğer taraftan da yine istihdam ve iş gücü konusunda proaktif politikalarımızı devam ettirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

    Bakan Kaya: “Yeni hükümet sistemine bir an önce geçme ihtiyacımız var”

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya da, hizmetlerin daha hızlı ve etkin olması için bir an önce yeni hükümet sistemine geçilmesi gerektiğini ifade etti.

    Kaya, “Devletimizin daha güçlü milletimize yapacağımız hizmetlerin de daha hızlı ve etkin verimli olması adına bizim yeni hükümet sistemine de bir an önce geçmeye ihtiyacımız vardı. Aslında 2019 Kasım’ında yapılacaktı seçimler, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılacak seçimle birlikte artık ülkemizin daha güçlü bir sisteme hep birlikte geçmesini sağlayacağız. 16 Nisan’da halkımızın kararıyla ortaya koyduğu bu iradeyle bu yürüyüşün Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte yapılmasına aslında milletimiz karar verdi. İnşallah Haziran’da da milletimiz güçlü bir sistemle ülkemizin 2023 hedeflerine daha güçlü bir şekilde ulaşmasını sağlayacağına inanıyoruz” açıklamasında bulundu.

  • Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak: “Türkiye dünyayı kirleten ülkeler sıralamasında çok aşağıda”

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Bir enerji bir nefes enerji sektöründen 5 milyon ağaç kampanyasında konuşarak, “Enerji politikalarını hiçbir zaman çevre politikalarında ayrı tutmadık. Türkiye dünyayı kirleten ülkeler sıralamasında çok aşağıda” dedi.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde gerçekleşen “Bir enerji bir nefes enerji sektöründen 5 milyon ağaç kampanyası”nın tanıtım toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Albayrak, artık günü kurtaran değil geleceği planlayan bir Türkiye olduğunu söyleyerek, “2071 planını kurgulayan bir ülke. Enerjide son iki yıldır tarihi rekorların kırıldığı döneme şahitlik ettik. Önümüzde çok daha parlak bir dönem duruyor. Enerji politikalarımızı hazırlarken hep şu düsturu göz önünde bulundurduk. Enerji ekonomi ve çevre birbirinden ayrılamaz.Milli enerji ve maden politikamız çevreye uyumlu. Sahip olduğumuz kaynaklar sadece bize ait değil. Gelecek nesillerin de bu kaynaklardan hakkı var ” dedi. Çevreyi korumayan hiçbir anlayışın sürdürülebilir olmadığını söyleyen Bakan Albayrak, “Doğadan aldığınız tekrar doğaya vermediğiniz sürece yaşanan hep gündelik geçici zaferlerdir. Kısa vadede kazandım zannedersin ama uzun vadede siz ve insanlık kaybeden olur. Biz enerji politikalarını hiçbir zaman çevre politikalarından ayrı tutmadık. Karbon ayak izimizi azaltacak girişimlere hız verdik” dedi. Türkiye’nin rüzgar enerjisi anlamında Avrupa’da altıncı sırada olduğunu söyleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, “On yıl içinde 10 bin megavat rüzgar enerjisi, 10 bin megavat güneş enerjisi hedefin koyduk. 10 gün önce Akkuyu nükleer güç santralinin temelini attık” dedi. Türkiye’de kişi başına düşen sera gazı ortalamasının altın ton olduğunu söyleyen Bakan Albayrak, “Amerika’da bu rakam 16.2 ton.Türkiye dünyayı kirleten ülkeler sıralamasında çok aşağıda.Bugün karbon ayak izinin azaltılması için çok önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’nin enerjisi ormanlarımızla birlikte hayat bulacak. Her yeni gaz abonesi için bir ağaç, trafiğe çıkan her ara için bir ağaç, her yüz ton kömür için bir ağaç dikilecek. 2018 yılında beş milyon ağaç dikeceğiz. Biz doğanın hakkının sözde ,sloganla değil, yüzyıllar önceden bu güne kanunlarla garanti altına almış medeniyetin temsilcisiyiz. Attığımız her adımda bu medeniyetin bilinci içerisindeyiz” dedi. Konuşmanın ardından kampanyanın imza töreni gerçekleştirildi.