Etiket: Demirel

  • Kızılay Samsun Şube Başkanı Demirel korona virüsten hayatını kaybetti

    Kızılay Samsun Şube Başkanı Demirel korona virüsten hayatını kaybetti

    Kızılay Samsun Şube Başkanı Dr. Habib Demirel, Covid-19 tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

    Kızılay Samsun Şube Başkanı Dr. Habib Demirel, bir süre önce yakalandığı korona virüsten dolayı Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi altına alındı. Durumu ağırlaşan Demirel, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    Samsun Valisi Zülkif Dağlı, sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada, “Korona virüs nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybeden Kızılay Samsun Şube Başkanımız Dr. Habib Demirel’e Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve Kızılay camiasına başsağlığı dilerim” dedi.

    1964 yılında Adıyaman’da dünyaya gelen Dr. Habib Demirel, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olup Samsun İl Sağlık Müdür Yardımcılığı, Samsun İl Sağlık Müdürlüğü, Bafra SSK Hastanesi Başhekimliği, Samsun SSK Hastanesi Başhekimliği ve Samsun Gazi Devlet Hastanesi Başhekimliği ile Samsun Ruh Sağlığı Hastanesi Başhekim Yardımcılığı görevlerinde bulundu.

  • Volkan Demirel maçı ayakta takip etti

    Volkan Demirel maçı ayakta takip etti

    Fenerbahçe’de antrenör olarak görev yapan eski kaptan Volkan Demirel, müsabakayı 90 dakika boyunca ayakta takip etti.

    Fenerbahçe ile Kayserispor arasında oynanan müsabakayı sarı-lacivertlilerin efsane isimlerinden ve yardımcı antrenör görevinde Volkan Demirel tribünden takip etti. Müsabaka boyunca maçı ayakta takip eden Demirel, oyun içerisinde oluşan bazı pozisyonlara ise tepki gösterdi.

  • Volkan Demirel: “Hedefim kaleci antrenörlüğü değil teknik adamlık”

    Volkan Demirel: “Hedefim kaleci antrenörlüğü değil teknik adamlık”

    Futbolculuk hayatlarını teknik adam olarak devam ettirmek isteyen 30 kursiyer, Türkiye Futbol Federasyonu’nun düzenlemiş olduğu UEFA B Antrenör Kursu için Erzurum’a geldi. 12 gün sürecek eğitimde ders alanlar arasında bulunan Fenerbahçe Yardımcı Antrenörü Volkan Demirel, “Kaleci olduğum için herkes benim kaleci antrenörü olmamı bekliyor ancak benim hedefim tamamen teknik direktörlüğe doğru gidecek” dedi.

    Türkiye Futbol Federasyonu’nun düzenlediği UEFA B Antrenör Kursu, Erzurum’da başladı. Aralarında A Milli formayı da terletmiş olan Volkan Demirel, Egemen Korkmaz, Ahmet Dursun ve Serkan Balcı gibi isimlerin yer aldığı 30 kursiyerin antrenör olmak için katıldığı UEFA B Antrenörlüğü kurs programında, Beşiktaş’ın eski kaptanı Mehmet Ekşi ve Fenerbahçe’nin eski kaptanı Ömer Kaner eğitim verdi. Sunum olarak antrenman, sporcu, antrenör ve antrenörün görevleri başlıklı konulardan bahseden Mehmet Ekşi, daha sonra teknik direktör adaylarını Yüksek İrtifa Futbol Sahası’na çıkararak teknik anlamda bilgiler verdi. Ömer Kaner’in, kursiyerlere uygulamalı olarak anlatmış olduğu bilgileri özellikle Volkan Demirel, not alarak dinledi.

    Volkan Demirel: “Fenerbahçe’ye hizmet etmenin gururunu ileriye götürmek istiyorum”

    Kaner’in uygulama derslerinde vurgulamak istediği noktaları Volkan Demirel’in hızlıca bilmiş olması, arkadaşları ve eğitmenlerinden takdir aldı. Futbolu geçtiğimiz aylarda bırakan ve sarı-lacivertli taraftarların yüzünü güldüren teknik adam olma hedefiyle ilerleyen Demirel, “Bizim için yeni bir dönem başlıyor. Eğitimlerimizi alıp kendimizi hazırlamaya çalışacağız. Önümüzde uzun bir yol var. Saha kenarına geçip bu şekilde futbolu yönetmek farklı bir göz ve bu gözü iyi kullanabilmek için belli bir bilgiye ihtiyacınız var. Fenerbahçe taraftarının beni ne kadar sevdiğini çok iyi biliyorum. Ben de onları çok seviyorum, camiamı çok seviyorum. Hiç ara vermeden bu şekilde futbolculuktan antrenörlüğe geçmek benim için çok güzel bir şans oldu. Bundan sonrası bana kalmış tabi ki. Bu şansı en iyi şekilde devam ettirip, Fenerbahçe’ye hizmet etmenin vermiş olduğu gururu antrenörlük safında da bir kademe daha ileri götürmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

    “Herkes kaleci antrenörü olmamı bekliyor”

    Gelecek hedefleri hakkında da konuşan Demirel, “Kaleci olduğum için herkes benim kaleci antrenörü olmamı bekliyor ancak benim hedefim tamamen teknik direktörlüğe doğru gidecek. Kaleci arkadaşlarıma her zaman yardımım, desteğim olacaktır ama benim hedefim teknik direktörlüğe doğru, kendimi buna hazırlıyorum” şeklinde konuştu.

    “Hocalıkta ’Volkan Demirel karakteri’ çıkartmak istiyorum”

    Hocalık konusunda kendi karakterini sahaya yansıtmak istediğini belirten Volkan Demirel, “Gördüğümüz, örnek aldığımız, çok şey öğrendiğimiz insanlar var. Herkesin kafasında belli bir idolü vardır. İnsanın kendini baştan oluşturması gerekiyor. Kaleciyken nasıl bir Volkan Demirel karakteri çıkarttıysam, hocalık tarafında da bir Volkan Demirel karakteri çıkartmak istiyorum. Örnek aldığım, saydığım, sevdiğim bir sürü hoca var. Çalışmalarından detaylar aldığım hocalar da var ama kendi çalışmalarımı yapmak istiyorum, idol olarak bir isim vermeyeyim” değerlendirmesini yaptı.

    Egemen Korkmaz: “Antrenörlüğün temelini öğreneceğiz”

    Egemen Korkmaz ise antrenörlük eğitimine alışma süreci geçirdiklerinin altını çizerek, “Aktif olarak futbol yaşantımız sona erdi. Antrenörlük eğitimi için buraya geldik. Her gün tempolu bir şekilde kurslarımız devam edecek. Alışma sürecindeyiz, ilk dersimizi yaptık. Burada ne öğrenirsek, antrenörlük hayatımızda da onları uygulamaya geçireceğiz. İnşallah antrenörlük açısından iyi bir başlangıç yaparız. Ben Türkiye’de çok teknik direktörle çalıştım ve her birinden farklı şeyler öğrendim. Bu eğitimde antrenörlüğün temelini öğreneceğiz daha sonra tecrübelerimizle birleştirip başarılı olmaya çalışacağız” diye konuştu.

    Doksanlı yıllarda Erzurumspor’u çalıştırdığını ve Erzurum’u çok sevdiğini dile getiren Ömer Kaner, 2 etaptan oluşan kurs hakkında şunları kaydetti:

    “12 gün sürecek olan birinci etabı yapacağız. Bu etabın sonunda futbolcular, UEFA B Diploması’nı almaya hak kazanacaklar. Çok elit bir grup var. Şu an hava şartları el verirse ikinci etabı da burada yapmayı düşünüyoruz.”

  • 9. Cumhurbaşkanı Demirel 94. doğum gününde anıldı

    9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 94.doğum gününde memleketi Isparta’nın Atabey ilçesinde yapımı devam eden anıt mezarının başında dualarla anıldı.

    Demirel Vakfı tarafından 9.Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel’in doğum günün dolayısıyla, İslamköy Çalcatepe’de bulunan ve yapımı devam eden Anıt Mezar’da tören düzenlendi. Törene İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, 9. Cumhurbaşkanı Demirel’in manevi kızı ve doktoru İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, Demirel’in siyasi hayatında yanında yer alan eski bakanlar Hamdi Üçpınarlar, Esat Kıratlıoğlu, Aykon Doğan ile Azerbaycan Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Muhammet Kelleci, Isparta Belediye Başkanı MHP’li Yusuf Ziya Günaydın, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Ali Dulupçu, Isparta Barosu Başkanı Avukat Gökmen Hakkı Gökmenoğlu, Eğirdir Belediye Başkanı Ömer Şengöl, Demirel ailesini temsilen iş kadını Nihan Demirel Atasagun ve çok sayıda siyasetçi ile bürokratlar katıldı.

    Törenin yapıldığı Demirel’in anıt mezarı yanında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, CHP Genel Başkanı, DP Genel Başkanı ve Pakistan Büyükelçiliği çelenkleri de yer aldı. Merhum Cumhurbaşkanı Demirel’in doğum günü dolayısıyla yapımı devam eden anıt mezarı çevresi karanfillerle çevrildi.

    “Huzurunda olmaktan çok büyük şeref duyuyorum, çok özledik”

    Tören öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulunan merhum Cumhurbaşkanı Demirel’in manevi kızı ve doktoru olan İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, “Bugün burada hem hasret, özlem hem de minnet ve şükran var. Çok özledik. Şu anda milletvekili olarak Cumhurbaşkanımızın anıt mezarında, Türkiye’nin her yerinden gelen sevenleri ve dostlarıyla beraber huzurunda olmaktan çok büyük şeref duyuyorum. Her geçen hissettiğimiz sevgi seli ve hasreti bu yoğunlukta daha fazla hissediliyor. Çok da gururluyuz. Kendisine bu kadar uzun zaman hizmet edebilme, beraber Türkiye, demokrasi ve kalkınma sevdasına adadığı ömrünün 20 senesinde, icraatlarında birlikte olup, bazen imza attığı, bazen planladığı projelerin içinde bilfiil olmaktan çok büyük şeref ve gurur duyuyorum” dedi.

    “Her sene bu ritüeller devam edecek”

    Bugünkü Türkiye’de merhum Cumhurbaşkanı Demirel’in herkes tarafından arandığını ve kendisini seven 7’den 77’ye tüm meslek gruplarından insanların onu anmak için anıt mezarı başına geldiğini kaydeden Milletvekili Cesur, “(Merhum) Cumhurbaşkanımızın doğum gününde neden bu etkinlik yapılıyor diye soruyorlar. O’nun Güniz Sokak’taki sade mütevazı hayatında, sağlığında onun yakın siyasi arkadaşları doğum gününde toparlanıp, kendisini ziyarete gelirlerdi, o yılın muhasebesini yaparlardı. O muhasebede, Türkiye’de son 1 yılda neler yaptık, daha neler yapmalıyız, vatandaşlarımız bizden ne bekliyor dedikten sonra, dünyadaki ve Türkiye’deki belli başlı konuları konuşur, daha neler yapalım diye tartışırlardı. Muhasebenin sonunda Cumhurbaşkanımız söz alır ve kendisi değerlendirme yapar, önümüzdeki sene için büyük bir şevkle arkadaşlarını yollardı. Vefat ettikten sonra bu ritüeli de arkadaşları devam ettirmek istediler. Şimdi buraya geliyorlar. Bizler, onun izinde, onun yolu olan Atatürk’ün – Cumhuriyet’in – Demokrasi’nin ve Çağdaş Türkiye’nin yolunda, Türkiye’nin gelenek görenek ve birlik beraberliğinden kopmayan bir yoldur. Biz de onun yolunda, ona inananlar ve sevenleri olarak buradayız. Her sene bu ritüeller devam edecek. Burada ona rahmet okumanın yanı sıra yeni nesillerin kendisinin davasını ve altını çizdiği hususları bilirlerse, tarihe tutulan ışık geleceğe de ışık tutacaktır. Amacımız budur. Kendisini rahmetle anıyoruz, buraya gelen herkese çok teşekkürlerimizi sunuyorum, Allah rahmet eylesin diyorum” ifadelerini kullandı.

    “Ebediyete intikal etti ama benim kafamda hala yaşıyor, Allah 100 yıl daha ömür verirse hiç bu partiyi değiştirmeyeceğim”

    Demirel’in Kurucu Genel Başkanlığını Doğru Yol Partisi’nden (DYP) önceki dönemlerde belediye başkanlığı görevi yapan ve halen Demokrat Parti’den (DP) halen Belediye Başkanlığı görevini devam ettiren Eğirdir Belediye Başkanı Ömer Şengöl ise, merhum Demirel’in kendisinin kafasında hala yaşadığını ifade ederek, “Demirel, Türkiye’nin en büyük mimari, demokrasinin en büyük savunucusu, büyük devlet adamı. Evet, ebediyete intikal etti ama benim kafamda hala yaşıyor. Biz doğum – ölüm günü olarak değil, anma günü olarak değil, Allah izin verirse her zaman bu ziyaretleri yapıp, kendisini hayırla yad edeceğiz. Partimizin dünkü çizgisi neyse bugün de o, o gün bugün değişen bir şey yok. Ben, Allah 100 yıl daha ömür verirse hiç bu partiyi değiştirmeyeceğim, o bakımdan devam ediyorum” dedi.

    “Demirel olmasaydı, bugün şikayet ettiğimiz demokrasi dahi yoktu”

    “Demirel Türkiye için bir efsanedir” diyen en yakın çalışma arkadaşlarından eski Bakan Esat Kıratlıoğlu ise, “Bütün siyasi ve politika hayatı bakımından, Demirel’i en yakından tanıyan ve ölünceye kadar da yanında ve yakınında bulunan bir insan olarak şunu söyleyebilirim ki; Demirel, Türkiye’nin demokrasisinin bütün ihtilallere karşı yaşamasını sağlayan cesur bir demokrasi kahramanıdır. Demirel olmasaydı, bugün şikayet ettiğimiz demokrasi dahi yoktu. Eğer Demirel olmasaydı, bugün ‘Refah içerisindeyiz’ diye övünen insanlar, bu temeli bulamazlardı. Öyleyse Demirel, demokrasi ve Türk endüstrisinin mimarıdır. Demirel, Atatürk’ten sonra gelen en büyük devlet adamlarından birisidir” diye konuştu.

    “Sanayi konusunda memleketinin daha fazla kalkınmasını isterdi”

    Merhum Demirel’in hayatta olduğu uzun yıllar gazetecilik görevi yapmasıyla beraber onunla birçok programda haber yapma fırsatı yakaladığını ifade eden gazeteci Hasan Özbek ise, “Demirel’in huzurundayız. Kendisiyle birlikte gazeteci olarak 40 yıl boyunca çeşitli gezilere katıldık. Isparta’nın bütün ilçe ve köylerini gezdik. Her şeyden önce rahmetli şunları söylerdi; ‘Demokrasi, demokrasi, demokrasi. Atatürk’ün ilke ve inkılaplarından hiçbir zaman ayrılmayın’ derdi. Üniversitenin (SDÜ) kuruluşu için kendisinin yanına gittiğimizde bile Ispartalı hemşehrilerinden proje getirmelerini isterdi. Sanayi konusunda memleketinin daha fazla kalkınmasını isterdi. Fakat biz Ispartalılar olarak Süleyman Bey’den gereği kadar faydalanamadık. Eğer onun dediklerine harfiyen uysaydık, bugün Isparta sanayi ili olacaktı. Isparta’ya birçok eserler kattı. Bunların içinde hava limanı, üniversite, yollar barajlar, içme suyu şebekeleri hep onun zamanında geldi. Onun için daima ruhu şad olsun” dedi.

  • Prof. Dr. Ortaylı’dan Demirel yorumu

    Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında DEÜ Sabancı Kültür Sarayı’nda düzenlenen ‘Cumhuriyet ve Rejimler’ konferansında konuşan tarihçi-yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, insanların basma kalıp sözlerini eleştirerek, “’Demirel’in devrinde ne yapılmış?’ diyor adam. Üstelik Demirel’i de sevmezdim yalan söylemeyeyim ama yarın işi gücü bırakıp anma toplantısına gideceğim. Bazı şeylerin insanın kafasına dank etmesi için yaşayıp görmesi gerekiyor” dedi.

    Tarihçi-yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, DEÜ tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında DEÜ Sabancı Kültür Sarayı’nda düzenlenen ‘Cumhuriyet ve Rejimler’ konferansında konuştu. Prof. Dr. Ortaylı, sohbet ortamında geçen konferasta, “‘Demirel’in devrinde ne yapılmış?’ diyor adam. Bana anlatıyor. Üstelik Demirel’i de sevmezdim yalan söylemeyeyim ama yarın işi gücü bırakıp anma toplantısına gideceğim. Bazı şeylerin insanın kafasına dank etmesi için yaşayıp görmesi gerekiyor. Demirel döneminde çok şey yapıldı. O Kemalist Türkiye idi. Bu çok açıktır. Vefa Lisesi, Kastamonu Lisesi, Diyarbakır Lisesi, Adana Lisesi aynı eğitimi veriyordu. Böyle okullar olmasa başbakanlarınızın çoğu başbakan olamazdı” diye konuştu.

    “Bunu söyleyenler cahildir”

    Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu hakkında konuşan Prof. Dr. Ortaylı, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Cumhuriyetimizin adını koyduktan sonra gelişmelerine bakmak zorundayız. Yüzde 90 küsur cahille kapattık Devlet’i Aliyye hayatını. Bunu benim ‘cahil’im anlamında değil, okuma yazma bilmez anlamında kullanıyorum. Yoksa öbür türlü cehalet devam ediyor. Bu rakam çok korkunçtu ama Rusya da aynı rakamla kapattı. Mühim olan geri kalan yüzde 10’un nasıl okuryazar olduğudur. Bunu halletmek için bu memleketin bazı atılımları olmuştur. Bunu kabul etmek zorundasınız. Türkiye’de Arap harflerinin kaldırılması hiçbir şekilde kültürel kargaşaya neden olmaz. Bunu söyleyenler cahildir. Bunlar bilmeden öz Türkçecilik yapıyorlar, Osmanlıca diye bir dilden bahsediyorlar. ‘Kültürümüz gitti’ diyorlar. Gitmedi, sen okumuyorsun zaten. Harp eden ülkelerin içinde harpten önceki iktisadi düzeye en erken ulaşan ülke Türkiye. Böyle bir dünyada, Türkiye bir şeyler yaptı. İnsanlar etnik kimliklerine sahiptiler. Başkalarına saldıracak halleri yoktu. Bu memleket bir şeyler başardı. O imkanlarla o şeyler yapılmayabilirdi ama yapıldı.”

    “Burası Hafız Esad’ın Suriye’si değil”

    Demokrasi hakkında da konuşan Prof. Dr. Ortaylı, “Demokrasi illa cumhuriyet ile yeşerecek bir rejim değil. Hafız Esad’ınki gibi demokrasiler de var Allah korusun. Suriye’nin entelektüel yapısı Türkiye’den hiçbir şekilde aşağı değil. Yer yer üstünlük bile gösterir. Ne hale getirdiler görüyorsunuz. Senin cumhuriyetinde her şey süt gibi olmadığı açık ama burası Hafız Esad’ın Suriye’si değil çünkü ideoloji mühim. Hitler’in cumhuriyeti de çıkar, Stalin’in cumhuriyeti de çıkar. ABD demokrasisi gibi kendine göre üç kağıtları olan da çıkar. Monarşi deyince Mısır da, İran da, İngiltere de, Hollanda da var. Rejimde mühim olan şey parlamentonun temsil etmenin görevidir” dedi.

    Demokrasilerde eşitlik için insanların eşit kazançlara sahip olması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Ortaylı, eğitimle ilgili de şöyle konuştu:

    “Eğitim tabii ki çok önemli, abartmamak lazım. Herkes üniversite mezunu olacak değil. Herkes üniversite mezunu olacak diye çer çöp eğitim kurumları yapamazsınız. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra bu bütün dünyada başlayan bir hastalıktır. Türkiye’de de çok kötü devam etmiştir. Her şeye rağmen insanları demokraside fikirlerini ifade etmek hakkıdır. Lakin yüksek sesle düşünmek çok ayıp bir şeydir. İnsan düşünürken yüksek sesle düşünmez. Evinde düşünür, yakın arkadaşların ile tartışırsın. Türk cemiyeti yüksek sesle düşünen dengesiz, eğitimsiz bir toplum haline dönüştü. Bu demokrasi değil.”

    “Ülkemiz mesafe kat etti”

    Konferansın açılış konuşmasını yapan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ise şunları söyledi:

    “Ülkemiz açısından baktığımızda uzun yıllar tarihe duyduğumuz ilginin akademi ve bu alana ilgi duyanların dışında pek fazla gelişmediğine şahit olduk. Bir anlamda cumhuriyet dönemine kadar olan tarihi yeni yeni keşfeden bizlerin yakın tarihin gerçekliklerini, bağlantılarını veya olayların arka planını fark edecek bilgisi ve isteği olmadı. Ülkemiz son yıllarda, toplumun her noktasına ulaşma ve tarihi bilinçlenme konusunda başlattığı değişim hamlesi ile temel eğitim ve yükseköğretim alanında mesafe kat etmiştir.”