Etiket: Dolandırıcılar

  • Bilim Suçları Uzmanı Emekli Polis İsa Altun: “Artık dolandırıcılar ekrandan girmeye başladı”

    Bilim Suçları Uzmanı Emekli Polis İsa Altun, dolandırıcıların artık ekrandan girmeye başladığına dikkat çekerek hiç bir bankanın sosyal medya üzerinden hediye vermeyeceğini hatırlatarak kredi kartı kullanıcılarına önemli uyarılarda bulundu.

    Siber güvenlik sektörünün önde gelen dört markası tarafından 10 ilde gerçekleştirilmesi planlanan Secure Day etkinliğinin beşinci durağı Trabzon oldu. Bir Hotel’de gerçekleştirilen etkinlikte . İlhan & Duman Avukatlık Ortaklığı’ndan Av. Hatice Name Parlak , Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda düzenlenen yükümlülüklere uyulmaması halinde, şirket yetkililerinin 4 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulundu.

    Tribünden atılan yabancı maddeyle yaralanan ve başına dikiş atılan Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş’in sağlık raporunun internette yayılması nedeniyle ilgili hastaneye, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında idari para cezası verildiğine dair çıkan haberlerle ilgili konuşan İlhan & Duman Avukatlık Ortaklığından Av. Hatice Name Parlak, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun (KVKK) amacının, kişisel verilerin işlenmesinde başta özel hayatın gizliliği olmak üzere kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korumak ve kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin yükümlülükleri ile uyacakları usul ve esasları düzenlemek olduğunu belirtti.

    Hastanın sağlık verilerini, rızası alınmadan kamu oyuyla paylaşılması halinde hapis cezasının olabileceğini kaydeden Parlak, “Sağlık verileri, özel nitelikli kişisel verilerdir. Bu kişinin ilgili rızası alınmaksızın kamu oyuna ifşa edilmesi, sosyal medyada yayılması kanuna aykırılık teşkil edecektir. Hastane veri sorumlusu sıfatıyla bundan sorumlu olduğu gibi yayan kişiler hakkında, personel hakkında da hapis cezası uygulanması gündeme gelebilir. Hapis Cezası TCK 136 maddesinde çok net ifade edilmektedir, 2-4 yıla uzanan hapis cezası uygulanması gündeme gelebilecek” dedi.

    Günümüzde siber saldırılar hala sürüyor

    Siber saldırılar konusunda sunum yapan Bitdefender Türkiye Genel Müdürü Barbaros Akkoyunlu günümüzde saldırıların hala sürdüğünü ifade ederek, ” Günümüzde siber saldırılar hala devam ediyor. Bu siber saldırılara karşı hayatta kalabilmek için maalesef ki en büyük etken çalışanların eğitim alıyor olması gerekiyor. Bu konuyla ilgili bilinçlendirme toplantılarına katılıyor olması gerekiyor. Bizim de yaptığımız etkinliklerin başlıca nedenlerinden biri de bu. Çok yaygın olan fidye virüsüyle ilgili en büyük sorunlardan bir tanesi maalesef şirketlerin bir çoğu bu fidyecilere fidye paralarını ödüyor olması. Burada iki tane sıkıntı var. Biri tanesi verilen fidyelerin karşılığında verilmeyen veriler var. Aynı zamanda da bu saldırganları bir anlamda finanse etmeye devam ediyor oluyoruz. Doğal olarak bu saldırılar maalesef bitmeden artarak devam ediyor. Burada şirketlerin ilk yapmaları gereken şey bu tür fidye virüsü içeren mailleri veya linkleri tıklamamaları personel olarak bilgilendiriyor olmamız gerekir. Sistemlerinde antivirüs ve giriş seviyelerindeki güvenlik katmanlarıyla güçlendiriyor olmaları gerekiyor. Kesinlikle bir yedekleme ürünü kullanıyor olmaları gerekiyor “ diye konuştu.

    “Hiç bir banka sosyal medya üzerinden hiç bir müşterisine hediye vermez”

    Bilim suçları Uzmanı Emekli Polis İsa Altun’da kredi kartı kullananlara uyarılarda bulunarak hiç bir bankanın sosyal medya üzerinden hediye vermeyeceğini hatırlatarak, “son günlerde sosyal medya üzerinden oltalama tabir ettiğimiz yani fişing usulu dolandırıcılıklar da bir artış var. Özellikle belirtilen linge tıklamanız gerekiyor deniliyor ve 1 saat içerisinde sosyol medya hesabı üzerinden filan bankaya işlem yaparsanız 50 adet telefon, 50 adet ev gibi vaatlerde bulunuluyor. Oltalama tabir bu tabirde bu tür vaadlere kandığı için kandırılıyor. Otomobil, para, cihaz hediyesi adı altında hiç vaade inanmaması lazım. Geçtiğimiz hafta yaklaşık 200 kişinin sorgusuna girdim. Hepsi oltalama tabir dediğimiz dolandırıcılığın mağduru oldular. Hiç bir banka sosyal medya üzerinden hiç bir müşterisine hediye vermez. Kesinlikle kendi web sitesinden bunu duyurur. Özellikle bankada parası olanlar eğer işlem yapacaklarsa mutlaka bankanın resmi web sitesinden yapsınlar. Bankacılık işlemi yapıyorlarsa mutlaka bir antivirüs yazılım hesabı kullansınlar ve adres çubuğundan girsinler. Yani URL adresinden girmek suretiyle bankanın hesabına işlemlerini yapabilirler. Diğer türlü hiç bir vaade kanmasınlar, çünkü vaatler üzerinden insanlar istismar ediliyor.ve maddi ve manevi kayıplar yaşanıyor. İşin kötü tarafı kredi kartı dolandırıcıları kredi kartı ve bankacılık bilgilerini derin internet üzerinden İspanya, Brezilya, Arjantin ve Orta Amerika ülkelerine derin internet üzerinden bilgileriniz gidiyor ve kartlar orada kullanıma giriyor. Burada en büyük sıkıntı Türkiye uluslararası antlaşmalara imza attığı için bu kredi kartlarının suistimalinden dolayı yazışmalar ve mahkemeler uzun sürüyor ve çok büyük kayıplar yaşanıyor. Bazen bir karta 10-15 bin gibi para çekilmesi oluyor. Artık dolandırıcılar ekrandan girmeye başladı, kapıdan pencereden değil günümüzün dolandırıcıları ekrandan giriyor. Bu konuda çok dikkat etmemiz lazım. Kredi kartlarımızı sosyal medya üzerinden veya MSN üzerinden hiç bir kimseye vermememiz lazım. Çünkü sizin hesabınızı ekleyebilirler. Hesabınızda siz arkadaşınızla konuşuyor gibi bilgilerinizi verirseniz karşı taraf bunu derin internet üzerinden suç örgütlerine aktarabilir” dedi.

  • Dolandırıcılar bu kez faka bastı

    Dolandırıcılıkta sınır tanımayan kişiler, Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı Nihat Altay´ı da dolandırmaya kalktılar. Başkan Altay, hediye çeki kazandıracağını söyleyerek kendisini dolandırmaya kalkışan kişiye “Dolandıracak başka adam bulamadın mı? Tüketici haklarını arayan birini mi buldun” diye yazınca, dolandırıcı faka bastığını anladı.

    Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı Nihat Altay, arkadaşının sosyal medya hesabını ele geçiren dolandırıcılar tarafından dolandırılmak istendi. Dolandırıcılara kimliğini açıklayarak şok yaşatan Başkan Altay, başından geçenleri anlatarak vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı. Altay, telefon dolandırıcısı ile aralarında geçen ekran görüntüsünden oluşan konuşma metnini kaydettiğini, olayla ilgili Erzurum Cumhuriyet Savcılığı´na suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.

    “ARKADAŞIMIN HESABINI ELE GEÇİRİP BENİ TUZAĞA DÜŞÜRMEYE ÇALIŞTI”

    Dolandırıcıların gelişen teknolojinin imkanlarından kaynaklanan yeni yöntemlerle tüketiciyi tuzağa düşürmek için her imkanı denediklerini ifade eden Altay, ‘‘Bunlardan birisi de sosyal medya hesabı çalınarak, hesabın sahibinin arkadaşlarına mesaj gönderilmesidir. Gönderilen mesajda dolandırıcı sosyal medya arkadaşımmış gibi önce hal hatır sorarak sonra cep telefonu hattımın faturalı olup olmadığını soruyor. Faturalı dediğiniz anda “size bir mesaj göndereceğim bu mesaja evet yazarsanız 70 TL bonus kazanacaksınız” gibi söylemlerde bulunuyor. Tüketici, gelen mesaja evet diye karşılık verdiği anda hesabından yüklü miktarda para kesiliyor. Sosyal medyada arkadaşımın hesabını ele geçiren dolandırıcının hedefinde bende vardım. O kadar samimi ve içten mesajlarla beni tuzağına düşürmeye çalışan dolandırıcı, benim tuzağa düşmeyeceğimi anlayınca engellemek zorunda kaldı” dedi.

    “ÇOK SAYIDA ŞİKAYET ALIYORUZ”

    Sosyal medya veya cep telefonu yoluyla dolandırıcılık yöntemlerinin gün geçtikçe değişik yöntemlerle arttığını, her gün birçok kişiden dolandırıldıklarına veya maruz kaldıklarına dair şikayetler aldıklarını söyleyen Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı Nihat Altay, şu uyarılarda bulundu: “Vatandaşlar dikkatli olmalı, cep telefonlarına veya sosyal medya üzerinden gönderilen her mesaja itibar etmemek gerekiyor. Mesajı gönderen kişi tanıdık olsa dahi mutlaka mesajı gönderen kişi aranarak teyitedilmelidir. Mesajı gönderen kişi irtibatta kesiklik sağlıyorsa bu kişinin mesajlarına kesinlikle dönüş yapılmaması gerekiyor. Çünkü dolandırıcıların ağına düşen vatandaşın kaptırdığı ücreti geri alması çok zordur. Bu tür vakalar dolandırıcılık vakaları olduğu için Tüketici Hakem Heyetlerinin de yapacağı bir şey yoktur. Bu tür sorunlarda savcılığa suç duyurusunda bulunulması gerekiyor. Ancak dolandırıcı bulunsa dahi kaptırılan ücretin geri alınması yine çok zor ihtimaldir.”

    ‘‘GSM OPERATÖRLERİ ÖNLEM ALMALI´´

    GSM operatörlerinin de dolandırıcıların tuzağına alet olduklarını savunan Başkan Altay, “Bu konuda GSM operatörleri de dolandırıcıların tuzağına alet olmaktadırlar. Dolandırıcının gönderdiği bir mesaja evet yazarak kullanıcının hattından yüklü miktarda para çekilmesi, GSM operatörlerinin açığı olduğu kanaatindeyim. Dolandırıcının hazırladığı tuzağa karşı GSM operatörleri önlem almalıdır. Bunun yanında dolandırıcının bu mesaj gönderme sistemini bu kadar basit olarak nasıl hazırladığını sorgulamak gerekir” diye konuştu.

  • Firari dolandırıcılar polisten kaçamadı

    Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde polisin yaptığı kontrol sırasında durdurulan otomobil içerisinde çok sayıda sahte altın ve ziynet eşyası ile para ele geçirildi.

    Edinilen bilgiye göre, ilçe merkezindeki kuyumcular civarında gezen bir araçtan şüphelenen polis ekipleri aracı kontrol için durdurdu. Araçta yapılan aramada çok sayıda sahte altın ve ziynet eşyası ile para ele geçirildi. Araçta bulunan N.Ç. ve B.T. isimli şahısların yapılan sorgusunda Sinop, Kütahya,Tokat, Bursa başta olmak üzere 7 farklı ilde 11 farklı olayda sahte altın ve para vermek suretiyle dolandırıcılık olayına karıştıkları ve firari durumunda oldukları tespit edildi. Zanlılar emniyetteki sorgularının ardından çıkarıldıkları adli mercilerce tutuklandı.

  • Kendisini “polis” olarak tanıtan dolandırıcılar 85 yaşındaki adamın 33 bin TL’sini aldı

    Ankara’da kendilerini ‘polis’ olarak tanıtarak dolandırıcılık yapan şebekenin bir üyesi, yapılan operasyon sonucu suçüstü yakalandı.

    Edinilen bilgilere göre, Çubuk’ta yaşayan 85 yaşındaki Halil İbrahim A.’yı arayarak kendilerini polis olarak tanıtan dolandırıcılar, yaşlı adama banka hesabının terör örgütünün eline geçtiğini, hesaba para yatırıldığını ve bu paranın incelenerek kendisine iade edileceğini, kabul etmemesi durumunda hapse gireceğini söyledi. Dolandırıcılar, hesaptaki paranın ve değerli eşyaların bankadan çekilip bir poşete koyarak kendilerine vermesini istedi. Halil İbrahim A., bir taksi tutarak Ankara Kızılay’da bulunan banka hesabından 33 bin TL para ve içerisine 3 altın bilezik, 1 yarım altın koyduğu poşeti evine gelen dolandırıcılara verdi.

    Şebeke üyeleri Halil İbrahim A.’yı bir gün sonra tekrar arayarak, Çubuk’ta bulunan bankadaki parasını da aynı gerekçeyle çekmesini istedi. Halil İbrahim A. bankaya giderek tüm parasını çekmek isteyince banka görevlisi durumundan şüphelenerek polisi aradı.

    Çubuk Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri yaşlı adamı bankadan itibaren adım adım takip etti. Ev ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alan ekipler, 8 saat boyunca şüphelilerin gelmesini bekledi. Barbaros Mahallesi’ndeki evinden ikinci kez parayı almak için gelen ve zanlı M.Y., yaşlı adamdan paraları aldığı sırada yan odadan çıkaran polisler şahsı suçüstü yakaladı.

    Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen M.Y. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Öte yandan Şanlıurfa’dan geldiği belirlenen diğer kişinin ise yakalanması için çalışma başlatıldı.

  • (Özel Haber) Dolandırıcılar sert kayaya çarptı

    İzmir’de kaza sonrası aracında oluşan değer kaybını açtığı mahkeme ile kazanarak sigorta şirketine ödeten ilk kişi olan vatandaşı sigorta şirketinden aradıklarını söyleyen şahıslar, dolandırmaya kalktı. Kendi ismi ile dolandırılmak istenen vatandaş, “Benim ismimi kullanarak beni dolandırmaya kalktılar ama sert kayaya çarptılar” dedi.

    İzmir’de 2015 yılında karşı tarafın suçlu olduğu maddi hasarlı bir trafik kazası yaşayan oto servis işletmecisi Hıdır Yıldırım, aracında kazadan sonra oluşan 3 bin 500 TL’lik değer kaybını açtığı mahkemeyi kazanarak sigorta şirketine ödetti. Bu alanda emsal bir karar alınmasını sağlayan Yıldırım, geçtiğimiz günlerde yaşanan başka bir trafik kazası üzerinden de kendi ismi kullanılarak dolandırılmaya çalışıldı. Yaklaşık bir hafta önce kayınpederine ait olan, sürücü koltuğunda ise kardeşinin oturduğu araçla bir kazaya karıştıklarını belirten Yıldırım, yaşadığı ilginç dolandırıcılık olayını şöyle anlattı:

    “Kaza tutanağında ruhsat sahibi olarak kayınpederim Şerif Turan’ın adı yazıyordu ancak telefon numarası bölümünde ise benim numaram yazılıydı. Dolandırıcılar benimle konuştuklarını bilmeden beni arayıp Değer Kaybı Koordinasyon Merkezinden aradıklarını söylediler ve aracımla bir kazaya karıştığımı hatırlattılar. Kazadan dolayı oluşan değer kaybını, onlara yatıracağımız 700 liralık harç bedeli ile geri ödeyeceklerini söylediler. Oysa ben aracımı sigortadan yaptırmamıştım ve tamiri kendi cebimden ödediğim için hiçbir şekilde değer kaybı talep edemem. Ben onların dolandırıcı olduğunu anladım ve hiç belli etmeden bu işi ne zamandan beri yaptıklarını sordum. Bana trajikomik bir şekilde sigortadan araç değer kaybını Türkiye’de ilk kez Hıdır Yıldırım’ın aldığını ve Hıdır Yıldırım’ın kendileriyle çalıştıklarını söylediler. Halbuki sigortadan araç değer kaybını yargı yoluyla Türkiye’de ilk alan kişi bendim ve onlarla değil, avukatım Ozan Yıldız’la çalışmıştım. Hıdır Yıldırım benim ve ben onlarla hiçbir zaman iş yapmadım.”

    “Benim ismimle beni dolandırmaya çalıştılar”

    Dolandırılmaya çalışıldığını anlayınca hemen karakola gittiğini söyleyen Yıldırım, “Şahısları tekrar aradım ancak polis telsizini, seslerini duyunca duruma uyandılar. Telefon, İran uyruklu bir vatandaşa kayıtlıymış. Telefon numarası bir süre sonra kullanıma kapandı. Durum fiile dönüşmediği için de yargı yolu açılamadı. İki taraflı kazalarda siz aracınızı cebinizden yaptırsanız dahi karşı tarafın sigorta şirketine müracaat etmesi sonucu sistemde bilgiler görünebiliyor. Bu paylaşıma da kötü niyetli insanlar erişebiliyor. Biz o zaman uğraşmak istemediğimiz için aracı kendi cebimizden yaptırmıştık ama dolandırıcılar sanki aracımı sigortadan yaptırmışım gibi beni arayıp değer kaybı alabileceğimi söylediler. Üstüne üstlük benim ismimi kullandılar. Bu çok komiğime gitti. Karakola gülerek girince polis memurları ‘ilk defa dolandırılıp gülen birini görüyoruz’ dediler. Dolandırıcılar benim ismimle beni dolandırmaya çalıştılar” diye konuştu.

    “Sert kayaya çarptılar”

    Aracın kayınpederinin adına olduğunu, aracı kaza günü kardeşinin kullandığını belirten Yıldırım, “Tutanakta ruhsat sahibinin telefon numarası olarak ise benim numaram yazılıydı. Dolayısıyla dolandırıcılar kayınpederim Şerif Turan’ı aradıklarını sanırken aslında beni, yani Hıdır Yıldırım’ı aramış oldular. Dolandırıcılar sert kayaya çarptıklarını beni aradıktan sonra farkına vardılar” dedi.