Etiket: Dini

  • Ombudsman Şeref Malkoç dini grupların liderleriyle bir araya geldi

    Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) Başdenetçisi Şeref Malkoç, Türkiye’de bulunan farklı inanç gruplarının liderleri ve vakıf temsilcileri ile bir araya geldi.

    Kamu Başdenetçisi (Ombudsman) Şeref Malkoç ve kamu denetçileri, 30’a yakın farklı inanç gruplarının liderleri ve vakıf temsilcileri ile Sarıyer Vilayet Evi’nde akşam yemeğinde bir araya geldi. Kamu Denetçiliği Kurumunun görevlerini anlatan Malkoç, “İdare her türlü eylem ve işlemleriyle, tutum ve davranışlarını insan haklarına dayalı adalet anlayışı içerisinde ve hakkaniyete göre inceler, değerlendirir ve karar verir. Yani Kamu Denetçiliği Kurumu bir yönüyle denetim kurumudur. Kamunun faaliyetlerini denetleyen kurumdur” dedi.

    Türkiye’nin terör örgütleriyle yaptığı mücadeleyi anlatan Malkoç, “Türkiye’de özellikle son 10-15 yılda önemli mesafeler aldı. Bu vakıflar alanında da önemli mesafeler aldı. Hak ve hürriyetlerin genişletilmesi anlamında da mesafeler alındı. Demokrasi ve insan hakları konusunda epey yol alındı. Ancak bunu zehirleyen olay hepimizin bildiği gibi terör olayıdır. Eğer Türkiye’de terör, PKK, FETÖ, DEAŞ gibi terör örgütleri faaliyet göstermemiş olsaydı, eğer 15 Temmuz darbe girişimiyle karşılaşmamış olsaydık Türkiye hak ve özgürlükler açısından çok daha farklı bir noktada olabilirdi” dedi.

    “Türkiye’nin terörle mücadelesi de teröristler ya bu işten vazgeçer veya ortadan kaldırılıncaya devam edecektir”

    Afrin harekatına da değinen Malkoç, “Afrin’e yapılan terörle mücadele harekatında Türkiye şehitler, gaziler vermektedir. Ancak Türkiye’nin hem içeride hem de dışarıda olan terörle mücadelesinde bunların yapılması zorunludur, zaruridir. Çünkü Türkiye’de 3,5 milyondan fazla Suriyeli muhacir var. Çok şükür başka ülkelerde olduğu gibi ezilmiyorlar. Umut ediyorum ki inşallah Suriye’de, Irak’ta asayiş temin edilir, savaşlar biter, huzur bulur. Hem bölgemiz, hem ülkemiz hem de dünyamız daha adaletli olur. Türkiye’nin terörle mücadelesi de teröristler ya bu işten vazgeçer veya ortadan kaldırılıncaya devam edecektir. Terörle mücadele bir taraftan devam ederken, PKK, FETÖ, DEAŞ gibi terör örgütleriyle mücadele devam ederken diğer taraftan da Türkiye 2023 hedeflerine doğru yürümektedir” ifadelerini kullandı.

    Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç’un konuşmasının ardından dini grupların liderleri söz alarak istek ve sıkıntılarını dile getirdi.

  • ATSO Başkanı Çetin: “Yılbaşı dini bir konu değildir”

    Antalya Sanayi ve Ticaret Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, her yılbaşı ışıklandırma konusunu tartışmaktan yorulduklarını belirterek, “Yılbaşı, dini bir konu değildir. Yılbaşı Çin’de de Afrika’da da insanlığın ortak kutladığı, dinle ilgisi olmayan bir kutlamadır” dedi.

    ATSO’nun Aralık ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Süleyman Özer başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda gündeme ve ekonomiye dair değerlendirmelerde bulunan ATSO Başkanı Davut Çetin, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar’ın yakınlarına ve sevenlerine baş sağlığı dileğinde bulundu. CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın sağlık durumuyla ilgili de bilgi veren Davut Çetin, “dün haber aldım Deniz Baykal’ın sağlığı hızla düzeliyor, bilinci açık, konuşuyor, Şubat ayı ortasında Türkiye’ye dönmesi bekleniyor’’ dedi.

    Dünya gündeminde Antalya’yı çok etkileyecek gelişmeler olduğunu belirten Çetin, “Antalya, turizm dolayısıyla dünyadaki siyasi gelişmelerden etkilenen bir kent, bu nedenle gelişmeleri yakından izlemek ve ona göre önlem almak durumundayız’’ diye konuştu.

    “Antalya insanların barış ve huzur içinde tatil yaptığı bir kenttir” Kudüs konusunun Orta Doğu’da gerginliği artıracak bir konu olduğunu söyleyen Davut Çetin, “Kudüs konusu bizi de etkileyen, tahrik edici, Orta Doğu’da gerginliği artıracak bir konu oldu. Filistin derken, biraz daha iyi bilmemiz gerekiyor. İsrail hükümeti Filistin halkını esaret altına almış durumda. Filistin halkı topraklarından çıkarılmış bir halktır. Büyük kısmı göç etmiş, kalanlar İsrail içinde Batı Şeria ve Gazze şeridinde, yeşil işaretli alanlarda esir gibi kalmışlardır. İsrail hükümeti Filistinlilerin yaşadıkları yerleri duvarlarla çevirmiştir. Filistinliler belirli kapılardan kontrol altında girip çıkmaktadırlar. Burada İsrail halkına karşı hiçbir olumsuz duyguda olmadığımızı ifade etmek isterim. İsrail halkının bir kesimi de bu karara karşıdır. Politikalar zamanla değişir, halklar arasındaki bağlar baki kalır. Bizim dileğimiz İsrail halkının ve Filistin halkının kardeşçe, barış içinde yaşamasıdır. Biz her iki toplumun da güvenini kazanmalı ve İsrail ile Filistin arasında adil bir barışın mimarları arasında olmalıyız. Bu yıl Antalya’ya 170 bine yakın İsrailli, 100 binden fazla İranlı, ayrıca Arap ülkelerinden de on binlerce ziyaretçimiz olmuştur. Antalya insanların barış ve huzur içinde tatil yaptığı bir kenttir, Antalya markasının bu başarısına hepimiz dikkat etmeliyiz’’ diye konuştu.

    Cadde ve sokakların ışıklandırılması

    Her yılbaşında ışıklandırma meselesini konuşmaktan yorulduklarını kaydeden Çetin, “Bugünlerde yılbaşı konusu ve Antalya’da yılbaşı ışıklandırması yeniden gündeme geldi. Her yılbaşında ışıklandırma tartışmaktan biz yorulduk. Bizim 3 yıl önce yaptığımız ışıklandırmadan dolayı çektiğimiz sıkıntıyı herkes biliyor. Antalya’da bütün kurum ve kuruluşlar ve esnaf birlik içinde bunu yapacak olursak, biz de aktif olarak destek veririz. Hep birlikte yapılmadan, esnafımızın gönülden katılımı olmadan olmuyor. Antalya olarak biz bir dünya kentiyiz, turizmin gelişmesini, kışın da canlanmasını istiyoruz. İlimizde yaşayan binlerce Avrupalı var. Otellerimiz yılbaşı programları yapıyor ve önemli sayıda kişi diğer illerden geliyor. Antalya’da bu nedenle yılbaşı daha canlı olmalıdır, alışveriş indirimleriyle ticaret canlandırılmalıdır’’ dedi.

    ’’Eğlenmeyen bir toplum stresli ve öfkeli oluyor’’

    Eğlenmeyen bir toplumun stresli ve öfkeli olduğunu savunan Davut Çetin, “Toplum olarak eğlenme konusuna da önem vermeliyiz. Eğlenmeyen bir toplum haliyle stresli, öfkeli olur. Sürekli çatık kaşlı, ciddi, birbirinde kusur arayan değil, güler yüzlü ve eğlenen bir toplum olmalıyız. Yılbaşı, dini ve milli bayramlar, kutlama günleri bu nedenle önemlidir, bir fırsattır’’ diye konuştu.

    ’’Yılbaşı ve Noel karıştırılmasın’’

    Yılbaşı ve Noel’in karıştırıldığını belirten Çetin, “Yılbaşı dini bir konu değildir. Hristiyan dininde Katoliklerin Noel’i 24 Aralık gecesidir, Ortodoksların Noel’i 6 Ocak gecesidir. Yahudiler’in Hanuka bayramı farklıdır. Yılbaşı Çin’de de, Afrika’da da insanlığın ortak kutladığı, din ile ilgisi olmayan bir kutlamadır. Anneler günü gibi bir gündür’’ dedi.

    2017 yılının dünya ekonomisine yüksek bir büyümeyle, borsalarda rekorlar kırarak bitirmek üzere olduğunu ve Dünya ekonomisinin 2008’den sonraki en iyi dönemini yaşadığını belirten Çetin, “Gelişmiş ülkelerde ortalama işsizlik yüzde 5’in altına inmiştir. Enflasyon yok denecek düzeydedir. 2018 yılına girerken önemli bir gelişme ABD’de vergi reformudur. Bu vergi reformuyla kurumlar vergisi yüzde 35’den yüzde 21’e çekilmiştir. Makine ve teçhizat amortisman süreleri kısaltılmıştır. Bu kararların Amerikan şirketlerinde büyük bir yenileme yatırımı başlatacağı beklenmektedir. Avrupa ekonomisi de en iyi dönemdedir.”

    Türkiye ekonomisinde 2017 yılının, son 4-5 yılın en iyi yılı olduğunu ifade eden Davut Çetin, “Türkiye ekonomisinde de 2017 yılı son 4-5 yılın en iyi yılı olmuştur. Üçüncü çeyrek büyümesi yüzde 11’dir, Hizmet sektöründe üçüncü çeyrek büyümesi yüzde 20’dir, yıllık büyüme yüzde 10’u bulmaktadır. Tabii ki, büyümenin yüksek olmasında geçen yılki düşüş rol oynamıştır. Geçen yıl normal büyüme olsaydı, bu büyüme yüzde 5 civarı bir büyümeye karşılık gelmektedir’’ diye konuştu.

    2016 Ekim ayından bu yana ekonomide 500 milyar lira kredi artışı olduğunu belirten ATSO Başkanı Davut Çetin, bunun 400 milyarını özel sektörün kullandığını söyledi. Çetin, Asgari ücret desteği, istihdam desteği, KOSGEB kredisi gibi diğer destekler de ekonomiyi canlandırdığını belirtti.

    Büyümeden büyük şirketlerin daha fazla pay aldığını söyleyen Davut Çetin, “Bu büyümeyi kendi işinde göremeyen sektörlerimiz ve şirketlerimiz olduğu da bir gerçektir. Çünkü büyümeden büyük şirketler daha fazla pay alıyorlar. Büyük şirketler artık fiyattan değil, sürümden kazanmaya başladılar. Bazı üreticiler girdi kalitesini düşürüp maliyet düşürüyorlar. Bazıları maliyeti toptancıya, tedarikçiye yüklüyorlar. KOBİ’lerin büyük çoğunluğu bunları yapamıyor’’ dedi.

    Enflasyonun yansımaları

    Enflasyonda artışın bazı sektörlerde karları azalttığını belirten Davut Çetin, “Enflasyonda artış bazı sektörlerde karları azaltmıştır. Enflasyonu konuşurken tüketici enflasyonu konuşuluyor, oysa girdi maliyetleri de çok artmıştır. Geçen yılın Ekim ayından bugüne demir fiyatlarındaki artış yüzde 100’e yakındır. Geçen ay mobilya sektöründeki maliyetleri söylemiştim. Zaten bu yıl genel ortalama üretici maliyetleri artışı yüzde 18’e yakın, yani tüketici enflasyonunun yüzde 6 üzerinde. Bazı sektörlerde ise çok daha yüksek maliyet artışları var. Satışı canlı olan, maliyeti fiyata yansıtabilen ayakta kalabiliyor’’ şeklinde konuştu.

    2018 yılında yüzde 4-5 arasında bir büyüme beklediklerini söyleyen Davut Çetin, “Şimdi önemli olan konu 2018’in nasıl olacağıdır. 2017 yılının toplam büyümesi yüzde 6’nın üzerinde olacak, fakat 2018 yılında yüzde 4-5 arasında bir büyüme bekliyoruz. Kasım ayında otomobil satışı geçen yıla göre yüzde 20 düşmüştür. Önceki aylar hızlı artan beyaz eşya satışları kasımda yüzde 15 azalmıştır. Konut satışları ekim ve kasımda geçen yıla göre düşüş gösterdi’’ dedi.

    Kur, döviz ve faiz artışları

    Kur, enflasyon ve faiz artışının tüketici güvenini etkilediğin belirten Davut Çetin, “Antalya’da düşüş kasım ayında daha az, fakat 11 aylık dönemde geçen yılla aynı düzeydedir. Vergi indirimlerinin bitmesi, kur, enflasyon ve faiz artışı tüketici güvenini etkiledi ve etkilemeye devam ediyor. Bu nedenle 2018’e yavaşlamayla girmekteyiz. Başbakan da 2018’in ekonomide zor yıl olacağını söylemiştir. Gelecek yıl enflasyonun dövize bağlı olsa da tek haneye dönmesi mümkündür. Dövizdeki durum yumuşak karnımız olmaya devam edecektir. Eğer merkez bankası faiz konusunda, ekonomi yönetimi yabancı sermaye konusunda güven verirse döviz artışı yavaşlar. Dış koşullar iyi olursa ve reform adımları atılırsa fazla sorun yaşamayız’’ diye konuştu.

    ATSO Başkanı Davut Çetin, Cumhurbaşkanı’nın, İstihdam Seferberliği Ödül Töreni’nde yeni istihdam teşviklerini açıkladığını ve geçen yıldan çok daha önemli teşvikler geleceğini belirtti.

    Esnafa her yeni istihdam için ücret, prim ve verginin bir ayını devletin karşılayacağını söyleyen Davut Çetin, ‘’3 kişiden daha az çalışanı olan esnafa her yeni istihdam için ücret, prim ve verginin bir ayını esnaf bir ayını devlet ödeyecek. Bu destek bir yıl sürecek. Diğer şirketler için ek istihdam desteği daha önce asgari ücret prim desteği şeklindeydi. Yeni teşvikte 4bin740 liraya kadar ücretin primini devlet karşılayacak ve 2020’ye kadar devam edecek. İşkur yetiştirme destekleri devam edecek. Engellilere yeni teşvikler geldi. Mesleki eğitim kursuna katılan annelere kreş ücreti desteği geldi. Çok önemli destekler getirilmiştir. Bu teşviklerin hem istihdama hem büyümeye katkısı olacaktır’’ şeklinde konuştu.

    Antalya’ya gelen yabancı turist rakamları

    Yıl sonu itibarıyla Antalya ve Gazipaşa havalimanlarına gelen yabancı turist sayısının 10.5 milyon olduğunu belirten Çetin, 2017 yılını Antalya ekonomisinde de olumlu verilerle tamamladıklarını söyledi.

    Antalya’nın en fazla istihdam sağlayan iller arasında ikinci olduğunu belirten Çetin, ‘’Bilindiği gibi bu yıl en fazla istihdam artışı sağlayan iller arasında ikinci olduk. Oda olarak istihdam teşvikleri konusunda birçok çalışma ve toplantı yaptık. Ben Antalya’da 150 bin artış tahmin etmiştim, Valimiz 200 bin demişti, ikisi arasında bir gerçekleşmeyi başardık. Bu istihdam artışının bir kısmı mevsimlik artıştır, bir kısmı teşviklere bağlı istihdamdır. Kuşkusuz en önemli başarı bu artışı sağlayan Antalyalı işadamlarıdır. İstihdam artışında başarı sağlayan bütün üyelerimizi ve işadamlarımızı kutluyorum’’ diye konuştu.

    Vergi gelirlerinde iyi bir düzelme olduğunu söyleyen Davut Çetin, ’’Antalya vergi gelirine baktığımızda bu yılki düzelmeyi daha iyi görebiliyoruz. 2014’te vergi gelirimiz yüzde 15 artmış, 2015’de yüzde 9’a yakın, 2016’da artış yok azalış var, bu yıl yeniden yüzde 11.5 artış gerçekleşmiş. Kurumlar vergisi afla birlikte önemli ölçüde arttı’’ dedi.

    Sebze ihracatında artış olduğunu ancak narenciye ihracatında düşüş görüldüğünü belirten Çetin, ‘’İlimizin ihracat artışı yüzde 20’yi aşmıştır. Domates gibi ürünlerde geçen yıldan daha iyi olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu yıl sebze ihracatımızda artış olumludur, ancak narenciye ihracatında düşüş görüyoruz. Narenciye üreticimize hepimiz destek olmalı, portakal bahçelerinin sökülmesini önlemeliyiz. Belediyelerimiz geçen yıl portakal, nar alımları yapmışlardı, bu yıl da böyle kampanyalar yapmalıyız. Geçen yıl söylemiştim, okullarda çocuklara portakal suyu içirsek hem çocuklar daha sağlıklı olur hem de üretici ayakta kalır’’ diye konuştu.

    Türkiye’nin Alman pazarının yarısını kaybettiğini belirten ATSO Başkanı Davut Çetin, “2018 yılı için turizmde çok daha ümitliyiz, ekonomide Antalya olarak Türkiye genelinden daha iyi bir yıl bekliyoruz. Turizmde bu yıl yüzde 58 artış kaydettik, fakat halen 2014’ün gerisinde olduğumuzu unutmayalım. Bu yıl Almanya pazarında biz kaybettik, Mısır yüzde 55, Yunanistan yüzde 30 artış sağladı. Yunanistan Alman pazarında bizim yerimize ikinci sıraya yerleşti. Fas ve Tunus canlanırken, Türkiye son iki yılda Alman pazarının yarısını kaybetmiş oldu. Son dönemde artık dipten dönüşün başladığını görüyoruz’’ dedi.

    Hükümetin, destek bütçesini artırmasıyla turizme büyük destek olacağını belirten Davut Çetin, ‘’Hükümetimizin turizme destekleri gelecek yıl devam edecektir. Bakanlığın destek bütçesi yüzde 41 artırılmıştır. 2018’de acentelere uçak ve kruvaziyer gemi desteği için 800 milyon lira ödenek ayrılmıştır. Artık uçak destekleri yoğun sezonda daha az, diğer dönemlerde daha yüksek olacaktır. Sayın Bakan 1500 dolardan başlanıp 9 bin dolara kadar çıkacak bir kademelendirme olacağını açıklamıştır. Kruvaziyer yolcu başına da 30 dolar destek verilecektir. Böylece turizmde başka engel çıkmamasını ve çok daha iyi bir yıl olmasını diliyorum’’ diye konuştu.

    Antalya Ekonomisi

    Antalya ekonomisini canlandıracak bir diğer sektörün inşaat sektörü olduğunu söyleyen Çetin, “Önümüzdeki yıl turizm dışında inşaat sektöründe de canlanma olacağı görülmektedir. Antalya’da kentsel dönüşüm projeleri başlamıştır. Antalya ekonomisinin bu şekilde canlanmasından mutlu oluyoruz, fakat bizim için sayısal büyümeden daha önemli olan konu kalite ve katma değer artışıdır. Antalya’da konut fiyatları olması gereken yerde değildir. Antalya’nın İzmir, hatta İstanbul düzeyinde olması gerekir. Bu bir arz ve talep meselesidir. Çok konut yerine az, fakat değerli konut inşaatı esas alınmalı, emsaller yüksek tutulmamalıdır. Ayrıca yeni imara açılan ve açılacak yerlerden gelecek konut, nüfus ve ulaşım yükünün nasıl karşılanacağına da dikkat etmeliyiz. Kentsel dönüşüm gibi konuları ve önemli projeleri de Belediyelerimiz ve uzman STK’larla birlikte ele almamız gerekiyor’’ şeklinde konuştu.

    Ülkemizdeki hane gelirleri hakkında da bilgi veren Çetin, ‘’Türkiye’de geçen yıl ortalama hane yıllık kullanılabilir geliri 19 bin lira olmuştur. Bu gelir vergiden sonra kalan, sosyal yardımı gibi unsurları da kapsayan gelirdir. İstanbul’da ortalama 26 bin liradır. Bizim bölgemizde ise ortalama 19 bin liradır. İstanbul’da en yoksul yüzde 10’un ortalaması 7 bin lira, bizim en yoksul yüzde on ortalamamız yılda 5 bin liradır. İstanbul’da en üst kesimdeki yüzde on ortalaması 88 bin lira, bizim ortalamamız 59 bin lira. Antalya’da hane geliri neredeyse İstanbul’un üçte ikisinde kalmaktadır’’ dedi.

    Daha iyi kalkınma ve ticaretin şifresini ‘katma değer’ olarak belirten Çetin, ‘’Antalya’da daha hızlı kalkınma, daha iyi ticaret istiyorsak, kaliteyi ve katma değeri artırmalıyız. İmar ve konut planlamasında asıl hedef yüksek gelir gruplarını çekmek olmalıdır. Antalya konutta ve diğer sektörlerde sürümden değil, değerden kazanmalıdır. Lara bölgesinde bir firmamız müstakil konut projesiyle ödül almıştır, bu tür projeler örnek olmalı, Antalya kaliteyle yarışmalıdır’’ şeklinde konuştu.

    İlan reklam tarifesi konusunda yakınmaların devam ettiğini belirten Çetin, ‘’Büyükşehir Belediyesi ilan reklam tarifesi konusunda yakınmalar devam etmektedir. Belediye kanun gereği bir bedel almak zorunda olduğunu açıklamıştır, bu nedenle alınmasın diyemeyiz, indirim yapılsın diyebiliriz. Nitekim Büyükşehir belediyesi ile görüşmemiz sonucunda tarife 12 kuruştan 8 kuruşa düşürüldü. Daha fazla indirim için görüşeceğiz’’ dedi.

    Antalya’nın sorunlarını önümüzdeki günlerde TOBB olarak Hükümetle bir araya geldiklerinde aktaracağını belirten Çetin, ‘’Önümüzdeki günlerde TOBB olarak Hükümetle bir araya geleceğiz ve illerimizin, sektörlerimizin sorunlarını konuşacağız. Antalya’nın sorunlarını da tekrar dile getireceğiz. Sayın Başbakan ve bütün Bakanlar orada olduğu için yararlı bir toplantı oluyor. Geçen seçimlerden önce Alanya yolundaki trafik lambaları gibi konuları da konuşmuştuk, Alanya-Antalya otoyol projesi ortaya çıkmıştı. Bu toplantıda da İlimiz ve bölgemiz oda ve borsalarıyla istişare ederek en önemli konuları gündeme taşıyacağız’’ dedi.

    “ATSO’nun 2018 Yılı Bütçesi Belirlendi’’

    Öte yandan 2018 bütçesinin görüşülmesinin ardından tekrar söz alan ATSO Başkanı Çetin, yeni yıl bütçesinde yüzde 4,5- 5 oranında artış yaptıklarını belirterek, yeni yıl bütçesinin 29 milyon 20 bin lira olduğunu aktardı. Bütçe, yapılan oylamada oy birliğiyle kabul edildi.

  • Dini istismar ederek uyuşturucu kaçırmaya çalıştılar

    Diyarbakır’da uyuşturucu ticareti yapanlara yönelik yapılan bir operasyonda akıllara durgunluk veren bir olay ile karşılaşıldı. Uyuşturucu ticareti yapanlar karton kutular içine Arapça Allah, Muhammed ve din içerikli yazılar bulunan duvar süslerinin boşluklarına gizledikleri 10 kilo 400 gram toz esrar maddesi ele geçirildi.

    Edinilen bilgiye göre, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri bir duyum üzerine şehirlerarası otogara operasyon yaptı. Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince uyuşturucu madde ticareti ve sevkiyatının önlenmesine yönelik il genelinde yürütülen çalışmalar kapsamında 14 Aralık 2017 günü şehirlerarası otobüs terminalinde yolcu otobüsünde arama yapıldı. Yapılan aramada ‘kırılacak’ ibareli 2 adet büyük boy karton kutu içinde, üzerlerinde Arapça Allah, Muhammed ve dini içerikli yazılar bulunan duvar süsleri içerisinde boşluklara gizlenmiş vaziyette 10 kilo 400 gram toz esrar maddesi ele geçirildi. Olay ile ilgili olarak 1 şüpheli şahıs yakalanarak sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Dini nikahlı eşinin öldürdüğü kadının cenazesi ailesine teslim edildi

    Adana’da sabah saatlerinde tartıştığı dini nikahlı eşi tarafından öldürülen Gamze İlhan’ın cansız bedeni otopsinin ardından ailesine teslim edildi.

    Alınan bilgiye göre, olay, sabah saatlerinde Çukurova ilçesi Belediye Evleri Mahallesi 84029 sokakta meydana geldi. İddiaya göre, 28 yaşındaki Gamze İlhan dini nikahlı eşi Soner Uçku ile tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesiyle sinirlerine hakim olamayan Uçku, İlhan’ı vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklarken genç kadın kanlar içerisinde yere yığıldı. Komşuların sesleri duymasına üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

    Ambulans, Gamze İlhan’ı özel bir hastaneye kaldırdı ancak hastanede yapılan müdahalelere rağmen genç kadın kurtarılamadı. Gamze İlhan’ın cansız bedeni otopsi için kaldırıldığı Adana Adli Tıp Kurumu morgundan öğlen saatlerinde ailesine teslim edildi. Cenazenin Kabasakal Mezarlığı’nda defnedileceği öğrenildi.

    Olayı gerçekleştiren Soner Uçku ise kayıplara karıştı. Polisin olayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor.

  • Dini nikahlı eşini öldüren sanık hakim karşısında

    İzmir’in Buca ilçesinde, iddiaya göre kıskançlık nedeniyle dini nikahlı eşi Dilek Mamalı’yı kalbinden bıçaklayarak öldüren sanık Mehmet Sabırlı ilk kez hakim karşısına çıktı. Olaydan dolayı kendini toparlayamadığını söyleyen sanık Sabırlı, savunmasını şimdi veremeyeceğini söyledi.

    Davaya konu olan olay, geçtiğimiz 15 Haziran günü, Yıldız Mahallesi 206/23 Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, 15 yıldır imam nikahlı olan 57 yaşındaki Mehmet Sabırlı ile 51 yaşındaki Dilek Mamalı arasında kıskançlık krizi nedeniyle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Sabırlı, mutfaktan aldığı ekmek bıçağını Mamalı’nın kalbine sapladı. Mamalı, aldığı bıçak darbesiyle ağır yararlanırken, Sabırlı durumu sağlık ekiplerine bildirdikten sonra olay yerinden kaçtı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından evin içinde hareketsiz yatan Mamalı yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybetti. Olay sonrası çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye alan polis ekipleri, Sabırlı’yı kaçarken kısa sürede yakaladı. Buca Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğünden emekli olan Mehmet Sabırlı’nın, yine aynı kurumda memur alan ve 15 yıldır imam nikahlı olarak yaşadığı Dilek Mamalı’yı bıçakladıktan sonra kaçtığı an güvenlik kamerasına yansıdı. Gözaltına alınan Sabırlı’nın ilk ifadesinde cinayeti kıskançlık krizi yüzünden işlediğini itiraf ettiği öğrenildi. Olayı soruşturan savcı, hazırladığı iddianamesinde, sanık Mehmet Sabırlı hakkında ‘kastan adam öldürmek’ suçundan müebbet hapis istemiyle dava açtı.

    Sanık savunma yapmak istemedi

    İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya, tutuklu sanık Mehmet Sabırlı, sanık avukatı Oğuz Çirim, öldürülen Dilek Mamalı’nın ağabeyi müşteki Mehmet Tacettin Mamalı, müşteki avukatı Eylem Mahanda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Emine Şentüfekçi katıldı. Sanık Mehmet Sabırlı şu an savunma yapacak durumda olmadığını söyleyerek “Şeker hastasıyım. Olaydan dolayı kendimi toparlayamadım. Savunma yapmak için ek süre verilmesini talep ediyorum” dedi.

    Avukat Eylem Mahanda: “Sanık tasarlayarak cinayet işlemiştir’”

    Müşteki olarak davaya katılan öldürülen Dilek Mamalı’nın ağabeyi Mehmet Tacettin Mamalı, “Sanıktan şikayetçiyim. Olaya ilişkin görgüm yoktur. Olaydan önce aralarında maddi yönden sıkıntıları vardı ancak büyük boyutta değildi. Sanık ile maktul 15 yıl önce tanıştılar. 5 yıl kadar arkadaştılar. Son 10 yıldır da imam nikahlı olarak birlikte yaşıyorlardı, aynı evde kalıyorlardı. Ben maktulün bir başka erkekle ilişkisi olduğunu duydum ancak görgüm yoktur. Hatta sanıktan bu ilişkiye kanıt sordum o da vermedi. Ancak eşime vermiş, eşim de silmiş” diye konuştu.

    Müşteki avukatı Eylem Mahanda sanıktan şikayetçi olduklarını belirterek, “Sanık tasarlayarak cinayet işlemiştir. Olaydan birkaç ay evvel, maktulün çıplak fotoğraflarını ve başkalarıyla yazışmalarını bir flaş belleğe koyup yeğeni Meriç’e vermiş, ‘Bana bir şey olursa bunu polise verirsin’ demiş. Bize göre cinayet tasarlanarak işlenmiştir, nitelikli halden cezalandırılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    ’’Aldattığını kabul ediyordu’’

    Tanık olarak dinlenen Dilek Mamalı’nın yengesi Müjde Mamalı, “Olay tarihinden tahminen bir ay önce sanık bana bir flaş bellek verdi. Bakmamı istedi. Kendisini Dilek’in aldattığını söyledi. Ben de bu flaş belleğe baktım. Daha sonra da bu flaş belleği kırdım. Dilek’in konuşmalarının yer aldığı mesajları ve iç çamaşırlı resimlerini gördüm. Kendisine yakıştıramadığım için fazlada bakmadım. 2 Nisan 2017 günü sanık beni aradı, ‘Dilek beni aldatıyor, gel benim elimden Dilek’i kurtar, keseceğim, elimde bıçak var’ dedi. Ben de gittim evlerine. Sanık yoktu. Her ne kadar maktul o gün aldattığı hususunda herhangi bir şey söylemediyse de, genel olarak aldattığını kabul ediyordu” dedi.

    Duruşma ertelendi

    Duruşma savcısı tanık beyanlarına bir diyeceklerinin olmadığına, sanığın tutukluluk halinin devam etmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanığa savunma yapması bakımından talep ettiği üzere duruşma gününe kadar süre verilmesine, eksikliklerin giderilmesine, sanığın tutukluluk halinin devam etmesine karar verip duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.