Etiket: Diriliş’i

  • Başkan Altınsoy: “Ayasofya’nın dirilişi Mescid-i Aksa’nın özgürlüğe kavuşmasının habercisi”

    Başkan Altınsoy: “Ayasofya’nın dirilişi Mescid-i Aksa’nın özgürlüğe kavuşmasının habercisi”

    Ayasofya’nın 86 yıl sonra yeniden cami olarak ibadete açılmasının ardından açıklamada bulunan AK Parti Aksaray İl Başkanı Hüseyin Altınsoy, “Ayasofya’nın cami olarak hizmete açılması egemen ve güçlü Türkiye’nin haykırışı, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğe kavuşmasının habercisidir” dedi.

    İl Başkanı Altınsoy, “Mübarek Cuma gününde 86 yıllık hasretimiz, İstanbul’umuzun kılıç hakkı, fethin sembolü Ayasofya’mızın tekrar ibadete açılmasının haklı gururunu yaşıyoruz. Nice tarihi camilerimiz gibi Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi de ata yadigarı miraslarımızdan en nadidesi ve en kıymetlisi, 1934 yılında bakanlar kurulu tarafından alınan karar ile müzeye çevrilmiştir. Bu karar tarihimize, zaferlerimize, Müslümanların kalbinde ise en büyük yaradır. Ayasofya ne sadece alelade bir cami, ne de benzerleri gibi tarihi bir yapıdır. Ayasofya Peygamber Efendimizin müjdelediği fethin sembolü, Fatih Sultan Mehmet Han’ın kılıç hakkı ve tekrar ibadete açılması bile Müslüman düşmanlarını ayağa kaldıracak kadar önemli bir mirastır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da dediği gibi ’Ayasofya’nın dirilişi, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğe kavuşmasının habercisidir.’ Ayasofya’mızın tekrar ibadete açılışının sevincini yaşatan, başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere vesile olanlardan Cenab-ı Allah razı olsun. Biz Müslümanlara Ayasofya’mıza abdest ile yeniden ayak basmamızı nasip eden Yüce Rabbimize şükürler olsun” şeklinde konuştu.

  • İzmir’de “Milli tarım dirilişi”

    Türkiye’de ilk defa İzmir Kemalpaşa’da düzenlenen ‘Yerel Tohum Buluşmaları’ etkinliğinde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Milli Tarım Projesine vurgu yaparken, “Bugün tarihe milli tarım dirilişi olarak geçecektir” dedi.

    Türkiye’de ilk defa düzenlenen ‘Yerel Tohum Buluşmaları’ etkinliği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar’ın katılımı ile Park Orman Kemalpaşa’da gerçekleştirildi. Etkinlikte ayrıca, Ege Bölgesi illeri arasında yöresel yemek yarışması düzenlenecek, illere ait stantlarda yerel tohumlar ve tarımsal ürünler sergilenecek. Şenlik tadında geçen etkinlikte, tıbbi-aromatik bitki dikimi ve hatıra fidan dikimi de gerçekleştirilecek.

    “Her şey sunileşmektedir”

    Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan sözlerine, “Toprağımızın emektarı çiftçi kardeşlerim” diyerek başladı. Erdoğan, “Güzel İzmir’in bereketli toprakları bizi kendine mıknatıs gibi çekti ve burada buluştuk. Toprak bizim en değerli sermayemizdir. Farklı özellikleri ile ülkemizin dört bir tarafı bize değişik nimetler sunuyor. Ne yazık ki köyden kente göç ve hızlı sanayileşme tarımsal faaliyetlerimizi olumsuz etkilemiştir. Dünyada tarımsal faaliyetler doğallıktan uzaklaşmakta hemen her şey sunileşmektedir. Doğal ve temiz gıda arayışı hat safhalardadır. Gıda konusu küresel kapitalizmin eklinde silaha dönüşmüştür. Dünyada nüfusun çoğaldığını, tarımsal verimliliğin ancak kimyasallarla mümkün olduğunu söylüyorlar. Oysa dünyada gıda kıtlığından çok gıdaya erişimde sıkıntılar vardır. Vicdanların buna bir dur demesi lazım. Tarım emperyalizminin önüne geçilmesi, kendi kendine yeter tarım politikaları geliştirilmeleri gerekiyor. Milli Tarım Projesi ülkemizi adına önemli bir uyanıştır” diye konuştu.

    “Tohumu kontrol eden, gıdayı kontrol eder”

    Ata tohumun Türkiye’ye birçok açıdan avantaj sağladığını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Milli tarım hareketi tam da buradan başlamalıdır. Tohumu kontrol eden, gıdayı kontrol eder. Yerel tohum geleceğimizin teminatıdır. Tarım konusunda kendi kendine yeten bir ülke haline gelebiliriz. Gelecek nesillere ambarları dolu bir Türkiye bırakabiliriz. Ata tohumlarının gen bankalarında saklanması çok önemlidir fakat yeterli değildir. Tohumların doğal ortamında kendi mevsiminde düzenli olarak her yıl canlı ekimler yapılarak yaşatılması en iyi yöntemdir. İnşallah bu girişim, bu doğallaşmayı da sağlayacaktır. Böylece Anadolu’muzun eşi benzeri bulunmayan lezzetlerinin korumuş ve çoğaltmış olacağız. İzmir gen kaynakları bakımında zengin bir tabiat harikasıdır. Buradan yayılan dalga zamanla Türkiye’nin bütün bölgelerine inşallah yayılacaktır. Eğer toprağı bilinçle eker, bilinçle sürersen geleceğimizi sağlam temellere oturtmuş oluruz.”

    Emine Erdoğan’a bitki dolu sandık hediye edildi

    Avrupa’nın tamamında 13 bin çeşit bitki türü varken sadece ülkemizde birçoğu endemik olan 12 bin çeşit bitki olduğunu ifade eden Erdoğan, “Toprak bize aynı zamanda şifa da dağıtır. Bitkilerle tedavi tüm dünyada etkin ve yaygın şekilde uygulanmaktadır. Türkiye’de de bilinçlenme süreci yaşıyoruz. Bugün Ege’nin maharetli kadınları ile de tanışacağız. Yerel lezzetleri nesillere aktarmak noktasında böyle girişimler takdire şayandır” ifadelerine yer verdi.

    Konuşmaların ardından Bakan Çelik, Erdoğan’a içinde 21 çeşit bitki numunesi bulunan sandık hediye etti. Ardından protokol mensuplar stantları ziyaret etmek üzere alandan ayrıldı.

  • “Çanakkale Zaferi Ve Büyük Türkiye’nin Dirilişi” Etkinliği

    ANKARA (İHA) – Ankara’da Türkiye Gaziler Vakfı ve Diriliş Gençlik Derneği’nin organize ettiği “Çanakkale Zaferi ve Büyük Türkiye’nin Dirilişi” etkinliğine katılan eski Turizm Bakanı Güldal Akşit, “Varlığımızı elinden, kolundan hatta canından fedakarlık eden insanlara borçluyuz” dedi.

    Türkiye Gaziler Vakfı ve Diriliş Gençlik Derneği tarafından “Çanakkale Zaferi ve Büyük Türkiye’nin Dirilişi” etkinliği düzenlendi. Programa katılan eski Turizm Bakanı Güldal Akşit, “Birlik ve beraberlik içerisinde olmaya, sıkı sıkı kenetlenmeye çok ihtiyacımız var. Varlığımızı elinden, kolundan hatta canından fedakarlık eden insanlara borçluyuz. Allah onlara güç versin bizlerin de birlik ve beraberliğini bozmasın” şeklinde konuştu.

    “VATAN EVLATLARININ KANLARININ HESABI NE OLACAK?”

    “Dün kutlanan ‘Dünya Kadınlar Günü’ dolayısıyla dünyanın en şerefli kadınları olan şehit annelerinin ellerini öpüyorum” diyen Türkiye Gaziler Derneği Başkanı Lokman Aylar ise şöyle devam etti:

    “Güvenlik güçlerimizin terörle mücadele ettiği şu dönemde dün kutlanan ‘Dünya Kadınlar Günü’ dolayısıyla dünyanın en şerefli kadınları olan şehit annelerinin ellerini öpüyorum. Yurdumuzun bazı bölgelerinde terör örgütünün ve yandaşlarının istediği gibi taş üstünde taş kalmadı. Bu bölgede yaşayan halkın zararları mutlaka karşılanacak. Ancak vatan evlatlarının kanlarının hesabı ne olacak? Tüm hainlerden ve destekçilerinden hesap sorulmalıdır.”

    Kazan’dan gazilere gönül dolusu sevgiler getirdiğini söyleyen Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, “Biz büyük ve şanlı bir ecdadın torunlarıyız. Türkiye Cumhuriyeti’nin evlatları olarak bundan sonraki süreçte de beraberliğimiz devam edecek. Sizlerin hakkını ödemenin mümkün olmadığını biliyoruz. Kazan’dan sizlere gönül dolusu sevgiler getirdik” ifadelerini kullandı.

    Etkinlikte, Türkiye Gaziler Vakfı Başkanı Lokman Aylar ve Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk tarafından Kore Gazilerine plaket verildi.

  • TYB Şube Başkanı M.hanefi İspirli Sezai Karakoç Ve Diriliş’i Anlattı

    Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Erzurum Şubesi ve Palandöken Gençlik Merkezi’nin ortaklaşa düzenledikleri “Anadolu’nun Zirvesinde Gönül Muhabbetleri” faaliyetlerinin ilki Palandöken Gençlik Merkezi’nde düzenlendi.

    Gençlerin münevver ve mütefekkir isimleri tanıması amacı ile düzenlenecek olan faaliyetlerin ilk programına Türkiye Yazarlar Birliği Erzurum Şube Başkanı M.Hanefi İspirli konuşmacı olarak katıldı.

    “Sezai Karakoç’un Düşünce Ekseninde Diriliş ve Medeniyet” konulu bir konuşma yapan İspirli; Karakoç’un hayatını, kitaplarını ve Diriliş anlayışını örneklerle aktardı.

    1933 yılından başlayarak, Karakoç’un hayatı içerisinde Türkiye’nin geçirdiği süreci ve bu süreçte neler yaşandığını, Diriliş çağrısının devam ettiğini vurgulayan İspirli; salonda bulunan gençlere kitap okumalarını, hele hele Sezai Karakoç’u mutlaka okumalarını tavsiye etti.

    Daha sonra Karakoç’un “Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine” şiiri, yabancı uyruklu öğrenciler tarafından Endonezce, Arapça, Urduca, Fransızca, İngilizce, Kürtçe ve Türkçe okundu.