Etiket: Demir

  • Araştırmacı Yazar Demir: “FETÖ’nün ekonomiye verdiği zarar tahminlerin 20 katından fazla”

    Araştırmacı Yazar Demir: “FETÖ’nün ekonomiye verdiği zarar tahminlerin 20 katından fazla”

    Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün ülke ekonomisine verdiği zararın 1.3 trilyon lirayı bulduğunu belirten Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir, ”15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminin öncesi de hesaplamaya dahil edilirse, zararın 20 kat daha fazla olduğu gün yüzüne çıkar” dedi.

    Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir, FETÖ’nün Türkiye ekonomisine verdiği zararla ilgili açıklamalarda bulundu. Demir, “Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün 40 yıl boyunca başta siyaset, kamu yönetimi, adliye, askeriye, emniyet olmak üzere devletin birçok kurum ve kuruluşu ile medya ve STK’larda örgütlendiği hesaba alındığında FETÖ’nün ülke ekonomisine verdiği zararın 1.3 trilyon liradan 20 kat daha fazla olacağı kesindir” dedi.

    “FETÖ’nün ekonomiye verdiği zarar, açıklanandan 20 kat daha fazladır”

    Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu koordinasyonunda hazırlanan raporu değerlendiren Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, “4’üncü senesini idrak ettiğimiz cennet vatanımızı teslim etmediğimiz bir gece de 251 vatandaşımızın şehit olduğu, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminin, ülke ekonomisine ve 83 milyonun sırtına yüklediği yükün 1.3 trilyon lirayı bulduğu belirtilmektedir” diye konuştu.

    Demir, “TMSF’nin koordinasyonunda açıklanan raporda, 4.2 trilyon liralık Türkiye gayri safi yurt içi hasılasının neredeyse 3’te birini denk gelen 1.3 trilyon liralık zararın, Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün 40 yıl boyunca devletin tüm birimlerinde sinsice örgütlendiği ve uluslararası Türkiye düşmanları ile işbirlikleri hesaba alındığında, FETÖ’nün ülke ekonomisine verdiği zararın 1.3 trilyon liradan çok çok daha fazla olduğu aşikardır” ifadelerini kullandı.

    “Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Ayasofya camisinin açılmasına her zaman karşı durmuştur”

    Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Ayasofya camisinin açılmasına her zaman karşı durduğunu kaydeden Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir, “Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığınca hazırlanan “Dini İstismar Hareketi FETÖ/PDY” raporunda örgütün dinler arası diyalog çalışmalarında gayrimüslimlere oldukça hoşgörü ile baktığı, kendilerinden olmayan Müslümanlara karşı ise olabildiğince soğuk, dışlayıcı ve ötekileştirici bir tavır sergilediği tespitine ek olarak ,FETÖ’nün asıl amacının Ilımlı İslam projesinden ziyade İslamsızlaştırma projesi olması bakımından, Katolik Kilisesi lideri Papa Francesco, Ayasofya’nın statüsünün değiştirilmesi ile ilgili “Ayasofya’yı düşünüyorum ve büyük acı duyuyorum” sözlerinin en büyük destekçisi 15 temmuz kanlı darbe girişimini yapan Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) den başkası olmayacaktı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’ın dik duruşu ile Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün tümden yok edilmesi için verilen gayretlerin meyvesi Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi olmuştur denilebilir. Keza FETÖ ihanet şebekesinin devlet kurumlarında varlığı devam etseydi, bugün Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi düşünülemezdi” şeklinde konuştu.

    “FETÖ”cü Hakim ve Savcıların baktığı davalar yeniden görülmeli”

    Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün adalet mekanizmasına çok büyük zararlar verdiğini belirten Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, “Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün üyesi hâkimlerin Türk milleti adına karar vermedikleri açık olarak bilindiğini göre, FETÖ’cülerin ekonomiye verdiği zararların arasında olan, kendinden olmayan iş insanları gibi kendinden olmayan herkese nasıl kumpaslar düzenledikleri düşünüldüğünde, FETÖ”den hüküm giyen hakim ve savcıların baktığı davaların yeniden görülmesi adaletin yerini bulması adına çok büyük önem taşıyor. Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün ülkeye verdiği zararların boyutları düşünüldüğünde, Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün mensubu hakim ve savcıların imzasını taşıyan tüm kararlar ve dava dosyalarının yeniden hukuk ve adalete uygun olarak denetlenmesinin, bu hain örgütünün çarpık ahlak ve hukuk anlayışıyla mücadele etmenin, bir boyutu olarak düşünülmesi gerekmektedir. Tüm bu sebepler göz önüne alındığında Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu hâkim ve savcıların imzası bulunan tüm kararlar ve dava dosyaları yeniden denetlenmek hukuk devletinin gereğidir” açıklamalarında bulundu.

  • İş adamı Demir, “Üretimi devam eden firmalar yükümlülüklerini yerine getirmeli”

    İş adamı Demir, “Üretimi devam eden firmalar yükümlülüklerini yerine getirmeli”

    Kastamonulu iş adamı Murat Demir, üretimi devam eden firmaların devlete karşı olan tüm yükümlülüklerini yerine getirmesini gerektiğini belirterek, 6 aylık vergi ertelenmesinden çalışan sanayi firmalarının faydalanmasını doğru bulmadığını kaydetti.

    Güven Kepçe Yönetim Kurulu Başkanı Murat Demir, pandemi sürecindeki ekonomik faaliyetleri değerlendirdi. İş adamı Demir, korona virüs nedeniyle 6 aylık vergi ertelemesinden çalışan sanayi firmalarının faydalanmasını doğru bulmadığını bildirerek, “Üretimi devam eden firmalar devlete karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirmeli, vergi ödemelerini gerçekleştirmeli. Süreci bu şekilde atlatabiliriz. Vergilerin 6 ay ötelenmesi çok önemli bir adım. Üretimi tamamen durmuş firmalar için bu erteleme olmalı. Ancak üretime tam kapasite devam eden firmalar bundan faydalanmamalı. Firma olarak bugüne kadar devletten tek bir destek almadık. Üretim yapan firmalar olarak devlete karşı tüm yükümlülüklerimizi yerine getirmeli, vergi ödemelerini gerçekleştirmeliyiz. Süreci bu şekilde atlatabiliriz” dedi.

    “Kapasite artışı yaşadık”

    Çin tedarikçilerinin korona virüs salgını nedeniyle yeni arayışlara girdiğine dikkat çeken Demir, bu kapsamda geçtiğimiz yılın ilk dört ayına oranla kapasite artışı yaşadıklarını belirterek, “Üretimimizin dünyada deniz ticaretiyle ya da taşımacılıkla uğraşan kesime hitap etmesi dolayısıyla sistemimiz aksamadı. Korona virüsün Çin’de başlaması sonrası üretimlerin birçoğu bize döndü. Geçtiğimiz yıla oranla bu senenin ilk dört ayında kapasitemiz yüzde 28, ihracatımız yüzde 25 arttı. Üretiminizi dünyanın tek notasına yapmamanız gerekiyor. Değişik pazar araştırmalı yapıp yeni adımlar atmalıyız. Yaklaşık 110 ülkeye ihracat yapıyoruz. Daha doğrusu denize kıyısı olan dünyanın her noktasına ulaşıyoruz. Ülkemizin komple ihracata devam etmesi gerekiyor. Maalesef pandemi bu konuda sıkıntı oluşturdu” diye konuştu.

    Cide’de Denizkonak Balıkçı Barınağına 2011 yılında Necati Aslan’ın teşvik etmesiyle başladıklarını anlatan Demir, “Benim milletvekili olmamla ilgili bir yatırım değil; o dönemde dernek başkanıydım. Cide’yle Doğanyurt arası yaklaşık 20 mil. Bu arada hiç balıkçı barınağının olmaması ve ondan sonraki Sinop ve Trabzon’a kadar her 5 milde balıkçı barınağı bulunmamasından dolayı, tam orta noktada yer alan Denizkonak’a karar verildi. İnsanları ikna edebilmek uzun bir süreç aldı. İhalenin yapılması ve bitirilmesi milletvekili olduğum döneme denk geldi. Balıkçı barınağının şu an Tarım Bakanlığına devir işlemleri başladı. Tarım Bakanlığından kooperatif olarak bu alanı alacağız. Devletimiz yaklaşık 10 milyonu aşkın bir yatırım yaptı. İçinde de bireysel yatırımlarımız devam ediyor, soğuk hava deposu planlıyoruz. Kooperatife resmi devir yapıldıktan sonra daha çok yapacağımız iş var” şeklinde konuştu.

  • Oltulular Derneği’nde Demir güven tazeledi

    Oltulular Derneği’nde Demir güven tazeledi

    Erzurum Oltu ve Yöresi Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği olağan genel kurulunda Hakan Demir, güven tazeleyerek yeniden dernek başkanlığına seçildi. Demir’in ilk mesajı: “Tüm gayemiz ve mücadelemiz Oltumuzun kalkınması için çalışmak” oldu.

    Erzurum Oltu ve Yöresi Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Olağan Genel Kurulu yapıldı. Hakan Demir, bir kez daha dernek başkanlığına seçildi. Yakutiye İlçesi Pelit Meydanı’ndaki dernek binasında gerçekleşen kongrede tek liste ile seçime gidildi ve Hakan Demir ikinci kez dernek başkanlığı görevine getirildi. Oltulular Derneğinde güven tazeleyen ve ikinci kez Oltuluların teveccühü ile dermek başkanlığa seçilen Demir, tüm gaye ve amaçlarının Oltu’yu daha çok tanıtmak ve Oltu’nun gelişimine katkıda bulunmak olduğunu söyledi. Oltu’ya yakışır bir şekilde yönetim olacaklarını ve Oltu’yu her platformda layığı ile temsil eden bir yönetim anlayışı ile hareket edeceklerinin altına çizen Demir, başkanlık görevini yeniden kendisine tevdi eden tüm hemşehrilerine teşekkür etti.

    Oltu ve Yöresi Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yeni Yönetimi şu isimlerden oluştu:

    Hakan Demir (Başkan), Recayi Varol (Başkan Yardımcısı), Mahir Murat Cengiz (Genel Sekreter), Ayhan Yarar (Muhasip), Ali Aktaş (Yönetim Kurulu Üyesi), Hakan Pala (Yönetim Kurulu Üyesi), İbrahim Züngür (Yönetim Kurulu Üyesi)

    Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri Gökhan Yiğit, İbrahim Akpınar, Emirhan Cengiz, Nurettin Küçük, Barış Özdağan, Mustafa Aygün ve Suat Dursun’dan oluştu.

    Denetleme Kurulu Asil Güven Yavuz (Başkan), İbrahim Şimşek ve İlhan Akpınar’dan oluşurken, Denetleme Kurulu Yedek listesinde Yener Gözütok, Ersan Köseoğlu ve Nurullah Pala yer aldı.

  • Başkan Mustafa Demir içini döktü

    Başkan Mustafa Demir içini döktü

    Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, Asarcık ilçesinde vatandaşlara içini dökerek, “Benden daha fazla Asarcık’a, Kavak’a, Alaçam’a, Vezirköprü’ye hizmeti geçen çıksın. Derhal görevi teslim etmezsem namerdim. Hizmet etmeye, çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

    Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, bugün önce daire başkanları ile bir toplantı yaptı. Kentte yapılan ve yapımı devam eden projelerle ilgili daire başkanlarından brifing alan Başkan Demir, daha sonra beraberinde Başkanvekili Nihat Soğuk, Fen İşleri Daire Başkanı Metin Köksal ve Özel Kalem Müdürü Süleyman Demirtaş ile birlikte Asarcık ilçesine geçti.

    Burada İlçe Belediye Başkanı Şerif Kılağuz ile Koşaca ve Eynelli Mahallelerinde yapılan bin 150 metre, Esentepe’de bin 800 metre ve Edilli’de 700 metrelik sathi kaplama çalışmalarını inceleyerek kendisini karşılayan vatandaşlarla sohbet eden Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, 4 yıl içinde tüm alt yapıyı tamamlayacaklarını dile getirdi. 2024’te büyük şehirlerde kırsalda alt yapısını tamamlayan ilk il olacaklarını iddia eden Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Şu an Asarcık’tayız. Başkanımız Şerif bey burada. Ayrımız gayrımız yok. Ne diyorduk; bizim sorumluluğumuzda siyaseten Samsun’da kavga, çekişme olmayacak. Aklı, fikri hizmette olanın kavgaya vakti olur mu? Bu milletin hakkına, hukukuna sahip çıkacağız. Milletin maddi imkanlarını kul hakkına girecek bir işe sebebiyet vermeden milletin hizmetine harcadığımızda böyle bereketli oluyor. Samsun’la ilgili şu kadar borcumuz falan var, evet anladık. Türkiye’de proje finansmanı noktasında Ankara’dan isteyip de alamadığımız hiçbir şey olmadı. İlçe belediye başkanlarımızla, ilçe teşkilatlarımızla, muhtarlarımızla, hemşehrilerimizle Samsun’a hizmet etmeye devam ediyoruz. Eksiklerimiz olabilir. Hepimiz insanız hata yapabiliriz, yanlış yapabiliriz. Belediye gömleği giyen her arkadaşım vatandaşımıza saygılı olmak zorundadır” diye konuştu.

    “Sert biri değilim”

    Büyükşehirin mali imkanlarının geçmiş 20 yılda sahip olduğu en zayıf yıl olduğunu söyleyen Başkan Demir, “Pandemi sürecinde de gelirlerimiz düştü” diyerek şunları söyledi: “Buna rağmen hız kesmeden çalışmalara devam ediyoruz. Geçmişten devraldığımız borç miktarını da aşağıya düşürüyoruz. Siz Asarcık’tan ne anlıyorsunuz bilmem ama ben Asarcık’tan Türkiye’yi anlıyorum. Türkiye Asarcık’tır. Bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Bugün bu ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Ümmetin önderi. Bütün insanlığın ihtiyaç duyduğu ülkenin hizmet lideri. Anadolu’dan kurduğu hizmet seferberliği ile birlikte ülkesine hizmet ediyor, kalkındırıyor. Bütün dünya insanlığı da buradan hizmet bekliyor. Arkadaşlar yıllar önce Libya’ya bırakın asker göndermeyi, şu anda oradayız. Neye karşı, tam dünyaya karşı. Peki, bu nasıl oldu? Bu sizin sayenizde oldu. Asarcık’ın ne olduğunu anladınız mı şimdi? Benim bir oyumdan ne olur dersiniz, o oy öyle bir oy ki Türkiye’yi şaha kaldırır. Ben kurucu il başkanlığı yaptım. İlçe teşkilatını kurmak için buraya geldiğimde, kimsenin girmediği çıkmadığı yollarda mahalle ziyaretlerimizi hatırlıyorsunuz. Bugün bu ülkeye o gücü veren Asarcık, Ayvacık, Alaçam, Yakakent, Vezirköprü, Terme, Havza ve bütün Samsun. Bu hizmetler buradan türedi. 3 dönem milletvekilliği yaptım. Bakanlık, komisyon başkanlığı yaptım. 13 seçim geçirdim. Büyükşehir Belediye Başkanlığı olarak da 31 Mart’ta bir seçim geçirdim. 3 dönem bitti ‘işimizin başına dönelim’ dedik. ‘Çocuklarımızla, torunlarımızla birlikte olalım’ dedik. Ama Cumhurbaşkanımız ‘hizmete devam’ dedi. Ama biz seçimde ne ile karşılaştık? Dediler ki ’yüzü sert.’ Arkadaşlar ben çocukluğumdan beri çalışıyorum. Benim gülmeye, oynamaya pek vaktim olmadı. Estetik ameliyatı yaptıramam. Ben sert biri değilim. Bir de dediler ki ’Samsunlu değil.’ Şimdi Samsunlunun kim olduğu anlaşıldı mı? Benden daha fazla Asarcık’a, Kavak’a, Alaçam’a, Vezirköprü’ye hizmeti geçen çıksın. Derhal görevi teslim etmezsem namerdim. Hizmet etmeye çalışmaya devam edeceğiz.”

    Başkan Demir konuşmalarını ardından ilçede ziyaretlerini sürdürerek, Aydın Mahallesi’nde inşa edilen camide hat çalışması yaptı.

  • ÇEŞTOB Başkanı Demir: “Okulların erken açılması turizme zarar verir”

    ÇEŞTOB Başkanı Demir: “Okulların erken açılması turizme zarar verir”

    Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Yakup Demir, 31 Ağustos’ta okulların açılması kararına değinerek, “Çeşme’nin güzelliklerini tatilcilere yaşatmak varken, tam da yoğun günlerde okulları açmak gerçekten biz turizmcilerin moralini bozar. Okulların erken açılması turizme zarar verir. Böyle olmaması da yetkililerden talebimizdir” dedi.

    ÇEŞTOB Başkanı Yakup Demir, korona virüsü nedeniyle yaz sezonuna geç başladıklarını belirtti. Alınan 31 Ağustos kararının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Demir, “Okulların erken açılması, zaten geç, sorunlu ve moralsiz başlayan turizme bir balta daha vurmuş olur. 31 Ağustos, turizm hareketliliğinin yoğun olduğu günlere denk geliyor. Çeşme’de yüzde 100 doluluğun olduğu günlerdir. Dolayısıyla o tarihlerde okulların açılması turizme zarar verir ama biz şuna inanıyoruz ki Bilim Kurulu toplanarak bu konuyu görüşecektir. Milli Eğitim Bakanımızın ve Kültür ve Turizm Bakanımızın bu konuda çalışmalar yaptığını duyduk. Özel okullar da, devlet okulları da önceki yıllarda olduğu gibi eylül ayının ortalarında açılmalıdır. Özellikle bu sene hassas olmak gerekiyor, çünkü otellerimiz çok ciddi hazırlık yaptı. Temmuz ve ağustos aylarında Çeşme’nin güzelliklerini tatilcilere yaşatmak varken, tam da yoğun günlerde okulları açmak gerçekten biz turizmcilerin moralini bozar. Böyle olmaması da yetkililerden talebimizdir” diye konuştu.

    “Gelecek tatilcilerimizin kafası rahat olsun”

    Covid-19 mücadelesi kapsamında bakanlıkların genelgeleri doğrultusunda iki aydan beri yoğun çalışma yürütüldüğünü vurgulayan Demir, “Çeşme olarak ’Güvenli Turizm Sertifikası’ ile ilgili ciddi çalışma yapıyoruz. Bu çalışmalar içerisinde Kültür ve Turizm Bakanlığımızın Güvenli Turizm Sertifikası’nı şu ana kadar 25 otelimiz aldı. Bu sayı, 15 Temmuz’a kadar 100’e doğru gidecektir. 50 odanın üzerinde olan tüm oteller, artık bu sertifikayı almak zorunda ama Çeşme olarak bu zorunluluk gelmeden zaten bu sertifikanın gereklerini yerine getirmiştik. 25 kilometreyi bulan plajımız, 50’nin üzerinde beach club var. Bunların yüzde 80’i açıldı. Şu anda hizmet veriyorlar ama kapasitelerini kontrollü olarak dikkat ediyorlar. Hiçbir beach club, yüzde 100 kapasiteyle hizmet vermiyor. Girişlerinde kapasiteleri yazıyor. Dolayısıyla yüzde 50-60 seviyelerinde misafir kabul ediyorlar. Genel olarak baktığımızda biz Çeşme olarak bugünlere hazırlandık. Gelecek tatilcilerimizin kafası rahat olsun. Çeşme’ye geldiklerinde huzur içinde tatil yapabilecekler. Herhangi bir endişeye, herhangi bir kötü düşünceye hiçbir şekilde meyil vermesinler” dedi.