Etiket: Doktor

  • Çocukların doktor gözetiminde olmasının önemi

    Çocukların doktor gözetiminde olmasının önemi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Nazlı Karakullukcu Çebi, “Çocukların yenidoğandan itibaren belirli periyotlarla doktor gözetiminde olmaları yaşanacak bir sağlık sorunun erken teşhisinde önemlidir” dedi.

    Büyük Anadolu Hastaneleri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Nazlı Karakullukcu Çebi, özellikle pandemi döneminde ailelerin sıkça akıllarına geldiği çocuklarımızı sağlıklıyken de doktora götürmeli miyim sorusuna yanıt verdi. Çocukların yenidoğandan itibaren belirli periyotlarla doktor gözetiminde olmalarının yaşanacak bir sağlık sorunun erken teşhisinde önemli olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Nazlı Karakullukcu Çebi, “Özellikle pandemi döneminde ailelerin evde kalan çocuklarını iyi gözlemlemelidir. Çocukların iki yaşından itibaren özellikle büyüme ve gelişmesini değerlendiriyoruz. Bu dönemde beyinsel ve boy kilo olarak büyümesine ve gelişmesine değerlendirerek yaşanacak bir sağlık sorununda erken müdahale imkanı oluyor. Burada göz muayenesi, kalça çıkığı ve diğer sağlık sorunlarında yaşanacak problemler için doktora geç gelinmemesi çok önemlidir. Biz buradan ailelere evde kalan çocuklarını takip etmelerini oluşacak sağlık sorunlarında hiç beklemeden bir sağlık kuruluşuna başvurmalarını istiyoruz. Pandemi döneminde bizler sağlık çalışanları olarak hastanemizde her türlü güvenlik önlemlerimizi alıyoruz. Aileler güvenle gelebilirler. Çünkü sağlık ertelenmez” diye konuştu.

  • Covid-19 tedavisi tamamlandıktan sonra rahatsızlanan doktor hayatını kaybetti

    Covid-19 tedavisi tamamlandıktan sonra rahatsızlanan doktor hayatını kaybetti

    Isparta Şehir Hastanesi’nde korona virüse yakalandıktan sonra tedavi altına alınan ve son yapılan Covid-19 testi negatif çıkan Radyoloji Uzmanı Dr. Serdal Gül (50), tekrar rahatsızlanması üzerine kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

    Isparta Şehir Hastanesi’nde Radyoloji Uzmanı olarak görev yapan Dr. Serdal Gül, korona virüs testinin pozitif çıkması üzerine çalıştığı hastanede tedavi altına alındı. Yapılan tedavinin ardından son testi negatif çıkan Gül, hastaneden taburcu edildi. Kısa bir süre sonra akciğerinden rahatsızlık geçiren Dr. Gül, 5 Aralık’ta Antalya’daki Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. Serdal Gül, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

    Dr. Serdal Gül’ün 3 çocuk babası olduğu ve eşinin de Isparta Şehir Hastanesi’nde anestezi uzmanı olarak görev yaptığı öğrenildi.

    Başhekim başsağlığı mesajı yayımladı

    Öte yandan Isparta Şehir Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Feridun Ruşen Keskin, Dr. Serdal Gül’ün vefatıyla ilgili başsağlığı mesajı yayımladı. Dr. Keskin mesajında, “Isparta Şehir Hastanemiz radyoloji hekimi Uzman Doktor Serdal Gül’ün vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz” dedi.

  • Osmancık Devlet Hastanesi’nde 2 uzman doktor atandı

    Osmancık Devlet Hastanesi’nde 2 uzman doktor atandı

    Osmancık Devlet Hastanesi’ne atanan Enfeksiyon Hastalıkları ile Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı göreve başladı.

    Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uz. Dr. Merve Kurt, Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Mezunu ve Uzmanlık Eğitimini İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tamamladı.

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gizem Başbay ise Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mezunu ve Uzmanlık Eğitimini Zekai Tahir Burak Ankara Şehir Hastanesinde tamamladı.

  • Rektör Özkan, Antalya’dan cepheye koşan Azerbaycanlı doktor ile görüştü

    Rektör Özkan, Antalya’dan cepheye koşan Azerbaycanlı doktor ile görüştü

    Azerbaycan Dağlık Karabağ’da savaşın başlamasıyla Antalya’dan cepheye koşan Azerbaycanlı doktor Amil Hüseynov, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ndeki görevinin başına döndü.

    Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Azerbaycan’da cephede gönüllü sağlık hizmeti veren doktor Amil Hüseynov ile bir araya geldi. Aynı zamanda Karabağ doğumlu olan Amil Hüseynov, cephede yaşadığı zor günleri Rektör Özkan’a anlattı.

    Rektörlük makamında bir araya geldiği Amil Hüseynov’un yaptığı kahramanlıktan dolayı gurur duyduklarını belirten Rektör Özkan, “Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan ve Türkiye halkı birbirine her zaman dost ve kardeştir. Türkiye’den Çin’e kadar Türkçe konuşuluyor aslında çok büyük bir coğrafyayız.” diye konuştu.

    Azerbaycan’dan dün döndüğünü söyleyen Amil Hüseynov da 27 Eylül’de başlayan Ermenistan saldırısı sonrasında 30 Eylül’de Azerbaycan Bakü’ye sonrasında da sınır hattına gittiğini söyledi. Ailesine savaşa katılacağını söylemeden ailesi ile birlikte Azerbaycan’a giden Hüseynov, ailesini Bakü’de bırakıp savaş alanına giderek 44 günlük savaşın 42 gününde sınır hattında olduğunu söyledi.

    Akdeniz Üniversitesi girişine asılan Azerbaycan ve Türkiye bayrağının kendisini çok duygulandırdığını söyleyen ve Rektör Özkan’a teşekkür eden Hüseynov, Azerbaycan’da da Türkiye bayrağı ile Azerbaycan bayrağının savaş alanında birlikte yer aldığını ve kendi kolundaki üniformada iki bayrağın yer almasının yaralı gelen askerlere moral olduğunu söyledi.

    “O anları anlattı”

    Hüseynov yaşadıklarını şöyle anlattı: “Sınır hattında en çok bizi üzen sivil halka olan taarruz ateşleriydi. Hastane vurulduğunda ben oradaydım, yarım saat içerisinde 80 tane yaralı kabul ettik, katliam gibi bir durum oldu. Olayları anlatınca şuan bile duygulanıyorum. 20 şehidimiz oldu o gün maalesef, elektrikler gitti, ameliyat yapamadık, ambulanslar yetmedi. Kan dolaşımını durdurmak için erkeklerin kemerlerini, kıyafetleri yırtıp bağladık. Ama çok şükür ki şarkılarda şiirlerde yaşattığımız Karabağ’da artık Azerbaycan halkı yaşamaya başlayacak. Oradaki camilerden yine ezan sesleri duyulacak. Bu çok gurur verici bir şey. Hastane vurulduğu zaman yaralı askerlerimiz vardı hastanede yatan namaz kılan bir askerimiz vardı namazdan kaldıramadım. Ateş süresince 6 tane roket atışı oldu. Belki de o askerimizin duaları kurtardı bizi. Hastanenin sağını solunu vurdular ama bize bir şey olmadı şükür. Ateşkesin imzalanmasıyla beraber Rus ordusunun özellikle Türk kardeşlerimizin de desteğiyle askerlerimiz rahatladı şu an çatışma yok. Şu an sakin durum.”

    “Seve seve gösteririm”

    Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde genel cerrahi bölümünde görev yaptığını söyleyen Amil Hüseynov, “Burada da Türk milletine hizmet ediyorum orada da Türk milletine hizmet ediyorum. Burada da topyekÜn bir şekilde savaşa girecek olursa Türkiye, hiç düşünmeden burada da o hizmetimi seve seve gösteririm.” dedi.

    Rektör Özkan’a “Bilim ve tıp alanında yapmış olduğunuz fedakar katkılarınızdan dolayı Azerbaycan halkı adına sonsuz şükranlarımızı sunarız” yazılı plaket takdim eden Amil Hüseynov’a Rektör Özkan’da Akdeniz Üniversitesi plaketi verdi.

  • Covid-19 hastalarını tedavi eden doktor koronayı yendi

    Covid-19 hastalarını tedavi eden doktor koronayı yendi

    Malatya’da Covid-19 hastalarını tedavi ederken koronaya yakalanan Uzman Dr. Özcan Tarım, yeniden sağlığına kavuştu. Hastalığın kendisini de tedaviye muhtaç hale getirdiğini belirten Dr. Tarım, “Oldukça yıpratıcı bir süreç. Burada yıpratıcı olan hatalığın belki kendisi değil belirsizliği idi” dedi.

    Malatya’da korona virüs hastalarının umudu olan Sağlık Bakanlığı Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzman Dr. Özcan Tarım da bu hastalığa yakalandı. Geçirdiği tedavi sürecinin ardından yeniden sağlığına kavuşan Dr. Özcan Tarım, yakalandığı korona virüs hastalığını anlatarak, tavsiyelerde bulundu. Hastalığın herkesin hayatını olumsuz etkilediğini belirten Tarım, “Bu hastalığın günlük yaşayış bakımından en çok biz sağlıkçıları etkilediğini düşünüyorum. Hastalık döneminde hekimlerin, hemşirelerin, sağlık personellerinin, herkesin kendi bölümü dışında mesaileri oldu. Toplumda herkes risk altında olmakla beraber herhalde biz sağlıkçılarda daha da risk altında olduğumuzu düşünüyorum. Bu dönemde hepimiz değişik bölümlerde Covid bölümlerinde nöbet tuttuk, çalıştık. Ben de bu çalışmalar sırasında veya dışarıda bir şekilde bu enfeksiyona yakalandım geçirdim” ifadelerini kullandı.

    Normal poliklinikte çalışırken halsizlik, kırgınlık gibi belirtiler olmaya başladığını anlatan Tarım, “Bunun üzerine test yaptırma gereği duydum. Testim pozitif geldi. Prosedürler gereği kendimi karantinaya aldım. Hastanemizde ilgili bölümler intaniye ve göğüs hastalıkları uzmanlarıyla iletişime geçtim ve hemen tedavim başladı. Hastalığın ilk günlerinde hafif kırgınlık, halsizlik ve sülfe bir ateş dediğimiz 38’i bulmayan belirtileri oldu. Hastalığın tedavi protokolleri kapsamında hastanede yatışa gerek duyulmadı. Evimde ilaçları kullandım. Bu esnada ailem sağlıkçıların ekstra riskli pozisyonda olmaları nedeniyle yanımda değillerdi. Aksaray’da ikamet ediyorlardı. O yüzden ailem bu süreçten etkilenmedi. Verilen tedavileri kullanırken beşinci, altıncı günlerde ateşin yüksekliği ve halsizlik nedeniyle hastaneye tekrar müracaat ettiğimde akciğerimde de tutulum olduğu için hastanede yatışım yapıldı. Hastanede bir hafta kadar yattım, tedavi gördüm. Göğüs hastalıkları doktorlarımız, intaniye doktorlarımız ve diğer yardımcı sağlık personellerimizin destekleri ile tedavilerimi tamamladım. Tabii bu süreç kimi hastalarda daha ağır ve kimi hastalarda da daha hafif seyir ediyor. Kimi hasta yoğun bakıma yatıyor. Ağır bir süreçten geçiyor. Ben hastanede bir hafta kadar kaldıktan sonra genel durumum düzeldi, ateşim düştü. Evime taburcu oldum. Evdeki istirahatimde kendimi iyi hisseder hissetmez mesaiye başlayacak gücü, enerjiyi kendimde hisseder hissetmez tekrar hastaneye görevimin başına döndüm. Bütün diğer arkadaşlarımız gibi vazifemizin başına döndük” şeklinde konuştu.

    “Süreç bizi değişik bir şekilde etkiledi”

    Önceleri tedavi eden tarafta olduklarını, Covid hastaları ve Covid şüpheli hastaların kendi hastaları olduğunu hatırlatan Tarım, sonra ise kendilerinin tedaviye muhtaç olduklarını vurguladı. Tarım, “Covid hastalarını tedavi ederken bir anda cephenin diğer tarafına geçtik. Hasta olduk, bizimle ilgilenen hekimler oldu. Hemşire hanımlar oldu ve bu süreci her yönüyle yaşadık. Tabii insan hasta olunca hekim kimliği, sağlıkçı kimliği artık kalmıyor. Çünkü hastalığın seyriyle ilgili uyguladığımız algoritmalar artık bize uygulanmaya başlıyor. Bu hastalığın en sıkıntılı tarafı bence hastalığın seyrindeki belirsizlik olması. Genç hastalar etkilenebiliyorlar. Özellikle son zamanlarda 30’lu yaşlarda, 40’lı yaşlarda, 50’li yaşlarda pek çok hastanın yoğun bakıma girdiğini, hatta hayatını kaybeden meslektaşlarımız olduğunu görüyoruz, duyuyoruz takip ediyoruz. O açıdan oldukça yıpratıcı bir süreç. Burada yıpratıcı olan hatalığın belki kendisi değil belirsizliği idi” dedi.

    “Hasta olunca hastaları biraz daha iyi anlıyoruz”

    Tarım, “Sonuçta insanız, hepimiz psikolojik yapı etkileniyor. Bizim görevimiz her hastaya her şekilde elimizden geldiğince destek olmak, yardımcı olmak, fakat hasta olunca hastaları biraz daha iyi anlıyoruz. Yaklaşımımız biraz daha pozitif olabiliyor, o açıdan görevimize kaldığımız yerden devam ediyoruz ve devam edeceğiz yine “ şeklinde konuştu.

    Tarım, şu önerilerde bulundu:

    “Sayın bakanımız her akşam bizleri uyarıyor. Mesajlar veriyor, hepimizi uyarıyor. Buna uyanlar var, uymayanlar var. Cezai müeyyidelerin burada çok sonuç vereceğini düşünmüyorum. Bu kadar eğitici görsel, işitsel medya üzerinden yapılan uyarılara rağmen maske takmayan, mesafeye dikkat etmeyen vatandaşlarımızın bu yaptıkları kendilerine olmazsa bile belki annesine, belki babasına, belki komşusuna ciddi bir hastalık veya bir can kaybı olarak dönebilir. Hiç aklına gelmeyen yerlerden sonuçlar çıkabilir. O yüzden ben bütün insanlarımızdan herhangi cezai müeyyide gerek kalmadan dikkat etmelerini ve süreci sağlıklı atlatmalarını öneririm. Maske, mesafe ve temizlik öneriyorum.”