Etiket: denizbank

  • Denizbank, 3,2 milyar dolara Dubaili Emirates NBD’ye satıldı

    Sberbank’ın sahibi olduğu Denizbank, Dubaili Emirates NBD’ye 3,2 milyar dolara satıldı.

    Rus bankası Sberbank, yüzde 99,85 hissesine sahip olduğu Denizbank’ın 3,2 milyar dolara Dubaili Emirates NBD’ye satılması konusunda anlaşmaya vardı. Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) yapılan duyuruya göre tutara ek olarak, Emlrates NBD, 31 Ekim 2017 ile işlemin kapanış tarihi arasındaki dönem için devir bedeli üzerinden Sberbank’a faiz ödeyecek.

    Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

    “Emirates NBD Bank PJSC (Emlrates NBD} ve Sberbank of Russia (Sberbank), Sberbank’m, sahibi olduğu Denizbank A.Ş/nin (Denizbank) hisselerinin yüzde 99,85’inin Emirates NBD’ye satışı konusunda kesin bir sözleşme imzalamıştır. İşlemin tamamlanmasıyla birlikte, Sberbank’ın Denizbank’daki hissedarlığı sona erecektir.

    İmzalanan sözleşme doğrultusunda, yüzde 99,85’lik hissenin satış fiyatı Denizbank’ın 31 Ekim 2017 itibarıyla sahip olduğu konsolide özkaynak büyüklüğüne dayalı olarak, fiyat sabitleme mekanizmasıyla birlikte 14,609 milyon TL olarak belirlenmiştir. Söz konusu tutara ek olarak, Emlrates NBD, 31 Ekim 2017 ile işlemin kapanış tarihi arasındaki dönem için devir bedeli üzerinden Sberbank’a faiz ödeyecektir. Denizbank’ın 31 Ekim 2017’den işlemin kapanış tarihîne kadar sürecek dönemde elde ettiği kar Emirates NBD’nln hesabına yazılacaktır. Devir işleminin bir parçası olarak, işlemin kapanışıyla birlikte, Emirates NBD, geçmişte Sberbank tarafından Denizbank’a verilmiş olan sermaye benzeri kredilerin sahipliğini de üstlenecektir.İşlemin kapanışı, Türkiye, Rusya ve Birleşik Arap Emlrliklerl’nin ve Denizbank’ın faaliyet gösterdiği diğer ülkelerin düzenleyici kuruluşlarının onayına tabidir. İşlemin 2018 yılı İçinde tamamlanması beklenmektedir.”

    Denizbank, 1938 yılında kamu bankası olarak Türk denizcilik sektörüne finansman sağlamak amacıyla kurulmuştu. Banka, 1997 yılında Zorlu Holding bünyesine geçti. Daha sonra Fransa-Belçika ortaklığı Dexia bankayı 2006’da 2,4 milyar dolara satın aldı. 2012 yılında ise Rus Sberbank, Denizbank’ı 3,54 milyar dolara satın almıştı.

  • DenizBank 2016 yılı karını açıkladı

    DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, “Bankamızın konsolide aktifleri 2016’nın sonunda yüzde 20 artarak 136 milyar TL’ye, net kârı ise 1.4 milyar TL’ye ulaştı” dedi.

    DenizBank DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, 2016 yılı rakamlarını yazılı olarak açıkladı. Ateş, konsolide bazda; mevduatını yüzde 27’lik artış ile 90,6 milyar TL’ye, toplam kredilerini yüzde 21’lik artış ile 123,8 milyar TL’ye, müşteri sayısını ise 2015’in aynı dönemine kıyasla 1,2 milyon kişi artırarak, 10,3 milyon kişiye çıkardığını kaydetti.

    Ateş, Türkiye ekonomisinin can damarı olan KOBİ’lere desteklerini önceki yıllarda olduğu gibi 2016’da da artırarak sürdürdüklerinin altını çizdi. 1,4 milyon KOBİ’ye doğrudan sağladıkları finansal destekle, son üç yıldır bankacılık sektörünün çok üzerinde büyüdüklerini belirten Hakan Ateş, toplam kredileri içerisinde yüzde 21’lik paya sahip KOBİ’lere yaptıkları her türlü yatırımın Türkiye ekonomisinin geleceğine hizmet ettiğine inandığını belirtti.

    Turizmin gelişimine de büyük önem atfettiklerini belirten Ateş, sektörün yaşadığı zorlukları aşabilmesi adına tüm kaynakları ile yatırımcıların yanında yer aldıklarını belirtti. 2016 yılsonu itibarıyla turizme aktarılan kredi tutarının 3 milyar dolar olduğunu vurgulayan Ateş şöyle konuştu: “Rus hissedarımız Sberbank’tan da aldığımız güç sayesinde Türkiye ile Rusya arasındaki ticareti artıracak her türlü girişime öncülük etmeyi milli görev olarak görüyoruz. Bu kapsamda Sberbank, Türkiye ve Rusya Merkez Bankaları işbirliğiyle, ülkelerimiz arasındaki dış ticarette yerel para birimlerinin kullanılmasının teşvik edilmesine yönelik bir sistemi uygulamaya koymak üzere çalışıyoruz. Turizm sektörüne önemli ölçüde katkı sağlayacak bu proje kapsamında Rus turistler Türkiye’de rubleyle ödeme yapabilecekler”.

  • Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş: “Rusya ile bir çok açıdan birbirini tamamlayan ülkeleriz”

    Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, faiz oranları, Türkiye-Rusya ilişkileri, 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşananlar ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

    Denizbank’ın, Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) iş birliğinde gerçekleştirdiği 2. DenizBank İlk Senaryo İlk Film yarışması ile ilgili toplantıda ekonomi gazetecilerinin sorularını yanıtlayan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, faiz oranları, Türkiye- Rusya ilişkileri, 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşananlar ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Ateş, Uçak krizinin ardından yumuşayan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya ziyareti sonrası Türkiye-Rusya ilişkileri hakkında şunları söyledi: “Dünyadaki ülkelerin her biri ticaretlerinin yüzde 80 ve fazlasını sınır ülkeleriyle yapar. Fakat Türkiye’nin komşuları ile ticari ilişkileri uzun süreden bu yana yaşanan krizlerle inkıtaya uğradı. Biz Rusya ile Türkiye arasında ilişkilerin düzelmesine sürekli destek olduk. Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu yana Rusya ile ilişkilerimizin kötü olduğu zamanlarda iki ülke de kaybetti, ilişkilerimizin iyi olduğu dönemlerde her iki taraf kazandı. Dolayısıyla bunu ’kazan-kazan’a çevirmek siyasilerin görevidir. Bu anlamda yaşanan talihsiz olaylar sonrasında ilişkilerin olumlu yola girmiş olması sevindiricidir. 3-5 yıl içerisinde ülke başkanlarının dediği 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefine ulaşmamak için hiçbir neden yok. Turizmi bir yana koyarsak, ağır yatırımların finansmanında ve her anlamdaki ekonomik aktivitede son derece derin ilişkilerimiz var. Türkiye’nin ilk nükleer santrali bugün aşağı yukarı kurulu enerji gücünün yüzde 5’i kadar ilave kaynak sağlayacak. İyi koruma ve doğru yapıldığı zaman zannedildiği gibi çevreye zararlı da değil. Nükleer santral yapımındaki ortak çalışmaların devam etmesi de olumlu bir durum. Enerji bir Kurtuluş Savaş’dır. Sermaye, iş gücü/emek ve toprak, bunun üzerine enerjiyi de koymamız lazım. Enerjiyi çektiğiniz zaman fişiniz çekiliyor. Enerjinin çeşitlenmesi lazım. Niye Orta Doğu ile herkes bu kadar uğraşıyor. Niye el alem uçaklarını oraya götürüyor. Libya’yı niye Fransız, İngiliz uçakları bombaladı? Neden lideri linç edildi? Şimdi kabileler birbirini yiyor. Libya’ya çok gittim. Öncesinde hiç de böyle bir durum yoktu. Irak’ta, Suriye’de ne oldu, bunları gördüğünüz zaman arkada çok ciddi enerji savaşı ve paylaşımı olduğu görülüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Putin arasındaki görüşme sonucu çıkan ilk bildirge bile çok kapsamlı ve adımların hızlı atılacağına bir işarettir. İki ülke arasındaki ticaretin ve ilişkilerin gelişmesinin ülke güvenliğinin yanı sıra ekonomik, sosyal ve kültürel alanda da yararlı olacaktır. Rusya ile bir çok açıdan birbirini tamamlayan ülkeleriz” dedi.

    “Sberbank, Rusya ile yaşanan kriz döneminde ilave sermaye getirdi”

    Rusya’nın en büyük bankalarından Sberbank iştiraki olan Denizbank’ın uçak krizi ile başlayan kriz döneminde yaşananlarla ilgili Hakan Ateş, “Rusya Federasyonu’ndaki tasarruf mevduatının yarısının Sberbank’ta bulunuyor. Sberbank, karımızı bünyede tutmanın yanı sıra Denizbank’a ilave sermaye getirdi. Denizbank Türkiye’nin büyümesi ve kalkınması için yapılan tüm milli projelerde var ve Türkiye’nin milli bankası olarak olmaya da devam edecek. Kamu hizmeti yapan bir banka olarak Türkiye ile Rusya arasında ilişkilerin gelişmesi için kendilerini kilometre taşı olarak görüyoruz. Antalya’da Rus vatandaşların bankacılık işlemlerini kolaylaştırmak için yapılan altyapı hizmetlerimiz bundan sonra daha aktif kullanacak” dedi.

    “Bugün Denizbank olarak konut kredi faiz oranlarını düşürdük”

    Konut konut kredi faiz oranlarıyla ilgili olarak “Bugün Denizbank olarak faiz oranlarını düşürdük. Konut kredi faiz oranlarını 2 yıla kadar olan vadede yüzde 0,89’a, 5 yıla kadar yüzde 0,99’a indirdik. Oran 5 yıl üzeri vadelerde yüzde 1’in üzerine çıktı” dedi.

    “Bu kadar iyi makro ekonomik verileri olan başka bir ülke yok”

    Kredi faizlerinde 4-5 puanlık bir düşüş yaşandığını belirten Ateş, “Mevduat faizleri 15 Temmuz’a kadar iniş trendine girmişti. Bu olaylardan sonra yükseliş trendine girdi. Ama bunun sakinleşeceği beklentisini önceden vaziyet aldık. Bunu biraz da görev olarak gördük. Şu andaki fonlama maliyetleri göz önüne alındığında o faaliyetten para kazanalım anlamı taşımıyor. Moody’s’in notta değişiklik yapacağını düşünmüyorum. Bu kadar iyi makroekonomik verileri olan başka ülke yok. Dünyada herkes için sorun olan ikili-üçlü açık bizde yok. Bu risk primi azalacak ve fonlama maliyetlerimiz düşecektir. Konut kredilerinin ucuzlatılmasına biz de bir katkı vermek istedik. Kaynak maliyeti düştükçe kredi faiz oranları düşecektir bu bir süreçtir. İnşallah düşüreceğiz. Enflasyonun gerilemesi, politik riskin azalması, geniş kitlelerin mevduatının maliyetini daha düşük kabul etmesi finansmanın ucuzlamasına katkı sağlayacak” ifadelerini kullandı.

    “Kredi kartı asgari ödeme limitleri aşağı çekilmeli”

    Kredi kartı ve kredilerde taksitlerin artırılmasıyla ilgili Hakan Ateş, “Makro ihtiyati tedbirlerde bir gevşeme beklentisi var. Bunların birincisi munzam karşılığının düşürülmesi olabilir. Bu düzenleme bankacılık sektörünü rahatlatacak ve ucuz kaynak sunma imkanlarını artıracak. Kredi kartları ve tüketici kredilerinde taksit sayısının uzaması önemli ancak daha önemlisi kredi kartı asgari ödeme limitlerinin yüzde 40’tan aşağıya çekilmesidir. Kamudan maaş alanların kredilerinde batık var. Vadelerin uzatılması onlar ödeme kolaylığı sağlayacak. Ayrıca maaş katsayısı 4’le sınırlı. Gelirin dört katı ile limit sınırlamasının yukarı çıkarılması lazım. 7-8 kata kadar çıkartmak lazım. Karşılık oranlarının makul olması gerekli” dedi.

    “Ülkede girilmedik yer bırakılmamış, toplanan kaynak başka yerlere götürülmüş bu durdu inşallah”

    Terör örgütü FETÖ mensuplarının ülkede girmedik yer bırakmadıklarını belirten Ateş, “Bürokrasi, ordu, siyaset, yargı, eğitim, adalet… Bankacılıkta bakıyorsunuz en ballısından finansmanlar alınmış. Eximbank ve Kredi Garanti Fonu’nun eski dönemlerinde kredi alınmış. Şimdi oralara bakılıyor. Ekonomide o kadar kaynak israfı olmuş ki. Bir takım toplanan kaynağın bir kısmını başka bir yere götürdüğü söyleniyor. Bu para ekonomiden bir çıkıştır, kaçaktır. Bunlar anlatılıyor bize. Bu kaynak akışı durdu inşallah. Bu kaynak ülkemiz için harcanacak. Onun için BDDK Başkanımız ilk on büyük bankanın yöneticilerini topladı. Olaya doğru nasıl yaklaşmamız gerektiği üzerinde çalışıyoruz. Ekonomiye mümkün oldukça zarar vermeden, yaşı kurunun yanında yakmadan özen göstererek bir şeyler yapmaya çalışılıyor. Biz de bütün kaynaklarımızı seferber edip bunu yapmaya çalışıyoruz. Şu dönemde bankacılık sektörünün bu kadar kuvvetli olması, makro göstergelerin sağlam olması ve mali disiplinin süreceğinin hükümet tarafından beyan edilmesi son derece umutlandırıcı” ifadelerini kullandı.

    15 Temmuz gecesi

    15 Temmuz gecesi ATM’lerde yaşananlara dair açıklamalarda bulunan Ateş,”15 Temmuz cuma gecesi ’ATM’lerde yığılma var’ dediler. Bunun üzerine ATM’lere ne kadar para yükleyebiliyorsanız yükleyin ve daima açık tutun dedim. Biz pazar günü yüksek montanlarda döviz satışı yaptık. Dolar, 3,07’den 2,9280 liraya düştü. O gece bu satışın yüzde 40’ını biz yaptık. Sonrasında halkımız 11 milyar dolarlık dövizini satarak TL’ye geçti. Kim mevduatını çekmek isterse verin, kredi kullanmak isteyenlere de onaylanmak şartıyla verin dedim. Bunun yapılmadığını duyduğumda yakarım dedim” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye’nin cebinde harcayacak çok kurşun var”

    Ateş, sözlerini şöyle tamamladı: “Ekonomi tarafında yapılan çalışmaların çok önemli kısmının bitti, az bir kısmının kaldı. Ekonomiyi ısındırmak gerekiyor, Türkiye’nin en az yüzde 3-4 büyümesi gerekiyor. “Türkiye’nin cebinde harcayacak çok kurşun var. Makro ihtiyati tedbirler o kadar sıkı ve küresel anlamda baktığımızda vakti de çok öne alındı. Bunlara şimdi esneklik tanınma zamanıdır. Yapılmaya başladı ve yapılmaya devam edecektir”.

  • DenizBank, 2. DenizBank İlk Senaryo İlk Film Yarışması’nı hayata geçirdi

    DenizBank, kültür ve sanatı toplumun geniş kesimleri ile buluşturma amacıyla, ‘2. DenizBank İlk Senaryo İlk Film’ Yarışması’nı TÜRSAK Vakfı işbirliğinde, bu yıl kapsamını daha da genişleterek hayata geçiriyor.

    DenizBank, toplumsal sosyal sorumluluk vizyonu kapsamında, kültür ve sanatın her dalını toplum için erişilebilir kılmak üzere çalışmalarına devam ediyor. Banka, bu kapsamda, Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) ile geçen yıl ilki düzenlenen ‘DenizBank İlk Senaryo İlk Film’ Yarışması’nın ikincisini hayata geçirdi. Yarışmaya ilişkin bilgilendirme, gerçekleştirilen basın toplantısında kamuoyu ile paylaşıldı. Toplantı, DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, TÜRSAK Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Fehmi Yaşar, jüri üyeleri oyuncu Birce Akalay ve yönetmen – senarist Serdar Akar’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Sinema sanatının gelişimine destek sunmak amacıyla gerçekleştirilen projeyi değerlendiren DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, “DenizBank olarak kurulduğumuz günden itibaren bu güzel ülkenin gelecek nesillerine sağlıklı bir miras bırakmayı hedefliyorsak eğer, önce kültürel gelişime, sanatı topuma yakınlaştırmaya yatırım yapmamız gerektiğine inandık. TÜRSAK Vakfı ile ikinci yılını karşıladığımız işbirliğimiz de bu yöndeki çabalarımızın anlamlı bir yansıması. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ‘Sanata Evet’ demeyi sürdüreceğiz” dedi.

    İşbirliğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan TÜRSAK Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Fehmi Yaşar, “Hızlı büyümenin ve tam bir sektör olamamanın yarattığı kayıp ve yıkımların azaltılması, yol ve yöntem kusurları nedeniyle fikri, ekonomik ve yaratıcılık israfının önlenmesi DenizBank ile TÜRSAK’ı buluşturan en önemli nedendir.” dedi.

    Yetenekli senaristler için özgün platform

    Türkiye’de sinema ve senaryo konusunu gündeme taşımak ve senaryo yazma konusunda isteği olanlara alan açmak adına büyük önem arz eden DenizBank İlk Senaryo İlk Film Yarışması’nda projelerin seçimi iki aşamalı olarak yapılacak. Ön jürinin yapacağı değerlendirmeyi geçecek 15 proje; Tevfik Başer’in başkanlığını yaptığı, Birce Akalay, Damla Sönmez, İbrahim Altınsay, Mehmet Aslantuğ, Melisa Sözen, Nuran Evren Şit, Perihan Yücel, Prof. Dr. Nurçay Türkoğlu, Serdar Akar, Tayfun Pirselimoğlu ve Turgut Yasalar’dan oluşan ana jüri tarafından ikinci bir değerlendirmeye alınacak. Ana jürinin yapacağı değerlendirme sonrası belirlenecek ilk üç senaryo ve mansiyonlar, ödül töreni gecesinde açıklanacak. Birinci seçilecek eser 30.000 TL para ödülü ve yabancı bir senaristten senaryo doktorluğu, ikinci seçilecek eser 15.000 TL ve Türk bir senaristten senaryo danışmanlığı, üçüncü seçilecek eser ise 10.000 TL ve Türk bir senaristten senaryo danışmanlığı ile ödüllendirilecek. Ayrıca jüri tarafından belirlenecek üç senariste; yarışmaya katıldıklarına ve eserlerinin gelişime açık olduğuna dair mansiyon plaketi verilecek. Y

    “Senaryo, film çalışması için hayati bir değer taşır”

    TÜRSAK adına değerlendirmelerde bulunan Jüri Üyesi Serdar Akar konuşmasında senaryonun sinema için önemine dikkat çekerek; “Senaryo, film çalışması için hayati bir değer taşır, teknik özellikleri olan başka bir çalışmadır. Kendine ait bir dünyası vardır. Edebi bir metin olarak düşünülemez, her okuyanın anlayabileceği bir özellikte değildir” dedi.

    “Onur duydum”

    Jüri üyesi Birce Akalay ise; ilk juri üyeliği deneyimini bir “ilk senaryo” yarışmasında yaşamaktan duyduğu mutluluğu dile getirirken “Ben daha çok küçükken önemli mecralarda sinema yazarlığı yapmış, senaryolar yazmış, filmler çekmiş, oynamış, ödüller kazanmış, sinemayı misyon edinmiş bu çok değerli sinema insanlarıyla bir arada, sinema sanatının gelişimi, yeni yazarların kazanımı ve teşviki adına çalışan bir mekanizmanın parçası olmaktan onur duydum“ şeklinde konuştu. Mart 2017’de finalistlerin duyurulmasının ardından, 2. DenizBank İlk Senaryo İlk Film Yarışması’nın ödül töreni Mayıs 2017’de gerçekleşecek.

    Kazanan projeler uluslararası yarışmalara ve destekçi kurumlara gönderilecek

    Yarışmada geçen yıldan farklı olarak bu yıl, ödül alan senaryoların yenilenmesine yönelik aşamalar yer alacak. Bu doğrultuda; kazanan ilk üç projenin senaristi, senaryoların geliştirilmesine dair en az üç aşamalı, kapsamlı bir çalışma yapacaklar. Danışmanla yapılacak toplantılar sonrası senaristler, senaryo doktorunun bitiş kararına dek senaryolarını geliştirmeye devam ederken, kazanılan ödül tutarı da çalışma evreleri tamamlandıkça bölünerek verilecek. Tamamlanan senaryolar, TÜRSAK Vakfı’nın desteği ile uluslararası yarışmalara ve destekçi kurumlara gönderilecek. Aynı zamanda birinci seçilen eser, Taff Yapım Şirketi’nin senaryo bölümüne sunulacak ve değerlendirme sonucunda kabul edilmesi durumunda filme çekilecek. 2.DenizBank İlk Senaryo İlk Film Yarışması kapsamında; senaryo alanındaki desteği artırmak adına bir panel ve özel ödül organizasyonu gerçekleşecek. Senaryo danışmanlığı üzerine düzenlenecek panelde; yurt dışında faaliyet gösteren senaryo kurumları ve senaristlerle ortak bir çalışma yapılacak. Ayrıca 2016 yılında vizyona giren yapımlar arasından seçilecek ‘En İyi İlk Film’e 25 bin TL değerinde Özel DenizBank ödülü verilecek. İlk uzun metraj film senaryoları ile başvuru yapacak tüm senaristlere açık olan yarışma için son başvuru tarihi 9 Aralık 2016 olarak açıklandı.

  • Denizbank Genel Müdürü Ateş: “Bankacılık Sektöründe İlk Çeyrek Beklentilerin Üzerinde”

    Avrupa Voleybol Şampiyonlar Ligi sponsoru DenizBank’ın Genel Müdürü Hakan Ateş, İtalya’da düzenlenen Dörtlü Finaller öncesinde spor ve bankacılık sektörüne ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Avrupa Voleybol Şampiyonlar Ligi sponsoru DenizBank’ın Genel Müdürü Hakan Ateş, Avrupa Voleybol Konfederasyonu (CEV) tarafından düzenlenen DenizBank Voleybol Kadınlar Şampiyonlar Ligi’nin Dört Finalleri öncesinde spor ve bankacılık sektörüne ilişkin açıklamalarda bulundu. Ateş, İtalya’da gerçekleşen Dörtlü Finaller öncesinde yaptığı açıklamalarda, futbol başta olmak üzere tüm branşlara önemli destekler verdiklerini belirterek, büyük futbol kulüplerinin yıllık 150 milyon dolar gelir elde etmelerine karşın borç içinde olmalarının anlaşılabilir olmadığını kaydetti. Basketbol ve voleybol gibi branşların futboldan gelen kaynakla döndüğüne dikkat çeken Ateş, “20 futbol kulübüne 412 milyon dolar kredi sağladık. Kulüplerin finansal borçlarının yüzde 70’ine yakınını biz karşıladık” dedi.

    “150 MİLYON DOLAR GELİRİ OLAN KULÜP NASIL BORÇLU OLUR”

    Sponsorluklarla beraber Türkiye’de 3 büyük takımın 150 milyon dolar civarında bir girdisinin olduğunu söyleyen Ateş, “Kar hedefi gütmeyen, her yıl kasasına 150 milyon dolar giren her hangi bir şirket ne olur bir düşünün. Şimdi çok daha iyi olmaları lazım. UEFA ile bu sıkıntıların olması abesle iştigal gibi geliyor bana. İyi yönetilmiyorlar gibi geliyor. Şöyle bir algım var benim, üzülerek söyleyeyim. Bugün İstanbul’daki statların yıllık geliri 45-50 milyon dolardan aşağı değildir. Bir o kadar da yayın gelirleri alırlar bunlar. Küme düşse bile bunların geliri 40 milyon doların altına düşmez. Bir de üstüne yıllık sponsorlukları en az 25 milyon dolardır. Bir de forma gibi markalı ürün satışları var. Onlardan da 4-5 milyon dolar gelir. Bunları toparladığınız zaman yılda 150 milyon dolarların altına düşmüyor. Diğer takımlarda bu seviye biraz daha azalıyor. Şöyle düşünün bilançonuza sıfırdan başlayalım, kar amacınız yok her yıl size 100 milyon dolar artı geliyor. Yani böyle bir takımın zarar etmesi ancak çok aşırı cebinizi aşan yatırımlar yaparak olur” ifadelerini kullandı.

    “GALATASARAY BORCUNU RİVA İLE SIFIRLAR”

    Kulüpler içinde çok iyi aktiflere sahip olanların da bulunduğunu belirten hakan Ateş, Galatasaray’ın Riva’daki arazisinin tek başına Galatasaray’ın borcunu sıfırlayacağını vurgulayarak, “UEFA kriterlerinin dışına çıkmamak lazım. Bunun için iki şey önemli. Bir, gelir-gider dengesini sağlamak. İki, mevcut borçların vade yapısını uygun hale getirmek. DenizBank burada çok önemli bir misyon üstlenmiş durumda. Bizim kredilerimiz uzun vadeli. Döviz gelirlerini döviz, TL gelirlerini TL olarak kredilendiriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

    “PİYASAYI BİZ YÜKSELTİYORUZ”

    Hakan Ateş, sporcuların fiyatlarını Türk takımlarının yükselttiğine dikkat çekerek, “Avrupa’da 50 ila 100 bin avro arasında oynayan oyuncular, Türkiye’ye transfer olduğunda aldığı ücret 3-4 katına çıkıyor. Voleybolcular için söylüyorum. Basketbol ve futbolcular için de aynı şey geçerli. Siz ithal ediyorsunuz adamı Almanya’da 50 bin avroya oynuyor bize geliyor 350 bin avroya oynuyor. Piyasayı biraz da biz yükseltiyoruz. Forma satışı için ünlü insanları ithal etmek önemli ama Türkiye niye bu kadar büyük fark ödüyor ben anlayabilmiş değilim” diye konuştu.

    “BANKACILIK SEKTÖRÜNDE İLK ÇEYREK BEKLENTİLERİN ÜZERİNDE”

    Hakan Ateş, basın toplantısında bankacılık sektörüne dair de açıklamalarda bulundu. Ateş, bankacılık sektöründe ilk çeyreğin beklentilerinden daha iyi geçtiğini dile getirerek, Mart sonu itibarıyla kredi talebinin çok düşük olmadığını, makro ihtiyati tedbirleri sonrasında karlılığın düştüğünü söyledi.

    Ateş, perakende kredilerin yüzde 30-40 büyürken şimdi yüzde 10’lu rakamlara düştüğünü belirterek “Olumlu gelişmeler de oldu. Sene başından bu yana faiz oranları biraz geriledi. Mevduat oranları inişe geçti. Kredi talebi de geçen yıla göre biraz iyi” diye konuştu. Ateş, DenizBank’ın finansal sonuçlarının bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla beklentileri doğrultusunda çift haneli artış göstereceğini de sözlerine ekledi.