Etiket: DOMATES

  • Süper domates hasadı devam ediyor

    Doğu Anadolu bölgesinin Çukurovası olarak bilinen Iğdır’da süper domates hasadı devam ediyor.

    Iğdır’da yetiştirilen süper domates, çevre İllerin yanı sıra Nahçıvan ve İran’dan yoğun talep görüyor. Kendine has tadı ve aroması olan süper domates kilosu 3 liradan alıcı buluyor. Yöredeki insanlar tarafından sofralık olarak tüketilen süper domatesin bu sene iyi para ettiği belirtildi.

    Süper domates hasadının devam ettiğini belirten örnek çiftçi Alican Akçan, “bu sene süper domates çok iyi para etti hasattan memnunuz. Ekim ayı sonuna kadar ürün toplayacağız. Organik domates olduğu için vatandaşlardan yoğun talep görüyor. Sulu ve organik olduğu için aroması ve tadı çok güzeldir. Bu sene yüzümüz domatesten yana güldü” dedi.

    Iğdır’da bu sene yaklaşık 7 bin dekarlık alana süper domates ekildiği, 26 bin ton civarında ise hasat beklendiği belirtildi.

  • Domates üreticisinin fiyat tepkisi

    Isparta’da domates üreticileri, dolar bahane edilerek 3 liraya toptan sattıkları domatesin marketlerde 9-10 liraya satışına tepki gösterdi. Üreticiler, girdileri oluşturulan ürünlerin devlet tarafından denetim altına alınmasını istiyor.

    Isparta merkeze bağlı Deregüme Köyü’nde ürettikleri domatesi Ortadoğu ve yurt dışında birçok farklı ülke ile iç piyasaya satan üreticiler, kendilerinden 3 liraya çıkan domatesin 10 liraya satışına tepki gösterdi.

    Domates üreticisinin aracılar kadar kazanç elde edemediğinden yakınan üreticiler, devletin bu konuda bir çalışma yapmasını istediler. Üretimdeki girdi maliyetlerinin son dönemde doların yükselişinin bahane edilerek yüzde 300 oranlarına varan düzeyde artışının da anormal olduğuna dikkat çeken üreticiler, devletin yalnızca gıda tüketimi değil üretimde kullanılan girdi fiyatlarını da incelemesi talebinde bulunuyor.

    Baykan: “Domateste bu sene olması gereken ortalama rakam yaklaşık 2.5 – 3 lira”

    Deregüme Köyü’ndeki serasında domates üretimi yapan Mustafa Baykan, satış fiyatlarının şu an olması gerektiği düzeyde bulunduğunu savundu. Baykan, “Domates üretimimizi bu sene Mayıs ayı bitimiyle yaptık hayırlısıyla. Şu anda sezonun sonlarına doğru yaklaşıyoruz. Fiyatlarımız bu sene olması gereken fiyat düzeylerinde. Şu anda 3 lira ve üzeri rakamlara gidiyor. Doların artmasıyla masraflarımız çok arttı. Geçen yıl aynı domates ortalama 1 liraya gidiyordu. Bu sene olması gereken rakam yaklaşık 2.5 – 3 lira. Böyle giderse masraflarımızı kurtarırız. Burada bu yıl ortalama 3 liraya giden domates, genel ortalamaya vurulduğunda 2 liraya düşüyor. Seneye bu rakamların biraz daha üstünde rakamlar olabilmesi lazım ki biz bu üretimi yapabilelim. Bugün aldığımız gübrelerin fiyatı yaklaşık yüzde 300 civarında arttı, işçilik maliyetleri de seneye yine yüzde 50 civarında artacak. İnşallah, seneye de bu fiyatların biraz daha üstünde bir rakam almayı düşünüyoruz.”

    “Fırsatçılık yapanlar oluyor”

    Girdi fiyatlarının düşürülmesi adına dolar kuru üzerinden artan bu fiyatların absürt olduğunu düşündüğünü ifade eden Baykan, “Dolar 2 katına çıksa bile fiyatlar yükselse tamam ama dolar düşüyor fiyatlar yine aynı kalıyor. Artan gübre fiyatları kesinlikle düşmüyor. Bunların önüne geçilmesi lazım. Yani, illaki fırsatçılık yapanlar oluyor” dedi.

    “Bizden domatesi 3 liraya alan aracılar, 6 – 7 liraya satıyor, sanki biz aracılar için çalışmış gibi oluyoruz”

    Isparta Deregüme Köyü’nde 3 lira 30 kuruştan yerinde toplanarak satılan domateslerin İstanbul, İzmir, Adana, Ankara gibi hallere gittiğini kaydeden Baykan, “Bizden alınan domatesler halciye, oradan pazarcıya gidiyor. Halci, üstüne bir fiyat koyuyor, pazarcı bir fiyat daha koyunca, fiyatlar anormal şekilde artıyor. Burada, buna bir düzenleme yapılabilir mi, onu bilmiyorum. Bugün, 1 kilo domatesin maliyeti bu yıl için 1.5 lirayı buluyor. Bugün 3 liraya satıyorsam, 1.5 lira şu anda kazanabiliyorum. Ama sezon içerisindeki fiyatlarla ortalamaya vurulduğunda 1.5 – 2 lira gibi bir fiyat ortaya çıkıyor. Yani maliyetine gidiyor. Bizden domatesi 3 liraya alan aracılar, 6 – 7 liraya satıyor. Bunda tabii ki çok afaki bir fiyat farkı var. Olan bizim emeğimize oluyor. Sanki biz, onlar için çalışmış gibi oluyoruz. Böyle olunca, domatesimiz değerinde gitmiyor, emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Şu anda onların kar marjını tam olarak bilemem ama tabii ki yüksek” diye konuştu.

    “Herkes para kazanmak istiyor ama asıl para kazanması gereken biz emekçileriz”

    “Halde 3 liraya aldığı domatesi 4.5- 5 liraya satabilir, pazarcı bunu alıp fiyat koyduğu zaman İstanbul Pazarı’nda domates 7 – 8 lirayı buluyor” diyen Baykan, “Herkes para kazanmak istiyor ama asıl para kazanması gereken biz emekçileriz. Bizim kar marjımız çok düşük, onların kar marjı çok yüksek oluyor. Aracılar kazanıyor. Burada ben işçiliğini yapıyorum, 6 ay içinden çıkmıyorum. İlacı, gübresi, çapası, budaması derken işçiliğini biz yapıyoruz. Ama gel gelelim karşılığını alamıyoruz, başkası götürüyor” şeklinde konuştu.

    Katırcı: “Bu fiyatlar, ‘Dolara bağlı’ deniyor ama ben çok da ona inanmıyorum, ülkemizde fırsatçılık çok”

    Isparta’nın en çok domates üretimi ile ön plana çıkan merkeze bağlı köyü olan Deregümü Köyü Muhtarı ve aynı zamanda bir üretici olan Osman Katırcı ise, domates üretimi konusunda girdi fiyatlarının, dolar bahane edilerek yükseldiğini ve adeta fırsatçılık yapıldığını ileri sürdü.

    Muhtar Katırcı, “Bizim geçen yıl bu domatesi üretim maliyetimiz 80-85 kuruştu. Bu yıl Mayıs ayından bu yana 1 lira 20 kuruş olan fiyatımızla önümüzdeki yıl bizim için çok karanlık. Çünkü, Sezonun başında 80 liraya aldığımız 1 torba potasyum nitrat gübre, bugün 240 lira. Bu devlet fabrikasının ürettiği gübre, Gübretaş’ın fiyatları bunlar. Bu fiyatlar, ‘Dolara bağlı’ deniyor ama ben çok da ona inanmıyorum, ülkemizde fırsatçılık çok” ifadelerini kullandı.

    “Yıl sonunda ortalama 1.80- 1.90’a geldiği zaman biz, ‘Allah bereket versin’ diyoruz”

    “Şimdi, 240 liraya 25 kiloluk 1 torba gübreyi alırsak, seneye biz bu üretimi yapamayız” diyen Katırcı, şöyle devam etti; “Yetkililerin buna bir el atması lazım. Büyük bir fırsatçılık var. Domatesin fiyatı bugün 3 lira 30 kuruş. Bu rakamlar görüldüğünde insanlar çok para kazanıldığını zannediyor ama bu yıl sonu ortalamasına bakılınca, 1 liraya satıyorsun, 2 liraya satıyorsun, 3 liraya satıyorsun; yıl sonunda ortalaması 1 lira 80 kuruş, 1 lira 90 kuruşa geldiği zaman biz ‘Allah bereket versin’ diyoruz, karnımızı doyuruyoruz, para kazanıyoruz bu işten.”

    “Uçurum bu: 3 lira – 10 lira, böyle bir kazanç yok”

    Köyden üretilen domateslerin Ortadoğu ülkeleri ve iç piyasaya gittiğini belirten Katırcı, “Kalitemiz güzel. Vatandaşımız, alıcımız ve satıcımız memnun. Ama bugün toptan domates bizde 3 lira 30 kuruş iken bana akşam What’s App’tan gelen mesajda; İzmir’den gelen market fiyatında etiket 8 lira 99 kuruş, yani 9 lira. İstanbul’da marketten bir fiyat geliyor, etiket 10 lira. Yani, bu kadar aradaki paralar nerelere gidiyor, kim kazanıyor, ne oluyor, biz onu bilemiyoruz. Buradan domates götüren halci arkadaşları dinlesek; ‘Biz 10 kuruş – 20 kuruşla çalışıyoruz’ diyorlar. Nereye gidiyor, bu parayı kim kazanıyor, halen daha çözmüş değiliz. Bu işe de bir el atılsa iyi olur. Burada, benim üretici arkadaşım 2-3 liraya domates veriyor, orada 10 liralık etiketi gördüğü zaman morali bozuluyor. Yani halcisi de pazarcısı da, herkes bu işten ekmek yesin ama bu kadar uçurum farklarla değil. İstanbul’daki vatandaş da bizim vatandaşımız, burada 3 lirayken orada neden10 liraya yesin? Yani, çok anormallik var. Hem üretici hem tüketici memnun olsun ki; ülkemizde bir kaos ortamı olmasın. Uçurum bu: 3 lira – 10 lira, yani böyle bir kazanç yok. İnşallah, devletimiz buna da bir el atar ve bu işlere de bir çözüm gelir diye düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

    “Ne oldu da böyle oldu, dolar bu kadar mı tavan yaptı da 80 liralık gübre 240 lira oldu”

    Üreticinin girdi maliyetleri konusunda da devletin denetim mekanizmasını geliştirmesi gerektiğini savunan Katırcı, “Gübre, ilaç, bitki besleme piyasası ve her şeyde fiyat denetimi yapılmalı. Çünkü, bu fırsatçılıktan başka bir şey değil. Ne oldu da 80 liralık bir gübre 240 lira oldu, ben bunu anlamış değilim. Ya da 132 lira olan MKP gübre, 320 – 340 lira oldu. Ne oldu da böyle oldu. Yani, dolar bu kadar mı tavan yaptı. Böyle olur ise, bugün 1 lira 20 kuruşa üretilen domates, önümüzdeki sene 2 lira 50 kuruştan aşağı üretilemeyecek. Bunu biz biliyoruz. Seneye 2 lira 50 kuruştan satabileceğinin de garantisi yok. Hiçbir zaman pazarın bir garantisi yoktur. Bugün arz edilir talep vardır, 3 liraya satarsın. Yarın ihtiyaç yoktur, 1 liraya satarsın. Onun için bu fiyatlara el atılması lazım. Ülke olarak, vatandaş olarak, devlet olarak hepimiz el ele verip, bu durumdan çıkmamız lazım” dedi.

  • Anamur pazarında zam şampiyonu domates

    Anamur’da Cumartesi günü kurulan semt pazarında bu hafta fiyatlar adeta uçtu. Şehit Atanur Bal Pazaryeri’nde bu hafta fiyatlar vatandaşları adeta şok etti.

    İki hafta öncesine kadar 3 liradan satılan domates bu hafta tezgahlarda 5 liradan satılıyor. Vatandaşlar, “İki hafta içinde bir domatese bu kadar zam nasıl gelir. Bu insanlar ne yiyip ne içecekler. Bu mevsimde domates bu fiyattan satılıyorsa ilerleyen günlerde kaç liradan satılacak” diyerek domates fiyatlarındaki artışa tepkilerini gösterdiler.

    Zam şampiyonu domates

    Pazarcı esnafı, üretim maliyetlerinin artması ve mazota gelen zamlar sebebiyle sebze ve meyve fiyatlarının yükseldiğini ve bu nedenle semt pazarının alışveriş yapanlarla değil dolaşmaya gelenlerle dolu olduğunu ifade etti.

    Pazaryerinde bu hafta vatandaşlar kadar pazarcı esnafının da dertli olduğunu belirten Hüseyin Demir, “55 yıldır pazarcılık yapıyorum. Bu mesleğe başladığımda 16 yaşındaydım. Biz çok ekonomik krizler gördük ama bu sene ki bizi oldukça etkiledi. Anamur’un büyük ve kalabalık pazarı olan Cumartesi pazarı bile son iki haftadır durgunluk yaşanıyor. Fiyatların yükselmesi pazar piyasasını etkiledi. 2 hafta önce 2 -3 lira olan domatesin bu hafta en kötüsü 4 liradan satılıyor. Bu yılki ekonomik kriz üreticiyi, pazar esnafını ve tüketiciyi çok fazla etkiledi. Vatandaş daha önce kilo kilo alırken şimdi ise taneyle almaya başladı. Armudu 4, biberi 4, eriği 3, elmayı 3, limonu 3, salatalığı 3, çeri domatesi 7, üzümü ise 5 liradan satıyoruz.”

  • (Özel Haber) Domates doları solladı

    Bursa’da zam şampiyonlarından biri olan domates tarlara 4 liraya, pazarda ise 7 liraya satılıyor.

    Bu sene tarla ve pazarın en pahalı mahsûllerinden domatesin hasadı devam ediyor. Domates hasadı için sabah erken saatlerde tarlaya giden çiftçiler akşama kadar çalışıyor. 10 kişilik ekip günde ortalama 4 ton domates topluyor. Elle kopartılıp tek tek kovalara konan domatesler, daha sonra kasalara boşaltılıyor. Ardından kamyona yüklenen kasalar tarladan pazara gidiyor.

    Tarlada çalışan Ali Mehmet Karabuğa, “Fiyatlar şu anda çok güzel. Fiyatlar tarlada 3-4 lira arasında değişiyor. Her gün topluyoruz. 10 kişi günde 4 ton civarında hasat ediyoruz. İşçide biraz sıkıntı var. Zor buluyoruz. Tarla sahibi bu bahçeyi 100 bin liraya götürü aldı. Bu bahçeden 50 ton civarında domates çıkar” dedi.

    Tarlada çalışan bir başka işçi ise, “Sabah 8 gibi mesaiye başlıyoruz, 18.00’de paydos ediyoruz. 10 saat çalışıyoruz. Domates kaliteli olunca pahalı oluyor. Şu anda fiyatı doları geçti” diye konuştu.

    Öte yandan pazarda domates el yakıyor. Fiyatlar 5 ila 7 lira arasında değişiyor. Bu sene bütün meyve ve sebzelere zam geldiğini ifade eden pazarcılar, satışlardan memnun olduklarını söyledi.

  • Tonlarca domates kurutulup dünyaya satılıyor

    Elazığ’da bir girişimci 60 kişilik ekiple ürettiği 200-300 ton domatesi kurutup başta ABD, Avustralya ve Çin olmak üzere dünyaya satıyor.

    Yurtbaşı Beldesinde yaklaşık 10 yıl önce 5 kişilik ekiple 10 bin dönüm alanda domates üretmeye başlayan Mehmet Tosun (48), devletten aldığı hibe desteği ile 100 bin dönüm alanda 60 kişilik ekiple çalışıyor. Domates üretimi yapan Tosun şimdi dünyaya kuru domates ihraç etmeye başladı. 100 bin dönüm arazide üretilen domatesler önce kadın işçiler tarafından toplanıp ikiye bölünerek güneşte kurutulmaya bırakılıyor. Daha sonra kükürtlenip makineyle tuzlanan domatesler, günlerce güneşte kurutuluyor. Ardından paketlenen kuru domatesler, ABD, Avustralya ve Çin olmak üzere dünyanın birçok bölgesine gönderiliyor. Yıllık 200 ile 300 ton yaş domates işleten girişimci, üretimin çok olduğu dönemlerde bu rakamın 500 tona kadar çıktığını ifade ediyor.

    “Bu yıl hedef 250 ton domates”

    Üretimin çok olduğu dönemlerde 500 ton yaş domates ürettiklerini dile getiren işletme sahibi Mehmet Tosun, “Güneydoğu, Doğu Anadolu’nun bir bölgesi, iç Anadolu, Karadeniz ve Akdeniz bölgesinde herhangi bir kurutma işlemi olmadığı için Elazığ bu konuda en cazip illerden bir tanesidir. İşletmemizi büyütebilir, ürünlerimizi yeterince çoğaltabilirsek bu bölge ege bölgesinden sonra Türkiye’nin en büyük sebze ve meyve işleme alanına dönüşebilir. Yaklaşık 10 yıldır bu işi yapıyorum. Yaptığımız çaba ve gayret sadece mücadeleyle alakalıdır. Yani çok büyük bir tonaj veya çok büyük bir ciro ile çalışmıyoruz ama bu işletmenin ya da yaptığımız kurutulmuş domatesin ilerde de kurutulmuş sebze ve meyvenin gelişmesi ve işlenmesi için, bu bölgede yerleşik olarak oturması için mücadelemizi hep devam ettireceğiz. Yıllık 200-300 ton yaş domates, bazen üretimin çok olduğu dönemlerde 500 tona kadar çıkabiliyor. Bu yıl ki üretimimiz yaklaşık 250 ton planlamasıyla yapmaktayız. Ekolojik sebeplerden dolayı bu yıl Elazığ’da domates üretimi yüzde 80 düştü. Bölgemizde sulu tarımın olmaması da bizim üretim anlamında sıkıntı çekmemize yol açmaktadır. Önümüzdeki günlerde devletimizin yapacağı bölgesel kalkınmalarla sulama projeleri faaliyete geçerse bizim üretimimiz daha etkin bir yol alırız” dedi.

    “Pazar sorunu yok”

    Kurutulmuş domatesin endüstriyel bir ürün olduğunu ve pazar sorununun olmadığına dikkat çeken Tosun,“ Başta Amerika, Avrupa ülkeleri, Avustralya ve Çin başta olmak üzere bu bölgelere gönderiliyor. Türkiye Çin’den birçok ithal ürün ithal ettiği halde genellikle petrol, kimya, endüstri ama tarım üretiminde Çin her zaman Türkiye’den kurutulmuş sebze ve meyve konusunda ithalat ve ihracat yapma potansiyeli var. Ülkemizdeki tarım faktörleri, girdi masrafları, üretim maliyetleri, onların istediği miktarda veya tonajda bir seviyeye maalesef gelemiyor. Bu malda Pazar sorunu yok. Türkiye’nin her yerinde kurutma şansı olmadığı ve ekolojik olarak belli bölgelerde bu ürünün kurutma ortamı olduğu için pazarla ilgili bir sıkıntı yok“ şeklinde konuştu.

    Mevsimlik işçilere ekmek kapısı

    Yaz mevsiminde çalışmaya geldiğini söyleyen mevsimlik işçilerden Havva Mutlu,“ Ergani’den geliyoruz. 4-5 aydır burada çalışıyorum. Domatesi hem ekmeye hem de toplamaya geliyorum. Bu iş bizim için destek oluyor çünkü çalışıyoruz harçlığımızı çıkarıyoruz. Biz sabah 5’te işe geliyoruz ve akşam 17’de paydos ediyoruz” diye ifade etti.

    Üretilen domatesin kurutmalığa dönüştürülmesinin hem iç piyasada hem de dış piyasada yer bulmasının kendileri için çok önemli olduğunu belirten İl Tarım ve Orman Müdürü Turan Karahan ise, “Çünkü bundan birkaç ay öncesinde cumhurbaşkanımızın himayesinde Çin ile yapılan Tarım Formu Konferansı’nda, özellikle Çin ülkemizde yapılacak olan kurutmalık sebzelik ve meyveliğin alımı ile ilgili ortaya ciddi bir irade koydu. Biz de Elazığ ili olarak bu yapılan çalışmalarda yerimizi almak ve burada üreticimizin kazancını arttırmak için inşallah bu sektöre önem verip ve bunun gelişmesi için elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz. Biz daha önce bu işletmeye 6’ıncı etapta kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi programında hibe desteği sağlamıştık. Ancak bugün işletmemizi gezdiğimizde özellikle işletmenin enerji maliyetlerini aşağıya çekmek için önümüzdeki etaplarda güneş enerji sistemleriyle işletmemizi tekraren desteklediğimizde, işletmenin en azından karlılığını biraz daha arttırmış olacağız” diye konuştu.