Etiket: derdini

  • Esnaf derdini Başkan Kurt’a anlattı

    Esnaf derdini Başkan Kurt’a anlattı

    Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Odunpazarı Kent Konseyi’nin esnafın sorunlarına çözüm önerisi getirmek için kurduğu ‘Esnaf Çalışma Grubu’ ve Odunpazarı esnafı ile bir araya geldi.

    Odunpazarı Kent Konseyi, korona virüs pandemisinde kepenk açamayan ve bu nedenle ekonomik sorunlar yaşayan esnafın sorunlarını dinlemek ve çözüm önerileri getirebilmek için ‘Esnaf Çalışma Grubu’ kurdu. Esnafın sorunlarını dinleyen ve çözüm yolları arayan Esnaf Çalışma Grubu, bu sorunları kentin mülki amirlerine iletiyor. Odunpazarı Kent Konseyi Esnaf Çalışma Gurubu, Odunpazarı esnafı ile birlikte Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’u ziyaret etti. Misafirlerini Odunpazarı Belediyesi Meclis Salonu’nda ağırlayan Başkan Kurt, esnafın sorunlarını dinledi. Buluşmaya Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru da katıldı.

    “Esnafımızın yanında olmayı sürdüreceğiz”

    Yaşanan sorunların birçoğunun çözümünde yerel yönetimlerin yetkisinin olmadığını belirten Başkan Kurt, “Buna rağmen ben hem bir politikacı hem de bir yerel yönetici olarak esnafın sorunlarını dinliyorum, öğreniyorum. Bu sorunlara nasıl çare aranır, onu araştırıyorum. Odunpazarı Kent Konseyinde esnafla ilgili çalışma grubu oluşturulması iyi bir şey. Esnaf ve ticaret örgütlerinin sizin sesinizi duymadığı anlaşılıyor. İlgili oda sessiz kalıyorsa, insanlar başka bir arayış içine giriyor. Burada daha örgütlü bir biçimde farklı bir ses çıkarmak lazım. Sizlerin bu saydıklarınızı esnaf odası başkanları biliyor, ama muhalefet etmek çok zor bir şey. Bu ülkeyi yönetenler hep iyi şeyler dinlemek istiyor. Yeni dönemde dünyanın gelişmiş ülkeleri büyük sıfırlama diye bir teori ortaya attılar. Farklı bir çalışma yapıyorlar. Dünyanın düzeni değişecek. Dünyanın düzeni değişirken bizim ki de esnafın da çalışma biçimi değişecek. En çok e ticaretten şikâyet ettiniz. Türkiye 2 günde bu değişimi yaşamaz, yaşaması da gerekmez. Bizim geleneklerimiz, alışkanlıklarımız var. Biz de esnaf büyük ölçüde sosyalleşmeye yarayan bir mekanizma. Biz bu ortamı kaybetmek üzereyiz. Pandemi süreci doğru yönetilmedi. Bu aşamadan sonra da nasıl bir çözüm bulacağız, burası önemli” dedi.

  • Esnafın derdini bir bir anlattı

    Esnafın derdini bir bir anlattı

    Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, ülke genelindeki esnaf ve sanatkar birlikleri başkanlarıyla telekonferansta bir araya geldi. ESOB Başkanı Rasim Fırat, görüşmede kent esnafının yaşadığı sorunları ve çözüm önerilerini aktardı.

    Korona virüs sebebiyle telekonferans sistemi üzerinden gerçekleştirilen ‘istişare’ toplantısında konuşan Erzurum Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Rasim Fırat, işyeri kapanan ve çalıştığı halde zor durumda olan esnafın acil desteğe ihtiyacı olduğunu vurguladı. Zaruri giderleri olan esnaf ve sanatkarın bu süreçte yalnız bırakılmaması gerektiğini kaydeden Başkan Fırat, “Bu dönemde en çok ve derinden etkilenen kesim esnaf ve sanatkarımız oldu. İşyerlerinin ne zaman açılacağı belli olmayan, açık olanların da iş yapamadığı şu günlerde esnaf ve sanatkarımıza can suyu sağlayacak yardım eli bekliyoruz. Aksi taktirde bir çok esnaf ve sanatkarımız bu kriz döneminin sonunu göremeyecek ve ardı ardına kepenk kapatmaya başlayacaktır” dedi.

  • Sedye üzerinde kendi canının derdini bıraktı, eşini teselli etti

    Kastamonu’da kavşakta meydana gelen maddi hasarlı kaza sonrasında aracına bakmak için inen sürücüye, başka bir araç çarptı. Yaralanan kazazede, sağlık ekipleri sedye üzerinde müdahale ederken, ağlayan eşini teselli ederek, “Nuran, korkma bir şeyim yok” dedi.

    Edinilen bilgiye göre, Kastamonu-Tosya karayolunda Tosya Işıklı Kavşağında İlyas Çakıroğlu idaresindeki 37 NA 059 plakalı otomobil ile Erkan Kök yönetimindeki 37 SN 387 plakalı otomobille çarpıştı. Yaşanan maddi hasarlı kazanın ardından otomobiline bakmak için aracından inen Erkan Kök’e, Hasan Kebeci’nin kullandığı 37 PN 150 plakalı otomobil çarptı. Çarpmanın etkisiyle havaya savrularak kaputun üzerine düşen Erkan Kök’e, olay yerine çağrılan 112 Acil Servis ekipleri müdahalede bulundu.

    Sağlık ekiplerinin müdahale ettiği esnada eşini kanlar içerisinde yerde gören Nuran Kök ise gözyaşlarını tutamadı. Bir yandan acılar içerisinde kıvranan ve vücudunda kırıklar oluşan Erkan Kök, kendi canının derdini bırakarak başında ağlayan eşin Nuran Kök’e teselli etmeye başladı. Erkan Kök, “Nuran’ım korkma, korkma Nuran, ağlama” diyerek eşini teselli etmeye çalıştı. Nuran Kök ise, “Tamam, sen yeter ki iyileş” şeklinde cevap verdi.

    Ambulansa taşınan Erkan Kök, Kastamonu Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.

  • Terörle mücadele eden güvenlik korucuları geçim derdini unutmak istiyor

    Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Ziya Sözen, terörle mücadele eden güvenlik korucularının geçim derdini unutup kendilerini görevlerine vermeleri için hak ettikleri maaşın verilmesi gerektiğini söyledi.

    Ziya Sözen, asker ve polis ile beraber gerek sınır içinde ve gerekse sınır dışında Afrin’de, Kuzey Irak’ta kendilerine verilen her türlü görevi eksiksiz yerine getiren güvenlik korucularının bugün itibari ile bin 590 TL gibi asgari ücretin altında bir miktarda maaş aldıklarını dile getirdi. Aldıkları bu maaşlarla ortalama 8 nüfusa bakan güvenlik korucularının ailelerini geçindiremediklerini, temel ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını ve çocuklarını okutamadıklarını kaydetti. Sözen, “Güvenlik korucularımız bir taraftan terörle ve teröristle mücadele ederken, diğer taraftan olumsuz ekonomik şartlarla ve zor hayat şartları ile mücadele etmeye çalışmaktadırlar. Vatan, bayrak ve mukaddes değerler uğruna gözünü kırpmadan ölmeyi göze alan güvenlik korucularımızın geçim derdine düşmeleri 21. yüzyıl Türkiyesi’ne yakışmamaktadır. Uzun süredir konfederasyon, federasyon ve dernekler olarak korucularımızın maaşlarında ciddi bir iyileştirme yapılması beklentisi içerisindeydik. Bu beklentimizin seçim öncesi karşılanması, duyurulması güvenlik korucuları camiamıza bir moral motivasyon sağlamasını beklemekteydik. Bugün Ak Parti Erzurum mitinginde Cumhurbaşkanımız tarafından güvenlik korucularımızın maaşlarına 135 TL zam yapılacağı açıklaması yapıldı. Bu açıklama bin 590 TL gibi bir çok düşük maaş alan güvenlik korucularımızın beklentisinin karşılanmasının çok uzağında kalmış, güvenlik korucularımız arasında memnuniyete neden olmamıştır. Geçen haftalarda beraber görev yaptığımız Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarımızın maaşlarında 400 TL iyileştirme yapılırken bizim maaşlarımıza 135 TL zam yapılması bizleri üzmüştür. Her zaman ve her ortamda devletinin milletinin ve Cumhurbaşkanımızın yanında olan güvenlik korucularımız bu maaşı hak etmemekte ve bu maaşla ailelerini geçindirme imkanları bulunmamaktadır. Biz güvenlik korucuları camiası olarak cumhurbaşkanımızdan bu yapılan maaş zammının tekrar gözden geçirmelerini ve güvenlik korucularımızın maaşlarının en düşük devlet memuru maaşına endekslenmesini kendilerinden özellikle rica ediyoruz. Bugüne kadar güvenlik korucularımızın özlük haklarında bir çok iyileştirme yapan Ak Parti hükümetinin ve cumhurbaşkanımızın bu iyileştirmeyi de yaparak biz güvenlik korucuları camiasını sevindireceğine olan inancımız tamdır. Biz biliyoruz ve inanıyoruz ki şimdiye kadar güvenlik korucularımıza ne yapmışsa yine Ak Parti hükümeti ve cumhurbaşkanımız yapmıştır. Seçim sloganlarında olduğu gibi “Yaparsa yine AK parti yapar” anlayışı içerisinde maaşlarımızın ve diğer özlük haklarımızın Ak Parti hükümeti tarafından ve cumhurbaşkanımız tarafından iyileştirmesini bekliyoruz. Bizim cumhurbaşkanımızdan beklentimiz maaşlarımızın ve operasyon tazminatlarımızın iyileştirilmesi, geçen yıl güvenlik korucularına verilen sigortadaki eksikliklerin giderilmesi, gönüllü korucularımıza silah ruhsatı ve kadro verilmesi, gönüllü korucularımızın da tıpkı çalışan korucular gibi 55 yaşına geldiklerinde emeklilik hakkının verilmesi, emekli korucularımıza maaş iyileştirmesi yapılması, üniversitede okuyan korucu çocuklarının öğrenim kredileri borçlarına af getirilmesi, öğrenim kredisi yerine kendilerine her yıl başbakanlık bursu verilmesi bizim öncelik arz eden acil taleplerimizdir. Şimdiye kadar camiamızla ilgili yaptıkları iyileştirmeler düzenlemeler için başta cumhurbaşkanımız başbakanımız hükümetimiz ve diğer devlet büyüklerimize ve bürokratlarımıza teşekkür ediyoruz” dedi.

  • ALS hastası kendisine alınan cihazla derdini anlatabilecek

    Denizli’nin Kale ilçesinde, 3 yıldır ALS hastası olan evli ve 3 çocuk babası Yusuf Sayıntürk (44), kendisine alınan cihaz sayesinde gözleriyle hem yazı yazabilecek, hem de yazılan yazıları seslendirebilecek.

    Denizli’nin Kale ilçesinde, 3 yıldır ALS hastası olan ve gözleri dışında vücudu işlevsiz bir şekilde makineye bağlı olarak ailesinin yardımıyla yaşamını devam ettiren 3 çocuk babası Yusuf Sayıntürk, hayırsever iş adamı Öztürk Taştan tarafından kendisine alınan göz takip sistemi cihazıyla çocuklarıyla iletişim kurarak, derdini anlatabilecek. Eşinin vücudunun tamamen işlevsiz olmasına ve çocuklarıyla iletişim kuramamasına üzülen Fatma Sayıntürk (33), internette araştırma yapmasının ardından böyle bir cihazın olduğunu fark etti. 44 yaşındaki Yusuf Sayıntürk, duvara yerleştirilen büyük alfabe tahtası ile derdini anlatabiliyordu.

    Cihazın maliyetinin yüksek olması nedeniyle eski Kale Belediye Başkanı İsmail Yarımca ile irtibat kuruldu. Durum, hayırsever iş adamı Öztürk Taştan’a haber verildi ve Taştan, göz takip sistemi cihazı alacağını belirtti. Gözleri dışında vücudunun tamamı işlevsiz olan Yusuf Sayıntürk, göz takip sistemi cihazıyla bilgisayarda çıkan harfleri gözleriyle okuyarak, bilgisayar yardımıyla yazılan kelimeleri seslendirilecek.

    “Cihazla hayatının biraz daha kolaylaşacağını düşündük”

    Yusuf Sayıntürk’ün ailesi ile daha iyi iletişim kurması ve ailesinin de kendisine yardımcı olması için böyle bir girişimde bulunduklarını belirten iş adamı Öztürk Taştan, “Yusuf kardeşimizin rahatsızlığını duyduk. Böyle bir cihazla hayatının biraz daha kolaylaşacağını düşündük. Ben de bu konuda en azından ailesi ile daha rahat iletişimi sağlayabilsin diye, bu cihazın kullanılması için kendisine tahsis ettik ve aldık getirdik. İnşallah faydalı olur. Kendisi ve ailesi için faydalı olur. Yaşamını en azından biraz daha kolaylaştıracak bir cihaz bu. Allah şifasını versin, kimsenin başına böyle bir şey vermesin, dileğimiz budur. Güzel günlerde kullansınlar, bunun dışında diyebileceğimiz çok fazla bir şey de yok. Maliyeti önemli değil, onu söylemeyelim” diye konuştu.

    Diri: “İletişim problemine çözüm olması açısından yatan hastaların kullandığı bir sistem”

    Cihazın tamamen Türkçe olduğunu, iki haftada bir gelen güncellemelerle kullanıcının farklı kullanım özelliklerini görebileceğini kaydeden cihazın kurulum yetkilisi Selçuk Diri, bu güncellemelerin tamamen ücretsiz olacağını ifade etti. Ömür boyu garanti süresi, üç farklı makinede kullanabilme gibi çok farklı avantajlarının olduğunu kaydeden Diri, cihazın gelişime çok açık teknolojiye sahip olduğunu söyledi. Diri, “Daha çok yatan hastaların kullandığı, iletişim problemine çözüm olması açısından yatan hastaların kullandığı bir sistem. Burada kişi mouse ve klavye kullanmadan bilgisayar ekranından gözleriyle, bilgisayarı kullanabiliyor. Bunun içinde Windows programları olabilir, internet tarayıcılarını ve tüm sosyal medya mecralarını gözleri ile sistem sayesinde kullanabiliyor. Kişinin ihtiyacına göre de, eğer söz konusu kişinin ihtiyacı iletişim ise karşısındaki alfabe kutusundan yazarak, onu Türkçe bay veya bayan sesi ile dışarıya seslendirmeyi mümkün kılıyor” şeklinde konuştu.

    “Kişiye sadece bir sefer, kalibrasyon dediğimiz sistemi uyguluyoruz”

    Yaklaşık olarak 3 yıldır Türkiye’de cihazın temsilciliğini yaptıklarını ifade eden Diri, talebin her geçen gün arttığını belirterek, şunları söyledi:

    “Sistem artık bilinir hale geldi. Son derece stabil bir kullanım sağlamasıyla, hem yazımsal olarak, hem de donanımsal olarak, kişiye sadece bir sefer, kalibrasyon dediğimiz sistemi uyguluyoruz. Kişi bir daha kalibrasyona ihtiyaç duymadan bu sistemi kullanabiliyor.”

    Fatma Sayıntürk: “En çok istediğimiz konuşmasıydı”

    Bundan sonra eşinin isteklerini çocukları ve ailesi olarak duyabileceğini belirten Fatma Sayıntürk ise, “Eşimin yürümesi, konuşması, yemek yemesi bitti. Makineye bağlı olarak yemek yiyordu. Şu anda en çok istediğimiz konuşmasıydı, çünkü anlaşamıyoruz, duvara büyük harfler yazdırdık. Onunla da çok zor oluyor, çünkü harfleri toplamak zor oluyor. Gece uyurken sesini duyamıyorum. Makine araştırdık, Öztürk beyden Allah razı olsun, bu makineyi bize aldı. Eşimin sesini duyamayınca çok üzüldüm. Kimse onun ne dediğini, derdini anlamıyordu. Şimdi çok şükür, her şeyini anlayacağız. Eşim gelen misafirlere ’hoş geldin’ diyebilecek, sosyal medyayı kullanabilecek, öyle vakit geçirebilecek. Çocuklar sesini duyabilecek, şimdiye kadar en küçüğümüz bile sesini duymamıştı. O istediklerini söyleyebilecek, biz de onun istediklerini yerine getirebileceğiz” dedi.