Etiket: Dolandırıcılarına

  • İmar barışı dolandırıcılarına dikkat

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), 13 milyon yapıyı ilgilendiren imar barışını ele aldı. Her yapı kayıt belgesi alanın kat mülkiyetine geçeceğini sanmanın yanlış olduğunu belirten uzmanlar, SMS, e-devlet şifresi isteme gibi çeşitli yollarla vatandaşları dolandırmaya çalışanlara karşı dikkatli olunmasını istedi.

    BTSO’nun Altıparmak hizmet binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Alparslan Şenocak, Çevre ve Şehircilik ile Maliye Bakanlıkları tarafından hazırlanan, ‘yapı kayıt belgesi verilmesine ilişkin usul ve esaslar’ başlıklı tebliğin 6 Haziran tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini söyledi. Yapılan düzenlemenin 13 milyon yapıyı ve yaklaşık 40 milyonluk nüfusu ilgilendirdiğini kaydeden Şenocak, “Türkiye’deki toplam 26 milyon yapı stoğunun ancak yüzde 35’inin imara uygun olduğu biliniyor. Bu noktada uygulamaya alınan imar barışı, vatandaşlarımızın devlet ile arasındaki ihtilaflarının sona erdirilmesi ve yaşanan ekonomik sorunların kökten çözülmesi adına önemli bir adım oldu” diye konuştu.

    1 aylık sürede yapı kayıt belgesi almak için başvuran yapı sahibi sayısının 1,8 milyonu aşmasının uygulamanın gerekli olduğunu gözler önüne serdiğini kaydeden Şenocak, “Bursa’da 1,1 milyon yapıdan yaklaşık 600 bininin imar ve ruhsat sorunu olduğu öngörülüyor. 80 bini konut olmak üzere toplamda 88 bin imar barışı başvurusunun bulunduğu Bursa, İstanbul, Ankara ve Konya’nın ardından Türkiye’de imar barışına en fazla başvuru yapılan 4. il mevkiinde yer alıyor. Bu anlamda imar barışının Bursa’daki imar sorununun çözümüne önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.” şeklinde konuştu.

    Çevre ve Şehircilik İl Müdür Vekili Cemalleddin Başaran, Türkiye’de ‘imar barışı’ ile ilgili düzenleme ve esaslarla ilgili halkı bilinçlendirmeye yönelik toplantılar gerçekleştirdiklerini söyledi. Şu anda Bursa’da 80 bin tane bağımsız birim, 8 bine yakın da ticari mekân için başvuru yapıldığına dikkati çeken Başaran, imar barışını fırsat bilen dolandırıcılara karşı önemli bir ikazda bulundu. Başaran, “E-devlet şifrelerini alarak vatandaşlarımızı dolandırmak isteyen şahıslara dikkat etmeliyiz. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüzde danışman birimlerini kurduk. Burada vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

    Cemaleddin Başaran, imar barışı ile ilgili önemli bir uyarıda daha bulundu. Cep telefonları vasıtasıyla gönderilen imar barışına ilişkin SMS’lere karşı uyaran Başaran, “‘Şu IBAN numarasına parayı yatırın, tapunuzu alın’ SMS’lerine asla itibar etmeyin. Dolandırıcıların yeni başlattığı bir yöntem. İmar barışı ödemeleri şu anda sadece Ziraat Bankası’na yapılabiliyor. PTT ve birçok bankalarla ilgili görüşmeler sürüyor. Ödemeleri sadece bu noktalara yapın.” ifadelerini kullandı.

    BTSO Meclis Üyesi ve Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Ali Faruk Çolak, ‘yapı kayıt belgesi’nin ruhsatsız ve ruhsatlı-yapı kullanma izni olmayan binaların yapı kayıt belgesi ile resmileştirmesi anlamına geldiğini ifade etti. “Ruhsatlandırma değil, kayıt belgesidir. Her yapı kayıt belgesi alan tapu alacak bir durum yok.” diyen Çolak, “Kayıt belgesi, binanın imar yönünde kaçak ve cezalı duruma düşmesi gibi bütün olumsuzluklara karşı zırha bürünmesini sağlayan bir belgedir. Şu ana kadarki kayıt dışı, yapılaşması olan tüm yapıların bir şekilde envartere girmesi anlamına geliyor. İmarlı ve ruhsatlı muamelesi görmesi anlamına geliyor. Yapı kayıt belgesini tüm vatandaşlarımızın almasını tavsiye ediyoruz” dedi.

    “Evraklarınızı getirin biz tapunuzu verelim diyen firmalara karşı dikkat olun” ikazında bulunan Çolak, “Burada tapu dağıtılması söz konusu değil. Her yapı kayıt belgesi alan kat mülkiyetine geçecek şeklinde bir algı oluşmuştur. Bu bir hatadır. Kat mülkiyetine geçmeniz için hisseliyseniz, bütün hissedarlardan muaffakiyet almanız, hisseli değilseniz ise imar planına uygun vaziyette olmanız gerekmektedir. Eğer bu şartları sağlıyorsanız, kat mülkiyetine geçebilirsiniz. Parselinizin tapu alıp almayacağı konusunda mutlaka bir mühendis ve mimar arkadaşa danışın” şeklinde konuştu

    “Tapu almak için yeterli şartlar olgunlaşmadı”

    Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün kat mülkiyeti işlemine geçiş noktasında henüz bir genelge yayınlamadığına dikkati çeken Çolak, “Bu konuda yakın zamanda bir genelge yayınlanabilir. Yayınlandıktan sonra harita mühendislik bürolarına gidilerek zemin tespit tutanağı hazırlanması gerekiyor. Eş zamanlı olarak mimarlık bürolarına gidilmeli. Bunların yanı sıra belediyeden yapnın imara uygunluğuna dair belge alınmalıdır. Bunları toparladıktan sonra Tapu Müdürlüğüne giderek kat mülkiyetine geçiş yapabilirsiniz.”

    BTSO Meclis Üyesi ve İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İşadamları Derneği (İMSİAD) Başkanı Mustafa Andıç, milyonlarca binanın ‘İmar Barışı’ ile kayıt altına alınmasını önemsediklerini ifade ederek, “İmar barışının, devlet ve milletin karşı karşıya gelmesini bir nebze de durduracak olması önemli. Yapıların kayıt altına alınmasıyla kentsel dönüşüm süreci daha rahat planlanacaktır” ifadelerini kullandı.

    Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Ömer Faruk Şahin, yapıların ‘imar barışı’ ile birlikte kentsel dönüşüm politikalarına da entegre olması gerektiğini belirterek, “Kent estetiği ve şehircilik önemli bir konu. Mimarlar Odası olarak yaşanabilir kent istiyoruz. İmar barışından sonra çöküntü yapı ve rezrvlerin yeniden düzenlenmesi sağlanmalıdır” dedi.

  • ATM dolandırıcılarına Siber polisten suçüstü

    Konya’da, ATM’ye kart kopyalama aparatı yerleştiren şüpheliler suçüstü yakalandı.

    Edinilen bilgiye göre, Konya Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 23 Aralık 2017 tarihinde merkez Meram ilçesinde bir ATM’nin etrafında şüpheli şahısların olduğu ihbarını aldı. İhbar üzerine olay yerine giden ekipler ATM üzerinde kart kopyalama aparatı olduğunu tespit etti. İhbarcı şahsın eşkalini verdiği ve ATM çevresinde bulunan şüpheli Atıf U. polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı. ATM üzerindeki gerekli incelemelerin ardından kart kopyalama aparatı söküldü. Siber Suçlarla Mücadele ekiplerinin çalışmalarının ardından şüphelilerin 4 kişi olduğu ve Ankara’dan Konya’ya kiralık bir araçla gelerek olayı gerçekleştirdiği tespit edildi. Bunun üzerine çalışmalarını derinleştiren ekipler şüphelilerin Ankara’nın Keçiören ilçesinde bulunan adreslerini belirledi.

    Ankara’da yakalandı

    Siber polisi 3 şüphelinin belirledikleri adreslerine baskın düzenledi. Düzenlenen baskında Durmuş D. isimli şahıs yakalanarak gözaltına alındı. Siber polisi Durmuş D‘nin evinin önünde olayda kullanıldığı belirlenen kiralık aracı da buldu. Ekiplerin araçta yaptığı aramada kart kopyalama aparatında kullanılan malzemeler de ele geçirildi. Şüpheli Durmuş D. ifadesi alınmak üzere Konya’ya getirildi. Ayrıca aracın GPS kayıtlarında olayın gerçekleştiği anda merkez Meram ilçesinde bulunan ATM yakınında bulunduğunun tespit edildiği öğrenildi.

    Rengi eşitlemek için oje kullanmışlar

    Şüphelilerden Durmuş D’nin evinin önünde bulunan kiralık araçta kart kopyalama aparatı için kullandıkları kamera, çok sayıda hafıza kartı, yapıştırıcı ürün, şarj aleti, çeşitli boyut ve türlerde bıçak, tornavida, pense ve oje gibi ürünler ele geçirildi. Ele geçirilen ürünler arasında bulunan ojenin şüphelilerin kart kopyalama aparatını yerleştirdikten sonra ATM ile aparatın rengini eşitlemek ve oluşan çizikleri gidermek için kullandıkları öğrenildi. Ayrıca şüphelilerin üzerinde “Kartınızı buraya yerleştiriniz” yazılı kağıtları da vatandaşları yanıltmak için ATM’ye yerleştirdikleri öğrenildi.

    ATM’ye şifrenizi girerken elinizin üstünü kapatın

    Öte yandan, şüphelilerin kurdukları mekanizmayla vatandaşların kart bilgilerini kopyaladıkları ve şifre bölümünün üst kısmına yerleştirdikleri kamerayla şifrelerini öğrendikleri, daha sonra kart bilgilerine ulaştıkları tespit edildi. Vatandaşları uyaran polis, ATM’lerde şifre girilen elin üzerini diğer el ile kapatmaları tavsiyesinde bulundu. Bu sayede kart bilgilerine ulaşan çete üyelerinin şifreyi belirleyemeyeceği ve hesaptan herhangi bir işlem gerçekleştiremeyeceği belirtildi.

    Şubedeki işlemlerinin ardından şüpheliler Atıf U. ve daha önce de aynı suçtan sabıkası bulunan Durmuş D. Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirilerek adliyeye sevk edildi. Şüpheliler çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Polis, diğer şüpheliler Aydın G. ve Erdal S’nin yakalanması için çalışmalar sürüyor.

  • Siber polisten kredi kartı dolandırıcılarına suçüstü

    Çorum’un da aralarında bulunduğu farklı illerde bankamatiklere kredi kartı kopyalama cihazı ve gizli kamera takarak dolandırıcılık yapan 2 kişi siber polisler tarafından düzenlenen operasyonla suçüstü yakalandı.

    Edinilen bilgilere göre, aylarca kredi kartı dolandırıcılarına yönelik çalışma yürüten İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri il merkezinde bir ATM’ye kart kopyalama cihazı takıldığı bilgisine ulaştı. Bunun üzerine çalışma başlatan siber polisler yaptıkları incelemede bir bankaya ait ATM’de kart kopyalama cihazı ve gizli kamera düzeneği tespit etti. ATM’yi takibe alan siber polisi, bir süre sonra bankamatiğe gelerek kopyalama cihazı ve gizli kamerayı sökmeye çalışan O.T. ve F.T.’yi kıskıvrak yakaladı.

    ATM’ye yerleştirilen aparatlara polis tarafından el konulurken, iki zanlı gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Burada ifadeleri alınan zanlılar haklarında düzenlenen soruşturma evrakı ile adli makamlara sevk edildi.

    Çorum polisinin yaptığı araştırmada zanlıların Nevşehir, Aksaray ve Karaman’da aynı yöntemle kredi kartı dolandırıcılığı olaylarını gerçekleştirdiği tespit edildi.

  • “Piyasadaki SEO dolandırıcılarına dikkat”

    Seo Uzmanı Yunus Özgan, gerçek seo uzmanlarını piyasadaki dolandırıcılardan ayırt etmenin yollarını sıraladı. Özgan, “Gerçek Seo uzmanının kendi web sitesi vardır ve web sitesi ‘Seo Uzmanı’, ‘İstanbul Seo Uzmanı’, ‘Ankara Seo Uzmanı’, ‘Profesyonel Seo Uzmanı’ gibi belli başlı kelimelerde Google arama motorlarında ilk sayfada çıkmalıdır. Kendisi başarılı olmayan bir danışman, başkalarına da faydalı olamaz” dedi.

    Teknolojinin hızla yol aldığı günümüzde, her geçen saniye yeni bir değişiklik ve yenilikle karşılaşılıyor. Seo Uzmanı Yunus Özgan, içerisinde bulunduğumuz yüzyılın bilgisayar çağı olduğuna, tüm dünyada gencinden yaşlısına kadar her yaştaki kişilerin hemen her gün internet kullandıklarına, bu sanal dünyada ön planda olabilmenin özellikle kurumsal şirketler için çok önemli olduğuna dikkat çekti.

    Özgan, gerçek hayatta ofis, mağaza gibi işyerlerine uğrayan müşterilerin genellikle o civarda oturan kişilerden ibaret olduğunu, internet ortamında ise tüm dünya çapındaki insanlara ulaşılabildiğini, böylece gerçek hayattaki müşterinin yüzlerce kat daha fazlasının, dakikalar içerisinde internet sitelerine uğradığını ve internet üzerinden çok büyük çaplı alışverişler yapılabildiğini belirtti. Özgan, internet kullanıcılarının genelinin aradıklarını Google arama motoru aracılığıyla bulduklarını, kişilerin aradığı kelime ile ilgili özellikle ilk sayfada üst sıralarda çıkan sonuçlara tıkladıklarının bilindiğini söyledi. Özgan, “Bu durum bireysel web site sahipleri ile şirketleri internet dünyasında kolay bulunabilmenin yollarını aramaya sevk etmiştir. Arama motorlarında ilk sayfada çıkmak için yapılan çalışmalara SEO Optimizasyonu denilmekte olup, SEO kelimesi; İngilizce Search Engine Optimization (Arama Motoru Optimizasyonu) kelimelerinin baş harfleri ile oluşan bir kısaltmadır. Seo çalışmalarını yapan danışmanlara ise SEO Uzmanı denir” diye konuştu.

    Her şirketin bir muhasebecisinin olduğu gibi, SEO uzmanının da olması gerektiğini bildiren Özgan, ülkemizde gerçek manada Seo uzmanlarının sayısının çok az olduğunu, bu nedenle yüzyılın en gözde mesleğinin SEO uzmanlığı olduğunu vurguladı.

    Arama motorlarında ilk sayfaya çıkarma vaadiyle her gün yüzlerce kişi ve şirketlerin mağdur edildiğine, şirket sitelerinin Google tarafından cezalandırılarak sonuçlarda çıkmayan atıl site haline getirildiğine dikkat çeken seodahisi.com sahibi Yunus Özgan, gerçek seo uzmanlarını piyasadaki dolandırıcılardan ayırt etmenin yollarını şu şekilde sıraladı:

    “Gerçek Seo uzmanının kendi web sitesi vardır ve web sitesi ’Seo Uzmanı’, ’İstanbul Seo Uzmanı’, ’Ankara Seo Uzmanı’, ’Profesyonel Seo Uzmanı’ gibi belli başlı kelimelerde Google arama motorlarında ilk sayfada çıkmalıdır. Kendisi başarılı olmayan bir danışman, başkalarına da faydalı olamaz.

    Gerçek SEO Uzmanı, ’Uçak bileti, haberler, turlar, oteller’ gibi arama hacminin ve rekabetin çok yüksek olduğu anahtar kelimelerden en az birinde müşterisinin sitesini ilk sayfaya getirebilmiş olmalıdır. Bu nedenle, Seo uzmanı olduğunu iddia eden kişiye referansları sorulmalıdır. Rekabeti çok düşük kelimelerde başarı sağlamak o kişiyi SEO uzmanı yapmaz.

    SEO optimizasyon çalışmaları ortalama 6-8 ay süren ve zaman gerektiren bir süreçtir. Birkaç ayda ilk sayfaya getirmeyi vaad edenler kesinlikle SEO uzmanı değildir.

    SEO belirli bir bütçe gerektiren masraflı bir iştir. Verilecek SEO hizmeti için piyasa koşullarının çok altında fiyat teklif edildiğinde bir kez daha düşünülmelidir. Büyük ihtimalle dolandırılıyorsunuzdur.

    Gerçek SEO uzmanı, birinci sıra garantisi veremez. Google’un sahibi gibi davranıp en üst sırayı garanti edenlerden kesinlikle uzak durulmalıdır. Çünkü arama motorlarında sıralama algoritması sık sık güncellenmektedir.

    Bir ay içerisinde binlerce siteden link çalışması yaparak sayfalar dolusu rapor sunanlardan uzak durulmalıdır. Gerçek Seo uzmanı spam (hileli) çalışma yapmaz.

    Trustrank’a (Güven puanı)’na dikkat edilmeden yapılan seo çalışması kesinlikle güven vermeyen bir çalışmadır. Muhakkak güven puanı kontrolü yapılmalıdır.

    Herkese aynı hazır paketi sunan ve kendilerini Seo uzmanı olarak tanıtan kişilere çalışma yaptırılmamalıdır. Gerçek Seo çalışması siteye özgüdür; rekabet zorluk derecesine ve rakiplere göre özel çalışma gerektirir.”

  • Cep telefonu dolandırıcılarına dikkat

    Cep telefonu alım satımlarında internet ortamındaki çeşitli uygulamalar ve sayfalardaki dolandırıcı şahıslara dikkat. İnsanların büyük meblağlar vererek güvenilir olmayan kişilerden aldığı cihazlar hüsrana uğratabileceği gibi uzak noktalardan gelen kargoların içinden ‘Salatalık’ gibi birbirinden ilginç, hayret uyandıran şeyler çıkabilir.

    Teknolojik gelişmelerle birlikte hazırlanan çeşitli e-ticaret aplikasyonları ve internet sayfaları, yararlarının yanında zararlarını da içinde barındırıyor. Dolandırıcılık olaylarının hemen her gün yaşandığı farklı mecralarda, cep telefonu alım-satım alanlarında da bu vakalar artmaya başladı. Elden satış yapan cep telefonu dolandırıcıları arızalı ve yan sanayi ürünleri alıcılara satıp ardından sırra kadem basarken, uzak noktalardan cep telefonu satışı yapan dolandırıcılar ise, fotoğrafını çektiği ürünün yerine kargo içerisine farklı şeyler koyarak adeta dalga geçercesine kişileri dolandırıyor.

    “Maalesef insanlarımız da bu şahıslardan çok fazla alışveriş yapıyor”

    Eskişehir’de cep telefonu satış mağazası sorumlusu Barış Çekiç, son zamanlarda artan cep telefonu dolandırıcılığı hakkında konuşarak, “Cep telefonu uygulamaları ve çeşitli siteler olsun bizim de satışımızı çok rahatlatıyor. Şehrimizin dışındaki insanlara ulaşabiliyoruz, cihaz gönderimi sağlayabiliyoruz. Ancak cep telefonu işiyle alakası ve bilgisi olmayan elden alıp satan bazı şahıslar da bu mecraları kullanıyor. Maalesef insanlarımız da bu şahıslardan çok fazla alışveriş yapıyor. Bunun nedeni 50-60 lira daha ucuz diye tercih ediyorlar. Ne olduğu belli olmayan cihazları, ne olduğu belli olmayan şahıslardan alarak kendilerini çok kötü riske atıyorlar. Her gün bu alım-satım sayfa ve uygulamalarında çok kişiden şikayet gelerek, yaşadıkları cep telefonu dolandırıcılıklarını paylaşıyorlar. Buna şaşırmamak lazım” ifadelerini kullandı.

    “Vatandaş şahsa para gönderiyor, kargo geliyor içinden salatalık çıkıyor”

    Çekiç, farklı şehirlerden kargo ile cep telefonu gönderen bazı dolandırıcıların vatandaşla adeta dalga geçercesine paket içerisine salatalık koyduğundan da bahsederek, “Sektörümüzde bulunan cihazlar pahalı, en ucuz cihaz 500 liradan başlıyor 4 bin liraya kadar devam ediyor. Böyle cihazları alırken, cep telefonu mağazalarından alınması gerektiğini düşünüyorum. En azından bir sıkıntı bir problem yaşandığında, muhatap alacak yeri yurdu belirli olması lazım. Fakat maalesef bilgisizlikten mi kaynaklanıyor bilmiyorum ve çözemiyorum vatandaşlar çok riskli işler yapıyorlar. Duyuyoruz çevreden vatandaş şahsa para gönderiyor, kargo geliyor içinden salatalık çıkıyor” şeklinde konuştu.

    “İlgisiz herkes cep telefonu satıyor”

    Ayrıca Barış Çekiç, vatandaşların güvenilir mecralardan alışveriş yapmaları halinde büyük meblağlar vererek aldıkları cep telefonlarından memnun kalacaklarını hatırlatarak, “Her gün görüyoruz paylaşımlarda, “Aldığım telefon çalıntı çıktı, telefon aldım dolandırıldım, aldığım ürün bozuk çıktı” diye yazıları. İnsanların biraz daha güvenilir cep telefonu satış merkezleri ve mağazalara yönelirse daha iyi olur. Ben uzun zaman İstanbul’da bu işi yaptım, ancak orada böyle durumlarla karşılaşmadım. Eskişehir’de tramvay vatmanından, güvenlik görevlisine, üniversite öğrencisine kadar herkes cep telefonu satıyor. Yani bu iş insanlara kolay geliyor. Aslında devletin bunun önüne geçmesi lazım. Biz burada yüksek kiralar ödüyoruz. Devlete vergi ödüyoruz, KDV veriyoruz, fatura kesiyoruz giderimiz çok bu bütün cep telefonu satıcılarının yarasıdır, 7 bin lira giderimiz var. Elden bu işi yapanların mutlaka engellenmesi gerekiyor. Herkes alım-satım yapabilir ancak bu duruma bir düzenleme getirilmesi gerekiyor” dedi.