Etiket: Dokuma

  • Eruh’ta Şal-şapik El Dokuma Kumaşı Geçim Kaynağı Oldu

    Siirt’in Eruh ilçesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nce “Somut Olmayan Kültürel Miras” arasında bulunan şal-şapik, kurulan tezgahlarda dokunarak, yaşatılmaya çalışılıyor.

    70 yıl önce Eruh ilçesinde hemen her evde dokunan şal-şapik, dokuma fabrikalarının etkin olmasıyla unutulmaya yüz tuttu. Son birkaç yıldır Eruh ilçesinde uygulanan projelerle yaşatılmaya çalışılan şal-şapik kumaş dokumacılığı, eşi bulunmayan ve önemli bir kültür mirası olarak görülüyor. Hayvancılıkla geçimini sağlayanlar aileler, tiftiği işledikten sonra boyamadan geçiriyor. Daha sonra bu kumaşlar belirli bir işlemeden geçirildikten sonra dikilerek, kullanıma hazır hale getiriliyor.

    Beceri ve ustalık sergileyerek dokunan bu kumaşlardan yapılan giysiler, yazın serin, kışın sıcak tuttuğu için son dönemlerde büyük rağbet görmeye başladı. Eruh Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nce Sosyal Destek Projesi (SODES) kapsamında kurulan atölyelerde çalışan kursiyerler, hem mesleği yaşatıyor hem de becerilerine geliştirerek elde ettikleri ürünlerden para kazanıyor.

  • İlk Milli Otomobil ’Devrim’, Dokuma Sokaklarında

    Antalya’nın Kepez ilçesi Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, 1961’de ülke sanayisinin hafızasında yer edinen Dokuma Fabrikası’nı ve Devrim otomobilini, yıllar sonra Antalya’da buluşturdu.

    Kepez ilçesi sınırları içinde 488 dönümlük arazi üzerine kurulu olan ve 2005’te dönemin belediye başkanı tarafından ihale yapılmadan bir şirkete verilmek istenen Dokuma Fabrikası, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü tarafından halkın kullanımına açılarak, kent adına önemli bir devrim gerçekleştirildi.

    Dokuma Fabrikası’nın temeli, 5 Ocak 1956’da Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes tarafından atıldı. Antalya milletvekili Burhanettin Onat’ın çabaları, izinleri ve proje hazırlığı ile makine ithalatı tamamlanabilen fabrika 1 Ekim 1961’de üretime başladı. Türkiye’de tasarlanan ve üretilen ilk otomobil olan ’Devrim’ ise 1961 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in talimatıyla Eskişehir Demiryolu Fabrikası’nda 129 günde üretildi. Başkan Hakan Tütüncü, 1961’de ülke sanayisinin hafızasında yer edinen Dokuma Fabrikası’nı ve Devrim otomobilini, yıllar sonra Antalya’da buluşturdu.

    Tütüncü, Türk sanayisindeki bu müthiş başarı hikayesini, çocuklara anlatabilmek için Devrim’in prototipini yaptırdı.

    İSTİKLAL TRAMVAYI

    Devrim’in prototipi de Dokuma Fabrikası’nın ambarlarında, güzel sanatlar alanındaki akademisyenler tarafından üretildi. Yapımı tamamlanan Devrim, sergilenmeye hazır hale getirildi.

    Dokuma’daki Devrim’in ilk test sürüşünü de Başkan Hakan Tütüncü yaptı. Devrim, fabrikanın nizamiye kısmındaki bahçesinde, ziyaretçilerle buluşacak. Yine burada İstanbul İstiklal Caddesi’nin simgesi haline gelen ve belediyenin atölyelerinde üretilen nostaljik tramvay da sergileniyor.

    NOSTALJİK OTOMOBİL KOLEKSİYONU

    Başkan Hakan Tütüncü, Dokuma’nın içerisindeki alanı özel kılacak çalışmaları olduğunu belirterek bunlardan bir tanesinin de Türkiye’nin sanayileşme serüvenini anlatan çeşitli objeler olduğunu söyledi. Tütüncü, “Devrim otomobilinin, Dokuma’da sergilenecek olması çok önemli bir kazanımdır. Atölyemizde üretimini yaptığımız İstiklal Caddesi’nin sembolü olan tramvayın vagonunu da Dokuma’da sergiliyoruz. Şehrimizin yakın geçmişine iz bırakmış çok çeşitli otomobillerin yer aldığı klasik araçlar koleksiyonumuz var. Antalyalılar, Dokuma’yı ziyaret ettiklerinde bu nostaljik otomobilleri de görebilecekler” dedi.

    DEVRİMİN HİKAYESİ

    İki adet üretilen Devrim otomobilleri, 29 Ekim 1961’de Büyük Millet Meclisi binasının önüne götürülerek Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel Paşa’ya sunuldu. Ancak, Paşa’nın bindiği 2 numaralı Devrim otomobili yeterli benzin olmadığı için 100 metre kadar gittikten sonra durdu. Bu nedenle proje başarısız kabul edildi ve rafa kaldırıldı.

  • Dokuma , 30 Aralık Tarihinde Halkla Kucaklaşacak

    Dokuma Fabrikası, 15 yıl aradan sonra Antalyalılarla 30 Aralık’ta kucaklaşıyor. Başkan Tütüncü, “Dokuma, azmimizle, iyi niyetimizle hiç kimsenin olmadı, hiç kimseye peşkeş çekilmedi ve Dokuma Antalyalıların oldu. Dokuma’yı, gerçek sahibi olan Antalyalılara ayın 30’unda iade ediyoruz.” dedi.

    Başkan Tütüncü, 2005’te ihalesiz şekilde üst kullanım hakkı özel bir şirkete verilen 488 dönümden oluşan Dokuma Fabrikası’nı, halka açma sözünü yerini getiriyor. Tütüncü, yargının tahsis işlemini iptal ettiği Dokuma’yı da Antalyalıların istediği şekilde halka açıyor.

    Kepez Belediyesi, tarihi fabrikanın imar planına yeşil olarak işlenen 238 dönümlük kısmını halka açmak için Ocak 2015’te çalışmalarını başlatmıştı. Bu kapsamda ilk önce belediye meclis kararıyla, siyasi parti ve meslek odalarının temsilcilerinin oluşan Dokuma Projesi Çalışma Grubu kuruldu. Grubun, 11 ayrı fikir alma toplantısından sonra oluşturduğu rapor da mecliste okunarak resmiyet kazandı. Kepez Belediyesi de bu raporun oluşmasından sonra Dokuma Fabrikası’nı kısımlar halinde Antalyalıların kullanımına açmak için kolları sıvadı.

    KENT PARK AÇILIŞA HAZIR

    Temizlik, bakım ve onarım çalışmasıyla Dokuma Fabrikası’ndaki terk edilmiş izleri silindi. Daha sonra 70 dönümlük ormanlık alanın kent parkı olarak düzenlenmesi çalışmasına geçildi. Yaz döneminde başlayan çalışmalar tamamlandı. Kent için önemli bir yaşam merkezi haline gelecek olan parkın açılışı 30 Aralık’ta yapılacak. Böylece Dokuma, 12 yıl aradan sonra Antalyalılara kapılarını yeniden açacak.

    Dokuma’nın, 2003’ten beri 12 yıla yakından beri Antalya’nın gündeminde olduğuna işaret eden Başkan Hakan Tütüncü, “Bu fabrika ve alanı kimlere peşkeş çekilecek gibi hiç hoşlanmadığımız bir süreci yaşadık.” dedi.

    Tütüncü, Dokuma’nın unutulmuşluğa terk edildiğine işaret ederek, şunları söyledi: “Dokuma’nın elinden tuttuk ve Dokuma’yı, Antalyalılarla birlikte Antalya’ya kazandırmak için üstün bir gayret bir gösterdik. Dokuma’yı Antalya’ya kazandırmak kolay olmadı. 2009’da göreve geldiğimizde üzerinde pek çok hukuki itilafların, davaların, problemlerin olduğu bir alandı. Problemlerin üzerine kararlılıkla giderek ortadan kaldırdık. Hemen ardından Dokuma’da ne yapılmalı ve Antalya’ya nasıl kazandırılmalı konularında bir çalışma başlattık.

    Dokuma’ya yeni fonksiyonlar yüklemeye karar verdik. Bunu güzel bir yönetişimle, ortak aklı harekete geçirerek başardık.”

    30 ARALIK’TA AÇILACAK

    Başkan Tütüncü, 2015’in ilk günlerinde Dokuma’yı halka açma çalışmalarını başlattıklarını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ” Bu yılın ortasında 6. ayda Dokuma’da fiili çalışmalara geçildi. 488 dönümden oluşan Dokuma alanını, kısımlar halinde halkın kullanımına açmanın doğru bir yöntem olacağını düşündük. Dokuma’nın Kent Parkı, kısmını 30 Aralık’ta hizmete açıyoruz. Artık Dokuma Fabrikası, kapılarında asma kilitlerle kocaman zincirlerin bağlı olduğu fabrika olmaktan çıkıyor ve Dokuma kapılarını halka açıyor. Halk, Dokuma Kent Parkı’nı, bir şehir parkı gibi gezebilme imkanına kavuşuyor.”

    Tütüncü, Kent Parkını, halkın kullanımına açtıktan sonra oyuncak müzesi, bilim merkezi, Dokuma çalışanları lokali ve Dokuma müzesinin çalışmasını başlatacaklarını aktardı.

    Bu ünitelerle Dokuma’nın, halkın kültür, sanat ve sosyal yaşamını kolaylaştırıcı bir alan olacağını söyleyen Tütüncü, tarihi alanın, bitki ve orman dokusuyla da kente yaşayanları doğa ile buluşturacağını ifade etti.

    “Dokuma artık Antalyalıların oldu.” diyen Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, “Dokuma hiç kimsenin olmadı. Şahsımın ve Kepez Belediyesi’nin kararlılığı ile Dokuma’yı halka armağan edebilmenin mutluluğu içerisindeyiz. Dokuma, azmimizle, iyi niyetimizle hiç kimsenin olmadı, hiç kimseye peşkeş çekilmedi ve Dokuma Antalyalıların oldu. Dokuma, aslında gerçek sahibi olan Antalyalılara ayın 30’unda iade edilecek.”

    KURDELAYI ANTALYALILAR KESECEK

    Dokuma’ya, 30 Aralık’ta mütevazi ama ağır başlı bir açılış yapacaklarının altını çizen Tütüncü,”Açılışta bir farklılığı da gerçekleştireceğiz. Açılışa, Dokuma Fabrikası’na bugüne kadar emek vermiş ve hayatta olan çalışanlarını , yöneticilerini; Dokuma’nın, Antalya’ya kazandırmasında katkısı olan sivil toplum kuruluşlarını davet edeceğiz. Dokuma’da emeği olan kimler varsa onlarla birlikte açılış kurdelesini keseceğiz.”

    DOKUMA ALANINDA NELER OLACAK

    Şehrin ortasında adeta bir vaha olacak kent parkında; koşu yolu (1200 metre), yürüyüş yolu (1000 metre) 2 çocuk parkı (750 m2), 100 araçlık otopark, 12 kabinli tuvalet, açık hava spor aletlerinin olacağı 2 adet fitness park (350 m2), dinlenme alanları ile kır kahvesi ve büfe yer alacak. Çim ekilen koruluk alanda yürüyüş parkurları da oluşturuldu.

    Eski konuk evi de, kır kahvesi haline getirilecek ve burada 1970’li yıllardaki Türk Pop Müziği’nin sevilen eserleri çalınacak

  • Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması

    Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ATHİB) tarafından düzenlenen ‘4. Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın defilesi ve ödül töreni yapıldı.

    Adana Sheraton Otel’de gerçekleştirilen ödül töreninde konuşan Adana Sanayi Odası ve Akdeniz Tekstil İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışmasını sadece bu geceye veya sonuca endeksli bir etkinlik sıradan bir yarışma olarak görmediklerini ifade etti. Kıvanç, “Gerçekleştirmek istediğimiz yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan insanların gönül zenginliğini, kültürünü, yaşam tarzını harmanlayarak kendini ifade etmesi bunlara anlamlı bir değer kazandırmasıdır. Yarışmamızın tıpkı bir kumaşın ortaya çıkışı gibi, emek isteyen ve her aşamasında adaylarımıza değer katan bir yapısı var. Bu açıdan bakınca biz ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışmasının başlı başına bir okul olduğunu düşünüyoruz. Bugün ülkemizde en fazla katma değer yaratan tekstil ve konfeksiyon sektörü gücünü sahip olduğu bu sağlam temellerden almaktadır” diye konuştu.

    Türk tekstil sektörünün küresel markalar oluşturarak dünya trendlerini belirlemesi gerektiğini kaydeden Kıvanç, “Artık dönem her alanda farklı, yaratıcı ve yenilikçi olma dönemidir. Sektörümüzün gücü bu adımları atmaya yeterlidir” dedi.

    “HEDEFİMİZ KATMA DEĞER ÜRETİM YAPABİLMEK”

    Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi ise özellikle son yıllarda gerek tasarım, gerek Ar-Ge konusunda ihracatçı birliklerin çok önemli organizasyonlar gerçekleştirdiğini kaydederek, “Çünkü bundan sonraki hedefimiz çok üretmek değil, tam tersi katma değerli üretim yapabilmek. Katma değerli üretim yapabilmenin yolu da tasarımdan, Ar-Ge, inovasyondan ve markadan geçiyor” ifadelerini kullandı.

    Tekstil sektörünün Adana için son derece önemli olduğuna dikkat çeken Büyükekşi, “Özellikle 2023 yılı hedefleri içerisinde tekstilin 20 milyar dolarlık bir hedefi var. Bu hedefin içinde Adana’da tekstil sektörü açısından son derece önemli” dedi.

    Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, yarışmanın devam etmesi temennisinde bulundu.

    Adana Valisi Mustafa Büyük de yarışmanın önemine değinerek, “İstihdam açısından çok değerli olan tekstil sektörünün her bölgede gelişmesi ve devam etmesi gerektiğini vurgulamaya çalışıyoruz. Bu yarışmalarla çok daha değerli hale geliyor” şeklinde konuştu.

    Konuşmaların ardından, tasarımcıların çalışmaları mankenler tarafından sergilendi. Törenin sonunda ise dereceye giren metamorfoz ve tarantula isimli çalışmaların sahiplerine ödülleri verildi.