Etiket: Değişmez

  • Milletvekili Aydemir: “Milli İrade ufku değişmez istikametimiz”

    Milletvekili Aydemir: “Milli İrade ufku değişmez istikametimiz”

    AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, “Önceliğimiz; 15 Temmuz ruhunu her daim diri tutmak, milli benliğe nefsini adayan şehitlerimizin hatırasını aziz saklamak, 15 Temmuz 2016’dan 2071’lere, Cumhurbaşkanımız önderliğinde başlayan kutlu seferi muzafferiyetle tamamlamaktır” dedi.

    15 Temmuz 2016’da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Milli İrade seferinde yol arkadaşı olarak, küresel ezberleri bozan bir duruş sergileyen Türk Milletinin yüksek asalet ve haysiyetini bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Milletvekili Aydemir, “Şehitler Köprüsünde darbeci hainlere karşı Nene Hatunca bir duruş sergileyerek şehit olan Ayşe Aykaçların; ihanete can pahasına Seyit onbaşı ruhuyla karşı durarak şehadet şerbetini içen Ömer Halisdemirlerin; tarihin benzerini kaydetmediği bir dirayetle milli şahlanışa liderlik eden Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın açtığı milli irade ufku değişmez istikametimiz olacaktır” vurgusunda bulundu.

    Milletvekili Aydemir, “Emperyalist güçlerin maşası olarak yüce Türk Milletine kefen biçmeye kalkışan FETÖ iblislerine karşı milli mücadele azim ve kararlılığıyla Edirne’den Erzurum’a imanlarını sahada; Hakka tevekkül ve teslimiyetle milli iradenin her daim galip gelmesi yolunda yüreklerini cami cami duada buluşturan yüce milletimiz; Küresel tarihe dirayetiyle damga vuran, abide şahsiyet ve metanet abidesi Sayın Cumhurbaşkanımıza, ilhamını Alvarlı Muhammed Lütfi Efendilerden alan dadaş ruhaniyetiyle minnettarlığımızı kaydediyoruz” dedi.

    Mesajında 15 Temmuz duruşunu tarif eden Milletvekili Aydemir, “15 Temmuz: milli duruş ve direnişi; değerlerine sadık ve vefalı; İnanmış millet olmak gibi eşsiz fazilet sahibi; vicdanı mukaddesatının terbiyesiyle beslenip ve şekillenmiş; bir mütefekkirimizin ifadesiyle ‘kahramanlık faziletlerimizi büyük bir dinin inancıyla birleştiren’ yüce milletimizin, küresel hafıza ve tarihe kaydettiği eşsiz bir varoluş destanıdır” ifadesini kullandı.

    ‘Dadaşlara minnettarız’

    15 Temmuz’da Erzurum halkının örnek ve yüksek bir ruh haleti ortaya koyduğunu belirten Milletvekili Aydemir, “Ülke etrafında oluşturulmaya çalışılan ihanet çemberini kırmak için, 15 Temmuz gecesi Çanakkale ve Aziziye ruhuna denk bir imanla tek yürek olan; vesayetçi ihanet uşaklarına karşı ‘Yeter, Söz Milletindir’ haykırışıyla milli şahlanışın azim ve kararlılığını ortaya koyan, aralarında bulunmaktan müftehir olduğumuz Dadaşlara, Yahya Kemal’in ‘Gönlüm, dilim, kanım ve mizacımla sizdenim’ ifadesiyle minnet ve şükranlarımızı kaydetmek isteriz” dedi.

    Milletvekili Aydemir, mesajının son bölümünde 15 Temmuz şehit ve gazilerini rahmet ve şükranla andıklarını belirterek, “Rabbim hepimizi Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Millet ve Tek Devlet’ imanında daim kılsın. Devletimizin dirliği, vatanımızın birliği, milletimizin bölünmez bütünlüğü ilelebet payidar olsun” niyazında bulundu.

  • Prof. Dr. Aybar: “‘Sepet’ değişse de enflasyon fazla değişmez”

    TÜİK tarafından geçtiğimiz günlerde değiştirilen enflasyon hesaplamalarını değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar, bu düzenlemelerin enflasyon oranında radikal bir değişiklik oluşturmayacağını, ancak enflasyon hesaplamalarında yalnızca TÜİK’in değil, daha geniş katılımlı bir yapının söz sahibi olması gerektiğini söyledi.

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçtiğimiz günlerde güncellediği enflasyon hesaplamaları, kamuoyunda farklı yorumlara neden oldu. Bu tip güncellemelerin her yılın sonunda yapılageldiğini söyleyen İstanbul Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar, bu değişikliklerin enflasyon oranına direkt olarak etki etmeyeceğini, sadece dönemsel fiyat değişikliklerinden dolayı birtakım dalgalanmaların olabileceğini söyledi.

    “TÜİK hesaplama yöntemini değiştirdi”

    TÜİK’in enflasyon sepetindeki ürün kalemlerinin ağırlıklarını hesaplarken mevsimsel ürünlerin ağırlığını her ay değiştirdiği bir hesaplama yöntemini kullandığını, 2017 yılı Ocak ayından itibaren ise Avrupa Birliği tarafından önerilen, her ürünün yıl boyunca ve bütün aylarda aynı ağırlığa sahip olduğu sabit ağırlık yöntemi kullanılmaya başladığını kaydeden Prof. Dr. Aybar, “TÜİK, Hanehalkı Bütçe Anketi’ni kullanarak Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) değerlerini hesaplar. Bu ortalama bir tüketicinin satın aldığı belli ürün ve hizmet grubunun fiyatlarındaki ortalama değişimleri gösteren bir endekstir. Yıllık enflasyon buna göre ölçülür. Yapılan hesaplamalarda kullanılan endeks sepeti ve ağırlıklar hanehalkına sorulan sorulara göre oluşturulur” dedi.

    “Mevsimsel değişiklikler yakalanabilecek”

    Endekse eklenen stor perde, derin dondurucu ve test kitabı gibi maddelerin de enflasyon değerine yüksek bir etki yapmasının beklenemeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Aybar, “Daha önce ağırlıkların sabit olması ve mevsim koşulları nedeniyle incelenen ayda üretilmeyen ve satılmayan maddelerin sepetteki ağırlığı sıfıra iniyordu, incelenilen ayda satılan ya da üretilen maddelerin ağırlığı ise yükseliyordu. Yeni uygulamada sabit ağırlıklar kullanılacak bu da mevsimsel etkilerin yakalanabilmesini sağlayacak. Ancak bu düzenlemenin enflasyon verisinde yol açacağı etkinin yalnızca düşüş ya da artış olacağı söylenemez. Bilindiği gibi yaz aylarında sebze-meyve fiyatlarında üretim nedeniyle bir düşüş yaşanır. Ağırlıkların sabit olması bu düşüşün enflasyona daha az yansımasına yani enflasyon eski yönteme göre daha yüksek çıkmasına neden olur. Kış aylarında ise bunun tam tersi gerçekleşir” diye konuştu.

    “Değişiklikler normal”

    Endekste ağırlıkları artırılan ve düşürülen kalemlere bakıldığında düşük gelir gruplarının harcamalarında yüksek yer kaplayan gıda ve barınma gibi harcamaların ağırlıkların düştüğünü söylenebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Aybar, “Bu ve benzeri mal ve hizmetleri ağırlıklı olarak tüketen hanehalkı için enflasyon, hissedilenden daha düşük gerçekleşecek. Ana akım iktisat yazını tüketici geliri arttıkça gıda harcamalarının toplam harcama içindeki payının azalırken kültürel harcamalara ayrılan payın arttığını vurgular. Türkiye’de kentleşmedeki artış ve dünyada yaşanan teknolojik gelişme göz önünde bulundurulduğunda, tüketim malları harcama gruplarının gıda ve barınmadan farklı sektörlere kaymasının beklenmesi normaldir. Bu nedenle gıda ve barınmanın harcama içindeki payının azalması gerekir” şeklinde konuştu.

    “TÜİK’in yapısı değiştirilmeli”

    Enflasyon sepeti oluşturulmasında Avrupa Birliği’nin kullandığı milli muhasebe usullerinin kabulü ve adapte edilmesi yoluna girilebileceğinin altını çizen Prof. Dr. Aybar, “Bu konuda yalnızca hükümetin atadığı bürokratların yetkili kılınması, toplumsal algıyı olumsuz etkiliyor. Bu yüzden, TÜİK’in yapısı değiştirilmeli, üniversiteler, TOBB, mesleki kuruluşlar gibi kurumların da enflasyon hesaplanmasında gözlemci olarak temsili mümkün kılınmalıdır. Türkiye’nin öncelikli gündemi, enflasyon hesaplamasının ötesinde, sınai ve ticari aktivitenin arttırılması için alınacak tedbirler ve bu alanların ölçümü ile de bağlantılıdır. Döviz kurlarının stabilizasyonu, faizlerin gerçekçi seviyelerde tutulması da ekonomi için önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.

  • Myp Lideri Yılmaz: “Anayasa Da Değişmez Kural, Hukuk Önündeki Eşitlik İlkesidir”

    Muhafazakar Yükseliş Partisi (MYP) Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz, “Anayasa da değişmez kural ve anayasanın varlık gayesi hukuk önündeki eşitlik ilkesidir. Hükumet bir değişiklik istiyorsa anayasamızın ruhunu bozan ve milletvekillerine imtiyazlı sınıf oluşturan bu maddeyi iptal etmelidir” dedi.

    Muhafazakar Yükseliş Partisi (MYP) Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz, yazılı bir açıklama yaptı. Yılmaz yaptığı açıklamada, “Sayın Cumhurbaşkanı geçen 10 yıl içinde elinde bir anayasa taslağı ile hangi ülkeleri ziyaret etmiş ve bu ülkelere verdiği anayasa metinleri ile o ülkelerin ne hale geldiğini görmüştür. Şimdi kendisini seçen ona Cumhurbaşkanlığı görevi veren Türk milletini mevcut anayasayı yaşatarak korumalıdır. Bu kadar ağır ve hassas bir dönemde anayasa ile oynamak son derece tehlikelidir” dedi.

    “MEVCUT ANAYASA ZATEN CUMHURBAŞKANINA SINIRSIZ YETKİLER TANIYOR”

    “Mevcut Anayasa sayın Cumhurbaşkanına bir başkana tanınan yetkilerden fazlasını tanımaktadır” diyen Yılmaz, “O halde demek ki sorun Erdoğan’ın yetkilerini genişletme sorunu değildir. Sorun kesinlikle anayasayı lağvederek Türk milletinin bölünmez bütünlüğüne son verme gayretidir. Sayın Cumhurbaşkanı bu konu da son derece dikkatli olmak zorundadır. Türk milletinin Anayasası son derece sağlamdır. Değişmesi gereken ve Anayasanın temel ilkelerine aykırı olan ana mesele imtiyazlı sınıf oluşturan Dokunulmazlıkların kaldırılması meselesidir. Bunun dışında son derece modern ve Demokratik bir Anayasa’ya sahibiz” ifadesini kullandı.

    “SORUN ANAYASA DEĞİL ANAYASAYA UYMAYAN İMTİYAZLI SİYASİLER SORUNUDUR”

    Yılmaz, “Mevcut Anayasa siyasi iradeler tarafından tartaklanması ülkede anarşi ve terörün artmasına da katkı vermektedir. Anayasa önünde eşitlik ilkesi anayasanın vazgeçilmez maddesi iken kendime göre anayasa isterim mantığı, ülkeyi hukuk devleti olmaktan uzaklaştırmaktadır. Böyle bir durum da anayasanın korunması ile ilgili görev gerek hükumetler gerekse hukuk insanlarının asli görevi olmalıdır” diye konuştu.

    “Anayasa da değişmez kural ve Anayasanın varlık gayesi hukuk önündeki eşitlik ilkesidir” diyen MYP Lideri Yılmaz, “Hükumet bir değişiklik istiyorsa anayasamızın ruhunu bozan ve milletvekillerine imtiyazlı sınıf oluşturan bu maddeyi iptal etmelidir. Hükumet etmiyorsa anayasayı korumakla görevli Anayasa Mahkemesi, anaysa temel ilkeleri çerçevesin de anayasal aykırılık içeren bu maddeye karşı anayasamızın ilgili diğer maddelerini işletmek sureti ile sağlayacağı üstünlük ilkesi çerçevesin de bu maddeyi lağvetmelidir” ifadesini kullandı.