Etiket: DÖNÜŞÜM

  • Açıköğretim Sistemi Bilişim Topluluğu’nun son etkinliğinde “Dijital Dönüşüm” ele alındı

    Açıköğretim Sistemi Bilişim Topluluğu’nun son etkinliğinde “Dijital Dönüşüm” ele alındı

    Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi bünyesinde faaliyet gösteren çevrim içi öğrenci topluluklarından Bilişim Topluluğu, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi Uzaktan Öğretim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Recep Okur ile söyleşi gerçekleştirdi.

    Moderatörlüğünü Topluluk Koordinatörü Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Öğretim Görevlisi Serap Uğur’un yaptığı söyleşide, “Dijital Dönüşüm” konusu işlendi. Söyleşide Doç. Dr. Muhammet Recep Okur, dijital dönüşüm konusundaki yanlış algıları ve dijital dönüşümün asıl amacını anlattı. Teknolojinin çok hızlı geliştiği çağımızda, dijital dönüşümün bir ihtiyaç olduğunun altını çizen Okur, “Dijital dönüşüm denildiğinde insanlar her şeyin elektronik cihazlara dönüşeceğini düşünüyor fakat dijital dönüşüm bu değil. Bilgi ve iletişim teknolojileri hızlı gelişiyor. Bu gelişim ile beraber toplum olarak ihtiyaçlarımız da değişiyor. İhtiyaçlar değiştikçe de hizmet sunan birimler ve kurumlar bazı, hizmetleri daha verimli sunabilmek ve yürütebilmek adına değişime gerek duyuyor. Dolayısıyla bu dijital dönüşüm dediğimiz şey, insandan doğan iş süreçleri ve tabii ki teknolojik altyapılar ile birlikte üçlü sacayağını oluşturan bir dönüşümdür” ifadelerini kullandı.

    “Hangi ürün işimize yarayacaksa onları almamız lazım”

    Dijital dönüşümün sonuç olmadığını söyleyen Okur, “Dijital dönüşüm bir süreç. Bu süreci sadece teknolojiye indirgemek doğru değil. Bütün bilişim kavramlarını kapsayan ve bu kavramların uygulamaya geçirilmesi ile işe yarayan bir olgu. Örneğin, bulut sistemine verilerimizi aktarıyoruz ama hangi verilerimizi neden aktarıyoruz? Buluta gerçekten gereksinimimiz var mı? Buluta veri yüklerken hangi güvenlik protokolü kapsamında veri yüklüyoruz? Bu soruları cevaplamamız gerekiyor. Bilişim teknolojilerinin hayatımıza soktuğu birçok şey var. 3D yazıcılardan, dijital medyaya kadar olan gelişmeleri değerlendirdiğimizde hangisi gerçekten işimize yarayacaksa onları alarak dijital dönüşüm sürecini iyileştirmemiz gerekiyor” dedi.

    “Dijital dönüşüm ile ilgili devlet stratejisi var”

    Okur, dijital dönüşümün çağımızda devletlerin önemli bir ihtiyacı olduğunu belirterek, “Geldiğimiz çağda gelişen teknoloji ile beraber daha verimli hizmet vermek için dijital dönüşüm şart. Ülkemizde kurumlarda daha üst düzey bir dijital E-Devlet ekosistemi kurulması amaçlanıyor. Bu yüzden dijital dönüşümün yasal bir zemine ihtiyacı var. Stratejimizin olması gerek ve dolayısıyla bununla alakalı olarak Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi adlı bir birim ve TÜBİTAK’ın bir birimi var. Stratejiler bu birimler üzerinden yürütülüyor. Üniversiteler bu noktada devletin bu teşkilatlarına destek oluyorlar. Bu arada mevzuatın yani yasal altyapının da belirlenmesi kesinlikle gereklidir” şeklinde konuştu.

    “Dijital dönüşüm sürecinin denetlenmesi şart”

    Dijital dönüşüm sürecinin kalitesinin denetleyecek bir birim olmasının gerekliliğini vurgulayan Okur, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Mevzuatın da belirlenmesinden sonra, organizasyon yapımızda belli birtakım değişikliklere ihtiyacımız var. Kurumlarda, organizasyon yapıları ile ilgili mutlaka kaliteyi denetleyecek bir birimini olması gerekiyor. Kalite ekiplerinde de gerçekten nitelikli kişilerin görevlendirilmesi gerekiyor. Kurumlar üstü süreçte de iletişime açık bir yapı olması gerekiyor. Örneğin eğer bir üniversitenin bir üst birimi ile yani YÖK ile çok iyi iletişim kurulması gerekiyor. Yani yönetsel anlamdaki ilkeli ilişkilerin sürekliliğinin sağlanması gerekiyor.”

  • GAÜN’de eğitimde dijital dönüşüm konuşuldu

    GAÜN’de eğitimde dijital dönüşüm konuşuldu

    İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Toprak tarafından Eğitimde Dijital Dönüşüm, Uluslararasılaşma ve Araştırma Üniversitesi Konsepti konulu toplantı gerçekleştirildi.

    Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğü tarafından hazırlanan toplantının açılışında konuşan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın, sanal eğitimin tartışılması gerektiğini belirterek, sanal eğitimin hayatımızın ve eğitimin bir parçası olduğunu söyledi. Prof. Dr. Özaydın, “Bu konuda uzmanlarla bir araya gelip maksimum fayda nasıl elde edebiliriz, nasıl bir yapılanma içinde olabiliriz bu konu üzerinde konuşacağız. Son derece yeni bir konu, hayatımıza girdi ve çıkmayacağını biliyorum. COVİD bitecek ama eğitimde dijital dönüşüm devam edecek. Bu konudan azami ölçüde ne fayda elde edebiliriz amacıyla buradayız” şeklinde konuştu.

    Prof. Dr. Metin Toprak, corona virüsten dolayı dijitalleşmenin çok öne çıktığını belirterek, bu konuda üniversitelerde farkındalık çalışmalarının yapıldığını ve Yükseköğretim Kurulu’nun da bu yönde büyük adımlar attığını ifade etti.

    “Mobil uygulama bu konunun kaçınılmaz bir parçası”

    Dijitalleşmenin dört aşaması olduğunu ve bunların dijitijasyon, dijitalleşme, dijital hazır bulmuşluk ve kurumsal elemanların dijitalleşmeye uyumu olduğunu aktaran Prof. Dr. Toprak, “Bu bütün unsurların dijital ortamda dağıtık ve entegre olarak insan kaynaklarından fiziki kaynaklara kadar çalışması anlamına geliyor. Dijitalleşmenin bu dört aşamasını tamamlayan üniversiteler ve kurumlar ancak bu süreci başarıyla yönetiyorlar. Bir de mobil uygulama bunun kaçınılmaz bir parçası. Bu yeniçağda mobil akıllı telefonlarla, akıllı dağıtık sistemlerle hiç bugüne kadar alışık olmadığımız konvansiyonel yürüttüğümüz çalışmaları bundan sonra artık bu platformlarda ve çok dinamik olarak güncelleyerek yürütmemiz gerekiyor. Bize esas meydan okuyan geleneksel kurumlarımıza böyle büyük yapılar eski üniversiteler, devlet kurumları gibi bu yapılar biraz direnç gösteriyorlar. Bir yandan genel olarak kurumsal yetkinlikleri buna uygun değil ikincisi teknoloji çok hızlı gelişiyor. Bunu periyodik takip etmek yerine sistemin içinde otomatik takip edecek mekanizma kurmanız gerekiyor. Dijitalleşme böyle büyük bir meydan okuma” ifadelerini kullandı.

    GAÜN Mavera Kongre ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen toplantıya GAÜN Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın’ın yanı sıra Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Balat, Prof. Dr. Recep Yumrutaş, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, GAÜN Senato Üyeleri ve çok sayıda ana bilim dalı bölüm başkanı katıldı. Toplantının sonunda Rektör Prof. Dr. Arif Özaydın tarafından İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Toprak’a günün anısına hediye takdim edildi.

  • Rektör Çakmak ETÜ’nün dijital dönüşüm sürecini anlattı

    Rektör Çakmak ETÜ’nün dijital dönüşüm sürecini anlattı

    Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, TRT Erzurum Radyosu’nda dijital dönüşüm sürecini anlattı.

    Doğunun Sesi programına konuk olan Rektör Prof. Dr. Bülent Çakmak, 2020 yılının Mart ayında başlayan pandemi süreci ile birlikte tüm dünyanın gündeminde olan dijital dönüşümün pek çok yeniliği beraberinde getirdiğine ve bu dönüşümün sektörel bir zorunluluk haline geldiğini belirtti. Dijital dönüşümün tüm sektörlerde olduğu gibi eğitim-öğretim alanında da artan bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken Çakmak, ETÜ’nün bu kapsamda bir farkındalık oluşturmayı hedeflediğini dile getirdi.

    Dünya çapında tüm faaliyetlerin dijital platformlara taşındığını aktaran Rektör Çakmak, Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) başlatmış olduğu dijital dönüşüm projelerine, ETÜ’nün oldukça hazırlıklı olduğunu ifade ederek pandemi sürecinde Dijital Öğrenme Yönetim Sistemleri’nin uzaktan eğitim modeline başarılı bir şekilde entegre edildiğini söyledi.

    “Z Kuşağı” olarak adlandırılan ve üniversite öğrencilerinin büyük bir bölümünü oluşturan yeni neslin uzaktan eğitime kolayca adapte olduğunun da altını çizen Çakmak, nitelikli personel ve güçlü altyapıyla ETÜ’lü öğrencileri değişen ve gelişen dünya düzenine uyumlu hale getirdiklerini belirtti.

    Diğer taraftan uzaktan eğitimin öğrencilere çeşitli eğitim alternatifleri de sunduğunu vurgulayan Rektör Çakmak, bunların kaliteli içeriğe erişim, online sertifikalar ve sektörel bazlı kariyer imkanları olduğunu belirterek önümüzdeki süreçte bu konuların öneminin giderek artacağını ifade etti.

  • Bakan Kurum: “Elazığ ve Malatya’da dönüşüm süreci tüm Türkiye ve dünyaya örnek olacak”

    Bakan Kurum: “Elazığ ve Malatya’da dönüşüm süreci tüm Türkiye ve dünyaya örnek olacak”

    Elazığ ve Malatya’daki dönüşüm sürecinin tüm Türkiye ve dünyaya örnek olacağını belirten Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Elazığ ve Malatya’da 26 bin konutluk, Türkiye tarihinin en büyük kentsel dönüşüm projesini başlattık. 2 bin 500 konutun teslimini yapıp, vatandaşlarımızın bu konutlarda oturmasını temin ettik. Yarın da depremin üzerinden bir yıl geçmiş 25 Ocak’ta Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle ilimizdeki 8 bininci konutu teslim edeceğiz. Söz verdiğimiz gibi diğer konutlarımızı da etaplar halinde teslim etmeye devam edeceğiz” dedi.

    Geçtiğimiz yıl bugün meydana gelen 6.8’lik depremde Elazığ’da 37, Malatya’da 4 olmak üzere 41 kişi hayatını kaybetti, iki şehirde 25 binden fazla konut ise hasar gördü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un koordinesinde Elazığ’da 20 binden fazla konutun inşa edilmesi için çalışma başlatıldı. Bu kapsamda tamamlanan yüzlerce konut ise hak sahiplerine kura ile teslim edildi.

    Depremin yıl dönümü kapsamında Elazığ’a gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, yapımı tamamlanan TOKİ konutlarını gezerek incelemelerde bulundu. Bizmişen bölgesinde yapımı tamamlanan konutları inceleyen Bakan Kurum, burada basın açıklamasında bulundu.

    “7 bin 200 arkadaşımızla sahada bilfiil çalıştık”

    24 Ocak günü tüm Türkiye’yi derinden yaralayan bir depremin meydana geldiğini anımsatan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Sivrice merkezli depremde Elazığ ve Malatya’da 41 canımızı yitirdik. Hem Elazığ’da hem Malatya’da hissedilen deprem sonrasında da hızlı bir şekilde çalışmaları başlattık. Depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Türk milletinin, 83 milyonluk büyük ailemizin başı sağ olsun. Depremin hemen ardından Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, İçişleri Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığımız, biz de bakanlık olarak Elazığ’a hareket ettik. Depremin olduğu o andan itibaren hızlı bir şekilde çalışmalarımızı başlattık. Toplamda 4 bin 700’ü arama kurtarma personeli olmak üzere 7 bin 200 arkadaşımızla sahada bilfiil çalıştık. Gerek enkaz kaldırma çalışmaları gerekse hasar tespit çalışmalarını eş zamanlı yürüttük” şeklinde konuştu.

    “Türkiye tarihinin en büyük kentsel dönüşüm projesini başlattık”

    Vatandaşları sağlam ve güvenli konutlarda oturtmak amacıyla inşa sürecini başlattıklarını aktaran Bakan Kurum, “Toplamda Elazığ ve Malatya’da 26 bin konutluk, Türkiye tarihinin en büyük kentsel dönüşüm projesini başlattık. Bu çerçevede 6 ay gibi kısa bir zamanda Sürsürü, Bizmışen, Yazıkonak, Akçakiraz, Aksaray, Abdullahpaşa ve Gümüşkavak mahallelerimizde tam 2 bin 500 konutun teslimini yapıp, vatandaşlarımızın bu konutlarda oturmasını temin ettik. Yarın da depremin üzerinden bir yıl geçmiş 25 Ocak’ta Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle ilimizdeki 8 bininci konutu teslim edeceğiz. Söz verdiğimiz gibi diğer konutlarımızı da etaplar halinde teslim etmeye devam edeceğiz. Bu süreçte salgın koşullarına rağmen zor şartlara rağmen, TOKİ, AFAD, bakanlığımızın tüm genel müdürlükleri, ilgili tüm STK, belediyemiz ve milletvekillerimiz el birliği içerisinde bu süreci Elazığlı kardeşlerimizle geçirdi” diye konuştu.

    “Elazığ ve Malatya’da bu dönüşüm süreci tüm Türkiye ve dünyaya örnek olacak”

    Kendilerini Elazığ ve Malatyalı olarak gördüklerini dile getiren Bakan Kurum, “Onlarla birlikte olmak suretiyle bu süreci hızlı bir şekilde götürmeye çalıştık. Onların rızası çerçevesinde bu dönüşüm projesini gerçekleştirdik. Bittiği zaman Elazığ ve Malatya’da bu dönüşüm süreci tüm Türkiye ve dünyaya örnek olacak. Önemli bir dönüşüm projesi olarak hafızalara kazınacaktır. Artık Elazığımız depreme daha dayanıklı, sağlam konutlarıyla giriyor. Vatandaşlarımızla da görüşmeler yapıyoruz. En son ki yaşanan 5.3 şiddetindeki depremi evlerinde hissetmemişler. Bu bize gurur veriyor ve mutlu ediyor. Çünkü biz 12 ay önce nasıl Elazığlı ve Malatyalı kardeşlerimizin hüznün, acısını yaşadıysak şimdi de mutluluklarını şahit olacağız. Onlarla birlikte güvenli bir geleceğe, Elazığ’ın yarınlarına hep beraber hep beraber imza atmış olacağız. Yine bu süreçte 77 bin binada hasar tespit çalışması yapıldı. 4 bin 700 binanın yıkımı tamamlandı. Hızlı bir şekilde bu inşa sürecini tamamladık” diye kaydetti.

    Bakan Kurum’a, Vali Erkaya Yırık, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, AK Parti Elazığ milletvekilleri Zülfü Tolga Ağar, Sermin Balık, Metin Bulut, Zülfü Demirbağ ile ilgili kurum müdürleri eşlik etti.

  • Başkan Çetin: ” Dijital dönüşüm şart”

    Başkan Çetin: ” Dijital dönüşüm şart”

    Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), Antalya Bilim Üniversitesi ve ANTGİAD tarafından imzalanan Yapay Zeka İnisiyatifi’nin ilk etkinliği “İş Dünyasında Dijital Dönüşüm ve Yapay Zeka” çalıştayı webinar üzerinden gerçekleşirken, ATSO’nun youtube kanalından da canlı yayınlandı. ATSO üyelerini ve Antalya iş dünyasını dijital dönüşüm ve yapay zeka konularında bilgilendirmeyi amaçlayan etkinlikte, Antalya Bilim Üniversitesi’nin alanında uzman akademisyenleri tarafından konuya dair güncel bilgiler paylaşılarak, kullanım alanları uygulamalı olarak gösterildi.

    Etkinliğin açılışında bir konuşma yapan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, “Antalya Bilim Üniversitesi ve ANTGİAD ile Antalya ekonomisinde yapay zeka kültürünü geliştirmek yolunda önemli bir adım atıyoruz. Bu işbirliğinin üyelerimiz ve Antalya için hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

    “Her işletme akıllı teknolojileri kullanmalı”

    Günümüzde geleneksel ticaretin yerini e-ticaret, deneyim ekonomisi, paylaşım ekonomisi, döngüsel ekonomi gibi yeni iş modellerinin aldığını belirten Davut Çetin şöyle konuştu:

    “Elbette ki pandemi halen en önemli gündemimiz olmaya devam etmektedir. Pandemi nedeniyle kapalı kalan ve yüksek ciro kayıpları yaşayan işletmelerimize destek olmak için çalışıyoruz. Ancak, pandemi dışında da küçük işletmeler artık devamlı olarak yapısal nedenlerle zorluk yaşamaktadırlar. Çünkü çağ değişmektedir, geleneksel ticaretin yerini e-ticaret, deneyim ekonomisi, paylaşım ekonomisi, döngüsel ekonomi gibi yeni iş modelleri almaktadır. Bu çağda günlük sorunlar ne olursa olsun her işletme yapay zeka gibi akıllı teknolojiler kullanmalı, değişime hızlı uyum sağlayabilmelidir.

    “Pandemi, 1 yılda herkese öğretti”

    Birkaç sene önce, müşteriyi artık mağazada, işyerinde bekleme çağının geçtiğini, müşteriyi internette yakalamak gerektiğini söylediğini hatırlatan Başkan Çetin ” Pandemi bizim anlatamadığımız bu gerçeği 1 yılda herkese öğretti. Şimdi artık ürünü internette satmak, internette ürünün reklamını yapmak bile yetersiz kalmıştır. Artık işletmeler ürün değil, müşteri oluşturmak zorundadır. Müşteriyi işletmenin üyesi yapmak, ürün ve hizmeti müşterinin fikirleri doğrultusunda geliştirmek, müşteriyle iletişimi 7/24 sürekli hale getirmek gerekiyor. Bunun için de dijital dönüşümü başarmalıyız.” diye konuştu

    Dijital dönüşümü, sadece işletmelerin değil, devletin, eğitim kurumlarının ve kentlerin de dikkate alması gerektiğini vurgulayan Davut Çetin, “Yani bu alanda hem ulusal hem kent düzeyinde dijitalleşme stratejisine ihtiyacımız bulunmaktadır. Biz Antalya 4.0 projesinde her sektörde ve kent düzeyinde neler yapılması gerekli olduğunu ortaya koyduk. Turizmde dijital destinasyon yönetimine geçilmesi gerektiğini vurguladık. Turizm sektörümüzün geleceği için sosyal medya yönetiminde yapay zeka destekli uygulamalarda daha ileride olmalıyız.” dedi.

    Antalya Bilişim Vadisi projesi

    Antalya’nın, bilişim sektöründe İstanbul, Ankara, İzmir ve Kocaeli’nden sonra geldiğini kaydeden Başkan Davut Çetin, Antalya’nnın bilişimde çok başarılı işletmeleri, girişimcileri olduğunu, Türkiye Bilişim 500 listesinde daha fazla işletmenin yer alması gerektiğine dikkat çekti. Çetin şöyle devam etti: ” Ben, Antalya’nın bilişim vadisi gibi yatırımlarla daha ileri gidebileceğine inanıyorum. Bilişime öncelik vererek Antalya’ya yabancı sermayeli şirketleri ve free lance çalışan profesyonelleri çekebiliriz. Maalesef pandemi dikkatleri dağıttı, günlük sorunlar öne geçti, fakat artık geleceği daha fazla ihmal edemeyiz. Hep birlikte gelecek stratejilerimizi gözden geçirmeliyiz, aksi halde pandemi biter, ama ekonomide ve toplumda yapısal hastalıklar devam eder. Bu nedenle projemizin yeni halkalarla büyümesini ve Antalya’nın dijital dönüşümü inisiyatifi için güçlü bir adım olmasını ümit ediyorum” diye konuştu.

    Osman Sert: “Değişme ayak uydurmayan ayakta kalamaz”

    Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Sert de, ATSO ve Antalya Bilim Üniversitesi tarafından imzalanan “Yapay Zeka İnisiyatifi”ni çok önemsediklerini belirterek, “Antalyamız için katma değer katmaya çalışıyoruz” ifadesini kullandı.

    Ünlü bilim insanı Darwin’in “En güçlü veya en zeki olan değil değişime en çok uyum sağlayabilen hayatta kalır” sözünü hazırlatan Osman Sert, “İnsanlığın varoluşundan bugüne bir değişim söz konusu. Biz de pandemi sürecinde büyük bir değişim içerisindeyiz. Gerek ticari, gerek kültürel anlamda bir değişim içindeyiz. Bu değişime ayak uyduramaz isek maalesef ayakta kalamayacağız. Ülke olarak ne yazık ki, sanayi devrimlerini yakalayamayan, ıskalayan bir toplumuz. Doğru kararlar almaz isek, gelişmiş toplumlar ile aramızdaki uçurumun açılacağı ortada. Bugün yapay zekada ve dijital dönüşümde, geldiğimiz noktada bu iki kavram işletmelerimiz ve insanlık için büyük önem arz ediyor” dedi.

    Antalya Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek ise programa Antalya Bilim Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Koordinatörü Dr. Ali Cem Başarır aracılığıyla gönderdiği mesajında, “Şehrin dinamiklerinin bu derece hızlı ilerlemesi, diğer şehirlerden daha hızlı aksiyon alması önemli. Bu işbirliği kültürüyle çok hızlı yol alabiliriz, geleceğin iş modellerinin tasarlanması için büyük bir fırsat oluştu. Artık konuşmaktan çok, faaliyetlerimizi hızla aksiyona dönüştürerek iyi yerlere gidebilir ve dünyadaki dönüşüm sürecine daha aktif katılabiliriz” ifadesini kullandı.

    ATSO Müşaviri Seçil Gülbudak Dil’in moderatörlüğünü yaptığı çalıştayda; Antalya Bilim Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Koordinatörü Dr. Ali Cem Başarır, “Geleceğin İş Modelleri ve Dijital Dönüşüm”, ANTGİAD Fikir Kulübü Başkanı Prof. Dr. Şadi Evren Şeker, “İş Dünyasında Yapay Zeka ve Uygulamaları” konulu sunumlar yaparak, katılımcılardan gelen soruları yanıtladı.