Etiket: Değerlendirmesi

  • Bahçeşehir Koleji’nden LGS değerlendirmesi

    Bahçeşehir Koleji’nden LGS değerlendirmesi

    Bu yıl pandemi nedeniyle her öğrencinin kendi okulunda girdiği Liseye Geçiş Sınavı (LGS), bugün gerçekleştirildi. Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özge Aslan, LGS’yi değerlendirerek tüm derslerin, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan kazanım dahilinde olduğunun söylenebileceğini, her ay düzenli olarak yayınlanan örnek sorularla paralel bir LGS ile karşılaşıldığını söyledi ve 2020 LGS’nin belirleyicisinin matematik dersi olacağını söyledi. Sınavın, sosyal mesafe kuralları dikkate alınarak sorunsuz gerçekleştiğini aktaran Aslan, uzun süredir birbirini görmeyen öğrencilerin kendi okullarında sınava girmelerinin onları rahatlattığını ve sınav öncesi arkadaşlarını görmelerinin motivasyonlarını artırdığını vurguladı.

    “Tercih döneminde rehber öğretmenlerden destek alınmalı”

    “Bu yıl geçen yıla göre 600 binden daha fazla öğrencinin girdiği LGS, tercih döneminde daha dikkatli seçimler yapmayı gerektiriyor.” diyen Dr. Özge Aslan, sınav öncesi öğrencilerin ve velilerin elinden geleni yaptığını, 16 Temmuz’da açıklanacak sonuçlar sonrası tercih döneminin dikkatli yönetilmesi gerektiğinin altını çizdi. Aslan sözlerine şöyle devam etti: “Sonuçlar açıklandıktan sonra yüzdelik dilim ve sıralama dikkate alınarak tercih sürecinin doğru yönetilmesi gerekiyor. Bu yıl, geçen yıla göre yaklaşık 600 bin daha fazla öğrenci sınava girdiği için tercih döneminde bu yıl açıklanacak yüzdelik dilim ve sıralamayı dikkatli yorumlamak için ailelerin süreci, okullarında rehber öğretmenlerinden destek alarak yürütmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.”

    Dr. Özge Aslan, sınavın belirleyici dersinin matematik olacağını ifadere ederek, “Soruların tamamına yakınında, öğrencilerin soruları somutlaştırarak daha rahat yorum yapabilmeleri için şekil, grafik, tablo gibi görseller kullanılmıştır. Bundan önceki LGS sınavlarında olduğu gibi matematik okur-yazarlığı yine ön plana çıkmaktadır. Taksonomik olarak çözümleme ve analiz yapma gibi üst düzey düşünme becerilerini ölçen soruların yoğun olduğu görülmekle beraber kavrama düzeyinden de sorular bulunmaktadır. Soruların çoğunda işlem adımlarının fazla olduğu ve bundan dolayı bazı öğrencilerin zaman kontrolü noktasında sıkıntı yaşadığı gözlemlenmiştir. Sınavın yarısının zor geri kalanının ise orta ve kolay güçlükte olduğunu söylemek mümkündür.” diye konuştu.

    “Türkçe’de akıl yürütme ve dikkat becerisi ön planda”

    “Okuma anlama sorularının ağırlıkta olduğu bu sınavda günlük hayatla ilişkilendirilmiş metinlerle kurgulanmış sorular, öğrencilerin hem dikkat becerilerini hem de üst düzey düşünme becerilerini ölçmüştür.” açıklamasında bulunan Dr. Özge Aslan, sözlerine şöyle devam etti: “Grafik ve tablo şeklindeki görsel yorumlama soruları da öğrencilerin analiz ve sentez yeteneklerini ölçen ayırt edici sorular olmuştur. Dil bilgisi soruları, kazanımları kavramış olmayı gerektiren, konuya hâkim öğrencilerin rahatlıkla çözebileceği cevabı net olan sorulardır. Okuma anlama sorularının ağırlıkta olduğu bu sınavda akıl yürütme becerilerine dayandırılmış metinler, sınavın belirleyici soruları olarak öğrencilerde hem dikkatli okuma hem de zamanı doğru kullanma becerisini gerekli kılmıştır. Geçtiğimiz yıllara göre soruların daha uzun paragraflardan oluşması, öğrencilerin sorularda daha fazla zorlanmasına sebep olabilir. Ancak sorular açık ve nettir, cevaba kolay ulaşılabilir formatta sorular sorulmuştur. Tartışmaya açık bir soru bulunmamaktadır.”

    Dr. Aslan, “LGS’de daha önce hiç sorulmamış olan Tanzimat Fermanı konusundan soru gelmiştir” diyerek “Sorular, MEB tarafından yayımlanan örnek sorularla benzerlik taşımaktadır. Ancak örnek sorularda yer alan beceri temelli harita yorumlama tarzında soru sınavda yer almamıştır. Bilgi, kavrama sorularının çoğunlukta olduğu ve ayrıca öğrencilerin muhakeme gücünü ortaya koyan ve çıkarım yapabilecekleri üst düzey beceriyi ölçen uygulama düzeyinde soruların da mevcut olduğu söylenebilir.” dedi.

    “İngilizce soruları, konulara göre dengeli olarak dağıtılmış, sarmal yapıda hazırlanmıştır” ifadesini kullanan Dr. Özge Aslan, “Analiz ve yoruma dayalı sorulara bu yıl daha az yer verilirken, sınav soruları ağırlıklı olarak bilgi ve kavrama düzeyinde hazırlanmıştır. Bu yılki LGS İngilizce sınavı, öğrencilerin soruların cevaplarını içeriği dikkatle okuyarak, kolayca tespit edebilecekleri, ezbere dayalı olmayan, geçmiş yıllardaki bilgileri ile yapabilecekleri, sarmal yapıda sorulardan oluşmaktadır. MEB tarafından yayınlanan örnek ve çalışma sorularında yer aldığı gibi, sınavda grafikli, okuma parçası ve diyalog içeren soru türlerine yer verilmiştir.” diye konuştu.

    Dr. Aslan, açıklamasına şöyle devam etti:

    “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi için hayatın içinden yoruma dayalı sorularla karşılaştık. Tüm sorular 8. Sınıf kazanımlarından oluşmaktadır. Sorular açık, anlaşılır ve net ifade edilmiştir. Sınav, daha çok öğrencinin yorumlama, çıkarım yapma becerilerini ölçmüştür. Kader konusu ile ilgili soruda öğrenciler külli irade, cüzi irade, emek kavramlarını iyi karşılaştırarak ve metinde geçen ifadelere dikkat ederek doğru cevaba ulaşabileceklerdir. Sadaka-i cariye konusu ile ilgili soruda öğrencinin bu ifadeyi bilip yorum yapması gerekmektedir. Fen Bilimleri sınavı geçen sene uygulanan sınava göre kolaydı. Sorular genel olarak MEB tarafından yayımlanan kazanımlara ve MEB Fen Bilimleri kitabına uygun olarak hazırlanmış, örnek soruların mantığıyla paralellik göstermektedir fakat genel olarak zorlayıcı değildir. Sınav geçen yılın sınavına göre daha kolay sorulardan oluşmaktadır.”

  • Eğitim uzmanlarından LGS değerlendirmesi

    Eğitim uzmanlarından LGS değerlendirmesi

    Nesibe Aydın Okulları eğitim uzmanları, Liselere Geçiş Sınavı’na (LGS) ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    Milyonlarca öğrencinin daha iyi bir lise eğitimi almak için ter döktüğü Liselere Geçiş Sınavı (LGS) bugün yapıldı. Nesibe Aydın Okulları eğitim uzmanları, sınava ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Eğitim uzmanları, sınavla ilgili yaptıkları ilk değerlendirmede, 8.sınıf müfredatının 2.dönem konularından soru gelmediğini, MEB’in yayımladığı örnek sorularla benzerlik gösterdiğini ifade etti. 2020 LGS’nin, öğrencilerin; problem çözme, yorumlama, bilgiyi gerçek hayatla ilişkilendirebilme ve zaman yönetimi becerilerini ölçtüğünü ifade eden uzmanlar, sınava ilişkin detaylı yorumlar yaptı.

    “Sayısal bölümde matematik belirleyici oldu”

    Matematik sorularını değerlendiren uzmanlar, “2020 LGS Matematik sorularının kazanımlara uygun, dikkatli okunduğunda hızlı yorumlanabilen, hikayeli anlatım tarzı ile kurgulanıp görsellerle desteklenerek günlük yaşam ile ilişkilendirilmiş sorular olduğu belirlendi. Soruların aynı zamanda kazanım bilgisi ile üst düzey düşünme, doğru yorumlama ve dikkat becerilerini de ölçer nitelikte olduğu gözlemlendi. Sınav soruları, her ay düzenli olarak yayımlanan MEB örnek sorularıyla kazanım olarak örtüştü hatta bazı soruların benzer olduğu görüldü. Bir soru dışında diğer soruların tamamı görseller ile desteklendi. Üst düzey yorumlama ve analiz etme becerisi isteyen sorular bu sınavda da zorlayıcı olduğu için sayısal bölümde matematik belirleyici oldu. Bu sınav bize gösteriyor ki matematik sorularını doğru yorumlayan, zamanı iyi yöneten ve problem çözme becerisine sahip olan öğrenciler başarılı olacaktır” ifadelerini kullandı.

    “Pek çok soruda muhakeme ve dikkat becerisi ön plana çıktı”

    Türkçe sorularına ilişkin de yorum yapan uzmanlar, “Birinci döneme yönelik tüm kazanımların ölçüldüğü 2020 LGS Türkçe bölümünün, 2019 Liselere Geçiş Sınavından daha zorlayıcı olduğu gözlemlendi. Soru dağılımlarında bir sürpriz görülmeyen sınavın, aynı zamanda MEB’in yayımladığı örnek sorularla paralel hazırlandığı belirlendi. Önceki yıllarda gerçekleştirilen merkezi sınavlarda okuma – anlama kazanımlarına yönelik soruların ağırlıklı olarak sorulması geleneği, bu yıl uygulanan sınavda da değişmedi, ancak pek çok soruda muhakeme ve dikkat becerisi ön plana çıktı. Geçmiş yıllarda sorulan çoklu kazanım sorularına bu yıl da hiç yer verilmedi. Ancak görsel okuma sorularının geçmiş yıllara oranla ağırlıklı olarak kullanılması öğrencilerin analitik düşünceyi kullanma becerisini ön planda tuttu. İllerin plaka kodları üzerine kurgulanmış görsel okuma sorusu ve sözel mantık sorusu, sınavın belirleyici soruları oldu. Bu yıl da dil bilgisi soruları, öncüllerindeki bilgilendirici açıklamalarla verildi ve öğrencilerden verilen bu bilgileri uygulamaları istendi. Bu da sınavın, ezberci yaklaşımdan her geçen yıl biraz daha uzaklaşıldığı izlenimini oluşturdu” değerlendirmesinde bulundu.

    “Fen Bilimleri testinin zorluk derecesini azaltmıştır”

    Fen Bilimleri sorularını da değerlendiren uzmanlar, şunları kaydetti:

    “Gündelik hayatla ilişkilendirilen Fen Bilimleri sorularının, MEB tarafından yayınlanan örnek sorulara kısmi olarak benzediği gözlemlenmiştir. Kazanımlarda yoğun olarak vurgulanan Beceri temelli soruların, beklenen düzeyde gelmediği sınavda, çeldirici şıkların olmaması öğrencileri rahatlatmış, Fen Bilimleri testinin zorluk derecesini azaltmıştır. Görsellerle zenginleştirilen, analiz ve bilimsel düşünme yeteneğini ölçen soruların çokça bulunduğu sınavda, bilgiyi ezberleyen değil, okuduğunu anlayıp, anladığını aktarabilen öğrencilerin başarılı olacağı düşünülmektedir. Geçmiş yıllara nazaran öğrencileri zorlamayan ve sınav süresinden çalmayan Fen Bilimleri testinde kazanımların uygun olduğu fakat konuların eşit dağılmadığı gözlemlenmiştir.”

    “Öğrencileri zorlamadığı ve belirtilen kazanımları ölçtüğü görüldü”

    Uzmanlar, yabancı dil sorularını ise, “2020 LGS Yabancı Dil (İngilizce) sorularında, birinci dönem üniteleriyle ilgili bilgiye, okuduğunu anlamaya ve yorum yapmaya dayalı sorulara yer verildi. MEB’in açıkladığı ilk 5 üniteden soruların dengeli bir şekilde sorulduğu, çıkacak ünite listesinde yer almayan ‘Okuldaki sorumluluklarımız’ konusundan da soru geldiği görüldü. Yayınlanan örnek sorulardan farklılık gösteren ve öğrencilere moral veren sorulardan oluşan İngilizce bölümünde diyalog, davetiye, grafik okuma gibi soru tiplerinin yer aldığı gözlemlendi. İngilizce sorularının, geçmiş yıllarda yapılan sınavlarda olduğu gibi öğrencileri zorlamadığı ve belirtilen kazanımları ölçtüğü görüldü” ifadeleriyle değerlendirdi.

    “Yıl boyunca yayınlanan örnek sorularla benzerlik gösterdi”

    Eğitim uzmanları, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük sorularını ise şöyle değerlendirdi:

    “2020 LGS’de soruların çoğunun yoruma dayalı oluşu dikkat çekerken her bir sorunun, bir kazanımı ölçtüğü görüldü. Öğrencileri çelişkiye düşürecek herhangi bir soruya rastlanmayan sınavda, soruların çoğu kazanım ağırlığı yüksek olan ‘Milli Uyanış: Bağımsızlık Yolunda Atılan Adımlar’ ünitesinden geldiği gözlemlendi. 2020 LGS, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük soruları, geçtiğimiz yıllarda uygulanan merkezi sınavlar ve yıl boyunca yayınlanan örnek sorularla benzerlik gösterdi. Yıl boyunca MEB tarafından harita yorumlama becerilerini ölçmeye yönelik soru örnekleri yayınlandı; ancak 2020 LGS’de bu tarzdaki sorulara rastlanmadı. Soruların tamamı anlama ve kavrama düzeyinde olduğu için, okuduğunu anlayıp, bilgileriyle harmanlayarak yorumlayabilen öğrencilerin zorlanmadığı kanaatindeyiz.”

    “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi soruları beklediğimiz gibiydi”

    Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sorularını da değerlendiren eğitim uzmanları, “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi soruları beklediğimiz gibiydi. Soruların kazanımlara uygun, yoruma dayalı olduğu ve yorumlarken bilgiyi de kullanmayı gerektiren sorulardan oluştuğu gözlendi. Her bir sorunun, bir kazanımı ölçtüğü görüldü. Kader ile ilgili kavram sorusunda öğrencilerin zorlandığını düşünüyoruz. Diğer sorular açık, anlaşılır ve beklendiği gibiydi” yorumunu yaptı.

    Nesibe Aydın Okulları eğitim uzmanları, uzaktan eğitim sürecini başarıyla tamamlayan ve dinlenmeyi fazlasıyla hak eden öğrencilerin, puanların açıklanmasının ardından başlayacak tercih döneminde hedeflerini doğru belirleyerek karar vermeleri gerektiğinin altını çizdi.

  • GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi’den yerli otomobil değerlendirmesi

    GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi’den yerli otomobil değerlendirmesi

    Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, milli ve yerli teknoloji hamlesi kapsamında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) öncülünde Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) tarafından geliştirilen yerli otomobilimiz ile ülkemizin büyük bir dönemeci geçtiğini söyledi.

    Gebze’deki Bilişim Vadisi’nde düzenlenen “Yeniliğe Yolculuk Buluşması” programında bu büyük gurura ortak olduklarını kaydeden Ünverdi, “Biz önceki sanayi devrimlerini maalesef kaçırdık, ama artık gelişen dünyada yerimizi alabilmemiz, hatta bulunduğumuz yeri muhafaza edebilmemiz için yüksek teknolojileri yakalamaktan başka şansımız yok. Ülkemizde Cumhuriyetin ilk yıllarında uçak ve otomobil üretimi için başlatılan çalışmalar hep akamete uğratıldı ve maalesef sonuçsuz kaldı. Devrim arabalarından bugüne 58 yıl aradan sonra bu büyük hasret sona erdi. Bugün devletimiz gerek savunma sanayi, gerek otomotiv sektörü olsun yüksek teknolojiye yönelik özel sektörümüzle birlikte çok önemli projeler geliştiriyor. Savunma sanayinde kısa sürede ciddi mesafeler kat edildi ki, biz bundan gurur duyuyoruz. Çok şükür bilgi, teknoloji ve alın teri ile ülkemizin yerli otomobiline de kavuştuk. Bugün bu gelişmelerle birlikte sadece teknolojide değil, zihinsel anlamda da bir dönüşüm yaşıyoruz” dedi.

    TOGG tarafından geliştirilen yerli otomobilimizin kritik bir dönemde meydana geldiğini ve yeni nesil bir otomobil olarak uluslararası rekabette yarışa geriden değil, hatta bir adım önde başlama imkanı bulabileceğini kaydeden Ünverdi, “Otomotiv sektörü dünyanın en rekabetçi sektörleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Uzun senelerdir benzinli ve dizel motorların hakim olduğu sektörde artık firmalar elektrikle çalışan otomobil teknolojileri üzerine projeler yürütüyor. Yarı benzin, yarı elektrikli modellerin ağırlık kazandığı bir dönemde ülkemiz tamamen elektrikli bir otomobil ile sektördeki iddiasını da ortaya koymuş oldu. Yüksek teknolojili bu yeni nesil otomobil ile Türkiye inşallah otomotiv sektöründe de kendi otomobili ile bir dünya markası haline gelecek” şeklinde konuştu.

    TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, “Türkiye’nin Otomobili sadece yerli marka araba yapmak değildir. Türkiye’nin otomobili bir otomobilden daha fazlasıdır. Türkiye’nin otomobili teknolojik dönüşümdür, dijital ekonomiye geçiştir. Yeni bir meydan okumadır” sözlerini anımsatan Ünverdi, “Türkiye’nin otomobili ile ilgili TOBB Başkanımızın sözleri bu süreci en güzel şekilde özetlemektedir. Bu büyük bir dönüşümdür” şeklinde konuştu.

    Böylesi bir süreçte Gaziantep Sanayi Odası olarak sanayide dönüşüm programı başlattıklarını ve bu kapsamda savunma sanayi ve medikal sektöründe önemli adımlar attıklarını dile getiren Ünverdi, bölgenin Ortadoğu’ya açılan kapısı konumunda bir kent olarak otomotiv sektöründe de her türlü girişime hazır olduklarını kaydetti.

    Tasarımı, donanımı, konfor ve yüksek teknolojisi ile göz dolduran ‘Türkiye’nin Otomobili’nin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını dileyen Adnan Ünverdi, “Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, TOGG ve TOBB Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’na, Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’na, tüm mühendislerimize emeği ve alın teri olan herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Berat Albayrak’tan ‘yerli rating şirketi’ değerlendirmesi

    Berat Albayrak’tan ‘yerli rating şirketi’ değerlendirmesi

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, JCR Avrasya’nın yüzde 85,05 hissesinin alınmasına ilişkin yaptığı değerlendirmede “Özel sektörün kredi değerliliğini hızlı ve doğru tespit ederek kaynakların daha verimli kullanılmasına ve ekonomide sağlıklı büyümeye destek sağlayacak olan bu girişim, ekonomimiz için hayırlı olsun” dedi.

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türk banka ve finans kuruluşlarının JCR Avrasya’nın yüzde 85,05 hissesinin satın alınması konusunda anlaşmaya varılmasına ilişkin yayınladığı mesaj ile değerlendirmede bulundu. Albayrak sosyal medyadan paylaştığı mesajında “Yerli rating şirketimiz, BIST ve Bankalar Birliği ortak girişimi ile kuruldu. Özel sektörün kredi değerliliğini hızlı ve doğru tespit ederek kaynakların daha verimli kullanılmasına ve ekonomide sağlıklı büyümeye destek sağlayacak olan bu girişim, ekonomimiz için hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

  • GSO Başkanı Ünverdi’den “Yüksek Lisans” değerlendirmesi

    GSO Başkanı Ünverdi’den “Yüksek Lisans” değerlendirmesi

    Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) tarafından kurulan Türkiye’nin ilk Ürün Geliştirme ve Tasarım Mühendisliği Yüksek Lisans Programı’nın savunma sanayi ve medikal sektörünün gelişmesine önemli katkılarda bulunacağını söyledi.

    GAÜN Rektör Danışmanı Doç. Dr. Necip Fazıl Yılmaz, ÜR-GE ve Tasarım Mühendisliği Ana Bilim Dalı Bşk. Doç. Dr. Züleyha Değirmenci, Gaziantep Teknopark ve Target TTO Genel Müdür Ekrem Tekin, Target TTO ve Teknopark Genel Müdür Yrd. İ. Başar Kılıçparlar GSO’yu ziyaret etti. Ziyarette yeni açılan Ürün Geliştirme ve Tasarım Mühendisliği Yüksek Lisans Programı’nın önemine vurgu yapıldı.

    GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, programın üniversite sanayi işbirliğini daha da geliştireceğini belirterek, “Üretim ve ihracatta ürün geliştirme ve tasarım konusu büyük önem taşıyor. Bu programın özellikle son dönemde oda olarak üzerinde çalıştığımız savunma sanayi ve medikal sektörüne katkıları olacağına inanıyorum. Bu kapsamda Gaziantep Üniversitemiz ile işbirliğimizi daha da geliştirmeyi arzu ediyoruz” dedi.

    Günümüz gelişmelerini yakalamada gençlere çok büyük görevler düştüğünü dile getiren Adnan Ünverdi, “Gençlerimiz bölüm seçerken, Ürün Geliştirme ve Tasarım Mühendisliği, Tekstil Mühendisliği bölümlerini tercih edebilirler. Çünkü tekstil sektörünün dünyada önemi her geçen gün daha da artıyor. Tekstil önü açık ve önemi hiçbir zaman azalmayacak bir sektör” ifadelerini kullandı.

    GAÜN Rektör Danışmanı Doç. Dr. Necip Fazıl Yılmaz da, Gaziantep ve bölgedeki Ar-Ge, Ür-Ge ve tasarım alanında kariyer yapmak isteyenlerin taleplerine cevap vermek üzere, Ürün Geliştirme ve Tasarım Mühendisliği Ana Bilim Dalı’nın kurulduğunu söyleyerek, “Gaziantep Üniversitesi ailesi olarak üzerimize düşeni yapmak ve akademi ile sanayinin işbirliğini geliştirmek istiyoruz. Bu amaçla üniversitemizin Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde, “Disiplinlerarası Ürün Geliştirme ve Tasarım Mühendisliği Anabilim Dalı”, bu anabilim dalı altında “Disiplinlerarası Ürün Geliştirme ve Tasarım Mühendisliği Tezli ve Tezsiz Yüksek Lisans Programları (Türkçe, İkinci Öğretim ve Ücretli)” Türkiye’de bir ilk olarak hizmete açıldı. Ar-Ge, Ür-Ge, tasarım alanında kariyer yapmak isteyenler ve üniversite sanayi İşbirliği ile problemlerine çözüm arayanlar yüksek lisans programımıza başvurabilir. Tüm mühendisler tezsiz yüksek lisansa ALES şartı olmadan başvurabilir, tezli yüksek lisansı tamamlayarak da akademik kariyerlerine devam edebilirler. Programa başvurular 30 Haziran 2019’da sona erecek. Detaylar ve başvuru için urge.gantep.edu.tr adresi ziyaret edilebilir” diye konuştu.