Etiket: Dünyasına

  • Erdal Bahçıvan’dan diplomasi dünyasına çağrı

    İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, 32 ülke diplomat ve başkonsoloslarıyla bir araya gelerek “Diplomasi dünyasından beklentimiz, ülkemizin gerçeklerini dünya kamuoyuna anlatırken sadece sağlıklı ve doğru bilgiye itibar edilmesidir” dedi.

    İstanbul Sanayi Odası (İSO), İstanbul Konsoloslar Birliği ile ‘Yeni Yıl Buluşması’nda bir araya geldi. İstanbul Valisi Vasip Şahin, Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilcisi Büyükelçi Kenan İpek ve 32 ülke diplomat ve başkonsoloslarının katıldığı toplantıya İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ev sahipliği yaptı. Toplantıda konuşan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye ekonomisi, AB ile ilişkiler ve küresel barışı tehdit eden unsurlar gibi konularda değerlendirmelerde bulundu.

    İSO olarak, İstanbul’da bulunan yabancı temsilciliklerle iş birliği içinde çalışmaya büyük önem verdiklerini belirten Erdal Bahçıvan, “Bütün bu gerçekleştirdiğimiz etkinliklerin en önemli ortak amacı, ülkemizi tüm dünyaya en doğru şekilde tanıtmaktır. Siz değerli diplomatlar, ülkemiz koşullarını yakından izleyip değerlendirebilen bir konumdasınız. Diplomasi dünyasından beklentimiz, ülkemizin gerçeklerini dünya kamuoyuna anlatırken sadece sağlıklı ve doğru bilgiye itibar edilmesidir. İstanbul Sanayi Odası olarak, sağlıklı bilgi almak noktasında bütün paydaşlarımız için doğru bir adres olduğumuzun altını özellikle çizmek istiyorum” dedi.

    Terörün ekonomiyi ve hayatı doğrudan etkileyen, küresel bir nitelik kazandığını vurgulayan Erdal Bahçıvan, “Terör korkusunun bir “korku çağına” neden olduğu tartışılıyor. Dünyanın birçok yerinde insanlar başkalarından daha çok şüpheleniyor ve korkuyor. Sözü edilen korku çağı, tüketimi, ticareti, toplumsal ilişkileri, iletişimi ve üretimi olumsuz etkiliyor. Geleceğe yönelik bir kaygı ve güvensizlik duygusu da bu olumsuz gelişmeye eşlik ediyor” diye konuştu.

    Erdal Bahçıvan, “Küreselleşen terörün bütün olumsuz etkilerine karşı ancak ve ancak uluslararası iş birliklerini güçlendirerek mücadele edilebileceğine yürekten inanıyorum. Bu mücadelede sadece devletlere rol düşmüyor. Bütün aktörlerin, kendi faaliyet alanlarında uluslararası temaslarını artırarak bu kritik sürece katkı sağlaması gerekiyor. İşte bugünkü birlikteliğimizin, böyle bir iş birliği ve dayanışmayı destekleyeceğini burada özellikle vurgulamak istiyorum” dedi.

    “Türkiye, AB üyeliğine aday olup vize muafiyeti olmayan tek ülkedir”

    Erdal Bahçıvan, İSO olarak Gümrük Birliğinin genişleterek, güncelleştirilmesi konusunu en çok gündeme getiren kuruluş olduklarını belirterek şunları söyledi: “Sorunlar karşısında yılgınlık sergilemek yerine diyalog ve müzakere yolları karşılıklı olarak zorlanmalı. Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliğinin genişletilerek, güncelleştirilmesi sürecinin başlaması buna en güzel örnektir. İSO olarak, bu konuyu en çok gündeme getiren kuruluşlardan birisiyiz. Sürecin devamını da aynı yakın ilgiyle takip edeceğiz. Gümrük Birliği müzakerelerinde karşılıklı çaba ve güvenle nasıl olumlu bir noktaya gelindiyse; aynı ilerlemenin vize serbestliği konusunda da yaşanmasını bekliyoruz. Türkiye’nin Geri Kabul Anlaşmasını kabul etmesine rağmen, bu noktada AB tarafında ciddi bir sıkıntı yaşandığı aşikar. Türkiye, AB üyeliğine aday olup vize muafiyeti olmayan tek ülkedir. Vize serbestliği konusunda devam eden müzakerelerin en kısa zamanda ülkemiz vatandaşlarının AB ülkelerinde serbest dolaşım hakkının kabul edilmesiyle sonuçlanmasını umut ediyoruz.”

    “Trump, önceki yönetimden çok farklı bir çizgiye ve anlayışa sahip”

    Donald Trump’ın ABD’nin 45’nci başkanı seçilmesine de değinen Bahçıvan, “Trump, uluslararası iş birlikleri ve özellikle de uluslararası ticaret anlaşmaları konusunda kendinden önceki yönetimden çok farklı bir çizgiye ve anlayışa sahip. ABD’nin dünyadaki ekonomik ve siyasi ağırlığını göz önünde bulunduracak olursak, bu yönetim değişiminin birçok ülkeyi etkileyeceği açıktır” dedi.

    Dünyanın birçok ülkesinde popülist söylem ve ekonomik planda korumacılığın ön plana çıktığını, alınan bu tedbirlerin dünya ticaretinin canlanması ümidini azalttığını belirten Erdal Bahçıvan, iş birliği, diyalog, samimiyet, karşılıklı güvenin bütün dünya ülkeleri için büyük önem taşıdığını ve Türkiye’nin bu anlayışı bugüne kadar sürdürdüğünü, bundan sonra da sürdürmeye kararlı olduğunu söyledi.

    “Dünyadan nitelikli işgücü çekmek doğrultusunda tedbirler alınıyor”

    Bahçıvan, “Ülkemiz yatırım ortamının iyileşmesine yönelik olarak son zamanlarda yeni önemli adımlar atıyor: Türkiye Varlık Fonu, şirket kurma maliyetlerinin azaltılması, hileli iflasların önlenmesi ilk akla gelenlerdir. Öte yandan, geçtiğimiz hafta yürürlüğe giren düzenlemeyle küresel yatırımcılara vatandaşlık verilmesinin yolu açılırken; başta Turkuaz kart olmak üzere dünyadan nitelikli işgücü çekmek doğrultusunda da tedbirler alınmıştır” diye konuştu.

  • Dış ticaret destekleri iş dünyasına anlatıldı

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından hayata geçirilen ‘Destek Kapısı’ projesi kapsamında ihracat yapmak veya ihracatını artırmak isteyen firmalara ‘dış ticaret destekleri’ndeki son gelişmeler anlatıldı.

    BTSO Yönetim Kurulu Üyesi İlker Duran, oda olarak ülke ekonomisine yeni girişimcilerin kazandırılmasına öncülük ederken, KOBİ statüsündeki üyelere de önemli destekler sağladıklarını ifade etti. İlker Duran, 112 ülkeden daha fazla ihracat yapan Bursa’nın Türkiye ekonomisinin lokomotifi olmayı sürdürdüğünün de altını çizdi.

    Duran, “Türkiye’de en fazla Uluslararası Rekabeti Geliştirme (Ur-Ge) Projesi yürüten oda olarak, Ekonomi Bakanlığı’mızın proje destekleri sayesinde şehir ekonomisine 135 milyon liralık kaynak kazandırdık. 4 bini aşkın üyemizi 80’i aşkın yurt dışı fuarıyla buluşturduğumuz Küresel Fuar Acentesi projemiz kapsamında KOSGEB ile birlikte üyelerimizi yaklaşık 10 milyon TL’lik destekten yararlandırdık. Bursa iş dünyası olarak firmalarımızın dünyaya açılmasına büyük önem veriyoruz. Çünkü küresel arenada güçlü olmak isteyen KOBİ’ler, dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmek zorundadır. Üye firmalarımızın bu destek ve hibelerden daha fazla faydalanması amacıyla BTSO olarak Destek Kapısı Projemizi hayata geçirdik. Bu projeyle devletimizin farklı kurumları tarafından sağlanan desteklerden üyelerimizin daha çok yararlanmasını amaçlıyoruz” dedi.

    Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü İhracatı Geliştirme Uzmanı Gülay Babadoğan Tarakçıoğlu, yurt dışı marka ve tasarım desteklerindeki son gelişmeleri anlattı. Turquality programının dünyada devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı olduğunu belirten Tarakçıoğlu, bu programla ağırlaşan rekabet şartlarında güçlü global Türk markalarının oluşturulmasının teşvik edildiğini belirtti. Tarakçıoğlu, program kapsamında patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tescilinde tanıtım, reklam ve pazarlama, sertifikasyon ve danışmanlık gibi alanlarda desteğin verildiğini kaydetti.

    Dış Ticaret Uzman Yardımcısı Meryem Merve Yıldız, Ur-Ge destekleri, pazar araştırması ve pazara giriş destekleri ile pazara giriş belgelerinin desteklenmesi hakkında bilgiler paylaştı.

  • Dış ticaret destekleri iş dünyasına anlatıldı

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından hayata geçirilen ‘Destek Kapısı’ projesi kapsamında ihracat yapmak veya ihracatını artırmak isteyen firmalara ‘dış ticaret destekleri’ndeki son gelişmeler anlatıldı.

    BTSO Yönetim Kurulu Üyesi İlker Duran, oda olarak ülke ekonomisine yeni girişimcilerin kazandırılmasına öncülük ederken, KOBİ statüsündeki üyelere de önemli destekler sağladıklarını ifade etti. İlker Duran, 112 ülkeden daha fazla ihracat yapan Bursa’nın Türkiye ekonomisinin lokomotifi olmayı sürdürdüğünün de altını çizdi.

    Duran, “Türkiye’de en fazla Uluslararası Rekabeti Geliştirme (Ur-Ge) Projesi yürüten oda olarak, Ekonomi Bakanlığı’mızın proje destekleri sayesinde şehir ekonomisine 135 milyon liralık kaynak kazandırdık. 4 bini aşkın üyemizi 80’i aşkın yurt dışı fuarıyla buluşturduğumuz Küresel Fuar Acentesi projemiz kapsamında KOSGEB ile birlikte üyelerimizi yaklaşık 10 milyon TL’lik destekten yararlandırdık. Bursa iş dünyası olarak firmalarımızın dünyaya açılmasına büyük önem veriyoruz. Çünkü küresel arenada güçlü olmak isteyen KOBİ’ler, dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmek zorundadır. Üye firmalarımızın bu destek ve hibelerden daha fazla faydalanması amacıyla BTSO olarak Destek Kapısı Projemizi hayata geçirdik. Bu projeyle devletimizin farklı kurumları tarafından sağlanan desteklerden üyelerimizin daha çok yararlanmasını amaçlıyoruz” dedi.

    Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü İhracatı Geliştirme Uzmanı Gülay Babadoğan Tarakçıoğlu, yurt dışı marka ve tasarım desteklerindeki son gelişmeleri anlattı. Turquality programının dünyada devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı olduğunu belirten Tarakçıoğlu, bu programla ağırlaşan rekabet şartlarında güçlü global Türk markalarının oluşturulmasının teşvik edildiğini belirtti. Tarakçıoğlu, program kapsamında patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tescilinde tanıtım, reklam ve pazarlama, sertifikasyon ve danışmanlık gibi alanlarda desteğin verildiğini kaydetti.

    Dış Ticaret Uzman Yardımcısı Meryem Merve Yıldız, Ur-Ge destekleri, pazar araştırması ve pazara giriş destekleri ile pazara giriş belgelerinin desteklenmesi hakkında bilgiler paylaştı.

  • Göktürkçe’yi bilgisayar dünyasına taşıyorlar

    Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde tasarım projesi ve bitirme tezi dersleri kapsamında Göktürkçe sözlük ve Göktürkçe klavye geliştirildi.

    Göktürk harfleriyle yazılmış yazıtların tüm söz varlığı sayısal ortama aktarılarak Android tabanlı bir sözlük yazılımı geliştirildi. Sözlük yazılımı milattan sonra 840 yılından önce yazılmış tüm yazıtlarda kullanılan toplam bin 235 adet eski Türkçe sözcük ve günümüzdeki karşılıklarını iki yönlü arama yapıp listeleyebiliyor. Yazılımı öğrencileri Halil İbrahim Keçeci ve Volkan Demir ile geliştiren Yrd. Doç. Dr. Tuğrul Çavdar bu yazılımın özellikle Türkoloji ve Göktürkçe üzerinde çalışan araştırma yapan ve eğitim veren kurumlarda çok faydalı olacağını belirtti.

    Öğrencileri İbrahim Taş ve Mustafa Çayırlı ile birlikte geliştirilen web tabanlı Göktürkçe klavye sayesinde evrensel kodlarla (Unicode) Göktürk yazısı yazılabildiğini söyleyen Dr. Çavdar, evrensel kod yaygınlaştıkça Göktürkçe’nin artık her yerde rahatlıkla yazılabileceğini söyledi. Daha önce klavyenin Android ve Windows sürümlerini de geliştirdiklerini belirten Dr. Çavdar son iki yıl içerisinde Göktürkçe ile ilgili 7 yazılım geliştirdiklerini kaydetti.

    Kendilerini en çok zorlayan ve en kapsamlı proje olarak Göktürkçe çeviriciyi gördüğünü söyleyen Dr. Çavdar, bu çevirici yazılımını öğrencileri Salih Topçu ve Muhammed Mehdi Uslu ile geçen yıl geliştirdiklerini, Android ve web sürümlerinin olduğunu ve bölümlerinden mezun olan Bilgisayar Mühendisi Salih Topçu’nun hâlâ gönüllü olarak bu çevirici yazılımın güncellemesinde çalıştığını söyledi.

    Göktürkçe’yi bilgisayar dünyasına kazandırmak için 1995’ten bu yana çalışmalar yapan ve bilinen ilk yapılmış Göktürkçe yazı tipini de geliştiren akademisyen olarak dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Tuğrul Çavdar, bu çalışmaların altında 28 yıllık Göktürkçe bilgi birikimi ve 2 yıllık programlama emeğinin olduğunu sözlerine ekledi.

  • Akpınar’a, “Uluslararası Türk Dünyası’na Hizmet” ödülü

    Girne Amerikan Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar, Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı’nın (TÜRKSAV) “21. Uluslararası Türk Dünyası’na Hizmet Ödülleri”ne layık görüldü.

    Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı’nın (TÜRKSAV) bu yıl 21’inci kez tören ile sahiplerine vereceği, “21. Uluslararası Türk Dünyası’na Hizmet Ödülü”ne layık görülen kişi, kurum ve kuruluşlar listesi açıklandı.

    GAÜ Kurucu Rektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar da; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türk Dünyası’na gerçekleştirmiş olduğu yatırım ve eğitim katkılarından dolayı; TÜRKSAV’ın “21. Uluslararası Türk Dünyası’na Hizmet Ödülleri”ne layık görülen seçkin kişiler arasında yerini aldı.

    Vakıf Merkezi’nde gerçekleşen basın toplantısında konuşan, TÜRKSAV Yönetim Kurulu Başkanı Yahya Akengin, Türk Kültürü ortak paydasından hareket ile; verilen ödüllerin, Türkiye başta olmak üzere, Makedonya, Kazakistan, Azerbaycan ve pek çok ülkede yapılan törenlerle 21 yıldır sahiplerini bulduğunu söyledi.

    Akengin ayrıca Türksav Ödülleri’nin, Türk Dünyası’nın çok önemli bir motivasyon öğesi ve onurlandırma misyonu olduğunu da kaydetti.