Etiket: Defa

  • İsrail ile Almanya ilk defa ortak hava tatbikatı yapacak

    İsrail ile Almanya ilk defa ortak hava tatbikatı yapacak

    İsrail Hava Kuvvetleri, tarihte ilk kez Alman Hava Kuvvetleri Luftwaffe ile ortak hava tatbikatı yapacak.

    İsrail Hava Kuvvetleri, tarihinde ilk kez Alman Hava Kuvvetleri Luftwaffe ile ortak hava tatbikatı gerçekleştirecek. Luftwaffe, sosyal medyadan yaptığı paylaşımla İsrail’e ait 6 F-16 tipi savaş uçağının BlueWings2020 tatbikatı ve MAGDAYs anma törenlerinde uçuş yapmak üzere Almanya’ya iniş yaptığını duyurdu. Luftwaffe, tatbikatın 2 hafta süreceğini açıkladı. Uçakların yarın Fuerstenfeldbruck Hava Üssü’nden birlikte kalkacağını belirten yetkililer, uçakların 2. Dünya Savaşı yıllarında Nazilerin toplama kampı olarak kullandığı Dachau’nun ve 1972’de İsrailli atletlerin öldürüldüğü olimpik alanın üstünden geçeceklerini açıkladı.

    Alman Hava Kuvvetleri Komutanı General Ingo Gerhartz yaptığı açıklamada, “Tarihimizde ilk defa İsrailli meslektaşlarımızla kanat kanada uçacağız. Bu gösteri tüm dünyaya dost ve müttefik olduğumuzun ve antisemitizme asla geçit vermeyeceğimizin göstergesidir” dedi.

    1972 yılındaki Münih Olimpiyatları’nda 9’u İsrailli toplam 11 atlet teröristler tarafından öldürülmüştü. Dachau’daki toplama kampında ise 2. Dünya Savaşı yıllarında toplam 41 bin 500 kişinin öldürüldüğü tahmin ediliyor.

  • İlk defa üretimi yapılan 420 bin adet siraz balığı, Hazar Gölü’ne bırakıldı

    İlk defa üretimi yapılan 420 bin adet siraz balığı, Hazar Gölü’ne bırakıldı

    ELAZIĞ (İHA) – Ülke genelinde ilk defa üretimi Elazığ’da yapılan 420 bin adet siraz balığı yavrusu Hazar Gölü’ne bırakıldı.

    Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı TAGEM tarafından 2020 yılı ‘Göletlerin Balıklandırılması Programı’ kapsamında Elazığ Su Ürünleri Araştırma Üretim ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü tarafından ilk defa siraz balığı üretildi. Üretilen 420 bin yavru bugün Sivrice ilçesi Hazar Gölü’ne Vali Erkaya Yırık ve TAGEM Daire Başkanı Dr. Ali Ayar’ında katıldığı törenle bırakıldı. Programla mevcut balık tür çeşitliliğinin korunarak sürdürülebilir kılınması, bölgenin ekonomik gelişmişliğine ve halkın gölden faydalanmasına katkı sağlanması amaçlandığı bildirildi.

    Hazar Gölü ve aynı zamanda bu bölgenin alabalık üretiminin yoğun olduğu bir yer olduğunu belirten Vali Erkaya Yırık, “Yaklaşık iki yıldır, Elazığ Su Ürünleri Araştırma Üretim ve Eğitim Enstitüsü Merkezimizin yürütmekte olduğu balıklandırma ve balık türlerinin çeşitlendirilmesine yönelik projenin sonucunun alındığı bir gündür. 420 bin Siraz balığı Hazar Gölü ile buluştu. Bu hepimizin büyük bir mutluluğu. Devletimizin vatandaşlarımıza yönetmiş olduğu tahsis ettiği imkanları, yatırımları vatandaşlarımızla buluşturmamız lazım. Bu buluşturmadaki her dakikalık geciktirme o kamu görevlileri üzerinde bir vebaldir. Arkadaşlarımız da büyük bir çalışma yapmışlar. İmkanlarımız elverişli. O zaman çalışmamız ve üretmemiz lazım” dedi.

    “Avrupa’da tüketilen her üç balıktan bir tanesi Türkiye’de üretilmiştir”

    Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’nün 50’ye yakın Araştırma Enstitüsü ile Tüm Türkiye’ye yayılmış bir organizasyon olduğunu ifade eden TAGEM Daire Başkanı Dr. Ali Ayar, “Burada bir enstitümüz, birden fazla il sınırlarına hizmet verdiği için konumu bir il içerisinde olmuş olmakla beraber sorumluluk ve çalışma sahası 5 ila 30 ili kapsayan hizmet bölgeleri olabilmektedir. Burada TAGEM ve enstitüleri adeta bakanlığımızın bir lojistik destek merkezi durumundadır. Bakanlığımız 2023 yılında su ürünleri balıkçılık ihracatının hedefini 1 milyar dolar olarak hedeflemişti ancak biz o hedefe 2019 yılında ulaştık. Dolayısıyla 2023’teki ihracat hedefimiz cumhurbaşkanımızın da hedefi revize etmesiyle 2 milyar dolara çıkmış durumdadır. Ülkemizdeki su ürünleri ve balıkçılık sektörü de bu kapasiteyi yakalayacak alt yapısı ve bilgi birikimi vardır. Daha önceden avcılıkta yakalanan miktar öndeyken 600 bin tonu geçen şuanda toplam üretimimizde, üretimden, kafes balıkçılığından ya da çiftlik balıkçılığından elde edilen pay yüzde 60’a doğru gitmektedir. 2023’te de ihracat hedefimizde 2 milyar dolar. Su ürünleri konusundaki üretim hedefimiz de balıkta toplam 800 bin tondur. Avrupa’da tüketilen her üç balıktan bir tanesi Türkiye’de üretilmiştir. Dolaysıyla Avrupa’da önemli bir güce sahibiz. Burada da alabalığın başkenti olan Elazığ’a ikinci bir alternatif olarak Siraz balığının hem doğal kaynakları arasında takviye edilmesi hem de üreticiler arasında alternatif sunmak istiyoruz. Bu konudaki çalışmalarımız da devam ediyor” şeklinde konuştu.

    Son 4 yılda enstitüde ilkleri yaşadıklarını belirten Enstitü Müdürü Özkan Özbay ise, “Üretim birimimizin iki sene önce faaliyete geçmesinden sonra geçen sene 2 milyon 450 bin adet sazan üretip Elazığ ve etrafındaki 9 tane baraj gölüne saldık. Bu şekilde son 4 yılda üretim ve AR-GE yönümüzü biraz daha ön plana çıkarttık. Siraz balığına da önce Sivrice’de daha önce 2’si rutin olmak üzere toplamda 8 tane proje yapmıştık. Gördük ki, bir stok var ancak stoklarımıza av baskısı ve ölümler nedeniyle gitgide azalmakta. Turizm ile anılan Sivrice’mizi nasıl bir balıkçı kenti yaparız diye düşünürken TAGEM’e balıklandırma amaçlı üretim olanaklarını araştırması adı altında güdümlü bir proje sunduk. Zor bir balıktı. Şimdiye kadar Türkiye’de balıklandırma amaçlı üretimi yapılmamış balıktı. Bu sene üretimiz geçekleştirdik. 420 bin adet üretim gerçekleşti. Bunu yaklaşık 2 ay besleyip 3 gram haline getirdik. Biz ancak doğaya olan borcumuzu bu şekilde binlerce kat geri iade edecek duruma geldik” diye konuştu.

    Programa Vali Erkaya Yırık, TAGEM Daire Başkanı Dr. Ali Ayar, Sivrice Kaymakamı Mustafa Gül, Enstitü İl Müdürü Özkan Özbay, Tarım ve Orman İl Müdürü Turan Karahan, TKDK İl Müdürü İbrahim Sertaç Yılmaz ve kurum müdürleri katıldı.

  • Kılıçdaroğlu, TBMM’de 90 gün sonra ilk defa kürsüye çıktı

    Kılıçdaroğlu, TBMM’de 90 gün sonra ilk defa kürsüye çıktı

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “3 milletvekili arkadaşımızın milletvekilliği düşürüldü. Bunlar, darbe dönemlerinde karşılaştığımız olaylar. Yapılan Anayasa’ya aykırıdır. Milletin verdiği hakkı elinden alıyorsun. Milletin verdiği oyu geçersiz sayıyorsun. Hangi adaletten söz ediliyor” dedi.

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Covid-19 nedeniyle uzun bir süreden sonra ilk defa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) bir araya geldi. Covid-19 salgınının Türkiye’ye etkilerinden bahseden Kılıçdaroğlu, casusluk iddialarıyla gözaltına alınan gazeteciler ve vekilliği düşürülen milletvekilleri hakkında konuştu.

    Covid-19 salgını nedeniyle en son 10 Mart’ta TBMM’de grup toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğu, 90 gün sonra ilk kez kürsüye çıktı.

    Türkiye’nin ve dünyanın virüs salgını dolayısıyla zor bir süreçten geçtiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Güzel ülkemizde huzur içinde ve birlikte yaşamak istiyoruz. Çok sayıda vatandaşımızı kaybettik. Hepsine Allah’tan rahmet diliyoruz. Bir hastayı iyileştirmek için mücadele ederken bile hayatını kaybeden doktorlarımız oldu” diye konuştu.

    “Gazeteci haber peşinde koşar”

    Kılıçdaroğlu, gazetecilerin zor koşullarda görev yaptığını belirterek, “Biz ülkemizde nasıl huzura erişeceğiz” sorusunu yöneltti. Türkiye’de görevini yapan basın mensuplarının özgürlüğünün öneminden bahseden Kılıçdaroğlu, “Bir sabah bir haber geliyor; iki gazeteci sabahın erken saatlerinde gözaltına alınıyor. İsmail Dükel ve Müyesser Yıldız. Kendilerine casus deniyor. Ne casusluğu ne de ajanlığı ayağa düşürmeyin. Gazeteci haber peşinde koşar. Savaş muhabirleri cephede askerin önünde bile, ‘bir haber çıkarabilir miyim’ diye koşar. Bunlar FETÖ taktiği. Eğer bu memlekette bir casus aranıyorsa, bu memlekette devletin sırlarını terör örgütlerine peşkeş çeken birileri aranıyorsa, o da ‘Kozmik’ odayı açanlardır” diye konuştu.

    “Bunlar, darbe dönemlerinde karşılaştığımız olaylar”

    Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın iktidara geldiğinde Türkiye Cumhuriyetinin sırlarını terör örgütüne verenlerden hesap soracaklarını vurgulayarak, milletvekilliği düşürülen Enis Berberoğlu, Leyla Güven ve Musa Farisoğulları hakkında konuştu. Kılıçdaroğlu, Enis Berberoğlu’nun masasına gözlüğü, kalemi, kol düğmesi ve bir Anayasa kitapçığının konulduğunu belirterek, “3 milletvekili arkadaşımızın milletvekilliği düşürüldü. Bunlar, darbe dönemlerinde karşılaştığımız olaylar. Yapılan Anayasa’ya aykırıdır. Enis Bey’in gözlüğü, kalemi ve Anayasa orada. Milletin verdiği hakkı elinden alıyorsun. Milletin verdiği oyu geçersiz sayıyorsun. Hangi adaletten söz ediliyor” ifadelerini kullandı.

    “Covid-19 salgınında virüs kimsenin; inancına, kimliğine, yaşadığı ülkeye, sınırlarına bakmıyor”

    Salgının dünya üzerindeki etkilerini değerlendiren Kılıçdaroğlu, Korona Virüs Bilim Kurulu’nun aldığı tedbirler ve önerilerine harfiyen uyulması gerektiğine değindi. Kılıçdaroğlu, “Covid-19 salgını sadece ülkemizde değil, bütün dünyada etkilerini gösterdi. Bir gerçeği öğrendik, Covid-19 salgınında virüs kimsenin; inancına, kimliğine, yaşadığı ülkeye, sınırlarına bakmıyor. Dünyanın ortak sorunu haline geldi. Bilim Kurulu’nun aldığı kurallara hepinizin uymasını isterim. Çünkü 1 kişinin hayatı bile bizim için çok önemlidir. İnsan hayatı kadar önemli bir şey yoktur” diye konuştu.

    “Kuryeler, güvenlik görevlileri, belediye zabıta memurlarına teşekkür ediyoruz”

    Virüs sürecinde evlerinde kalan vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayan apartman görevlileri, kuryeler, güvenlik görevlileri gibi iş kolunda çalışan vatandaşlara ayrıca teşekkür eden Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin sağlık alanında geldiği son noktayı ise, “Bu süreçte apartman görevlileri bizler evimizde otururken gidip alışverişlerimizi yaptılar. Apartman görevleriyle ilgili çok özel çalışmalarımız var önümüzdeki günlerde hayata geçireceğiz. Onların da hakkını ve hukukunu arayacağız. Kuryeler, güvenlik görevlileri, belediye zabıta memurlarına teşekkür ediyoruz. En büyük teşekkür ise sağlık çalışanlarına. Cumhuriyetin, aydınlanma felsefesinin oluşturduğu bir başarıdır. Cumhuriyet kurulduğunda sadece 554 doktor vardı. Koca Türkiye Cumhuriyetinde 4 hemşire, 69 eczacı vardı. Bugün Avrupa’nın en güçlü sağlık ordusu bize. Hepsine şükran borçluyuz. Eve gitmediler, yeri geldi 24 saat çalıştılar. Bazıları virüs kaptı, hayatlarını kaybettiler. Hepsine şükranlarımızı sunuyoruz” şeklinde ifade etti.

    “Beni en çok sarsan Dilek hemşire oldu”

    Covid-19 hastalığına yakalanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden hemşire Dilek Akçabelen hakkında da açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Dilek hemşireyi unutmadım. Beni en çok sarsan Dilek hemşire oldu. Virüs kapıyorsunuz, doğum yapıyorsunuz ama siz daha çocuğunuzu kucağınıza almadan, emziremeden hayata veda ediyorsunuz. Bu virüsün hem dayanışma kültürünü hem tasada ve kıvançta birlikte olduğumuzu gösterdiğini kabul etmemiz lazım. Virüse karşı mücadele etmek hepimizin ortak görevidir” dedi.

    “Sağlık çalışanları bir bütündür”

    Covid-19 salgınının Türkiye’de etkilerini gösterdiği tarihten sonra 17 Mart, 23 Mart, 29 Mart ve 23 Nisan gibi tarihlerde mecliste konuşma yaptığını ifade eden Kılıçdaroğlu, CHP’nin bazı öneriler getirdiğini vurguladı. Sağlık çalışanlarına yapılan ek ödemenin ayrım yapılmaksızın tüm sağlık personeline ödenmesi gerektiğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Sağlık çalışanları bir bütündür, yardım yapacaksan hepsine yap kardeşim” ifadelerini kullandı.

    “Sicil affı çıkaralım”

    Esnafa uygun kredi imkanı sunulduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, esnafın büyük bir çoğunluğunun sicilinden dolayı kredi alamadığını söyledi. Sicil affı çıkarılması gerektiğine değinen Kılıçdaroğlu, “Sicil affı çıkaralım, herkes gitsin bankadan kredisini çeksin. Bunu da yapmadılar. Biz söyleyince yapmıyorlar” ifadelerine yer verdi.

    “Eğriye eğri, doğruya doğru demek lazım”

    Covid-19 sürecinde sayısız iş yerinin geçici olarak kapandığını, yine sayısız işçinin çalışamadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, verilen kararın doğru olduğunun altını çizdi. Kılıçdaroğlu, “Yüz binlerce iş yeri kapandı ve yüz binlerce işçi çalışmadı. Yapılan doğruydu. Eğriye eğri, doğruya doğru demek lazım” diye konuştu.

    “Hepiniz hırsızsınız”

    Antalya’nın Serik ilçesinde video konferans yoluyla yapılan bir toplantının ayrıntılarına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Antalya Valisi Münir Karaoğlu hakkında skandal sözler sarf etti. Kılıçdaroğlu, Serik’te günübirlik bir sosyal tesis hakkında yapılan toplantı hakkında bahsi geçen kimselere ‘Hırsız’ diye seslendi. Kılıçdaroğlu, “Serik Belediyesi tarafından günübirlik alanda bulunan işletme sahibinden 500 bin lira para alındığını Kültür ve Turizm Bakanı belirtiyor. Serik Belediye Başkanı Enver Bey, ‘13 aylık belediye başkanıyım’ diye söze başlayınca Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ‘Başkan, olay sizinle alakalı değil. Daha önceki döneme ait bir olaydır’ dedi. Yani 500 bini sen almadın, bir önceki belediye başkanının aldığı anlaşıldı. Kültür ve Turizm Bakanı da ‘Daha önceki döneme ait’ dedi. İki bakan da 500 bin liralık rüşvetin bir önceki belediye başkanına ait olduğunu biliyor. Belediye başkanı da söz alarak, ‘Devletin bakanı olarak bunu biliyor da üzerine gitmiyorsanız yazıklar olsun’ diyerek toplantıdan ayrıldığını söylüyor. Eğer bunu ortaya çıkarmazsanız hepiniz hırsızsınız. Eğer bu rüşvet olayı ortaya çıkmaz, rüşvet alanı yargı önüne çıkarmazsanız hepiniz hırsızsınız” ifadelerini kullandı.

  • Vatikan, ilk defa bir kardinali cinsel taciz iddiasıyla kovdu

    Vatikan, ilk defa bir kardinali cinsel taciz iddiasıyla kovdu

    Vatikan, eski ABD Kardinali Theodore McCarrick’i cinsel taciz suçlamaları sonrasında kovdu. Papa Francis tarafından yapılan açıklamada, Katolik Kilisesi tarihinde ilk defa bir kardinalin bu sebepten ötürü dışlandığı duyuruldu.

    Papa Francis, ABD’li eski Kardinal Theodore McCarrick’i Katolik Kilisesi tarihinde ilk kez cinsel taciz suçlaması nedeniyle kiliseden dışladı. Vatikan’ın Katolik dogmaya saygı göstermesini sağlayan İnanç Doktrini kapsamında, cinsel taciz konusunda kesin hükümler olduğu açıklandı.

    Temyiz başvurusu olmayan bu ceza, Vatikan’ın din adamları tarafından küçük çocuklara yönelik cinsel saldırıları konusunda şimdiye kadar ki en büyük yaptırımı olarak kabul edildi. ABD, Şili, Avustralya ve Almanya gibi birçok ülkede ortaya çıkan büyük skandallar, Katolik Kilisesi’nin güvenilirliğini uzun süredir sarsıyordu.

  • İlk defa buz pisti ile tanıştılar

    Bilecik Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi’nde eğitim gören özel gereksinimli çocuklar ilk defa buz pisti ile tanışırken, mutluluğu görünmeye değerdi.

    Bilecik Belediyesi tarafından hayata geçirilen “Biz Birlikte Hareket Ediyoruz” proje kapsamında Bilecik Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi’nde eğitim gören özel gereksinimli çocuklar okullarından belediye ait araçla alınarak buz pistine getirildi. Burada ilk defa buz pisti ile tanışan özel gereksinimli çocukların mutluluğu görünmeye değerdi. Özel eğitmenler eşlinde buz pistine çocuklar hem eğlendiler hem de buz pistinin keyfini çıkardılar.

    ” Gücümüz, tamamen bu yavrularımız ve Bilecik’te yaşayan insanımız”

    Proje hakkında bilgi veren Bilecik Belediye Başkanlığı Kültür Sosyal İşler Müdürü İsmail Cihan, belediye olarak bir çok projeye imza attıklarını, ama bu projenin farklı olduğunu belirtti. Cihan, “Bu proje kapsamında her hafta cuma günü saat 10.30’u gösterdiğinde özel eğitimli çocuklarımızı okullarından, evlerinden arabalarımızla alarak Bilecik Belediyesi Buz Pisti’nde getireceğiz. Onların sosyal ve psikolojik hayatlarına katkı sağlayabilmesi düşüncesiyle ‘Biz Birlikte Hareket Ediyoruz’ projesini hayata soktuk. Dolayısıyla ‘Biz Birlikte Hareket Ediyoruz’ projesi kapsamında biraz önce de ifade ettiğimiz gibi özel eğitimli çocuklarımızın hayatımızın bir parçası olan yavrularımızın mutlu olabilmeleri, sosyal ve psikolojik hayatlarına destek sağlayabilme düşüncesiyle bir işe koyulduk. Bizim işimiz hizmet etmek. Gücümüz, tamamen bu yavrularımız ve Bilecik’te yaşayan insanımız. Çocuklarımızı evlerinden ve okullarından arabalarımızla alıp burada gerçekleştirdiğimiz proje sonrasında yine aynı şekilde eğitmenlerimiz onlara burada eğitim veriyor, başlarında duruyor. Onların terapilerini gerçekleştiriyor ve aynı şekilde biraz öncede ifade ettiğimiz gibi çocuklarımızı buradaki işimiz bittikten sonra evlerine, okullarına ve annelerine teslim ediyoruz” dedi.

    Çocuklar çok mutlu

    Bilecik Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi’nde eğitim gören özel gereksinimli çocuklar ” Başkanımıza teşekkürler. Buz pistine kaymaya geldik. Buz patenine geldik. Çok heyecanlıyız. Heyecanlıyım, kaymak için geldim. Hiç kaymamıştım .Bilecik İş Okulu’ndan geldik. Kaymaya geldik.Buraya ilk defa geliyorum. İlk kez geliyorum buraya” ifadelerine yer verdiler.