Etiket: Diyarından

  • “Kahramanlar Diyarından Adana’ya Şehitler Köprüsü”

    Kahramanmaraş ve Adana valilerinin eşleri tarafından organize edilen “Kahramanlar Diyarından Adana’ya Şehitler Köprüsü” etkinliği kapsamında şehit aileleri Adana’da bir araya geldi.

    Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan’ın eşi Ruhan Özkan ile Adana Valisi Mahmut Demirtaş’ın eşi Beyhan Demirtaş tarafından organize edilen etkinlik kapsamında Adanalı şehit aileleri Kahramanmaraş’a gitti. Yine iki vali eşi tarafından “Kahramanlar Diyarı’ndan Adana’ya” isimli bir organizasyonla Kahramanmaraş’taki şehit aileleri Adana’ya getirildi.

    Konuk aileler Adana Valiliği bahçesinde Demirtaş çifti tarafından karşılandı.

    “Size ve çocuklarınıza minnettarız”

    Toplantı salonuna geçen şehit ailelerine “Hoş geldiniz” diyen Vali Demirtaş, duygu dolu anlar yaşadı. Salona ilk girdiğinde üzüntüsünden konuşamayan Demirtaş, sonra tekrar salona gelerek, “Sizler hem şehitlerimizin, hem ailelerimiz hem de milletimizin emanetisiniz. Sizleri çok seviyoruz. Sizler gerçekten en güzel varlıklarınızı; çocuklarınızı, canınızı ciğerinizi toprağa verdiniz. Vatan için millet için bayrak için. Size ve çocuklarınıza minnettarız” diye konuştu.

    “Acılar aynı”

    Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan’ın eşi Ruhan Özkan ise, “Adana bizi şehit aileleri ile birlikte ağırlıyor. İller, yöreler farklı olsa da yaşanan acılar aynı. Yaşanan acıyı paylaşan insanları bir araya getirmek amacındayız. Oldukları mekandan onları bir an olsun uzaklaştırabilmek. Farklı bir gün yaşayabilmek. Bu amaçla yola çıktık” dedi.

    “Daha başka projelerimiz var”

    Adana Valisi Mahmut Demirtaş’ın eşi Beyhan Demirtaş da bu tarz projelerin devam edeceğini kaydederek, “Bizler de şu an Kahramanmaraş’tan gelen şehit ailelerimizi ağırlamaktan dolayı çok mutluyuz. Onları başka projelerle ağırlamayı da istiyoruz. Projelerimiz var. Onlara farklı bir atmosfer göstermek için bu tarz bir etkinlik yapmaya karar verdik. Daha güzellerini yapmaya çalışacağız. Onları kendileri gibi kader arkadaşları ile bir araya getirmek daha mutlu etti. Biz onu fark ettik. Bundan dolayı böyle bir projeyi hayata geçirdik. Umarım doğru bir şey yapıyoruzdur. Umarım mutlu edebilmeyi başarmışızdır” ifadelerini kullandı.

    “Evlatlarımız genç yaşta soldu”

    Şehit Jandarma Er Mücahit Şimşek’in annesi Özlem Şimşek ise evladını kaybettiği için üzgün olduğunu fakat yalnız olmadığını anladığı için mutluluk duyduğunu belirtti. Şimşek, daha sonra şunları söyledi:

    “Ben bir evladımı kaybettim diye çok üzüntü yaşıyordum. Allah’ın katında mutluyum. Neden? Ben bir şehit annesi olduğum için. Bizler yalnız değilmişiz. Bizler evladımızı kaybettik ama Türkiye Cumhuriyeti arkamızdaymış. Biz bunlarla gurur duyuyoruz. Bizim evlatlarımız genç yaşta soldu ama kırmızı bayrağımızın altında hür yaşıyoruz. Çok şükür. Ben bir şehit annesi olduğum için gurur duyuyorum.”

    Ankara’da darbeci askerler tarafından şehit edilen polis memuru Yunus Uğur’un annesi Asiye Uğur ise “Vatan sağolsun” dedikten sonra gözyaşlarına hakim olamadı.

    “Bir ölür, bin diriliriz”

    Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde terör örgütü PKK’nın düzenlediği saldırıda lojmanda şehit olan Jandarma Astsubay Üst Çavuş İsmail Demir’in annesi Hayriye Demir de, “Bir nebze de olsa acımızdan uzaklaştık. Diğer ailelerle tanıştık. Onlarla acımızı paylaştık. Devletimiz arkamızda, yanımızda her zaman için Allah razı olsun. Çocuklarımızın kanlarını döktüğü bu vatanı kimsenin bölmeye gücü yetmeyecek. Bölünmeyecek vatanımız. Bir ölürüz. Bin diriliriz. Şehit annesi olarak da mutluyum. Acısı unutulmaz ama vatanımız sağolsun” şeklinde konuştu.

    Daha sonra Kahramanmaraş’tan gelen şehit aileleri Adana’daki şehit aileleri ile birlikte tarihi mekanları gezdi.

  • Şehitler Diyarından Kahramanlara Mektup

    Diyarbakır’da güvenlik güçlerinin bölücü terör örgütüyle verdiği mücadeleye, şehitler diyarından anlamlı bir destek geldi. Çanakkale’nin Çan Belediyesinden, Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü ve Cizre İlçe Jandarma Komutanlıklarında görev yapan personele, içinde Kur’an-ı Kerim ve Türk Bayrağı bulunan hediyeler gönderildi. Çan Belediye Başkanı Dr. Abdurrahman Kuzu, her bir hediyenin yanına da duygu yüklü bir mektup ekledi.

    “BİZ PROBLEMİ 100 YIL ÖNCE ÇANAKKALE’DE ÇÖZDÜK”

    Güneydoğu’da sürdürülen terörle mücadele çalışmalarına destek vermek amacıyla, Çan Belediye Başkanı Dr. Abdurrahman Kuzu, Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü ve Cizre İlçe Jandarma Komutanlıklarına, içinde Kur’an-ı Kerim, Türk Bayrağı, bir de duygu ve düşüncelerini yazdığı mektubun yer aldığı hediye paketi gönderdi. Hediye kolilerini kargo şirketine teslim eden Kuzu, “Şu anda ülkemizde yaşanan bir sıkıntı var. Bu sıkıntıyı biz, Çanakkale’de hissediyoruz. Tüm Türkiye’de hissediyoruz. Bizler için orada güvenlik güçlerimizin verdiği bir mücadele var teröre karşı. O anlamda biz de Çanakkale’den bir destek mesajı vermek istedik. Bu mesajın Çanakkale’den gidiyor olması önemli. Çünkü bu problemi biz 100 yıl önce yaşadık ve Çanakkale’de çözdük. Çanakkale, Türkiye’nin manevi başkentidir. Türkiye’nin manevi başkentinden oradaki güvenlik güçlerimize, onların yanında olduğumuzu göstermek için, anlamlı, Kur’an-ı Kerim ve Türk bayrağını içeren ve Çanakkale’den onlara ithafen yazılmış bir mektubu göndermek istedik” dedi.

    HEDİYELER YOLA ÇIKTI

    Başkan Kuzu, Kur’an ve Bayrak tercih etmelerinin de özel bir nedeni olduğunu belirterek, “Bizler, bu hayatta iki şey için yaşıyoruz. İnancımız ve vatanımız. İnancımız İslam ve bunun simgesi Kur’an-ı Kerimdir. Vatanımızın simgesi de bayrağımız. Ve şu anda orada çarpılan güvenlik güçlerimizin de bu iki değer için uğraş verdiğini biliyoruz. Hem inancımız hem de vatanımız için, vatanımızın selamete ermesi için. Onun için bu iki anlamlı hediyeyi göndermek istedik onlara. Çanakkale’den, bu kutsal topraklardan” diye konuştu.

    Çan belediyesi tarafından hazırlanan bin adet mektup içeren koliler, Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü ve Cizre İlçe Jandarma Komutanlığına götürülmek üzere kargo görevlilerine teslim edildi.

    İŞTE O MEKTUP

    Çan Belediye Başkanı Abdurrahman Kuzu’nun Güvenlik güçlerine yazdığı mektup ise şöyle:

    “Çanakkale’nin Aziz Şehitlerinin Kahraman Torunları;

    Çanakkale’den vatanımızın birliği, dirliği için çarpışan siz şanlı kardeşlerimize selam olsun. Yüzyıllardır farklı dil, din, ırk barındıran bu topraklarda kardeşçe yaşamayı başarmış olan milletimizi, devletimizi bölmeye çalışan iç ve dış hainlere karşı canlarınız pahasına görevinizi layıkıyla yapıyor, ülkemizi ve masum halkı terör saldırılarına karşı koruyorsunuz. Yapmış olduğunuz tüm bu fedakarlıklardan dolayı sizlere minnettarız. Allah yar ve yardımcınız olsun. Emin olun ki emekleriniz karşılığını bulacak; hainler, Çanakkale ruhuyla hareket eden siz değerli güvenlik güçlerimiz sayesinde, aziz vatanımızı asla bölemeyecek, çirkin emellerine Allah’ın izniyle hiçbir zaman ulaşamayacaklar…

    “Ey iman edenler! Düşmana karşı her türlü savunma tedbirinizi alınız. Onlara karşı ya küçük birlikler halinde hareket ediniz veya topyekün seferber olunuz.” (Nisa Suresi 71. Ayet) Ayet-i Kerime’sine istinaden yapmış olduğunuz mücadelede, topyekün dualarımızla her daim yanınızdayız. Allah başta aziz milletimiz ve cennet vatanımız olmak üzere tüm İslam coğrafyasını, bütün Müslümanları musibetlerden muhafaza, sizleri bu onurlu görevde muvaffak eylesin.

    ALLAH’A EMANET OL YİĞİDİM…”

  • Limon Diyarından Muz Diyarına

    Dünyaca ünlü ‘Lamas’ limonunun yetiştirildiği Limonlu deltası yerini muz seralarına bıraktı. Mersin’in Erdemli ilçesinin eski beldesi Limonlu’nun adı artık muzla anılıyor. Limonlu deltasında dünyaca meşhur ‘Lamas’ limonu yetiştirilen bahçelerin yüzde 70’i yerini muz seralarına bıraktı.

    Toprak yapısı ve ikliminin muz yetiştiriciliği için de uygun olduğunun belirlenmesinin ardından son 5 yılda çiftçilere verilen eğitimlerle birlikte bölgede bahçeler tek tek yerini muz seralarına bıraktı. Yüksek maliyetli olmasına karşın muzun getirisinin limona göre kat kat fazla olması çiftçinin muza yönelmesinde etkili oldu.

    “MUZ DAHA İSTİKRARLI”

    Ziraat Mühendisi ve aynı zamanda bölgenin öncü çiftçilerinden Sadık Yalçın muzun diğer ürünlere göre daha istikrarlı olduğunu belirterek, “5 yıl önce limona alternatif olarak yetiştirilmeye başlanan muz, şuanda ekonomik getirisi gayet iyi olan bir üründür. Ürünümüzden memnunuz. Dönümden yıllara göre 8-8,5 ton civarında muz almaktayız. Dalında muzun fiyat olarak en düşük seviyesi meyvelerin bol olduğu yaz aylarında 1 lira 60 kuruş, en yüksek olduğu dönem ise 3 lira 20 kuruşa kadar satılmaktadır. Ürünümüzün pazarlanmasında da hiçbir sıkıntı yaşamamaktayız. Alıcılar ürünümüzü gelip seralarımızdan almakta. Yurt içinde de gerekli yerlere göndermektedirler. Bölgemizde yetişen muzlar genelde doğu illeri başta olmak üzere İstanbul ve Ankara gibi büyük illere de gitmektedir” dedi.

    “VERİMİ ARTTIRMAK MÜMKÜN”

    Hedeflerinin dönümde alınan 8-8,5 tonluk ürünü 10 tona çıkarmak olduğunu ifade eden Yalçın, “Verimi artırmak mümkün. Bu yöndeki çalışmalarımızdan da sonuç alıyoruz. Yıl bazında değerlendirdiğimizde seraya iye baktığımız zaman, iyi bir bakım yaptığımız zaman 15-16 bin lira arasında bir getirisi var. Bunun ise 3-4 bin lira arasında işletme, bakım gideri var. Muz diğer ürünlere göre getirisi hayli iyi olan bir ürün. Dolayısıyla Limonlu’da sera yapımı süratle artmakta ve arsa fiyatları da yükselmektedir. Geçen yıl metrekaresi 40 lira, 50 lira olan tarım arazilerinin fiyatı bu yıl 100 liraya yükseldi. Halen de bir arazi talebi var. Diğer bir taraftan burada yetişen muz kalite olarak aranıyor. Mikro klima olarak, Limonlu’nun toprak yapısının özelliğinden dolayı muzlarımız beğenilmekte, tercih edilmektedir” diye konuştu.

    ÇİFTÇİ LİMONDAN MUZA DÖNDÜ

    Limon üretiminden serada muz yetiştiriciliğine yönelen çiftçilerden Rıza Göküş ise, “Limona nazaran girdileri çok, iki kat beklide daha fazla. Ama getirisi de fazla. Limonlu’da Lamas limonu bir markaydı. Ama şu anda limon diye bir şey kalmadı, herkes seraya döndü, muza döndü. Böylece daha iyi bir geçim standardı yakalandı” şeklinde konuştu.

    Mersin’de Anamur ve Bozyazı’dan sonra muz yetiştiriciliğinde adından söz ettiren Erdemli genelinde yaklaşık bin 500 dönüm arazide 12 bin tona ulaşan muz üretiminin kısa sürede 15 bin tonu geçeceği öngörülüyor.