Etiket: Dinçer

  • Dinçer: “Esnafımız büyümenin fidanlığı, ekonominin temel taşıdır”

    Akdeniz Kaymakamı Muhittin Pamuk ve Toroslar Kaymakamı Ahmet Hikmet Şahin, yeniden başkan seçilen Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ESOB) Yönetim Kurulu Başkanı Talat Dinçer’i ziyaret etti.

    MERSİN ESOB’da gerçekleşen ziyarette konuşan Başkan Dinçer, birliğe bağlı 69 meslek odasında Ocak ayının ilk haftasından itibaren genel kurul sürecine girildiğini ve Mart ayı sonu itibarıyla oda genel kurullarının sona erdiğini ifade etti. Dinçer, “Bu genel kurullarda 12 meslek odamızda nöbet değişimi yaşandı ve yeni başkanlarımız ile yönetim kurulu üyeleri hizmet bayrağını devraldı. Akabinde 2 Mayıs tarihinde Birliğimizin genel kurulu gerçekleştirildi ve oda başkanlarımız ve yönetim kurulu üyelerinin desteği ile tekrardan birlik başkanlığına seçildim” dedi.

    Kurum olarak güçlü bir ekonomi ve güçlü bir Türkiye oluşturulması adına kentte kurulu tüm kurum ve kuruluşların yanı sıra mülki ve yerel idarelerle uyum içerisinde çalıştıklarını da kaydeden Dinçer, “Esnafımız büyümenin fidanlığı ekonominin temel taşıdır. Yine esnafımız ödediği vergilerle devletine karşı her türlü yasal sorumluluğu yerine getirmektedir. Bugün sizler bizleri ziyaret ederek devletimizin her zaman esnafımızın yanında olduğunu tekrar gözler önüne serdiniz” şeklinde konuştu.

  • Dr. Dinçer: “Ciddi göz alerjisi vakalarında doktora başvurulmalı”

    Bahar aylarında görülen ve gözlerde sulanma, kaşınma ya da kanlanmaya neden olan göz alerjisine dikkat edilmesi gerektiğini belirten Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Gökhan Dinçer, ciddi göz alerjisi vakalarında doktorların tavsiye ettiği ilaçlar ve tedavi yöntemlerinin kullanılması gerektiğini söyledi.

    Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Gökhan Dinçer, göz alerjisi, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler verdi. Göz tarafından zararlı olarak algılanan birçok maddeye karşı gözlerin anormal şekilde reaksiyon vermesiyle alerjinin meydana geldiğini belirten Dinçer, “Gözlerimiz böyle bir duruma maruz kaldığında gözlerimizde bulunan bazı hücreler histamin yani alerjenlerle savaşması için üretilen maddeler salgılamaya başlarlar. Histaminlerin salgılanması sonucu konjonktiva adlı göz kapaklarının altındaki ince doku şişer ve göz kapakları kızarır. Göz alerjileri sezonluk ve daimi olmak üzere iki kategoriye ayrılmaktadır” dedi.

    Bazı alerjilerin yıl boyunca görülebildiğini belirten Dinçer, “Sezonluk alerjiler genelde kısa sürelidir ve özellikle sonbahar ve ilkbaharın erken dönemlerinde havadaki ot, ağaç, çim ve küf kaynaklı sporlardan dolayı ortaya çıkar. Daimi alerjiler ise herhangi bir zamanda hayvan tüylerinden, toz ya da diğer alerjik maddelerden dolayı ortaya çıkar. Sezonluk alerjiler genelde kısa sürelidir ve özellikle sonbahar ve ilkbaharın erken dönemlerinde havadaki ot, ağaç, çim ve küf kaynaklı sporlardan dolayı ortaya çıkar. Daimi alerjiler ise herhangi bir zamanda hayvan tüylerinden, toz zerrelerinden ya da diğer alerjik maddelerden dolayı ortaya çıkar. Bu tür göz alerjileri yıl boyunca görülebilir” diye konuştu.

    Doktorlara danışmadan ilaç kullanılmaması gerektiğini söyleyen Dinçer, “Göz alerjisinin en temel belirtisi göz içinin kaşınmasıdır. Bununla birlikte, gözde kızarma, gözden yaş gelmesi, göz yanması, bulanık görme, iltihaplanma ya da mukus üretimidir. Geleneksel yöntemlerle göz alerjilerinin ilk birkaç haftalık erken tedavisinde etkilidir. Fakat doktorunuzun tavsiyesine uygun olarak kullanılmalıdır. Doktorunuza danışmadan hiç bir ilaç kullanmayın. Daha ciddi göz alerjisi vakalarında mutlaka doktorların tavsiye ettiği ilaçlar ve tedavi yöntemleri kullanılmalıdır” şeklinde konuştu.

  • Opr. Dr. Dinçer: “Kataraktın tek tedavisi, cerrahi operasyondur”

    Kataraktın her yaştan insanda görülebildiğini belirten Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Gökhan Dinçer, kataraktın tek tedavisi yönteminin cerrahi operasyon olduğunu söyledi.

    Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Gökhan Dinçer, göz hastalığı olan katarakt hakkında açıklamalarda bulundu. Her yaşta insanda katarakta rastlanabildiğini ifade eden Dinçer, “60 yaştan sonra görülse de yeni doğan bebeklerden orta yaşlı insanlara kadar her yaşta katarakta rastlanabilir. Bulanık görme, çift görme, bir perdenin arkasından bakar gibi görme hastalığı olan katarakt yaşlılık hastalığı olarak bilinse de çocuklarda da görülebilir. Halk arasında göze perde inmesi olarak da bilinen kataraktın tek tedavisi cerrahi operasyondur. Bununda alanında tecrübeli ve uzman hekimler tarafından yapılmalıdır. Kişinin günlük yaşamını aksatacak boyutlara ulaşan katarakt, doğru tanı ve kısa sürede gerçekleştirilen bir operasyonla kataraktan kurtulmak mümkün olduğunu unutmamak gerekiyor. Ancak ne zaman ameliyat gereklidir sorusunun cevabını da yapılacak olan muayenenin ardından uzman bir doktor tarafından verilecek karara bağlıdır” dedi.

    “Katarakt tedavisi nasıl yapılır”

    Kataraktın tedavi edilmediği takdir de gözde kalıcı hasarlar bırakabileceğini ifade eden Dinçer, “Katarakt operasyonu hastanemizde dünyada geliştirilen son yöntem olan FAKO (Fakoemülsifikasyon) tekniği yapılmaktadır. FAKO tekniği ile ameliyat özel bir cihaz yardımı ile yapılmaktadır. Göze küçük bir tünel açılarak, işitme sınırının ötesinde ses dalgaları (ultrasonic) oluşturan cihazın ucu göz içine sokulur. Katarakt’lı mercek yerinde, parçalanarak emilir. Çıkarılan merceğin yerine, görme fonksiyonunu yerine getirecek kalıcı suni bir mercek (göz içi lensi) yerleştirilir. Ameliyat yaklaşık 15-20 dakika sürer” diye konuştu.

  • Eski Bakanlardan Ömer Dinçer, Malatya’da

    Milli Eğitim Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevlerinde bulunan Prof. Dr. Ömer Dinçer, BİLSAM’ın konuğu olarak Malatya’ya geldi.

    Eski Bakan Dinçer, BİLSAM’daki programı öncesi kentteki STK’lar, iş dünyası, akademisyenler ve sosyal girişimcilerle kahvaltıda bir araya geldi.

    Programla ilgili açıklamada bulunan BİLSAM Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Gezer, bu haftaki konuklarının eski bakan ve aynı zamanda bir akademisyen de olan Prof.Dr. Ömer Dinçer olduğunu söyledi. Dinçer’in Malatya programında Üniversitede Kurtuba Akademik Gelişim Topluluğunun da misafiri olarak öğrencilerle bir söyleyişi programına da katıldığını belirten Gezer, “Özellikle gençlerimizin akademik gelişiminde kendilerini geleceğe hazırlamasında nelere dikkat etmeleri, kendilerini geleceğe bugünden nasıl hazırlamaları gerektiği konusunda güzel bir konferans verdi hocamız. Ve bu şekilde de gençlerimizin hazırlanırken, dikkat edeceği hususlara değinmiş oldu. Bu çerçeve BİLSAM olarak İş adamlarımızdan, akademisyen dostlarımızdan, eğitimci arkadaşlardan, sosyal girişimcilerden ve sivil toplum temsilcilerinden oluşan yaklaşık 120 kişilik bir ekiple bir kahvaltı programında buluştuk. Burada da ağırlıklı olarak iş dünyası, akademik dünya, yine akademik ve iş dünyası arasındaki ilişkiler, özellikle yönetim ve ahlak ilişkisi, yönetim üretkenlik ilişkisi konusunda ülkemizin özellikle katma değeri yüksek ürünlere geçme sürecinin nasıl planlanmasına dair meseleler istişare edildi” şeklinde konuştu.

  • Türkiye Bilimler Akademisi Enerji Çalışma Grubu Başkanı Dinçer: “Türkiye’nin 68 milyar dolar enerji gideri var”

    Türkiye Bilimler Akademisi Enerji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Dinçer, Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 75’inin dışarıdan karşıladığını söyleyerek, “Türkiye’de enerji gideri en büyük cari açığı getiren kalemdir” dedi.

    Türkiye’nin enerji alanında nasıl bir yol izleyeceği ve kullanılan enerji kaynaklarına alternatif geliştirilecek enerji türlerinin neler olabileceği İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesindeki Aydın Düşünce Platformu’nun bu ayki toplantısında tartışmaya açıldı. Toplantının bu ayki konuğu “Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin İnovatif Enerji Çözümleri” konusunu ele alan ve enerji konusunda önemli çalışmalar yürüten Türkiye Bilimler Akademisi Enerji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Dinçer oldu. Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 75’inin dışarıdan karşılandığının altını çizen Prof. Dr. Dinçer, enerji problemlerini belirleme ve bu enerji problemleri için nelerin çözüm olacağının belirlenerek, yenilenebilir enerji kaynaklarına çözümler üretilmesi gerektiğini ifade etti.

    “Enerjiyi yüzde 75 oranında dışarıdan alıyoruz”

    Enerji envanterine bakıldığında ortalama yüzde 75 oranında enerjiyi dışarıdan alan bir ülke olduğumuzu kaydeden Prof. Dr. Dinçer, Türkiye’nin enerji güvenliği boyutunda da sıkıntı yaşadığını söyledi. Prof. Dr. İbrahim Dinçer, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bizim bu noktada kendimize yetecek olan güvenli enerji çözümlerini oluşturmamız gerekiyor. Bunun için de yenilenebilir enerji kaynakları ile fosil yakıtlı kaynaklarını daha temiz teknolojilerle yakmalıyız. Bunun için de temiz teknolojik sistemleri geliştirmeliyiz. Böylece bu kaynakları çevreye daha az zararlı forma dönüştürüp kullanmış olacağız. Bu formu termik santraller, elektrik üretiminde kullanılan enerji kaynakları ve evlerdeki yakma işlemlerinde de kullanmak mümkündür.”

    “Enerji gideri 68 milyar dolar”

    Türkiye’nin enerji ihtiyacının çok yüksek olduğunu da söyleyen Dinçer, “Bununla birlikte Türkiye hızlı gelişen bir ülke olduğu için kullanılan enerji kaynaklarının yanı sıra nükleer enerji gibi bir seçeneğe de ihtiyacı var. Nitekim ülkemizin enerji ihtiyacı çok yüksek. Türkiye’de enerji gideri en büyük cari açığı getiren kalemdir. İthalat ve ihracat arasındaki farka baktığımız zaman 68 milyar dolar enerji kaleminden geliyor. Bununla birlikte enerji verimliliği konusu da çok önemlidir. Dolayısıyla mevcut enerji seçeneklerine baktığımız zaman enerjiyi bizim daha verimli ve daha etkili kullanabileceğimiz mekanizmaları geliştirmeliyiz. Bunun için de eğitim ve medyayı da kullanarak buna yönelik bilinçlendirmeyi uygulamak zorundayız” dedi.

    Toplantı öncesi konu hakkında değerlendirmelerde bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Aydın ise, enerjide mevcut olan ancak kullanılmayan enerji kaynaklarına dönük önemli çalışmalar yapıldığını ifade ederek, “Dünyadaki bütün doğal kaynaklar giderek tükeniyor. Bunun en başında da enerji geliyor. İnsanoğlu bu ihtiyaçlarını karşılamak için yeni arayışlar içerisinde. Aydın Düşünce Platformu her ay güncel olan bir konuyu masaya yatırıyor. Geniş raporlar hazırlanarak devletin ilgili mercilerine gönderiyor. Dolayısıyla bu ayki toplantımızda ilgili mercilere bir ön açmak için dünyayı ve ülkemizi yakından ilgilendiren enerji konusunu masaya yatırdık. Çok değerli bilim insanları, değerli katılımcılarımız ve enerji sektöründen arkadaşlarımızla bir araya gelerek enerji konusunu Türkiye bağlamında ele aldık” dedi.

    “Enerjiyi depolama sorunumuz var”

    Enerji konusunun önümüzdeki yüzyılı şekillendirecek olan ana problemlerden biri olduğunu kaydeden eski TÜBİTAK Başkanı Ahmet Arif Ergin ise, fosil yakıtların gündemden kalkmasıyla birlikte Orta Doğu’nun jeopolitik yapılanmasının değişeceğine değindi. Ergin, “Gerek araçlarda, gerekse günlük hayatımızda kullandığımız elektrik enerjisi ve diğer ısınma türleri de dâhil olmak üzere dünyanın en büyük problemi enerji üzerine kuruludur. O nedenle alternatif enerjinin ne yöne gittiğini görmek bizler için çok önemlidir. Türkiye’ye baktığımızda ise hem rüzgâr hem de güneş enerjisi şuanda ön plana çıkıyor. Ancak bunların dışında enerji alanında pek çok formun da üzerinde çalışılıyor. İklim ve rüzgâr türlerine de baktığımızda Türkiye çok olumlu bir noktada duruyor. Nitekim İlerleyen zamanda bu iki enerji türü ön plana çıkacaktır. Ancak önemli olan nokta enerjiyi depolama sorunudur. Bu durum da teknolojiye bağımlıdır. Neticede Türkiye’nin depolama teknolojileri alanında çalışmasında büyük yarar görüyorum” dedi.