Etiket: Değerlendirmesi

  • Fırıncılardan ekmek ve un fiyatı değerlendirmesi

    Nazilli Fırıncılar Esnaf Odası Başkanı Reşat Oflioğlu, Ticaret Bakanlığının un ihracatını durdurmasını ve ekmek fiyatlarında zammı değerlendirdi.

    Un ihracatın durdurulmasının çok yerinde bir karar olduğunu ifade eden Oflioğlu; “Halkımızın ekonomik ve sağlıklı ekmek yiyebilmesi ve biz fırıncı esnafının da sıkıntılarının çözülebilmesi için zaten uygun oranda zam kaçınılmazdır. Ekmeğin kilosu 6 lirada sabitlenmelidir. Fırsatçılara da imkan verilmemelidir. Halkımızın ekmeği ile oynanmasına izin vermemek için elimizden geleni yapacağız” dedi.

    Ticaret Bakanlığı’nın, fiyatlarda istikrar sağlanması için un ihracatına geçici sınırlama getirdiğinin bildirilmesinin ardından Aydın’ın Nazilli İlçesindeki Nazilli Fırıncılar Esnaf Odası Başkanı Reşat Oflioğlu’ndan açıklama geldi. Bakanlığın çok yerinde bir karar aldığını ifade eden Oflioğlu, “Bakanlığımız tarafından yapılan açıklamada düzenlemenin temel amacının yurt içi un fiyatlarında istikrarı sağlamak, tüketicimizi korumak ve spekülasyonun önüne geçmek olduğu ifade edildi. Bu biz fırıncılara büyük bir destek. Kamuoyunu günlerdir uğraştıran ekmek ve un meselesi gerçekten bizim fırıncı esnafının zor günler yaşamasına neden olmuştur. Önceki gün almış olduğumuz güzel haber bizi umutlandırdı. Un ihracatının durdurulması iç piyasanın biraz rahatlamasına neden olacaktır. Zaten bizim amacımız halkın temel gıdası olan ekmeğe zam yapmak değil. Ama biz de perişanız ve fırıncı esnafı ayakta duramıyor. Bizim hesaplarımıza göre ekmeğin Türkiye genelindeki fiyatının 6 lira olması gerekiyor. Ama biz Nazilli’de ekmeğin kilosunu 5 liradan satıyoruz. 200 gram ekmek bir liraya satılıyor. Ama 6 liralık ekmek fiyatı hem fırıncı, hem halk hem de sistem için yararlıdır. Böyle olursa her şey kendiliğinden oturur, halkımız sağlıklı, kaliteli, hijyen kurallarına uygun ekmek yer. Bakanlığımızın ve federasyonumuzun aldığı kararlar yerindedir. Bunu iyi şekilde uygularsak hem vatandaş hem de fırıncı esnafı olarak rahat edeceğiz” dedi.

    “Son bir aydaki zamlar belimizi büktü”

    Son bir ay içerisinde una gelen zammın fırıncı esnafının belini büktüğünü ifade eden Oflioğlu; “Ben 52 yıldır bu mesleğin içerisindeyim. Hem bir işletmeci olarak hem de bir oda başkanı olarak büyük bir rahatsızlık geçirmekteyiz. Geçen 52 yıl süresince son bir ay içerisinde una ve mayaya bu kadar zam hiç gelmemişti. Bu durum karşısında fırıncı zor durumda ve perişan. Fırıncınım amacı ekmek fiyatını değiştirmek, zam yapmak değildir. Bizim yıllardır titizlikle üzerinde durduğumuz konu; sağlıklı, kaliteli ve hijyen kurallarına uygun ucuz bir ekmeği üretip halka vermektir. Yani halkın temel gıda maddesi olan ekmeği en uygun ve ucuz şekilde nasıl yapabilirizin gayreti içerisindeyiz. Biz, analizler, hesaplar yapıldıktan sonra yüzde 15 kar payının dışında hiçbir şey beklemiyoruz. Bu günlerde una yüzde 40’ın üzerinde zam gelmiştir. Un sanayicilerinin açıklamalarına baktığımız zaman 85 liraya unlarının olduğunu söylüyorlar. Bugün o 85 liralık unlarıyla gelsinler bir tane ekmek yapsınlar. Ben o zaman bu bölgede ekmeğe zam yapmayacağım. Bahsettikleri bu undan ekmek olmaz. Ancak içerisine yüzde 20 diğer undan karıştırılırsa ekmek yapılabilir” diye konuştu.

    “Simit bir buçuk lira”

    Simit fiyatlarının artmasını ithal edilen susama gelen zamdan kaynaklandığını da belirten Oflioğlu, “Daha önce 80 gram olan ve bir liraya satılan simit, dolar bazında ithal edilen susamın 9 liradan 18 liraya çıkması nedeniyle biz de gramajını artırarak bir liradan bir buçuk liraya çıkarmak zorunda kaldık” dedi.

    “Ekmek evimizin vazgeçilmezi”

    Hergün evine iki ekmek aldığını ifade eden Fatma Ergün isimli vatandaş ise, “Ekmek evimizin vazgeçilmezi. Ben evime her gün iki ekmek alıyorum. Vatandaşa olarak baktığımızda biz sağlıklı, hijyen ve kaliteli ekmeği hesaplı almak istiyoruz. Ama üreticiye baktığımızda bunun mümkün olmadığını görüyoruz. Üretici artan girdi maliyetleri nedeniyle mağduriyet yaşıyor. Son günlerde un fiyatının artması ekonominin gereği zammı kaçınılmaz yapıyor. Büyüklerimiz bu konuda elbette gerekli tedbirleri alacaklardır. Un ihracatının durdurulması zaten bu olumlu gelişmeye örnektir. İnşallah fırıncı esnafımız da bundan yarar görürler. Bunun sonucunda yapılacak olan küçük düzenlemelerle inşallah bizler de evimizin vazgeçilmezi olan ekmeği daha ucuza yiyebiliriz” dedi.

  • Beypazarı Belediye Başkanı Kaplan’dan festival değerlendirmesi

    Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan, Uluslararası Beypazarı ve Yöresi, Tarihi, Kültür ve Turizm Festivali ile ilgili olarak, “Gelsinler, bu güzelliği yerinde görsünler. Benim anlatmamla olmaz” dedi.

    Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan, “Uluslararası Beypazarı ve Yöresi, Tarihi, Kültür ve Turizm Festivali”nin üçüncü gününde festivalle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kaplan, “Festivalimizi Perşembe günü, 600 yıl bu cihana adalet sağlamış, hüküm sağlamış Osman Gazi Hazretlerinin dedesi Gazi Gündüzalp Hazretlerinin türbesinin Kur’an-ı Kerim tilavetleriyle açılışıyla birlikte başlattık. Türk geleneklerinin, ok atmasının, diğer adetlerinin yansıtıldığı bir şekilde Perşembe’den başladık, Cuma günü yine aynı bu şekildeki faaliyetlerle devam etti. Bugün de diğer ilçelerden gelen misafirlerimizle birlikte, belediye başkanlarımızla, milletvekillerimizle, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımızla, arkadaşlarımızla birlikte, kıymetli misafirlerimizle, yurt dışından gelen temsilcilerimizle, misafirlerimizle birlikte festivalimiz devam ediyor” dedi.

    Kaplan, “Elhamdülillah, bereketiyle, insanlarımızın misafirperverliğiyle birlikte inşallah kazasız, belasız bir şekilde tamamlanır” ifadelerini kullandı.

    Kaplan, festivale duyulan ilgiyle ilgili olarak ise, “Gayet güzel, geçmiş yıllardaki ilgilerden aşağıda değil, fazlası var” dedi.

    Kaplan, Beypazarı’na ilişkin yeni projelerin olup olmadığına ilişkin, “Önümüzdeki dönem, takriben 6-7 ay sonra yerel seçimler var. ‘Nasip’ diyelim. Biz devam edersek aynı şekilde devam ettiririz. Bizden sonra eğer başka devam edecek arkadaşlar varsa ki inanıyorum onlar da aynı şekilde aynı güzellikleri yapar. Çünkü biz, bizden önceki belediye başkanlarımızın yaptıkları mücadelenin, yaptıkları çalışmaların üzerine elimizden geldiği kadar katkı sağlayarak devam ettik” dedi.

    Festivalin yarın da devam ettiğini ifade eden Kaplan, “Gelsinler, bu güzelliği yerinde görsünler. Benim anlatmamla olmaz. Bir şekilde yaşamaları görmeleri gerekiyor” şeklinde konuştu. Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Beypazarı’nı sadece festivalinde değil, diğer günlerinde de her zaman ziyaret edebilirler, her zaman güzellikleri burada yaşayabilirler.”

  • TBMM Başkanvekili Prof. Dr. Mustafa Şentop’tan tren kazası değerlendirmesi -TBMM Başkanvekili Prof. Dr. Mustafa Şentop: “Milletimiz müsterih olsun” – “Yapılmak istenen tren kazasındaki acıları istismar etmektir”

    Çorlu’da düzenlenen bir programa katılan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Tekirdağ Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Şentop gazetecilerin Çorlu’da yaşanan ve 25 kişinin ölümü ile sonlanan tren kazasına ilişkin olarak sorularını yanıtladı.

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından tren kazası ile ilgili olarak verilen meclis araştırma önergesinin AK Parti ve MHP oyları ile reddedildiğinin kamuoyuna yansıması sonucu oluşan tepkiler konusundaki değerlendirmesi sorulan Prof. Dr. Mustafa Şentop gazetecilere açıklamalarda bulundu.

    Sadece CHP değil İYİ Parti’de bu şekilde bir iddiada bulunuyor diyen Prof. Dr. Şentop, “Tabii bazı milletvekillerimiz daha yeni. Araştırma önergesi nedir? Grup önerisi nedir? Bunu bilmeyebilirler. Bazı vekillerimiz de eski olduğu halde bilmeyebilir, olabilir. Şimdi İYİ Parti bir gün önce, bir gün sonra da CHP konuyla ilgili tren kazası ile ilgili vermiş oldukları araştırma önergelerinin sırası var bu önergelerin. Bu önergelerin öne çekilmesi ile ilgili grup önerisi, parti grubu önerisi verdiler. Mecliste yapılan görüşme tren kazası ile ilgili bir araştırma önergesi görüşmesi değil, bu araştırma önergesinin sırasının ne olacağına dair bir görüşmeydi. İYİ Parti’nin önergesi de bu CHP’nin de buydu” dedi.

    Bu anlamdaki istismarı ifade etmek için ben size süreci söyleyeyim diyen Şentop, “Diyelim ki bu kabul edilmiş olsaydı önerge öne çekilecekti. Önerge ne zaman verildi. CHP’nin ki Çarşamba günü. Meclis ise bir gündem belirlemiş o gündem mevcut tahminim çünkü meclis 1 Temmuz’da tatile giriyor anayasa gereği. Bunu görüşüp biraz uzatılmış görüştükten sonra tatile gidilecek başka gündem yok. Dolayısıyla araştırma önergesi ile ilgili öne alınması önerisi kabul edilseydi bile arkasından bir araştırma önergesi yapılması görüşmesi yapılacaktı o kabul edilirse araştırma komisyonu kurulacaktı. Bütün bunların, meclis tatile girdikten sonra bu süreçlerin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını bu grup önerisini veren İYİ Partili arkadaşlardan bilenler var. CHP’den de bilenler var. Burada yapılmak istenen tren kazasındaki acıları ki milletimizin ortak acısıdır bu acıları istismar etmektir” diye konuştu.

    TBMM Başkanvekili Prof. Dr. Mustafa Şentop açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Şu anda konu ile ilgili adli soruşturma devam ediyor. 6 savcımız görevlendirildi bu konuyla ilgili. İdari soruşturma da sürdürülüyor. Bazı bulgular var, bazı konular daha derinleştirilmesi gerekiyor. Bunlarla ilgili tabii bizim açıklama yapmamız mümkün değil. Bir şeyi daha ifade etmek isterim. Anayasamızda çok açık bir hüküm var. Yürütülmekte olan soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki konularla ilgili mecliste araştırma önergesini bir kenara bırakalım. Söz talep edilip konuşma bile yapılamaz diyor. Anayasada böyle bir hüküm de var. Dolayısıyla bu sadece tribünlere yönelik bir hareketti. Biz bunu bildiğimiz için, bunlar da bunu bildiği için aslında yapılan şey bir yanlışın bir suiistimalin önlenmesiydi. Bu konuda milletimiz müsterih olsun tren kazası ile ilgili gelişmeleri hem adli bakımdan hem idari bakımdan yapılan soruşturma ve incelemeleri yakından takip ediyoruz. Bu konuda bir kusur, bir yanlış ortaya çıkarsa bununla ilgili gerekenin yapılacağından da kimsenin şüphesi olmasın. Biraz sabırla beklemek gerekiyor.”

  • Kayseri OSB Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan’ın İSO İkinci 500 değerlendirmesi

    Kayseri OSB Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan, İstanbul Sanayi Odası’nın ‘Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2017’ araştırmasının sonuçlarına göre, listeye giren 14 Kayseri firmasına başarı dileklerinde bulundu.

    Başkan Nursaçan, konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

    “Bu yılda şehrimizde faaliyet gösteren 14 firma ikinci 500 de yer alarak bizleri gururlandırdı. Ülkemizin yatırım, üretim, istihdam ve ihracatına ciddi katkılarda bulunan ve ilk 500 de yer alan; Şirikçioğlu İplik ve Denim İşletmeleri San. Tic. A.Ş.,Beşler Tekstil San. ve Tic. A.Ş.,Coreal Alüminyum Kablo San. Tic. A.Ş.,Karsu Tekstil San. ve Tic. A.Ş.,Kilim Mobilya Kanepe San. ve Tic. A.Ş.,Meysu Gıda San. ve Tic. A.Ş.,Has Çelik ve Halat San. Tic. A.Ş.,Metal Matris San. ve Tic. A.Ş.,Gürkan Ofis Mobilyaları San. ve Tic. Ltd. Şti.,Parteks Tekstil ve Kağıt San. Tic. Ltd. Şti.,Fazlıoğlu Et ve Et Ürünleri Gıda San. Tic. A.Ş.,Mondi Yatak Yorgan San. ve Tic. A.Ş.,Ravaber Yapı Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.,Turkuaz Seramik San. ve Tic. A.Ş. isimli firmalarımızı kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.”

  • KESOB’in Suriye değerlendirmesi

    Kilis Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (KESOB) Başkanı Şevket Memiler, Ticaret Merkezi binlerce kişi için bir umut olacağını söyledi.

    Geçen hafta Kilis Valiliğince verilen özel izinle Fırat Kalkanı Bölgesini ziyaret eden Kilis Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Şevket Memiler hem Fırat Kalkanı Bölgesini hem Kilis ekonomisine hayat verecek bir çağrıda bulunarak Türkiye-Suriye hattında bir Serbest Ticaret Merkezi kurulmasını talep etti.

    Memiler’e Fırat Kalkanı Bölgesini ziyaretinde Kilis Ticaret İl Müdürü İsmail İncesoy, Kilis KOSGEB Müdürü Fırat Kalkanı Bölgesi Ticari Koordinatörü Murat Küçükoğlu ve oda başkanları eşlik etti. KESOB Başkanı Şevket Memiler, Kilis Valisi Dr. Mehmet Tekinarslan’ın talimatı ile ticaret bağlarının güçlenmesi amaçlanarak bir heyetle Suriye’de devletinin gücüyle güven ortamı oluşan Fırat Kalkanı Bölgesini ziyaret ettiklerini ifade ederek, “Yıllardır tarihsel ve kültürel bağımız bulunan Fırat Kalkanı Bölgesini ziyaretimiz esnasında bizlere göstermiş oldukları misafirperverlikten ötürü özellikle Azez meclisine ve Azez Ticaret Odasına teşekkürlerimi sunarak sözlerime başlamak istiyorum. Öncelikle, bölgede ‘Fırat Kalkanı Operasyonu’ ile huzur ve güven ortamı oluşturan yiğit askerlerimize hem şahsım hem insanlık adına teşekkürlerimi sunuyorum. Ziyaretimiz esnasında orada yaşayan halkın heyetimize göstermiş ilginin asıl kaynağı Türk devletinin bölge insanına göstermiş olduğu şefkattir. Ziyaretimiz esnasında bir kez daha anlamış bulunmaktayız ki, Türk askeri bu bölgede beklenendir, özlenendir, adaletin zalimler üstünde tecelli bulmuş halidir. Aziz şehitlerimiz masum insanlar, çocuklar, kadınlar zarar görmesin diyerek kendilerini feda etmiş ve bu feda bölgede huzur olarak yankı bulmuştur. Tüm kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum. Allah devletimizi ilelebet payidar kılsın” dedi. Suriye’de insanların hayatlarını idame ettirebilmesi için gerekli unsurların başında ekonomik hayat geldiğini ifade edene Memiler, “Bölge halkı bu konuda devletimize daha fazla yük olmak istememekte ve sağlıklı bir ticaret ortamı oluşturup kendilerine yetebilir konuma gelmek istemektedirler. Kilis’te son yıllarda ödemiş olduğu ağır bedellerin bir neticesi olarak ekonomik anlamda zorlanmaktadır. Acaba devletimiz kontrolünde bulunan bölge ile serhat şehrimiz arasında bir ticari köprü oluşturabilir miyiz? düşüncesiyle gerçekleştirdiğimiz ziyaretin hayırlı sonuçlar doğurmasını amaçlamaktayız. Bölge halkı üretim aşamasında zorluk yaşamada ürettiklerini pazarlama konusunda büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Bunun doğal nedeni Fırat Kalkanı bölgesinin dışındaki güvensizlik ortamıdır. Aynı sorundan muzdarip olan Aziz halkımızla, Bölge halkı bir Serbest Ticaret Merkezi kurularak karşılıklı ticaret yapabilir, Türkiye-Suriye sınırında kurulacak bir pazarda bölge halkı ve Kilis’te kayıtlı bulunan esnafımız mal alışverişinde bulunarak bölgeye bir hareketlilik getirebilirler. İŞKUR Toplum Yararına Programlarda artık her vatandaşın hayatı boyunca bir kez çalışacak olması son yayınlanan genelde ile kesinleşti. Dolayısıyla İŞ-KUR Kilis için bir can simidi olmaktan çıktı ve başka çözümlere ihtiyacımız hasıl oldu. Bu Serbest Ticaret Merkezi binlerce kişi için bir umut olabilir. Bu projemizi taslak haline getirerek başka sayın valimiz olmak üzere devlet büyüklerimize arz edip hayata geçmesi için takipçi alacağız” diye konuştu.