Etiket: Dönmez:

  • İl Sağlık Müdürü Dönmez: “112 hattını gereksiz aramayın”

    Tekirdağ’da Acil Sağlık Hizmetleri Haftası dolayısıyla gerçekleşen programda konuşan İl Sağlık Müdürü Dönmez, 112 çağrı hattının gereksiz aranmaması konusunda uyarılarda bulundu.

    Acil Sağlık Haftası nedeniyle Süleymanpaşa ilçesi Tuğlalı Parkta gerçekleştirilen programa Vali Yardımcısı Tayyar Şaşmaz, Tekirdağ İl Sağlık Müdürü Mustafa Dönmez, Acil Sağlık Hizmetleri Şube Müdürü Zafer Soykırlı, 112 Acil Sağlık, AFAD, UMKE ekiplerinin yanı sıra çok sayıda sağlık çalışanı katıldı. Programda konuşmaların ardından, 112 acil sağlık ekipleri tarafından tatbikat yapıldı. Tatbikatta bir genç kendini fazla rolüne kaptırınca tüm cadde yankılandı.

    “Kısıtlı imkanlar nedeniyle hizmetler kısıtlı bir bölgede verilmekteydi”

    Programda konuşan Tekirdağ İl Sağlık Müdürü Mustafa Dönmez, “İlk zamanlarda hastaneler bünyesinde hizmet vermeye başlayan ambulanslar, Acil Sağlık Hizmetlerini yürütmekteydi. Ancak oldukça kısıtlı olan iletişim imkanları ve diğer olanaklar nedeniyle hizmetler kısıtlı bir bölgede verilmekteydi. İlerleyen zamanlarda ilk defa ’Hızır Acil’ kelimeleri telaffuz edilmeye başlanmış, İstanbul, İzmir ve Ankara gibi 3 büyük şehrimizde biraz daha organize olarak sağlık hizmetlerini sürdürme çabaları başladı. 1994-95 yıllarında ilk defa 3 büyük ilde 112 ekipleri resmen kurulmaya başlandı. İlerleyen zaman içerisinde ambulans sayısının artmasıyla doğru orantılı olarak diğer il merkezlerinde de 112’ler kurulmaya ve eskiye nazaran daha organize şekilde ambulans hizmetleri yürütülmeye başlandı. 112 Hızır Acil’in ilk kurulduğu yıllarda ambulans ekiplerinde ağırlıklı olarak sağlık memurları, ebeler ve hemşireler özveriyle görev yapmakta ve az bir miktarda da doktor bulunmaktaydı. 2004 yılı ocak ayı itibariyle ilk defa 112 ambulanslarına görevli olarak paramedikler ve acil tıp teknisyenler atandı ve bundan sonra da 112 ambulanslarında artan miktarlarda paramedik ve acil tıp teknisyenleri görev yapmaya başladı. Bu tarihten sonra Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonları hızla artmaya başlamış ve vatandaşlarımıza verilen alan ise sürekli genişlemiştir. 2007 yılında Ülkemiz Acil Sağlık Hizmetlerinde ilk kez Kar Paletli Ambulanslar görev yapmaya başlamış, zorlu iklim şartlarında da kırsal bölgelerde etkin Acil Sağlık Hizmetleri verilmeye başlanmıştır. 2008 yılında Helikopter Ambulanslar, ülkemiz Acil Sağlık Hizmetleri bünyesinde göreve başladı. Şu anda ülkemizde Acil Sağlık Hizmetleri, bünyesinde barındırdığı ve özveriyle görevlerini sürdüren acil tıp teknisyeni, paramedik ve doktorlardan oluşan ekiplerle hizmet vermektedirler. Ülkemiz başta depremler olmak üzere sel, toprak kayması, çığ düşmesi gibi doğal afetlere sıkça maruz kalmaktadır, Doğal afetlerin yanı sıra endüstriyel kazalar ve kitlesel olaylar ile acil hastalık ve yaralanma hallerinde hızlı ve etkin müdahale ile ölümlerin önlenmesi ve sakatlıkların azaltılması öncelikli hedeflerimizdendir” ifadelerini kaydetti.

    “Ambulansa yol verin hayat kurtarın”

    İl Sağlık Müdürü Dönmez konuşmasını, “Bizim bu organizasyonda bir araya gelmemizin amacı, acil sağlık haftamızı hep beraber kutlamak ve 112’ye yapılan çağrıların gereksiz yapılmamasını, özellikle trafikte ambulanslara yol verilmesi. Kısacası şunu diyoruz, 112 hattını gereksiz aramayın. Ambulansa yol verin hayat kurtarın” sözleriyle noktaladı.

    Acil Sağlık Hizmetleri Şube Müdürü Zafer Soykırlı ise, “Çağlar boyunca toplumların en önemli problemlerinden birisini tabi afetler oluşturmuş, insan aklı ve zekası da bu afetlere karşı tedbirler geliştirmiştir. Günümüzde toprak kaymaları, sel felaketleri, yangınlar, depremler, ülkemizin coğrafik ve jelojik yapısına bakıldığında afetlere maruz kalma potansiyeli oldukça yüksektir. Afetlerden en az zarar görmenin temel koşulu, afete karşı ne kadar hazır olduğumuzdur. Hazırlık aşamalarından birisi de, afet müdahale ekiplerinin hazır halde tutulmasıdır” diye konuştu.

    Rolüne fazla kapılınca tüm cadde yankılandı

    Konuşmaların ardından 112 acil sağlık ekipleri tarafından bir kaza sonrasında yaralılara yapılması gerekenleri anlatan tatbikat yapıldı. Tatbikat sırasından kendini rolüne fazla kaptıran bir gencin bağırma sesleri adeta tüm cadde boyunca yankılandı.

  • Başbakanlık Dış İlişkiler Başkanı Gürsel Dönmez:

    Başbakanlık Dış İlişkiler Başkanı Gürsel Dönmez, Alman gazetecilere, “Son dönemde Almanya’da sistematik bir şekilde Türkiye düşmanlığı başladı. Spiegel dergisinin 2001’den bu yana kapaklarına baktığınızda bir İslam karşıtlığı, Türk düşmanlığı, dostlar arasında olmaması gereken bir üslup görüyorsunuz. Bütün bunları üzüntüyle takip ediyoruz. Bu tutum yakın gelecekte olumlu sonuçlara yol açmaz” dedi.

    Antalya’nın Serik Belediyesi ile Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) tarafından organize edilen Türk-Alman Medya Forumu, Belek’te bir otelde yapıldı. Foruma AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Başbakanlık Dış İlişkiler Başkanı Gürsel Dönmez, Serik Belediyesi Avrupa Almanya Danışmanı Dr. Latif Çelik, Almanya’nın farklı bölgelerinde yayın yapan gazetelerin önde gelen yazarları, bürokratlar ve Türk gazeteciler katıldı. Serik Belediye Başkanı Prof. Dr. Ramazan Çalık, bu tür toplantı ve diyalogların devam edeceğini belirterek, Türk-Alman dostluğunun gelişmesine katkı koymaya devam edeceklerini söyledi. Başkan Çalık, “Avrupa deyince benim aklıma ilk Almanya gelir. Alman dostlarla ilişkilerimiz yeni değil uzun yıllara dayanır. Türk Alman Medya Forumu’nun hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

    “Almanya’nın yeniden inşasında Anadolu’dan gelenlerin alın teri var”

    Alman gazetecilere seslenen AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk ise, Anadolu’nun dünyanın en önemli medeniyetlerinin merkezi olduğunu ifade ederek, “Anadolu topraklarında farklı farklı inançlara sahip insanlar yüzyıllarca yan yana barış içinde yaşadı. Bugün Hatay’a gidin, Mardin’e gidin, cami, kilise ve havra görürsünüz. Yahudi, Müslüman, Hristiyan vatandaşlar asırlarca bir arada yaşamış. İşte vakit ayırarak teşrif ettiğiniz bu topraklarda böyle bir dünya var. Özgürlüğün, hukukun, dostluğun, birlikte yaşamanın en güzel örneklerinin bulunduğu Belek böyle bir dünya. Türkiye ve Almanya’nın asırlara dayanan dostluğu var. 1. Dünya Savaşı’nda Türk-Alman dostluğu ile savaşa girildi, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’nın yeniden inşasında Anadolu’dan gelen insanların da alın teri var. İki ülke vatandaşları birbirleriyle evlilikler yaptı. Kız alıp verildi, akraba olundu. Almanya’da 50 yılı aşkın süredir bulunan Türkler de artık göçmen veya yabancı değil birer Alman yurttaşıdır” dedi.

    “3 yıldır Alman dostlarımızın medya mahallelerinden taciz yapılıyor”

    Alman halkının Türk tekstilini kullandığını, Türkiye’deki insanların rüyalarına giren otomobilleri Almanlar’ın yaptığını belirten Külünk, sosyal ve iktisadi temelleri bu kadar güçlü olan iki devletin birbirini çok daha iyi anlaması gerektiği bir süreçte bulunulduğunu dile getirdi. Türkiye’nin bugün geldiği nokta itibarıyla birçok Avrupa ülkesinden daha ileri bir demokrasiye sahip bulunduğunu, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, özgürlük ve milletin egemenliğinin içselleştirildiğini, Almanya’da medya mahallesinden çok fazla taciz yapıldığını ifade eden Külünk, “İfade özgürlüğünün arkasına saklanılarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik (karikatürlerle aşağılama, hakaret) edildi. Saygıya dayalı eleştiri olur, herkesin düşüncesine saygı duymak gerekir. Ama her gün aşağılama, her gün hakaret, her gün tahkir. 3 yıldır Alman dostlarımızın medya mahallesinden bu ülkedeki halkın iradesine o kadar çok taciz yapılıyor ki. Benim gördüğüm bu dostlarımız Türkiye’yi hiç bilmiyor, hiç gelmemişler. Şansölye Angela Merkel’i her dönem iktidar yapan milletin egemenliği, Erdoğan’ı da her dönem iktidar yapan milletin egemenliği. Benim ülkemde Şansölye Merkel’e her gün hakaret edilse siz ne dersiniz? Ama biz bunu yaptırmayız, çünkü Alman dostlarımızın buna üzüleceğini bilir, izin vermeyiz” şeklinde konuştu.

    “Almanya’da sistematik bir şekilde Türkiye düşmanlığı başladı”

    Başbakanlık Dış İlişkiler Başkanı Gürsel Dönmez de Alman medyasının 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’de neler oluyor sorusunu merak ettiğini, kendilerinin de Almanya’da neler oluyor sorusunun cevabını merak ettiğini söyledi. Almanya’yı büyük bir endişe içinde izlediklerini ifade eden Dönmez, “Benim neslim Bayern Münih hayranı olarak yaşadı. Almanya ile iyi ilişkilerimiz vardı. Son yıllarda çok sistematik bir şekilde Türkiye düşmanlığı başladı. Spiegel dergisinin 2001’den bu yana kapaklarına baktığınızda bir İslam karşıtlığı, Türk düşmanlığı, dostlar arasında olmaması gereken bir üslup görüyorsunuz. Bütün bunları üzüntüyle takip ediyoruz. Bu tutum yakın gelecekte olumlu sonuçlara yol açmaz. 15 Temmuz darbe girişiminin olduğu gece Başbakanlık’ta görev yerindeydim. Bulunduğumuz yere tankla saldırıldı. Kendisini cemaat olarak takdim eden yapı o gece karşımıza Nazi subayları gibi dikildi. Bunun karşısında devlet olarak hangi tedbirler alınması gerekiyorsa onlar alındı” dedi.

    Konuşmaların ardından devam eden forumda gazeteciler geçmişten bu yana süren ilişkileri değerlendirdi.