Etiket: Dünyasına

  • TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Manisa’da iş dünyasına seslendi

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, hükümetle yaptıkları çalışmalar sayesinde birçok konuda ilerleme aldıklarını ve iş dünyasının daha da rahatladığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, KDV alacakları üzerinde çalışmaları tamamladıklarını ve komisyona gönderildiğini ve özel sektörün devletten alacağı 140 milyar liranın belirli bir takvim içinde ödeyeceğini belirtti.

    TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Manisa Ticaret ve Sanayi Odası ile Manisa Ticaret Borsası tarafından ortak düzenlenen Manisa İş Dünyası Müşterek İstişare Toplantısına katıldı. Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Bülent Koşmaz Hizmet Binası Toplantı Salonunda yapılan toplantıya Hisarcıklıoğlu’nun yanısıra, Manisa TSO Başkanı Adnan Erbil, Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mehmet Güzgülü, Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi, Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, oda üyeleri ve işadamları katıldı.

    “Yerli otomobili Manisa’da üretelim”

    İstişare toplantısında konuşan Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Adnan Erbil, Manisa’nın coğrafi şartları ve devlet destekleri ile sanayinin üretim merkezi olduğunu ifade etti. 2017’de 4 milyar dolar ihracat rakamı ile Manisa’nın Türkiye genelinde 8’inci sırada yer aldığını kaydeden Adnan Erbil, 7 milyar dolarlık ihracat ve ithalat hacmi olduğunu belirtti. Yerli otomobil için tarihi bir süreç başladığını kaydeden Adnan Erbil, “Babayiğitlere bir teklifte bulunmak istiyorum. Gelin, yerli otomobili Manisa’da üretelim. Manisa altyapısı ve teknolojisi ile buna hazır” dedi.

    Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap da, tarıma dayalı sanayi ürünlerinin ülkenin cari açığının kapatılmasına doğrudan katkı sağladığını söyleyerek, “İhraç edilen ürün çeşitliliği Manisa’nın en güçlü yanlarındadır. Çekirdeksiz kuru üzümün yüzde 85’i Avrupa ülkelerine yapılıyor. 2017 yılında 2 milyar 640 milyon liralık ürün tescili yaptık. Tarıma dayalı ticaretin büyüklüğü 7.5 milyar Türk lirasını aşmıştır” diye konuştu.

    “Bizim millet olarak başkanlık hasletimiz var”

    Oda ve borsa başkanlığında para olmadığını ve bu işin para için yapılmadığını kaydeden TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, “Bu işte para yok biliyorsunuz. Başkan oldun, yönetim kurulu üyesi oldun, para veren yok bize. Diyeceksiniz ki ‘Bir Kayserili bedava bu işi yapar mı?’ diye aklınıza gelebilir. Yapar mı, yapar çünkü okumuşuyum ben. İşe yaramayanı okutuyorlar bizi de okuttular. İşe yarayanlar da işlerinin başındalar. Peki, bu iş niye yapılır? Havası var mı? Var, başkan diyorlar haberiniz olsun. Bizim millet olarak bir hasletimiz var. Başkanlık hasletimiz var. Bizde herkes başkan. İtibarı var deniyor inşallah itibar öbür tarafta olur. Bütün amaç bu haberiniz olsun” dedi.

    Yerli otomobil Manisa’ya yakışır

    Yerli otomobil için başlatılan süreç hakkında da konuşan Hisarcıklıoğlu, “5 babayiğit Türkiye’de ilk defa bir model deniyoruz. En büyük 5 şirketin bir araya geldiği bir model. Biz de herkes ayrı baş ya, herkes tek başına cumhuriyet ya, ilk defa ortak, beraber bir iş yapma kültürünü büyük şirketlerde yapacağız inşallah. İlk prototip inşallah Allah nasip ederse 2019’da, 2021’de ilk yerli otomobile hep beraber, Türkiye olarak binmiş olacağız. Her şeyiyle ve tamamıyla da elektrikli olacak. Şimdi 81 il, herkes diyor ki bunu bizde yapalım. Bu büyük bir şeref biliyorsunuz ve büyük bir ekonomi, büyük bir canlılık. Manisa buna yakışır mı, yakışır. İnşallah bu çalışmalar bittikten sonra babayiğitlerimizle hükümetimiz oturacak en verimli yer neresiyse orada kurulacak. İnşallah bunlardan bir tanesi de Manisa’da olur. Zaten Manisa yan sanayi olarak otomotiv sanayisine de büyük destek veriyor. İnşallah hayırlısı olur” diye konuştu.

    “Devlet özel sektöre 140 milyar KDV ödemesi yapacak”

    Hükümetle yaptıkları çalışmalar sayesinde birçok konuda ilerleme aldıklarını ve iş dünyasının daha da rahatladığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Son olarak KDV üzerinde çalışıyoruz, bitti. Sağolsun maliye bakanımızla oturduk, taleplerimizi, odalarımızdan, borsalarımızdan gelen talepleri değerlendirdik. Maliye bakanımızla oturduk çalıştık. 1985 yılında katma değer vergisi kanunu çıkıyor, ihracat yapmıyorsan, katma değer vergisinde alacaklıysan devletten bugüne kadar 1 kuruş alabilmiş özel sektör yok. KDV’de hep alacaklıyız. Hep de deriz ki, ‘ya bu devlet alacağına şahin, borcuna bilmem’ diyoruz. Devlet bize bir türlü borcunu ödemez. Bakanla oturduk, şimdi komisyonda. Bizim özel sektör olarak devletten alacağımız hepimizin 140 milyar lira alacağımız var. Bunda anlaştık. 140 milyar lirayı belirli bir takvim içinde devletimiz Türk özel sektörüne ödeyecek. Bundan sonra devletten alacaklı oldun 3 ay içerisinde devlet sana ödemek zorunda. Ödemezse nasıl ben bir gün ödemezsem devlet benden faiz alıyor ya 3 ay içinde devlet ödemezse sen de ona faiz yazacaksın bundan sonra her şey eşit. O bize yazarsa sen de ona yazacaksın” şeklinde konuştu.

    “Birbirinizi ötekileştirmeyin”

    Kavgayla sıkıntıların çözülemeyeceğine de değinen Hisarcıklıoğlu, “Ortak akılla, diyalogla ancak sıkıntılar çözülebilir. Bir ve beraber olunca Allah rahmeti de bereketi de veriyor. Bu kapsamda ben 365 oda ve borsa başkanıma teşekkür ediyorum. Çünkü bir ve beraber hareket ediyoruz. Bize de düşen çalışmak. Yanı başımızda Afrin harekatını yaşıyoruz. Dost yok. Milletlerin dostluğu diye d ebir şey olmaz zaten. Dostumuz yok, 80 milyon birbirimizin kardeşiyiz. Onun için birbirinizi ötekileştirmeyin. Siyasi görüşünüzden, mezhebinizden, etnik kökeninizden dolayı birbirinizi ötekileştirmeyin. Birbirinizi sevin kardeşim, başka kimse yok, başka gideceğimiz yer de yok. Yolu ne? Bir ve beraber olacağız. Hepimiz aynı mı düşüneceğiz, Allah beyin vermiş farklı düşüneceğiz. Kimse kimseye benzemiyor. Kimsenin parmak izin birbirine benzemiyor. Bize beyin verilmiş, düşünelim diye bizim farkımız diğer yaratılanlardan düşünmemiz. Her Cuma hutbesinde hoca hutbede, öğüt veriyor; ‘Tutup düşünesiniz diye öğüt veriyor’ diye. İnsan olduğumuz için düşüneceğiz. Farklı düşüneceğiz. Bu gayet doğal. Farklı düşünüyorum diye beni kınamayacaksın. Farklı düşüneceğiz ama ne yapacağız, hepimiz fikrimizi ortaya koyacağız. Hepimiz aynı şeyi söylemeyeceğiz. Ortak akıl ne, doğru olan ne, onda hepimiz uzlaşacağız, uzlaştıktan sonra bu hepimizin ortak aklı olacak. İşte o zaman ileri gideriz. Yoksa ileri gidebilme şansımız yok. Herkes benim dediğim olsun dedi mi hepimiz kaybediyoruz. Manisalı kaybedince ben de kaybediyorum, Ankara’daki Rifat. Onun için diyoruz ki Allah bizim birliğimizi, beraberliğimiz, daim kılsın. Nasıl zor günlerde bir ve beraber oluyorsak iyi günlerde de bir ve beraber olmak inşallah bizim elimizde” dedi.

    Yapılan konuşmaların ardından günün anısına MTSO Başkanı Adnan Erbil ve MTB Başkanı Sadık Özkasap tarafından Hisarcıklıoğlu’na çeşitli hediyeler verildi. Programın sonunda TOBB tarafından Manisa’ya kazandırılan TOBB Bülent Koşmaz Fen Lisesinin temsili kurdele kesimi salonda yapıldı. Hisarcıklıoğlu programın ardından Akhisar ve Soma ilçelerindeki toplantılara katılmak üzere kentten ayrıldı.

  • İş dünyasına yeni soluk: Arabuluculuk

    Kayseri Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecek olan 7036 Sayılı İş mahkemeleri Kanunu’nu ile iş uyuşmazlıklarında dava şartı haline gelen arabuluculuğun iş dünyasına olan etkilerini değerlendirdi. Dava Şartı arabuluculuk ile iş dünyasına yeni bir soluk geldiğini vurgulayan Başkan Hiçyılmaz, yeni düzenlemede emeği geçen herkese teşekkür ederken, camia olarak sistemin başarısı için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya devam edeceklerini vurguladı.

    -Arabuluculukta anlaşılan konular tekrar dava konusu yapılamayacak.

    Hiçyılmaz, İş mahkemeleri Kanunu kapsamında yapılan yeni düzenlemelere ilişkin yaptığı açıklamada; “Arabuluculuk görüşmeleri sonunda anlaşmaya varan işçi ve işverenin, üzerinde anlaşılmış olan hususları tekrar dava konusu yapmasının mümkün olmadığını belirtirken, düzenlemenin iş dünyası için önemli bir zamandan tasarruf sağlayacağını belirtti. “İşçi de işveren de ihtiyacını karşılarken bu sorunla uğraşmayı bırakacak, enerjisini, potansiyelini ve zamanını başka işler için kullanabilecektir.” dedi.

    -Arabuluculuk sürecindeki gizlilik emsal kararlar oluşmasını engelleyecek.

    “Klasik yargılama usulleri ile iş dünyası için büyük sorun haline gelen emsal kararlar; işçi ve işverenin aralarında yapacağı arabuluculuk anlaşma metni gizli olacağından ve tüm taraflar ve arabulucu bu gizliliğe uymak zorunda olduğundan bir sorun olmaktan çıkacak ve emsal oluşturmayacaktır.” diyerek sözlerine devam eden Hiçyılmaz, bu değişikliklerin iş dünyası tarafından ayrıntılarıyla öğrenilmesi gerektiğini vurguladı.

    Uzun yargılama süreleri nedeniyle yıllarca uğraşılan iş davalarının arabuluculuk ile son bulacağını düşündüğünü dile getiren Başkan Hiçyılmaz, “Vakit nakittir” sözünün iş dünyasındaki işlerliğinden bahsetti.

    -Taraflar bir çözüm üretemezse ne olacak?

    Arabuluculuğun genel avantajlarının yanı sıra iş dünyasına olan büyük etkilerinin bu kadarla da kalmadığını belirten Hiçyılmaz, “Arabuluculuk sürecinde işçi ve işverenin çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması halinde arabulucunun bir çözüm önerisi getirebileceğini de sözlerine ekledi.

    -Yeni düzenleme ile sistem nasıl ilerleyecek?

    Başkan Hiçyılmaz, yeni düzenlemeler ışığında sistemi şöyle özetledi;

    “İşçi işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talepli iş uyuşmazlıklarında arabuluculuğun dava şartı haline gelmesi ile birlikte taraflar artık ilk oturumda arabuluculuk yolunu deneyecekler, arabuluculukta anlaşılmaması halinde mahkemeye başvurabilecekler. Sistem adliyelerdeki arabuluculuk büroları üzerinden işleyecek. Arabulucu yapılan arabuluculuk başvurusunu 3 hafta içinde sonuçlandıracaktır. Tarafların anlaşamaması halinde ilk iki saatlik ücret Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak. Taraflardan birinin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilecek ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacaktır.”

  • Karabük TSO Başkanı Özcan: “ Arabuluculuk ile iş dünyasına yeni bir soluk geldi”

    Dava Şartı arabuluculuk sistemi ile iş dünyasına yeni bir soluk geldiğini belirten Karabük Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Tuncay Özcan, camia olarak sistemin başarısı için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya devam edeceklerini söyledi.

    Özcan, 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecek olan 7036 Sayılı İş mahkemeleri Kanunu’nu ile iş uyuşmazlıklarında dava şartı haline gelen arabuluculuğun iş dünyasına olan etkilerini değerlendirdi.

    Arabuluculukta anlaşılan konuların tekrar dava konusu olmayacağını dile getiren TSO Başkanı Tuncay Özcan, “Düzenleme ile iş dünyası zamandan tasarruf sağlayacak . İşçi de işveren de ihtiyacını karşılarken bu sorunla uğraşmayı bırakacak. Enerjisini, potansiyelini ve zamanını başka işler için kullanabilecektir. Klasik yargılama usulleri iş dünyası için büyük sorun halindeydi. İşçi ve işverenin aralarında yapacağı arabuluculuk anlaşma metni gizli olacak. Tüm taraflar ve arabulucu bu gizliliğe uymak zorunda olduğundan bir sorun olmaktan çıkacak ve emsal oluşturmayacaktır” dedi.

    Bu değişikliklerin iş dünyası tarafından ayrıntılarıyla öğrenilmesi gerektiğini aktaran Özcan, “Uzun yargılama süreleri nedeniyle yıllarca uğraşılan iş davalarının arabuluculu ile son bulacak. Arabuluculuk sürecinde işçi ve işverenin çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması halinde arabulucu da bir çözüm önerisi getirebilecek. İşçi, işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talepli iş uyuşmazlıklarında arabuluculuğun dava şartı haline gelmesi ile birlikte taraflar artık ilk oturumda arabuluculuk yolunu deneyecekler. Arabuluculukta anlaşılmaması halinde mahkemeye başvurabilecekler. Sistem adliyelerdeki arabuluculuk büroları üzerinden işleyecek. Arabulucu yapılan arabuluculuk başvurusunu 3 hafta içinde sonuçlandıracaktır. Tarafların anlaşamaması halinde ilk iki saatlik ücret Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak. Taraflardan birinin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilecek ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacaktır” diye bilgi verdi.

  • Başkan Görmez’den İslam dünyasına iki mesaj

    Türk-Arap Ekonomi ve Stratejik İş Birliği Derneği (TASCA) ile Torbalı Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği ve yaklaşık 35 ülkeden çok sayıda temsilcinin katıldığı ‘Ortaklık ve Kalkınma ‘ konulu toplantıda konuşan Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez, işadamlarını Torbalı’ya yatırım yapmaya davet etti, İslam dünyasına da çağrıda bulunarak Kudüs’e sahip çıkılması gerektiğini belirtti.

    Kuşadasında gerçekleşen ve 5 gün sürecek olan Uluslararası TASCA Forumuna konuşmacı olarak katılan Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez, İslam dünyasına birlik beraberlik çağrısı yaptı. Filistin halkını, davasına sahip çıkmaya çağırdı.

    Forumun açılış konuşmasını gerçekleştiren TASCA Başkanı Dr. Muhammed Adil, “35 farklı ülkeden yüzlerce temsilcinin katıldığı bu toplantının amacı İslam ülkeleri arasındaki ticari ve kültürel bağları güçlendirmek, İslam coğrafyasında yaşanan sorunları masaya yatırarak çözüm önerileri üzerinde istişarelerde bulunmaktır. Bu programı düzenleyen Torbalı Belediyesi ile ortak çalışmalar gerçekleştirip, Torbalı ile güçlü ticari köprüler kurmak istiyoruz. Bu anlamda burada bulunan bizler fahri temsilciler olacağız” dedi.

    “Torbalı’ya yatırım yapın”

    Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez ise konuşmasında Torbalı’nın ekonomik ve stratejik önemini belirterek İslam dünyası temsilcilerine yatırım çağrısında bulundu. Torbalı’nın 800 civarı büyük ve orta ölçekli sanayi kuruluşu ile yılda 1 milyar dolara yakın ihracat gerçekleştirdiğini belirten Başkan Görmez, “Sizlere açık çek veriyorum, Torbalı’ya yatırım yapmak isteyenlere kapımız açık. Elimizden gelen her türlü kolaylığı sağlayacağız. Torbalı’da son yıllarda merkezi hükümet ve yerel idarenin uyumlu çalışması ekonomik anlamda Torbalı’yı cazibe merkezi haline getirdi. Havaalanı ve limana yakınlığı, ulaşım yolları ve konumu itibari ile son yıllarda yıldızı parlayan Torbalı, güven içerisinde yatırım yapabileceğiniz bir ilçe. Tarihi dokusuyla Osmanlı’nın izlerini taşıyan, turistik anlamda Metropolis gibi eşsiz bir değere sahip olan Torbalı dünya pazarlarına üretim yapan birçok sanayi kuruluşuna ev sahipliği yapıyor” diye konuştu.

    “Kudüs, tüm Müslümanların başkentidir”

    Konuşmasınınsın son bölümünde Kudüs için çağrıda bulunan Başkan Görmez, “Benim son sözüm ve çağrım Kudüs ile Filistin halkı içindir. Ey İslam dünyası, dilimiz farklı, rengimiz farklı, coğrafyamız farklı, sosyal statümüz farklı olsa da bizim Allah’ımız bir, kitabımız bir, inancımız, kıblemiz, acımız ve sevincimiz birdir. İsrail’in işgali altında zulüm gören, Filistin halkının yanında olalım. Onların yalnız olmadıklarını tüm dünyaya gösterelim. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Binali Yıldırım’ın Kudüs ve Filistin halkı için ortaya koydukları tavır ve duruşa destek verelim. Kudüs, sadece Filistinlilerin değil, tüm İslam aleminin, tüm Müslüman halklarının başkentidir” şeklinde konuştu. Başkan Görmez’in konuşması salondan büyük alkış aldı.

  • Türkiye, İslam dünyasına örnek oldu

    Hamas Basın Sözcüsü Dr. Sami Ebu Zuhri, İslam İşbirliği Teşkilatı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın duruşunun çok önemli olduğunu ve Türkiye’nin Kudüs meselesinde İslam ve Arap dünyasını harekete geçirdiğini dile getirdi.

    Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) İlahiyat Fakültesinde düzenlenen ‘Kudüs Davası-İslam’ın İlk Kıblesi ‘ söyleşisi, Hamas Basın Sözcüsü Dr. Sami Ebu Zuhri’nin katılımıyla gerçekleştirildi. Etkinliğe çok sayıda öğretim görevlisi ve öğrenci katılırken, Hamas Sözcüsü Zuhri de program öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    “Türkiye Cumhuriyeti hükumetinin Kudüs duruşu Arap ve İslam dünyasını harekete geçirdi”

    Eskişehir’de öğrencilerle bir araya gelmek üzere bulunduğunu belirterek başlayan Dr. Ebu Zuhri, “İslam İşbirliği Teşkilatı’nda Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın duruşu bizim için çok önemliydi. O toplantının tabi ana sebebi Trump’ın ortaya attığı ahmakça görüştü. Bu görüşün ifadesi şuydu; Kudüs’ün Yahudi şehri olduğu, Yahudilerin başkenti olduğu şeklinde ahmakça bir görüş öne sürmüş olmasıydı. Bununla ilgili olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın buradaki duruşu, dünya üzerinde genel olarak Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve halkının Kudüs ile ilgili duruşları, sadece biz Filistinlileri değil, bütün Arap ve İslam dünyasının tamamını harekete geçirdi. Bize moral ve destek oldu. Biz kendilerini çok takdir ediyoruz. Bu görüşün baştan sona yanlış olduğunu kanaatindeyiz. Bu görüşten dönüleceği ümidindeyiz inşallah. Türklere bu anlamda Cumhurbaşkanına, halka ve hükümete çok hususi candan teşekkürlerimizi iletiyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Bütün dünyanın karşı duruşu ilerde bu durumun değişeceğinin bir göstergesidir”

    Dünya üzerinde Kudüs kararına tepkilerin olduğunu ve bu durumun zamanla değişeceğine işaret eden Ebu Zuhri, “Türkiye’de tepkiler olduğu gibi tabiî ki hem bütün İslam ve Arap dünyasında, hem de bütün dünyada genel olarak Trump’ın bu saçma kararına tepkiler var. Filistin’deki durum yine aynı devam ediyor ama bununla birlikte bu düşünceye karşı herkesin, bütün dünyanın karşı durması ilerde bu durumun değişeceğinin bir göstergesidir. Biz buna inanmaktayız. Çünkü Kudüs sadece Müslümanların değil, aynı zamanda Hıristiyanlar içinde, bütün dünya için de önem arz etmektedir. Müslümanların bilindiği gibi ilk kıblesidir, bizim ilk kıblemizdir. İnancımız ile ilgili bir bağlantısı vardır. Bütün dünyanın bu tepkilere bir şekilde sonuç verecektir, diye inanmakta ve ümit etmekteyiz” dedi.

    “Türkiye’nin Kudüs’ü Filistin’in başkenti olduğu görüşüne inanıyoruz”

    Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un, Donal Trump’ın Kudüs kararına karşı çıkışını da değerlendiren Hamas Basın Sözcüsü Ebu Zuhri, şunları aktardı:

    “Biz normalde Trump’ın bu saçma karının karşısında olan bütün görüşleri destekliyoruz. Bu anlamda Kuzey Kore başkanının söylediği ifadeler de aynı şekilde bizi memnun etmektedir tabiî ki. İslam İşbirliği Teşkilatı’ndaki katılımcıların büyük çoğunluğu bölgedeki, Ortadoğu’daki Arap ülkelerinin idarecilerinden oluşmaktaydı. Onların tavırları ve resmi görüşleri olarak tabi ki orada Doğu Kudüs denilmiştir. Ancak biz Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Türkiye hükümetinin Kudüs’ün Filistinlilerin başkenti olduğu görüşüne inandıklarının farkındayız. Biz kendimiz de Kudüs’ün Filistin’in başkenti olduğu inancındayız.”