Etiket: doktorlar

  • Hakkari’de Doktorlar Mesai Gözetmeden Çalışıyor

    Hakkari’de soğuk havaların başlamasıyla birlikte doktorlar da mesai gözetmeden çalışmaya başladı.

    Hakkari genelinde kar yağışının ardından başlayan soğuk hava nedeniyle hastaneler dolup taştı. Yetişkinler grip, baş dönmesi, kalp çarpıntısı, öksürük ve halsizlik, çocuklar ise nezle, ishal ve yüksek ateş şikayetleriyle hastaneye gelirken, değişik branşlarda görev yapan uzman doktorlar mesai gözetmeden çalışıyor.

    Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı doktorlar, kış aylarında hastalıklara karşı en dirençsiz grubun başında çocukların geldiğini belirttiler. Kış aylarında çocuklarda en fazla virüsler ve bakteriler yoluyla bulaşan hastalıklar göründüğünü belirten doktorlar, “Virüsler, enfekte damlacıkların havada asılı kalması ve bunların solunum yolu ile alınması sonucu bir çocuktan diğerine ya da bir erişkinden çocuğa kolayca bulaşabiliyor. Bazen aksırık, hapşırıkla çevreye yayılan, içinde virüs bulunduran bu damlacıklar, çevredeki cisimlere tutunuyorlar. Diğer çocuklar da bu cisimleri alıp ağzına götürdüklerinde virüsü kapabiliyorlar” dedi.

    Çocukları kış hastalıklardan koruma yolları hakkında da bilgiler veren doktorlar, “Kış aylarında daha çok damlacık enfeksiyonu ile çocuktan çocuğa bulaşan hastalıklar görünüyor. Kışın çocukları bekleyen hastalıkları nezle, grip, boğaz enfeksiyonu zatürre, bronşiolit ve bronşit, orta kulak iltihabı ve boğmacadır. Kışın bulaşan döküntülü hastalıklar ise kızamıkçık, kızamık, suçiçeği ve altıncı hastalıktır” ifadelerini kullandı.

    Doktorlar, hem viral hem de bakteriyel hastalıklar açısından kalabalık ortamlara giren çocukların daha çok risk altında olduğunu vurguladılar. Doktorlar, “Ancak solunum yolu hastalıkları açısından astımı ve alerjisi olan çocuklar, kalabalık ailelerdeki çocuklar, küçük bebekler, okula giden çocukları olan ve bir de küçük bebeği olan ailelerdeki bebek risk grubundadır. Çünkü o bebeğin okuldan ağabey veya ablasının getireceği enfeksiyonları kapma riski taşıyor. Sağlık için hijyen kurallarına da uyulması gerekir. Kreşlerde, okullarda gerekli temizlik önlemlerinin alınması, oyuncakların, yüzeylerin uygun şekilde temizlenmesi ve her şeyden önce çocukların küçükten itibaren hijyen kuralları konusunda eğitilmesi çok önemli. El temizliğine özellikle dikkat edilmeli. Çocuklara ellerini uygun sürede su ve sabun kullanarak yıkamaları gerektiği öğretilmeli” şeklinde konuştu.

  • Türk Doktorlar Uganda’da Binlerce Kişiye Şifa Dağıttı

    Tüm Afrika’nın Dostları Derneği (TADD) üyesi 18 kişilik sağlık ekibi, kara kıta Afrika’nın en yoksul ülkelerinden biri olan Uganda’nın Jinja bölgesinde yaşayan binlerce kişiye sağlık hizmeti verdi

    TADD Başkanı Dr. Bilgehan Güntekin, iki genel cerrah, bir ürolog, bir KBB uzmanı, bir aile hekimi, bir diş hekimi, bir diş teknisyeni, iki sağlık personeli, dört hemşire, bir ameliyathane hemşiresi, 1 anestezi teknisyeni ile lojistik personelden oluşan 18 kişilik ekibin, 3 Kasım Salı günü İstanbul’dan yola çıktığını belirterek, “Ekibimiz ertesi gün Uganda’ya ulaştı. Hemen çalışmalara başladık ve 8 günlük süre içerisinde Uganda Müslümanları ve yerel halktan oluşan binlerce kişiye muhtelif alanlarda sağlık hizmeti verdik” diye konuştu.

    Çalışmaları kapsamında; 4763 poliklinik muayenesi, 114 ameliyat, 684 USG, 378 diş muayenesi, 462 diş çekimi, 8 diş protezi, 417 sünnet gerçekleştirdiklerini ifade eden Dr. Güntekin, “Uganda’daki Müslüman kardeşlerimize destek olmak, sağlıklı hayat sürmelerine katkıda bulunmak ve şifa dağıtmak gayesi ile yola çıktık. 2015 yılında, Afrika’ya gönüllü kuruluşların gerçekleştirdiği birçok harekette biz de yer aldık. Ramazan’da yanlarındaydık. Uganda’da ve Nijer’de on binlerce insana iftar verdik, Binlerce Müslümanla Nijer’de ve Uganda’da kurbanlar kestik, gönülleri fethettik” dedi.

  • Bebekler Ve Doktorlar Dünya Prematüre Gününde Egepol’de Buluştu

    İzmir’de, prematüre bebek ve annelerinin bir araya gelmesiyle kutlanan Dünya Prematüre Gününde, Özel İzmir Egepol Hastanesi yönetimi, Türk Milli Takım oyuncularının bugün mor forma giyerek sahaya çıkacağına dikkat çekti.

    Dünya Prematüre Günü kapsamında Özel İzmir Egepol Hastanesinde uzman hekimler, prematüre bebek sahibi anne-babalarla bir araya geldi.

    Egepol Hastanesi Başhekimi Dr. Nuri Nasır, her yıl dünyada 15 milyon bebeğin prematüre olarak doğduğunu belirterek, “Bu rakam Türkiye’de 130 bin düzeyinde. Yeni doğan yoğun bakım üniteleri bu bağlamda giderek daha fazla önem kazanıyor” dedi.

    Yıllar önce kendi ailelerinde de prematüre doğum nedeniyle bir kayıp yaşadıklarını ve bu olaydan çok etkilendiklerini kaydeden Nasır, Egepol Hastanesinin Ege Bölgesindeki en büyük özel yeni doğan yoğun bakım ünitesine sahip olduğunu dile getirdi.

    2009 yılında 4 kuvöz ile başlayan yatırımlarını, bu yıl 50 kuvöze yükselttiklerini hatırlatan Dr. Nuri Nasır, bebeklerin yaşama tutunma şanslarını artırmak istediklerini vurguladı.

    Dünya prematüre gününün bir farkındalık oluşturma ve annelerin çektiği sıkıntıları paylaşmak adına anlamlı bir gün olduğuna dikkat çeken Nasır, “Bebeklere en iyi hizmet için çalışıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla beraber 3 seviye 50 kuvözle birlikte Ege Bölgesinin en büyük özel yeni doğan ünitesine sahibiz. Alanında uzman hekim ve hemşire kadromuzla, bebekleri 7 gün 24 saat gözetim altında tutuyoruz” diye konuştu.

    TÜRK MİLLİ TAKIMI BUGÜN MOR FORMA GİYECEK

    Öte yandan hastane yönetimi, Milli Takımlar Futbol Direktörü Fatih Terim ile görüştüklerini ve Fatih Terim’in torununun da prematüre bebek olduğunu belirterek, bugün oynanacak Türkiye-Yunanistan hazırlık maçına da futbolcuların prematüre bebeklere dikkat çekmek için mor forma ve pankartla çıkacağı bilgisini verdi.

  • Asistan Doktorlar Hem Hizmet Veriyor, Hem Eğitim Görüyor

    Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye’de yeni başlatılan uygulamaya Bursa Kamu Hastaneleri Birliği de katıldı. Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği’nde görev yapan asistan doktorlar, Bağlaraltı Eğitim Aile Sağlığı Merkezi’nde sağlık hizmeti verip, eğitim alıyor.

    Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Bursa Halk Sağlığı Müdürlüğü arasında imzalanan protokolle Türkiye’de 3. olarak Bursa’da başlatılan Bağlaraltı Eğitim Aile Sağlığı Merkezi ile Eğitim ASM uygulaması, Aile Hekimliği Kliniği eğitim görevlisi Doç. Dr. Hakan Demirci koordinatörlüğünde gerçekleşiyor. Demirci, asistan eğitimlerinin Aralık 2013 tarihinden itibaren verilmeğe başlandığını ve o tarihten bugüne 13 tam zamanlı ve 20 yarı zamanlı olmak üzere toplam 33 uzmanlık öğrencisinin eğitim aldığını ifade etti. Demirci, aile hekimliği uzmanlık eğitiminin toplam 36 ay olduğunu ve bunun 18 ayının hastane içi rotasyonlardan, geri kalan 18 ayınınsa ASM’lerde verilen saha eğitiminden oluştuğunu belirtti.

    Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi yöneticisi Doç. Dr. Murat Tutanç ise, Bağlaraltı Eğitim Aile Sağlığı Merkezi’nde halen iki aile hekimliği uzmanlık öğrencisinin görev yaptığını, Bursa’nın bu sisteme dahil olan üçüncü il olduğunu söyledi.

  • Akdağ’a doktorlardan şok!

    Sağlık eski Bakanı Recep Akdağ’ın, görevini devrederken, doktorlardan helallik istemesi üzerine İzmir Tabip Odası da, doktorlara internet sitesi üzerinden “Hakkınızı helal ediyor musunuz” diye sordu. Ankete katılan 3 bin 826 doktordan yüzde 89’u hakkını ’helal etmedi.’

     

    YÜZDE 89’U HAKKINI HELAL ETMEDİ

    Sağlık eski Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, görevini devrederken, sağlık çalışanlarından helallik isteyince İzmir Tabip Odası resmi internet sitesi aracılığıyla anket yaptırdı. Doktorlara, “Eski Sağlık Bakanı Dr. Recep Akdağ’a hakkınızı helal ediyor musunuz” diye soruldu. 10 gün süren ankete 3 bin 826 doktor katıldı, yüzde 89’u hakkını helal etmedi, yüzde 11’i “Helal olsun” dedi. Anket sonuçlarını değerlendiren İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Mete Güzelant, Akdağ’ın hekimlik mesleğini değersizleştirdiğini öne sürdü. Güzelant, yeni Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na da uyarıda bulunarak, Akdağ gibi anılmamak için anketin sonuçlarını dikkate almasını istedi. Ankete katılan doktorların haklarını helal etmeme gerekçeleri şöyle açıklandı:

     

    “Hakimlik mesleğini değersizleştirmek, hekimlik onurunu ayaklar altına almak, halkı hekimlere karşı kışkırtarak, saldırılara ve şiddet ortamına açık hale getirmek, atama kısıtlamaları, ağır iş yükü nöbet ve çalışma saatleri, hekimlerin ceza ve tazminat davaları, adaletsiz performans uygulaması, düşük ücret, serbest çalışma hakkını ortadan kaldırmak, muayenehane, tıp ve dal merkezleri ve polikliniklere karşı neredeyse terör boyutuna varan baskılar yapmak, öğretim üyelerine getirilen çalışma kısıtlamaları, tıp ve tıpta uzmanlık eğitiminin kalitesini düşürmek, akademik personele ciddi baskılar yapmak,sağlık sistemini ve çalışanların statüsünü yap-boz uygulamalarla karmaşaya sokmak.”