Etiket: Dertli

  • Manavlar komisyonculardan dertli

    Kayseri’de manavcılık yapan Yunus Eren, sattıkları ürünlerin kendi dükkanlarına gelene kadar 5 el değiştirdiğini ve bu durumun ürünlerin fiyatlarını artırdığını söyledi.

    Ülke genelinde etkili olan soğuk hava ve don olayları sebze ve meyve fiyatlarını da vurdu. Kayseri’de manavcılık yapan Yunus Eren, hem don olayının yaşanmasından dolayı hem de satılan ürünlerin kendi tezgahına gelene kadar 5 elden geçtiğini söyleyerek, bunun da fiyatları artırdığını kaydetti.

    Eren, “Sebze, meyve fiyatları uçuk. Bugün biber 7 TL, her zaman 7 TL değil ama illaki uçuk. Bin 300, bin 400 TL’ye çalışan insanların alma gücü çok düşük. Bir salatalık 6-7 TL. haliyle mevsim dolayısıyla, soğuklar ve malın elden ele çok geçmesi. Yani mal Mersin’den buraya gelene kadar 5 elden geçiyor. Bunun üzerinden herkes para kazanıyor. Halcinin büyük bir karı yok ama hava şartları ve soğuklar en büyük neden. Mersin’de, Antalya’da, Alanya’da çoğu ürünün seralarını yaktı. Bu nedenle de mal azalınca fiyata biniyor o da vatandaşa yansıyor. Tahmini 1 ay daha fiyatlar böyle olur” ifadelerini kullandı.

  • 112 ekipleri ‘canı sıkılan’ çobanlardan dertli

    Amasya’da okullarda eğitim veren 112 Acil sağlık çalışanları, duyarsız çoban ve öğrencilerin asılsız ihbarlarıyla karşılaştıklarını anlattılar.

    Amasya İl Sağlık Müdürlüğünün 112 Acil sağlık hattına gelen gereksiz aramaların engellenmesi ve trafikte ambulansın geçiş önceliğine özen gösterilmesi konularında halkı bilinçlendirmek amacıyla yürüttüğü ‘Yaşama Yol Ver’ kampanyası kapsamında İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Özgür Dalkıran ile birlikte Ziyaret Ortaokuluna gidip öğrencilere yönelik sunum yapan ekipte yer alan sağlık personeli Bensu Güngör, telefon hattını çıkartıp canı sıkıldığı için arayan duyarsız çobanlarla karşılaştıklarını belirtti.

    4 yıl aktif olarak sahada çalışıp yaklaşık 2 yıldır da komuta kontrol merkezinde görevini sürdüren 24 yaşındaki Güngör, “Köylerde dağda çobanda canı sıkıldığı için arıyor. Hattını çıkartıp arıyor. Asılsız ihbar veriyorlar. O vakaya ambulans gönderince başka bir insanın hayatına mal olabiliyor. ‘Canımız sıkıldı konuşmak istiyoruz’ diyorlar. ‘Biz acil hastalara ulaşmak için bu hattın başındayız. Lütfen meşgul etmeyin’ dediğimizde ‘benim göğsüm ağrıyor’ dediği an biz onu hasta kabul edip ambulans göndermek zorunda kalıyoruz. Çok uzak köyler var. Bir, bir buçuk saatimizi alabiliyor. Yaylalara çıkıyor ekibimiz. Telefonla konuşurken arkadan çoban olduğu belli hayvan sesleri geliyor. Yüzde 0,1 bile olsa ihtimal gerçek olma şüphesi olduğu için içimizde ambulansı çıkartmak zorunda kalıyoruz” diye konuştu.

    112’ye yapılan aramaların yüzde 95’inin gereksiz çağrılar olduğuna, tespit edilenlere hakkında ise ceza işlemi uygulandığına değinen Güngör, “Bazen okuldan arıyorlar. ‘Benim arkadaşım düştü bayıldı çabuk gelin’ diye. Biz güvenip ambulansı çıkartmak zorunda kalıyoruz. Böyle asılsız bir ihbar için, bir çocuğun dalga geçip gülmesi için başka yerdeki çok ciddi trafik kazasında bir insan hayatını kaybedebiliyor” şeklinde konuştu.

    Sunumun sonunda broşürlerin dağıtıldığı öğrenciler okul bahçesine gelen tam donanımlı ambulansa binip içindeki cihazlar hakkında bilgi aldılar.

    Ambulansı dolaşan öğrencilerde Mehmet Emre Davulcu da ambulanslara yol verilmesi ve 112 Acil çağrı hattının gereksiz yere meşgul edilmemesi gibi bilgiler edindiklerini söyledi.

  • Uçak şirketleri İran hükümetinden yana dertli

    İran’da düzenlenen Uluslararası Tahran Turizm Fuarı’na katılan Sunexpress Satış Müdürü Murat Hatipoğlu ile Old Tuşba Tour’un Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Yılmaz, İran hükümetinin vatandaşlarına zorluk çıkarmasından dolayı Antalya ve Gazipaşa-Alanya havalimanlarına uçuşların azaldığını, direkt uçuşların ise yapılmadığını iddia etti.

    Türkiye’nin turizm alanındaki önemli pazarlarından biri olan İran’da düzenlenen Uluslararası Tahran Turizm Fuarı’nda, Alanya tanıtıldı. Turizm Fuarı’nda tanıtımı gerçekleştilen Alanya, en çok ziyaret edilen stantların başında geldi. İran’ın başkenti Tahran’da düzenlenen turizm fuarında Alanya’yı ise Alanya Turizm Tanıtma Vakfı (ALTAV) yetkilisi Süha Özçakıl temsil etti. Yoğun ilgi gösterilen Alanya standını Alanya Büyükelçisinin yanı sıra İran’nın ünlü sanatçısı Shahram Nazeri de ziyaret etti.

    “Fuarda yer almamız Alanya tanıtımı için önemli”

    Fuar’da yaptığı görüşmeler ışığında izlenimlerini aktaran Özçakıl, İran büyükelçisinin stantlarını ziyaret ettiğini belirterek, “Son yıllarda devamlılık gösteren katılımcılar her geçen yıl fuarın daha da geliştiğini ve katılımın arttığını söylediler. Alanya’nın tanınırlığı düşük. Bu anlamda fuarda yer almamız daha çok önem kazanıyor. Fuar süresince uçak şirketleri temsilcileri ve tur operatörleriyle temaslarımız oldu” dedi.

    “Geçen sene rezervasyonları bekliyor”

    Old Tuşba Tour’un Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Yılmaz ise gelecek sezon için çok umutlu olmadığını söyledi. Özellikle terörden dolayı İran halkının çok tedirgin olduğunu ve Türkiye’ye eskisi kadar sıcak bakmadıkları belirten Yılmaz, yeni alternatif destinasyonlar açtıklarını söyledi. İran hükümetinin de uçuş izinleri konusunda çok fazla zorluk çıkardığını ve gelecek sene için uçuş taleplerinin hala cevaplanmadığını da ileri süren Yılmaz, kendileri için çok önemli olan Nevruz Bayramı’nda geçen sene rezervasyonlarının yarısını beklediklerini kaydetti.

    “İran hükümeti, Gazipaşa ve Alanya için zorluk çıkartıyor”

    Sunexpress Satış Müdürü Murat Hatipoğlu ise, İran’a direkt Antalya ve Gazipaşa-Alanya havalimanları için sefer koyulmadığını söyledi. Bunun nedeninin kredi kartı ödeme imkanı olmaması ve İran hükümetinin uçuş izni vermekte zorluk çıkarması olarak gördüğünü belirten Hatipoğlu, şu an için ful charter talebinin de bulunmadığını söyledi.

  • Trafik sigortacıları dertli

    Son dönemlerde artan trafik sigortalarıyla ilgili şikayetlerini dile getiren sigortacılar, araç sürücülerinin primin yüksekliğinden dolayı sigortalarını yaptıramaz hale geldiğine dikkat çekti.

    Bilecik’te sigortacılık yapan Cengiz Çevik, son dönemlerde artan trafik sigortalarında artan fiyatlara ve vatandaşların bu konuyla ilgili sorunlarına değindi. Türkiye gündeminde trafik sigortasının fiyat artışı sebebiyle insanların çok tepki gösterdiğini anlatan Çevik, “Trafik kazalarında hasarların çok olmasından dolayı sigortada özel şartlarla yönetiliyor. Sigortanın bir kanunu yok. Kanunu olmadığı için de geriye dönük hasar tazminatları açılabiliyor. Bunlar da sigorta şirketlerinin belini büküyor. Dolayısıyla sigorta şirketlerinin bunları primlere yansıtması gerekiyor. Primlere yansıtıldığı zaman trafik sigortası fiyatlarında bir miktar artış oldu. Bu artışlar sonrası bizlere gelen müşteriler tepkiler gösteriyor. Örneğin 2016 yılı başında 300 TL tutan sigorta şu an için 400-420 TL oluyor. Ama yeni düzenlemeyle ilgili yeni çalışmalar yapıldığı söylenmişti. Şimdi Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) diye bir uygulama getirdiler. Herkes oradan sigorta fiyatlarını görebiliyor. Artışların, ne kadar fiyatları olduğunun artık takibini yapabilecek. SBM Hazine Müsteşarlığı ve hükümet tarafından yapılan bir düzenleme. Herkes tüm şirketlerin fiyatlarını görebiliyorlar” dedi.

    “Trafik sigortası ile kaskonun birleşmesi çok zordur”

    Gündemde oldukça yer eden trafik sigortası ve kasko poliçesinin birleştirilmesi konusuna da değinen Çevik, “Bunu birleştiren şirketler var. Trafik sigortası ayrı bir poliçedir, kasko poliçesi ayrı bir poliçedir. Ben eğer aracımı kasko ve trafik sigortası birleşimle yaparsam bu sigorta şirketlerine ayrı bir maliyettir. Trafik sigortası sorumluluk poliçesidir. Kasko da ayrı bir maliyet. Bunu önerenlerin oturup sigorta şirketleriyle detaylı bir görüşmesi lazım. Mesela manevi tazminat trafik sigortasında yoktur. Bunu ödemez. Kasko sigortasında vardır. Bu maliyet olarak sigorta şirketlerine yansıdıkça bu da yine vatandaştan çıkacak. Sigorta sektörü şu an iyi bir durumda. İyiye de gidiyor. Ama dediğim gibi trafik sigortası ile kaskonun birleşmesi çok zor” ifadelerini kullandı.

    “Kasko sigortası aracın değerine göre hesaplanır, aracın değerine göre prim verilir”

    Bazı sigorta fiyatlarının araba fiyatlarından pahalı olmasının kafalarda soru işareti oluşturduğunu aktaran Sigortacı Cengiz Çevik, konuya bir örnekle açıklık getirdi. Çevik, “Örneğin benim 5 bin TL değerinde bir arabam var ve bin TL sigorta fiyatı ödüyorum. Aracın 5 bin veya 30 bin TL olması kaskoda tartışılır. Kasko sigortası aracın değerine göre hesaplanır, aracın değerine göre prim verilir. Trafik sigortası bir sorumluluk poliçesidir. 20 bin liralık araç da 5 bin liralık araç da aynı sorumluluğu ve aynı teminatı içerir. Dolayısıyla 5 bin TL değerindeki aracın kaza yapmayacağı anlamına gelmez hatta daha çok riskli bir araçtır. Araç modeli düştükçe riskler de artar” diye konuştu.

    “Ufak hasarlarda pek sigortaya başvurmamalarını rica ediyoruz”

    Ufak hasarlarda sürücülerin sigortalara başvurması halinde bir sonraki dönemde fazla sigorta parası ödeyeceği için zorunlu kalmadıkça sigortaya başvurulmaması gerektiğini dile getiren Çevik şunları belirtti:

    “Trafik sigortası zorunlu bir poliçedir, herkesin yaptırması gerekmektedir. Devlet tarafından zorunlu tutulmuştur. Trafik sigortası şahsın, karşı tarafa vereceği, ikinci ve üçüncü şahıslara vereceği hasarları öder. Bu yüzden ikinci ve üçüncü şahısların mağdur edilmemesi için devlet bunu zorunlu hale getirmiştir. Trafik sigortası olacak ama insanlarımız bu primin yüksekliğinden dolayı biraz yaptıramaz hale geldi. Bunun kontrolleri de yapılıyor. Artık trafik sigortalarında, sigortacılıkta geniş bir ağ oluştu. Artık kontroller devlet tarafından daha kolay yapılıyor.”

  • Kuraklık Zeytini Vurdu, Üreticiler Dertli

    Türkiye’de zeytin ağacı varlığı ve zeytin üretimi ile ilk sıralarda yer alan Aydın’da yaşanan kuraklık zeytinciyi de perişan etti. Kuraklık nedeniyle rekoltede yüzde 50’nin üzerinde düşüş olduğunu belirten üreticiler büyük ümitlerle gittikleri tarladan hayal kırıklığı ile döndüklerini belirttiler.

    Aydın’da kış mevsimi ile başlayan zeytin hasat sezonu buruk geçiyor. Bu yıl yaşanan ve halen devam eden kuraklık nedeniyle ağaçların üzerindeki mahsulü besleyemediğini belirten üreticiler hem tane hem de ciddi kilo kaybı yaşadıklarını belirttiler. Geçen yıl günlük kişi başı 500 kilo zeytin hasadı yapan pek çok üretici bu yıl hasat edilen ürünün gündelikçi ücretini bile zor karşıladığını belirterek sıkıntının büyük olduğunu söylediler.

    Zeytin üretiminde son yılların en sıkıntılı sezonunu yaşadıklarını belirten Danişmentli çiftçilerden Faruk Ünal, yaşanan kuraklıktan dolayı ağaçların mahsulü besleyemediğini belirterek “Geçen yıllarda bir ağaçtan 100 kilo zeytin alıyorsak bu yıl 30-40 kilo ancak alıyoruz. Hem zeytin küçük hem de yağ oranı düşük. Kuraklık nedeniyle ağaçlar zeytini besleyemedi. Kış yağmurları da gerçekleşmediği için zeytinlere yağ yürümedi. Maalesef bu yıl ürünün bereketi kalmadı. Sektörde ciddi sıkıntı var” diye konuştu.

    Eskiden memecik türü zeytinlerde ağaçların bir yıl boş öbür yıl dolu şeklinde ağaçların ürün verdiğini kaydeden İsmet Kocaman, artık yılların birbirine karıştığını ve dolu yıl yaşayamaz hale geldiklerini söyledi.