Etiket: Değerlendirmesi

  • Sanayi ve Teknoloji Komisyonu’ndan “sanayi” değerlendirmesi

    Manisa Organize Sanayi Bölgesinde incelemelerde bulunan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknolojileri Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş, “İki ay önce bu geziyi yapsaydık herkes ’Ne olacak bu Türkiye’nin hali’ diye sorgulama aşamasına gelecekti. Ama dün gördük ki sanayicilerimiz, ’Bize nasıl teşvik verebilirsiniz?, Rekabet eksiklerimizi nasıl ortadan kaldırabilirsiniz?, Dünya ile mücadelemizde nasıl yardımcı olabilirsiniz?’ diye gelecek ile ilgili önemli sorular sormaya başladılar. Karamsarlığın ortadan kalktığı, heyecanın belli bir miktar üst seviyeye doğru çıktığını görmüş olduk” dedi.

    Manisa’da Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile birlikte dün Manisa Organize Sanayi Bölgesindeki fabrikaları gezen TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknolojileri Komisyonu üyeleri, işadamlarıyla birlikte gerçekleştirdikleri toplantıların ardından incelemelerine bugün de devam etti. Komisyon üyeleri Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi ile AK Parti Manisa Milletvekilleri İsmail Bilen ve Semra Kaplan Kıvırcık’ın ev sahipliğinde kahvaltılı programda buluştu. Kahvaltılı programın ardından dün gerçekleştirilen Manisa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki incelemelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknolojileri Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş, sanayide karamsarlığın ortadan kalmaya başladığını söyledi. Türkiye ekonomisi üzerinde dış güçlerin operasyonlar yaptığını söyleyen Elitaş, “Türkiye 2013 yılından itibaren çeşitli operasyonlarla karşı karşıya kaldı. Bu arada seçim sürecinin ortaya çıktığı, siyasi gerginliğin hat safhaya ulaştığı süreçte dış mihrakların yaptığı operasyonların da alıcısının, etkisinin fazla olduğunu gördük. İnşallah 31 Mart seçimleri bittikten sonra bundan sonraki süreçte 4 yıl seçimsiz bir süreçte Türkiye’nin gerçeklerinin daha sağlıklı ve daha sağduyulu bir şekilde masaya yatırılması ortaya çıkacak” dedi.

    “Sanayide karamsarlık ortadan kalktı”

    10 Ağustos tarihinde en yüksek oranları gören döviz nedeniyle sanayicilerin bir dönem karamsarlık yaşadığını ancak bu karamsarlığın ortadan kalkarak yerini heyecana bıraktığını söyleyen Elitaş, “2018 yılında erken seçim kararı alındıktan sonra birdenbire dış operasyonlarla 10 Ağustos tarihinde pik yapan döviz fiyatları kamuoyunda, sanayicilerde ve bütün toplumda bir huzursuzluk ve rahatsızlık beraberinde getirmişti. İki ay önce bu geziyi yapsaydık herkes ’Ne olacak bu Türkiye’nin hali?’ diye sorgulama aşamasına gelecekti. Ama dün gördük ki sanayicilerimiz, ’Bize nasıl teşvik verebilirsiniz?, Rekabet eksiklerimizi nasıl ortadan kaldırabilirsiniz?, Dünya ile mücadelemizde nasıl yardımcı olabilirsiniz?’ diye gelecek ile ilgili önemli sorular sormaya başladılar. Karamsarlığın ortadan kalktığı, heyecanın belli bir miktar üst seviyeye doğru çıktığını görmüş olduk. Çünkü karamsarlık döneminde herkes yarın ile ilgili beklentilerinin olmadığı, günü kurtarmak için ne gibi çareler üretilebilir gibi konuları gündeme getirirken, bugün gerçekten insanların yatırım, üretim ve ülke ekonomisine katkıyla ilgili ’Ne yapabilirizin tartışıldığı bir toplantı oldu” ifadelerini kullandı.

    TÜİK’in açıkladığı Ekonomi Güven Endeksi oranlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Elitaş, “Bugün görüyorum ki TÜİK’in açıkladığı ’Ekonomi Güven Endeksi’nde 9.6’lık bir artış söz konusu. Önümüzdeki günlerde bu güven endeksinin daha iyi bir noktaya doğru gelmesiyle heyecanın zirve yapacağı ve Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulup yeni bir sürece büyüme eğrisine gireceğine inanıyorum” diye konuştu.

    “Yüksek teknoloji ürünleri ihracatını 10 seviyelerine ulaştırmak için gayret göstermeliyiz”

    Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Endüstri 4.0 ile ilgili desteklerin bulunduğunu söyleyen Elitaş, “Eskiden Ekonomi Bakanlığındaydı, şimdi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ’Endüstri 4.0’ ile ilgili destekleri söz konusu. Amaçlarımız Türkiye ihracat yapısında şu anda 4-4.5 civarında yüksek teknoloji ürünleri ihracatı var. Yüzde 30 civarında da orta yüksek teknoloji ürünleri var. Biz yüksek teknoloji ürünlerinin önce yüzde 5 daha sonra yüzde 10 seviyelerine ulaştırmak için gayret göstermeliyiz. Bununla ilgili mantalite değişikliğine ihtiyaç var. Üreticinin, sanayicinin ve bu noktalarda katkı sağlayacak kültür ve birikimi olan insanları çalıştırması gerekiyor. Paydaşlar devletin yaptığı imkanlardan tam olarak haberdar değiller. Bürokrasi ve ilgili kurum ve kuruluşlar bunları anlatmaları lazım. Sadece ilgili olanlar konuyla ilgili bilgi sahibi. Ama ilgisiz olanlar bu çerçevede dinleyerek bilgi sahibi olma imkanı bulmuş oluyorlar” dedi.

    Üniversiteler ile sanayinin bir araya gelmesi gerektiğini ifade eden Elitaş, “Bilim dünyası ile üretim dünyasını yan yana getirmek en önemli unsurlardan birisi. Sektör, sanayiciler, üniversitelerden talep etmeyi; üniversiteler de bu bilgilerini teorik bazda değil gerçek hayatla bütünleşmiş şekilde sunmayı kavrayabilmeleri çok önemli. Teorik ile pratiği birleştirmek en zor işlerden biri. Üniversite pratik yönden bu işleri yapmak için önemli bir iş” diye konuştu.

    “Üniversitelerimiz sanayiye fikri olarak destek olacak bir konuma gelmek mecburiyetindeler”

    Üniversitelerin sanayiye bilgi aktarması gerektiğini belirten Elitaş, “Bizim vasıfsız işçiye ihtiyacımız var. Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 10.2’yken Manisa gibi gelişmiş illerimizde hem vasıflı hem de vasıfsız işçinin çalışan ihtiyacının olduğunu görüyoruz. İki türlü bir açık var. Öbür taraftan da çalışmak istemeyen, iş beğenmeyen bir grup var. İnşallah bunları bir araya getireceğiz. Bu üniversite sanayi iş birliği ile aşılması gereken önemli konulardan birisi. Üniversitelerimiz sanayiye fikri olarak destek olacak bir konuma gelmek mecburiyetindeler” dedi.

    Komisyon üyeleri kahvaltılı programın ardından Manisalı işadamlarıyla görüşmelerine devam etti.

  • Kudüs karikatürleri için jüri değerlendirmesi tamamlandı

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Eyüpsultan Belediyesi’nin katkılarıyla hazırlanan ve Mirasımız Derneği ve Dünya Karikatüristler Birliği (UWC) tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen “Uluslararası Mirasımız Kudüs Karikatür Yarışması”nın jüri değerlendirmesi tamamlandı.

    Karikatüristlerin Kudüs ile alakalı insan hakları, adalet, özgürlük, sevgi, kültür, sosyal hayat, sosyal sorumluluk, barış, şehir hayatı gibi kavramları ve konuları zenginleştirici bir perspektifle işlemesi beklenen yarışmanın başvuruları 16 Kasım’da sona erdi.

    Yarışmaya 40 ülkeden 329 karikatürist tarafından gönderilen 788 eser, ön jüri tarafından değerlendirildi ve yaklaşık 30 eser finale kaldı.

    Finale kalan eserler ise Türkiye’den Ahmet Altay ve Murat Yılmaz’ın yanı sıra Portekiz’den Vasco Gargalo, Fransa’dan Shahrokh Heidari, Mısır’dan Wesam Khalil, Suriye’den Yaser Ahmad ve İran’dan Nahid Maghsoudi’nin yer aldığı ana jüri tarafından 2 gün süren toplantılarda incelendi ve ödül alacak isimler belirlendi.

    Birinciye 15 bin lira ödül

    Yarışmayla İsrail işgali altında bulunan Kudüs konusunda farkındalık oluşturulması ve Kudüs’te yaşayan yaklaşık 400 bin Müslüman üzerinde uygulanan ayrımcı politikalar ile Mescid-i Aksa özelinde gerçekleştirilen ibadet özgürlüğü kısıtlamalarına dikkat çekilmesi amaçlanıyor.

    Uluslararası kamuoyunu harekete geçirmesi beklenen yarışma, Kudüs bağlamında kültürel miras bilincini, sosyal hayatta kültürel mirasın önemini, kültürel miras çerçevesinde sosyal sorumluluk bilincini, Kudüs’ün kültürel mirasa katkısını ve kültürel hayattaki önemini gündeme getirmeyi hedefliyor.

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Eyüpsultan Belediyesinin katkılarıyla hazırlanan “2. Uluslararası Mirasımız Kudüs Karikatür Yarışması”nın kazananları, 9 Aralık’ta Eyüpsultan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek ödül töreninde açıklanacak.

    Yarışma neticesinde birinciye 15 bin, ikinciye 10 bin ve üçüncüye 7 bin 500 lira ödül verilirken, biner lira değerinde “Mirasımız Derneği Özel Ödülü”, “Naci el-Ali Özel Ödülü”, “Necmettin Erbakan Özel Ödülü”, “II. Abdülhamit Han Özel Ödülü” ve “Selahaddin Eyyubi Özel Ödülü” de sahiplerini bulacak.

  • MHP durum değerlendirmesi yaptı

    Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Naim Karataş, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof.Dr. Kamil AYDIN, İl Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof.Dr. Serdar Sevimli, MYK üyesi Adem Yurdigül ve Doç.Dr. Ahmet Gökan Yazıcı, Erzurum merkez ve diğer ilçe Başkanlarıyla sabah Kahvaltısı yaparak, mahalli idare seçimleri hakkında durum değerlendirmesi yaptı.

    Türkiye’nin genel siyasi ve ekonomik durumuyla ilgili fikir alışverişinde de bulunulduğu toplantıda söz akan MHP İl Başkanı Naim Karataş, “2019 mahalli idare seçimlerinde, Erzurum’da MHP’nin önemli bir başarı kaybedeceğini” belirterek, “Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, tüm ilçe belediyelerinin MHP’nin olacağını, bunun için her türlü fedakarlığa hazır olduklarını” dile getirdi. Teşkilatların birlik ve bütünlüğünün önemine vurgu yapan Karataş, “göreve geldiğimiz günden itibaren, teşkilatlarımızın birlik ve bütünlüğünü her şeyin üstünde gördük. Bunun için birlik ve bütünlüğümüze zarar verecek her türlü zehirli sözlere kulaklarımızı kapattık. İnanıyorum ki ülkücü hareket el ele, omuz omuza verirse her türlü zorluğun üstesinden gelir. Bunun farkında olan art niyetli çevreler birlik ve bütünlüğümüzü bozacak her türlü iş ve eyleme başvurmuş, ancak başarılı olamamışlardır. Milliyetçi Hareketin zafere doğru yürüyüşünü hiçbir güç engelleyemeyecek, 1 Nisan sabahı milletimiz MHP’li günlere uyanacaktır” dedi.

  • AESOB Başkanı Dere’den Enflasyon değerlendirmesi

    Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere, Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı Ekim ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

    AESOB Başkanı Adlıhan Dere, üretici maliyetlerinin arttığını ve bu durumun vatandaşı zora sokacağını savundu. Dere, “2018 Ekim ayı enflasyonu bir önceki aya göre TÜFE’de yüzde 2,67, Yurtiçi ÜFE’de yüzde 0,91 artış gösterdi. Tüketici fiyatlarının yıllık bazda artışı yüzde 25.24 oldu. Rakamlara baktığımızda iç açıcı bir tabloyla karşılaşmıyoruz maalesef, enflasyon hem esnaflarımızı hem de vatandaşlarımızı olumsuz etkiliyor. Ancak enflasyonda asıl belirleyici aylar Kasım ve Aralık ayları olacak. Enflasyonla Topyekün Mücadele programı kapsamında yapılan indirimler, hükümetimizin uygulamaya koyduğu vergi indirimleri sayesinde enflasyonun düşme eğilimine gireceğine inanıyoruz” dedi.

    “Vergi indirimleri arttırılmalı”

    Otomotiv, beyaz eşya, mobilya sektörüne getirilen vergi indirimlerinin çok yerinde bir karar olduğunu ifade eden Dere, “Hükümetimizin geçtiğimiz günlerde açıkladığı belirli sektörlere yönelik KDV ve ÖTV indirimlerinin çok yerinde bir karar olduğunu düşünüyoruz. Ancak bu indirimlerin yalnızca otomotiv, beyaz eşya gibi alanlarla sınırlı kalmaması başka sektörlere de yayılması enflasyonun düşmesinde oldukça etkili olacaktır. Esnaf ve sanatkarlarımız ellerinden geldiğince zam uygulamıyorlar zaten ve hükümetimizin açıkladığı indirim politikalarına güçleri yettiğince destek veriyorlar. Dolayısıyla vergi indirimlerinin diğer sektörlere de yayılması ve mazotta, benzinde, enerji alanında yapılacak her indirim hem esnaflarımıza nefes aldırır hem de vatandaşlarımızın alım gücünü yükseltir.”

  • ATSO Başkanı Çetin’den Enflasyon değerlendirmesi

    Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Ekim Ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    ATSO Başkanı Davut Çetin, Yİ-ÜFE ile TÜFE arasındaki yaklaşık 20 puanlık farkın reel sektör üzerindeki maliyet baskısını devam ettirdiğini belirterek, üretici üzerindeki maliyetlerin tüketici enflasyonuna yansımasının kaçınılmaz olacağını kaydetti.

    Başkan Çetin açıklamasında şunları kaydetti:

    “2018 Ekim ayı enflasyonu bir önceki aya göre TÜFE’de yüzde 2,67, Yurtiçi ÜFE’de yüzde 0,91 artış göstermiştir. Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 25,24, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 45,01 artış göstermiştir. Türkiye, maalesef enflasyon oranında Sudan, Arjantin, İran, Suriye, Liberya gibi ülkelerin ardından dokuzuncu sıraya yükselmiştir. ÜFE ve TÜFE arasındaki 20 puanlık fark reel sektör üzerindeki maliyet baskısının devam ettiğini ve döviz kuru ile birlikte maliyetler düşmedikçe maliyetlerin TÜFE’ye yansımasının kaçınılmaz olacağına işaret etmektedir. Nitekim beklenti anketleri sonuçları, enflasyonun birkaç ay boyunca yüksek kalmaya devam edeceği, 2019’un ikinci yarısından itibaren yüzde 15 civarına ineceği, 2020 yılında çift haneli enflasyon yaşanacağı ve ancak 2021 yılında tek haneli enflasyona dönüş olacağı yönündedir.”

    “Yüksek enflasyonun ekonomik ve sosyal yapıda ciddi etkileri olur”

    Yüksek bir enflasyonun devam etmesinin ekonomik ve sosyal yapıda ciddi etkilerinin olacağını savunan Çetin, “Son bir yılda gıda fiyatlarının yüzde 30, sebze ve meyve fiyatlarının yüzde 50, elektrik-doğal fiyatlarının yüzde 25, giyim fiyatlarının yüzde 35 artması önemli bir yoksullaştırıcı etki yaparak piyasada sert bir durgunluğa neden olmuştur. Ağustos ve Eylül aylarında rekor düzeyde aylık ÜFE artışları gerçekleştikten sonra aylık artışın yüzde 0.91’e düşmüş olması olumlu bir gelişmedir. Ayrıca mobilya, beyaz eşya ve otomotivdeki vergi indirimleri hem enflasyonu geriletecek hem de piyasayı canlandırıcı etki yapacaktır. TÜFE’nin aylık yükselişinde giyim, gıda ve elektrik-doğal gaz fiyatlarındaki artış, yıllık yükselişinde ise gıda, akaryakıt-ulaştırma, elektrik-doğal gaz ve ev eşyası fiyatlarındaki artış etkili olmuştur. Sebze fiyatlarında Antalya örtüaltı tarım ürünlerine geçiş kaynaklı artış sözkonusudur. Yİ-ÜFE’de aylık artış özellikle elektrik fiyatlarına yapılan zam kaynaklı olmuştur. Bunun dışında etkili olan iki grup gıda ve kağıttır. ÜFE’de yavaşlama süreci başlamış olmakla birlikte temel girdilerde maliyet azaltıcı önlemler enflasyonun daha hızlı düşmesi için yararlı olacaktır” dedi.

    Batı Akdeniz’de enflasyon

    Davut Çetin, “Bölgemizdeki TÜFE oranı, aylık yüzde 2,30, on aylık yüzde 23,90 ve yıllık bazda yüzde 26,45 olarak gerçekleşmiştir. TR61 Bölgesi (Antalya-Isparta-Burdur), 26 bölge arasında aylık enflasyonda 21.,on aylık enflasyonda 8., yıllık enflasyonda ise 13., sırada yer almıştır” dedi.