Etiket: Dtk

  • HDP, DBP, DTK, HDK ve TJA’dan referandum deklarasyonu

    HDP, DBP, DTK, HDK ve TJA tarafından yeni anayasanın oylanacağı referanduma ilişkin hazırlanan ortak deklarasyonu okuyan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, “Hayır” oyu kullanacaklarını açıkladı.

    Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Özgür Kadın Hareketi (TJA) tarafından, yeni Anayasanın oylanacağına referanduma ilişkin hazırlanan ortak deklarasyon Diyarbakır’da açıklandı. DBP Diyarbakır İl Başkanlığında düzenlenen basın toplantısına HDP’li milletvekilleri, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ile parti ve kongre yöneticileri ile üyeleri katıldı.

    Deklarasyonu okuyan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, toplumun beklentisi doğrultusunda yeni bir demokratik anayasa yapılabilme imkanının olduğunu belirterek, “Onun için bu anayasa referandumunda ‘Hayır’ oyu vermek ve çıkacak olan ‘Hayır’ sonucuna sahip çıkmamız gerekir. Referandumda ‘Hayır’ çıkması gerçekten herkes için, tüm toplum için yararlı olacaktır. Böylelikle AKP-MHP ortaklığına dayalı merkeziyetçi, devletçi, tekçi, cinsiyetçi, milliyetçi bir anayasa yapımı engellenmiş olacaktır. Anayasa referandumun da ‘Hayır’ çıkması, yeniden Kürt sorununda demokratik çözüm sürecine dönebilme imkanı demektir. Aksi durumda AKP’nin MHP ile ortak anayasa yapımı, ortak hükümet süreçlerine ve uzun süreli bir inkar, tasfiye ve savaş konseptinin uygulamada kalması anlamına gelecektir. Bu nedenle barış ve çözüm isteyen, çözüm sürecine dönülmesini isteyen tüm kesimlerin referandumda ‘Hayır’ demesi gerekmektedir” dedi.

    Yeni anayasanın topluma ve sorunların çözümüne yarar getirmeyeceğini savunan Yüksek, şunları kaydetti:

    “Bu anayasanın referandumda durdurulması sonrasında gelişecek süreç, yeniden çözüm ve müzakere masası olmalıdır. Çabamız ve siyasetimiz bu yönlü olacaktır. Bu konuda sayın Öcalan’ın son görüşmesinde ‘ben hala müzakere masasındayım, çözüm için projelerim var’ demiştir. Sayın Öcalan’ın barışçıl çözüm yanlısı rolü ve toplumsal sorunların çözümü ve demokrasiye dayalı yeni anayasa görüşmeleri tüm toplum tarafından iyi bilinmektedir. Hiçbir sorunumuza çözüm getirmeyen, içerisinde Kürt sorunun çözümü olmayan, toplum olarak haklarımızı ve özgürlüklerimizi barındırmayan bu anayasaya onay vermeyeceğiz. Güçlü bir şekilde ‘Hayır’ diyeceğiz.”

  • HDP, DBP, DTK Öcalan için açlık grevi başlatacak

    Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından yapılan ortak açıklamada, Abdullah Öcalan’ın avukatları ve aileleri ile görüştürülmemesi durumunda 5 Eylül’den itibaren süresiz dönüşümsüz açlık grevi başlatılacağı belirtildi.

    HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ, HDP’li milletvekilleri, DBP’li yöneticiler, DTK bileşenleri, son dönemde yaşanan olaylara ilişkin DTK binası önünde ortak açıklama düzenledi. Grup adına basın açıklamasını DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle yaptı. Abdullah Öcalan’dan 510 gündür haber alamadıklarını söyleyen Dicle, avukatları, aile üyeleri veya siyasi bir heyetin yüz yüze görüşüp kendisinden sağlıklı bir haber alıncaya kadar, yeni bir süreç başlatma kararı aldıklarını ifade etti. 5 Eylül’den itibaren süresiz dönüşümsüz açlık grevi başlatılacağını kaydeden Dicle, sözlerine şöyle devam etti:

    “Bu çerçevede; aramızdan 50 gönüllü arkadaşımız 5 Eylül tarihi itibariyle süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlayacaklardır. Bu açlık grevinin tek talebi vardır, Öcalan ile hukuk kuralları çerçevesinde görüşme yapılmasıdır. Bu doğrultuda öncelikle ilk çağrımız hükümetedir, bu talebimizin her açıdan, siyasi, hukuki, ahlaki, insani meşruiyetinin gözetilerek hemen yarın yerine getirilmesini diliyor ve bekliyoruz. Halkımıza ve demokrasi güçlerine de çağrımız şudur, bu son derece makul çağrımıza karşılık verilmemesi durumunda, süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlayacak olan arkadaşlarımızın etrafında büyük ve görkemli bir sahiplenmeyi gerçekleştirmek üzere herkes hazırlığını ve planlamasını yapmalıdır.”

    Öte yandan, basın açıklamasının yapıldığı sırada DTK binasına Öcalan posteri asıldı. Güvenlik güçlerinin yaptıkları anonsa rağmen poster indirilmeyince kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Güvenlik güçleri daha sonra DTK binasına girerek Öcalan posterini indirdi. Grup daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.

  • DTK, Gaziantep’teki saldırıyı kınadı

    Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Gaziantep’teki bombalı saldırıyı kınadı.

    DTK, dün Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde 51 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırı ile ilgili basın açıklaması yaptı. DTK binası önünde yapılan açıklamaya, HDP’li milletvekilleri ile DTK üyeleri katıldı. DTK adına açıklama yapan Musa Farısoğulları, “DTK ve bileşenleri olarak Şahinbey ilçesi Akdere Mahallesi’nde düğüne yapılan hain saldırıyı lanetliyor ve kınıyoruz. Bugünden itibaren 3 günlük yas ilan ediyoruz” dedi.

    Öte yandan, DTK binasına siyah bez asıldı.

  • Demirtaş Dtk Kongresinde Konuştu

    Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Olağanüstü Kongresi’nin sonuç bildirgesinin kamuoyuyla paylaşılmasının ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sonuç bildirgesinin yoğun bir mücadele, emek ve dayanışma sonucunda ortaya çıktığını söyleyerek, Türkiye ve Ortadoğu’da demokrasi adına çözüm arayan deklarasyonu HDP olarak yürekten desteklediklerini belirtti.

    Diyarbakır’da DTK’nın iki gün süren toplantısının ardından sonuç bildirgesi açıklandı. Açıklanan deklarasyonun ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, değerlendirmelerde bulundu. DTK olağanüstü kongresinin sonuç bildirgesinin kamuoyuyla paylaşılmasının ardından konuşan Demirtaş, bildirgenin yoğun bir mücadele, emek ve dayanışma sonucunda ortaya çıktığını belirterek, Türkiye ve Ortadoğu’da demokrasi adına çözüm arayan deklarasyonu HDP olarak yürekten desteklediklerini söyledi. Demirtaş, “Partimiz bütün gücüyle bu deklarasyonda ifade edilen çerçevenin yönetim biçimi haline gelmesi için elinden geleni yapacaktır. Mücadele edenlerin yanı başında ve içinde olacaktır. Umut ediyorum ki bu deklarasyonun muhatapları bir bütün olarak ciddiyetlerini aynı ciddi yaklaşımla deklarasyona yaklaşırlar” diye konuştu.

    “ELEŞTİRİYE AÇIK OLAN BİR METİNDİR”

    Demirtaş, bildirgenin eleştiriye açık olan bir metin olduğunu belirterek, mevzunun hendek ile barikat olmadığını, demokrasi olduğunu ifade etti. Demirtaş, “Tartışmalar sonucu bir siyasi zemine çekebilmesi açısında fırsat sunuyor. İnşallah muhataplarımız bunu dinler. Öz yönetimi birlikte yaşamaya çok önemli bir fırsat olarak göreceklerdir. Siyaset, küskünlük ve kalp kırma üzerine yapılmaz. Siyaset çözüm alanıdır. Ne olursa olsun konuşmak ve diyaloğu açık tutmaktır. Öz yönetim çerçevesine bağlı kalarak siyasi mücadeleyi sürdüreceğimizi belirtiyoruz” ifadelerini kullandı.

    Konuşmaların ardından toplantı sona erdi.

  • Demirtaş, Dtk Kongresinde Konuştu

    HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, öz yönetimin insanın onuruyla ilgili bir konu olduğunu savunarak, “Öz yönetim küçümsenemez. Masaya özyönetimin ‘öz’ünü bile getirmediler. Zurnanın zırt dediği yerde dile getirdik” dedi.

    HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DTK Olağanüstü Genel Kurulu’nda konuştu. HDP’nin kurulduğu ilk günden bu yana öz yönetim hakkını kabul ederek, tüm halklar için meşru bir talep olarak gördüklerini belirten Demirtaş, seçim beyannamesinde de özyönetimin önemli bir parça oluşturduğunu ifade etti. Öz yönetim insanın onuruyla ilgili bir konu olduğunu ve küçümsenemeyeceğini savunan Demirtaş, “Masaya öz yönetimin ‘öz’ünü bile getirmedirler. Zurnanın zırt dediği yerde dile getirdik. Dolmabahçe’de bunu dile getirdik işte orada kıyamet koptu. Öcalan, iğneyle kuyu kazar gibi sabırla o aşamaya getirdi. 16 yıldır küçük bir radyosu ve 3 kitabıyla bütün Ortadoğu dengelerini sizden iyi okuyan ve bunun alt yapısını, direnişini oluşturan bir lider karşısında hepiniz küçüldünüz. Bunların hepsini kendisi İmralı’da söyledi. Bunları gidin Ankara’da iyi anlatın diye heyetlerimize altını çize çize söylemiştir. Tarihi bir müzakere yapıyoruz bunu anlatın demiştir” diye konuştu.

    Yaşanan ölümlerden ve kentlerin tarihinin yok olmasından en fazla siyasetçilerin sorumlu olduğuna dikkat çeken Demirtaş, şunları söyledi:

    “Biz bunlardan memnun muyuz? Bizim eksikliğimiz, mahcubiyetimiz Ankara’ya karşı değil halkımıza, direnenlere karşıdır. Varsa eksikliğimiz onlara karşıdır. Türkiye’de yönetim modeli tartışmak günah mıdır? Kuran’ı Kerim’i tartıştırıyorlar ama darbeci bir generalin kitabını tartışamıyorsunuz. Modelle ilgili herkesin bir fikri olabilir, onlar da Başkanlık diyorlar, ama bize ’Asla özerkliği biz tartıştırmayız’ diyorlar. Kürtlerle ilgili Kürtler dışında herkes söz söyleme hakkına sahip, bir tek biz konuşamıyoruz. Biz konuşmak istediğimizde hayır sizi pişman ederiz diyorlar. Herkes Kürt halkının statüsünü konuşabiliyor ama halkın kendisini konuşamıyor. Kürt gençleri bu bilinçle bu yaşananlarla yola çıkıyorlar. Zerrece Ankara’da konuşma umudu kalmadığı için, masayı devirip yerine tank koyduğu için isyan ediyor insanlar. Madem hasta ameliyat masasına yatırıldı, defalarca denedik ilaç verdik olmadı. Bu direniş zaferle sonuçlanacak, herkes halkın iradesine saygı duyacak. Bedeli ağır olacak diye onurumuzu mu yitireceğiz. Bazılarının mezar taşı, cenazesi yok. Neyse bedeli biz ödemek için göze alacağız. Bundan başka yol yok, olsa biz ona her zaman açığız. Çok ciddi girişimlerde bulunduk, diyalog için ama reddedildi, çünkü infaz kararı verilmişti. Ortadoğu dengeleri içinde Kürt gücünün doğmasını istemiyorlar.”