Etiket: değer

  • (Özel) Tasarımlarıyla +1 Değer Kattılar

    Ulusal Down Sendromu Derneği ve tasarım ürünler üreten ünlü bir firma, “Önemli olan ne çizdiğin değil, hayalin” diyerek Down sendromlu bireylere yönelik tasarım yarışması düzenledi. Dereceye giren yarışmacıların çizdiği tasarımlar, derneğin yararına ayakkabı, tişört ve çanta olarak satışa sunulacak.

    Ulusal Down Sendromu Derneği ile tasarım ürünler üreten DOGO’nun ortaklaşa gerçekleştirdiği tasarım yarışması sonuçlandı. Türkiye’nin her yerinden Down sendromlu çocuk ve gençlerin katılımına açık olan yarışmada 70 tasarım yarıştı. Derneğin yönetim kurulu ve firmanın tasarım ekibinden oluşan jüri, üç farklı yaş grubunda değerlendirme yaptı.

    12-16 yaş grubunda birinci Eyüp Tuğsat (12), ikinci Berfin Aşık (16), üçüncü Eren Yılmaz (13); 17-19 yaş grubunda birinci Gizce Güzey (17), ikinci Korhan Korkmaz (19), üçüncü Yusuf Yüney (17) olurken, 20+ yaş grubunda birinci Fatih Doğu Cem Ebil (24), ikinci Tuğçe İlhan (23), üçüncü Didem Akkaya (28) oldu.

    İlk üçe giren tasarımlar, DOGO tarafından ayakkabı olarak üretilip 17 Mart Perşembe günü DOGO’nun İzmir merkez ofisinde saat 12.00’de tasarım sahiplerine hediye edilecek. Ayrıca bu tasarım, ayakkabı, tişört ve çantaya uyarlanarak bir yıl boyunca Ulusal Down Sendromu Derneğine gelir sağlamak amacıyla firmanın mağazalarında satışa sunulacak.

    NEYİ YAPAMADIKLARI DEĞİL, NEYİ YAPTIKLARI ÖN PLANDA

    DOGO’nun kurucusu Gökhan Peksari, “Ulusal Down Sendromu Derneği, Down sendromu hakkında kamuoyunda farkındalık oluşturmak üzere önemli çalışmalar yapıyor. Sıra dışı işlere imza atanların yaptıkları çalışmaları sundukları bir etkinlikte kendilerini daha yakından tanıma fırsatı bulduk ve çok etkilendik. Özellikle Down sendromlu bireylerin duygusal dünyalarının zenginliği tasarım odaklı bizleri çok heyecanlandırdı ve Down sendromlu bireylerin neyi yapamadığını değil, neyi daha iyi yaptığını kamuoyuna anlatmaya aracı olabileceğimizi düşünerek bu yarışmayı kurguladık. Gelen çalışmaların her biri çok kıymetli, ama elbette bir seçim yapmamız gerekti. Dereceye giren çalışmaları nisan ayı başında mağazalarımızda satışa sunarak dernek yararına gelir sağlayacak olmak projenin ikinci aşaması. Bu projenin devamlılığının olmasını önemsiyor ve yarışmayı geleneksel hale getirmeyi planlıyoruz.”

    ZENGİN HAYAL DÜNYASI

    Ulusal Down Sendromu Derneği Yönetim Başkan Yardımcısı Hatice Ayan da, yarışmayla ilgili şunları söyledi: “Tasarımlarımıza +1 Değer Katıyoruz projesi ile bir yarışma düzenledik. Down sendromlu bireylerin güzel sanatlara yatkın olduğunu biliyoruz. Tasarımların her birinde hayal dünyalarına yolculuk ettik. Hayal güçlerinin ve duygularının ne kadar zengin olduğunu kullandıkları renklerde gördük. Kullanılan şekil ve renklerin dili; gençlerimizin iç dünyalarını, düşünme biçimlerini ve yakın çevreleriyle olan ilişkilerini gösterdi. Seçilen tasarım ayakkabı, tişört ve çanta olarak mağazalarda yer alarak Down sendromunun ne olduğunu topluma aktarma ve yeteneklerinin keşfedilmesi adına önemli bir destek olacaktır. Bunun Down sendromlu bireylerin toplumdaki saygın yerlerini almalarında büyük bir adım olacağına inanıyoruz. 21 Mart Dünya Down Sendromu Günü öncesinde 17 Mart günü, kazanan gençlerimize kendi tasarımları olan ayakkabıları takdim edilecek.”

  • ‘Mahalle Sohbetleri’nde Kadına Değer Vurgusu

    Yıldırım Belediyesi, ‘Mahalle Sohbetleri’ ile ilahiyatçı Ömer Döngeloğlu’nu ilçe sakinleri ile buluşturmaya devam ediyor.

    Yıldırım’ın farklı mahallelerinde düzenlenen ‘Mahalle Sohbetleri’ programının mart ayı buluşmasına Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali de katıldı. Ömer Döngeloğlu, İslamiyet’in kadına verdiği değer, toplumda kadının yeri ve önemi ile annelik vazifesinin kutsallığı hakkında konuştu. Kadınlar gününün sadece bir güne sığdırılmaması gerektiğini, yılın her gününde kadınların ve annelerin hatırlanması gerektiğini belirten Döngeloğlu, “Cahiliye döneminde kadın ve annelerin hiçbir kıymeti yokken, asr-ı saadette Peygamber Efendimiz ile kadının, annenin önemi arttı” dedi.

    Kadınların İslamiyet ile taçlandığının altını çizen ilahiyatçı yazar Döngeloğlu, “Dinimiz, anneye o kadar önem vermiştir ki cenneti onların rızasına bağlamış, adeta ayaklarının altına sermiştir. Kız çocuklarını diri diri gömen insanlar, İslamiyet sonrası onlara değer vermeye ve onları baş tacı yapmaya başlamıştır” diye konuştu.

    Aile ve toplum değerlerine verdikleri önemi dile getiren Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali ise, “Aileye yapılan saldırılara karşı kenetlenmeye ihtiyacımız var. Aileyi, toplumu güçlendirecek, kaynaşmayı ve dayanışmayı sağlayacak hizmetler öncelikle görevimiz” ifadelerini kullandı.

  • Uğur: ’’Bandırma’ya Çok Değer Veriyoruz’’

    Balıkesir’in Bandırma İlçesi’nde Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, Büyükşehir’in Bandırma ilçesinde devam eden çalışmaları ve yatırımlar hakkında basın açıklamsı yaptı.

    Basın açıklamasına Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, Bandırma Ak Parti İlçe Teşkilatı Başkanı Alp Bostancı ve Bandırma terel basını katıldı.

    Bandırma’daki basın yayın kuruluşları ile bir araya gelen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, “Bandırma’da adımlarımızı atarken doğru işler yapalım istiyoruz. Yapacak olduğumuz çalışmaları önce hayal ediyor sonra projelendirip planlıyoruz. Ve bunları şeffaf bir yönetim anlayışı ile ortak akıl ile o ilçenin Belediye Başkanı Dursun Mirza ve halkımız ile istişare ederek, halkımıza sorarak yapıyoruz. Bandırma Balıkesir’in en büyük ilçesi ve bizim de çok değer verdiğimiz bir şehir. Balo projesi dolayısıyla limanıyla lojistik üs konumunda. Tüm ilçelerimize parti farkı gözetmeksizin hizmet götürmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede Bandırma’ya hizmetimiz devam ediyor. Yeni kurulan Baski 54 mahallede 64 bin aboneye hizmete başladı. Sularında arsenik olan mahallelerimize 100 milyon liraya içme suyu ve kanalizasyon çalışmalarını başlattık. Hiç değilse kullanma sularını rahat kullanabilecekler. Liman içini yaptığımız dip temizleme çalışmasıyla 4 metre derinleştirdik. Yenilediğimiz 21 araç ile 1 yıl içinde tüm şehir içi ulaşım araçları yenilenecek. İtfaiyemize 3 milyon 800 bin liraya araç ve gereç takviyesinde bulunduk. İtfaiyeci kardeşimize 450 Derece sıcaklığa dayanabilen elbiseler aldık. Vahşi depolama alanları rehabilitasyon çalışmalarına başlıyoruz. En kısa sürede Bandırma’yı çöp dağlarından kurtaracağız. 4 araç ve personelle ilaçlama çalışmalarımız devam ediyor ’’şeklinde konuştu.

    BANDIRMAYA ÖNEM VERİYORUZ

    BASKİ ile Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Fen İşleri, Kent Estetiği, İtfaiye ve diğer ilgili birimlerin çalışmalarının da her yerde olduğu gibi Bandırma’da da tam kapasite çalıştığını anlatan Uğur, devletin BALO projesi kapsamında Bandırma’nın aynı zamanda önemli bir lojistik üs haline geldiğini belirtti. “Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak Bandırma’ya önem veriyoruz” diyen Başkan Uğur, BASKİ’nin Bandırma’nın 54 mahallesinde 140 personel ve 33 iş makinesi ile 64 bin 717 aboneye hizmet verdiklerini, kanalizasyon ve atıksu arıtma tesisleriyle ilgili İPA projesinin devam ettiğini, fizibilite çalışmalarının sürdüğünü, toplam proje maliyetinin 100 milyon lira olduğunu kaydetti. Başkan Edip Uğur, Bandırma ilçesinde Bandırma Ulaşım A.Ş. ile yapılan protokol sonucu ilk etapta 21 aracın yenilendiğini, 1 yıl içinde ise ilçedeki tüm toplu taşıt araçlarının yenilenmiş olacağını bildirdi. İtfaiye birimine de önemli ekip ve ekipman yatırımları yapıldığını kaydeden Uğur, tüm bunları halka daha iyi hizmet verebilmek için yaptıklarını söyledi.

    BANDIRMA ÜLKENİN VİZYONU VE CAZİBE MERKEZİ OLACAKTIR

    Projenin aş ve iş olanağı olduğunun altını çizen Edip Uğur “ Buraya yapılacak sanayinin çevreyi kirletmeyecek bir sanayi olmasını istiyoruz. Yaptığımız araştırmalarda Rotterdam Limanının en büyük çevreyi kirletmeyen limanı olduğunu gördük. Bu yatırım ile Bandırma ülkenin vizyonu ve cazibe merkezi olacaktır. Biz Bandırma’nın ekmeğini büyütmek istiyoruz. Bu tesislerde en son teknoloji kullanılacağı için çevre kirliliği yaratmayacak. “ dedi.

    Basın mensuplarını yanıtlayan Edip Uğur, eski dekanlık binasını bandırma belediyesinden değil özel idareden kendilerine geçtiğini söyleyerek. “ Kayıtlarda bina ne olarak görülüyorsa o şekilde kullanacağız. İncelediğimizde bina otel ve restoran olarak gözüktüğü için bizde restore ederek o şekilde kullanacağız’’ dedi.

  • Bülent Ecevit Üniversitesi Akademik Başarılara Değer Veriyor

    Bülent Ecevit Üniversitesi Akademik teşvik sıralamasına göre en büyük performans gösteren öğretim elemanlarına teşekkür belgeleriniRektör Prof. Dr. Mahmut Özer takdim etti.

    Yükseköğretim sisteminde 2015 yılı itibariyle ilk kez uygulamaya alınan Akademik Teşvik Puanlama Sürecinde Bülent Ecevit Üniversitesi puan sıralamasında ilk ona giren öğretim elemanlarına, BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer tarafından teşekkür belgesi takdim edildi. Rektörlük makamında gerçekleşen belge takdim törenine, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Haluk Güven ve Akademik Teşvik belgesi takdim edilecek olan öğretim elemanları katıldı. Törende, Bülent Ecevit Üniversitesi Akademik Teşvik Komisyonunca yapılan değerlendirme sonucunda Fen- Edebiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Baki Hazer, Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Murat Can,Doç. Dr. İshak Özel Tekin, Yrd. Doç. Dr. Zehra Safi Öz, Yrd. Doç. Dr. Kanat Gülle, Mühendislik Fakültesi’nden Prof. Dr. Mahmut Özer, Doç. Dr. Serdar Ulubeyli,Yrd. Doç. Dr. Saygın Abdigan, Yrd. Doç. Dr. Rıfat Hacıoğlu,Ereğli Eğitim Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Şaban Çelikoğlu, belgelerini Rektör Özer’den aldılar.

    Törende konuşan Rektör Özer, öncelikli hedeflerinin Bülent Ecevit Üniversitesi’nin dâhil olduğu bilimsel faaliyetlerin sayısını ve niteliğini artırmak olduğunu söyledi. Öğretim elemanlarını, üniversitenin bilimsel faaliyetlerine yaptıkları katkılarından dolayı kutlayan Prof. Dr. Özer, “Yayınlarıyla üniversitemizin başarı sıralamasını yükselten hocalarımıza teşekkür ediyoruz. Bilimsel çalışmaların devamını diliyor, bu vesileyle üniversitemizin akademik başarı sıralamasının hızla artmasını temenni ediyoruz. Üniversitemizde multidisipliner laboratuvarının kapasitesinin geliştirilmesi, bilimsel çalışmalar için son teknolojiyle donatılmış laboratuvarlar ve yenilenen çalışma ortamlarıyla akademisyenlerimizin çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz.” dedi.

    Öğretim elemanlarını tek tek kutlayarak teşekkür belgesi takdim eden Prof. Dr. Mahmut Özer, “Elde ettiğiniz başarı hem şahsınız hem de kurumumuz adına çok önemli. Bilim dünyasına katkılarınızın artarak devam etmesini diliyorum” dedi.

  • Şirikçi: “Standartlarımız AB’ye Eş Değer”

    Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Kahramanmaraş Şube Başkanı Atıf Şirikçi, “Artık standartlarımız Avrupa Birliği standartlarına eşdeğer” dedi.

    Türk Standardları Enstitüsü Şube Müdürü Bekir Sarıca’yı kabul eden Şirikçi, kent ekonomisinin yapı taşlarından olan tekstilde bir firmanın önemli bir çalışmasını tamamlayarak patent aldığını söyledi. Şiriktçi, “Aslında örgüde patent olmaz. Ama artık patent çalışmaları nerdeyse mecburi hale gelmiş durumda. Bizler de bu konuda firmalarımızla çalışmalarımıza hız verdik. Şu anda yaptığımız tüm yeni ürünlerin tamamına patent alıyoruz. Kahramanmaraş’ta yoğun ARGE çalışmaları var, yaklaşık 5 yıl önce bizde böyle bir proje yaptık. Ciddi bir destek almıştık. Şu anda da patent kuruluşuyla patentle ilgili ciddi çalışmalar yapıyoruz” diye konuştu.

    Atıf Şirikçi, standartların artık AB’ye eş değer hale geldiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

    “Eskiden Türk standardı olarak yayınlanıyordu. Türk standardı olarak yayınlandığı zaman Türkiye’deki şartlara göre standartlar mecburi ve ihtiyari standartlar olarak yayınlandığında mecburi oluyordu. Yoksa diğerleri de ihtiyari olarak yayınlanıyordu. Firmalar mecburi olanlardan üretim yapıyorsa illa ki belgelendirmeye yöneliyorlardı. Artık standartlarımız Avrupa Birliği standartlarına eşdeğer. Yani oradaki standart neyse bizde ki de o. Dolayısıyla artık standartlarımız mecburiyetten çıktı ihtiyari hale geldi.”

    “GAZİANTEP YEMEĞİN PATENTİNİ ALMIŞ BİZ NEDEN ALMIYORUZ”

    Türk Standardları Enstitüsü Şube Müdürü Bekir Sarıca ise yakın zamanda Gaziantep’in yemeğin patentini aldığını hatırlatarak, Kahramanmaraş’ın da bu anlamda girişimlerde bulunması gerektiğini belirtti. Gaziantep’in birlik ve beraberlik noktasında çok farklı bir il olduğunu söyleyen Sarıca, Kahramanmaraş’ın değerlerinin gün yüzüne çıkarılması için çalışmaların hız kazanması gerektiğini kaydetti. Sarıca, ‘’Biz neden yapmayalım. Sadece dondurma noktasında değil tekstil noktasında da neden bir şeyler yapmayalım. Artık Kahramanmaraş’ın adını farklı şeylerden uzaklaştırıp marka değerleriyle tanıtma noktasında para harcanması gerekiyor. Reklama para harcanması gerekiyor” dedi.

    Kahramanmaraş’ın yemek kültürünün Gaziantep’ten ileride olduğunu söyleyen Atıf Şirikçi, “Bir eşkiyalı sulu dünyanın hiçbir yerinde yapılmayan bir yemek. Bunların artık patentinin alınması gerek. Son beş yıla kadar lokantaya gitme adetimiz bile yoktu. Yeni yeni başladı. Esnaflıkla sanayicilik birleştirilmezse tıkanıyor. Öyle bir nokta oluşturulmalı ki ikisi bir hamur haline getirilmeli ve şehrimizin marka değerleri olarak yaşatılmalı” diye konuştu.

    Ziyarette, MÜSİAD Başkan Yardımcıları Selahattin Sandaloğlu ve Mustafa Gülçin de hazır bulundu.