Etiket: Dönmez:

  • Enerji Bakanı Dönmez: “Kökü dışarıda kendi içeride olan yapılar bize akıl vermeye kalkmasın”

    Enerji Bakanı Dönmez: “Kökü dışarıda kendi içeride olan yapılar bize akıl vermeye kalkmasın”

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, kömür üretiminin ekolojik dengeyi bozmadan daha çevreci şekilde üretildiğine dikkat çekerek, “Çevrecilik adı altında kamu malına zarar veren halkı kışkırtan, kökü dışarıda kendi içeride olan yapılar bize akıl vermeye kalkmasın. Ne hikmetse onların çevreciliği Türkiye’nin çıkarları, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı söz konusu olunca ortaya çıkıyor. Milletimizin kaynaklarını milletimizin hizmetine sunmakta kararlıyız” dedi.

    Türkiye Taşkömürü Kurumunun başvuru sahibi olduğu ve Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (BAKKA) 2018 Yılı Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı ile desteklediği “Zonguldak Topoğrafyasında Kömürün Tarihsel Etkisi Dijital Teknoloji ile Turizme Kazandırılıyor” projenin açılışı gerçekleştirildi.

    Açılış törenine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de video konferans yöntemiyle katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu törenin açılış konuşmasını TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu yaptı. Eroğlu, “Dün iş kazası sonucu aramızdan ayrılan Soner Dağlıoğlu kardeşimizi rahmet ve şükranla anıyorum. Ailesi ve mesai arkadaşlarımıza sabırlar diliyorum. Camiamızın başı sağ olsun” diyerek hayata geçirilen proje hakkında bilgilendirme yaptı.

    Video konferans yöntemiyle açılışa katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Dün elim bir kaza sonucu hayatını kaybeden Soner Dağlıoğlu kardeşimizi ve daha önce hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına da baş sağlığı diliyorum. Bazı şehirler vardır, o şehre hayat katan can veren simgelerle özdeşleşen tarihe adlarını bu şekilde yazdıran, şehrin her bir sokağına, evine silinmez izler bırakan. Zonguldak kömür denince akla gelen ilk şehrimiz. Şehrin merkezinde kalan tarihi yapının korunası ve müze olarak yeniden açılması için 2018 yılında projemize başlamıştık. İlk etapta Üzülmez Müdür lojmanının restorasyon çalışmalarına başlandı. Yapının ve bahçenin özellikleri aslına uygun şekilde korundu. Mekana özel teşhir ve tanzim planlaması yapıldı. Uzun araştırmalar yapıldı. Tüm envanter tek tek incelendi. Tarihi eser niteliğindeki nadide eser ve enstrümanlar tek tek incelendi. İç kısımda sergi salonu, harita ve plan odası, belgesel odası, sanat odası ve sanal gerçeklik odası bölümleri, dış kısımda 200 yıllık tarihi belgelerle bir bahçeden oluşuyor” diye konuştu.

    “Doğalgaz rezervi Filyos’tan ana karaya bağlanacak”

    Bakan Dönmez, Fatih Sondaj Gemisi’nin Karadeniz açıklarındaki keşfettiği rezerve ilişkin müjdeli haber verdi. Bakan Dönmez, “Bugün vereceğimiz bir diğer müjdeli haber de Filyos’taki enerji yatırımlarımızla alakalıdır. Türkiye’deki ilk mega endüstri bölgesi olacak olan Filyos Türkiye’nin yeni enerji üssü olacak. Fatih’in keşfettiği 405 milyar metreküplük doğalgaz rezervimiz Filyos’ta karaya çıkacak. Buradan ana şebekeye bağlanacak. Taşkömürünün bölgede üretimi, demir-çelik başta olmak üzere yeni bir endüstrinin doğuşunu sağlamıştı. Şimdi de doğalgazın üretimiyle Zonguldak ve Batı Karadeniz yeni endüstri bölgemiz olacak. Bölgeye çok güçlü bir ulaşım ve lojistik ağı kuruluyor. Halen devam eden Filyos Vadisi Projesi ile birlikte de orta ve yüksek teknolojili endüstri Filyos’ta kümelenmiş olacak” diye konuştu.

    “Yerli kömürü enerji bağımsızlığımız açısından kritik görüyoruz”

    Enerji bağımsızlığında yerli kömürün önemine dikkat çeken Bakan Fatih Dönmez, “Kömür bu gün sadece Türkiye’nin değil dünyanın önde gelen ülkelerinin önemli kaynaklarından biri olmayı sürdürüyor. Yapılan uluslararası çalışma ve projeksiyonlar; artan enerji talebinin karşılanmasında baz yük olması nedeniyle gelecek yıllarda da kömürün temel enerji girdilerinden biri olacağını gösteriyor. Biz yerli kömürü enerji bağımsızlığımız açısından kritik görüyoruz. Enerjide ithal girdi oranımız halen yüksek. Bunu yönetilebilir seviyelerde tutmak için yerli kömürümüzden azami oranda faydalanmaya devam edeceğiz. Son yıllarda yaptığımız yoğun çalışmalarla toplam kömür rezervimizi artırmaya devam ediyoruz. 2016 yılında 45 milyon ton 2017’de 88 milyon ton, 2018 yılında 101.5 milyon ton 2019 yılında 97,3 milyon ton yerli kömür üretimi gerçekleştirdik. 2018 yılında Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırarak yerli kömür üretimini gerçekleştirdik. İnşallah 2020 yılında da son dönemde yakaladığımız yükseliş trendini devam ettireceğiz ve 100 milyon ton seviyelerini yakalayacağız. Toplam 20 milyar tonluk kömür rezervimizin 1.5 milyar tonunu taşkömürü oluşturuyor. Bu oranın arttırılması için TTK yöneticilerimiz ve madenci kardeşlerimiz büyük bir fedakarlıkla çalışmaya devam ediyor” dedi.

    “24 saatlik elektrik üretiminin 4.1 saatini yerli kömürden karşılıyoruz”

    Bakan Fatih Dönmez, kömür üretiminin artması için ruhsat sahalarının devriyle yatırımcılara açıldığını ifade ederek, “Kömür üretimimizin artması için TTK ve TKİ’ye ait ruhsat sahalarımızın bir kısmının devriyle bu sahalarımızı yatırımcılara açtık. Böylece üretim ve istihdamı artırmayı hedefledik. Sektörün büyümesini istiyorsak, dışa bağımlılığı azaltmak istiyorsak yüksek rezerv ve daha geniş alanlara dağılmış üretim yapmak durumundayız. Sahip olduğu yüksek katma değer ve istihdam kapasitesi ile kömür sektörümüz sürekli geliştirilmesi ve desteklenmesi gereken bir sektör. Çünkü kömür sektöründe yatırımcımız, insanımız, devlet ve madenciliği sektörü destekleyen alt sektörler kazanıyor. Bugün 52 yerli kömür santralimiz faaliyetlerini sürdürüyor. Toplam 11 bin 350 megavat düzeyinde yerli kömür kurulu gücümüz var. Yüzde 12’lik paya sahip. Kasım 2020 itibariyle toplam elektrik üretimimizin yüzde 14.3’ünü yerli kömürden sağladık. Başka bir ifadeyle 24 saatlik elektrik üretiminin 4.1 saatini yerli kömürden karşılıyoruz. Yerli kömür enerji fiyatlarında petrol ve doğalgaz fiyatlarının etkisinin azaltılmasına sağladığı katkıyla enerji üretim sepetimizde önemli bir yere sahip. Yeraltı kömür işletmelerinde işçi maliyetlerine uygulanacak destek kapsamında bu yıl 247 milyon liralık destek ödemesi yaptık. Son 5 yılda bu rakam toplam 360 milyon liraya ulaştı. Özellikle istihdamın korunması ve madenci kardeşlerimizin korunması için önemli adımlar attık. İş kazası neticesinde hayatını kaybeden işçi kardeşlerimizin ailelerine destek olmak için gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirdik. Şehit madenci kardeşlerimizin ailelerinin kamuda istihdam edilmesini sağladık. Linyit ve taşkömürü sahalarında yer altında çalışacak işçi kardeşlerimizin ödemelerini asgari ücretin en az iki katı olarak belirledik. Zorunlu ferdi kaza sigortası yapılması mecburiyetini getirdik. İşçilerin çalışma saatlerini günde en fazla 7.5, haftada en fazla 37.5 saat olarak belirledik” şeklinde konuştu.

    “Kaynaklarımızı ekolojik dengeyi bozmadan gün yüzüne çıkartmayı hedefliyoruz”

    Kömür üretiminin bazı çevreler tarafından muhalefet aracı olarak kullanıldığına dikkat çeken Bakan Dönmez, “Kömür üretimiyle ile ilgili üzerinde hassasiyetle durduğumuz çevrenin korunmasıyla ilgili madenlerimiz özelde de kömür üretimi bazı çevreler tarafından muhalefet aracı olarak kullanılıyor. Türkiye’nin yer altı kaynaklarını ekonomiye kazandırma gayreti sürekli olarak mesnetsiz, yalan ve yanlış bilgilerle baltalanmaya çalışılıyor. Enerji bağımsızlığı bizim için ne kadar önemliyse maden bağımsızlığımız da bir o kadar önemli. Kömür sektörü bu gün teknolojiye yaptığı yoğun yatırımlarla hem çevresel kriterlerin sağlandığı hem de verimliliğin arttırıldığı bir yapıyı hayata geçirmeye başladık. Kömür artık daha çevreci kriterlerle üretiliyor. Bizler milletimizin kaynaklarını her ne pahasına olursa olsun çıkaralım anlayışına karşıyız. Kaynaklarımızı ekolojik dengeyi bozmadan çevresel sürdürülebilirlik kriterleri çerçevesinde gün yüzüne çıkartmayı hedefliyoruz. Çevrecilik adı altında kamu malına zarar veren halkı kışkırtan, kökü dışarıda kendi içeride olan yapılar bize akıl vermeye kalkmasın. Ne hikmetse onların çevreciliği Türkiye’nin çıkarları, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı söz konusu olunca ortaya çıkıyor. Milletimizin kaynaklarını milletimizin hizmetine sunmakta kararlıyız” dedi.

    Törende konuşan AK Parti Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar da Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun yerli taşkömürünü çıkartmakta önemli rol üstlendiğine vurgu yaptı. Uçar, “Açıkçası kurum bünyesinde yıllardır çalışan, emek veren gayret eden ülke ekonomisine katkı sağlamak için alın teri döken bir sürü yakınımız var. Ben de bir madenci çocuğu olarak bu kürsüden hitap etmekten duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

    Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz da maden müzesi ile TTK Taşkömürü Eğitim Ocağı’nın bütünlük arz ederek yeniden düzenlenerek çalışmaların sürdüğüne dikket çekti. Tutulmaz, “Bölgemizdeki madencilik, işçi kültürü endüstriyel mirasımızın ve kültürel farklılıklarımızın korunarak yaşatılmasına ve tanıtılmasına yönelik hayata geçirilen Üzülmez Kültür Vadisi bölgesinde bulunan ve BAKKA tarafından desteklenen ve açılışını yapacağımız Karaelmas Maden Şehitleri Müzesi de TTK’nın kuruluşundan bugüne bütün yönleriyle ele alındığı, bilgi, belge ve materyallerle desteklenen bir ihtisas müzesi olarak çok önem verdiğimiz endüstriyel tarihimizin kalkınmayı ve gelişmeyi hızlandıran turizmle desteklenerek ilimizin sosyo-ekonomik gelişimine öncülük edecektir” şeklinde konuştu.

    Konuşmaların ardından protokol üyeleri kurdele kesti. Ardından müze protokol üyeleri tarafından gezildi.

  • Bakan Dönmez: “Akdeniz’de doğalgaz arama çalışmalarımıza devam ediyoruz”

    Bakan Dönmez: “Akdeniz’de doğalgaz arama çalışmalarımıza devam ediyoruz”

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Keşfedilen doğalgazı 2023 yılında vatandaşlarımızla buluşturmayı hedefliyoruz. Akdeniz’de doğalgaz arama çalışmalarımıza devam ediyoruz. Hem sahada hem masada faaliyetlerimizi sürdürüyoruz” dedi.

    İstanbul’da düzenlenen 3’üncü Türkiye 2023 Zirvesi’ne online platform üzerinden katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ‘Milli Enerji’ panelinde açıklamalarda bulundu. Karadeniz’de Tuna-1 kuyusunda bulunan doğalgazın keşif süreciyle ilgili konuşan Bakan Dönmez, keşfedilen 405 milyar metreküp doğalgazı Cumhuriyetin 100’üncü yılında vatandaşlarla buluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Akdeniz’deki doğalgaz arama çalışmalarına devam edileceğini ifade eden Bakan Dönmez, hem sahada hem masada faaliyetlerin sürdürüleceğini dile getirdi.

    Bakan Dönmez, 2016-2017 yıllarında milli enerji politikalarıyla ilgili çalışırken en önemli konuların başında enerjide dışa bağımlılık konusu geldiğini işaret ederek, “Türkiye uzun yıllardır enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için gayret gösteriyordu fakat yeterli doğal kaynakların keşfedilememesi nedeniyle çok fazla başarılı olunamıyordu. Son dönemde gayretlerimiz netice verdi. Karadeniz’deki çalışmalara 16 ay önce başlamıştık, sismik çalışmalar yapılıyordu. Bu sismik çalışmalar ve analizler bize o sahanın bir potansiyel içerdiği bilgisini vermişti. Bu potansiyeli değerlendirmek amacıyla sondaj çalışmalarına başladık. Fatih gemisini Akdeniz’deki çalışmalara ara verip Karadeniz’e doğru uğurladık. 20 Temmuz itibariyle Sakarya gaz sahasındaki bölgeye intikal etti. 1 aylık süre içinde bir gaz keşfi yakaladığımızı öğrendik. Buradaki gaz miktarının 320 milyar metreküp olduğu bilgisini vatandaşlarımızla paylaşmıştık. İlave keşif miktarının da 85 milyar metreküplük doğalgaz keşfi olduğunu ekledik. Tespit kuyularını planladık, diğer gemilerimizle birlikte bu bölgede çalışmalara devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    “Keşfedilen doğalgaz miktarının 8-9 yıllık bir ihtiyacı karşılayacağını söyleyebiliriz”

    Bakan Dönmez sözlerine şöyle devam etti: “Son 5 yıla baktığımızda doğalgaz tüketimimizin ortalama 45-50 milyar metreküp civarında olduğunu görüyoruz. Keşfedilen doğalgaz miktarının 8-9 yıllık bir ihtiyacı karşılayacağını söyleyebiliriz. Buradan gelecek gaz Türkiye’deki konutların ihtiyacını yaklaşık 25 yıl karşılayabilecek büyüklükte”.

    “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında doğalgazı milletimizle buluşturmayı hedefliyoruz”

    Karadeniz’deki doğalgazın ekonomiye kazandırılması sürecinde belli ölçüde yerli imkanlarının kullanılacağını vurgulayan Bakan Dönmez, “Ön mühendislik çalışmalarımızı kendi imkanlarımızla yapacak kapasitedeyiz. İhtiyaç duyulduğunda yurt dışından hizmet alabiliriz. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında doğalgazı milletimizle buluşturmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

    “Akdeniz’de Selçuklu-1 kuyusundan ümitliyiz”

    Bakan Dönmez, Doğu Akdeniz’deki çalışmalarda 2 yılı geride bıraktıklarının altını çizerek, “8 tane derin deniz sondajımız oldu. Bunların bir kısmı Türkiye’nin kıta sahanlığında bir kısmı ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden aldığımız ruhsat alanlarındaydı. Bugüne kadar somut bir keşif olmadı ancak her keşif oradaki formasyona, potansiyele yönelik ciddi veriler veriyor. Oradaki araştırmalarımızı yoğunlaştıracağız. Yavuz sondaj gemimiz Selçuklu-1 kuyusunda çalışmalarının ardından bakıma alındı. Selçuklu-1 kuyusunun civarında sismik çalışmalarımız devam ediyor. Akdeniz’de Selçuklu-1 kuyusundan ümitliyiz” ifadelerini kullandı.

    “Kendi milli hak ve menfaatlerimiz doğrultusunda Akdeniz’deki faaliyetlerimizi sürdürmeye kararlıyız”

    Barbaros Hayrettin Paşa ve Oruç Reis gemilerinin sismik araştırmalarına devam ettiğini belirten Bakan Dönmez, “Uluslararası hukuka dayalı olarak, kendi milli hak ve menfaatlerimiz doğrultusunda Akdeniz’deki faaliyetlerimizi sürdürmeye kararlıyız. Haklılık tezimizi gerek masada gerek sahada ortaya koyuyoruz. Bölgede araştırmalarımız devam ediyor, potansiyel gördüğümüz alan görürsek sondaj çalışmalarımızı yapacağız” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kıyıdaş ülkelerin temsilcilerinin bulunacağı bir konferans teklif ettiğini ifade eden Bakan Dönmez sözlerini şöyle tamamladı: “Bazı ülkeler bu tip tekliflere karşı önyargılı bir biçimde ‘hayır’ cevabını verdi. Biz hem sahada hem masada faaliyetlerimizi sürdüreceğiz”.

  • BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez uyardı:

    BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez uyardı:

    Covid-19 salgını ile hijyen ve sanitasyonun öneminin herkes tarafından daha iyi anlaşıldığını söyleyen Bursa Yemek Sanayicileri Deneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez, binlerce kişiye aynı anda sağlıklı yemek üretebilmenin yolunun, doğru üretim şartlarını sağlamaktan geçtiğini söyledi.

    Dönmez, BUYSAD üyesi firmaların yemek üretimi ve dağıtımının her aşamasında titiz davranıp asla kaliteden taviz vermediklerine vurgu yaparak, merdiven altı işletmelerden alışveriş yapılmasının risklerine dikkat çekti. İşletme sahiplerine seslen Coşkun Dönmez, “Çok ucuza satılan yemekler sağlık açısından önemli riskleri var” dedi.

    Gıda üretmenin sorumluluk gerektirdiğini söyleyen Coşkun Dönmez, hazır yemek imâlatı yapılan tesislerin uluslararası hijyen sertifikalarına sahip olması ve ilgili kurumlar tarafından sürekli olarak haberli ve habersiz şekilde sürekli denetlenmesi gerektiğini belirtti. Başkan Dönmez, hazır yemek firmalarının mutfaklarında genel hijyen kurallarına uyulmasının haricinde tencere, tava, kepçe gibi araçların üretildiği malzemelerin, gıda ham maddelerini saklama şartlarının, ham madde tedarik zincirindeki aşamaların sürekli kontrol edilmesi, bunlara ilâve olarak, firmalarda çalışan bütün personelin sağlık kontrollerinin sık ve sürekli yapılması gerektiğini belirtti.

    Fabrikadan sofraya hijyen ve sanitasyon

    BUYSAD üyesi işletmelerin tamamında uluslararası standartlarda üretim yapıldığını vurgulayan Coşkun Dönmez, bilhassa salgın hastalıkların yaygın olduğu dönemlerde, gıda üretimi yapılan işletmelerdeki bu kurallarına uyulmasının her zamankinden daha önemli hâle geldiğine dikkat çekti. Hazır yemek sektöründe, fabrikan sofraya kadar her aşamasında hijyen ve sanitasyon koşullarına uymak gerektiğini ifade eden Coşkun Dönmez, “BUYSAD üyeleri, yemek üretimi ve dağıtımının her aşamasında titiz davranıp aslâ kaliteden taviz vermiyor. Yemek üreten işletmelerde ulusal ve uluslararası sertifikaların alınmış olması gereklidir. Piyasada çok ucuz yemek satan firmalarda hijyen ve sanitasyon kurallarına uyulmadığını unutmayalım” dedi.

    “Sektörümüz ayakta kalmak zorunda”

    Coşkun Dönmez, halen etkisini sürdüren Covid-19 salgınının ekonomik etkilerinin daha kolay atlatılabilmesi için bütün sektörlerin birbirleri ile dayanışma içinde olması gerektiğini de söyledi. Sektörlerin bir zincirin halkaları olduğunu belirten BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, biri olmadan diğerinin olamayacağını ve hiçbir sektörün tek başına ayakta kalamayacağını kaydetti. Sağlığın her şeyden önemli olduğunu ifade eden Başkan Dönmez, “Bu süreçte hijyen ve sanitasyonun önemi daha iyi anlaşıldı. Ama her şeyin bedeli var. Yeni kurallarla birlikte artan maliyetler ortadayken çok düşük fiyat veren işletmelerden yemek almak büyük risktir. Diğer yandan merdiven altı işletmeleri örnek göstererek, işini hakkıyla yapan firmaların fiyatını ucuzlatmaya yeltenmek ise yemek sektörünü zarar ettirir ve bu sürdürülebilir bir durum değildir. İşini gerektiği gibi yapan catering firmaları bir süredir yeni yatırım yapamaz hale geldi ve kalifiye eleman çalıştırmakta zorlanıyor. Bu yüzden karşılıklı anlayış ile hareket etmek gerekiyor” diye konuştu.

    Denetimler artmalı

    Devletin yemek sektöründeki denetimlerini sıklaştırması gerektiğini de ifade eden Coşkun Dönmez, üretim ve dağıtım aşamasında hijyen ve sanitasyon şartlarına uymayan, belgeleri eksik olan, vergi ödemeyen işletmelere ağır cezalar verilmesi gerektiğini söyledi. Tarım ve Orman Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın ilgili kurumlarının bu konuda sık ve titiz denetimler yapmasını istediklerini de kaydeden Dönmez, “BUYSAD olarak bu denetimler sırasında ilgili kurumlara her türlü desteğe hazır olduğumuzu da belirtmek isterim” ifadelerini kullandı.

  • Bakan Dönmez: “Yerli lityum üretimi yıl sonunda başlayacak”

    Bakan Dönmez: “Yerli lityum üretimi yıl sonunda başlayacak”

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, elektrikli otomobiller, telefonlar ve tabletlerdeki bataryalarda kullanılacak yerli lityum üretiminin yıl sonunda başlayacağını duyurdu.

    Bakan Dönmez, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bordan lityum üretim atağımızı başlattık. Yerli üretim lityum, elektrikli otomobillerde, telefonlarda ve tabletlerdeki bataryalarda kullanılacak. Yıl sonunda üretime başlayacağız” ifadelerine yer verdi.

  • Enerji Bakanı Dönmez: “Akkuyu’da ikinci ünitenin temeli atıldı”

    Enerji Bakanı Dönmez: “Akkuyu’da ikinci ünitenin temeli atıldı”

    MERSİN (İHA) – Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olacak Akkuyu NGS’de incelemelerde bulundu. Hedeflerinin, birinci üniteyi 2023’te Cumhuriyetin 100. yılında devreye almak olduğunu belirten Dönmez, “Ayrıca 2. ünitenin de temeli atıldı. Birinci ünite devreye girer girmez inşallah bir yıl içerisinde de ikinci üniteyi devreye almayı planlıyoruz” dedi.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesi’nde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santralinde incelemelerde bulundu. Akkuyu inşaat sahasına helikopterle gelen Bakan Dönmez, nükleer santral çalışmalarını önce havadan inceledi. Daha sonra sahaya iniş yapan Bakan Dönmez’e, Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, Nükleer Denetleme Kurulu Başkanı Zafer Demircan ve Nükleer Enerji ve Uluslararası Proje Uygulama Genel Müdürü İbrahim Halil Dere de eşlik etti. Bakan Dönmez, Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Anastasia Zoteeva ile birlikte inşaat sahasını gezerek, yetkililerden bilgi aldı.

    “Türkiye’deki nükleer güç santrali, şu anda dünyadaki en güçlü, güvenlik tarafı en kuvvetli nükleer güç projelerinden birisidir”

    Daha sonra gazetecilere açıklama yapan Bakan Dönmez, 2018 Nisan ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Federasyon Başkanı Vladimir Putin’in katılımlarıyla Türkiye’nin 50 yıllık hayallerini gerçekleştirmek için nükleer santral güç projesinin temelinin atıldığını anımsattı. İnşaatta bu yıl 2’nci yıla girildiğini belirten Dönmez, “Bizzat gelerek sahadaki gelişmeleri yerinde incelemek istedik. Zaman zaman buraya gelerek sürekli inceleme yapıyoruz. Bugün önemli aşamalardan bir tanesini daha birlikte görme imkanı bulduk. Büyük bir vinç yardımıyla ekstra güvenlik kabini olarak adlandırdığımız kabinin zarfını yerleştirme işlemi başlayacak. Yaklaşık 300 tonluk son derece kritik bir malzeme. Başından beri söylüyoruz; Türkiye’de yapılan bu nükleer güç santrali, şu anda dünyadaki en güçlü, güvenlik tarafı en kuvvetli nükleer güç projelerinden birisidir” diye konuştu.

    “İkinci ünitenin temeli atıldı”

    Santralin inşaat sürecine ilişkin de bilgi veren Dönmez, ikinci ünitenin temelinin atıldığını da ilk kez Mersin’de açıkladı. Dönmez, “İnşallah hedefimiz birinci üniteyi 2023 yılında, Cumhuriyetimizin 100. yılında devreye almak. Ayrıca ikinci ünitenin de temeli atıldı. Birinci ünite devreye girer girmez inşallah 1 yıl içerisinde de ikinci üniteyi devreye almayı planlıyoruz. Şu anda sahada yaklaşık 6 bin 700 kişi çalışıyor. Bunların yüzde 90’ı Türk vatandaşı, Türk mühendisi ama bazı uzmanlık gerektiren kritik işleri yapan uzmanlar Rusya’dan ve dünyanın muhtelif yerlerinden burada bulunuyorlar. 4 ünitenin de inşaatına başladığımızda burada sahada yaklaşık 15-16 bin civarında insanımız çalışıyor olacak. İşletme döneminde ise yaklaşık 3 bin kişiyle işletiyor olacağız” ifadelerini kullandı.

    Nükleer Düzenleme Kurumu ile diğer bağımsız denetim kurumlarının anbean gerek proje safhasında gerek malzemelerin imalatı aşamasında gerekse sahadaki inşaat faaliyetleri aşamasında sürekli denetim ve kontrol yaptıkları bilgisini veren Bakan Dönmez, Rusya’ya eğitim için 4-5 yıl önce gönderdikleri öğrencilerden 143’ünün mezun olup, diplomalarını aldıklarını ve şu anda Akkuyu NGS sahasında çalışmaya başladıklarını söyledi. Dönmez, “102 öğrencimizin de önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde mezun olup bu ekibe dahil olmasını bekliyoruz. Öte yandan, 22 öğrencimiz yüksek lisans için Rusya’da eğitimlerine devam ediyor. Bu sene de yine 25 öğrencimizi de yüksek lisans almak üzere Rusya’ya göndermeyi planlıyoruz. Bunları, yüksek düzeyli personelimizin niteliğini artırmak için. Ama burada sadece mühendis çalışmayacak, ara teknik eleman dediğimiz teknisyen ve teknikerler de çalışacak. O elemanlarımızın buradaki meslek liselerinde eğitim almaları için uzun bir süredir yürüttüğümüz bir hazırlığımız vardı; sonunda Milli Eğitim Bakanlığı ile bir protokol yaptık, özellikle Mersin’de ve içinde bulunduğumuz Gülnar ilçesi dahil olmak üzere, buradaki meslek liselerinde nükleer eğitimi ilave edecek bir müfredat değişikliğine gidiyoruz. Bu eğitimi alan genç kardeşlerimiz, mezun olduklarında memleketlerinde bu büyük projede çalışma imkanına kavuşmuş olacak” şeklinde konuştu.

    Bakan Dönmez, inşaat aşamasında yerli malının kullanılması konusunda da proje firmasıyla bir mutabakatları olduğunu belirterek, malzemelerin mümkün mertebe Türkiye’den temin edilmesi için anlaşma yaptıklarını dile getirdi.

    Bakan Dönmez, daha sonra Akkuyu Nükleer A.Ş. yetkililerinden inşaat çalışmalarına ilişkin basına kapalı bir brifing aldı.