Etiket: Döviz

  • Fındık ihracatı ve döviz miktarı azaldı

    Dünya fındık üretiminin yüzde 75, ihracatının yüzde 70’ini elinde bulunduran Türkiye’de 1 Eylül 2016 tarihinde başlayan 2016-2017 döneminde üretici fiyatın düşük olması sebebiyle ürününü pazara indirmekte nazlanınca ihraç edilen fındık ve ihraçtan elde edilen döviz miktarı düştü.

    Karadeniz Bölgesi’ne yayılmış kotasyonunda fındık bulunan 14 ticaret borsası ve İstanbul Ticaret Borsası verilerine göre, bu sezon 420 bin rekolte tahmininin yapıldığı Türkiye’de 1 Eylül 2016-28 Şubat 2017 tarihi itibariyle pazara inen kabuklu fındık miktarı toplam 321 bin ton oldu. Bu durumda tahmini rekoltenin yüzde 75’i pazara indirilmiş oldu.

    2015-2016 sezonunda aynı dönemde 404 bin ton kabuklu fındığın pazara indirildiği göz önüne alındığında bu dönem yüzde 20,5 daha az ürün pazara getirildi.

    15 ticaret borsası kayıtlarına göre, Şubat 2017 itibariyle pazara inen 321 bin ton kabuklu fındığın 264 bin 553 tonunun ihraç edilirken müstahsilden tacire inmiş ve iç pazarda bulunan kabuklu fındık miktarı ise işlenmiş veya çerez olarak tüketilenler de dahil olmak üzere 57 bin 255 ton kabuklu olarak tahmin ediliyor.

    İhracat ve döviz de azaldı

    Fındığın pazara az indirilmesi sebebiyle ihracat miktarı ile elde edilen döviz miktarında da düşüşler yaşandı. Buna göre 1 Eylül 2016-31 Ocak 2017 tarihi itibariyle ihraç edilen fındık miktarı 132 bin ton iç fındık (264 bin 553 bin ton kabuklu fındık) olurken, 2015-2016 sezonunun aynı döneminde bu rakam 152 bin ton iç fındık olmuştu.

    1 Eylül 2016-28 Şubat 2017 tarihleri arasında yapılan ihracattan elde edilen döviz miktarı ise 1 milyar 130 milyon dolar oldu. Bir önceki sezonu aynı dönemde ise elde edilen döviz miktarı 1 milyar 469 milyon dolar olmuştu. Bu durumda içinde bulunduğumuz sezon, bir önceki sezona göre yüzde 13 daha az döviz miktarı elde edildi.

  • Bakan Bülent Tüfenkci, döviz kurlarındaki artışı değerlendirdi

    Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, “16 Nisan’dan sonra da döviz kurlarındaki bu oynaklığın en aza indiğine hep beraber şahit olacağız” dedi.

    İstanbul Kırtasiye- Ofis Fuarı’nın açılışı Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin katılımıyla gerçekleşti. Açılışta konuşan Bakan Tüfenkci, “2017 yılının ilk günlerindeki döviz kurlarındaki suni artışlar piyasalar tarafından olumsuz olarak algılatılmak istenmiştir. Böyle bir algı operasyonundan sonra döviz kurlarındaki düşüşler ve akabinde de inşallah 16 Nisan’dan sonra da döviz kurlarındaki bu oynaklığın en aza indiğine de hep beraber şahit olacağız” dedi.

    Türkiye’nin en büyük fuarları arasında gösterilen İstanbul Kırtasiye Ofis Fuarı’nın açılışı Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin katılımıyla gerçekleşti. TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen fuarın açılışına Bakan Tüfenkci’nin yanı sıra Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, Tüm Kırtasiyeciler Derneği Başkanı Vecdet Şendil ve çok sayıda vatandaş katıldı. Okul, kırtasiye, kağıt, ofis malzemeleri ve oyuncak sektöründe dünya ile rekabet eden Türkiye’den ve dünyadan pazar temsilcilerini bir araya getiren fuarın açılışı protokol konuşmaları ile başladı. Bakan Tüfenkci, konuşmasında kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye yönelik uygulamalarını eleştirirdi. Konuşmasının ardından Bakan Tüfenkci ve protokol ekibi fuarın açılış kurdelesini birlikte kesti. Fuarda kurulan kırtasiye ve ofis ürünlerinin stantlarını gezen Bakan Tüfenkci, stant yetkilileriyle sohbet ederken ürünler hakkında bilgi aldı.

    “16 nisandan sonra döviz kurlarındaki oynaklığın en aza indiğine hep beraber şahit olacağız”

    Dünyadaki finansal kırılganlıkların yanı sıra Türkiye’ye yönelik olumsuz imaj oluşturmak isteyenlerle mücadele ettiklerini ifaden eden Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, “Kredi derecelendirme kuruluşları gayet siyasi bir temayülle karar almakta ve ülkemize yönelik not indirimi ve görünüm kötüleştirme değerlendirmeleri yatmaktadır. Ülkemizle aynı kredi notuna sahip ülkelerin makro ekonomilerine baktığımızda Türkiye çok çok üstün olmasına rağmen göstergeleri bahane ederek ve bir takım siyasi mülahazalarla not indirimlerine gittiklerini görmekteyiz. Her not indiriminden sonra milletimiz gerçekten kredi kuruluşlarını da şaşırtacak derecede farklı adımlar atmış ve Türkiye battı bitti derken çok büyük sıçramalar yapmıştır. 2017 yılının ilk günlerindeki döviz kurlarındaki suni artışlar piyasalar tarafından olumsuz olarak algılatılmak istenmiştir. Böyle bir algı operasyonundan sonra döviz kurlarındaki düşüşler ve akabinde de inşallah 16 nisandan sonrada döviz kurlarındaki bu oynaklığın en aza indiğine de hep beraber şahit olacağız. Şubat ayına baktığımızda Türk Lirası gelişmekte olan ülke para birimleri arasında en iyi performans gösteren para birimlerinin başında gelmektedir” dedi.

    “Dünyada girmediğimiz pazarları bırakmayacağız”

    Türkiye’yi daha istikrarlı dönemlerin beklediği ifade eden Bakan Tüfenkci, “İnşallah Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hükümetimizin almış olduğu kararlarla ve milletimizin de gayretleriyle özellikle faiz lobilerinin saldırılarına karşı ve faizleri de önümüzdeki dönemde yakalanan siyasi istikrar ve güvenle birlikte düştüğüne hep birlikte şahitlik etmiş olacağız. Geniş katılımlı bir fuarı gerçekleştirmemiz dahi bu algı operasyonlarının, sizlerin, devletimizin güçlü bir duruşunun göstergesidir. Tüm dünyayı etkileyen küresel ekonomik krizden sonra kırtasiye sektöründeki ticaret hacmimiz yüzde 22 oranında büyüdü. Türkiye’nin bir avantajı var diğer Avrupa ülkelerine göre esnek üretim yapabilecek kapasiteye sahip, küçük işletmelerden kobilerden oluşmaktadır. Özellikle risk esaslı denetim mekanizmasını getirdik, burada da bizim gümrüklerde uyguladığımız tek pencere sistemiyle enjekte ederek kolay ve güvenli ticaretin de açmış olduk. Özellikle bununla ilgili hiçbir bürokratik işleme gerek yok e-devlet üzerinden işlem yapabiliyorsunuz. Daha kaliteli üreteceğiz ve inşallah daha çok satacağız, dünyada girmediğimiz pazarları bırakmayacağız” diye konuştu.

    Birçok yerli marka ve firma temsilcisinin katıldığı İstanbul Kırtasiye Ofis Fuarı’nda ayrıca Japonya, İspanya, Yunanistan, Tayland, İngiltere, Amerika gibi ülkelerin önde gelen firmalarının son teknoloji ile ürettikleri çok sayıda ürün de vatandaşlarla buluşacak. Açılışı gerçekleştirilen İstanbul Kırtasiye Ofis Fuarı, 26 Şubat tarihine kadar TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde Kırtasiyecilik sektörünü bölgesel bir güç haline getirmek ve sektördeki pazarlama stratejilerinin insanlarda yansıtılmasını sağlamak amacıyla ziyaretçileriyle buluşacak.

  • TESK Başkanı Palandöken: “Yurt içindeki döviz kredileri TL’ye çevrilmeli”

    Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Balkanı Bendevi Palandöken, “Yabancı para ile ticaret yapmayan, geliri döviz üzerinden olmayan tüm firmaların kredileri Türk lirasına çevrilmeli” dedi.

    Yurt içindeki bankaların reel sektöre vermiş olduğu döviz kredilerinin Türk lirasına çevrilmesinin dövizin üzerindeki baskıyı büyük ölçüde azaltacağını belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Yabancı para ile ticaret yapmayan, geliri döviz üzerinden olmayan tüm firmaların kredileri Türk lirasına çevrilmeli” ifadelerini kullandı.

    2010 yılından bu yana reel sektörün yurt dışından sağladığı döviz kredilerinin sadece 20 milyar dolar arttığını ve 2016 yılı Ekim ayı itibariyle 96.3 milyar dolar düzeyine çıktığını belirten Palandöken, “Buna karşın aynı dönemde yurt içindeki bankalardan alınan döviz kredileri yüzde 160 oranında artarak 57,2 milyar dolardan 149,1 milyar dolara çıkmıştır. Bu borç belirli bir plan çerçevesinde aşama aşama Türk lirasına çevrilmelidir. Böylelikle hem reel kesimin döviz borcu azalmış hem de döviz kurları üzerindeki baskı azalmış olacaktır” dedi.

    “Dövizle ticaret yapmayan dövizle borçlanmamalı”

    Ticaretini Türk lirası üzerinden yapan firmaların döviz bazında kredi kullanmasının anlaşılmasının güç olduğunu ifade eden Palandöken, “İhracat yapan ve döviz bazında gelir elde eden işletmelerin yine döviz bazında borçlanması normaldir. Ancak sırf faiz oranları daha düşük olduğu için döviz bazında borçlanmak hem büyük risk taşır hem de gereksiz yere döviz kurlarının yükselmesine neden olur. Bu durumda olan işletmelerin döviz kredileri Türk lirasına çevrilmeli, ihracat yapan ve döviz kazandıranların da kendi tercihlerine bırakılmalı” şeklinde konuştu.

  • Adana’da korsan döviz büroları, yasal döviz bürosu sayısını katladı

    Adana’da, illegal faaliyet gösteren döviz bürosu sayısının yasal faaliyet gösterenlerin sayısını ikiye katladığı bildirildi. Döviz bürosu sahipleri, kayıt dışı faaliyet gösteren dövizciler yüzünden yaşadıkları haksız rekabetin önlenmesini istedi.

    Türkiye’de döviz son dönemde hızla yükselirken, buna paralel olarak kayıt dışı faaliyet gösteren döviz bürosu sayısında da artış yaşandığı bildirildi. Adana’da faaliyet gösteren döviz bürosu sahipleri, yasal olmayan döviz bürolarının fazlalığına dikkat çekti. Kentte 12 döviz bürosu bulunduğu ancak bu sayının yaklaşık 2 katı kayıt dışı döviz alım satımı yapan iş yeri bulunduğunu dile getiren işletme sahipleri, haksız rekabet yüzünden kendilerinin mağdur olduğunu söyledi.

    Döviz bürosu sahibi Cuma Tepeli, hem kurun çok yüksek olmasından, hem de yasal olmayan döviz bürolarından şikayetçi. Tepeli, döviz bürosu sahibi olarak Türkiye’de son yıllarda kurun çok yüksek olmasından dolayı hem döviz alımı hem de döviz satışında sıkıntı yaşadıklarını belirterek, “Bizim için dövizde istikrar olması işimize geliyor. Çünkü vatandaş o zaman hem döviz alıyor hem de döviz satıyor. Ama şu anda hem döviz çok yüksek hem de bir iniş bir çıkış olduğu için vatandaş beklemeyi seçiyor. Dövizi olan bozdurmuyor, lirası olan da dövize çevirmiyor” dedi.

    Tepeli, Adana’da korsan döviz bürolarının çok fazla olduğuna dikkat çekerek, “Şu anda Adana’da 12 yasal döviz bürosu var. Bunların ortalama yıllık çalıştırdığı işçi, verdiği harç, vergi ve spotaj ile kira parasını hesaplarsak yaklaşık 250 bin lira gideri var. Biz devletimize vergimizi veriyoruz, istihdam sağlıyoruz. Şu an ben 7 kişi çalıştırıyorum. Ayrıca bir de avukat bulundurma zorunluluğum var. Onunla birlikte 8 kişi çalıştırıyorum. Ancak Adana’da yasal döviz bürosunun 2 katı olan illegal döviz büroları bunların hiçbirini yapmıyor. Hem devleti zarara uğratıyor hem de bizi zarara uğratıyor. İstediği fiyattan döviz satarak haksız rekabete neden oluyor. Bu sorunun biran önce çözülmesi gerekiyor” diye konuştu.

    Tepeli, yasal olmayan döviz bürolarının sayısının artmasının sebebinin yasal olan döviz bürolarını kapatıp ya da satarak illegal döviz bürosuna çevirmesinden kaynaklandığını anlatarak, “Bu döviz büroları önceleri yasaldı, ancak daha sonra illegal döviz büroları oldular. Ya sattıktan sonra ya da kapattıktan sonra bu işi yapmaya devam ettiler. Devletimizin bunları takip edip bunun önüne geçmesi gerekiyor. Aksi takdirde yasal döviz büroları bir bir kapanıp merdiven altına inecek” şeklinde konuştu.

    “3 kişi çalıştırıyorum avukat bulunduruyorum”

    Döviz bürosu sahibi Mustafa Ünal ise döviz bürolarının en büyük sıkıntısının avukat bulundurma zorunluluğunun getirilmesi olduğunu ifade ederek, “Devlet yasa çıkartarak anonim şirketlere avukat bulundurma zorunluluğu getirdi. Döviz büroları da anonim şirket göründüğü için biz şimdi bir avukat bulunduruyoruz. Ben anonim şirket görünüyorum ama 3 kişi çalıştırıyorum. Bunu devlet yeniden düzenleyip anonim şirketlerde çalışan sayısı atıyorum 20’den fazla olanlara avukat bulundurma zorunluluğu olmalı. Ben şimdi 3 kişi çalıştırıyorum bunlara avukat tuttum asgari ücret maaş veriyorum. Ayrıca bir işim olduğu zaman avukata onun parasını da ayrı veriyorum. Bu durumun düzelmesi lazım” dedi.

    Ünal, ayrıca kendilerinin yasal iş yaptığını, çok sayıda korsan döviz bürosu, olduğunu devletin bunları denetlemesi ve kapatması gerektiğini sözlerine ekledi.

  • ATO Başkanı Menevşe: “Kaçak bürolar döviz ticaretinin yapılmasına engel”

    Adana Ticaret Odası (ATO) Başkanı Atila Menevşe, kaçak döviz bürolarının haksız rekabete neden olduğunu belirterek, mutlaka kayıt altına alınması gerektiğini söyledi.

    Son günlerde Türkiye’de dövizin, özellikle dolar ve euronun hareketlenmesi yasal olmayan döviz bürolarını da gündeme getirdi. ATO Başkanı Atila Menevşe Adana’da kendilerine kayıtlı 11 döviz bürosu bulunduğunu belirterek, “Kaçak döviz bürosu olmaması lazım. Bir defa yasal olarak çalışanlara karşı haksız rekabet ortaya çıkıyor. Kaçak bürolar döviz ticaretinin yapılmasını da engelliyor, halkın döviz ihtiyacının kaçakçılar tarafından karşılanması doğru değil. Sonuçta bunlara müsaade etmemek gerekiyor” dedi.

    Adana Ticaret Odası olarak bu konunun üzerine eğileceklerini söyleyen Menevşe şöyle devam etti:

    “Yasal bürolar yapmış oldukları işleri tescil ediyorlar ve onları beyanlarında gösteriyorlar. Sağladıkları kazançlarıyla da vergilerini ödüyorlar. Sonuçta tüm ticari işlemlerin kayıt altında olması gerekiyor. Bizim bunlara cezai işlem yapma yetkimiz yok. Ancak gerekli kurumlar bunların üzerine gidip varsa kaçak döviz bürolarına işlem yapmalı.”

    Atila Menevşe, kaçak döviz bürolarının piyasalarda dövizin hareketlenmesini de sıkıntıya sokacağını, bu nedenle kayıt altına alınması gerektiğini kaydetti.