Etiket: Dönemde

  • Palandöken: “Bu dönemde zam değil bu kesime indirim yapılarak nakliyeci esnafı desteklenmeli”

    Palandöken: “Bu dönemde zam değil bu kesime indirim yapılarak nakliyeci esnafı desteklenmeli”

    TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bu dönemde zam değil bu kesime indirim yapılarak nakliyeci esnafı desteklenmeli” dedi.

    Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yaptığı açıklamada, taşımacı esnafının köprü-otoyol geçiş ücretleriyle başa çıkamadığını belirterek, “Pandemide maliyeti artan, müşterisi, sefer sayısı, kazancı düşen kamyoncu, nakliyeci, otobüsçü, halk otobüsçü, servisçi, taksici gibi tüm şoför esnafımıza zorunlu köprü ve yol geçiş ücretleri ağır geliyor. Oysa bu dönemde zam değil bu kesime indirim yapılarak nakliyeci esnafı desteklenmeli. Nakliyeci esnafının desteklenmesi ile vatandaş daha ucuz ve seyahat yapma imkanı sağlanmış olur” ifadelerini kullandı.

    Pandemiden en fazla etkilenen esnaf kesiminden biri olan taşımacı esnafının köprü ve otoyol geçişlerinde indirimli olması gerektiğini kaydeden Palandöken, şunları kaydetti:

    “Zorunlu köprü ve otoyol geçişleri ücretleri taşımacı esnafımıza ağır geliyor. 2021 yılında bu geçişler zaten yüzde 25 oranında zamlanmıştı. Pandemi sürecinin halen devam ettiği ve kazançların eski günlerine dönmediği unutulmamalı. Bu geçiş ücretleri, arıza, bakiyenin yetersiz olması gibi birçok farklı nedenle okunmadığında fark edilmeden gelen cezalar şoför esnafımızı zorluyor. Köprü ve otoyol geçişlerinden gelen cezalar pandemi sürecinde silinmeli, bu cezalardan doğan icralar durdurulmalı. Şoför esnafımıza alternatif bir yol sunulamıyorsa diğer giderlerinde kolaylık sağlanmalı. Köprü ve otoyol geçişlerinde indirim sağlanmalı ve uzun süredir hayata geçmesi umutla beklenen ticari akaryakıt verilmeli.”

  • “Çevrim içi Öğrenci Toplulukları” yeni dönemde de öğrencileri yalnız bırakmıyor

    “Çevrim içi Öğrenci Toplulukları” yeni dönemde de öğrencileri yalnız bırakmıyor

    Açık ve uzaktan öğrenimin dünyadaki öncü kurumlarından Anadolu Üniversitesi, öğrencilerini pandemi sürecinde de yalnız bırakmıyor. Öğrencilere sunduğu pek çok olanakla adından sıkça söz ettiren Açıköğretim Sistemi, bünyesinde oluşturulan “Çevrim içi Öğrenci Toplulukları” ile hem öğrenimin hem de sosyal aktivitelerden oluşan bir dizi içerik oluşturuyor. Açıköğretim Sistemi’ne kayıtlı tüm öğrencilerin ücretsiz olarak kaydolabildiği çevrim içi topluluklar, pek çok farklı ilgi alanlarına hitap eden etkinlikleri sanal ortamlar üzerinden yürütebilme olanağı sağlıyor. Bu sayede Koronavirüs tedbirleri doğrultusunda evde geçirilen sürenin daha kaliteli hale gelmesi amaçlanıyor.

    Aktif olarak öğrenimine devam eden 1 milyonun üzerindeki Açıköğretim öğrencisine en iyi hizmeti sunmak için sürekli kendini geliştiren Anadolu Üniversitesi, öğrenim ortamlarının yanında sosyal alanlar da yaratıyor. Açıköğretim Sistemi’ne kayıtlı öğrencilerin, farklı alanlarda sosyalleşebilmeleri için faaliyet gösteren “Çevrim içi Öğrenci Toplulukları” ile 10 binlerce öğrenci online olarak aynı etkinliklere katılabiliyor. Yaklaşık 60 dakika boyunca alanında uzman isimlerin öğrencilerle buluştuğu etkinlikler gününden önce internet sitesinden duyuruluyor. Ayrıca öğrenciler, oluşturulan tartışma platformu sayesinde etkinlik süresince birbirleriyle ve konuklarla etkileşime girebiliyor. Düzenlenen tüm etkinlikler, kaçıranlar için sisteme video olarak yükleniyor. Gerçekleştirilen tüm etkinlikler https://ekampus.anadolu.edu.tr adresi üzerinden takip edilebiliyor.

    “Evde Kal, eğitimden kopma”

    Çevrim içi Öğrenci Topluluklarının faaliyetleri ayda bir gerçekleştirilen çevrim içi etkinliklerle devam ediyor. “Yaşam Boyu Eğitim” mottosuna, “Evde Kal, Eğitimden Kopma” sloganını da ekleyen Anadolu Üniversitesi Çevrim içi Öğrenci Toplulukları 6 farklı alandan oluşuyor. 200 bini bulan üye sayısı ile Çevrim içi Öğrenci Toplulukları, son aylarda öğrencilerin yeni ilgi odağı oldu. Tartışma ortamları hazırlayarak öğrencilerin bilgi birikimlerini paylaşmasına imkân sağlayan bu sistemde: Kitap, Sinema, Fotoğraf, Tarih, Müzik ve Bilişim Toplulukları yer alıyor.

    2021’de de fotoğraf topluluğu taleplerine yönelik etkinlikler düzenlenecek

    Çevrim içi Fotoğraf Topluluğu, etkinliklerine karar verirken ilgi çekebilecek konuların yanında öğrencilerden gelen önerileri de değerlendiriyor. Koordinatörlüğünü Öğr. Gör. Gökhan Deniz Dinçer’in üstlendiği Çevrim içi Fotoğraf Topluluğu, her ay alanında uzman kişileri öğrencilerle buluşturuyor. Önceki aylarda topluluğa konuk edilen isimler arasında Prof. Dr. Levend Kılıç ve Prof. Dr. Özer Kanburoğlu gibi öğretim üyeleri yer alıyor. Ayrıca, Fatih Likoğlu ile Yemek Fotoğrafçılığı ve Erkan Balk ile Su Altı Fotoğrafçılığı gibi fotoğrafın kullanım alanlarına yönelik etkinlikler de topluluk üyelerinin ilgisini çeken etkinlikler arasında yer alıyor. 2021’de de öğrenci taleplerine yönelik etkinlikler düzenleyecek olan topluluk için; doğa fotoğrafçılığı, fine art fotoğrafçılık ve sokak fotoğrafçılığı konusunda önümüzdeki aylar için planlamalar yapılıyor.

    Yönetmenler, yapımcılar, film eleştirmenleri, öğretim üyeleri öğrencilerle buluşuyor

    Sinema Topluluğu, sinemaya salt izleyici olmaktan öte ilgi duyan Açıköğretim fakültesi öğrencilerine sinemanın farklı boyutlarında, derinlikli bilgi ve deneyim aktarımı sağlıyor. Topluluk Koordinatörü Öğr. Gör. Meltem Cemiloğlu önderliğinde her ay sinemanın farklı boyutları, o ayki konu ve içeriğe göre belirlenen konuklarla inceleniyor. Geçtiğimiz aylarda sinema topluluğuna konuk olan yönetmen isimler arasında Çiğdem Vitrinel, Vuslat Saraçoğlu, Eylem Kaftan; film eleştirmeni Mehmet Açar, yapımcı Şebnem Vitrinel, KısaFilmDer Başkanı Sidar Serdar Karakaş, Prof. Dr. Aysun Akıncı Yüksel, Dr. Öğr. Üye. Özlem Özgür, Arş. Gör. Dr. Özgür Çalışkan yer alıyor. Sinema topluğunun Ocak ayındaki etkinliğinin konuğu ise yönetmen, yazar, senarist, oyuncu Ercan Kesal olacak.”

    Müzik camiasının tanınan isimleri konuk ediliyor

    Prof. Burcu Yazıcı koordinatörlüğünde bu yıl da müzik camiasının tanınan isimlerini konuk ederek her ay bir etkinlik düzenlemeye devam edecek olan Müzik Topluluğu’nun Ocak ayının konuğu, Eskişehir Büyük Şehir Belediyesi Senfoni Orkestrası Başkemancısı Nazlı Avcı olacak.

    Ocak ayında “Tarihte Salgın Hastalıklar” konusu işlenecek

    Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği bir diğer topluluk olan Tarih Topluluğu bugüne kadar, aylık seminerler, gezi faaliyetleri, şehir buluşmaları, tarihi mekân fotoğraf çekimi etkinliği ve hediye kitap etkinliği gibi birçok faaliyet gerçekleştirdi. Arş. Gör. Metin Çatalkaya koordinatörlüğünde faaliyetlerine 2020-2021 öğretim yılında da devam eden topluluk, bu sene ilk olarak 30 Aralık Çarşamba günü Dr. Öğr. Üyesi Osman Güldemir’in katılımıyla “Geçmişten Günümüze Mutfak Kültürümüz” konulu seminer gerçekleştirdi. Tarih Topluluğu’nun Ocak ayı etkinliğinde Prof. Dr. Haşim Şahin’in katılımıyla “Tarihte Salgın Hastalıklar” konusu işlenecek. Şubat ayında ise Prof. Dr. Mehmet Topal’ın katılımıyla “Osmanlı Arşivlerinde Nasıl Araştırma Yapılır?” isimli seminer düzenlenecek.

    Bilişim Topluluğu yeni dönemde yeni konseptlerle öğrencilerle buluşacak

    Koordinatörlüğünü Öğr. Gör. Serap Şişman Uğur’un üstlendiği Bilişim Topluluğu’nda çevrim içi olarak düzenlenen söyleşilerde bilişim teknolojileri, geleceğin teknolojileri, geleceğe yönelik öngörüler, dijitalleşme, teknolojik tekillik gibi konularla teknolojinin temas ettiği her alandan uzmanlar konuk oluyor. Bilişim Topluluğu’nda yeni dönemde yeni konseptlerle etkinliklerin sürdürülmesi, ilerleyen dönemde farklı içerik türlerinin de kullanılması planlanıyor.

    Kitap tutkunları alanında uzman kişilerle incelemeler yapıyor

    Kitap tutkunlarıyla bir araya gelmeyi hedefleyen Kitap Topluluğu, Yaklaşık 1 ay öncesinden, tartışılacak kitabı topluluk üyelerine bildiriyor. Topluluk Koordinatörü Doç. Dr. Gökhan Tunç’un belirlenen kitapla ilgili davet ettiği bir uzman konukla birlikte söz konusu kitap etkileşimli olarak ele alınıyor. Kitap Topluluğu bu bağlamda ilk etkinliğini Aralık ayında Doç. Dr. Yakup Öztürk’ün uzman konuk olarak katıldığı Oğuz Atay’ın “Bir Bilim Adamının Romanı” hakkında gerçekleştirdi. Ocak ayında gerçekleştirilen etkinliğin konusu ise Prof. Dr. Oktay Yivli’nin katılımıyla “Öykü Nasıl Okunur?” oldu. Topluluk önümüzdeki aylar için de öğrencilere etkili içerikler hazırlıyor.

  • Yeni dönemde her türlü senaryoya hazır olarak eğitim verecekler

    Yeni dönemde her türlü senaryoya hazır olarak eğitim verecekler

    Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) yeni dönemde 2020-2021 eğitim öğretim yılında sanal eğitim alt yapısından dersliklerine öğretim kadrosu ile hazır duruma getirildi.

    Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi 17 fakülte, 1 lisans üstü eğitim okulu, 3 yüksek okulu, 13 meslek yüksek okulu ile birlikte 34 bin öğrenciye eğitim ve öğretim veriyor. Pandemi sürecinde uzaktan eğitimle eğitim sezonu tamamlayan üniversite de yeni dönemde oluşabilecek senaryolara göre hazırlıklar devam ediyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Bünyamin Şahin, pandemi sürecindeki eğitim öğretim dönemi için öngörülerin tam belli olmadığına dikkat çekerek, “Yani gerek sağlık bakanlığı gerekse YÖK, 2020-2021 eğitim öğretim yılında eğitim nasıl devam edecek henüz kararlaştırmadılar. Ama biz dinamik bir yapı ile bunu karşılamak istiyoruz. Eğitim öğretim ne şekilde başlarsa başlasın biz bütün derslerimizi canlı olarak yapabilecek şekilde serverlarımızı satın aldık. Yeni yazılımında birlikte sınıfta ders yapar gibi bütün programlarımız da aynı anda 300-400 sınıfta ders verebilecek şekilde uzaktan eğitim programımız şu anda hazır. İkinci olarak öğrencilerimiz tabii memleketlerinden Tokat’ımıza gelmek istiyorlar. Tokat’ımıza gelmek isterken de konaklamaları ile ilgili bir sorun var. Yani yurtlarda fazla kişinin barındırılması bir gibi bir sınırlama meydana gelebilir. Onunla ilgili de bizim alacağımız tedbir olacak” dedi.

    Salgın sürecinde kendi yazılımlarını kullandılar

    Korona virüs nedeniyle okulların kapandığı dönemde uzaktan bağlantılarda kendi yazılımlarını kullandıklarına dikkat çeken Rektör Şahin,”Salgın süreci başladığında yükseköğretim kurulu örgün eğitim durdurdu. Dolayısıyla uzaktan eğitime geçti. Biz bu uzaktan eğitim sürecine geçildiğinde tedbirli, temkinli olduk. Üniversitelerin birçoğu muhtelif ücretsiz yazılımlar kullanmak suretiyle uzaktan eğitim hizmetlerini gerçekleştirdiler. Ancak biz acele etmedik bir haftalık bir gecikme ile birlikte kendi yazılımınızı ve kendi sunucularımızda kullanmak üzere öğrencilerimizin verileri üniversitemizin içerisinde kalacak şekilde bir uzaktan eğitim süreci tamamladık. Burada öğretim üyeleri öğrencilerimize canlı yayınlarda derslerini verdiler canlı yayın sonrasında banttan izleyebildi öğrencilerimiz tüm derslerimizin sunuları slaytları ders notları öğrenciye verildi. Sınavlarımız çoğunluğu da ödev ve proje yazım şeklinde kendi portalımız den yapıldı. Buna ilave olarak da derslerin büyük bir kısmı da aynı zamanda uzaktan sınavlarda gerçekleştirdik. Dolayısıyla bizim diğer üniversitelerden farklı olarak bu uzaktan eğitimde yaptığımız işlem kendi yazılımımızı ve kendi sunucularımızda kullanmak suretiyle öğrenci bilgilerinin tamamen üniversite kaldığı bir uzaktan eğitim sürecini başarı ile tamamlamamız oldu” diye konuştu.

    Pandemi sürecinden etkilenmeden yabancı öğrenci alımı devam edecek

    Rektör Şahin, yabancı uyruklu öğrenci alımında ciddi artış yaşandığını belirterek, “Yıllık 50 ila 100 civarında yabancı uyruklu öğrenci alınıyordu. Biz geçen sene 800’ü geçtik 900’ü bulduk. Toplamda bin 300 civarında yabancı uyruklu öğrencimiz oldu. Pandemi süresinde salgın süresinden etkilenmeden yabancı uyruklu öğrencilerimizin buraya alımla devam edeceğiz. Bununla ilgili şu ana kadar yapmış olduğumuz anlaşmalar çerçevesinde muhatap aldığımız ülkelerin yükseköğretim kurumları kendilerinin yapmış olduğu sınavlarına esas alarak ilk bin içerisinde bize öğrenci gönderme devam edecekler. Eskiden biz ülkelere gidip orada sınav yapıyorduk, şu anda onu yapmayacağız. Onların yapmış olduğu sınavdan almış oldukları puanlarına göre yerleştireceğiz ve söylediğim gibi mümkün olduğu kadar ilk bindeki yani en başarılı öğrencilerimizi alacağız. Bu seneki hedefimiz en az 800 diye düşünüyoruz. Bu şekilde de toplam öğrenci sayımız yaklaşık olarak 2 bini bulmuş olacak.Bunun Tokat’ın kültür hayatına çok büyük bir etkisi var. Uluslararası bir şehir haline geliyorsunuz. İnsanların gelip-gittiği, alış-veriş yaptığı farkı renklerin, dil, dinlerin görüldüğü bir şehir haline geliyoruz. Aynı zamanda öğrencilerimiz için de katkısı var. Öğrencilerimiz artık kendilerini dünyaya açılmış, dünya ile kendilerini temas eden bireyler olarak görüyor. Bundan sonra gelecekle ilgili öngörüleri yerel değil dünya çapında oluyor. Uluslararası bir öğrencinin bizde eğitim alması ile birlikte bir miktar kazanç bırakması anlamında düşünmüyoruz. Aynı zamanda kültür değişimi de öğrencilerimizin sosyalleştirilmesi, uluslararasılaşması anlamında ciddi bir basamak olarak görüyoruz. Buna da bütün çabamız da devam edeceğiz” ifadelerini kullandı

    “Ürdün krallığı diplomalarımız resmi olarak tanıdı”

    Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesinden mezun olan yabancı uyruklu bir öğrencinin ülkesine gittiğinde diplomasının geçerli olduğuna dikkat çeken Rektör Şahin, “Üniversitemiz aynı zamanda bazı ülkeler tarafından resmi olarak tanınıyor. Yani denkliği tanınıyor. En son Ürdün krallığı diplomalarımız resmi olarak tanıdı. Ürdün’lü bir öğrenci bize gelip eğitimini tamamladığında Ürdün’de herhangi bir işlem yapmadan Tokat Gaziosmanpaşa üniversitesinin diploması orada geçerli. Bunun gibi birçok ülke ile anlaşmalarımız devam ediyor. Dünya üniversiteler sıralamasında binler civarındayız. Bununla birlikte dünya genç üniversiteler ve Asya üniversiteleri sıralamasında 401 plus serisinde yer alıyoruz. Yani dünyada önemli bir pozisyonumuz mevcut şu an itibariyle” dedi.

    Rektör Şahin, yeni dönemde üniversite tercih edecek öğrencilere sağlayacakları hizmetleri dile getirerek, “Öğrencilerin üniversitemizi nasıl tercih ettiklerine baktığımız zaman bunların yaklaşık yüzde 40 İnternet, yüzde 20’si orada eğitim gören öğrencilerle iletişimleri ile oluyor. Dolayısı ile yüzde 60’ı aslında bizimle bağlantılı olarak üniversiteyi tercih ediyor. Şimdi web üzerinden, İnternetten üniversitemizi tanımalarını sağlayacağız. Tercih yapacak öğrenciler ’tanitim.gop.edu.tr’ adresimizde üniversitemizden her türlü detay bilgiyi alabilirler. Üniversitemizden çok fazla miktarda görüntü özet bilgiler her bir fakültemizde ilgili kısa filmler fragmanlar ve detaylı her türlü bilgi ve belgeyi ulaşabilirler. Yök ve Milli Eğitim bakanlığı tarafından yapılan sanal fuarlar programlar bunlara katılım sağlıyoruz. Öğrencilerimizle iletişime geçiyoruz, hatta canlı yayınlar yapıyoruz. Bu salgın sürecinde öğrencilerimize birçok canlı yayın yaptık. Şu an itibariyle sanal dönene geçmiş durumdayız öğrenciler bize her türlü sanal ortam ulaşacak bizde sanal ortamda bu fuarlara canlı yayınlara katılmak suretiyle tanıtımımı gerçekleştiriliriyoruz” açıklamalarında bulundu

    Yeni dönemde 13 ayrı bölüm açılacak

    Yeni dönemde açılacak olan 13 ayrı bölümle öğrenci sayısının yaklaşık olarak bin 500 kişi artacağının altını çizen Rektör Şahin, konuşmasını şöyle tamamladı: “Toplam öğrenci sayımızın 35 bin ve üzerinde olacağını düşünüyoruz. Üniversitemizde 12’si yabancı uyruklu olmak üzere toplam bin 500 akademik personel var. Toplam personel sayımızda 3 bin 300 civarında, yani bin 900 civarında idari personelimiz bulunuyor. Üniversitemizce mevcut olan programlara ilave olarak 2020-2021 eğitim öğretim yılında açacağımız programlar kısaca şöyle; ‘Eğitim fakültesi altında İngilizce ve özel eğitim öğretmenlikleri bölümünüz açılıyor. Sağlık Bilimleri Fakültesinde beslenme ve diyetetik bölümüne öğrenci alıyoruz. Spor Bilimleri Fakültesinde spor yöneticiliğine, Turhal Uygulamalı Bilimler Fakültesinde grafik tasarım bölümü özel yetenekli öğrenci alıyor. Adalet Meslek Yüksekokulu, Artova Meslek Okulunda çocuk koruma ve bakım hizmetleri. Pazar Meslek Yüksek okulunda sivil havacılık ve kabin hizmetleri, Reşadiye Meslek Yüksekokulu sağlık turizmi işletmeciliği, Zile meslek yüksek okulunda hukuk büro yönetimi ve sekreterliği. Tokat Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuzda iki tane programımız var. Bir tanesi Türkiye’de ilk olarak açılacak saç bakımı ve güzellik, eczane hizmetleri var. Tokat Meslek Yüksekokulu ikinci öğretim olarak iç mekan tasarımı açacağız. Dolayısıyla toplamda 13 tane yeni bölümümüz olacak”

  • Erdoğan: “Salgının dünya ekonomisinde küçülmeye yol açtığı dönemde Türkiye’nin olumlu yönde ayrışacağına inanıyoruz”

    Erdoğan: “Salgının dünya ekonomisinde küçülmeye yol açtığı dönemde Türkiye’nin olumlu yönde ayrışacağına inanıyoruz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Büyüme rakamları başta olmak üzere pek çok konuda ülkemizle ilgili tahminlerin hep fiili gerçekleşmelerin gerisinde kalması, potansiyelimizin zenginliği sayesindedir. Salgının dünya ekonomisinde küçülmeye yol açtığı dönemde Türkiye’nin olumlu yönde ayrışacağına inanıyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu – Gelir İdaresi Başkanlığı Ataşehir Hizmet Binası Açılış Töreni’ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan törende yaptığı konuşmada, “Dünya ekonomisinin en önemli merkezlerinden biri olan İstanbul’un açılışını yaptığımız bu bina ile konumunu daha da pekiştireceğine inanıyorum. Korona virüs salgını sonrası İstanbul’un da cazibesi artacaktır. Yeni döneme hazırlık için vergi mekanizmalarının etkin ve hızlı işletilmesi, öngörülebilirliğin temel şartıdır. Türkiye’nin tüm kurum ve kuruluşlarıyla bir hukuk devleti olduğunu bu alanda göstermekte kararlıyız. Ülkemize yönelik çifte standartları, ikiyüzlü tutumları, ön yargılı yaklaşımları hukuk devleti niteliğimizi güçlendirerek aşabiliriz. Büyüme rakamları başta olmak üzere pek çok konuda ülkemizle ilgili tahminlerin hep fiili gerçekleşmelerin gerisinde kalması, potansiyelimizin zenginliği sayesindedir. Salgının dünya ekonomisinde küçülmeye yol açtığı dönemde Türkiye’nin olumlu yönde ayrışacağına inanıyoruz. Nitekim açıklanan her veri bu iddiamızı teyit ediyor. Ülkemizin çok büyük bir sıçrama sürecinde olduğunu yavaş yavaş herkes kabul etmeye başladı. Ekonomimize kurulan tuzakları birer birer bozarak yolumuza devam ediyoruz” dedi.

    “Özellikle salgın kaynaklı bu kısa gecikme dışında, ekonomi programımızı aynı kararlılıkta uygulamayı sürdürüyoruz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında, “Salgın dönemi çalışmalarımızın ve emeklerimizin karşılığının görülmesini sadece birkaç ay öteledi. Bu süreçte sanayicimizden esnaf ve sanatkarımıza, çalışanlarımızdan ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza kadar toplumun her kesiminin yanında olduk. Sosyal koruma kalkanı olarak adlandırdığımız destek programlarıyla doğrudan milletimizin cebine aktardığımız kaynak tutarı 24 milyar lirayı geçti. Son olarak özellikle salgın kaynaklı bu kısa gecikme dışında, ekonomi programımızı aynı kararlılıkta uygulamayı sürdürüyoruz. Küresel düzeyde yeniden düzenleneceği anlaşılan siyasi ve ekonomik yapı konusunda Türkiye gerçekten avantajlı bir yerde duruyor. Daha salgın dönemi bitmeden dünyanın dört bir yanından alternatif üretim için ülkemizdeki firmalarla temasa geçilmeye başlandı. Devlet olarak tüm kurumlarımız ve imkanlarımızla girişimcilerimizin, iş dünyamızın dinamizmini destekliyoruz. Türkiye’nin salgın sürecinden sağlıktan üretime kadar her alanda böylesine güçlü şekilde çıkması hemen birilerini rahatsız etti. AB’nin ekonomiden demokrasiye, şeffaflıktan altyapıya hiçbir alanda esamesi okunmayacak ülkelere kapılarını açarken Türkiye’yi dışarda bırakması bu rahatsızlığın işaretidir. Ama ne yaparsa yapsınlar Türkiye’nin demokraside ve ekonomide hedeflerine ulaşmasına engel olamayacaklar. Biz bir kaybedersek onların kaybı 5 olacaktır, 10 olacaktır. Özellikle turizmde, Türkiye’nin sağlık dahil her alanda verebileceği hizmetlerle yarışabilecek bir başka millet tanımıyoruz. Bu konuda daha ilkeli davranan ülkeler de var. Mesela İngiltere; Türkiye’yi karantinadan muaf tutarak attığı olumlu adımla her iki ülkenin kazanacağı bir iklim tesis etti” dedi.

    “Haziran’da sanayideki elektrik tüketimi Mayıs’a göre yüzde 36 daha fazla gerçekleşti”

    “Haziran’da sanayideki elektrik tüketimi Mayıs’a göre yüzde 36 daha fazla gerçekleşti” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İmalat sanayide kapasite kullanım oranları 65,8’e kadar çıktı. Ekonomik güven endeksi 73,5 ve real kesim güven endeksi 89,8 seviyesine geldi. Satın alma yöneticileri endeksi Haziran’da son 28 ayın zirvesi olan 53,9a yükselerek ekonomik faaliyetlerdeki genişlemeyi teyit etti. Bu veriyle G20 ülkelerinin tamamını geride bıraktık. Sadece Haziran ayında 1421 yeni sanayi işletmesi kuruldu. Bu sayı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 91 daha fazladır. Çalışmaya hızla, kararlılıkla devam ediyoruz. Hem ülkemizde OSB sayısı 827’ye ulaştı, hem de bu imkana ulaşmayan ilimiz kalmadı. Yatırımlar tamamlandığında 129 binin üzerinde vatandaşımıza yeni iş alanı ortaya çıkacak. İhracatımız Haziran’da bir önceki aya göre yüzde 35, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,8 artmıştır. Üstelik bu başarıları salgının tüm hızıyla sürdüğü bir dönemde elde ettik.

    Enflasyonu 2018 Ekim’indeki yüzde 25 seviyesinden yüzde geçen yıl sonu itibariyle 11,8 düzeyine geriletmiştik. Şu anda da yıllık yüzde 12,6 olan enflasyonu en kısa sürede tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız” ifadelerini kullandı.

    “İçeride ve dışarıda ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bu defa Türkiye’nin şahlanışını durduramayacaklar”

    Faizlerdeki düşüşün otomobilden konuta tüm piyasalarda belirgin bir canlanmayı beraberinde getirdiğini kaydeden Erdoğan, “Şu anda özellikle konut satışlarında ciddi bir patlama var. Otomotiv sektöründe ciddi bir patlama var. Geçmişte bu milleti ya birbirine düşürerek, ya siyasi ve ekonomik krizlerle oyalayarak ya terörle boğarak önüne gelen fırsatları engellemişlerdi. İnşallah bu defa başaramayacaklar. İçeride ve dışarıda ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bu defa Türkiye’nin şahlanışını durduramayacaklar. Bu güzel tabloyu bozmak için pek çok teşebbüste bulundular. Sokakları karıştırmaktan terör örgütlerini harekete geçirmeye, darbe teşebbüsüne, ekonomimize tuzak kurmaya kadar her yolu denediler. Milletimiz özellikle son 7 yıldır yapılan tüm hamleleri boşa çıkardı. Biz de Türkiye düşmanlarını birer birer tepeleyerek bugünlere kadar geldik. Ülkemizi 2023’e sağ salim ulaştırdığımızda artık Türkiye’yi durdurulamaz bir güç haline getirmiş olacağız. Yeter ki ezanımızda, bayrağımızda, vatanımızda, devletimizde sembolleşen değerlerimizden taviz vermeyelim. Yeter ki ’kim var’ diye seslenildiğinde sağına soluna bakmadan ’ben varım’ diyebilecek bir gençlik yetiştirebilelim” şeklinde konuştu.

  • Sağlık Bakanı Koca: “Şu dönemde okulların açılmamasına yönelik bir yaklaşımımız olmadı”

    Sağlık Bakanı Koca: “Şu dönemde okulların açılmamasına yönelik bir yaklaşımımız olmadı”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, okulların açılma durumunun Bilim Kurulunda bugün için gündeme gelmediğini belirterek, “Önümüzdeki haftalar, salgının seyrine göre Bilim Kurulunda tartışılır ve bu anlamda alınması gereken bir yaklaşım olursa bunu paylaşmış oluruz. Şu dönemde okulların açılmamasına yönelik bir yaklaşımımız olmadı” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığından gerçekleştirilen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı bugün saat 17.00’de başladı. Covid-19 salgınında gelinen son noktanın değerlendirildiği toplantının ardından Bakan Koca, basın mensuplarından gelen soruları yanıtladı.

    “Önümüzdeki haftalarda okulların açılmasıyla ilgili konu gündeme gelebilir”

    Okulların yüz yüze telafi eğitimlerine başlamalarıyla ilgili gelen soruya Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Önümüzde okulların açılmasına daha zaman var. Bilim Kurulunda bugün için bu konu gündeme gelmedi. Bunu salgının seyri belirler. Önümüzdeki haftalar, salgının seyrine göre Bilim Kurulunda tartışılır ve bu anlamda alınması gereken bir yaklaşım olursa bunu paylaşmış oluruz. Şu dönemde okulların açılmamasına yönelik bir yaklaşımımız olmadı” diye konuştu.

    “Büyüklerimizle ilgili kısıtlamanın devam etmesini öneriyoruz”

    65 yaş üstü vatandaşların sokağa çıkabildikleri 10.00-20.00 saatleri arasındaki dilimde şu an için bir esneklik düşünülmediğini belirten Koca, “Büyüklerimizle ilgili özellikle kısıtlamanın devam etmesi gerektiğini Bilim Kurulu öneri olarak söylüyor. Özellikle vefat edenlerin, yoğun bakım ve entübe olan hasta sayımızın giderek arttığını görüyoruz. Bizim şu dönemde, normalleşmeyle birlikte gençlerin de serbestliğiyle virüsü kolay ve belirtisiz taşıdığını görüyoruz. Bu kısıtlamanın şu an için devamından yanayız. Düğünler için de bir genelge yayınlandı; takı takılmaması, sayının dörtte bire kadar düşürülmesi, oyun ve benzeri etkinliklerin yapılmaması gibi. Bu kurallara bağlanan düğünü, vatandaşımız kurallar çerçevesinde yapsın. En çok bulaşın bu tip bir araya gelmelerde olduğunu biliyoruz” dedi.

    “Taşıyıcılığın ve koruyuculuğun yüksek olmadığını söyleyebiliriz”

    PCR ve Antikor testiyle ilgili gelen soruya ise Koca, “Toplam 153 bin kişi üzerinde bu çalışma yapılıyor. Şu an çalışmanın yapıldığı kişi sayısı 132 bine ulaştı. Bu sayının artışıyla birlikte toplam taşıyıcılık oranı yüzde 0,24. Bununla birlikte biz aynı kişilere antikor taraması da yapıyoruz. Antikor taramasıyla ilgili de koruyuculuk yüzde 0,81. Bu 132 bin kişide olan son durum. 153 binle ilgili sanıyorum haftaya çalışma bitmiş olur, daha kesin ve net sonuçları vermiş oluruz. Taşıyıcılığın ve koruyuculuğun yüksek olmadığını söyleyebiliriz. Toplumsal bir bağışıklığın olmadığını ve beklenti içine girmememiz gerektiğini rahatlıkla söyleyebiliriz” ifadelerine yer verdi.

    “Şeffaf olmaya gayret gösteriyoruz”

    Türkiye’de virüsle mücadele kapsamında yapılanların Avrupa’ya anlatılması gerektiğine vurgu yapan Bakan Koca, “Avrupa’nın yapmaya çalıştığıyla bizim vatandaşımıza uyguladığımız yaklaşım aynı değil. Avrupa, sadece hastanelerinde solunum sıkıntısı veya semptomu olan vatandaşlarına test yapıyor. Biz, havaalanlarında, sınır kapılarında, askerimizin celp dönemi geldiğinde ve benzer alanlarda taramaları yapıyoruz. Test sayımızda, vaka sayımız düşmesine rağmen 50 binin altına düşmedi. Avrupa’nın da test sayısının da altında olmadığımızı biliyoruz. Günlük verilerimizi açıklamaya çalışıyoruz. Şeffaf olmaya gayret gösteriyoruz. Vatandaşlarımızın tedavilerini de ücretsiz yapmak istiyoruz. Avrupa’da olduğu gibi hastane yükümüzün de olmadığını söylüyoruz” dedi.

    Bilim Kurulunun bugünkü gündeminde Bakan Koca, vaka sayılarının istenilen düzeye inmemesi doğrultusunda kongrelerin ötelenmesi gerektiğini açıkladı.

    “Bu virüsün insandan insana geçtiğiyle ilgili şu anda bir veri yok”

    Çin’de domuzlarda tespit edilen ve pandemi potansiyeli taşıyan yeni bir virüs hakkında gelen soruya ise Bakan Koca, şu yanıtı verdi:

    “Çin’de, domuz gribi soyundan olduğu bilinen GH1N1 olarak adlandırılan, insana bulaşma potansiyeli olan bir virüsten bahsediliyor. Bu virüsün insandan insana geçtiğiyle ilgili şu anda bir veri yok. Ama mutasyonla insandan insana geçme potansiyelinin olduğu biliniyor. Bununla ilgili Çin’le bilgi alışverişinde bulunuyoruz. Yakın takip içindeyiz. Farklı bir durum olursa bunu da açıklarız.”

    “Var olan kısıtlamaların yeterli olduğunu düşünüyoruz”

    65 yaş üzeri vatandaşların korunmasıyla ilgili yeni bir kısıtlama önerisinin olmadığını yineleyen Koca, “Var olan kısıtlamanın yeterli olduğunu düşünüyoruz. Özellikle büyüklerimizin dışarıda mutlaka maskeli olması gerektiği, mesafeyi koruyamayacakları alanlara girmemeleri gerektiğini söyleyebiliriz. Maskenin sadece kendimizi korumak için değil, karşımızdaki kişiyi de koruduğunu bilmeliyiz” ifadelerine yer verdi.

    “Cizre özelinde şahsen takipteyim”

    Cizre ilçesinde vakaların kontrolden çıktığı ve sağlık hizmetlerinin yetersiz kaldığı yönünde çıkan iddiaları da yanıtlayan Koca, “Cizre özelinde, ben şahsen çok yakın takipteyim. İstismar edilme konusunun açık olduğunu düşünerek, sorunun olup olmadığı konusunda yakın takipteyim. Sağlık kuruluşlarımızın da bu anlamda eksiklerini tamamlama noktasında gayret içinde olduğumuzu, sağlık kuruluşlarımızın da ihtiyaçları karşılayamayacak durumda olmadığını söyleyebilirim. Daha yakın birlikteliklerin, sosyal ve kültürel etkinliklerle vaka sayılarının daha da arttığını görüyoruz. Endişe edildiği gibi bir durum yok” diye konuştu.

    Bakan Koca, son olarak dezenfektanlar konusunda da vatandaşı uyardı. Sağlık Bakanlığı tarafından uygun görülen ve önerilen ürünlerin kullanılması gerektiğine dikkat çeken Koca, cilt sorunu olan kimselerin de dezenfektan kullanmaması gerektiğini önerdi.