Etiket: Değildir”

  • Belediye başkanından vatandaşlara moral yüklü mesaj: “Halkımız yalnız değildir, sahipsiz değildir’’

    Belediye başkanından vatandaşlara moral yüklü mesaj: “Halkımız yalnız değildir, sahipsiz değildir’’

    Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, “Halkımız yalnız değildir, sahipsiz değildir. Devletimiz, Valiliğimiz ve belediyemizin aldığı tedbirler en üst seviyededir. Hangi konuda olursa olsun en ufak bir ihtiyacı olan her vatandaşımıza bir telefon kadar yakınız” dedi.

    Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Kovid-19’la mücadele süreciyle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede önemli mesajlar verdi. Başkan Sekmen, sürecin en kısa sürede aşılacağını ve salgın tehlikesinin ortadan mutlaka kaldırılacağını belirterek, “Devletimizin aldığı tedbirlere uyum sağlayarak, en kısa sürede bu sıkıntıları atlatarak daha güzel günlere hep beraber ulaşacağız. Önce şunu ifade edeyim ki, alınan tedbirler bizlerin sağlığı ve geleceğimiz açısından çok önemli. Eğer bu virüsten kısa kürede kurtulmak istiyorsak; devletimizin aldığı kararlara harfiyen uyalım, sokağa çıkmamaya özen gösterelim. Mümkün mertebe evlerde hijyenik şartlara uyum sağlamaya özen gösterelim” ifadelerini kullandı.

    Sekmen: “Hiçbir vatandaşımız yalnız değil”

    Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Erzurum’da da hiç kimsenin yalnız ve sahipsiz olmadığının altını çizen Başkan Sekmen, “Vatandaşlarımıza şunu ifade etmeliyim ki kesinlikle yalnız değiller. Gerek devletimizin tedbirleri, gerek Valiliğimiz ve gerekse de Büyükşehir Belediyemizin aldığı tedbirlerle vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu ifade etmek istiyorum. 65 yaş üstü vatandaşlarımızın ihtiyaçları ve cenaze gibi acil durumlar olabilir, bu tip durumlarda 444 16 25 numaralı çağrı merkezimiz her türlü hizmeti vermeye hazırdır. Vatandaşlarımız bu numarayı arayarak sıkıntılarını iletebilir, yardım talebinde bulunabilirler” diye konuştu.

    Başkan Sekmen, Erzurum halkına şöyle seslendi:

    “Her ne ihtiyacınız olursa olsun, çağrı merkezimize günün her saatinde ulaşabilir, taleplerinizi anında iletebilirsiniz. Yalnız olmadığınızı biliniz! Valiliğimiz ve Büyükşehir Belediyemiz olarak sizlerin yanınızdayız. Her türlü tedbiri aldık. En kısa sürede de inşallah bu korona virüs sorununu aşmış olacağız. Birlikte başaracağız.”

  • Dr. Bedir, “Koronavirüs alacağımız tedbirlerden daha güçlü değildir”

    Dr. Bedir, “Koronavirüs alacağımız tedbirlerden daha güçlü değildir”

    Erzurum İl Sağlık Müdürü Dr. Gürsel Bedir yeni koronavirüs COVİD-19 hastalığından korunmak için kişisel hijyenin önemine vurgu yaptı.

    Dr. Bedir, yaptığı yazılı açıklamada, “Sayın Bakanımız Fahrettin Koca’nın değimiyle Koronavirüs alacağımız tedbirlerden daha güçlü değildir, bu hastalıkta riskler bellidir artık, riskler belli tedbirler basittir. Dolayısıyla tüm halkımızın Koronavirüsle ilgili paylaştığımız korunma tedbirlerini uygulaması ve özellikle de ellerimizi sık sık suyla sabunla yıkamamız çok çok önemli.’’ dedi.

    Dr. Bedir, herkesi basit tedbirleri uygulama konusunda duyarlı olmaya davet etti.

  • DES Genel Başkan Yardımcısı Topal: “Karne öğrencinin geleceğini belirleyen  tek ölçüt değildir”

    DES Genel Başkan Yardımcısı Topal: “Karne öğrencinin geleceğini belirleyen tek ölçüt değildir”

    Yaklaşık 18 milyon öğrencinin karne alması ile başlayacak olan 15 günlük sömestr tatilini ve 2019-2020 Eğitim-Öğretim yılının birinci dönemini değerlendiren Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Topal, “Başarısız bir karne getiren çocuğunuzu kırmayın çünkü o karne yalnızca çocuğun değil, anne baba olarak sizin de karnenizdir. İyi bir karneyi öğrenci, veli ve öğretmen hep birlikte yakalayabilir” dedi.

    Veliler karne konusunda çocuklarına nasıl davranacağını konusunda sorun yaşadığını anlatan Mustafa Topal, “Kötü karne alan çocuğuna sert ve aşağılayıcı davranan anne babalar çocuklarında ciddi kişilik bozukluklarına neden olmaktadır. Türkiye’de her karne döneminde dayak, evden kaçma, sahtecilik, intihar teşebbüsü gibi birçok olumsuz karne kaynaklı olayın yaşandığı, Türkiye’de karne Sendromunun aşılması için şu başlıkların tartışılması gerektiği belirtiliyor” diye konuştu.

    Karne her şeyin sonu değil

    Topal, Türkiye’de anne babalar karneye gereğinden fazla önem verdiğini karnenin, çocuğun geleceğinde belirleyici tek ölçüt olmadığını dile getirdi.

    Velilere karne konusunda çocuklarınıza baskı yapmayın uyarısında bulunan Topal, anne babaların hatalı davranışlarından dolayı zayıf karne getiren birçok çocuk bunalım ve depresyona girmekte, ’başarısızlığı’ kişiliği ile özdeşleştirmektedir. Bazı öğrencilerin okulu ve öğretmenlerini sevmemesinin altında yatan nedenler, karne konusundaki yanlış tutumlarla oldukça ilgilidir. Karnenin tek başına başarıyı göstermediği ve karnenin ölçütlerden sadece bir tanesi olduğunu söyledi.

    Kırık karne getiren çocuğa nasıl davranmalı?

    Baskının çocuğu başarısızlığa iteceği unutulmadan karneye çok fazla anlam yüklenmemesi gerektiğini söyleyen Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Topal, daha sonra şunları kaydetti;

    “Kırık notların altında yatan asıl sebebi araştırmak gerekir. Anne baba bu işe, kendi çocukluklarından da başlayıp daha geniş bir çerçeveden bakmalı. Çocuklarına yüklenmemeli, onlarla ilgilenerek, sorunlarına yönelerek, düşük notları olduğu için yanlış yollara sapmasını engelleyebilirler. Zayıf notla karşınıza gelen çocuğunuzun sizden daha fazla üzüldüğünü unutmayın. Çocuğunuzu her haliyle sevdiğinizi, problemleri birlikte aşacağınızı ve ona güven duyduğunuzu hissettirin. Her çocuk farklı becerilere sahip bir bireydir. Bir başkasıyla kıyaslamaya sakın kalkışmayın. Başarısızlığının nedenini birlikte konuşun. Yapılabilecekleri belirleyin. Eksik olduğu konuları belirleyin, bunları nasıl gidereceğine birlikte karar verin. Gelecek dönem için başarısız olduğu derslerle ilgili neler yapılabileceğini planlayın. Bir sonraki dönem başarısını artırabileceği konusunda ona güvenin ve onu yüreklendirin. Öğretmenleri ve okul rehberlik servisleri ile iletişime geçin, yardım ve işbirliği isteyin.”

  • Numan Kurtulmuş: “Cumhur ittifakı masa başı anlaşması değildir”

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, AK Parti ve MHP arasında yapılan ‘Cumhur İttifakı’nın önemine değinerek, “Cumhur İttifakı bir masa başı anlaşması değildir, ‘sana şu kadar bana şu kadar anlaşması hiç değildir.’ Cumhur İttifakı selaların eşliğinde kurulmuş bir siyasal ittifaktır” dedi.

    Kurtulmuş, Denizli’nin ilçelerinin AK Parti ve ‘Cumhur İttifakı’ adaylarının açıklandığı törene katıldı. Aday isimlerinin açıklanması önce bir konuşma yapan Kurtulmuş, Cumhur İttifakı’nın seçimler ve Türkiye açısından önemine değindi. Cumhur İttifakı’nın pazarlıkla kurulmadığına vurgu yapan Kurtulmuş, “Bu seçimde Cumhur İttifakı ile seçime giriyoruz 30 büyükşehir de AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) yapmış olduğu düzenlemeler sonucunda iş birliği yapılması kararlaştırılmıştır. Bu 30 büyükşehirden birisi de Denizli’dir. Cumhur İttifakı bir masa başı anlaşması değildir, ‘sana şu kadar bana şu kadar anlaşması hiç değildir.’ Cumhur İttifakı siyasi partilerin yöneticilerinin kendi aralarında oluşturduğu bir anlaşmada değildir. Cumhur ittifakı 15 Temmuz gecesi meydanlarda tanklara, uçaklara, helikopterlere karşı milletimizin ‘Ya Allah, bismillah, Allahu Ekber’ diyerek kurduğu bir mücadeledir, bir dayanışmadır. Cumhur İttifakı salaların eşliğinde kurulmuş bir siyasal ittifakdır. Ben Cumhur İttifakı’nın bu seçimlerde milletimize hayırlar, bereketler getirmesini temenni ediyorum. Cumhur İttifakı’nın her iki parti içinde, milletimiz için de önemli sonuçlar doğuracağına yürekten inanıyorum. Bu vesile ile bizim destekleyeceğimiz MHP’li arkadaşlarımızı ilan edeceğiz. Hep beraber yerel seçime gireceğiz. Dayanışma ve iş birliği içerisinde gireceğiz ve inşallah Denizli’de de çok büyük bir sonuç elde edeceğiz” dedi.

    Açıklanan belediye başkan adayları

    EGS Kongre ve Fuaye Alanında gerçekleştirilen törende Kurtulmuş’un açıkladığı ilçeler ve aday isimleri ise şöyle:

    “Acıpayam-Hulisi Şevkan, Babadağ-Salim Demirezen, Baklan-Yusuf Gülsever, Bekilli-Mustafa Çoban, Beyağaç-Mustafa Akçay, Bozkurt-Hamdi Cin, Çameli- Cengiz Arslan, Çardak-Hüsnü Yılmaz, Çivril-Niyazi Vural, Güney-Halil Ayhan, Honaz-Turgut Devecioğlu, Kale-Mehmet Salih Sağnıç, Sarayköy-Ahmet Necati Özbaş, Serinhisar-Şeref Turhan, Tavas-Hüseyin İnamlık, Merkezefendi-Muhammet Subaşıoğlu, Pamukkale- Avni Örki.”

  • İl Müftüsü Şahin: “Mekke’in fethi kutlamaları yılbaşına alternatif değildir”

    Mekke’nin fethinin yıldönümü kapsamında yapılan programda konuşan İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven, Mekke’nin fethine dair yapılan kutlamaların yılbaşına alternatif olarak gösterilmesinin doğru olmadığını söyledi.

    İl Müftülüğü ve Gönüllü Kültür Teşekkülleri işbirliğiyle Mekke’nin Fethi Programı düzenlendi.Şehir Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen programa Vali Yardımcısı Ali Uslanmaz, Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici, Gönüllü Kültür Teşekkülleri Platformu Başkanı Ahmet Taş ve çok sayıda davetli katıldı.

    “Mekke’nin fethi İslam alemi için dönüm noktası”

    İlahi konseriyle başlayan programda Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından günün anlam ve önemine dair konuşmalar yaptı. Programla ilgili açıklamada bulunan İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven, Mekke’nin fethinin İslam tarihinden önemli bir dönüm noktası olduğun söyledi. Güven, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Mekke’nin fethi savaşla değil, gönülleri fethetmekle gerçekleşmiştir. Bu fetih sonrasında İslam coğrafyasının hızlı bir şekilde genişlediğini ve İslam davetinin, 3 milyon metrekareye ulaştığını görmekteyiz. Peygamberimiz (SAV), doğduğu, büyüdüğü şehirden hicret etmek zorunda kalırken tekrar döneceğini ifade etmiştir. Mekke’nin fethi bunun sembolüdür. Ayrıca, Mekke’ye giderken, insanların değil, hayvanların bile zayi olmaması için özen göstermiş, ordunun geçiş güzergahında, yeni yavrulamış olan bir dişi köpeği gördüğü zaman onun başına bekçiler dikerek ordunun ona zarar vermesini engellemiş olan bir şefkat peygamberinin ümmetiyiz. Bu nedenle Mekke’nin fethini tüm dünyaya, Müslümanlara anlatmalıyız.”

    Mekke’nin fethine dair yapılan programların yılbaşına alternatif olarak gösterilmesinin doğru olmadığını belirten İl Müftüsü Güven, “Bizler vaazlarımızda ve daha önceki açıklamalarımızda, yılbaşı kutlamalarının bir Müslüman adeti olmadığını, Hristiyanlara ait bir adet olduğunu söyledik. Hristiyanlar, kendi kültürlerine ait olan yılbaşını istedikleri şekilde kutlayabilirler. Ancak, Müslümanların kutlamaları gereken iki dini bayramları vardır; bunlar da Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramıdır. Bunun dışında ülkemizin Milli Bayramları da vardır. Özellikle iki bayramı dile getirmemin nedeni, dini açıdan iki bayrama da katılımın yüksek olmasından dolayıdır” diye konuştu.