Etiket: Doymuyor

  • Bilge Koleji bilimde başarıya doymuyor

    Bilge Koleji bilimde başarıya doymuyor

    Erzurum Özel Bilge Koleji, TÜBİTAK Liselerarası Proje Yarışmasından sonra ortaokul öğrencileri arasında düzenlenen “Bu Benim Eserim” yarışmasına da 3 proje ile katılma başarısını gösterdi.

    Eğitim-öğretim faaliyetlerine başladığından beri lise ve ortaokul öğrencilerine dönük proje yarışmalarında sürekli var olan Özel Bilge Koleji, Erzurum’da TÜBİTAK bölge sergisine üst üste davet edilen ve 2018-2019 Eğitim öğretim döneminde ortaokul ve ortaöğretim de toplamda altı proje ile davet edilen tek özel okul olma özelliğini gösterdi. Ayrıca Özel Bilge Koleji ortaöğretimde Coğrafya alanında bölge birincisi olarak Türkiye finallerinde Erzurum’u temsil etmeye hak kazandı.

    2018-2019 döneminde lisede Türk Dil Edebiyatı, Fizik ve Coğrafya projeleri, Ortaokulda Tarih ve iki farklı Değerler Eğitimi projesi ile Özel Bilge Koleji, Erzurum Bölge sergisine katılmaya hak kazandı. Projeler 25-28 Mart tarihlerinde Atatürk Üniversitesi yerleşkesinde yer alan Sürekli Eğitim Merkezinde sergilendi.

    Okul Müdürü Abdullah Samancı, Özel Bilge Kolejinin bilimde çıtayı çok yükselttiğini söyledi. Bu yıl hazırlanan toplam 76 bilim projesi ile Türkiye birincisi olduklarını vurgulayan Samancı, bu başarının aslında eğitim öğretim faaliyetlerinin bütün anlarında olduğunu ve bunun ekip çalışmasından kaynaklandığını belirterek emeği geçen tüm öğretmenlere teşekkür ettiğini ifade etti.

    Samancı, bilim çalışmalarıyla birlikte 2017-2018 eğitim öğretim dönemi liselere yerleşme sınavında ortaokul olarak okul ortalama puanı ile Erzurum birincisi olduklarını, sadece akademik değil sosyal kültürel ve spor alanlarında bir çok Erzurum ve Türkiye birinciliklerinin olduğunu belirtti.

  • Ayvalıklı zeytinci ödüle doymuyor

    Ayvalıklı zeytinci ödüle doymuyor

    Zeytin Dostu Derneği’nin 12 Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Ödülleri töreni Ankara’da gerçekleştirildi. Törende Ayvalıklı zeytinci Hüseyin Bozkurt ile kızı Hatice Bozkurt gümüş madalya sahibi oldu.

    51 markanın ödüllendirildiği törende; zeytinin başkenti olarak nitelendirilen Ayvalık’ın en büyük mahallesi Altınova’ da yıllardır zeytincilik yapan ve Köy TV’de “Zeytinin Yolculuğu” adlı programının sunucusu Hüseyin Bozkurt ile kızı Hatice Bozkurt Yeşilkaya Zeytin Dostu Derneği kalite ödülü yarışmasında gümüş madalya sahibi oldu.

    15.ci kez ödül aldılar

    15. kez ödüle layık görülen Onursel Zeytincilik’in sahibi Hüseyin Bozkurt, kendilerine ve markalarından ödün vermeyeceklerini söyledi. Hüseyin Bozkurt, ’Zeytinin Yolculuğu’ programının 110. kez ekranlarda bulunduğunu da ifade ederek, ülke genelindeki tüm zeytin üreticilerine teşekkür etti.

  • Minik Efe, şampiyonluklara doymuyor

    Küçük yaşlarda Motokros sporuna başlayan Efe Okur, birçok şampiyonluk elde etti. Küçük yaşına rağmen 12 kupa kazanan genç sporcu, başarılarına yeni şampiyonluklar eklemek istiyor.

    5 yaşında motora binerek Motokros yapmaya başlayan Efe Okur, bu küçük yaşına tam 12 kupa birden sığdırdı. KTM SS/100 Yarış takımında yarışan Efe, 50cc kategorisinde 2018 Türkiye Süpermotor ve 2018 Türkiye Motokros şampiyonu oldu. 5 yaşında 2017 yılında Fethiye’de düzenlenen Türkiye Motokros Şampiyonası’nda 2. Ayak 50cc kategorisinde 3. olarak ilk kupasını kaldıran Efe, yarışlara geç başladığı için o sene Türkiye 2.’si oldu. Babası Mehmet Murat Okur’un desteğiyle bu spora başlayan Efe’deki yeteneği ise ‘Şampiyonların Şampiyonu’ unvanı ile tanınan hocası Şakir Şenkalaycı keşfetti.

    Kendisinin motor kullanmayı sevdiği için Efe’yi de motor kullanmaya yönlendirdiğini söyleyen baba Okur, “Efe’ye daha 2,5 yaşında iken denge bisikleti aldım. Her gün eski belediyenin orada bisiklete binerdi. 3,5 yaşında ise pedallı bisiklet aldım. Arkadaşları saklambaç oynarken Efe bisikletten hiç inmezdi. İlk motora bindiği zaman ise çalıştırdı, bindi ve gitti, herkes çok şaşırdı. Sonrasında ondaki bu yeteneği gören Şakir hocası bize çok destek oldu, onunla ilgilendi ve yarışlara soktu. 2017 yılında anaokuluna giderken yarışlara başladı. O sene bir yarış eksiği ile Türkiye 2.’si oldu. Bu sene ise hem Motokros hem de Süpermotor’da Türkiye Şampiyonu oldu. Efe’nin büyük bir hayran kitlesi var” diye konuştu.

    Tek eksik sponsor

    Efe’yi 2019 senesi içinde Avrupa’da düzenlenen yarışmalara sokmayı planladıklarını belirten baba Okur, “Türkiye’nin en genç milli sporcusu unvanını almak istiyoruz. Amacımız Türkiye’deki başarılarını yurt dışına da taşıyıp ay yıldızlı bayrağımızı dalgalandırmak. Ancak bunlar için sponsor desteğine ihtiyacımız var. Motor sporları çok pahalı bir spor. Şu an Efe’nin motoru 4 bin dolar. Eğer şampiyonluk kovalıyorsan bir tane de yedek motorunun olması lazım. Ayrıca bir arıza durumuna karşı motorun tüm yedek parçalarını bulundurmak gerekiyor. Biz motoru geçen sene aldık ve şu anda Efe, 4. pistonunu bitirdi. Rakipleri lastik değiştirmemişken Efe, agresif kullandığı için ayda bir lastik değiştiriyor. Özellikle Süpermotor’da her yarışta iki lastik eskiyor. İlerde sponsor destekleri olursa daha iyi olacaktır. Eyüpsultan Belediye Başkanı Remzi Aydın’a da desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz” dedi.

    “Efe’yle gurur duyuyoruz”

    Motor sporlarının da her spor kadar tehlikeli olduğunu, Efe’nin her yarışında büyük heyecan duyduklarını söyleyen Okur, “Onunla gurur duyuyoruz, kupayı kaldırdığında onun gözündeki mutluluğu gördüğünüz zaman tarif edilemeyecek duygular yaşıyorsunuz. Efe, motoru biraz agresif kullanıyor, biraz yavaşlamasını istedik. Başta annesi bu sporu yapmasına çok karşıydı, ama o da alıştı” şeklinde konuşuyor.

  • Anadolu Üniversitesi sporda, kupalara ve şampiyonluklara doymuyor

    Anadolu Üniversitesi, eğitim alanında yürüttüğü faaliyetlerin yanı sıra kültür-sanat ve spor alanındaki sürdürdüğü çalışmalarla da adından başarıyla söz etmeye devam ediyor.

    Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde Anadolu Üniversitesi Gençlik ve Spor Kulübü bünyesindeki U-17 Futbol Takımı Gençler Ligi’nde şampiyonluk elde ederken, bir şampiyonluk müjdesi de Genç Bayan Hentbol Takımı’ndan geldi. Tüm yaş gruplarında çalışmalarını aralıksız sürdüren hentbol takımları aynı zamanda sezonun ilk kupasını da Eskişehir Şampiyonluğu’nu elde eden Genç Bayan Hentbol Takımı ile elde etmiş oldu. Ayrıca 1.Lig statüsünde oluşturulan ve oynatılan Yıldızlar Ligi (2002-2005) kapsamında da müsabakalara devam eden sporcular, ilk etabı tamamlanan Yıldızlar Ligi’ni de namağlup sürdürerek yeni başarılar için umut veriyor.

    Anadolu Üniversitesi sporcularına milli takımın kapılarını açıyor

    Kuruluş yılından bu yana pek çok şampiyonluğa imza atarak müzesini kupalarla dolduran Anadolu Üniversitesi Hentbol Takımı, son olarak elde ettiği şampiyonluğun ardından ise hem koleksiyonuna bir kupa daha eklemiş oldu hem de farklı branşlardaki sporculara da yeni kupalar ve şampiyonluklar için umut ışığı saçtı. Kendi alt yapısından yetiştirdiği (2000-2004 doğumlu) sporcularla şampiyonluk kazanan takım kadrosunda 4’ü üniversite öğrencisi, 7’si lise öğrencisi olmak üzere 11 sporcu yer alıyor. Ayrıca sporcuların 3’ü genç milli, 3’ü de yıldız milli kadrosunda görev alıyor.

    Genç Bayan Hentbol Takımı’nda yeni hedef Türkiye Şampiyonası

    İl müsabakalarında milli takım kampında olan ve sakatlığı bulunan sporcuların bulunması nedeniyle eksik bir kadroyla katılmak zorunda kalmasına rağmen Eskişehir Şampiyonluğu elde eden Genç Bayan Hentbol Takımı’nda bir sonraki hedef Türkiye Şampiyonasına katılarak yeni bir kupayı daha müzelerine götürmek. Anadolu Üniversitesi, sportif alandaki destekleriyle sadece okul-kulüp iş birliğinin güzel bir örneğini sergilemekle kalmayarak bünyesinde öğrenim gören öğrencilerin de eğitim ve spor hayatlarını bir arada sürdürmelerine olanak tanıyor.

  • ’Ayak İzi’ ödüle doymuyor

    Mardinli Senarist-Yönetmen Haydar Demirtaş ve ekibince çekilen Irak’ın kuzeyinde 28 yıl boyunca 2 milyon 368 bin mayın toplayan ve iki ayağını mayın patlaması sonucu kaybeden Hoşyar Ali Hasan’ın hayatını konu alan “Ayak İzi” adlı belgesel, uluslararası birçok festivalde ödül kazandı.

    Irak’ın kuzeyinde yaşayan Halepçeli Hoşyar Ali Hasan, arkadaşlarının mayına basarak yaralanması ve hayatlarını kaybetmesi üzerine 28 yıl önce İran’a giderek mayın temizleme eğitimi aldı. Daha sonra Irak’a dönen Ali Hasan, Irak ve İran’ın sınır hattına döşediği mayınları temizlemeye başladı. Zamanla bu konuda uzmanlaşan Ali, mesleğini kardeşleri Rebwar ve Remo’ya da öğretti. Üç kardeş ekip halinde bölgedeki mayınları söküp etkisiz hale getirmeye başladı. Binlerce mayını temizleyip, binlerce hayatı kurtaran Ali, 1989 yılında Derbendikan bölgesine yapılan operasyon sırasında mayına bastı. Patlamada ağır yaralanan Ali bir bacağını kaybetti. Ama bu durum Ali’yi yıldırmadı. Kaybettiği bacağının yerine protez taktıran Ali, mayın temizlemeye kaldığı yerden devam etti. Ali, hayatının ikinci talihsiz olayını da 1994 yılında yaşadı. Yerin altındaki sinsi patlayıcıya çok sayıda kurban veren köylülerin isteği üzerine Pencwin bölgesindeki mayınları temizlemeye başlayan Ali’nin burada yaşanan patlamada diğer bacağı da koptu. Artık iki bacağı da olmayan ve çalışmalara ara veren Ali’ye tedavi için götürüldüğü Japonya’da yeniden protez bacak takıldı. Ülkesine dönen Ali, mayınlarla savaşını sürdürdü.

    Uluslararası festivallerde ödül aldı

    28 yıl boyunca 540 bin dönüm arazi üzerinde 2 milyon 368 bin mayın toplayan Ali’nin hikayesi Mardinli Senarist-Yönetmen Haydar Demirtaş ve ekibince çekilen “Ayak İzi” adlı belgesele konu oldu. Belgesel, Rusya’da yapılan Eurasia International Monthly Film Festivali, 13. Boston Türk Belgesel ve Kısa Film Yarışması, Avustralya’da yapılan International Shorts Film Festivali, İtalya’da yapılan Roma Prisma Bağımsız Film Ödülleri Yarışması, İsviçre’de yapılan Uluslararası Film Festivali, Antakya Film Festivali ve 2’nci AFSAD Kısa Film Yarışması’nda ödül aldı.

    “Bireysel olarak mayın topluyor”

    Senarist ve Yönetmen Haydar Demirtaş, ekibiyle birlikte Irak’ta çektikleri belgeselin dünya festivallerinde dolaştığını ve ödüller aldığını belirterek, “Belgesel hayatını mayınlara adayan, gönüllü olarak mayın toplayan Hoşyar Ali’nin hayat hikayesini anlatıyor. Bunu 1,5 sene önce çektik. Yeni bitti ve şimdi de ödüller alıyor. Ödül alması tabii ki hem beni hem de ekibimi mutlu ediyor. 28 yılda 2 milyon 300 bin tane mayın toplayan bir adamın hayat hikayesi. Bu adam bir oğlunu, ağabeyini ve iki ayağını da mayında kaybetmiş. Ama vazgeçmiyor, gönüllü olarak bu mayınları temizliyor. Mayının bitmesi ile ilgili bireysel bir mücadele” dedi.

    Şu ana kadar 36 belgesel çektiklerini ve bunların 8’inin savaşla ilgili olduğunu ifade eden Demirtaş, “Bizim belgeselci olarak amacımız var olan ve bitmiş olan savaşların ardından bıraktıklarını insanlara göstermek. Belgeseli çekerken elbette zorluklar yaşadık. Coğrafya çok sıcak, hikaye çok ağır. Hikaye mayın tarlası, ölüm tehlikesi ama bu bizi caydırmadı. Arkadaşımızla beraber mayın tarlasında Hoşyar Ali çalışırken biz de çekimlerini yaptık” diye konuştu.