Etiket: Dünyaca

  • Dünyaca ünlü Buz Tiyatrosu Lüleburgaz’da

    Dünyaca ünlü buz tiyatrolarından biri olan Sunday Buz Tiyatrosu, Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde ’Parmak kız’ isimli müzikal oyununu sergiledi.

    Lüleburgaz Belediyesi, kültür etkinlikleri kapsamında kente gelen Sunday Buz Tiyatrosunun İstanbul Caddesi üzerinde sahnelediği gösteriyi çocuklar başta olmak üzere yaklaşık 150 kişi izledi. Oyun sırasında artistik hareketler de yapan Sunday Buz Tiyatrosu, izleyenlere keyifli bir gün yaşattı.

  • Bodrumlu Mehmet Asar, dünyaca ünlü yıldız Adele’in babası olduğunu iddia etti

    Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşayan Mehmet Asar, dünyaca ünlü İngiliz şarkıcı Adele’in kızı olduğunu iddia etti.

    Bodrum’da yaşayan 52 yaşındaki Mehmet Asar ünlü sanatçı Adele’nin kendi kızı olduğunu iddia etti. İngiliz şarkıcı Adele’nin öz kızı olduğunu söyleyen 52 yaşındaki Mehmet Asar, 1987 yılının temmuz ayında Bodrum’da tatile gelen bir kadına aşık olduğunu ve birliktelik yaşadığını ileri sürerek bu kadının Adele’nin annesi olduğunu iddia etti. Araştırmaları sonucunda birlikte olduğu kadının ertesi yıl mayıs ayında bir kız çocuğu dünyaya getirdiği ve bu kızın dünyaca ünlü İngiliz şarkıcı Adele olduğunu açıkladı.

    Adele’nin annesiyle büyük aşk yaşamış

    Asar, 1987 yılında Gümbet Mahallesi’nde taksicilik yaptığı dönemde ABD’de yaşayan İngiliz şarkıcı Adele’in annesi Penny Adkins’in tatile geldiğini ve daha sonra birbirlerine aşık olduklarını iddia etti. 30 yıl önce tanıştığı bayanı bir daha görmeyen Asar, o yıldan sonra hiç evlenmedi. 2016 yılında Grammy ödüllerine aday olan ünlü sanatçı Adele’i gördükten sonra destek verdiğini de açıklayan Asar, daha sonra Adele’in geçmişini araştırmaya başladı. Araştırmaları sırasından Adele’in annesinin bir fotoğrafını gören Asar bir anda 30 yıl önce aşık olduğu kadını hatırladı. Evde geçmiş yıllardan kalan bir fotoğrafı baktıktan sonra Adele’in doğum tarihini karşılaştırınca ünlü sanatçının kendi kızı olduğuna kanaat getirdi. Adele’in birkaç yerde Türk asıllı olduğunu açıklaması ise Asar’ı heyecanlandırdı.

    “Adele benim kızım”

    Asar, Adele’in Türk asıllı olduğunu açıklamasının ardından ünlü sanatçıya defalarca mesaj atarak “Ben senin babanım” dediğini ama karşılığında bir cevap alamadığını söyledi. Asar, Adele’in annesiyle büyük bir aşk yaşadıklarını anlatarak, “1987 yılının Temmuz ayında yine iki bayan bazı şehirlerde ve yerlerde gezmek istediklerini söylediler. Ben yardımcı oldum kendilerine, Bodrum Yarımadasının sahillerini dolaştırdım. Bu arada Pamukkale’ye gitmek istediler, Pamukkale’ye gittik. Bir gün orada kaldık. Tekrar geriye döndük işte birlikte yemek falan yerken fikir birliğine vardık. Fikir birliğine vardığımız anda arkadaşlığımız devam etti. Birbirimize bağlandık. İngiltere’ye geriye döndüler tekrar bir hafta sonra tatile geldi. Üçüncü defa yine geldi. Yaklaşık bu gelip gitmeler tabi 2 ay bir birlikteliğimizi oluşturdu sezon ayı içerisinde. Güzel günlerimiz oldu sevgi aşk dolu, ikimizde birbirimizden hoşlanmıştık o yıllarda. Birkaç defa görüşmelerimiz devam etti daha sonrada aradığım telefon numarası cevap vermedi. Geriye tekrar bir daha gelmedi, o yıldan sonra iletişimimiz kesilmişti. Ne zaman ki Grammy Ödüllerini ben internetten seyrediyordum sanatçıları, genç bir bayan aday gösterildi. Şarkılarını dinledim, beğendim ve destekledim kendisini yarışmaya katılmadan önce ve yarışmaya katıldı 6 ödül birden aldı” dedi.

    “Öz geçmişini araştırdım”

    Adele’in öz geçmişini araştırdığını kaydeden Asar, “Adele’in özgeçmişini bir incelemek istedim internetten. Özgeçmişini Wikipedi bölümünü sayfasına geçtiğim zaman. Adele’in annesinin ismini falan okudum. Sonra Güney’e tatile gittiğini, bekarken bir çocuğu olduğunu öğrendim. Güneye tatile gitti orada birliktelikten bir çocuk getirdi bu kız Adele, olduğu için. Adele’in doğum tarihine baktım. 1988 5 Mayıs. Ben 5 Mayıs’tan geriye gittim 1987 Temmuz Ağustos’a denk geliyor. Adele’in fotoğrafına baktım. Dedim ya olabilir ama yine evde bir albümde fotoğrafımız duruyordu birlikte çekilmiş, annesinin bana hediye ettiği ikinci gelişinde. Onu aldım geldim internette tekrar baktığımda artık bazı şeylerin kaçınılmaz olacağını hissettim. Elindeki ikinci ve üçüncü parmağın normal uzatıldığında bitişik durması genetik olarak bitişik durması bendeki çağrışımları yoğunlaştırdı ve ümit ediyorum ki yanılmamı olurum. İnşallah güzel günler olacağına, güzel yıllar olacağına, 2017 Grammy ödüllerinde de Adele’ye buradan Bodrum’dan dünyalar kadar selamlarımı başarılarının sürmesini diliyorum ve başarılı olmasını talep ediyorum” şeklinde konuştu.

    Adele “Türk asıllıyım” demişti

    Adele’in bir konserde “Türk asıllıyım” dediğini de hatırlatan Asar, şöyle konuştu:

    “Hollanda’daki bir konser sonrası seyirciler arasındaki Türk genç sahneye çıkıyor. Kendisini tebrik etmek için gencin Türk olduğunu öğrenen Adele ’Benim de yarı yerim Türk’ diyor. Bunlar benim düşüncelerimi ve fikirlerimi daha da arttırdı.”

    “Birbirimizi gördüğümüzde her şey ortaya çıkar”

    Adele ile görüştüğünde her şeyin ortaya çıkacağını savunan Asar, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Adele ile oturup konuşup, tanışıp, ondan sonra olması gereken şeylerin olur. Ben hiç kimseyi bir şekilde her hangi bir şekilde zorlayamam sadece düşüncelerim bu yönde. İleriye doğru yaklaştığımızda bir gün veyahut ben Adele’in konserine gittiğimde veya Adele’yle annesiyle her hangi bir yerde oturup konuştuğumuzda zaten biyolojik olarak birbirimizin aynı ortamda olduğu anda genlerimizin kaynaşacağını, fiziksel olarak ve düşünce fikir olarak ses tonlarımızın birbirimizi tamamlayacağını düşünüyorum. Adele’in mutlu olmasını istiyorum. Bakıyorum fotoğraflarında şarkı söylerken filan bazen ağlıyor. O ezikliğini yenmesini istiyorum, üzülmemesini, mutlu olsun hep ileriye hep mutluluğa doğru yürüsün.”

  • Dünyaca ünlü hekimler ’sezaryen doğum’u konuşmak için Türkiye’ye gelecek

    Koru Hastaneleri ve Yüksek İhtisas Üniversitesi ev sahipliğinde doğumun anneler, bebekler ve tüm sağlık çalışanları açısından güvenli ve konforlu hale getirilebilmesi amacıyla kongre düzenlenecek. Kongrede, tehlikeli olmasına rağmen sezaryen doğumdaki artışın nedenleri üzerinde de durulacak.

    Kongreyle doğuma dikkat çekmeyi planladıklarını söyleyen Kongre Başkanı Prof. Dr. Aydan Biri, enfeksiyon, kanama, iç organ ve damarsal yaralanmalar, karın içi yapışıklar ve rahim içi hasarların oluşması ve yeni doğan dönemin de yaşanan riskli durumların sebebinin sezaryen olduğunu belirtti. Tehlikesi olduğu halde son yıllarda Türkiye’de sezaryen doğuma yönelimin arttığını dile getiren Prof. Dr. Biri, “Bugün Türkiye’de doğum yapan kadınların yüzde 53’ü sezaryen doğum yaparak bebeklerini kucaklarına alıyor. Rakama vurulduğunda ise doğum yapan her 2 kadından 1’i doğum yöntemi olarak sezaryeni tercih etmiş bulunuyor” dedi. Prof. Dr. Biri, sezaryenle doğumdaki artışın nedenlerini konuşmak için 2-4 Aralık tarihleri arasında sorunu ciddiye alan bilim insanlarıyla bir araya geleceklerini söyledi.

    Koru Hastaneleri ve Yüksek İhtisas Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenecek kongreye Suda Doğum Uzmanı Dr. Michel Odent ile ‘Robson kuralları’nın sahibi Dr. Michael Robson başta olmak üzere alanda isim yapmış doktorlar katılacak. Kendi alanında önemli iki ismin kongrede hem konuşma yapacağı hem de katılımcılara kurs vereceği bildirilen açıklamada şunlar kaydedildi:

    “Türkiye’de sezaryen doğuma yönelik tercihlerin nedenlerinin ortaya konulması ve sorunun çözümü için alınacak kısa ve uzun vadedeki tedbirlerin masaya yatırılacağı kongreye Türkiye’nin dört bir tarafında görev yapan, doktor, yeni doğan uzmanı, ebe ve hemşirenin kongreye katılması bekleniyor. Doğumun anneler, bebekler ve tüm sağlık çalışanları açısından nasıl güvenli ve konforlu hale getirilebileceğinin tartışılacağı kongrede, gebelik, doğuma hazırlık, doğum, sezaryen ve sonrası gibi pek çok konu da detaylandırılarak masaya yatırılacak.”

    Düzenledikleri kongreyle doğuma dikkat çekmeyi planladıklarını söyleyen Kongre Başkanı Prof. Dr. Aydan Biri, “Doğum şekli sadece anne sağlığı açısından değil, bebeklik, çocukluk ve erişkin sağlığı ile ilişkili olarak ele alındığında tüm toplumun sağlığını etkileyecek kadar önemli. 30 yıldır gebe takibi ve doğumla ilgilenen bir hekim olarak, ebelik sisteminin devre dışı bırakılmasının sezaryene eğilimi arttırdığını gözlemlemekteyim. Kongrede hekimler, yeni doğancılar, ebeler ve hemşirelerin birlikte olacağı multidisipliner bir çalışma yapılacak ve bu Türkiye’de bir ilk olacak” dedi.

  • Dünyaca ünlü satranç ustalarının katıldığı “Rodosto Şah” sona erdi

    Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde düzenlenen ve dünyaca ünlü 10 büyük satranç ustasının 10 gün boyunca yarıştığı “Rodosto Şah” satranç turnuvası düzenlenen ödül töreni ile sona erdi.

    Süleymanpaşa’da bir otelde düzenlenen ödül törenine, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat, Süleymanpaşa Kaymakamı Ahmet Atılkan ile yarışmaya katılan satranç ustaları katıldı.

    Süleymanpaşa Belediyesi tarafından düzenlenen, Amerika, Slovakya, Almanya, Ukrayna, Filipinler, Hırvatistan, Bulgaristan ve Türkiye’den, dünyaca ünlü 8 Grand Master ile 2 İnternational Master’ın katıldığı turnuvanın ödül töreninde konuşan Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat, “Süleymanpaşa Belediyesi’nin 1 büyük ustası vardı, şimdi 10 büyük ustası oldu. Onlar Rodosto Şah’ın ilk kahramanları, önümüzdeki yıl, daha iyisini, ondan sonraki yıllarda daha da iyilerini yapıp, Süleymanpaşa’yı bir satranç merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz. Her ne kadar burası bir ilçe belediyesi de olsa, bir büyükşehrin metropol belediyesidir. Arkamızda her zaman desteğini gördüğümüz sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Albayrak var. Biz yola çıkarken bu şehri bir marka haline getirmeyi hazmederek çıkmıştık. Başka alanlarda olduğu gibi, Rodosto Şah’ta bu şehre, burada yaşayanlara hem satranç sevgisini aşılayacak, hem de bu yaşam merkezinin dünya tarafından tanınılırlığını sağlayacak” ifadelerini kullandı.

    Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ise konuşmasında, böyle bir turnuvanın mutluluk içinde bitmesi ve Süleymanpaşa ilçesinde yapılmasından büyük mutluluk duyduğunu belirterek, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat’ın, iki yıllık bir belediye olan Süleymanpaşa’nın ismini yurt içinde ve yurt dışında tanıtmasından gurur duyduğunu söyledi.

    Konuşmaların ardından öncelikle yarışmanın hakemlerine protokol üyeleri tarafından katılım sertifikaları verildi. Daha sonra, yarışmada birinci olan Ukraynalı Grand Master Vitaly Sivuk’a birincilik ödülü olan 2 bin 500 dolar, yarışmada ikinci olan ve yarışmaya Türkiye’den katılan İnternational Master Ekaterine Atalık’a ikincilik ödülü olan bin 500 dolar, yarışmanın üçüncüsü Slovakya’dan Lubomir Ftaçnik’e üçüncülük ödülü olan bin dolar Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ve Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat tarafından takdim edildi.

    Ödül töreni, protokol üyeleri ve büyük ustaların toplu hatıra fotoğrafı çekilmesi ile son buldu.

  • Dünyaca ünlü gitaristler Türkiye’ye hayran kaldı

    İzmir’in Bergama ilçesinde konser veren dünyaca ünlü gitaristler Vietnamlı Thu Le, İspanyol Davinia Ballesteros ve Arjantinli Mirta Alvarez, Türkiye’yi çok sevdiklerini dile getirerek, sahnede Türk bayrağı açtı.

    Kısa bir süre önce dünyaca ünlü piyanist İdil Biret’in konseri ile kapılarını sanatseverlere açan Bergama Kültür Merkezi (BerKM), bu kez de dünyaca üç ünlü gitaristi konuk etti. Vietnamlı Thu Le, İspanyol Davinia Ballesteros ve Arjantinli Mirta Alvarez’nın konser vereceklerini duyanlar ise kültür merkezine akın etti. Biletler saatler öncesinden tükenirken, ünlü üç gitarist muhteşem bir müzik ziyafeti sundu. Yaklaşık bir buçuk saat süren konserde flamenko, klasik ve tango dinletileri çalındı. Performanslarıyla sık sık alkış alan ünlü gitaristlerin Türkiye ile ilgili sözleri ve sahnede Türk bayrağı açması ise büyük takdir topladı.

    “Türkiye üçüncü evim”

    Ünlü gitarist Thu Le, konser sonrası Türkiye’ye olan hayranlığını dile getirerek, “Türkiye’ye birçok defa geldim. Her geldiğimde kendimi çok iyi hissediyorum. Burası benim üçüncü evim” dedi.

    Davinia Ballesteros ise, Türkiye’ye ilk defa geldiğini ifade ederek, “İspanya’ya geri döndüğümde Türkiye’nin ne kadar iyi ve güzel olduğunu söyleyeceğim. Özellikle Türk yemeklerine hayran kaldım. Ayrıca flamenko ile Türk müziğinin ortak noktalarını buldum. Aslında bir araya gelmemiz menajerimizin fikriydi. İlk defa bir araya geldik. Üç farklı sitili bir araya getirdik. Harika bir arkadaşlık kurduk. Bu üç farklı müzik türünü gitarda bir araya getirmek dünyada bir ilk aslında. Çok heyecanlıyız bu proje için. UNESCO dünya mirası Bergama’da olmaktan dolayı çok mutluyuz. Yeni açılan Bergama Kültür Merkezi’nin konser salonunu da çok beğendik” diye konuştu.

    Mirta Alvarez da şöyle konuştu:

    “Benim de Türkiye’ye ilk gelişim. Çok sevdim ve beğendim. Burada olmaktan çok mutluyum. Ülkemin ve Türkiye’nin müzik açısından da ortak bir dili olduğuna inanıyorum. Aynı tutku, aynı heyecan ve aynı ritim. Seyirci ile iletişim kurmakta çok keyifliydi. Tekrar Türkiye’ye geleceğim.”

    Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Bergama Kültür Merkezi’nde etkinliklerin devam edeceği kaydederek, “Ben kendilerine çok teşekkür ediyorum; çünkü son zamanlarda ülkemizde sıkıntı yaşarken onların yurt dışından gelmesi, sanatın ve müziğin evrensel diliyle burada olmaları bizim için çok anlamlı. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz” dedi.

    Üç Latin gitarist, konser sonrası BerKM’de hayranları için albümlerini de imzaladı.