Etiket: Dışında

  • Yurt dışında eğitim görmek isteyenler YABO ile hayallerine bir adım daha yaklaşıyor

    Yurt dışında eğitim görmek isteyenler YABO ile hayallerine bir adım daha yaklaşıyor

    İzmir’de, lisans, yüksek lisans, doktora ve yabancı dil programlarında yurt dışında eğitim görmek isteyen; ancak maddi zorluklar sebebiyle bu hayalini gerçekleştiremeyen gençler, Yurt Dışı Akademik Burs Ofisi (YABO) ile hayallerine bir adım daha yaklaşırken, YABO online hizmet vermeye başladı. Bu kapsamda YABO’nun uzman kadrosu, yurt dışında akademik programlarından birinde öğrenim görmek isteyen gençlere ücretsiz danışmanlık hizmeti sunuyor.

    20 Ağustos 2019 tarihinde çalışmalarına başlayan Yurt Dışı Akademik Burs Ofisi (YABO), Gaziemirli ve İzmirli gençleri yurt dışındaki burs ve eğitim olanakları ile buluşturmaya hız kesmeden devam ediyor. Lisans, yüksek lisans, doktora ve yabancı dil programlarında eğitim görmek isteyen; ancak maddi zorluklar sebebiyle bu hayalini gerçekleştiremeyen gençler, YABO ile hayallerine bir adım daha yaklaşıyor. YABO, yurt dışında akademik programlara devam eden veya gelecek eğitim-öğretim döneminde akademik programlarından birinde öğrenim görmek isteyen gençlere ücretsiz danışmanlık hizmeti sunuyor.

    YABO’nun uzman kadrosu eğitim görmek isteyen gençlere bilgi veriyor

    Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’nın, “hayalimdeki proje” dediği YABO’nun uzman kadrosu, yurt dışındaki eğitim olanaklarını araştırarak, yabancı ülkelerde eğitim görmek isteyen öğrencilerin şartlarına en uygun ülke ve okulu belirliyor. Ekip, eğitim programına başvuru sürecinde gerekli evrakların hazırlanması ve işlemlerin takibi sürecinde de öğrencilere destek oluyor. Gençleri yurt dışındaki eğitim olanakları hakkında bilgilendiren YABO ekibi, öğrencilerin farklı bir ülkede yaşayacakları her türlü problemde destek olmak için hazır bulunuyor.

    Randevu sistemi ile çalışan ve her danışan için özel bir araştırma yapan YABO’ya başvuran gençler, burs veya hibe programlarına uyumluluk sağlayamadıkları takdirde, okumak istedikleri bölüm doğrultusunda kendilerini geliştirmeleri için yönlendiriliyor ve bir sonraki dönem bursların koşullarına uygun bir hale gelmeleri için destekleniyor.

    Gaziemir Belediyesi Dış İlişkiler Birimi bünyesinde faaliyet gösteren YABO’dan danışmanlık hizmeti almak isteyenlerin, 0 232 999 0251 – 5524 dâhili numaralı telefonu arayarak veya http://www.gaziemir.bel.tr/proje/87/yabo-(yurtdisi-akademik-burs-ofisi).html adresinden randevu oluşturabiliyor.

  • Vali Karadeniz’den ’Zorunlu haller dışında dışarı çıkmayın’ uyarısı

    Vali Karadeniz’den ’Zorunlu haller dışında dışarı çıkmayın’ uyarısı

    Manisa Valisi Yaşar Karadeniz, İl Sağlık Müdürlüğünü ziyaret ederek, Covid-19 salgını kapsamında yapılan çalışmaların son durumu hakkında bilgi aldı. Vali Karadeniz, kış aylarıyla birlikte Manisa’da da artış gösteren salgın nedeniyle vatandaşları zorunlu haller dışında dışarı çıkmamaları konusunda uyardı.

    Manisa Valisi Yaşar Karadeniz, İl Sağlık Müdürlüğünü ziyaret etti. Vali Karadeniz’in Vali Yardımcısı H. Volkan Köksal, İl Sağlık Müdürü Necip Yemenici ve İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri tarafından karşılandığı ziyarette, Covid-19 salgını kapsamında alınan tedbirler ve yapılan çalışmaların son durumu hakkında değerlendirmeler yapıldı.

    Vali Karadeniz, Covid-19 ile mücadele süresince fedakarca görev yapan sağlık personeline teşekkür ederek, “Salgınla mücadelemiz devam ediyor, vaka sayılarının düşmesi için gerekli tüm tedbirleri alıyor ve denetimleri gerçekleştiriyoruz. Bu süreçte tüm vatandaşlarımızın da Bilim Kurulu tavsiyeleri doğrultusunda alınan önlemlere özellikle de maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına titizlikle uymaları gerekmektedir. Hep birlikte mücadelemizi tavizsiz uygulayarak salgınla mücadelede başarılı olacağımıza inanıyorum” dedi.

    “Zorunlu haller dışında dışarı çıkmayın”

    Manisa Valisi Yaşar Karadeniz ayrıca yaptığı açıklamada Manisalılara zorunlu haller dışında dışarı çıkmamaları konusunda uyarılarda bulundu. Vali Karadeniz açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Kış mevsimine girdiğimiz bugünlerde ilimizde de artış gösteren Covid-19 salgınıyla, tüm imkanlarımız ile mücadele etmekteyiz. Salgınla mücadelemizde başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Bakanlıklarımız, yetkili bütün makamlar ve Valiliğimizce gerekli tedbirler alınmakta ve siz kıymetli vatandaşlarımızla sürekli paylaşılmaktadır. Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri doğrultusunda Sağlık Bakanlığı’mızın açıkladığı kişisel hijyen, maske ve fiziksel mesafe tedbirlerine titizlikle uyulması gerekmektedir. Korona virüsün yayılmasını önlemek, kendimizi, yakınlarımızı ve toplum sağlığını koruyabilmek amacıyla işe, okula, hastaneye gitmek, temel ihtiyaçlarımızı karşılamak gibi zorunlu nedenler dışında evlerimizde kalmamız; taziye, geçmiş olsun, kutlama gibi nedenlerle dahi ziyaretlerden kaçınmamız, toplu bulunulan alanlardan uzak durmamız yüksek öneme sahip bir gerekliliktir. Kendimizi ve sevdiklerimizi düşünerek hareket etmemiz gereken bu dönemde zorunlu haller dışında evlerinizden dışarı çıkmayınız. Devletimiz ve vatandaşlarımız hep birlikte mücadelemizi tavizsiz uygulayacağız. Salgınla olan mücadelemizi kazanacağımıza olan inancımız tamdır. Anlayış, sabır ve destekleriniz için teşekkür ediyorum.”

  • Bakan Selçuk: “Üniversite öğrencileri olarak sizi farklılaştıran tek şey ders dışında yaptıklarınızdır”

    Hacettepe Konferanslarının 10’uncusuna katılan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Dersleri herkes alıyor, herkes buradan bir diploma alma olasılığına sahip, herkes bu notları alabilir, geçebilir sınıflarını ama sizi siz yapan özelleştiren, özgünleştiren şey ders dışında yaptıklarınızdır” dedi.

    Milli Eğitim Bakanı Selçuk, Hacettepe Üniversitesinin 50. kuruluş yıldönümü çerçevesinde başlatılan Hacettepe Konferanslarının 10’uncusuna katıldı. Beytepe Kongre Merkezinde düzenlenen konferansta konuşan Bakan Selçuk, “Vizyon 2023 Dökümanı içerisinde önemsediğimiz birkaç anahtar kavram var. Bir tanesi ‘öğretmen’ kavramı. Öğretmenlik aslında bizim başlatıcı öğemiz, baş aktörümüz öğretmen. Çok genel bir kuraldan hep söz edilir. Hiçbir ülkenin eğitim sisteminin kalitesi öğretmeninin niteliğini aşamaz. Dolayısıyla, bizim öğretmenle başlamamız lazım ve öğretmenimize yatırım yapmamız lazım. Bugün Kuzey Amerika’da mezuniyetinden iki yıl geçmişse onların not ortalaması dikkate alınmıyor çünkü ‘o bilgiler eskidi artık’ diyorlar. Dolayısıyla bir yerden mezun olup bunu 30 sene kullanamazsınız, öğretmene sürekli yatırım yapmak zorundayız, bunun karşılığını almak zorundayız. Aksi taktirde sorun çıkar. Bir söz vardır: ‘Öğretmenleri beslemezseniz çocukları yerler’ diye. Şimdi burada, eğer öğretmenle ilgili bu açılımı sağlamazsak ki bunu kaynağından başlatmak zorundayız, yani öğretmene yetiştirmeden başlatmak zorundayız. 12 Eylül’den beri de bu konuda maalesef bir yol alamamışız fakat son zamanlarda 2-3 aydır Yüksek Öğretim Kurulumuzda Sayın Başkan ile beraber, ekibi ile beraber çok işlevsel, çok yararlı görüşmeler yaptık. Protokoller imzaladık, imzalayacağız. Öğretmen yetiştirmenin kaynağı konusunda yeni bir açılım başlatacağız. Bu, dediğim gibi, 12 Eylül’den beri hiç yapılmadı. Bazı pilot eğitim fakültelerinin bu projenin içerisinde ele alınmasıyla durumun başlayacağını ifade edebilirim” ifadesini kullandı.

    Öğretmen kavramından sonra bir başka kavramın da ‘müdür, yönetici’ kavramı olduğunu ifade eden Bakan Selçuk, “Aslında bizim sistemdeki en kısa yolumuz okul yöneticileri. Yani biz, okul yöneticisini eğer çalışmazsak, o konuda çalışmazsak kısa vadede iş yapma ihtimalimiz zor çünkü öğretmenlerle gerek içerik açısından gerekse öğretmen sayısı bakımından bakıldığında birtakım projeleri nihayetlendirmek oldukça zaman alıcı şeyler. Bu nedenle okul yöneticileriyle hemen bir sene içerisinde belirli bir akreditasyon ve standardizasyon çalışmasıyla bütün Türkiye’deki bütün okulların yöneticilerini belli bir duruma getirmemiz mümkün olabilir” şeklinde konuştu.

    Okul kavramına da dikkat çeken Bakan Selçuk, “Bir okul kendi başına bir bütünlüğü olan bir organizma gibidir. O kendi içerisinde yaşama kabiliyetine sahip olursa bütün organizmanın birbiriyle uyumunu sağlamak konusunda daha rahat hareket ederiz. Bu sebeple bütün okullarla ilgili bir okul profili çalışmamız var, bitmek üzere. Okulların her birini çevrimiçi olarak, anlık olarak izleme imkanımız olacak” değerlendirmesini yaptı.

    Tasarım atölyeleri

    Mesleki eğitimin ekonomi ile bağlantısını ve yüksek öğretime gidişatını önemsediklerini belirten Selçuk, bunu ilk okulda da başlatmak istediklerini kaydererek, “bu amaçla yapmak istediğimiz şeylerden biri de tasarım-beceri atölyeleri” dedi. Tasarım atölyelerindeki temel çıkışın yüksek öğretime yansıyan alanların grupsal olarak her birinin ilkokuldaki atölyelere izdüşümünü koymak olduğunu kaydetti.

    Türkiye’de herkesin üniversite mezunu olmasının doğru olmadığını kaydeden Selçuk, “Toplumun farkı katmanlarda farklı elemanlara ihtiyacı var. Bu ihtiyacı karşılamak için çok donanımlı mesleki eğitim kuruluşları, çocukların meslek liselerinden, teknik liselerden mezun olmalarını da gerçekleştirmeli ki onlar, para kazanabilecekleri, üretim yapabilecekleri ortamları bulabilsinler” diyerek tümüyle bir zihniyet değişikliği yaptıklarını kaydetti.

    “Üniversite öğrencileri olarak sizi farklılaştıran tek şey ders dışında yaptıklarınızdır” diyen Selçuk, “Dersleri herkes alıyor, herkes buradan bir diploma alma olasılığına sahip, herkes bu notları alabilir, geçebilir sınıflarını ama sizi siz yapan özelleştiren, özgünleştiren şey ders dışında yaptıklarınızdır” diye konuştu.

  • Ankara dışında ilk kez Samsun’da yapılıyor

    Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığınca düzenlenen “Üniversite Öğrencileri Proje Yarışması”nın Samsun Bölge Sergisi; Samsun ve Ankara bölgelerinin katılımıyla Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mühendislik Fakültesinde başladı.

    “Yarışma Başkent Ankara dışında ilk kez Samsun’da yapılıyor”

    Samsun Bölge Sergisi; “2238-Girişimcilik ve Yenilikçilik”, “2241-Özel Sektöre Yönelik Lisans Bitirme Tezleri” ve “2242-Öncelikli Alanlar” kategorisinde yarışan projelerden oluşuyor. Başkent Ankara dışında ilk defa bölgelerde düzenlenen bu yarışmada; Samsun bölgesini oluşturan Amasya, Giresun, Kastamonu, Ordu, Samsun, Sinop ve Tokat illeri ile Ankara bölgesini oluşturan Ankara, Bartın, Bolu, Çankırı, Çorum, Karabük, Kırıkkale ve Zonguldak illerinde bulunan üniversitelerdeki proje başvuruları arasından seçilen 50 adet proje yer alıyor.

    “Sergi sonunda seçilen 16 finalist proje Ankara’da Samsun bölgesini temsil edecek”

    Sergi öncesi TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın kutlama mesajı okunurken açılış konuşmasını yapan TÜBİTAK Samsun Bölge Koordinatörü Prof. Dr. Hasan İçbudak, “Yarışmanın 6.’sı ilk kez bölgelerde düzenleniyor. Daha önceki yarışmalar Ankara’da yapılıyordu. Türkiye genelinde yarışmalar 12 bölgeye ayrıldı ve bu bölgelerden birisi de Samsun bölgesi. Sergimiz; Samsun ve Ankara olmak üzere iki bölgemizin katılımıyla gerçekleştiriliyor. 3 alan ve 8 farklı kategoriden 50 proje sergimize davet edildi. Değerlendirmeler neticesinde 16 finalist proje, Ankara’da Samsun bölgesini temsil edecek” dedi.

    “Kendi teknolojimizi üretmeliyiz”

    Öğrencilerin emek verdiği bu projelerin çok değerli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. İçbudak, dünyada ve bölgede gelişen olayların, teknolojinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Küresel güçlerin baskılarına boyun eğmemek ve bölgemizde söz sahibi olmak için kendi teknolojimizi kendimiz üretmeliyiz. Bu bağlamda öğrencilerimizin hazırlamış olduğu bu projeler, ülkemizdeki bilim ve teknolojinin gelişimine dinamizm katması ve de üniversite-sanayi iş birliğine katkıda bulunacak olması açısından son derece önemli, o nedenle proje sahibi öğrencilerimize ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.”

    “Bizim arzumuz öğrencilerimizin projelerden feyz alması ve bu yönde girişimlerde bulunmaları”

    Ardından söz alan Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Birol Elevli de böylesine bir organizasyona ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını söylerken, “Günümüz dünyasında bağımsız olmak istiyorsak ekonomik anlamda kendimize yetiyor olmamız lazım. Ekonomik olarak da yetkin olmanın yolu, teknolojiyi kendimizin üretmesi ve pazarlamasından geçiyor. Bu durum da ancak siz gençlerimizin fikir ve projeleriyle gerçekleşecektir. Öncelikle bu sergiye başvuran bütün öğrencilerimiz canı gönülden kutluyorum. Çünkü bir konuya dair düşünmek, yorum yapmak ve ortaya somut bir şeyler çıkarmak gerçekten zor ve zahmetli. Bizim arzumuz; öğrencilerimizin, sergideki projelerden feyz alması ve bu doğrultuda girişimlerde bulunmaları” ifadelerini kullandı.

    “Üniversitelerin artık üçüncü bir misyonu daha var”

    Üniversitelerin, eğitim ve araştırma misyonlarına artık üçüncü bir misyonun eklendiğine işaret Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran ise bu misyona ilişkin şunları dile getirdi:

    “İşte TÜBİTAK’ın bugün burada düzenlemiş olduğu proje yarışması aslında üniversitelerin bu üçüncü misyonuyla ilgili. Bu misyon; ülkemizin ihtiyaç duyduğu öncelikli alanlar, üniversite-sanayi iş birliğinin gelişmesine yönelik araştırmalar ve yenilikçilikle ilgili çalışmaları kapsıyor. Tabii üniversitelerin bahsettiğim bu misyonu, bir zorunluktan dolayı ortaya çıktı. Ulusların birbiriyle olan ekonomik ve teknolojik rekabeti, bilgi ve teknolojiye dayanıyor. Bu alanlardaki bağımsızlığınızı korumanız; ürettiğiniz bilgi ve geliştirdiğiniz teknolojiye bağlı. Dolayısıyla toplumumuzu muasır medeniyetler üzerine çıkarmak, bilim ve teknolojiyle mümkün.”

    Türkiye’nin bu anlamda öncelikli alanlarını belirlediğini vurgulayan Prof. Dr. Kuran, OMÜ’nün de kendi araştırma alanlarını söz konusu alanlara adapte ederek yoluna emin adımlarla devam ettiğini kaydetti.

    “Finansmanı Savunma Sanayii Müsteşarlığı karşılayacak”

    Konuşmasında ayrıca lisansüstü eğitim görecek öğrencilere yönelik yeni bir program başlattıkları bilgisini paylaşan Kuran, bu çerçevede Türkiye’nin savunma sanayisindeki araştırmacı ihtiyacını karşılamak için Samsun Yurt Savunma Sanayii, ASELSAN, Borsan gibi firmalarla protokoller imzaladıklarına vurgu yaparak, “Dolayısıyla savunma sanayimizin ihtiyaç duyduğu finansman desteğini artık Savunma Sanayii Müsteşarlığı karşılayacak. Bu gelişmeden ötürü hocalarımızın, lisansüstü öğrencilerini bu yöne teşvik etmelerini bekliyoruz” sözlerine yer verdi.

    Konuşmalarının ardından serginin açılışı yapılarak bölge üniversiteleri adına katılan yarışmacıların projeleri incelendi.

    10 Ekim tarihine kadar sürecek Samsun Bölge Sergisi’ne davet edilen toplam 50 proje içinden, 12-15 Kasım tarihlerinde Ankara’da yapılacak Türkiye Finali’ne katılacak olan 16 proje, sergisi aşamasında jüriler tarafından belirlenerek, 11 Ekim 2018 tarihinde yapılacak ödül töreninde açıklanacak.

    Mühendislik Fakültesinin zemin katında açılan sergiye ayrıca; Samsun Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Selahattin Altunsoy, Garnizon Komutanlığından yetkililer, akademisyenler ile öğrenciler katıldı.

  • Sanko üniversitesi öğrencileri yurt dışında

    Öğrenciler bilime katkı sağlamaya hazırlanıyor

    SANKO Üniversitesinin 20 öğrencisi2017-2018 eğitim öğretim yılındaAvrupa Birliği Programı olan Erasmus+ kapsamında Almanya, İrlanda, Malta, Polonya, İtalya, İngiltere, Hırvatistan, Litvanya ve Portekiz’de staj yaptı.

    Bu programdan ayrı olarak Tıp Fakültesi’nden3 öğrenci ise Alman Robotik Cerrahi Derneği ve Türk Alman Jinekoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Kubilay Ertan ile beraberKadın Hastalıkları ve Doğum stajlarını yapmak üzere Almanya’daLeverkusen Kliniği, Köln Üniversitesi Eğitimve Araştırma Merkezi’ne gitti. Prof. Dr. Kubilay Ertan, Mayıs 2017’de SANKO Üniversitesi’nin insana hizmet ve sosyal sorumluluk ilkelerini gözeterek uyguladığı programlardan biri olan SANKO Üniversitesi Onur Konuğu (SANKONUK) Programı kapsamında konuk olarak Gaziantep’e gelmişti. Prof. Ertan, İngiltere ImperialCollege veKarayip Amerikan Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naim Kadıoğluile birlikte “Kadınlarda Kanser Tarama Testleri ve Robotik Cerrahi” konusunda akademisyenler, sağlık mensupları, öğrenciler ve bölge halkına konferans vermişti. Prof. Dr. Kubilay Ertan’ın görev yaptığı referans hastanede İtalya, Macaristan, İspanya, Almanyagibi farklı ülkelerden gelen öğrencilerle birlikte biray çalışan SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri obstetrik, perinatoloji, meme klinikleri ve ameliyathanede bir asistan gibi çalışma, küçük cerrahi girişimleri tek başına uygulama şansı da yakaladılar.

    Gittikleri ülkelerden daha sosyal, hedefe odaklı, yaptıkları iş konusunda daha fazla bilgiye sahip, öz güvenleri daha artmış bireyler olarak dönen SANKO Üniversitesi öğrencilerden gelen güzel ve umut veren geri bildirimlerin heyecanıyla bu yıl daha çok öğrencisini uluslararası etkinliklere yönlendirmeyi planlamaktadır.