Etiket: “Dünya

  • Yeni Dünya Vakfı’ndan Erzurum’a “İpekyolu Enstitüsü” önerisi

    Yeni Dünya Vakfı’ndan Erzurum’a “İpekyolu Enstitüsü” önerisi

    Yeni Dünya Vakfı Erzurum Şubesi Yönetim Kurulu adına bir açıklama yapan YDV Erzurum Şube Başkanı Ayhan Akbulut dünyada değişen ticaret yollarıyla siyasi ve kültürel dengelerin de değişeceğini, zihinsel manada yeni bir dünya kurulmak üzere olduğunu, kurulan bu dünyada İpekyolu’nun Türkiye’ye giriş kapısı olan Erzurum’a ciddi sorumluluklar düştüğünü belirterek konuyla ilgili YDV Erzurum şubesi olarak bir beyin fırtınası yaptıklarını ve çalışmanın sonuçlarını hem ülke hem Erzurum kamuoyunun dikkatlerine sunmak istediklerini ifade etti.

    YDV Erzurum Şube Başkanı Ayhan Akbulut açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

    “İnsanlık tarihinin en eski ve uzun karayolu olarak bilinen İpekyolu 200 yıllık uzun fetret dönemini tamamlayarak yeniden canlanmak ve çok önemli fonksiyonlar üstlenmek üzere Doğu, batı, kuzey, güney ticaret yollarını birbirine bağlayan “Tarihi İpekyolu” Mısır, Roma, Babil, Çin, Hindistan ve Türk medeniyetleri arasında güçlü ilişkiler kurmayı sağlamış; ticaret güzergâhındaki farklı dinlerin, kültürlerin, dillerin, coğrafyaların, mal ve eşyaların, düşüncelerin, bilgilerin, geleneklerin ve tecrübelerin karşılıklı aktarılmasında çok mühim işlevi olmuştur. Bu tarihi yol üzerinde birbirinden güçlü ticaret, eğitim ve kültür merkezi şehirler kurulmuştur. Tarih boyunca sadece ticaret kervanları değil ordular da bu yolu takip etmiştir, seyyahlar da, din adamları da, ilim adamları da, misyonerler de. Dünya medeniyetlerinin gelişmesine ve etkileşimine katkısı yadsınamaz tarihin en eski ve uzun karayoluna “İpekyolu” adını 1877’de Alman coğrafyacı ve jeolog Ferdinand Von Richfhofen vermiştir.

    Anadolu, İpekyolunun en önemli buluşma ve kavşak noktalarından biriydi. Tarihi İpek Yolu Avrupa’ya giderken Anadolu’da birçok kola ayrılarak ağ gibi Anadolu’yu sararak Karadeniz, Ege ve Akdeniz’deki limanlara ulaşırdı. Prof. Dr. Mehmet Bulut’un tespitine göre İran üzerinden gelen yolun Anadolu’daki güzergâhları şöyle idi. 1-Tebriz-Bargari-Erciş-Maalzgirt-Hınıs-Erzurum-Tercan-Erzincan-Sivas-Şarkışla-Kayseri-Aksaray-Konya-Adana-Ayas. 2- Tebriz-Erzurum-Sivas-Kayseri-Aksaray-Konya-Antalya-Alanya. 3-Tebriz-Erzurum-Bayburt-Gümüşhane-Trabzon. 4-Tebriz-Erzincan-Sivas-Tokat-Amasya Samsun-Sinop. 5- Tebriz-Sivas-Yozgat- Ankara-İstanbul. 6- Konya-Isparta-Denizli-İzmir. Karadeniz, Ege ve Akdeniz limanlarına aktarılan bu mallar, Venedikliler ve Cenevizliler tarafından gemileri ile Güney Avrupa ve Kuzey Afrika limanlarına ulaştırıyorlardı. İstanbul’a gelen mallar ise, Trakya üzeri kara yolu ile Avrupa içlerine kadar varıyordu.

    İpekyolunun baharat yoluyla kesişen güzergâhları dikkate alındığında karasal alandaki Asya, Afrika ve Avrupa kıtaları arasındaki bu uzun güzergâhla birlikte Büyük Okyanus, Hint Okyanusu ve Atlas Okyanusunu birleştiren kadim bir yol olarak da değerlendirilebilir. Tarih boyunca karadan ve denizden izi sürülen doğu-batı güzergâhının bu bağlantısı, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde gerçekleştirilen güçlü ulaşım ağıyla (bölünmüş yollar, otobanlar, hemen her şehirde kurulan hava alanları, bölgeleri birbirine bağlayan tüneller, Marmaray ve Avrasya tünelleri, yüksek hızlı tren, yenilenen ve geliştirilen demiryolu ağı, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu; Yavuz Sultan Selim, Osman Gazi ve 1915 Çanakkale Köprüsü) alt yapısını tamamlamış gözükmektedir. Son olarak Karabağ’ın Ermeni işgalinden kurtarılması ve Türk koridorunun açılması (Zengezur geçidi)Türkiye’den Nahcıvan üzerinden Azerbaycan’a ve Türkistan’a kesintisiz kara ve demiryoluyla ulaşımı mümkün kılmıştır ki bu, bilhassa Çin ve Türkiye arasında hayata geçirilmeye çalışılan “Orta Kuşak Yol Projesi” (İpekyolu) açısından son derece olumlu ve mühim bir gelişmedir. Evet, yol medeniyettir, hayattır. Dünya üzerinde ticaret yollarının değişmesi uluslararasındaki askeri, ekonomik ve kültürel dengelerin de değişmesi anlamına gelmektedir. Şöyle ki, dünya bu noktada tereddüt etmeden çalışmaktadır. UNESCO diyalog yolları kapsamında 1987’de “Büyük İpekyolu” projesini başlatmıştır. Ardından BM Dünya Turizm Örgütü 1993’te Endonezya’da düzenlediği genel kurul toplantısında “İpekyolu Turizmi” kavramını gündeme getirmiştir. 1995’te Özbekistan’ın Semerkant şehrinde UNESCO tarafından Uluslararası Orta Asya Çalışmaları Enstitüsü (IICAS) kurulmuştur. Bu kuruluş 2011 yılından itibaren de her yıl bir ülkede İpekyolu İş Birliği Toplantısı düzenlemektedir. Örneğin Çince kültür derslerinin verildiği Konfüçyüs Enstitüsü (Confucius Institute) bulunmaktadır ve oldukça etkin çalışmaktadır. Orta Kuşak Yol inisiyatifi tarihi İpekyolu üzerindeki yaklaşık 65 ülke için olduğu gibi en çok da ülkemiz için “yeni bir dünya”nın inşası demek. Devletimizin yetkili organları, üniversitelerimiz ve STK’ler yeni dünya inşasında elbette stratejiler geliştirmeye çalışmaktadır. Biz Yeni Dünya Vakfı olarak bölgemizde ve dünyada oluşan yeni düzende, kadim kültürümüzün ve medeniyetimizin, değerlerimizin doğrultusunda ülkemize katma değer olmak için gayret göstereceğiz. Yeni Dünya Vakfı Erzurum Şubesi olarak tarihi İpekyolu’nun, yukarıda zikredilen tüm kollarının Erzurum’dan geçtiğinin ve bölgemizdeki gelişmelerin en çok etkilediği şehirlerden birinde yaşadığımızın farkındayız. İpekyolu Demiryolu, Orta Kuşak Yol adı ne olursa olsun dünyayı değiştiren bu yolun ticaret, eğitim, kültür ve medeniyet açısından ülkemizdeki ilk kavşak şehri Erzurum’dur. Erzurum tarih boyunca Doğu’nun Batı’ya Batı’nın Doğu’ya açıldığı kapı olmuştur. Asırlarca bu aziz yurdun hududunu korumuş garnizon, ticaret, eğitim ve kültür şehri olmuştur. Yeni Dünya Vakfı Erzurum şubesi olarak vakfımızın ilkeleri ve amaçları doğrultusunda şehrimizde tüm kamu kurumlarının, yerel yönetimlerin, üniversitelerin ve ilgili STK’lerin katılacağı “İpekyolu’nun Kavşak Şehri Erzurum” platformunun kurulmasının elzem olduğunu düşünüyoruz. Şehrimizde kurulacak bu platformun amacı hem bu yolun geçtiği ülkelere şehrimizin ve ülkemizin tanıtımını yapmak, yeni dünya inşasında kaliteli insan kaynağı oluşturmak hem bu yolla ülkemize gelecek farklı kültür ve medeniyet unsurlarını gözlemleyip bunların disipline edilmesini sağlamak, bu konuda stratejiler geliştirmek olmalıdır. Bu doğrultuda düşüncemiz; YDV Genel Merkezimizin destekleriyle ve öncülüğünde Yunus Emre Enstitüsü, TİKA, öğrenci değişim programları, Türk Cumhuriyetlerindeki üniversite ve STK’lerle işbirliği yaparak Türk birliği sağlanmasına katkı sunmak, İpekyolu ile Çin’in kendi diasporasını yaymasının, kültürel entegrasyonun önüne geçmek veya olumsuz tesirleri kontrol altına alacak çalışmalarda yer almak Bu doğrultuda kavşak şehir Erzurum’da yol üzerindeki ülkeleri, coğrafyaları dikkate alarak dil, din, kültür, turizm, insan kaynağı gibi birçok konuda araştırmalar ve çalıştaylar yapacak, stratejiler belirleyecek “Türkiye İpek Yolu Enstitüsü” kurulabilir.”

  • DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus: “Dünya genelinde dün her 100 dakikada bir 25 bin yeni vaka rapor edildi”

    DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus: “Dünya genelinde dün her 100 dakikada bir 25 bin yeni vaka rapor edildi”

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, geçtiğimiz yıldan bu yana Covid-19 ile mücadele çalışmalarında gelinen noktaya ve vaka sayılarına değinerek, “Dünya genelinde dün her 100 dakikada bir 25 bin yeni vaka rapor edildi” dedi.

    Korona virüs (Covid-19) dünya genelinde yayılmaya devam ederken Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) başta olmak üzere birçok ülke Covid-19 salgını ile mücadele çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, korona virüs (Covid-19) brifinginde yaptığı açılış konuşmasında, dünya genelinde salgın ile mücadele çalışmaları çerçevesinde gelinen son noktaya ve dünya genelinde karşılaşılan toplam vaka sayılarındaki azalmaya değindi.

    Covid-19 ile mücadele planında 1 yılın arkada bırakıldığını aktaran Ghebreyesus, “1 yıldan biraz daha uzun bir süre önce, Covid-19 salgını için ilk Stratejik Hazırlık ve Müdahale Planını (SPRP) başlattık. 1 milyar 700 milyon doları tutarında bir taleple, 2020 SPRP benzeri görülmemiş bir yanıt gördü ve bunu cömertçe destekleyen tüm üye devletlere ve bağışçılara teşekkür ediyoruz. Desteğinizle, yüzde 90’ından fazlası ülkelere ve bölgelere tahsis edilen 1 milyar 580 milyon doları topladık, pandeminin ön saflarında yer alanlara hayati finansman sağladık ve DSÖ’nün temel bilimsel ve teknik çalışmalarını destekledik” ifadelerini kulandı.

    DSÖ ve destekçi ülkelerin ile dünya genelinde Covid-19 test kapasitesinde büyük bir artış sağlandığını kaydeden Ghebreyesus, “19 milyon test, 243 milyon parça kişisel koruyucu ekipman ve dünya genelinde 12 bin Yoğun Bakım Ünitesi (YBÜ) yatağı desteklendi. 191 Acil Tıp Ekibi görevlendirdik, 58 ülkede sero-epidemiyolojik çalışmaları destekledik, 150 çevrimiçi eğitim etkinliği sunduk, 4,7 milyon katılımcıya ulaştık” dedi.

    “Bugün 2021 SPRP’yi başlatmaktan gurur duyuyoruz”

    2021 yılı SPRP’sine de değinen Genel Direktör Ghebreyesus, planın önceki yılın SPRP’sini altyapı olarak kullanarak, 6 ana hedefe odaklı olduğuna dikkat çekti. Genel Direktör, “Yeni plan, 6 hedefle geçen yılki SPRP’ye dayanıyor, bulaştırmayı bastırmak, teması azaltmak, yanlış bilgilendirme ve dezenformasyona karşı koymak, savunmasızları korumak, ölüm ve hastalığı azaltmak, aşılar, teşhisler ve terapötikler dahil olmak üzere yeni araçlara eşit erişimi hızlandırmak” ifadelerini kullandı.

    DSÖ’nün bu yıl 1 milyar 960 milyon dolara ihtiyacı var

    Bu hedeflere ulaşmak için gereken mali ihtiyacın, ACT Accelerator’ın DSÖ bileşeni için 1 milyar 200 milyon dolar dahil olmak üzere toplam 1 milyar 960 milyon dolar olduğunu belirten Ghebreyesus, “Bu, DSÖ’nün bu yılki pandemiye müdahale çalışmasının maliyetini, Üye Devletlerin ve ortakların ihtiyaçlarına dayanarak, geçen yıldaki pandemiye yanıt vermek için ortaklığımıza ve öğrendiğimiz derslere dayanarak yansıtıyor. Diğer bir deyişle SPRP, sizin üye devletlerimizin ihtiyaçlarınızı karşılamak için bizden ne yapmamızı istediğini yansıtır” dedi.

    “Aşı ateşkesi çağrısını şiddetle destekliyoruz”

    Ghebreyesus, dünya genelinde savaş ve çatışma bölgelerinde Covid-19 ile mücadele amacı güden “Aşı ateşkesi” çağrısına desteğini belirterek, “Covid-19’un zaten çok savunmasız olanlara daha fazla baskı uyguladığı insani yardım ortamlarında DSÖ’nün salgın müdahale çalışmalarını da kapsıyor. Aşı ateşkesi çağrısını şiddetle destekliyoruz. Bildiğiniz gibi, ülkeler sağlık iş gücünün ve teknik kapasitelerinin çoğunu COVID-19 müdahalesine yönlendirdiler” dedi.

    “Temel sağlık sistemi ihtiyaçlarını karşılamak için daha entegre bir yaklaşıma geçmemiz önemlidir”

    Dünya genelinde Covid-19 ile mücadele kapsamında daha entegre bir yaklaşımın önemine dikkat çeken Genel Direktör Ghebreyesus, “Temel sağlık sistemi ihtiyaçlarını karşılamak için daha entegre bir yaklaşıma geçmemiz önemlidir. SPRP, ülke düzeyinde operasyonel çalışmaya odaklanarak, diğer finansman mekanizmalarını tamamlayacak ve bunlarla koordinasyon içinde çalışacak, bunların yerini almayacak veya çoğaltmayacak şekilde tasarlanmıştır. SPRP’yi tam olarak finanse etmek, yalnızca Covid-19’a yanıt vermeye yönelik bir yatırım değil, küresel iyileşmeye ve daha güvenli bir dünya inşa etmeye yapılan bir yatırımdır. Desteğinizle DSÖ bu işin merkezinde olacak” ifadelerini kullandı.

    “Dün kabaca her 100 dakikada bir 25 bin vaka rapor edildi”

    Konuşmasında dünya genelinde karşılaşılan vaka sayılarına değinen Genel Direktör, “İlk SPRP’yi bir yıl önce başlattığımızda, 25 binden az Covid-19 vakası rapor edilmişti. Dün kabaca her 100 dakikada bir 25 bin yeni vaka rapor edildi. Küresel olarak bildirilen vaka sayısının art arda beşinci haftada azaldığını bildirmekten mutluluk duyuyorum. Geçen hafta, Ekim ayından bu yana bildirilen en düşük haftalık vaka sayısını gördük” dedi.

    Dünya genelinden haftalık vaka sayısı yarı yarıya düştü

    Ghebreyesus, “Bu yıl şimdiye kadar, haftalık olarak bildirilen vaka sayısı, Ocak ayının başında 5 milyondan fazla vakadan, 8 Şubat’tan itibaren 2 milyon 700 bin vakaya düşerek neredeyse yarı yarıya düştü. Bu, değişkenlerin varlığında bile basit halk sağlığı önlemlerinin işe yaradığını göstermektedir. Vakaların ve ölümlerin azalması ve aşıların yaygınlaştırılmasıyla birlikte, yeni SPRP bize aşı eşitliğini sağlamak ve pandeminin akut aşamasını sona erdirmek için bir yol sunuyor” ifadelerini kullandı.

    Oxford-AstraZeneca aşılarına yeşil ışık

    Ghebreyesus, dünya genelinde Covid-19 aşılarının yaygınlaşması için çalışmaların devam ettiğini ve Oxford-AstraZeneca aşılarının küresel anlamda yaygınlaştırılmasına COVAX’ın yeşil ışık yaktığını aktararak, “Bu haftanın başlarında DSÖ, Oxford-AstraZeneca aşısının iki versiyonuna acil kullanım listesi verdi ve bu aşıların Güney Kore ve Hindistan’daki şirketler tarafından COVAX aracılığıyla küresel olarak yaygınlaştırılmasına yeşil ışık yaktı. DSÖ acil durum kullanım listesi, COVID-19 aşılarının kalitesini, güvenliğini ve etkinliğini değerlendirir ve garanti eder. Aşıların COVAX tarafından dağıtılması ön şarttır. Bu liste, DSÖ’nün üreticilerden tüm dosyaları aldığı andan itibaren dört haftadan kısa bir sürede tamamlandı. Üç aşı artık acil kullanım listesi almıştır” dedi.

    “Artık aşıların hızlı dağıtımı için gerekli tüm parçalara sahibiz”

    DSÖ olarak, aşıların hızlı dağıtımı için gerekliliklere sahip olduklarına dikkat çeken Ghebreyesus, “Artık aşıların hızlı dağıtımı için gerekli tüm parçalara sahibiz. Ocak ayında İcra Kurulunda, tüm ülkelerde sağlık çalışanlarının aşılanmasının yılın ilk 100 günü içinde yapılmasını sağlamak için bir eylem çağrısı yaptım. Ulusal müdahale planlarının ve uluslararası müdahalenin başarılı bir şekilde sunulmasında çekirdek olanlar bu sağlık çalışanlarıdır. Yarın orta noktayı işaret ediyor ve ilerleme kaydettik, ancak henüz orada değiliz. Hala üretimi büyütmemiz gerekiyor ve aşı geliştiricilerine, yüksek gelirli düzenleyicilere sunarken aynı zamanda dosyalarını gözden geçirilmek üzere DSÖ’ye sunmaları için çağrı yapmaya devam ediyoruz” İfadelerini kullandı.

    “Şu anda 4 vaka bildirildi ve 2 kişi öldü”

    Afrika’da başlayan Ebola salgınındaki vaka ve can kayıpları hakkında son verilere değinen Ghebreyesus, “Bildiğiniz gibi, geçen hafta Kongo’da bir Ebola salgını tespit edildi. Şu anda 4 vaka bildirildi ve 2 kişi öldü. Pazar günü, Gine’deki yetkililer ülkenin güneydoğusundaki Goueke kasabasında ayrı bir Ebola salgını daha ilan ettiler. 5 ölüm de dahil olmak üzere 7 doğrulanmış ve olası vaka bildirildi. Gine’de 250, Kongo’da 368 kişi tespit edildi ve izleniyor” ifadelerini kullandı.

    “Covid-19 ile Ebola bir birinden tamamen ayrı iki hastalık”

    Kongo’da aşılamaların devam ettiğine fakat Covid-19 ile Ebola’nın bir birinden tamamen ayrı iki hastalık olduğuna dikkat çeken Genel Direktör, “Kongo’da aşılama halihazırda devam ediyor ve ilk aşı sevkiyatının bu pazar Gine’ye ulaşmasını bekliyoruz. Gine ve Kongo’daki salgınlar tamamen alakasız, ancak her ikisinde de benzer zorluklarla karşı karşıyayız. Her iki salgın da Ebola ile yakın zamanda deneyime sahip bölgelerde meydana geliyor ve bu deneyimden sürveyans kapasitesi, hızlı yanıt, temaslı izleme, topluluk katılımı, klinik bakım ve daha fazlası açısından yararlanıyor. Fakat her iki salgın da ulaşılması zor, güvensiz bölgelerde ve bazı yabancılara güvensizlik gösteriyor” dedi.

    “Her ikisi de yanlış bilgi ve güvensizlikle büyür”

    Ghebreyesus, “DSÖ, güven ve kabulü artırmak için etkilenen topluluklarla ilişki kurmak için her iki ülkedeki sağlık yetkilileriyle yakın bir şekilde çalışmaktadır ve sizi güncel tutacağız. Ebola ve Covid-19 çok farklı iki hastalıktır. Her ikisi de yanlış bilgi ve güvensizlikle büyür. Ancak her ikisi de kanıtlanmış halk sağlığı önlemleri, ilgili topluluklar, doğru bilgiler ve aşılarla durdurulabilir” ifadelerini kullandı.

    Öte yandan dünya genelinde Covid-19 salgının başlangıcından bu yana 110 milyon 605 bin 492 pozitif vaka tespit edilirken, 2 milyon 444 bin 774 kişi ise Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti.

  • Navalny’nin 2. Dünya Savaşı’nda yaralanan askere hakaret davası ertelendi

    Navalny’nin 2. Dünya Savaşı’nda yaralanan askere hakaret davası ertelendi

    Rus muhalif lider Alexei Navalny, 2. Dünya Savaşı’nda yaralanan askere söylediği sözler nedeniyle ikinci kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme, duruşmayı 16 Şubat tarihine erteledi.

    Almanya’dan Rusya’ya dönerken havalimanında önce gözaltına alınan sonra da tutuklanan Rus muhalif lider Alexei Navalny, 2. Dünya Savaşı’nda yaralanan askere söylediği sözler nedeniyle 5 Şubat tarihinde hakim karşısına çıkmıştı. İlk duruşma oldukça hararetli geçmiş, mahkeme, duruşmayı ertelemişti. Söz konusu davanın 2’nci celsesi bugün Moskova’da bulunan Babushkinskiy mahkemesinde gerçekleştirildi. Duruşmaya Navalny’nin yakınları ve Navalny’nin hakaret ettiği öne sürülen asker İgnat Artemenko ile yakınları da katıldı. Bir önceki duruşmada olduğu gibi, batılı ülkelerin bazı temsilcileri duruşmayı yakından takip etti. Polisin, başkent Moskova’da ve adliye çevresinde sıkı güvenlik önlemleri alması nedeniyle Navalny destekçileri toplanamadı. Artemenko duruşmada, Navalny’nin ceza almasını talep ederken, Artemenko’nun torunları ve yeğenleri de Navalny’nin eski askere hakaretleri nedeniyle aile itibarının zedelendiğini söyledi.

    Dava 16 Şubat’a ertelendi

    Duruşmada Navalny’nin, Rusya’daki yeni anayasa değişikliği propaganda döneminde sosyal medya üzerinden paylaştığı görüntüler izlendi. Savcı, görüntülerde Navalny’nin 2. Dünya Savaşı’nda yaralanan asker İgnat Artemenko’ya söylediği sözleri kasıtlı olarak söyleyip söylemediğini sordu. Navalny ise bu soru karşısında geri adım atmayarak, anayasa değişikliği kampanyasına destek verenlerin ‘uşak’ olduğunu söyledi. Gergin anların yaşandığı duruşmada sürekli ara verilirken, yaklaşık 8 saat sonunda karar açıklandı. Mahkeme heyeti, Navalny’nin yargılandığı davanın karar duruşmasını 16 Şubat’a erteledi.

  • Eskrim sporcusu Akal, Dünya Şampiyonası için Milli takım kampına davet edildi

    Eskrim sporcusu Akal, Dünya Şampiyonası için Milli takım kampına davet edildi

    Erzurum Gençlik Spor Kulübü’nün eskrimcisi Emir Akal, Dünya Şampiyonası için Milli takım kampına davet edildi.

    Erzurum Gençlik Spor Kulübü’nün Milli sporcusu Emir Akal,Eskrim Milli Takımı kampına çağrıldı. Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Eskrim Antrenörü Nevzat Dumanoğlu, “Sporcumuz Emir Akal 3 – 11 Nisan 2021 tarihlerinde Mısır’da yapılacak Yıldızlar ve Gençler Dünya şampiyonası için milli takım kampına davet edildi. Bolu’da 6 Şubat’ta başlayan kamp 14 Şubat 2021 tarihlerine kadar sürecek. Sporcumuza şimdiden başarılar diliyoruz. Kendisine güvenimiz tam” diye konuştu.

  • Navalny, 2. Dünya Savaşı’nda yaralanan askere söylediği sözler nedeniyle tekrar hakim karşısında

    Navalny, 2. Dünya Savaşı’nda yaralanan askere söylediği sözler nedeniyle tekrar hakim karşısında

    Rus muhalif lider Alexei Navalny, daha önce 2. Dünya Savaşı’nda yaralanan askere söylediği sözler nedeniyle tekrar hakim karşısına çıkarıldı.

    Almanya’dan Rusya’ya dönerken havalimanında önce gözaltına alınan sonra da tutuklanan Rus muhalif lider Alexei Navalny hakkındaki eski dosyalar gün yüzüne çıktı. Navalny, geçtiğimiz günlerde daha önce ertelenen yolsuzluk cezasına ilişkin mahkemeye çıkarılmış, 2 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Bugün ise Navalny, 2. Dünya Savaşı’nda yaralanan bir Sovyet askerine iftira attığı gerekçesiyle hakim karşısına çıkarıldı. Rusya’da geçtiğimiz yıl yapılan referanduma destek veren 2. Dünya Savaşında yaralanan İgnat Artemenko’yı eleştiren Navalny’ye, “savaşta yaralanan askerin şeref ve haysiyetini zedelediği” ve “manevi zarara uğrattığı” gerekçesiyle geçtiğimiz yılın Haziran ayında açılan davanın ilk celsesi Moskova’daki Babushkinskiy mahkemesinde gerçekleştirildi. Duruşmaya Navalny’nin avukatlarının yanı sıra eşi Yulia Navalnaya da katıldı. Muhalif liderin duruşması nedeniyle adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı.

    Navalny’nin sözlerine hakim müdahale etti

    Duruşmada Navalny, “Bu davanın nasıl ortaya çıktığını, nasıl uydurulduğunu çok iyi anlıyorum. Ancak benim gerçekleri söylediğimi herkes biliyor. Benim salondaki yüzsüz savcılara değil, kutsal şeylere karşı çıkmam gerekiyordu ve yeni bir fikir ortaya atıldı. ‘Bir gazi bulalım, gaziye madalya verelim ve Navalny’i gazilere karşı olmakla suçlayarak hapse atalım’ dediler. Anayasa referandumu süresince çirkin bir kampanya yürütüldü. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ömür boyu Başkan olarak kalması amaçlanıyordu. Kampanya süresince pek çok kötülük yapıldı” dedi.

    Navalny’nin sözleri üzerine hakim, Navalny’yi susturmaya çalıştı. Navalny ise konuşmasını bitirmek için ısrar ederek, “Konuşmama izin verin. Neden çirkin kampanya görüntüleri hazırlayanlar şu anda burada değil?” dedi.

    Yabancı ülke diplomatları duruşmayı takip etti

    Öte yandan Rusya, bir önceki davanın duruşmasına batılı ülke diplomatlarının katılmasına sert tepki göstermiş, bunu batılı ülkelerin Rusya’nın içişlerine karışması olarak değerlendirmişti. Bugünkü duruşmaya da bazı batılı ülkelerin diplomatları katıldı ve duruşmayı yakından takip etti. Polis tarafından alınan sıkı güvenlik önlemleri kapsamında adliye binası çevresinde dolaşan sivillere kimlik kontrolü yapıldı. Kontrollerde Navalny destekçisi olduğundan şüphelenilen 50’ye yakın kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

    Dava ertelendi

    Mahkemede Navalny’in 1 milyon ruble para ve 240 saate kadar kamu yararına çalıştırma cezasına çarptırılması talep edildi. Mahkeme heyeti, tanıkları dinledikten sonra davanın 12 Şubat tarihine ertelenmesine karar verdi.