Etiket: Dünyayı

  • ETÜ’de “Gizli Örgütlerin Dünyayı Dizayn Planları” anlatıldı

    ETÜ’de “Gizli Örgütlerin Dünyayı Dizayn Planları” anlatıldı

    Erzurum Teknik Üniversitesi, öğrencilerinin vizyonlarını geliştirmek ve düşünce ufuklarına katkı sağlamak amacı ile düzenlediği etkinliklere bir yenisini daha ekledi. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Gizli Örgütlerin Dünyayı Dizayn Planları” konulu konferansta Araştırmacı Murat Doğanşafak bir sunum yaptı.

    Gerçekleşen programa Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Erzurum Teknik Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Tuba Yetim ve Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Fatih Yetim’in yanı sıra çok sayıda akademisyen, öğrenci ve konuk katıldı.

    Zengin siyonist aileler, bu ailelerin kontrolündeki gizli örgütler ve yapılanma şemaları, gizli örgütlerin tek dünya düzeni hedefleri için yaptıkları faaliyetler ve mason teşkilatlarının anlatıldığı konferansta Araştırmacı Murat Doğanşafak “Dünyayı dizayn edip dünyanın kontrolünü elit, zengin ve azgın bir azınlığın eline vermek isteyen bu gizli örgütler akla hayale gelmeyecek yöntemleri kullanmaktan çekinmiyorlar. Bu fesat harekatına karşı bizim uyanık, diri, araştıran ve feraset sahibi bireyler olmamız lazım. Tam bağımsız olmak önce gizli örgütlerin hedeflediği inançsız, idealsiz, milletsiz ve hedefsiz bireyler olmaktan kurtulmakta yatar” ifadelerini kullandı.

    Programın sonunda Rektör Prof. Dr. Bülent Çakmak, katkılarından dolayı Murat Doğanşafak’a teşekkürlerini sunarak hediye takdim etti.

  • Dünyayı 3.5 kez tur atacak kadar doğalgaz şebekesi döşendi

    Dünyayı 3.5 kez tur atacak kadar doğalgaz şebekesi döşendi

    Gaziantep’te açıklamalarda bulunan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye genelinde 12 yılda döşenen doğal gaz hattının 140 bin kilometre olduğunu belirterek, “Dünyanın çevresi ekvatordan 40 bin kilometre. Biz neredeyse 12 yılda dünyanın çevresinde 3.5 kat tur atmışız ve kazarak tur atmışız” dedi.

    Bakan Fatih Dönmez, Gaziantep Valiliğini ziyaretinde Vali Davut Gül, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, MHP Gaziantep Milletvekili Muhittin Taşdoğan, Ak Parti İl Başkanı Eyup Özkeçeci, sanayici, işadamı ve bürokratlarla bir araya geldi. Bakan Dönmez, burada müjdeleri art arda sıraladı.

    Milli enerji için ciddi hamleler olacak

    Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, önce Milli Enerji ve maden politikası ile ilgili açıklamada bulunarak, kömür müjdesi verdi. Bakan Dönmez, “Milli enerji maden politikası kapsamında yerli kaynaklara azami derecede kullanılması konusunda da ciddi hazırlıklarımız, hamlelerimiz var. Özellikle kömür ile alakalı ciddi keşiflerimiz var. İnşallah, yurt dışından artık, kömür ihraç etmeyecek bir noktaya geliriz. Rezervlerimiz buna müsait” dedi.

    Trakya’da bulunan doğal gaz rezervi

    Bakan Fatih Dönmez, Trakyada bulunan doğalgaz rezervi ile ilgili bilgiler vererek, “Doğal gaz ve petrol ile ilgili arama ile araştırmalarımız, artarak devam ediyoruz. Geçtiğimiz hafta Trakya’da bir keşfimiz oldu. Çok büyük değil ama orada bulduğumuz gaz 300 bin hanenin o yılki ihtiyacını karşılayacak bir rezerv bulmuş olduk” şeklinde konuştu.

    Karkamış, Araban ve Nurdağı’na doğalgaz müjdesi

    Bakan Dönmez, doğalgazda bu yıl 104 milyon, elektrik de de yaklaşık 90 milyon TL tutarında yatırım planı bulunduğunu belirterek, Gaziantep’e yapılacak doğalgaz yatırımlarını anlattı. Dönmez, “Bölgede Karkamış’ta doğalgaz çalışmaları tamam, inşallah Araban ile ilgili de bir planlamamız var. oraya da götürmüş olacağız. Sanayici arkadaşlarımıza da da müjdemiz var. İnşallah bu yıl OSB’ye doğalgazı getirmiş olacağız. Yine 2020 yılında planlandı, Nurdağı ilçemizin Şatırhöyük ve Sakçagözü mahallelerine de doğalgaz konforunu getirmiş olacağız” ifadelerine yer verdi. Enerji Bakanı Dönmez 12 yılda ülke genelinde artan doğal gaz sayıları ile ilgili ise, “2002 yılında iktidara geldiğimizde sadece 5 şehrimizde doğalgaz varken, bugün hamdolsun 81 ilimize doğal gaz götürmüş durumdayız. O gün sadece 50 ilçede, yerleşim yerinde doğal gaz varken, bugün 510 yerleşim biriminde doğal gaz kullanılır hale geldi” ifadelerini kullandı.

    “12 yılda dünyanın çevresinde 3.5 kez kazarak tur atmışız”

    Bakan Fatih Dönmez, yıl sonu itibariyle Hakkari de dahil olmak üzere 81 ile doğalgazın götürüldüğünü hatırlatarak, buradaki yapılan çalışmaların zorluğunu ise “Dere tepe, göl demeden aştık. Çok çetin şartlarda çalışıldı, oraya gazı götürmek için. Şehrin içerisinde de gazı dağıtmak da kolay değil, çünkü ülkemiz bu çağdaş yakıt ile çalışan ülkelerden birisi” diyerek anlattı. Dönmez Türkiye genelindeki doğalgaz şebekeleri ile ilgili ise, “Dağıtım şebekesi olarak biz sırf 140 bin kilometre hat yapmışız. 140 bin kilometreyli şöyle tahir edeyim. Dünyanın çevresi ektvatordan 40 bin kilometre. Biz neredeyse 12 yılda dünyanın çevresinde 3.5 kat tur atmışı ve kazarak tur atmışız. Kolay bir iş değil. Yurt dışından misafirlerimiz, bu işi nasıl başardığımızı soruyorlar” oiye konuştu.

    “Doğalgaz ve elektrikte arz güvenliği sorunu kalmadı”

    Bakan Dönmez, hem doğalgazda hem de elektrikte arz güvenliği sorunu kalmadığını vurgulayarak, “Bizim için önemli olan arz güvenliği, ham dolsun hem elektrik hem de doğalgaz tarafından arz güvenliği sorunu kalmamıştır. Hatta fazlamız var. İhraç edebilecek hale geldik. Geçtiğimiz yıl elektrik ihracatımız, ithalatımızdan fazla oldu. Doğalgaz’da maalesef dışa bağımlıyız. Elimizdeki kaynaklar yeterli değil. Dışa bağımlılığımıza rağmen, kaynak çeşitlendirmesi, güzergah çeşitlendirmesi yapmak suretiyle, sistem güvenliğini en az 2 kat arttırdık. Günlük sisteme doğalgaz verme kabiliyetimiz, 200 milyon metreküpten 314 milyon metreküpe çıkardık. İki sene içerisinde bu rakamı 400 milyon metreküpe çıkaracağız. Geçtiğimiz haftalarda doğal gaz tükemitinde rekor kırdık. Günlük takip ettiğimizde, 250 milyon metreküp doğal gaz tüketmişiz. O gün 50 milyon metreküp daha doğal gaz talebi olsaydı, karşılayacak durumdaydık. Buradan ‘gazımız bol, cayır cayır yakalım’ anlamı çıkmasın. Biz bunları ithal ediyoruz, hem de döviz ile ithal ediyoruz. Mümkün olduğu kadar da verimli kullanmak zorundayız”diye konuştu.

  • Dünyayı dolaşan hastalık fındığa bulaştı

    Türkiye’nin dünya üretiminin yüzde 70’ini gerçekleştirdiği, 7 çeşit hastalığa karşı mücadelenin yürütüldüğü fındıkta yeni bir hastalık türü ortaya çıktı. 30 yıldır dünyayı dolaşan zararlı bir böcek Gürcistan üzerinden Türkiye’ye girerek fındık dallarına zarar vermeye başladı.

    1980’li yıllarda Uzak Doğu Asya, 1990’lı yıllarda Kuzey ABD, 2000’li yıllarda Avrupa’da ortaya çıkan kahverengi kokarca böceği (Halyomorpha hals), 2016 yılında Gürcistan’da tespit edildi. 2017 yılında ise Batum’a sınır komşusu olan Artvin’in Kemalpaşa ve Hopa ilçelerinde gözlenen zararlı böcek fındığa da bulaştı. Giresun Fındık Araştırma Enstitüsünün belirlemelerine göre, zararlı böceğin fındık bahçelerinde boş, lekeli ve şekilsiz meyve oluşumu meydana getirdiğini, fındık açısından büyük risk taşıdığı için zararlı böceği tanımanın önem taşıdığı vurgulandı. Bu çerçevede, fındık tarımı için önemli bir tehdit oluşturan kahverengi kokarca zararlısı olarak adlandırılan böceğin erginlerinin yüksek uçuş kapasitesi sayesinde ülke geneline yayılıp çeşitli kültür bitkisinde zarar yapabileceğine dikkat çekildi.

    Giresun Fındık Araştırma Enstitüsü ile Samsun Tarımsal Araştırma Enstitüsü zararlı böceğe karşı gerekli önlemlerin alınması için gözlem projesi geliştirerek uygulamaya başladı. Söz konusu proje çerçevesinde, Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki 6 il, 49 ilçedeki 147 farklı lokasyona yerleştirilen tuzaklar ile zararlının bölge genelindeki yaygınlığı, nimf (böceğin olgunlaşmamış hali)ve erginlerin çıkış zamanı ve popülasyon değişimi gibi veriler elde ediliyor.

  • Dünyayı dolaşan hastalık fındığa bulaştı

    Türkiye’nin dünya üretiminin yüzde 70’ini gerçekleştirdiği, 7 çeşit hastalığa karşı mücadelenin yürütüldüğü fındıkta yeni bir hastalık türü ortaya çıktı. 30 yıldır dünyayı dolaşan zararlı bir böcek Gürcistan üzerinden Türkiye’ye girerek fındık dallarına zarar vermeye başladı.

    1980’li yıllarda Uzak Doğu Asya, 1990’lı yıllarda Kuzey ABD, 2000’li yıllarda Avrupa’da ortaya çıkan kahverengi kokarca böceği (Halyomorpha hals), 2016 yılında Gürcistan’da tespit edildi. 2017 yılında ise Batum’a sınır komşusu olan Artvin’in Kemalpaşa ve Hopa ilçelerinde gözlenen zararlı böcek fındığa da bulaştı. Giresun Fındık Araştırma Enstitüsünün belirlemelerine göre, zararlı böceğin fındık bahçelerinde boş, lekeli ve şekilsiz meyve oluşumu meydana getirdiğini, fındık açısından büyük risk taşıdığı için zararlı böceği tanımanın önem taşıdığı vurgulandı. Bu çerçevede, fındık tarımı için önemli bir tehdit oluşturan kahverengi kokarca zararlısı olarak adlandırılan böceğin erginlerinin yüksek uçuş kapasitesi sayesinde ülke geneline yayılıp çeşitli kültür bitkisinde zarar yapabileceğine dikkat çekildi.

    Giresun Fındık Araştırma Enstitüsü ile Samsun Tarımsal Araştırma Enstitüsü zararlı böceğe karşı gerekli önlemlerin alınması için gözlem projesi geliştirerek uygulamaya başladı. Söz konusu proje çerçevesinde, Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki 6 il, 49 ilçedeki 147 farklı lokasyona yerleştirilen tuzaklar ile zararlının bölge genelindeki yaygınlığı, nimf (böceğin olgunlaşmamış hali)ve erginlerin çıkış zamanı ve popülasyon değişimi gibi veriler elde ediliyor.

  • TGC Genel Sekreteri Sibel GÜNEŞ: “Gazeteci dünyayı kurtarıyor, ama kendini kurtaramıyor”

    İstanbul Aydın Üniversitesi Gazetecilik Kulübü’nün düzenlediği konferansa konuşmacı olarak katılan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, gazetecilerin yan yana durmaya dayanışmaya çok ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, “Gazeteci dünyayı kurtarıyor ama kendini kurtaramıyor. Kendi kişisel haklarınız konusunda sağlamcı olun” dedi.

    İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü ve Gazetecilik Kulübü’nün düzenlediği “Geleceğin Gazetecileri Gazeteciler ile Buluşuyor” başlıklı konferansa katılan TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, konuşmasına Sedat Simavi’nin öncülüğünde gazetecilerin kurduğu TGC’nin kuruluş öyküsünü anlatarak başladı.

    Güneş, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yola çıkış felsefesinin gazetecilerin özlük sorunlarını çözmek olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bizim için çok kıymetli bir cümle var: ‘Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü’. TGC, kurulduğu günden bu yana bu iki kavramın bu ülkede yeşermesi için elinden geleni yapıyor. TGC’nin şu an 3 bin 780 asıl üyesi var. Onursal üyelerimiz de var. Bir de Basın müzesi var. 30 bin kitap var müzede. Ayrıca Türkiye’nin gazeteciliğin hafızası dediğimiz tüm Osmanlıdan günümüze kadar çıkan tüm yayın organlarının olduğu çok kıymetli bir müze. Çok güvenilir bir kurumsal kimliği var”dedi.

    “Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü konusunda tarafız”

    Genç gazeteci adaylarının yoğun ilgi gösterdikleri konferansta TGC’nin gazetecilere verdiği ödüllerden de söz eden Sibel Güneş, “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 5 ödülü var. Ödüllerimiz; Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri, Sedat Simavi Ödülleri, Yerel Gazetecilik Ödülleri, Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri; ki 50 yıl gazetecilik yapmış olmak ve 70 yaşından gün almak gibi çok özel şartlar içeriyor. Umarım bu kadar uzun süre gazetecilik yapabilirsiniz ve bu ödüllere başvurursunuz. Biz halkın haber alma hakkı için görev yapan ama çok kıymetli bir mesleğin temsilcileriyiz. Bu işi yaparken de bütün olanakları halkın haber alma hakkı için kullanıyoruz. Kendi çıkarımız, kendimize alan açmak, popüler hale gelmek için değil. Kötü örnekleri defalarca görüyorsunuz. Tabii ki onlar istisna. Bu işi etik yapan, Türkiye’nin demokrasinin yeşermesine katkı sağlayan yüzlerce gazeteci var. Onların dikkate alınması gerekiyor.”

    “Her dönemin günah keçisi gazeteciler”

    İyi bir gazeteci olmanın yolunun geçmişi iyi bilmek de olduğunun altını çizen Güneş, “Çok uzun zaman önceden söz etmiyorum. Sadece şu son 100 yıl içerisinde basının hikâyesini iyi bilirseniz bugünü çok daha iyi anlarsınız. Ayaklarınızı yere daha sağlam basarsınız diye düşünüyorum. Türkiye’de öldürülen gazetecilerin sayısı altmışaltı. Basın müzesinde bir öldürülen gazeteciler galerisi var. Orayı gezdiğinizde göreceksiniz ki her siyasi görüşten gazeteci bu ülkede öldürülmüş. Demek ki bu siyasi görüşle ilgili bir şey değil. İnsanlar duyulmasını, konuşulmasını istemedikleri zaman belirli konularda en kolay hedef olarak gazetecileri seçiyorlar. Her dönemin günah keçisi olarak gazeteciler seçilmişler ve bunun içinde ağır bir bedel ödemişler” şeklinde konuştu.

    “Tek bir kaynakla asla yetinmeyin”

    Şu an internet medyasının haber alma açısından güçlü olduğu bir dönemde olunduğunu hatırlatan Güneş, “Lütfen okuduğunuz her haberi, farklı politik eğilimde 4-5 siteden tekrar okuyun. Önünüze sunulanı kabul etmeyin. Tek bir kaynakla asla yetinmeyin. Çünkü sizin bakış açınızın geniş olmasına sokaktaki insanın çok ihtiyacı var. Aksi halde bir haberin nasıl karartılabileceğinin yüzlerce örneğini gösterebilirim. Ama gerçek bir tane. Biz gazeteciler olarak bütün hikâyemiz, gerçeğin peşinde olma sorumluluğumuz. Elbette bir takım kötü gazetecilik örneklerini fazlasıyla görüyoruz. Köşe yazarlarının bugünlerde çok dramatik örneklerini görüyorsunuz. Yani bir şuur bulanıklığı söz konusu. Biz reklamcı değiliz. Adımız gazeteci ise o işi yapma sorumluluğumuz var” dedi.

    “Dayanışmaya çok ihtiyaç var”

    İyi bir gazetecinin hukuksal anlamda da kendini iyi yetiştirmeye ihtiyacı olduğunu aktaran TGC Genel Sekreteri, “Biz gazetecilerin toplu hareket etmeye çok ihtiyacı var. Dayanışmaya çok ihtiyaç var, çünkü gazeteci çok yalnız. Sizler birer şövalye değilsiniz. Kendisinin şövalye olduğunu düşünen birçok kıdemli meslek mensubundan duyduğum bir şeyi paylaşmak istiyorum. Bu cezaevinde ziyaret ettiğim gazeteci arkadaşlarımızdan birisi hep bunu söyledi. Yöneticilerden birisi, isim vermiyorum, “Ben hep gazeteciliğin romantik bir şövalye yalnız başına mücadele eden bir meslek mensubu olduğunu düşündüm. Çalıştığım kurumda sendikanın ve cemiyetin daha fazla üye kazanmasına engel oldum” demişti. Gazetecilerin yan yana durmaya dayanışmaya çok ihtiyacı var. Kimi tercih ederseniz edin. İyi araştırın, örgütlü olmaya dikkat edin. Basın iş kanunuyla çalışırken, çalışmalarınızı belgeleyin. Gazeteci dünyayı kurtarıyor ama kendini kurtaramıyor,” ifadelerini kullandı.

    Güneş, konuşmasının sonunda ülkedeki kâğıt sorununu aşabilmek için Balıkesir’de bir fabrika kurulması konusunda bir çalışma yürütüldüğünü de aktardı.