Etiket: Demek

  • Kardeşliğe “evet” demek için 1071 kilometre yürüyecekler

    Kardeşliğe “evet” demek için Ankara’dan yola çıkan 3 arkadaş, 1071 kilometre yürüyecek.

    Üç arkadaş, 23 Şubat tarihinde Ankara’dan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünden başlattıkları ‘kardeşlik için evet’ yürüyüşünün 400 kilometresinde Bursa’ya ulaştı. Salim Gören, Soner Gürkan Yücel ve Fatih Sarıkaya adlı arkadaşlar, Ankara’dan başlattıkları kardeşlik yürüyüşlerinde Eskişehir ve Bilecik’in ardından Bursa’ya ulaştı. 3 arkadaş, başta 15 Temmuz şehit ve gazileri olmak üzere bütün şehit ve gazileri selamlamak için 1071 kilometre kat edecek. Ankara’dan yürüyüşe başlayan 3 arkadaş, Eskişehir, Bilecik, Bursa, Yalova, İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Düzce, ve Bolu’dan sonra tekrar başlangıç noktası Ankara’da yürüyüşlerini bitirerek 1071 kilometreyi tamamlayacak. Ellerinde ‘Kardeşliğe evet ’ pankartıyla yürüyen 3 kişi, gittikleri her şehirde bir dizi ziyaretlerde bulunuyor.

    Kardeşlik için yollara düşen arkadaşlar, yolculuklarının 400. kilometresinde Bursa’ya ulaştı.

    15 Temmuz darbe girişiminde tankların üzerinde darbecilere karşı direnirken ayak topuğunu çatlatan Salim Gören, “ Malum, referandum sürecindeyiz. 16 Nisan’da bu ülke sandığa gidecek. Yeni bir yönetim sistemine ya evet ya hayır diyecek. Biz Türkiye’deki çevre dernekleri arasında ilk kez bir basın bildirisi ile bu referanduma evet diyeceğimizi açıklayan derneğiz. Kamplaşmadan, bölünmeden bu ülke çok çekti. 80’li yılları üzülerek hatırlıyoruz. O gün sokak sokak ayrılan insanlar bugün kardeş kardeş sokaklarda yürüyebiliyor. Ne olursa olsun, ister vatandaşlarımız evet desin, ister hayır desin, sadece kardeşliğimiz bozulmasın. Bu yüzden kardeşliğe evet diyoruz. Dostluğun, barışın, kardeşliğin her şeyin üzerinde olması gerektiğine inanıyoruz. Yürüyüşümüzdeki gayesi bu. Bursa’ya gelene kadar 600 bin adım attık. Sakatlandık, yorulduk, ama asla yürüyüşümüzden ve hedefimizden kopmadık. Her birimizde 40 kiloluk çanta var. Ankara’dan yola çıkalı bisiklete dahi binmedik. Şehitlerimizi selamlamak istedik” dedi.

  • Bakan Müezzinoğlu: “Bin 404 lira asgari ücreti geçerli görüyorum demek vicdanen mümkün değil”

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bin 404 lira asgari ücreti geçerli görmenin vicdanen mümkün olmadığını söyledi.

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve İŞKUR İl Müdürleri ile toplantı yaptı. Pendik The Greenpark Otel’de düzenlenen toplantıda, SGK ve İŞKUR İl Müdürlerine seslenen Bakan Müezzinoğlu işsizlik oranı ve asgari ücret konularına değindi. 2016’nın Ağustos ayndan itibaren işsizlik oranlarındaki artışı vurgulayan Bakan Müezzinoğlu açıklanacak olan geçtiğimiz Aralık ayının işsizlik raporunda da bu artışın görülebileceğini söyledi. Bakan Müezzinoğlu, “İşsizlik oranı 2016’nın Ağustos ayından itibaren her ay biraz artarak yüzde 12.1’lere geldi. Önümüzdeki günlerde Aralık ayının rakamları açıklanacak. Muhtemelen çok hafif bir yükselmeyi yine Aralık ayı rakamlarında da belki 12.1’in üzerinde 12.2 veya 12.3 gibi rakamları göreceğiz. Tabii bütün bu süreçlerde gerek hükümet olarak gerekse bakanlık olarak son derece disiplinli son derece duyarlı duruşla hızla istihdamla ilgili milli seferberlik planını açıkladık. Ve 2017’nin Ocak ayındaki istihdamla ilgili çalışma hayatında milli seferberlik yol haritamızı Ocak’ın ilk haftasında başlattık. Burada paydaşlarımız da yol belirlemeli. İş verenler sendikalar ticaret odaları sanayi odaları, sorunlar ne, sıkıntılar ne, çözüm önerileri ne beklentiler ne bütün bunlarla ilgili bakanlık olarak yaptığımız değerlendirmelerde dedik ki biz önümüzdeki 2017’de bir milyon istihdam hedefimiz var ve bununla ilgili gerek İŞKUR gerekse bakanlığımızın diğer kurumlarıyla bu süreçlerdeki alt yapıyı hazırladık. Çalışma dönemimize hükümetimizden ve başbakanımızdan müdahale geldi. Ve o müdahalede 1 milyon artı istihdam yeterli olmaz bunu en az 1 buçuk milyon artı istihdam hedeflerine değiştirmeniz gerekir. Bu anlamda yeni bir çalışma yapmanız gerekir dendi. Beni Başbakanımıza ve Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum. Çünkü bütün bu hedefleri 1 buçuk milyona hatta 2 milyona taşıyabilmek için bakanlığı dinamiklerine ilave destekler gerekiyordu. Bu ilave destekleri hükümetimizden aldık teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Asgari ücret konusuna da değine Bakan Müezzinoğlu, “Bin 404 TL asgari ücret yeter mi? Arkadaşlar bin 404 lirayı geçerli görüyorum demek vicdanen mümkün değil. Ama dünyayla yarışta ben de var olacağım derseniz ve kapının önünde de 3 milyon işsiz var ise bir taraftan istihdamı büyütmeniz gerekirken bir taraftan dünyayla rekabete varım derken bir taraftan da afaki rakamlar vererek istihdamı daraltırsanız, iş verenin yatırım gücünü daraltırsanız iş veren kapıya kilit vursun umurumda değil derseniz işsizlik ordusunu büyütürsünüz” şeklinde konuştu.

  • Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın: “Erbakan demek istikamet ve özgüven demektir”

    Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Erbakan Hocamızın bize bıraktığı en büyük miras dava adamlığıdır, adanmışlığıdır. Bizlere bu yönüyle rehber oldu, yol gösterici oldu. Erbakan demek istikamet ve özgüven demektir” dedi.

    Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Yedi Hilal’in Ankara’da düzenlediği Gençlik Teşkilatı Eğitim Kampı’nda konuştu. Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen üniversite öğrencilerine hitap eden Yalçın, örgütlü olmanın önemine vurgu yaparak, “Memur-Sen, sendikal alanda eksikliğimizin bir çözümü olarak doğmuştur. Merhum başkanımız Mehmet Akif İnan örgütlenmenin önemini bildiği için bu mücadeleyi başlattı. Ona ‘Sen şairsin, ne işin var sendikacılıkla?’ denilmişti. Ama o bu alanın boş bırakılmaması gerektiğini bildiği için mücadelesinden vazgeçmedi” dedi.

    “Erbakan demek istikamet ve özgüven demektir”

    Eski başbakanlardan merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı da vefatının 6. yılında anan Yalçın, Erbakan’ın mücadelesine tek başına başladığını hatırlatarak, “Erbakan Hocaya ‘Bir çiçekle bahar olmaz’ diyorlardı. O ise buna karşın ‘Bir çiçekle bahar olmaz ama bütün baharlar bir çiçekle başlar’ diyor ve bunu eylemine yansıtıyordu. İnandığı doğrular noktasında asla taviz vermeyen ve inandığı için de kendisine güvenen, teşkilatına inanan bir liderdi. Bu anlamda örgütlenmenin en iyi örneklerinden biridir. Tek kişi ile başlayan mücadelenin nerelere gelebileceğini Erbakan’da görüyoruz. Merhum Erbakan Hocamız, ilim, siyaset ve devlet adamı olarak ülkemize çok büyük katkılar yaptı, güzel eserler bıraktı. Onun bize bıraktığı en büyük miras dava adamlığıdır, adanmışlığıdır. Bizlere bu yönüyle rehber oldu, yol gösterici oldu” diye konuştu.

    Erbakan’ın yalnızca yerel bir figür değil, aynı zamanda küresel bir lider olduğunu söyleyen Yalçın, “Dünyanın neresine gitsek Erbakan’ın adını duyuyoruz. Tek başına iktidara gelme fırsatını asla bulamamıştır ama dünyanın neresinde olursa olsun tanınmış bir liderdir. Hayalleri ve projeleri yalnızca yerel ölçekte değildir. Başta İslam coğrafyası olmak üzere bütün dünyayı kuşatan, bu köhne ve çürümüş sistemi değiştirmeyi hedefleyen projeleri vardı. İşte Erbakan Hoca, idealler ve bu ideallerin örgütlü bir biçimde gerçekleştirilmesi konusunda en iyi örnektir. Allah ondan razı olsun. Mekânı cennet olsun” şeklinde konuştu.

  • Bakan Özlü’den “Evet” demek için iki neden

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, iki gerekçenin bile referandumda “Evet” demeye yeterli olacağını belirterek, “Birincisi, koalisyonlar dönemine ebediyen son vereceğiz. İkincisi, tarihimizden bu yana cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasındaki sürtüşmeye ebediyen son verilecek” dedi.

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, AK Parti İzmir İl Başkanlığını ziyaret etti. Ziyarette, AK Parti İzmir Milletvekili Necip Kalkan, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, parti yöneticileri ve çok sayıda partili katıldı. Bakan Özlü, anayasa değişikliğini içeren referandumda sadece iki gerekçenin bile “Evet” demeye yeterli olacağını söyledi. Bakan Özlü, referandumdan “Evet” çıkması halinde koalisyonlar dönemine son verileceğini ve tarihimizden bu yana cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasındaki sürtüşmeye son verileceğini kaydetti.

    “Koalisyonlara son”

    16 Nisan’da yapılacak referandumun bir seçim olmadığını vurgulayan Bakan Özlü, “Bu referandumda ‘evet’ veya ‘hayır’ diyeceğiz. Esasen çok sayıda madde üzerinde konuşulabilir ama iki şeyi söyleyeceğim.‘Evet’ çıkması halinde koalisyonlar dönemine ebediyen son vereceğiz ki emin olun kesinlikle ‘evet’ çıkacak. 5 sene içerisinde hükümet krizi konuşmayacağız” diye konuştu.

    “Sorun çıkartmaya uygun bir sistem”

    Cumhuriyet tarihinde cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasında her zaman sorunlar yaşandığına dikkat çeken Bakan Özlü, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Hepimiz okuduk. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk dahil her zaman cumhurbaşkanları ile başbakanlar arasında anlaşmazlıklar olmuştur. Cumhuriyetimizin kurucusu, son dönemlerinde İsmet Paşa ile sıkıntılar yaşadığı biliyoruz. Bunu inkar etmeyelim. Yakın tarihte Süleyman Demirel, Tansu Çiller’de sıkıntılar yaşadık. Turgut Özal ve Mesut Yılmaz’da sıkıntılar yaşadık. Ahmet Necdet Sezer ve Bülent Ecevit’te sıkıntılar yaşadık. Bir kitapçık hikayesiyle Türkiye’de ekonomik kriz oldu. Bunların hepsi mi problemliydi? Hayır. Sistemde sorun var. Bir sistem düşünün, kriz, sorun çıkartmaya çok uygun bir sistem.

    Yapacağımız değişikliğin ikinci önemli ayağı cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasındaki sürtüşmeye ebediyen son verecek olmasıdır. Bu, yürütmenin hızlanmasıyla sonuçlanacak. Çabuk çalışan bir hükümet sistemi öneriyoruz. Sadece bu iki yeniliği vurgulamamız ‘evet’ demek için yeterli. Referandumda inşallah İzmir’de de güzel sorunlar alacağız.”

    “Çalıştırmama üzerine kurulu bir sistem”

    Bakan Özlü, sistem nedeniyle Mecliste uzun saatlerin de boş geçtiğini vurgulayarak şunları söyledi:

    “Mecliste 2’de toplanıyoruz, 7’ye kadar biz asla esas asli işimizi konuşamıyoruz. Yasa yapamıyoruz. Gündem dışı konuşmalar, soru önergeleri tartışmalar var. 5-6 saatimiz Mecliste boş geçiyor. Bu, çalıştırmama üzerine kurulu bir sistem. İnşallah değiştireceğiz. Bu referandum ciddi bir reformdur. Bu hızlı çalışmayan sistemi değiştireceğiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini milletimize anlatacağız.”

    “İzmir sağ ağırlıklı seçmen kitlesine sahip”

    Konuşmasında İzmir ile ilgili de değerlendirmede bulunan Bakan Özlü, İzmir’in aslında sağ ağrılıklı bir seçmen kitlesine sahip olduğunu söyleyerek, “Aslında İzmir seçmeni sağa yakındır. İnşallah önümüzdeki günlerde yapacağımız çalışmalarla belediye başkanlığını da inşallah alacağız. 30’un üzerinde gittiğim ilde şunu gördüm; bir ilde belediye başkanlığı bizde değilse o il geri kalıyor. Mesela Adana maalesef hak ettiği yerde değil. İnşallah İzmir’de de AK Parti’yi birinci parti yapacağız. İzmir’de niye birinci parti olmayalım?” dedi.

    İzmir’e sanayi ve teknoloji yapılanması

    İzmir için güzel projeler açıklayacaklarını kaydeden Bakan Özlü, “İzmir, ileri teknoloji üretmek için çok uygun bir ortama sahip. Biz bunu değerlendireceğiz. Ar-Ge merkezleri açıyoruz. İzmir’de 31 Ar-Ge merkezini inşallah 100’e tamamlayacağız. Vergi almayacağız, avantajlar sağlayacağız. Bir yabancı danışmanlık firmasından hizmet alıp uluslar arası sanayi ve teknoloji yapılanmasını nasıl yaparız diye çalışma içerisindeyiz” ifadelerine yer verdi.

    “Bizim olmamız gereken yerde ABD var”

    Basın toplantısında konuşan AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican da, şunları söyledi:

    “AK Pati siyasette başarıyı çok yükseklere taşıdı. Bu başarının bir sırrı var. Milletimize millet hizmet etme sırrı var. Diğer siyasi partileri bunları anlamadıkları için sistemler değişmesin diye uğraşıyorlar. ‘Rejim değişecek’ diyorlar Biz bu tuzaklara düşmeyeceğiz. Bugün bizim olmamız gereken yerde ABD var. Bu dünyanın bize ihtiyacı var. Adalete ihtiyacı var. Bölgemizde bilerek terörü hortlatarak başımıza bela etmeye çalışıyorlar ama buna izin vermeyeceğiz.”

  • Gökhan Değirmenci: “Kötü gidişe dur demek istiyoruz”

    Gaziantepspor genç file bekçisi Gökhan Değirmenci, hafta sonu oynanacak olan Beşiktaş maçını kazanıp kötü gidişe ’dur’ demek istediklerini söyledi.

    Spor Toto Süper Lig’in 16. haftasında deplasmanda Beşiktaş ile oynanacak olan maçın hazırlıklarını sürdüren Gaziantepspor’da moraller oldukça düşük. Gaziantepspor’un genç file bekçisi Gökhan Değirmenci Beşiktaş maçı öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

    “İkinci yarıya seri galibiyetlerle başlamamız gerekiyor”

    İlk yarının son haftasında deplasmanda zorlu bir rakibe karşı oynayacaklarını hatırlatan Değirmenci, “İnşallah bu son hafta Beşiktaş maçını iyi geçiririz. Bu ligin nereden ne çıkacağı belli olmuyor. Her zaman umudumuz var. Beşiktaş karşısında iyi mücadele edip kötü gidişe dur demek istiyoruz. Devre arasında yeni hocamız ile birlikte çok iyi bir kamp dönemi geçirip ikinci yarıya seri galibiyetlerle başlamamız gerekiyor. İyi bir seri yakalamamız gerekiyor ki üst sıralardaki takımlara yaklaşalım puan avantajı olarak da bizim üstümüzdeki Rize’den sonra bir açılma var gibi gözüküyor ama dediğim gibi 3-4 maçlık seri galibiyetle fark kapanacaktır” dedi.

    “Gaziantepspor’u hakkettiği yere getireceğimizi düşünüyorum”

    Sezon başından bu yana iyi bir takım olduklarına dikkat çeken Değirmenci, “Gerçekten iyi bir takımız bunu biliyoruz ama şansızlıklar bireysel hatalarımız. Biz bu hataları en aza indirdiğimiz zaman ikinci yarıda Gaziantepspor’u hakkettiği yere getireceğimizi düşünüyorum. Şu an bakıldığı zaman hiç beklemediğimiz bir konumundayız. İnşallah ikinci yarıda bunu düzeltip Gaziantepspor’u üst sıralara çıkaracağımızı düşünüyorum” diye konuştu.