Etiket: Depolama

  • Fındıkta depolama uyarısı

    Ordu İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, fındıklarını hasat eden, patoza (ayıklama makinesi) veren üreticilerin aflatoksin oluşumuna dikkat etmeleri konusunda uyarıda bulundu. Yılmaz, “Aflatoksin, fındık için oldukça zararlı olup hem randımanı hem de kaliteyi olumsuz etkilemektedir” dedi.

    Fındıkta kalite kayıplarına neden olan ve depolanma süresini kısaltan etkenlerden en önemlisinin küflenme olduğunu vurgulayan Yılmaz, küfün uygun sıcaklık, nem ve besi ortamında gelişmesiyle aflatoksin oluştuğuna dikkat çekti. Aflatoksinin en kanserojen maddelerden biri olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Harman ile depolamada yapılan yanlışlar fındıkta randıman ve kaliteyi olumsuz etkilemekte olup aynı zamanda aflatoksin oluşumuna sebep olmaktadır. Fındıkta meydana gelen aflatoksin hem insan sağlığını olumsuz etkilemekte hem de ihracatta sıkıntılara neden olmaktadır” diye konuştu.

    Depolamaya dikkat

    Aflatoksin oluşmaması için fındığın uygun şartlarda depolanması gerektiğini kaydeden Yılmaz, “Depolamada amaç düşük hava nemi ve sıcaklıkla küflenmenin, renk bozukluğunun, acılaşmanın ve tat kaybının önlenmesidir. Bunun için de depo nemi ve sıcaklığın kontrol altına alınması gerekir. Bundan dolayı da depo olarak kullanılacak yerlerin özellikleri çok önemlidir. Fındığın depolanacağı yerler kuru ve havalanabilir olmalıdır. Doğrudan güneş ışığı almamalıdır, nem yapmamalıdır. Depo tabanları su baskınlarına karşı yüksek olmalıdır. Deponun tabanında ızgara bulunmalı, ızgaralar üzerine çok fazla çuval konulmamalı ve istifler arasında boşluk bırakılmalıdır. Çünkü çok sayıda fındık çuvallarının üst üste yığılarak depolanması havasız kalan bölgelerde kızışmalara ve küf oluşumuna neden olmaktadır. Tüm bu şartlar yerine getirildiğinde aflatoksin en düşük seviyelerde olacaktır.”

  • 3. Havalimanı’nın network ve depolama işleri Kayserili yazılım firmasından

    Kayserili yazılım firması Netcom AŞ, 3. Havalimanının network ve depolama işlerini yapacak.

    32 yıldan bu yana bilgisayar ve yazılıma dair hizmet veren ve Anadolu’nun kendi alanındaki ilk firmalarından olan Netcom AŞ, bünyesindeki 5 firmayla birlikte, yıllardır sürdürdüğü başarısına bu kez de 3. Havalimanının network ve depolama işlerini ekleyecek.

    Türkiye’de bilgisayarın çok fazla olmadığı yıllarda bu işe başladıklarını belirten Netcom AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Memiş, zamanın şartlarına rağmen Anadolu’nun sınırlarını aşıp ülke genelinde hizmet vermeyi başaracak duruma geldiklerini ifade etti. Bu yönüyle Anadolu’daki bilgisayarlaşma oranına katkı sunduklarını dile getiren Memiş, internetin Türkiye’ye girdiği ilk yıllarda servis sağlayıcısı olarak hizmet verdiklerini belirtti. Türk Telekom’un kurulmasının ardından servis sağlayıcılığı işini bıraktıklarını ve sektörde siber, data center, sunucu sanallaştırma, veri depolama ve yedekleme gibi başka alanlara yöneldiklerini söyleyen Memiş’in, şu anda Erciyes Teknopark’ta hizmet vermeye devam eden Netcom’un başarı hikayesine dair röportajından ana başlıklar şu şekilde:

    Firma Kayseri sınırlarını aştı

    “Son dönemde işlerimiz bir miktar Ankara ve İstanbul odaklı olmaya başladı, dolayısıyla Ankara ve İstanbul’da da ofislerimiz var. Son dönemde kamu ve büyük şirketlerin data center ve network çözümlemeleri üzerine odaklanmış durumdayız. Yine Çin’in dünya devi markası HUwai ile stratejik bir ortaklık yaptık. Ayrıca 3. Havalimanının network ve depolama işlerine de başlamış olacağız yakında. Emniyet Genel Müdürlüğünün de data center işlerinde faaliyetimiz söz konusu. Şu anda da birçok kuruluşun genel müdürlükleri ile de çalışmalarımız devam ediyor.”

    “Anadolu firması olmasının ötesinde yurt dışına dönük projelerimiz var”

    “Anadolu’da bilişimin çok geride olduğunun farkındayız. Yurt dışında gelişen ürünler önce İstanbul’ da bir pazar bulduktan sonra Anadolu’ya yayılıyor. Fakat biz yenilikçi bir mantaliteye sahibiz. Ama biz bu süreçte aradaki makası kapatmaya çalıştık ve bu şekilde Anadolu’da bilişimin yayılmasında ciddi bir katkı sunduk. Ayrıca bizim farklı konularda çözüm ortaklarımız var. Türkiye genelinde hizmet verirken 40 civarında iş ve çözüm ortağı ile faaliyet gösteriyoruz. Onlarla birlikte büyümeye çalışan bir mantığımız var. Grubumuz içerisindeki Kare Bilgisayar’ın 600 civarında iş ortağı var onlara donanım sağlıyor. Anadolu’ da bilişim sektörü zor. Çünkü hizmet alacağınız kurumların size yeterince hizmet sunamama gibi bir sıkıntıları var. Fakat biz Allah’a şükür bunu aştık ve bir Anadolu firması olmasının ötesinde yurt dışına dönük bir takım projeler geliştirmek üzeri de adım atmaya çalışıyoruz.”

    “Millilik ve yerlilik temel esaslarımızdan”

    “Bizim sloganımız güvenli iş ortağı’. Ama güvenilirliğin yanı sıra milli olmayı da çok önemsiyoruz. Türkiye’nin dış politikası dostları, düşmanları var. Bu çerçevede Türkiye’ye dönük has muhalefet tutum sergileyen başta İsrail olmak üzere, bu gibi ülkelerin ürünlerinin firmalarımız aracılığıyla satılmasına asla rızamız yoktur. Bu anlamda ürün satın aldığımız firmaların menşeini, Türkiye’ye dönük politikalarını yakından izleyip ona göre seçiyoruz.”

    “Eğitim faaliyetlerimiz de var”

    “Biz sadece ürün satmıyoruz. Sektöre dönük faaliyetlerde de bulunuyoruz. İlgi alanımızdaki kuruluşlara dönük yoğun bilgilendirme, eğitim faaliyetleri düzenliyoruz. Ellinin üzerindeki üniversite ile çok yakın çalışmalar yapmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda düzenlediğimiz Netcom Akademik Zirve’nin bu yıl 8’incisini gerçekleştirdik. Ayrıca belediyelerle işbirliği içinde düzenlediğimiz ve adına ‘Nabız’ dediğimiz zirvelerimiz var. Bu zirvelerin de bu yıl 5’incisini yine bu yıl gerçekleştirdik.”

    Hedef sektörde milli ürünler üretmek

    “Bundan sonraki hedefimiz yaptığımız işi en iyi şekilde devam ettirmek. Bu konuda iş ortaklarımızla ve tedarikçilerimizle birlikte pazarda daha iyi bir noktada bulunmak istiyoruz. Yine olmazsa olmazlarımız; milli ve yerel ürünler sektörde çok az, bu alanda ürün geliştirmek veya iş ortaklığı yapmak şekliyle yerel ürünleri de Türkiye pazarlarına sunmak istiyoruz. Buna dair çalışmalarımız da var.”

  • (Özel Haber) Soğan üreticisinin en büyük sıkıntısı ‘aracılar’ ve ’depolama’

    Soğan fiyatlarının artmasından yakınan üreticiler, aracı tüccarlar ile depolama alanlarının yetersiz olmasından yakınıyor.

    Soğan fiyatlarının 7-8 liraya kadar çıkması, vatandaşların yanı sıra üreticileri de olumsuz etkiliyor. Geçen sene soğanların satılmaması ve çürümesi sebebiyle bu yıl ekim alanlarını daraltan üreticiler, depolama alanı konusunda da sıkıntı çekiyor. Bunu yanı sıra üreticiden alıp esnafa satan tüccarların fiyatlardaki kar payını yükseltmesi de vatandaşı etkiliyor. Depolama alanlarının yeterli olduğu takdirde fiyatların bu kadar artmayacağını belirten üreticiler, stoklama alanlarının kendilerinde olmasını istiyor.

    “Bu artışı biz de istemiyoruz”

    Eskişehir’deki soğan üreticisi olan Mesut Ör, piyasalarda yaşanan bu fiyat artışını kendilerinin de istemediğini ifade etti. Bu yıl soğan fiyatlarının çok artmasının sebebi, geçtiğimiz yıllardaki soğan üreticilerinin yeteri kadar kâr elde edememelerine bağlayan Ur, “Buna ek olarak bir de ekim sahalarının azlığı yanı sıra veriminde de bir düşüklük kaynaklandı bu yıl. Bu artışı biz de istemiyoruz, beklemiyoruz. Çünkü bu bir dahaki yıl soğan ekimine çok fazla talep olacağı anlamına da geliyor. Yani önümüzdeki yıl soğan ekicisi bu fiyatları umut ederek ektiği üründen onu bulamayınca bu da bir zarar oluşacak. Yani bu istikrarsızlık önümüzdeki sene farklı bir şekilde yansıyacağını düşünüyorum ben” şeklinde konuştu.

    “Bürokratik sıkıntılar çiftçinin yaptığı bu işleri çok zorlaştırıyor”

    Devletin yaptığı destekleri doğru bulduğunu, fakat bazı bürokratik sıkıntılar yaşandığını ifade eden Ör, “Önümüzdeki yıl soğanın ne olacağı konusunda ben çok kararsızım. Yani bu fiyatları gören çiftçi aşırı bir ekim yaparsa önümüzdeki yıl çok düşük fiyata soğan yiyebiliriz, hatta ürettiğimiz soğanın tamamını satmak yerine belki dökmek durumu da söz konusu olabilir. Ürünün basım riski çok ulunca kazancının da çok iyi olması gerekir. Yani zarar etme imkânınız da var. Bu yüzden soğan çok narin ve kibar bir üründür. Bu konuda devletimizin yaptığı bazı destekler ve teşvikler var. Onları da doğru buluyorum. İşte Tarım Bakanlığı’nın çiftçinin ürettiği ürünün depolama ve paketleme gibi kırsal kalkınma yatırımları destekleme içerisinde bu tür destekler de var. Ama bu destekleri çiftçi alırken desteklerin dışında bazı sıkıntılarla da karşılaşıyor. Özellikle bürokratik sıkıntılar çiftçinin yaptığı bu işleri çok zorlaştırıyor. Bu konuda da hükümetimizden, devletimizin kırsala vermiş olduğu desteklerin daha kolay ve anlaşılır bir şekilde yapması gerekmektedir. Benim bir soğan paketleme tesisim var. Bunu da kırsal kalkınma kapsamı içerisinde aldım. Ama teşvikini ve desteğini alamadım. Bu da bürokratik engellerden kaynaklanıyor” dedi.

    “Üretici kendi ürününü kendi deposuna koyabilmeli, bekletebilmeli”

    Depolama alanının tüccarın değil üreticinin elinde olması gerektiğini söyleyen soğan üreticisi Ur, konuşmasına şu şekilde devam etti:

    “Çiftçi gerekli desteği alıyor, ama yapılan yatırımları çiftçi olmayan insanlarında faydalandığını görüyorum. Şimdi tarlada da fiyatlar pahalı bu sene. Yani Adana Ceyhan’daki tarladan çıkış fiyatı 4 lira olarak kamyon üzeri sarıyorlardı. Anlaşılmayan bir şey var burada. Burada dört liraya alınca üzerine yüzde 100 koymak gibi bir şey söz konusu değil. Önceki yıllarda ilk başlangıç fiyatı 80 kuruştu. Yani yüzde 100 koyarsanız seksen kuruş oluyor, ama dört liraya, dört lira koymak gibi bir yanlış anlayış var burada. O masraflar da tüccarın biraz fırsatçılık yaptığını düşünüyorum bu konuda. Ama işte bu depolamaya ve paketlemeye bunu bizzat üreticinin yapması konusunda devletten büyük beklentimiz var. Yani bu tarlada üretilen ürünün çiftçinin borcundan dolayı masraflarından dolayı ilk etapta tüccarın eline geçip stok yapması bu fiyatları etkiler. Ama bu stok ya da bekletilme bana göre üreticinin elinde kalmalı. Üretici kendi ürününü kendi deposuna koyabilmeli bekletebilmeli. O imkânı ona verilmeli. Bu imkân var aslında, da ama bu imkan kontrolü iyi olmadığı için yine de tüccar söz sahibi oluyor piyasada.”

    “Ciddi dalgalanmaların olmaması lazım”

    Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Şen ise depolama konusunda büyük desteklerin verilmesi gerektiğin aktararak, “Bizim yapmamız gereken aslında istikrarlı bir üretim yakalamamız. Sebzede, soğanda, patateste istenilen depolama şartlarını yakalayamadık daha. Esas desteklerde uygulanması gereken üreticinin depolama şartları konusunda büyük destekler verilmesi lazım. Ciddi dalgalanmaların olmaması lazım. Eğer düzgün, ciddi depolarımız olsaydı, o çürüyüp atılan patates soğanın çoğu bu açığı kapatmış olacaktı. Planlı üretim yapmamız lazım. Önce ülkemizin ihtiyacını belirlememiz lazım, ona göre depo şartları oluşturmamız lazım, ondan sonra ihracat edeceğimiz ürün kalitesini ve hangi kalemler olduğunu bilmemiz lazım” açıklamalarında bulundu.

  • Kesimevi ve Katı Atık Depolama Tesis çalışmaları devam ediyor

    Erzincan Belediyesi tarafından şehirde yeni bir kesimevi ile atık depolama alanın oluşturulması ve atık gazından enerji üretilmesi amacıyla başlatılan proje çalışmaları devam ediyor.

    Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, belediye tarafından yapımı devam eden projelerin çalışmalarını yerinde inceledi. Başkan Başsoy yapımı devam eden projeler ile ilgili olarak yaptığı açıklamada; “Yapım aşamasında olan kesimevimizin ve katı atık depolama tesisi projesinin çalışmalarını yerinde inceledik.

    Kesimevi projemizin mali bedelinin 15 milyon 350 bin TL olacağını söylemiştik. Kesimevimizin 5 Bin metrekarelik bekleme alanları var. Tamamı 18 bin metrekare alan üzerine kurulacak. Kesim evinde günde 250 büyükbaş 500 küçükbaş hayvan kesimi yapılabilecek. Ayrıca 10 adet soğuk hava deposu bulunacak. Bu projenin çok ayrı bir özelliği daha var. Enerjisini kendisi üretecek. Güneş enerjisiyle kendi enerjisini kendisi üretebilecek bir tesisi Türkiye’de kesim hanelerde ilk defa hayata geçirmiş olacağız. Erzincan’ımızda ki üreticilere böyle bir tesisi hizmete açmak bize çok büyük bir onur veriyor gurur veriyor. Burada hijyen olacak her şey, hemen hemen el değmeden olacak.

    Yine Katı Atık Depolama tesisimiz 3 bin metrekare alan üzerine 2 Milyon 250 Bin dolar maliyetle kuruluyor. Tesiste günlük 1,5 mw elektrik elde edilerek yaklaşık 6500 konutun enerjisi karşılanacak. Ayrıca geri dönüşebilen atıkları ülkemiz ekonomisine kazandırarak dışa bağımlı olduğumuz enerji ve hammadde konusunda büyük bir tasarruf edeceğiz. Yap işlet devret modeliyle hayata geçirilecek olan tesis sayesinde atıklardan doğaya karışan atık sızıntılarının önüne geçilecek ve patlama riski ortan kalkacak. Proje hayata geçtiğinde, katı atıklardan enerji üretmenin yanında görüntü ve çevre kirliliğinin önüne geçmiş olacağız. Ayrıca mevcut atık depolama alanı da ıslah edilip 40 bin m2 lik yeşil alan haline getireceğiz. Bu sayede de daha temiz bir çevrede yaşam için büyük bir adım atılmış olacağız. Herhangi bir aksilik olmaz ise 01.09.2018 tarihinde faaliyete geçecek. Arkadaşlarımız özveriyle çalışıyorlar. Daha güzel bir Erzincan için çalışmalarımız devam edecek” dedi.

  • Uşak Deri Karma OSB’de katı atık depolama alanında patlama

    Uşak Deri Karma Organize Sanayi Bölgesi’deki (OSB) katı atık depolama alanında metan gazı sıkışması sonucu bir patlama meydana geldi. Patlama nedeniyle her hangi bir can kaybı yaşanmazken, bölgede bulunan atık su arıtma tesisinin bulunduğu alanın atıklar nedeniyle kapandığı ve ulaşımda aksamaların meydana geldiği öğrenildi.

    Konuyla ilgili bir açıklama yapan Uşak Deri Karma OSB Yönetim Kurulu, Uşak Valisi Salim Demir’in başkanlığında kriz masasının kurulduğunu ve temizlik çalışmalarının başladığını bildirdi. Bölgeden yapılan açıklamada arıtma çamurlarının depolandığı alan, yağmur suyu ve atık su kanallarının tıkandığı ifade edildi. Kanalların tıkanması nedeniyle sulu çamurun bölge dışında bulunan Denizli-Uşak karayoluna taştığı ve ulaşımda belli bir alanda aksama meydana geldiği aktarıldı.

    Uşak Deri OSB Yönetiminden yapılan açıklamaya göre bölgede sulu işlenti yapan fabrikalarda üretimin kısa süreliğine durdurulduğu ve Uşak Valisi Salim Demir başkanlığında, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, AFAD Müdürlüğü, Karayolları Uşak Şube Müdürlüğü, Jandarma Komutanlığı, İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Trafik Müdürlüğü, Karma OSB Başkanlığı ve Uşak-Çivril Karayolu yapımını üstlenen Doğusan Firması yetkililerinden bir kriz masası kurulduğu bildirildi. Kriz masasının hızla çözümler ürettiği ve icraatların başladığını bildiren Uşak Deri Karma OSB Yönetimi, Denizli-Uşak yolunun temizleneceğini, trafik akışının kısa sürede normale döneceğini ve koku salınımının önleneceğini duyurdu. Ayrıca su ve atık su kanallarındaki tıkanıkların bir an önce giderileceği bilgisi paylaşıldı.