Etiket: Diyanet-sen’den

  • Diyanet-Sen’den Fikri Sağlar’a tepki

    Diyanet-Sen’den Fikri Sağlar’a tepki

    Diyanet-Sen Şırnak Şube Başkanı Süleyman Çanga, eski Devlet ve Kültür Bakanı CHP’li Fikri Sağlar’ın, bir televizyon programındaki “Türbanlı hakimin adaleti yerine getireceğinden kuşkuluyum” sözlerine sert tepki gösterdi.

    Konuyla ilgili bir açıklama yapan Diyanet-Sen Şırnak Şube Başkanı Süleyman Çanga, CHP’li Fikri Sağlar’ın katıldığı bir canlı yayın televizyon programında ’Ben yargılandığım zaman, türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var’ ifadelerini ırkçı, ayrımcı, ötekileştirici ve faşist ifadeler olarak değerlendirerek “İnsanları kılık kıyafetinden dolayı, aşağılamaya, ötekileştirmeye, ayrımcılık yapmaya kimsenin hakkı yoktur. CHP’nin bu özgürlük ve inanç düşmanlığı kafa yapısını artık değiştirmesi gerekir. Bu millet ayrıştırıcı, bölücü bu zihin yapısına geçit vermeyecektir” dedi.

    Çanga, yıllarca başörtülerin bu ülkede CHP’nin bu ayrımcı, ötekileştirici düşünce yapısından dolayı eğitim hakkından, kamuda çalışma hakkından ve bir çok haktan mahrum kaldığını hatırlatarak “Şükür artık başörtülü kardeşlerimiz eğitimlerini istedikleri gibi almakta, liyakatleri ölçüsünde bütün mesleklerde kendilerini göstermekte bu ülkeye hizmet etmektedirler. Maalesef CHP zihniyeti bu yanlış ve haksız uygulamalardan dolayı mağduriyet yaşayan kardeşlerimizden, bacılarımızdan özür dilemek yerine hala bu utanç verici uygulamaların devam etmesi gerektiği yönünde açıklama yapabiliyor. Başörtüsü yasağının kalkması için milyonlarca imza ile bu yasağın kalkmasının mimarı olan Memur-Sen ve Diyanet-Sen’in bir üyesi olarak bu zihniyetle sonuna kadar mücadele edeceğimizin bilinmesini istiyorum. Ülkemizin geleceğini karartmak ve demokrasimizi vesayet altına almak isteyen bu zihniyete asla izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

  • Diyanet-sen’den Kadro Talebi

    Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet-Sen) Van Şube Başkanı Nurullah Arvas, fahri Kur’an kursu hocaları ve vekil imam hatiplerin de son verilen ‘özel sözleşmeli’ personel statüsüne dahil edilmesini istedi.

    Açıklamalarda bulunan Diyanet-Sen Van Şube Başkanı Nurullah Arvas, “Malumunuz hükümet yeni bir taslak çalışması ile 720 bine aşkın taşeron işçiye kadro verileceğini açıkladı. Bu memnuniyet verici bir çalışma, 720 bin insana kadro verilmesi demek 3,5 milyon insanın dolaylı olarak bundan faydalanması demektir. Bu gerçekten büyük bir rakam ve büyük bir hizmettir. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Bu anlamda biz de Diyanet-Sen olarak yıllardır Türkiye’de hizmet veren ve sayıları yaklaşık 18 bin civarında olan Kur’an kursu hocaları ve vekil imam hatip kardeşimize taşeron işçilere verilen ‘özel sözleşmeli’ personel statüsü kapsamına alınması hususunda gerekenin yapılmasını talep ediyoruz” dedi.

    Kur’an kursu hocaları ve fahri imam hatiplerin asli işi yaptıklarını ifade eden Arvas, “Fahri ve vekil hocalarımız da normal kadrolu olan imam hatip ya da Kur’an kursu hocalarıyla aynı işi yapıyorlar. Ancak çok cüzi bir ücret almaktadırlar. Bu anlamda sendika olarak yıllardır bu mücadelelerinde bu kardeşlerimizin yanında olduk. Malum bölgemizde bu hoca hanımların ve imam hatip kardeşlerimizin ciddi bir emeği var. Kırsal kesimlerin en ücra köşesine kadar hizmet götürmektedirler. Deprem sürecinde bu kardeşlerimiz her türlü fedakârlığı gösterdiler. Bunlara 600-700 lira gibi çok cüzi bir ücret veriliyor. Sigortaları tam yatırılmadığı için sağlık hizmetlerinden de yeteri kadar faydalanamıyorlar. 720 bin insanın yanında 18 bin insanın fazla bir etkisi olmaz. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan ve Diyanet İşleri Başkanlığımızdan bu sese kulak vermelerini talep ediyoruz” diye konuştu.

  • Diyanet-sen’den ‘Hutbe’ Açıklaması

    Diyanet-Sen Van Şube Başkanı Nurullah Arvas, kentte geçen hafta okunan Cuma hutbesine bazı vatandaşların tepki göstermesini eleştirerek, “Cami, cemaat ve hutbe her türlü siyasi düşüncenin üstündedir” dedi.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Arvas, imamlar olarak bu tarz sıkıntıları geçmişten bu yana yaşadıklarını söyledi. Arvas, “Halkımızı bu konuda duyarlı davranmaya davet ediyoruz. Cami ve cemaat her türlü siyasi düşüncenin üstünde olan bir kurumdur. Dolayısıyla kimse siyaset üzerinden camiamızı kötüleme hakkına sahip değil, camilerimiz ideolojik provokasyonların yapılacağı yerler değildir. Herkes de buna göre davranmalı ve her türlü fitneden uzak durmalıdır. Özellikle camilerimizi karıştırmak isteyen bir zihniyet var. Lütfen bunlara fırsat vermeyelim” şeklinde konuştu.

    “MİMBERDE HİÇBİR SİYASİ GÖRÜŞÜ VE İDEOLOJİYİ TEMSİL ETMİYORUZ”

    İmam hatiplik mesleğinin çok onurlu ve şerefli bir meslek olduğunu söyleyen Arvas, şunları söyledi:

    “Bizler mimbere, mihraba çıktığımızda hiçbir siyasi görüşü veya ideolojiyi temsil etmiyoruz. Son günlerde Cuma hutbelerine tepkilerin olduğunu görmekteyiz. Unutulmamalıdır ki imam hatiplik mesleği, cami ve cemaat her türlü siyasetin ve ideolojik düşüncenin üstündedir. Bizim örfümüzde, adetimizde, mimberde hutbe okuyan imama ayağa kalkıp tepki göstermek yoktur. İmam orada hakikati anlatır. Kur’an-ı Kerimi anlatır. Hadis’i şerifleri anlatır. Neticede güncel mesele ile ilgili hutbesini okur. Hutbede kimi kesimlerin işine gelmeyen kelimeler olabilir. Hutbe okunurken konuşmak biliyorsunuz haramdır. Hutbeyi dinlemek farzdır. Yanında konuşana ‘sus’ demek bile caiz değildir. Durum böyle iken birilerinin kalkıp hutbe esnasında insanları provoke etmeleri ya da camiyi terk etmeleri kabul edilebilir bir durum değildir.”

  • Siverek Diyanet-sen’den Diyanete Yönelik İftiralara Tepki

    Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde Siverek Diyanet-Sen Temsilciliği Diyanet İşleri Başkanlığı aleyhine yapılan hakaret ve olumsuz açıklamalara tepki gösterdi.

    İlçenin Hürriyet Caddesi üzerinde bulunan Lezgo’nun Parkında düzenlenen basın açıklamasına ilçedeki sivil toplum kuruluşları ve sendika temsilcileri de destek verdi. Basın açıklamasını Diyanet-Sen Siverek Temsilcisi Ramazan Öz okudu. Diyanet kurumuna yapılan acımasız saldırılara karşı tek dil ve söylemle seslerini duyurmak için toplandıklarını belirten Öz, “Ülkemiz, son yıllarda tüm İslam alemi ve mazlumlar için bir umut ve sığınma limanı haline gelmiştir. Bunda Diyanet Kurumunun ve Başkanımızın önemli bir yeri ve katkısı bulunmaktadır. Normal şartlarda bir araya gelmeleri mümkün olmayan iç ve dış tarafların derin, paralel, çapraz ve kirli saldırılarını milletçe görüyor ve biliyoruz. Diyanet kurumunun ve reisinin, milletin değerlerini yüceltme ve İslam dinini doğru anlatma hususunda birikimli, donanımlı ve açık sözlü olması bizleri mutlu kıldığı oranda şer güçlerini de çıldırtmaktadır. Birkaç gün önce, dine ve dindarlara karşı düşmanca tutumuyla malum olan bazı ulusalcı ve kimi paralelci gazete müsveddeleriyle, aydın bozuntularının önce içeride ve sonra da dış medyada Diyanet Kurumunu ve Reisini iftiralarla ve çarpıtmalarla karalamaya çalışmasını esefle ve üzüntüyle izledik” dedi.

    Öz, saldırıları ise türlü kumpaslarla Diyanet İşleri Başkanlığı’na ve onun başkanına yönelik yıpratma ve itibarsızlaştırma kampanyası olarak gördüklerini ifade etti.

  • Diyanet-sen’den Fetva Tepkisi

    Diyanet–Sen ve Memur Sen Edirne Şubeleri Eski Camii önünde ortak bir basın açıklaması yaptı. Son dönemde verildiği iddia edilen fetvalarla gündeme bomba gibi düşen Diyanet İşleri Başkanlığı personeli “Diyanetine sahip çık eylemi” ile yapılan eleştirilere tepki gösterdi.

    Grup adına Diyanet- Sen Edirne Şubesi ve Dar-ul Hadis Camii İmamı Hafız Mahmut Eroğlu açıklamayı okudu. Eroğlu, “Türlü kumpaslarla Diyanet İşleri Başkanlığı’na ve onun başkanına yönelik yıpratma ve itibarsızlaştırma kampanyasını görüyor, yapılan saldırılar karşısında Diyanet alanında etkili ve yetkili sendika Diyanet-Sen olarak ‘Diyanetime Dokunma- Diyanetine Sahip Çık’ diyoruz” ifadelerini ön plana çıkardı.

    Açıklamaya, Diyanet–Sen üyelerinin yanı sıra Memur–Sen üyeleri de destek verdi. Son dönemlerde yayınlanan fetva haberlerine tepki vermek için toplandıklarını belirten Eroğlu, “Diyanet-Sen olarak bugün burada ümmet coğrafyasına hizmet eden, mazlumların, çaresizlerin imdadına yetişen, iman ve hakikat ölçülerini her alanda ve herkese hatırlatmaya çalışan Diyanetimize yapılan acımasız saldırılara karşı olduğumuzu tek dil ve söylemle dünyaya duyurmak için bir aradayız. Diyanet’e dair saldırı dilini kullananları, iyi niyetten yoksun, ön yargılı insanlar olarak niteliyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı itibarsızlaştırmayı bir yöntem olarak kullanmak hiçbir akıl ve vicdan tarafından kabul edilemez. Sapkın, çarpık, yorum ve değerlendirmeler, topluma Başkanlığın görüşü olarak takdim edilemez. Bazı çevrelerin konuyu defalarca Başkanlığın görüşü olarak takdim etmesi hiçbir ahlaki değerle ve duyarlılıkla ilişkilendirilemez. Diyanet alanında görev yapan herkesin kararlılıkla şunu söylemesi gerekir: Diyanet bu ümmet coğrafyası için tek umuttur. Bu umut biterse dünya coğrafyasındaki mazlumlar çaresizliğe itilir. Vicdan yoksunu, inanç yoksunu bir millet olmaya doğru adım adım kayarız. Ne refahtan bahseden bir millet oluruz, ne de ezanı Kur’an-ı dinleye bilen bir millet oluruz. Bağımsızlığımızın sembolleri tek tek ellerimizden kayar gider. Diyanet İşleri Başkanı’na sahip çık. Bugün Diyanet’e yapılan bu saldırlar bize doğru yolda olduğumuzu, hedeften sapmadan İslam ve İman hakikatleri yolunda ilerlediğimizi kanıtlamıştır. Unutmayın siz doğru iseniz şer odakları size her zaman saldıracaklardır. Türlü kumpaslarla Diyanet İşleri Başkanlığı’na ve onun başkanına yönelik yıpratma ve itibarsızlaştırma kampanyasını görüyor, yapılan saldırılar karşısında Diyanet alanında etkili ve yetkili sendika Diyanet-Sen olarak ‘Diyanetime Dokunma- Diyanetine Sahip Çık’ diyoruz” dedi.