Etiket: Değilim”

  • “Pişman Değilim, Namusumu Temizledim”

    Bursa’da annesinin dini nikahlı olarak beraber yaşadığı Hamza Deniz’i öldüren katil zanlısı Savaş T. Manisa’daki saklandığı evinde yakalandı. Savaş T. emniyete girerken “Pişman değilim, namusumu temizledim” dedi.

    Olay, dün gece merkez Osmangazi ilçesi Yenikaraman Mahallesi’nde meydana geldi. Sabah evden çıkan H.T. (43), 2 kilometre uzaklıktaki tekstil atölyesine gitti. Gece işten çıkarak eve gelen H.T., kapıyı açtığında her tarafta kan izi olduğunu gördü. Ardından yatak odasına giren H.T., dini nikahlı eşi Hamza Deniz’in (51) yerde kanlar içinde hareketsiz yattığını fark etti. H.T., durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen polis ve sağlık ekipleri, Hamza Deniz’in hayatını kaybettiğini tespit etti. Yapılan ilk incelemede Deniz’in vücudunda 10 bıçak darbesine rastlanırken, mutfak, banyo ve salonda da kan izlerinin yoğun olduğu belirlendi. Hamza Deniz’in dini nikahlı eşi H.T., ifadesi alınmak üzere Bursa Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’ne götürüldü.

    BURSA POLİSİ SIR CİNAYETİ ÇÖZDÜ

    Bir süredir işsiz olan Hamza Deniz’in ölümü üzerine harekete geçen Cinayet Bürosu ekipleri, faili meçhul cinayeti çözmek için geniş çaplı soruşturma başlattı. Yapılan teknik takibin ardından Hamza Derin’i dini nikahlı eşi H.T.’nin oğlu Savaş T.’nin öldürdüğü ortaya çıktı. Savaş T.’nin Hamza Deniz’i öldürdükten sonra Manisa’nın Soma ilçesine kaçtığı öğrenildi. Cinayet büro amirliği ekiplerinin Manisa’da düzenlediği operasyonda Savaş T., saklandığı evinde kıskıvrak yakalandı. Ardından Savaş T., ifadesi alınmak üzere Bursa Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğine getirildi. Boğuşma sırasında yaralanan Savaş T.’nin ellerinde sargılar bulunduğu görülürken, zanlı emniyete girerken “Pişman değilim, namusumu temizledim” dedi.

    Öte yandan katil zanlısı Savaş T.’nin dereye attığını itiraf ettiği cinayette kullanılan ekmek bıçağının arama çalışmaları ise devam ediyor. Arama çalışmalarında emniyet görevlilerine arama kurtarma ekipleri ve balık adamlar da destek veriyor.

  • Rafet El Roman; “Kızlarımla Küs Değilim”

    Ünlü şarkıcı Rafet El Roman, kızlarıyla küs olduğuna dair çıkan haberleri yalanladı.

    Kızları Su Elnur, Şevval ve eski eşi Tuğba Altıntop’a küs olduğu iddia edilen Rafet El Roman sessizliğini bozdu. Instagram hesabından yaptığı paylaşımla kızlarının her zaman arkasında olduğunu ifade eden şarkıcı, “Kızlarımla gurur duyuyorum” dedi.

    “KIZLARIMLA GURUR DUYUYORUM”

    Rafet El Roman Instagram hesabından yaptığı paylaşımda, “Kızlarıma asla kırgın veya küskün değilim. Son günlerde çıkan haber başlıklarında kızlarıma küstüğüm yazılıyordu. Kızlarıma her zaman güvenim sonsuz, ve onların her attığı adımdan haberdarım. Hayata küserim, kendime küserim ama çocuklarıma asla küsmem. Hayatımda yaptığım hiç bir şeyle gurur duymadım ama çocuklarımın babası olduğum için gurur duyuyorum” ifadelerine yer verdi.

    ESTETİK AMELİYATINA KIZDIĞI İDDİA EDİLMİŞTİ

    Şevval ve Su Elnur’un burunlarına babalarından gizli estetik ameliyatı yaptırdığı ve şarkıcının durumu sonradan öğrenerek kızlarına çok kızdığını, konuşmak istemediği iddia edilmişti.

  • Abdullah Çatlı’nın Kızı Gökçen Çatlı: “Genel Başkan Adayı Değilim”

    Abdullah Çatlı’nın vefatının 19. yıl dönümü anma etkinlikleri çerçevesinde Nevşehir’de bulunan Gökçen Çatlı, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanlığı için adaylık düşüncesinin olmadığını söyledi.

    Abdullah Çatlı’nın ölümünün 19. yıl dönümü dolayısıyla bir program düzenlendi. Programa katılan Abdullah Çatlı’nın kızı Gökçen Çatlı, MHP Genel Başkanlığı için adaylık konusunda isminin geçmesinin kendisi adına güzel bir duygu olduğunu ancak genel başkanlık adaylığı için henüz zamanının olduğunu söyledi. Çatlı, “Bu tarz bir göreve yakıştırılmak için demek ki olumlu intibalar bıraktım, güçlü bir intiba bıraktım. Fakat ben teşkilatçı bir yapılanmadan geliyorum. Teşkilatçılığımızda hiyerarşik düzeni, yaş düzenine göre gidilirse bizden büyüklerimiz var. Hem yol büyüğümüz hem de bilgi açısından büyüklerimiz var. Benim hiyerarşik açısından, bilgi açısından benim için çok erken. İleri ki dönemde teşkilat yapısından biliyorsunuz Ülkücü hareketten her birey adaydır. Her bireyde o vasıflar olmalıdır. Bende o vasıfları gören arkadaşlar olduğu için ancak sevinirim. Ama yol büyüklerimiz, deneyim açısından büyüklerimiz kim bu bayrağı devir alacaksa veya bayrak aynı yerden devam edecekse de biz bu yapılanmada her zaman olumlu nefes olumlu nefer olmaya devam edeceğiz’’ diye konuştu.

    1 Kasım genel seçimlerinin ardından MHP’nin oylarının düşmesini de değerlendiren Çatlı, “MHP’nin milletvekili sayısının düşmesinde birçok unsur var. Tek bir bakış açısından gitmemek gerekiyor. Biliyorsunuz yerel yönetimler birer anaçtır. Ve yerel yönetimler belediyecilik il ve ilçe teşkilatları aslında ülkenin genel seçimlerinin bir göstergesidir. Özellikle MHP açısından bakacak olursak biz belediyecilikte kitle partisi, kitle belediyeleri oluşturamadık. Türkiye’nin dört bir yanında her il ve ilçede yüzde 70 oranında eğer yapılanmalarınız, teşkilatlarınız, belediye başkanlarınız yok ise bu genel seçimlerin bir belirleyicisi oluyor. Dediğim gibi belediyecilik anaç yapıdır. Vatandaşlara projenizi anlatmak belediyecilik üzerinden başlar. İşte bu yüzden ben yerel yönetimlere çok büyük önem veriyorum. Birinci mesele bu. Yerel yönetimlerdeki noksanlığından dolayı genel seçimlerin doğal bir akış ile sabote olduğunu düşünüyorum. Öte taraftan üst üste seçimler atlattık. Bu üst üste yapılan seçimler hem parti teşkilatımızı hem de vatandaşı haliyle yordu. Hem maddi olarak hem manevi olarak. Siyaset fedakarlık işidir. Siyaset gönül işidir. Zaten yorgun ve Türkiye’nin istikrarı ve terör açısından, ekonomik açısından da tehlikeli olduğu için vatandaş zannediyorum projeleri çok daha açık bir şekilde anlatan, medyada çok daha fazla sese sahip olan partilere daha fazla yöneldiler. Buna baktığımız da bütün partiler ve vatanperverin aslında bir partisi yoktur” ifadelerini kullandı. Vatanperverliğin partiler üstü olduğunu söyleyen Gökçen Çatlı, şunları kaydetti:

    “O yüzden ülkemizde değil çivi çakmayı, çivi çakmayı aklından geçiren bile bizim için değerlidir ama hizmeti götürmek ve yapılacak olan hizmetleri duyurmak adına da zannediyorum Ülkücü hareketin üst üste gelen seçimlerden dolayı maddi ve manevi olarak yorgunluğundan dolayı böyle bir handikap daha çıktı. Biliyorsunuz bu vesileyle üçüncü partiden dördüncü partiye oy açısından değil ama vekil açısından dördüncü parti gelmemiz moral çöküntüsü yaratmıştır. Ama bu siyasettir. Siyasette meşaleler bir partiden başka bir partiye geçer. Eğer Ülkücü harekette bu moral bozukluğu yarattıysa vatanperver kişi hiçbir zaman hayallerini yıkmamalıdır. Ülke adına olumlu düşünmekten asla geri adım atmamaktadır. Eğer bir hatamız varsa bir daha ki dönemlerde hatamızı daha iyi görmek adına bir fırsat olarak görülmelidir.”