Etiket: dövizde

  • Dövizde artış vatandaşları bio yakıt ve pelet tüketimine yöneltti

    Enerji ve kömür ihtiyacının dış ülkelerden sağlanmasının ve döviz kurunun artmasının ardından vatandaşlar, pelet tüketimine yöneldi.

    Enerji ve kömür fiyatlarına gelen zamlardan sonra vatandaşlar yerli üretim olan pelet yakıtına yöneldi. Kömürden neredeyse yüzde 60 daha uygun olan ve ısınmada daha kolaylık sağlayan yerli yakacak peletin vatandaşların bütçesine ciddi katkı sağlayacağı ifade edildi.

    Konuyla alakalı bir açıklama yapan Türkiye’nin ilk yerli anahtar teslimi pelet üretim tesislerini kuran Alternatif Enerji’nin CEO’su Atakan Ayvaz, “Dolar kurundan hiçbir zaman etkilenmeyen ve TL bazında satışı sürdürülen yerli üretimimiz pelet bu yıl vatandaşlarımızın bütçesine ciddi katkı sağlayacaktır.”

    Bütün katı yakıt kazanlarında ve sobalarda kullanılabilen, yüksek kalori oranına sahip olan peletin yıl boyunca asla döviz kurlarından etkilenmeyeceğini ifade eden Ayvaz, “Döviz kurunun artmasıyla dışarıdan ithal ettiğimiz kömür ve benzeri yakıt ürünlerinde ciddi fiyat artışları meydana gelmiştir. Bu artış direk vatandaşlarımızın ödeyeceği tutarlara yansıtılmış, geçen sene yaklaşık 2 bin 500 TL ödeyen bir aile sahibi bu yıl 5 bin 500 TL tutarında ödeme yapması gerekecektir. Sene boyunca sürekli fiyat artışı sağlayan bu yakıt türlerine tek alternatif yerli üretimimiz olan ve döviz kurundan asla etkilenmeyen pelettir. Yanma sonunda hiçbir zehirli gaz meydana çıkarmayan, kalori açısından oldukça yüksek olan ve her türlü katı kazanlarda kullanabilen pelet hem ülke ekonomisine katkı sağlamaktadır, hem de dışa bağımlılığı ortadan kaldırmaktadır. Site yöneticileri ve katı yakıt kullanan hane sahiplerinin birçoğu bu yıl pelet tüketimine geçmiştir. İleri süreçlerde pelet tüketiminin pazarın büyük bir oranına sahip olacağını, vatandaşların yerli ve milli yakıta sahip çıkacağını tahmin ediyoruz. Her türlü odun, odun artığı ve ormansal artıkların öğütüldükten sonra kurutularak yüksek basınçla preslenerek sıkıştırılması suretiyle yoğunluğu arttırılarak enerji elde etmek maksadıyla kullanılan küçük parçacıklardan oluşan bio yakıt peletin verimi yüksek, fiyatı ise düşük” diye fade etti.

  • Seçimden sonra altın ve dövizde düşüş

    SAMSUN (İHA) – Samsun Kuyumcular Odası Başkanı Salih Özman, 24 Haziran seçimlerinin ardından altının gramının 10 lira, doların 16 kuruş ve euronun da 48 kuruş düştüğünü ifade etti.

    Ekonomi Uzmanı Samsun Kuyumcular Odası Başkanı Salih Özman, 24 Haziran seçimleri sonrasında Türkiye piyasasındaki altın ve döviz hareketlilikleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Altında ve döviz fiyatlarında bir düşüş yaşandığını belirten Özman, yeni hükümetin alacağı tedbirlerle birlikte fiyatların bir miktar daha düşebileceğini vurguladı.

    “Seçim öncesi artan altın ve döviz fiyatları düşüşe geçti”

    Seçim öncesinde tavan yapan altın ve döviz fiyatlarının 24 Haziran’dan sonra hızla düşmeye başladığının altını çizen Salih Özman, “24 Haziran seçimleri öncesinde ekonomide çok ciddi bir ısınma vardı. Bu da altın ve döviz fiyatlarının aşırı derecede artmasını sağladı. Dolar ve euro afaki rakamlara çıkarken, altın da Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırıyordu. Kimilerine göre de finansal kriz olacağı söyleniyordu. Yükselen fiyatlar Merkez Bankasının faiz artırımı hamlesiyle düşmese de yükselmesi engellendi. Seçime girerken TL-dolar kuru 4 lira 75 kuruştu. Altının gramı da 194 liradaydı. Euro da 5,78 kuruştu. Bu fiyatlar sihirli bir değneğin dokunmasıyla aşağılara inmedi. Şu anda kabine oluşmadı, yeni hükümet de kurulmadı ama mevcut hükümetin ittifakla birlikte mecliste çoğunluğu sağlaması ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turda bitmesi ekonomiyi olumlu yönde etkiledi. Seçim öncesi sürekli artan döviz ve altın kurları şu anda gerilemeye başladı. Bu düşüş alınan önlemler ve reformlarla gerçekleşmedi. Bu düşüş tamamen güven ve istikrar sonucu meydana geldi” dedi.

    “Altının gramı 10 lira birden düştü”

    Altında olduğu gibi döviz fiyatlarının da düşüşe geçtiğini ifade eden Özman, şunları söyledi:

    “Seçimlerin ardından 23 Haziran’da 194 lira olan altın 184 liraya kadar düştü. Altın seçimlerin hemen ardından gram başına 10 lira düşüş sağladı. Dolar da 4,76 kuruştan, 4,60’ların altına geldi. Seçimlerin ardından dolar 16 kuruştan daha fazla bir düşüş yaşadı. Euro da 5,78 kuruştu. Seçimlerde sonra 5,30 kuruşa kadar geriledi. ABD, Avrupa ve Türkiye ile bir ekonomik savaşın içerisinde. Dolar sürekli olarak euro ve TL ile bir yarış içerisinde. Seçimlerin ardından öncelikle dış piyasalarda dolar, euro karşısında değer kazandı. Bu da uluslararası piyasalarda altının fiyatının düşmesine neden oldu. Seçimlerden de istikrar kararı çıkınca Türkiye ekonomisinde altın ve döviz fiyatları düşüş yaşadı. Bu fiyatlar yeni hükümetin alacağı ekonomik tedbirler ile daha da düşebilir. Dolar 4,40 kuruşa altının gramı 170 liraya, euro da 5,10 kuruşa kadar düşebilir. Ancak ABD’nin ekonomi savaşı nedeniyle fiyatlar bu öngördüğüm rakamlardan daha aşağıya inmez. Çünkü ekonomik savaşlar daha çok cari açıklar veren ülkeleri etkileniyor. Türkiye’nin sınırlarında yaptığı askeri ve fiziki müdahalelerin de bu fiyatların inmemesinde rolü olur. Dolar, euro ve altın yeni hükümetin kurulmasının ardından dediğimiz rakamlara inerse Türkiye ekonomisinde bir rahatlama yaşanır diye düşünüyorum.”

  • Dövizde düşüş, altında artış bekleniyor

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yemin etmesi ve göreve başlamasıyla beraber döviz fiyatlarında biraz düşüş beklediklerini belirten Elazığ Kuyumcular Odası Fikret Çakmakcı, ama bunun akabinde de tam tersi olarak altının Ons’unda bir yükseliş olacağının tahmin edildiğini söyledi.

    Elazığ Kuyumcular Odası Fikret Çakmakcı, seçim sonrası döviz ve altın fiyatlarında yaşanan ve yaşanabilecek inişler çıkışlarla ilgili bilgi verdi.

    Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turda bitmesiyle piyasalarda bir iyimserlik havası oluştuğunu vurgulayan Çakmakcı, “Özellikle döviz fiyatlarında bu oluştu. Altın veya ons fiyatlarında düşüş söz konusu değil. Öyle bir düşüş beklemiyorduk. Dolar da bekliyorduk. Pazartesi 4 bin 530 seviyelerine gerileyen dolar, öğlen sonu tekrar eski seviyelerin olan 4 bin 700’li seviyelerde yükseliş yaşadı. Günü birlik yükselişler ve düşüşler tabi ki bekliyoruz. Özellikle yemin töreni sonrası döviz fiyatlarında biraz düşüş bekliyoruz. Ama bunun akabinde de tam tersi olarak altının Ons’unda bir yükseliş bekliyoruz. Çünkü doların düştüğü zaman ons fiyatlarında bir yükseliş oluyor” dedi.

    “Altın uzun vadede para kazandırır”

    Altın fiyatlarında TL bazında çok fazla bir düşüş olmayacağına dikkat çeken Çakmakcı, “Cumhurbaşkanımızın göreve başlaması sonrasında bir iyimserlik havası kazanabilir. Vatandaş altında çok fazla bir düşüş beklemesin. Doların düşüşü Ons’un çıkışı demek. Uzun vadede altın güvenli liman olmaya devam edecek. Cumartesi günü vatandaşımız birinci turda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kazacağına tamamen inanmıştı. Altın satışları konusunda bayağı yoğunluk oldu ve sattılar. Doğrulukları sabah devam etti ve düşüş yaşandı. Ama öğlen sonrası doların seçim öncesi seviyesine gelmesi, altın fiyatlarını da dolasıyla tekrar 185’li seviyelerden 192’li seviyelere attı. Biz günü birlik düşünmüyoruz. Vatandaşa da tavsiyemiz hiçbir şekilde günü birlik düşünmesinler. Bugün alıyım yarın para kazanayım düşüncesinde olmasınlar. Çünkü günübirlik ticaretler her zaman zarar getirir. Altın uzun vadede para kazandırır” diye konuştu.

    “Ons’ta çok büyük bir patlama bekliyoruz”

    Altının çok bulunan bir maden olmadığını dile getiren Çakmakcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Eskiden bin metrede çıkan rezervler şuan 3 binde çıkıyor. Bu da maliyet fiyatlarını artırıyor. Altın fiyatları vatandaşın aldığı fiyatla belirlenmiyor. Ülkelerin merkez bankaları, özellikle altın pozisyonlarını koruma, artırma anlamında dövizlerini satıp altına dönüyorlar. Ondan dolayı altında bir yükseliş oluyor. Altın bizim gördüğümüz kadarıyla kesinlikle ons bazında çok düşük. 2018 yılının 4. çeyreğinde altının Ons’unda çok büyük bir patlama bekliyoruz.”

  • Bakan Zeybekci dövizde yaşanan kur artışını değerlendirdi

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, dövizde yaşanan kur artışına değinerek, “Şu anda kurun seviyesi anormal, kalıcı hasar henüz oluşmadı. Para politikaları ile ilgili TL’nin değeri ile ilgili olması gereken şeyleri yapacak enstrümanlarımız da var bu tedbirleri alacak yetki ve sorumlulukları da var. Kurumlarımızın elinde yetkileri var” dedi.

    Bakan Zeybekci, memleketi Denizli’de özel bir televizyon kanalında yayınlanan programa katılarak ekonomiye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Döviz kuru ile birlikte altında yaşanan yükselişe değinen Bakan Zeybekci, mükellefiyetlerin yerine getirilmesi konusunda her hangi bir sıkıntının olmadığını söyledi. Zeybekci, “Türkiye’nin reel sektörü, makroekonomik performansına bakınca büyüme rakamları yüzde 7,4. İhracatımızı 12 aylık periyotta yüzde 12 artırmak. 2017’deki yatırım teşvik belgesi tutarında yüzde 80 artış. 2018 başı itibariyle ilk çeyrekte büyüme performansımız. Yüzde 30 civarındaki turizm gelirleri artışı. Bu bir alın teri, bir emek. Türk ekonomisinin bir performansı. Kapasite kullanım oranlarının, sanayi üretim endeksinin büyümesi. 2017’de bütçe açığı performansı yüzde 1,5 seviyesinde. Bu övülmesi gereken bir performans. Mükellefiyetlerimizi yerine getirmekle ilgili sıkıntı yok. Siyasetteki söylemlerle ilgili spekülatif amaçlı sebepler olarak kullanılması da söz konusu olabilir” diye konuştu.

    “Şu anda kurun seviyesi anormal, kalıcı hasar henüz oluşmadı”

    Dövize müdahale konusunda ilgili kurumlara seslenen Bakan Zeybekci şunları söyledi:

    “Türk lirasının değer kaybını bir reel makroekonomik nedene bağlamak mümkün değil. Bu yüzden spekülatif diyoruz. Para politikalarıyla yönlendirilmesi gereken bir alan. Para politikaları ile ilgili TL’nin değeri ile ilgili olması gereken şeyleri yapacak enstrümanlarımız da var. Bu tedbirleri alacak yetki ve sorumlulukları da var. Kurumlarımızın elinde yetkileri var. Yetkisi olanların yetkilerini kullanırken kendi sorumluluk alanları içinde kullanmalarının gerekliliğine inanıyorum. Bunun da geciktirilmesinin Türk sanayisine, büyümesine makroekonomik performanslara faydası olmadığına inanıyorum. Dövizdeki artışın maliyetini Türk reel sektörüne ödetmemek lazım. İlgili kurumlar Cumhurbaşkanı ya da Başbakan’ı konuya dahil etmeden sorumluluklarının gereğini yapmalı. Spekülatif değer kaybına müsaade etmeyeceğimizi göstermemiz lazım. Şu anda kurun seviyesi anormal, kalıcı hasar henüz oluşmadı. Ekonomide ilk etkisi, enflasyonu yukarı çekmesi, faizlerin orta vadede kalıcı yukarı gitmesi riskleri olabilir. Henüz o noktaya gelinmedi. Para politikalarıyla ilgili uygulamada hızlı bir şekilde gereğinin yapılacağına inanıyorum. Bu yapılırsa enflasyonla ilgili büyük bir değişiklik olmaz diye düşünüyorum. Maalesef yakın bir iki çeyrek içinde tek haneli rakamı pek olası görmüyorum.”

    “5 bakanın olmaması ve beşinin de ekonomi civarında olması değişik şekilde yorumlanıyor”

    Açıklamalarında son olarak açıklanan AK Parti milletvekilli aday listelerinde isminin yer almamasına değinen Bakan Zeybekci, “5 bakanın olmaması ve beşinin de ekonomi civarında olması değişik şekilde yorumlanıyor. Beşimizin de birbirinden haberi yok. 2004 yılında Cumhurbaşkanımız AK Parti’den Denizli’de adayı olacaksın talimatı oldu. ‘Hayır’ demedik. 2011’e kadar belediye başkanı olduk. Ardından milletvekili olduk. Daha sonra Cumhurbaşkanımızın takdiriyle Ekonomi Bakanı olduk. Ben nerede lazımsam bu can bu tende olduğu sürece bu millete hizmet edeceğiz. Önümüzdeki dönemle ilgili takdir Cumhurbaşkanımızındır. Neye layık görürse biz ona başımız üzerine deriz diğer teferruatlarla uğraşmayız” şeklinde konuştu.

  • (Özel Haber) Prof. Tatloğlu: “Dövizde ciddi bir kötümserlik yok”

    Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, dövizin durumunu değerlendirerek, “Ciddi bir kötümserlik yok, ama iyi bir beklenti de gerçekçi olmaz” dedi.

    Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, kısa vadede dövizin yüzde 10 nispetinde düşmesinin mümkün olmayacağını dile getirdi. Dövizin bir mal gibi arz ve talebe bağlı olarak değiştiğini, ülkenin şartlarının da bu değişim de etkisi olduğunu söyleyen Tatlıoğlu, “Bölgenin durumuna, dünyadaki gelişmelere baktığımızda ve Türkiye’nin bugün içinde olduğu, yakın gelecekteki şartlara bakıldığında dövizde ciddi bir geri gelmenin olabileceğini tahmin etmiyorum” dedi.

    “4 lirayı aşmayacak şekilde tutunması istikrar açısından önemli”

    Parada ve fiyatlarda “tutunma” diye bir kavramın olduğunu belirten Tatlıoğlu, “Çıktığı noktadan düşseler de o noktayı tekrar görürler. Kısa sürede doların veya dövizin geldiği noktaya yüzde 10 nispetinde düşmesi söz konusu değildir. Hatta 4 lirayı aşmayacak şekilde tutunması da istikrar açısından iyidir. Gelebilir mi, gelebilir ama o şartlar ufukta gözükmüyor” diye konuştu.

    Türkiye’nin siyasî ve dış politikalar noktasında ciddi bir istikrar içinde olması gerektiğini vurgulayan Tatlıoğlu, “Siz bugün Türkiye’nin 3-5-10 yıl sonrasına yatırım yapabilmeniz lazım. 5 yıl sonrası için bir plan yapabilmeniz gerekiyor. Bunun içinde her şeyin stabil olmalıdır. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in dedikleri çok mühimdir. Hukukî alt yapı lazım. Bütün bunları üst üste koyduğumuzda henüz bu şartlara yakın değiliz. Bu şartlara sahiptik ama belirli sebeplerle bozulmalar var. Türkiye’nin 2013’den 2017’ye kadar milli gelir bazında yaklaşık 100 milyar dolarlık bir kaybı var. Ciddi bir kötümserlik yok ama iyi bir beklenti de gerçekçi olmaz” ifadelerini kullandı.