Etiket: Dönemini

  • Bakan Özlü: “Türkiye, sınai mülkiyet alanında emekleme ve öğrenme dönemini artık geride bırakmıştır”

    Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye’nin sınai mülkiyet alanında hızla büyüyen ve gelişen bir ülke profiline sahip olduğuna vurgu yaparak, 40 binin üzerinde tasarım başvurusuyla Avrupa’da 3’üncü dünyada ise 6’ncı sırada yer aldığını kaydetti. Özlü, “Türkiye, sınai mülkiyet alanında emekleme ve öğrenme dönemini artık geride bırakmıştır” dedi.

    Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Ankara Ticaret Odasında (ATO) düzenlenen Sınai Mülkiyet Kanunu tanıtım toplantısına katıldı. Toplantıda Bakan Özlü’nün yanı sıra ATO Başkanı Gürsel Baran, ASO Başkanı Nurettin Özdebir de bulundu.

    Bakan Özlü, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Türkiye’nin son dönemde gerçekleştirdiği en önemli yapısal reformlardan biri olduğuna vurgu yaparak, “Gerçekten de uzun yıllardır beklenen bir kanunu hayata geçirdik. Uzun yıllardır beklenen, ancak bununla birlikte, bundan sonra uzun yıllar ihtiyacımızı görecek olan bir kanun çıkardık. Bu kanun için harcadığımız enerji ve gayret, günü kurtarmak gibi bir derdimizin olmadığını, aksine uzun vadeli, kalıcı çözümlerin ve mekanizmaların peşinde olduğumuzu açıkça gösteriyor. Zira sınai mülkiyet alanına yatırım yapan bir ülke, bugünün veya yarının değil, gelecek 10 yılın, 20 yılın hatta 50 yılın planlarını yapıyor demektir. Bu süreçte bizim temel önceliğimiz, Türkiye’nin gelecek vizyonuyla uyumlu ve bu vizyona değer katacak bir sınai mülkiyet sistemini oluşturmaktı” şeklinde konuştu.

    Fikri Mülkiyet Akademisi

    “Her alanda olduğu gibi, fikri ve sınai mülkiyet alanında da en önemli konu nitelikli insan gücüdür” diyen Bakan Özlü, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

    “İşte kanunla kurmuş olduğumuz Fikri Mülkiyet Akademisi, Türkiye’nin bu ihtiyacını karşılayacak bir yapı olarak çok önemli faaliyetler gerçekleştirecektir. Unutmayalım ki büyük başarılara ancak nitelikli insanlarla ulaşabiliriz. Markaları insanlar kurar, tasarımları insanlar yapar, patentleri insanlar alır. Birçok disiplinin kesiştiği bir alan olan fikri mülkiyet alanında uygulanacak eğitimler, Türkiye’yi bu alanda öne çıkaracak bir etki meydana getirecektir. Bakanlık olarak, Fikri Mülkiyet Akademisinin kurumsallaşma sürecini tamamlamak ve hizmet kalitesini artırmak için her türlü desteği sağlayacağımızı ifade etmek istiyorum.”

    “40 binin üzerinde tasarım başvurusuyla Avrupa’da 3’üncü dünyada ise 6’ncı sırada yer alıyoruz”

    Bakan Özlü, Türkiye’nin sınai mülkiyet alanında hızla büyüyen ve gelişen bir ülke profiline sahip olduğunu sözlerine ekleyerek, “2011 yılından bu yana her yıl 100 binin üzerinde marka başvurusuyla Avrupa’da en fazla marka başvurusu yapılan ülkesi olmamız, bir tesadüf ya da sıradan bir olay değildir. Bu önemli bir farkındalık göstergesidir. Türk insanı, sınai mülkiyet haklarını korumak istediğini ve geleceğe dair umutlarının ve beklentilerinin olduğunu açıkça gösteriyor. Bu dinamizm ve beklenti, tasarım başvurularına da yansıyor. 40 binin üzerinde tasarım başvurusuyla Avrupa’da 3’üncü dünyada ise 6’ncı sırada yer alıyoruz. Üzerinde belki de en fazla durmamız gereken patent alanında ise oldukça geriden geldiğimiz bir yarışta, rakiplerimizle aramızdaki farkı hızla kapatıyoruz. Son 14 yılda yerli patent başvuru sayısını 16 katına, tescil sayısını 24 katına çıkarma başarısı gösteren bir Türkiye, hiç kuşkunuz olmasın, bundan çok daha iyisini gerçekleştirme potansiyeline sahiptir. Nitekim 2016 yılında, yerli patent başvurularımız bir önceki yıla göre yüzde 17 artış göstererek 6 bin 445’e yükseldi. 3 bin 457 yerli faydalı model başvurusunu da dahil edersek, geçtiğimiz yıl, ülkemizde yaklaşık 10 bin yerli buluş için patent ve faydalı model başvurusu yapıldığını görüyoruz. Bundan sonraki süreçte, hem bu sayıları hem de bunların niteliğini ve ticarileşmesini daha fazla artırmak gerekiyor. Yeni kanunun, bu açıdan çok önemli bir fonksiyon icra edeceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye, sınai mülkiyet alanında emekleme ve öğrenme dönemini artık geride bırakmıştır”

    Sınai Mülkiyet Siteminde son 20 yıllık tecrübeler neticesinde ortaya çıkan sorunlar bulunduğunu ancak söz konusu kanun ile bu sorunların ortadan kaldırıldığına vurgu yapan Özlü, “Örneğin geçtiğimiz dönemin sorunlu alanlarından birisi incelemesiz patent sistemiydi. Bunu kaldırdık ve faydalı model başvurularına araştırma raporu zorunluluğu, tasarımlara yenilik araştırması getirdik. Faydalı model ve tasarım niteliğini artıracak olan bu tedbirlerle, aslında kendimize ve ülkemiz sanayisine önemli bir mesaj veriyoruz; Türkiye, sınai mülkiyet alanında emekleme ve öğrenme dönemini artık geride bırakmıştır” değerlendirmesinde bulundu.

    Bakan Özlü, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun yasalaşması ile yabancı yatırımcının Türkiye’ye daha fazla ve daha güvenli bir şekilde yatırım yapmasının önünü de açılacağına dikkat çekti.

    Ankara patent başvurusunda ikinci sırada

    ATO Başkanı Gürsel Baran ise markalaşmanın önemine vurgu yaptı. Baran, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun verilerine göre, Türkiye’de yerli patent başvuru sayısının 2002 yılında 414 iken 2016 yılında 6 bin 445’e çıktığını söyledi. Baran, söz konusu başvurularda Ankara’nın, 2016 yılı itibariyle 738 patent başvurusuyla İstanbul’un ardından ikinci sırada yer aldığını kaydetti.

    Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün “Dünya Fikri Mülkiyet Göstergeleri” raporuna göre, Türkiye’de son 5 yılda tescil edilen marka sayısının 800 bine yaklaştığına değinen Baran, “Türk Patent ve Marka Kurumu, 2015 yılında yaptığı 192 bin 950 marka tesciliyle dünyada Çin, Avrupa Birliği ve ABD’nin ardından dördüncü sırada yer alıyor. Bu büyük bir başarı ancak ekonomik kalkınma için daha fazlasını yapmak ve dünya çapında markalar oluşturmak zorundayız. Türkiye ekonomisi, markaları ile zenginleşecektir. Fason üretimin yerini markanın katma değeri almalıdır” dedi.

    Baran, Ankara Ticaret Odası olarak coğrafi işaretlerin Türkiye’de ihmal edilen ekonomik boyutuna kamuoyunun ve kamu otoritesinin dikkatini daha fazla çekmek amacıyla, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türk Patent ve Marka Kurumu, Ankara Üniversitesi ve Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı’nın katkılarıyla, “Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi” düzenleyeceklerini bildirdi. Baran, söz konusu zirvenin 28-29 Nisan 2017 tarihlerinde ATO Congresium’da gerçekleştirileceğini sözlerine ekledi.

    Toplantının ardından ATO Başkanı Baran, Bakan Özlü’ye plaket takdim etti.

  • Anadolu Üniversitesi ABD’deki ilk dönemini başarıyla tamamladı

    Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (AÖF), Amerika Birleşik Devletlerinde 3 farklı merkezde gerçekleştirdiği dönem sonu sınavı ile ilk dönemini başarıyla tamamladı.

    Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sisteminden Sorumlu Rektör Yardımcısı ve Açıköğretim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Yücel Güney, Kuzey Amerika Programlarına kayıtlı öğrencilerin 2016-2017 öğretim yılı güz döneminin son sınavına Houston, Maryland ve New York sınav merkezlerinde girdiğini belirtti. Güney, “Bu yıl ilk defa kıtalar arası bir sınavı organize etmiş ve bir dönemi başarıyla tamamlamış bulunuyoruz. Açıköğretim sistemi olarak Azerbaycan’dan Amerika’ya uzanan geniş bir yelpazede eğitim hizmeti veriyoruz. Anadolu Üniversitesi’nin Batı Avrupa Programları ile 30 yıl önce başlayan uluslararasılaşma sürecinde gelinen nokta mutluluk verici. Yakında Suudi Arabistan’da Açıköğretim sınav merkezi açmayı planlıyoruz” açıklamasında bulundu.

    Ayrıca Kuzey Amerika bölgesinde ikamet eden ve önceden Açıköğretim Türkiye, Balkanlar, Azerbaycan ve Batı Avrupa programlarından birinde kaydı olan öğrencilerin, durumlarını belirten bir dilekçe ile Kuzey Amerika programlarına kayıtlarını nakil yaptırabileceğini ifade eden Güney, kayıt yenileme tarihlerinin 20 Şubat-03 Mart 2017 olduğunun da altını çizdi.

    Prof. Dr. Yücel Güney, “Türkiye’de 2008 yılından sonra Açıköğretim sistemine bir defa kayıt yaptırmış olanlar sonraki dönemlerde kayıt yenilemeseler bile kayıtları dondurulmuş bir şekilde sistemde beklemektedir. Bu durumda olan ve Amerika’da yaşayan öğrencilerimiz sadece kayıt giderlerini yatırarak kayıt yenileme yaptırıp bahar döneminde sınavlara katılabilirler. İkinci üniversite ile sınavsız bir bölüm tercih etmek isteyenler ve yeni başvuruda bulunacak lise mezunu adaylar Ekim 2017’de başlayacak kayıt dönemini beklemek zorundalar” dedi.

    Kuzey Amerika programlarıyla ilgili tüm detayların, ‘usa.anadolu.edu.tr’ adresinden öğrenilebileceği bildirildi.

  • Vodafone Türkiye, 2016-17 mali yılı Ekim-Aralık dönemini sonuçlarını açıkladı

    Vodafone Türkiye, 2016-17 mali yılının 3’üncü çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Şirket, mali yılının üçüncü çeyreğinde toplam mobil abone sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 800 bin net artış ile 22,6 milyon oldu.

    Vodafone Türkiye istikrarlı büyümesini 2016-17 mali yılının üçüncü çeyrek (2016 yılı Ekim-Aralık) sonuçlarını açıkladı. Yapılan açıklamaya göre; şirket; kesintisiz çift haneli büyümesini devam ettirerek, servis gelirlerini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artırarak 2,1 milyar TL’ye ulaştı.

    Veri kullanımı iki katına çıktı

    3’üncü çeyrek itibariyle akıllı telefon penetrasyonunu geçen yılın aynı dönemine göre 15 puan artış ile yüzde 71’e çıkaran şirket abonelerinin veri kullanımı, 4.5G’nin de pozitif etkisiyle geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 104 artarak üçüncü çeyrekte toplam 103 petabyte’a ulaştı. Türkiye’nin 81 ilinde 10 bini aşkın 4.5G iletişim noktası ile hizmet veren şirket, böylece 4.5G’de en geniş kapsamaya sahip operatör olmayı sürdürdüğünü belirtti.

    Yapılan açıklamada, 2016-17 mali yılının 3’üncü çeyrek sonu itibariyle Vodafone Türkiye’nin mobil abone sayısı 22,6 milyon olarak gerçekleşirken, şirketin faturalı abone bazının toplam içindeki oranı yüzde 47’e ulaştı. Vodafone Red tarifeleri şirketin faturalı abone bazındaki büyümesinde etkili olduğu kaydedildi.

    Sabit genişbant abone sayısı 524 bine ulaştı

    Öte yandan 1 Ocak 2015 tarihinde ’Vodafone SüperNet Telefonsuz ADSL’ hizmetini tanıtan Vodafone Türkiye’nin sabit genişbantta hızlı büyümesi de devam ettiği belirtilirken, üçüncü çeyrekte şirketin sabit genişbant abone sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 244 bin net artış ile 524 bine ulaştı. Şirketin sabit hizmetlerden elde ettiği servis gelirleri ise üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 57 arttı.

    2016-17 mali yılının üçüncü çeyrek performansını değerlendiren Vodafone Türkiye CEO’su Colman Deegan, şunları söyledi: “2016/2017 mali yılının üçüncü çeyreği Türkiye’ye olan bağlılığımızın ve bu pazardaki kararlılığımızın göstergesi olan bir başka güçlü ve yatırım odaklı bir dönem oldu. Ülkenin en büyük uluslararası doğrudan yatırımcılarından biri olarak, Türkiye pazarında uzun vadeli büyüme vizyonumuz doğrultusunda önemli yatırımlar yapmaya devam edeceğiz”.

  • TeknoSA kasa önünde sıra bekleme dönemini bitiriyor

    Teknoloji perakendeciliğinin lider markası TeknoSA, “Tabletten Sanal POS’la ödeme alınması” ile sektörde gerçekleştirdiği ilklere bir yenisini daha ekliyor.

    Teknoloji perakendeciliğinde yeni bir dönüm noktası olmaya aday Sanal POS’la ödeme alınması uygulamasının öncüsü olmaktan dolayı çok mutlu olduklarını belirten TeknoSA Genel Müdürü Bülent Gürcan, “Türkiye teknoloji perakendesinin lideri olarak 16 yıldır olduğu gibi ilkleri gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Teknoloji alışverişinde müşteri deneyimini en üst seviyeye taşımak adına yaptığımız yatırımlara bir yenisini daha ekleyerek Tabletten Sanal POS’la ödeme alınması uygulamasını hayata geçirdik. Bu uygulamamızla birlikte müşterilerimiz kasa önünde vakit kaybetmeden alışverişlerini tamamlayabilecek” dedi.

    Geçen yıl hayata geçirilen Bağlantılı Mağaza projesi ile TeknoSA satış danışmanları, ellerinde bulunan tabletler aracılığıyla müşterilere; ürünü seçme, filtreleme, karşılaştırma ve ürünün tamamlayıcı aksesuarlarındaki fırsatları görebilme, ürünün finansal opsiyonlarıyla tanışabilme imkanı ve müşterilerin ihtiyacına özel kesintisiz, daha kolay teknoloji alışverişi ve hizmet deneyimi sunmaya başlamıştı. Ayrıca, müşterilerin satın almak istedikleri ürünler için direkt kasadan satış yapmanın yanı sıra Teknosa Tablet uygulaması üzerinde siparişi oluşturduktan sonra ödeme ve fatura işlemleri için siparişi askıya alıp, ilgili işlemleri kasada tamamlıyorlardı. Şimdi sanal POS fonksiyonu ile birlikte, sipariş askıya alınmaksızın tablet uygulaması üzerinden ödeme alınıp ve fatura yazdırılması işlemleri tamamlanıyor.

    Sepet işlemleri bittikten sonra müşteriler, ödeme ekranında kredi kartı bilgilerini e-ticaret alışveriş deneyimine benzer şekilde girip, son aşamada 3D doğrulaması üzerinden güvenli bir şekilde ödeme işlemlerini sonlandırıyor. Ödeme kaydının oluşmasına müteakip, yine tablet uygulaması üzerinden fatura en yakın yazıcı üzerinden yazdırılıyor. Böylelikle, müşteriler hiç kasaya uğramadan alışverişlerini yapıp mağazadan ayrılabiliyor.

    Tabletten Sanal POS’la ödeme alınması projesi ile birlikte Türkiye teknoloji perakendeciğinde ilk kez, kasa önünde kuyruk beklemeksizin sipariş süreci uçtan uca mobil bir uygulama üzerinden tamamlanıyor olacak.

  • Turkcell ve Rönesans, ‘Dijital Hastane Dönemi’ni başlatma amacıyla güçlerini birleştirdi

    Turkcell, Rönesans Sağlık Yatırım ile 500 milyon TL’lik dev bir işbirliğine imza attı. Şehir hastaneleri projeleri kapsamında 5 yıl süreyle hastane bilgi yönetim sistemlerinin, dijital altyapı ve işletmesinin Turkcell tarafından uçtan uca sunulacağı açıklandı.

    Turkcell ve Rönesans Sağlık Yatırım, sağlıkta dijital hastane dönemini başlatacak şehir hastaneleri projeleri için işbirliğine imza attı. Yapılan anlaşmayla Rönesans Sağlık Yatırım tarafından Adana, Bursa, Elazığ ve Yozgat’ta inşa edilen şehir hastanelerinin tüm dijital altyapısı Turkcell tarafından sağlanacak. 4 hastane için toplam proje bedeli yaklaşık 500 milyon TL’ye ulaşan işbirliği kapsamında Turkcell, altyapı kurulumunun yanı sıra 5 yıl süreyle sistemin kesintisiz işlemesi için bilgi teknolojileri alanında takip ve yönetim hizmeti de verecek.

    Turkcell açıklamasına göre sağlıkta çığır açacak işbirliği kapsamında Turkcell, 5 yıl boyunca bilgi teknolojileri altyapısı, Hastane Bilgi Yönetim Sistemi uygulama yazılımı, servisi ve hastanede barındırılacak ilgili veri giriş personeli ile bu kapsam içindeki tüm operasyonu yönetecek. İlk etapta Yozgat Şehir Hastanesi ile başlayacak bu dönüşüm sırasıyla Adana, Elazığ ve Bursa’da hayata geçirilecek.

    “Dijital hastane dönemi Turkcell ile başlıyor”

    Sağlık alanında gerçekleştirilen reform niteliğindeki şehir hastaneleri projesinde Rönesans ile işbirliğine gitmekten büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Turkcell Kurumsal Satış Grup Başkanı Tuğrul Cora, “Türkiye’nin Turkcell’i olarak ülkemiz için gerçek anlamda hayati bir öneme sahip bu projede teknolojimizle aktif biçimde yer almanın gururunu taşıyoruz. Türkiye’nin hemen her alanında başlayan dönüşümüne teknolojimizle katkı sağlayarak dijital hastane dönemini resmen başlatıyoruz” dedi.

    Rönesans Sağlık Yatırım tarafından üstün yapı standartlarında inşa edilen şehir hastanelerine aynı kalitede teknolojik altyapıyla donatacaklarının altını çizen Tuğrul Cora şunları söyledi: “Bu işbirliği Turkcell’in entegre telekom ve teknoloji hizmetlerinde geldiği noktayı göstermesi açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Bu projede ihtiyaç duyulan tüm teknolojiyi bütünleşik olarak sunarken aynı zamanda bu sistemin işletmesini de yapacağız. Kurduğumuz altyapı sayesinde hastaneler artık dijital bir kimliğe bürünecek. Bir yandan bilgi sistemleri birbiriyle bütünleşik olarak çalışırken bir yandan da her türlü tıbbi cihaz kurulan sistem sayesinde ağlar ve sensörler aracılığıyla bilgi gönderebilecek. Akıllı bina teknolojisiyle de birleşecek sistemle hastane yönetimi eksiksiz işlerken aynı zamanda da röntgenler, raporlar, kan testleri elden ele dolaşmayacak, doğrudan doktorun önüne gelecek. Hastanelerde gerçekleşecek bu dijitalleşmeyle hastanın sağlıkla ilgili tüm bilgileri doğru, eksiksiz bir şekilde kayıt altında alınıp istenildiğinde tek tuşla ulaşılabilecek. Böylece bir yandan hastaların teşhis ve tedavi süreçleri hızlanırken sağlık personelinin de hayatı kolaylaşacak.”

    Turkcell ile gerçekleştirdikleri işbirliğiyle ilgili açıklama yapan Rönesans Sağlık Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Yanıkömeroğlu, “Kamu Özel İşbirliği modeli ile inşa edilen hastane projelerinde 9.500 yatak kapasitesiyle Türkiye’de lider konuma ulaşan Rönesans Sağlık Yatırım olarak, projelerimizin teknoloji altyapısını Turkcell gibi güçlü bir iş ortağıyla kuracak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

    Adana, Bursa, Elazığ ve Yozgat için en ileri teknolojiye sahip sağlık kampüsleriyle halka en iyi hizmetin bir an önce sunulması için aralıksız çalıştıklarını hatırlatanYanıkömeroğlu, “Bu projeler içinde bulunduğu şehirlerde yaşayanların hayat kalitesinde ve ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerinin karşılanmasında çok önemli bir rol oynayacak. Yenilikçi teknolojiler konusunda bizimle aynı vizyonu paylaşan Turkcell’in bu dev projelerde bizimle olması, Türkiye’nin sağlık dönüşüm hamlesinde aldığımız sorumluluğu layıkıyla yerine getirme kararlılığımızın bir göstergesi olacaktır” diye konuştu. Proje kapsamındaki ilk hastanenin bu yıl içerisinde Yozgat’ta faaliyeti girmesinin planlandığı belirtildi.